23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 3 ARALIK 2020 PERŞEMBE EMEK İkinci ya da üçüncü dalgadan değil işsiz kalmaktan korkuyorlar. Yüzde 68’i işini kaybetti bile Kiracı, borçlu ve işsiz 4 21 ile 64 yaş arasındaki kadınlar... Yüzde 99.7’si kendi evinde ya da çalıştığı evde şiddet görüyor. Salgınla işlerinden oldular. Kayıtları olmadığı için hiçbir destekten yararlanamıyorlar. 4 Ev İşçileri Dayanışma Sendikası bir araştırma yaptı. Şiddete dikkat çekmeyi amaçlayan rapora göre kadınlar çalışma süresi arttıkça yaşadıkları şiddeti normal karşılamaya başlıyor. Arzu Çerkezoğlu Emekçi virüsle baş başa bırakıldı MUSTAFA ÇAKIR Hükümet pandemi karşısında işverenlere sağlanan destek ve teşviklerde süreyi uzatırken, emekçi virüsle baş başa bırakıldı. Sokağa çıkma kısıtlamalarına karşın işyerlerinde faaliyet tam gaz devam ediyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Fazla mesailer de devam ediyor. Çok fazla vaka ve hayatını kaybedenler var” dedi. Teşvik ve desteklere ilişkin MUSTAFA Cumhurbaşkanı kararları dün ÇAKIR yayımlandı. Kısa çalışma ödeneği 30 Haziran 2021’e kadar uzatıldı. Üç aylık yararlanma süresi de 6 aya çıkarıldı. İşverene prim ve vergi desteğini düzenleyen “İlave İstihdam Teşviki” süresi 31 Aralık 2022 tarihine kadar uzatıldı. Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanların istihdamına uygulanan teşvikin süresi 31 Aralık 2022’ye kadar uzatıldı. İşverene sağlanan destek ve teşvik süreleri uzatılırken emekçi, artan salgına karşın çalışmayı sürdürüyor. Hükümet bir adım atmadığı için işyerlerinde çalışmanın aynı şekilde devam ettiğini belirten Çerkezoğlu, “Fazla mesailer devam ediyor. Virüsün yayılımı da artıyor. İşyerlerinde çok fazla vaka var. İşyerlerinin en az 14 gün kapatılması şart” dedi. Birleşik Metalİş Başkanı, DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu da “Fabrikalar harıl harıl çalışıyor. Hiçbir değişiklik yok. Neredeyse sokağa çıkanlar çıkmayanlardan daha fazla. Çalışanlar kısıtlamalardan muaf tutuluyor” bilgisini verdi. ‘3 vardiya devam’ Türkİş’e bağlı Genel Madenİş Sendikası Genel Başkanı Hakan Yeşil, kısıtlamaların üretimi kapsamadığını, bu nedenle de işlerinin başında olduklarını söyledi. Madenlerde “Üç vardiye, günlük 7.5 saat üzerinden” çalışmanın devam ettiğini belirten Yeşil, “Vaka sayısı tüm ülkede olduğu gibi bizim işyerlerimizde de arttı. İnsanlar geçim derdinde. Geçinmek için mecbur sokağa çıkacaklar” değerlendirmesini yaptı. Memurlarda da durum farklı değil. Mesai saatleri kısaltıldı, esnek ve dönüşümlü çalışma talimatları verildi ancak gelen bilgiler önlemlerin yetersiz kaldığı yönünde. Büroİş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, “İş yoğunluğu fazla. Yapılandırma yasasının ardından vergi daireleri, sosyal güvenlik merkezleri ve Maliye’de iş yükü arttı. Bir kişi 5 kişilik iş yapıyor. Her yerde sorunlar var” dedi. l ANKARA Yaşları bazen 15’e kadar düşüyor. Evlerde çalışıyor, temizlik yapıyor, çocuk ya da hasta bakıyorlar. Yaşı 64’e kadar çıkan ve 21 yıldır sürekli çalışanlar da var. Hemen hepsi hastalanmaktan çok, işini kaybetmekten korkuyor, yüzde 68’inin ne yazık ki korktuğu başına geldi. Yüzde 99.7’si kendi evinde ya da çalıştığı evde fiziki, psikolojik ya da ekonomik şiddete maruz kalıyor. En acı yanı ise kadınların çalışma süreleri arttıkça yaşadıkları şiddeti normal karşılamaya başlaması ya da rahatsız olmaması... Tüm bunları Ev İşçileri Dayanışma Sendikası’nın yaptığı araştırmadan öğreniyoruz. Yandaki grafikte dikkat çekici noktaları yer alan “Toz Bezi Değiliz Ev İşçisiyiz” raporuna göre evlerde çalışan kadınların yüzde 24’ü 2134 yaş, yüzde 11’e yakını 5564 yaş aralığında. Ancak yaşları 15’e kadar düşen kadınlar da var. Çalışmaya danışmanlık etmiş, Dr. Ceyhun Güler’in verdiği bilgiye göre, sadece işsizlik ve iş yükü değil şiddet de ev işçilerinin en önemli sorunları arasında... Rapor kapsamında soru formunu cevaplayan ev işçilerinin yüzde 86’sı aile ve hane içerisinde, yüzde 96.3’ü ise çalışma hayatında şiddete maruz kaldığını belirtiyor. Soru ‘dalga’ değil Güler, “Aynı anda hem aile içinde hem de çalışma yaşamında şiddete maruz kaldığını belirten ev işçilerinin oranının ise yüzde 99.7 olduğuna dikkat çekiyor: “Burada üzerinde durulması gereken önemli noktalardan birisi de ev işçilerinin çoğunun hem aile içinde hem de çalışma yaşamlarında bütün şiddet türlerine aynı anda maruz kalmalarıdır. Ev işçileri aile içinde ve çalışma yaşamında fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet olmak üzere bütün şiddet türlerine aynı anda maruz kalıyorlar.” değerlendirmesini yaptı. Araştırma kapsamında ev işçilerine ikinci dalga veya üçüncü dalgada en çok neden kaygılandıkları sorulduğunda, çok çalışmak, güvencesiz çalışmak veya virüse yakalanmaktan değil işsiz kalmaktan korktuklarını belirttiklerini dile getiren Güler, ev işçilerinin yüzde 93.4’ünün ikinci veya üçüncü dalgada her şeyden çok işsiz kalmaktan korktuklarıCeyhun Güler: En dikkat çeken bulgu ise ev işçilerinin mesleki tecrübeleri azaldıkça psikolojik şiddetten şikâyetçi olma eğilimlerinin artması. 5 yıldan daha az süre çalışanların yüzde 82.9’u en çok psikolojik şiddetle karşılaştığını ifade ederken, bu oranın 610 yıl arasında çalışanlarda yüzde 74.3, 21 yıl ve üzerine çalışanlarda yüzde 35 olduğu görülüyor. Emekçi önlem istiyor Haber Sen Ankara 2 No’lu Şube üyeleri, salgın koşullarında alınmayan önlemler nedeniyle eylem yaptı. PTT’nin kamuda 60 yaş üstü, hamile, engelli, kronik hastaların idari izin ve dönüşümlü çalışma gibi tedbirler kapsamına alınmamasına tepki gösterilen eylemde, salgın nedeniyle artan personel eksiğinin karşılanması ve acil tedbirlerin alınması talep edildi. İşçiler, salgının değil alınmayan önlemlerin öldürdüğünü dile getirerek, PTT yönetiminin artık gerçeklerle yüzleşmesi gerektiğini belirtti. Asgari ücret insanca olsun İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu yarın yapılacak asgari ücret toplantısı ile ilgili olarak “İşçi ve emekçiler için vergi indirimi sağlanmalı” açıklaması yaptı. Açıklamada, “Asgari ücret sadece verilecek maaşın belirlenmesi değildir, aynı zamanda asgari yaşam koşullarının belirlenmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle sosyal ekonomik boyutları da düşünülmek zorundadır. Bu temel zorunluluktan kaynaklı vergide adalet ve yaşamın sürdürülmesinde zorunlu olan tüketim mallarının üzerindeki vergi yükünün düşürülmesini talep etmekteyiz” ifadeleri kullanıldı. T.C. İSTANBUL 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2020/225 Bartın ili, Ulus ilçesi, Yeşilpazar Mahallesi, Cilt No: 8’de nufusa kayıtlı olan davacının ÖZTÜRK olan soy isminin SAVAŞ olarak değiştirilmesine,İlan olunur. 27.11.2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1269697) T.C. MERSİN 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2020/273 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: MERSİN İLİ, TOROSLAR İLÇESİ MEVKİİ: DORUKLU KÖYÜPARSEL NO: 1680(İFRAZ SONRASI 2236) VASFI: ŞEFTALİ BAH.YÜZÖLÇÜMÜ: 992 MALİKİN ADI VE SOYADI: AYSUN SÜT KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: KARAYOLLARI GEN. MÜD. Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2020/273 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 30/11/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1269810) T.C. MERSİN 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI T.C. MERSİN 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2020/272 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: MERSİN İLİ, TOROSLAR İLÇESİ MEVKİİ: IŞIK TEPE MAH. ADA NO: 104 PARSEL NO: 51(İFRAZ SONRASI 92 PARSEL) VASFI: ÜZÜM BAĞI YÜZÖLÇÜMÜ: 6.867,32 MALİKİN ADI VE SOYADI: MUSA KARTAL KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2020/272 Esas Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 30/11/2020 ESAS NO: 2020/275 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Mersin ili Akdeniz ilçesi MEVKİ: Kürkçü mah. ADA NO: 101 PARSEL NO: 53 VASFI: Portakal Bahçesi YÜZÖLÇÜMÜ: 18.869,47 MALİKİN ADI VE SOYADI: YAŞAR DEMİREL KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2020/275 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 30/11/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1269825) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1269833) T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/202 Esas KARAR NO: 2020/507 İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, Halkalı mah./köy, Cilt:9, Hane:291, BSN:46’da Nüfusa kayıtlı 29068934584 T.C. Kimlik numaralı, Kenan ve Gürsel oğlu, Bakırköy 09.05.1994 doğumlu, Selçuk MEREY’in nüfusta “SELÇUK” olan isminin “SEDA” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE Nüfusa bu yönde kayıt ve TESCİLİNE karar verilmiştir. 17/11/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1269923) Kasım enflasyonu sürpriz yaparsa... Bugün açıklanacak kasım ayı enflasyon rakamlarıyla birlikte yıllık enflasyondaki artışın devam edeceği kesinleşti. Piyasalar yıllık enflasyonun yüzde 12.5’in üzerine çıkmasını bekliyor. Piyasa verilerini izleyen bazı iktisatçılar ise kasım ayı enflasyonunun sürpriz yapma ihtimalini dile getiriyor. Bu takdirde yüzde 13’ün üzerinde, yıllık enflasyon oranları görebiliriz. Bu beklentiler gerçekleşir de enflasyon beklenenin epey üzerinde artarsa işte o zaman piyasalarda bir bozulma ve yeniden faiz artışı tartışmaları yaşanacağını söyleyebiliriz. Ekim toplantısında yüzde 4.75’lik faiz artışı yapan Merkez Bankası’nın bu takdirde yeni faiz artırımlarına gitmesi gerekebilir. Böyle bir ihtimalde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni faiz artırımlarına izin verip vermeyeceğinin gündeme gelmesi de kaçınılmaz olur. Merkez Bankası’nın eski başiktisatçısı Prof.Dr. Hakan Kara, geçen hafta kasım ayı “İktisadi Yönelim Anketi” açıklamasının ardından, firmaların ara malı satış fiyatlarındaki artış beklentisinin tarihi zirveye çıktığını belirtip “Enflasyon gümbür gümbür geliyor” tweet’i atmıştı. Bu hafta içinde İstanbul Ticaret Odası (İTO), kasım ayı fiyat verilerini açıklayınca bazı iktisatçıların sürpriz ihtimali yorumlarının arttığını gördük. Halbuki Bloomberg’in piyasada yaptığı ankette kasım sonunda yıllık enflasyonun 0.8 puan artışla yüzde 12.7’ye çıkacağı tahmin edilmişti. İTO, perakende fiyat artışının yıllık yüzde 14.1’e çıktığını belirledi. Piyasa analizlerinin sağlamlığıyla bilinen iktisatçı Haluk Bürümcekçi, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon rakamlarıyla aslında farklılık göstermesine rağmen, İTO’nun gıda fiyatlarındaki etkileşimine dikkat çekti. İşlenmemiş gıda fiyatlarının beklenenin üzerinde çıkabileceğini, tüm alt gruplardaki artışın geçen yılın aynı ayının üzerinde olduğunu belirten Bürümcekçi, “Enflasyon olumsuz sürpriz yapabilir” tweet’i attı. Hakan Kara da piyasanın yıllık enflasyon beklentisini hatırlatarak attığı yeni tweet’te, temmuz sonundan bugüne sepet kurdaki artışın yüzde 16 yukarıda olduğunu, dünya gıda ve petrol fiyatlarının arttığını ve bunların enflasyona en az 2 puan eklemesi gerektiğini kaydederek henüz bunun tam görülmediğini, kasım enflasyonunda sürpriz olabileceğini ifade etti. İTO’nun enflasyon rakamlarının kendi yorumlarını doğruladığını kaydeden Kara, “Şimdi sıra TÜİK’te” dedi. TÜİK’in bugün açıklayacağı kasım ayı fiyat hareketlerinde piyasa beklentilerinin üzerinde bir rakam çıkacak mı, göreceğiz. Geçen yılın kasım ayındaki tüketici fiyat artışı rakamı 0.37 idi. Ekim sonunda yüzde 11.89 olan yıllık tüketici fiyat artışının yükselmesi bu nedenle kaçınılmaz. Kabaca; yarın yüzde 1.38 rakamı açıklanırsa baz etkisiyle yıllık rakam 12.89’a çıkacaktır. Faiz tartışması sürecek Buna karşılık piyasada, TÜİK’in enflasyon rakamlarıyla ilgili biriken şüpheler dile getirilerek “yıllık rakamın 12’nin altında çıkarılabileceği” söylentileri yayıldı. Böyle bir ihtimalde TÜİK’in yarattığı güvensizliğin iyice artması kaçınılmaz olur. Bunun da ötesinde bir şeyler yapmaya çabalayan yeni ekonomi yönetiminin bütün çabaları da boşa çıkmış olur. Bu resmi verilerle piyasa gerçeklerinin birbirinden koptuğu ve böyle bir ortamda yönetime olan güvensizliğin had safhaya ulaşması kaçınılmaz olacak demektir. Kasım ayı sonu itibarıyla artması kaçınılmaz olan yıllık enflasyon oranlarının aralık ayında da artma ihtimalini, yani yıllık oranın yüzde 14’lere ulaşma ihtimalini de göz ardı etmemek lazım. Geçen yılın aralık ayında tüketici fiyat artışları yüzde 0.74 oranında yaşanmıştı. Yani bunun üzerinde gelecek 2020 Aralık rakamı, kasım sonuna kıyasla aralıkta da artışın sürmesi anlamına gelecektir. Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi çok sürpriz sayılmayacaktır. Bir başka deyişle kasım ayında artan enflasyon nedeniyle faiz artırmak zorunda kalabilecek Merkez Bankası, bu ay artırmazsa 2021 yılına faiz artışıyla başlamak zorunda kalabilir. Bu da enflasyona bağlı faiz artışlarının, Cumhurbaşkanı’nın tavrının daha bir süre ekonomi gündeminde kalacağının bir işareti olarak görülebilir. Aslına bakacak olursanız “faiz oranları olumsuz sürpriz yaparsa faizlerin yeniden artışına izin verilip verilmeyeceğini” tartışmak bile abes sayılmalı. Rasyonel politikaların yürütüldüğü bir ekonomide, Merkez Bankası’nın faizi ne yapacağının Cumhurbaşkanı’na, hatta ilgili bakana sorulması bile olacak iş değildir. Kaldı ki eski politikanın yarattığı hasar görülmüş, bunu düzeltmek için yeni ekonomi yönetimi göreve getirilmiş, şeffaflık, öngörülebilirlik nutukları atılmışken Merkez Bankası’nın alacağı karara kimsenin karışmaması şart olmuş demektir. Gerçi rasyonel bir ekonomi yönetimi anlayışı olsa biz bunları tartışmazdık, enflasyon da faiz de zaten bu seviyelere kadar gelmezdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle