02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 7 29 ARALIK 2020 SALI İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı emsal niteliğinde karar aldı İlk tazminat kazanıldı Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı, başında açılan davaların aynı şekilde Konya Mahkemeleri ve Yargıtay arasında giM.Y’nin eski ismi Kombasdip geldiğini belirterek “Dasan olan Bera Holding hakkında 2006 yılında açtığı ZEHRA valar Yargıtay’ın emsal kaÖZDİLEK rarları uyarınca kabul edildavanın 14 yıl boyunca someye ve alacaklar 2018 yınuçlanmaması üzerine “hak ihla lından itibaren tahsil edilmeye li” gerekçesiyle başvurucuya 12 başlandığında eski Enerji ve Tabin 500 TL tazminat ödenmesine bii Kaynaklar Bakanı ve 2016 yıkarar verdi. M.Y’nin avukatı Acun lında Kombassan’ın yönetim kuPapakçı. “Karar Kombassan, Yim rulu başkanlığına getirilen Ali Rıpaş gibi şirketlerce yürütülen faa za Alaboyun’un girişimleri ile liyetlerin insan hakları açısından Kombassan’a dava açılamayacağı, incelendiği ve mağdurların da süren davalarda da karar verilevalarına yönelik yakınmalarında meyeceği yönünde, bugüne kadar haklı bulunduğu ilk karardır” de hiçbir devlete eşi benzeri olmayan di. Papakçı, devletin milyarlık taz bir düzenleme kanunlaştırılmışminatlar ödemek zorunda kalaca tır. Yargıtay’ın emsal kararları ile ğına dikkat çekti. kazanılan davalara ve ödenen tazYurtdışında yaşayan Türkler minatlara son verilmek istenmişden kâr payı ortaklığı vaadiyle tir. Her ne kadar TBMM’de grubu en çok para toplayan holdingle bulunan bazı partiler tarafından rin başında gelen eski ismi Kom AYM’ye kanunun iptali için başbassan olan Bera Holding’in bin vurmuş olsa da bugüne kadar bu lerce mağdurundan sadece birisi olan M.Y’nin 2006 yılında açtığı dava 14 yıl boyunca sonuçlanmadı. Dosya sürekli ilk derece mahkemesi ile Yargıtay arasında mekik dokudu. “Hak ihlalinin tespiti ve tazmin edilmesi” talebiyle 2016 yılında M.Y., Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM ise topu İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı’na attı. İnsan Hakları Tazminat Komisyonu ise 10 Aralık 2020 tarihli kararı ile “makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini” tespit etti ve başvurucuya 12 bin 500 TL tazminat ödenmesine karar verdi. ‘Görülmemiş kanun’ başvuru görüşülmemiş ve AYM karar vermemiştir” dedi. İnsan Hakları Tazminat Komisyonu’nun müvekkili hakkında verilen kararın dikkat çekici olduğunu dile getiren Papakçı, “Türkiye yakın gelecekte ekonomik anlamda en fazla sıkıntıya sokacak olan, Kombassan’ı korumak için çıkarılan kanundur. Anılan kanun ile Kombassan korunmaya çalışılırken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, haksız fiil ile para toplayan Kombassan’ın yerine mağdurların muhatabı haline getirilmiştir. Sayıları yüzbinleri bulan mağdurların döviz bazındaki yatırımlarının 20 yıla yakın faizi ile birlikte milyarlarca Avro tutacak tazminatını Türkiye CumhuriM.Y’nin avukatı Acun Papakçı yeti Devleti ödemek zorunda kalamağdurlar adına 2000’li yılların caktır” dedi. l İSTANBUL AVUKAT ZEYCAN BALCI’NIN BELİNİ KIRMIŞTI Polis saldırıyı görmedi Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukat Zeycan Balcı’yı darp ederek, belini kıran polis Murat A. hakkında açılan davanın 6’ncı duruşması dün görüldü. Tanıkların dinlendiği duruşmada beyanda bulunan polis İ.G., Zeycan Balcı’ya saldırının gerçekleştiği adliye binası önündeki merdivenlere sanığın çıkmadığını öne sürerek Balcı’ya saldırı anını ise görmediğini öne sürdü. Tanık Arman Akkuş ise beyanında saldırı anını gördüğünü, Balcı’ya vuran şahsın sanığa büyük oranda benzediğini söyledi. İstanbul 22’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada avukat Zeycan Balcı ve sanık Murat A. hazır bulunurken, taraf avukatları da duruşmaya katıldı. Aleyhte tanık beyanlarını kabul etmeyen Balcı, “Tanıkların olayı görmemiş olmaları mümkün değil. Ben görüntüleri defalarca izledim bana vuran şahıs huzurdaki sanıktır” dedi. Sanık Murat A’nın avukatı, İstanbul Emniyeti’nden görüntü ve telsiz kayıtlarının istenmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatının taleplerini kabul ederek duruşmayı 26 Nisan 2021 tarihine erteledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Girgin: Sadece taziye için aradım Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in katledilmesine ilişkin dava sürerken bazı gazetelerde CHP’li bir milletvekilinin baba Sıddık Gültekin’i arayarak “davadan vazgeç” dediği iddia edildi. İddialar üzerine açıklama yapan CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, ima edilen kişinin kendisi olduğunu belirterek “Davaya benim müdahil olduğuma dair en ufak bir kanıt, en ufak bir teknik bulgu ortaya çıkarsa, sadece CHP’den değil, milletvekilliğinden de istifa edeceğimi taahhüt ederim” dedi. Girgin, Gültekin’in cenazesinden bir gün sonra Gültekin ailesiyle, taziye amaçlı aramanın dışında hiçbir diyoloğu olmadığını belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet MAHALLELİYE ‘EVİNİ’ BOŞALT YAZISI KURTULUŞ ARI Güngören’de ‘rant’ tepkisi ZEHRA ÖZDİLEK İstanbul’da Güngören Belediyesi’ne bağlı Tozkoparan Mahallesi’nin riskli alan ilan edilmesinin ardından mahallede yaşayanlara, “30 gün içerisinde evleri terk edin” denildi. Tepki gösteren mahalleli, Barış Parkı’nda eylem yaptı. Mahalleli, “Planlanan kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm” dedi. Tozkoparan Mahallesi’nde riskli alan ilan edilen bölgedeki 900 haneye tahliye tebligatlarının gönderilmesi mahallelinin tepkisine neden oldu. “1 ay içinde nereye gideriz” diyen mahalleli dün Barış Parkı’nda eylem yaptı. Mahalleli sık sık “Tozkopan bizimdir bizim kalacak” “Evimiz hakkımız söke söke alırız” sloganları attı. Mahalleli Havva Kara, karşılarında muhatap olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Bize ‘bir ay içinde terk edeceksiniz, terk etmezseniz altyapıyı keseriz, kolluk güçleriyle sizi atarız’ dediler. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz. Neden gidelim, kim tapulu evini bırakır gider? Bizi tatmin edecek hiçbir açıklama yapmıyorlar. Karşımıza çıkıp muhatap almıyorlar bizi. Tehditle bir şey olmaz” dedi. Ali Sürer ise şunları söyledi: “Biz yıkıma karşı değiliz, gelmişler kapılara bildirileri yapıştırmışlar. Muhatap yok. Başımıza ne gelecek açıklasınlar? Biz de gönül rahatlığı ile imzalayalım çıkalım. Bize garanti versinler. Ben evimi teslim edeceğim bana bir kolaylık sunmuyor. Bu kış günü ne yapacağız?” Başka bir mahalleli ise “Herhangi bir sözleşme ortaya konulmadan, insanları kış günü tahliye etmeye çalışmak ne demek? Kentsel dönüşüm değil, talan zihniyeti” dedi. Güngören Belediye Başkanı’nın kendilerini muhatapa almadığına aktaran Yasemin Ataç ise “Bize ‘malınızı mülkünüzü bırakıp gidin’ diyorlar. Kim bırakır gider? Yapılmak istenen rantsal dönüşüm” tepkisini gösterdi. l İSTANBUL SAHTE LISE DIPLOMASI KARARINA ERIŞIM ENGELI! Gazetemizin gündeme getirdiği Hamza suçundan yargılandığı davanın kararına ilişkin haYerlikaya’nın sahte dipber gazetemizde “Sahte lomayı bilerek kullandıdiplomayla sistemi tuş etğına dair mahkeme kamiş” başlığıyla yayımlanrarı haberine dün erişim mıştı. Habere erişim enengeli getirildi. geline dair mahkeme kaCumhurbaşkanı Başdararında “Haberin halen innışmanı, Gençlik ve Spor Yerlikaya ternette yer alması nedeBakan Yardımcısı, Vakıfniyle müdahale edilen şeBank Yönetim Kurulu Başkan ref ve itibar hakkı ile içeriğin yaYardımcısı, eski AKP milletveki yından çıkarılması halinde müdali Hamza Yerlikaya’nın sahte dip hale edilecek olan ifade ve basın lomayı bilerek kullandığına dair özgürlükleri arasında adil bir denmahkeme kararı haberine erişim ge kurulması gerekmektedir” deengeli geldi. Hamza Yerlikaya’nın nildi. Erişim engelinin geldiği habelgede sahtecilik suçundan yar berin “unutulma hakkı kapsamıngılandığı davanın kararında “Mev da değerlendirilmesi gereken hacut delil durumuna göre ancak ber” olduğu belirtilen kararda, sanığın sahte olan diplomayı bile “İnternet ortamının sağladığı korek kullandığı söylenebilir” deni laylıklar gözetildiğinde başvuruculirken bu konuya ilişkin haberler nun şeref ve itibarının korunmaBakırköy 1. Sulh Ceza Hâkimliği sı için anılan habere” erişim engekararıyla erişime kapatıldı. li getirme talebinin kabul edildiği Yerlikaya’nın belgede sahtecilik belirtildi. l Haber Merkezi Dünyanın finans kapital sorunu: 277 trilyon dolar borç vermişler.. En büyük sömürü aracı Tam da öyle değil tabii... Yoksa bankalar ve krediler olmazdı. Aldığınız borcu yeni iş kurmakta ve önemli katma değerler yaratmakta kullanabildiğiniz süreç içinde hareket ediyorsanız borcu hakkını vererek kullanıyorsunuz demektir. Geri ödemeniz kolay olur, faizini de rahat ödersiniz, çünkü yarattığınız katma değer hepsini karşılar ve elinizde üstelik iyi bir değer kalır. Ama aldığınız parayı har vurup harman savurursanız, tüketime harcarsanız, gelirinizle borcunuzu ödeyemez duruma gelirseniz, borç boyunduruk takılmış gibi olursunuz. Tabii ağırlıklı olarak ülkelerin borcundan bahsediyorum. Ve dünyada yüzer gezer, dayanacağı kapı arayan trilyonlarca dolar veya Avro’dan. Bu büyük para, paradan para kazanmanın en büyük aracı.. Önümdeki grafiğe bakıyorum, küresel borç toplamının, bu yılın sonunda 277 trilyon dolara yakın olacağı hesaplanıyor. Pandeminin ülkeleri soktuğu büyük ekonomik sıkıntıların, ülkelerin borçlarını son 3 ayda 27 trilyon dolar kadar artırdığını gösteriyor. Trilyonlardan bahsediyoruz! Türkiye’nin girdisi çıktısı ile yıllık milli hasılası 700 milyar dolar. Ne büyük zenginlik temerküzü var dünyada aslında! 277 trilyon dolar, dünyadaki GSMH’nin yüzde 365’ine denk geliyor! Yani GSMİ’nin yüzde yüzünün 3.5 katından fazla! Dünyanın finans kapital sorunu Bu, finans kapitalin dünya üzerindeki büyük gücünü gösteriyor, reel ekonomilerin ve üretimlerin ise bu güç karşısındaki zavallılığını. Üret üret öde sat, esas kazanan finans kapital. Riski yok veya düşük. Devletlerarası, devlet garantili borç söz konusu olduğunda riski neredeyse sıfır. Malına mülküne toprağına el koyar, tahsil eder. Üreticinin riski ile kıyaslamak mümkün değil. Burada ilginç başka bir nokta daha var. Borcun milli gelire oranı, borç ödeme kapasiten, ülke şirket risk primleri, ülkeye doğrudan yatırımın akıp akmadığı, büyüme oranın ve kapasiten, yatırım yapılabilirlik durumun, verimliliğin, yenilikçiliğin, demokrasi ve hukuk güvencelerin gibi bir dizi faktör de dışarıdan alacağın borçların faiz oranlarını etkiliyor. Aslında finans yüksek bir gelir elde edebileceğini gördüğü ülkelere de akar, vurgun... Dünyanın finans kapital sorunu var, “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyenlerin bu konudaki fikrini merak etmez misiniz? 18 yılda 489.5 milyar dolar faiz Bu konuya niye girdiğime gelince, Türkiye borçlular listesinde 10. sırada. İlk 9 ülke gelir yaratma üretme kapasiteleri çok yüksek ülkeler. Kanada, Japonya, ABD, İngiltere, Çin, Yeni Zelanda, AB, Malezya, Fransa. Ülkeler borç içinde, ama finans kapital büyük bir zenginlik içinde sürekli alacaklı, gelirlerini büyütüp duruyor. Bu 9 ülke/bölge daha düşük faizler öderken ve kolayca borçlanırken, biz daha yüksek faiz ödeyerek finans kapitalin parasını büyütüyoruz durmadan. Şuna bakın: “Türkiye, 10 yıl vadeli dolar cinsinden borca ABD’nin 7 katı faiz ödeyecek: Sözde değil özde faiz..” Ya şu haber, bu yıl: “Nisan ayındaki 22 milyar 300 milyon dolar dış borcun 5 milyar dolarını faiz oluşturdu!” Yatırımlara yönlendirmezsen Bir de şuna bakın, Eylül 2020: “AKP iktidarı, 2019 yılı sonu itibarıyla 489.5 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin en büyük faiz harcamasını yaptı.” Bu yeni bir olay değil tabii, mesela: 19932002 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde, Türkiye, yılda ortalama 21.1 milyar dolar faiz ödemiş. Türkiye borçları toprağa, tüketime akıttıkça, parayı daha yüksek katmadeğer yaratıcı gelir getirici yatırımları es geçtikçe, borcuna ancak borç katar. Not: Dünya borç durumuyla ilgili verilerin kaynağından: www.visualcapitalist.com/ debttogdpcontinuestorisearoundworld/
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle