Katalog

HABER 13 26 ARALIK 2020 CUMARTESİ YARGI ‘DUR’ DEDİ Görev değil adeta ‘ceza’ MUSTAFA ÇAKIR Kamuda “geçici görevlendirme”, zaman zaman amacı dışında da kullanılıyor. Yönetmelikteki “Bir yılda 2 aydan fazla geçici görevlendirme yapılamaz” açık hükmüne karşın sağlık personeline 3 ay geçici görevlendirme verildi. Personel, “görevlendirme beni yıpratmak amacıyla yapılıyor” diyerek dava açtı. Mahkeme, çalışanı haklı buldu. İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nin kararına göre süreç şöyle işledi: İstanbul Büyükçekmece İlçe Sağlık Müdürlüğü bünyesinde laboratuvar teknisyeni olarak görev yapan kamu çalışanı, Büyükçekmece Mimar Sinan Hastanesi’nde 2 ay süreyle geçici görevlendirildi. Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “geçici görevlendirme” başlıklı 11. maddesinde, “Resen yapılan geçici görevlendirme süresi bir mali yılda iki ayı geçemez” açık hükmü bulunmasına karşın iki ayın sonunda personelin geçici görevlendirme süresi uzatıldı. Kamu çalışanının üyesi bulunduğu Türk SağlıkSen dava açtı. Çalışan da görevlendirmenin “kendisini yıpratma amacıyla yapıldığını, kamu yararı amacı taşımadığını, haksız ve hukuka aykırı olduğunu” savundu. Buna karşın idare, görevlendirmenin “hizmet ihtiyacına binaen uzatıldığını, davacının görevlendirildiği birimlerde isteksiz olduğunu” savunararak davanın reddedilmesini istedi. Yönetmelik vurgusu İstanbul 5. İdare Mahkemesi ise kararında yönetmeliğe dikkat çekti. Kamu görevlisinin hizmet gerekleri ve kamu yararı kapsamında hizmetine ihtiyaç duyulan görevlere resen geçici olarak görevlendirilebileceğini ancak sürenin bir mali yıl içerisinde iki ayı geçemeyeceğine dikkat çeken mahkeme, kararı hukuka aykırı bularak iptal etti. Karar oybirliğiyle alındı. l ANKARA ADIYAMAN’A İNTERNET Seslerini Mansur Yavaş duydu MEHMET MENEKŞE Adıyaman Yaylakonak beldesinde 177 öğrenci, internet altyapısı ve ailelerinin imkânsızlığı nedeniyle bilgisayar ve tablet olmadığı için uzaktan eğitime erişemedi. Beldenin ve çocuklarının durumunu bir video ile sosyal medyada yayımlayan Kalender Akdemir’in sesini Ankara Büyükşehir Belediyesi duydu. Başkan Mansur Yavaş’ın talimatıyla Yaylakonak beldesine internet altyapısının kurulması için çalışma başlatıldı. Yaylakonak Karaçal Mahallesi’nde oturan ve beş çocuğunun beşinin de okula gittiğini, gücünün sadece bir telefon almaya yettiğini belirten Akdemir, durumunu anlatan bir video çekerek sosyal medyada yayımladı. Akdemir, çektiği videoda şunları dile getirdi: “Beş çocuğumun beşi de öğrenci. Canlı ders dinlemeleri için gittim bir telefon alabildim. Ayda 410 lira internet parası geldi. Beş çocuk bir telefon, hangisi ders dinleyecek, hangisi uzaktan eğitimden faydalanacak? Biri telefonla ders dinliyor, ötekiler dinleyemiyor. Adıyaman Valisi, Milli Eğitim Bakanı gelsin halimizi görsün.” Videoyu sosyal medyada gören Ankara Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi, Yaylakonak beldesinin dört muhtarı ile bağlantıya geçti. Bilgi işlem daire başkanlığından Gökhan Özcan, beldeye internet erişimi için gerekli çalışmaların başlatıldığını belirtti. Bilgisayar ve tablet de yok Merkez Mahalle Muhtarı Aziz Kartal, beldede Türk Telekom’a ait kabloların olduğunu ancak altyapının çalışmadığını, bu durumun düzeltilmesi için yaptığı girişimlerin sonuçsuz kaldığını belirtti. Kartal, “Beldede 177 öğrenci var ve hiçbiri internet aracılığı ile uzaktan eğitimde ders alamıyor, zorluk çekiyorlar. Sesimizi duyan Mansur Yavaş’a katkısından, desteğinden dolayı çok teşekkür ederiz, tuttuğu altın olsun” dedi. Yayalakonak Çatderesi Muhtarı Hasan Yaşar ise “Dağlık ve kırsal bir bölgedeyiz, öğrencilerimizin hiçbirisi hiç ders alamıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, beldeye internet vericisi kuruyor, kendisine çok teşekkür ederiz. İnternet gelse de sorunumuz çözülmüyor, çoğu öğrencinin ne bilgisayarı ne de tableti var. Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilere tablet dağıtacaktı, dağıttı mı bilmiyorum ancak bizim beldeye tablet gelmedi” dedi. OLAY TV, IKTIDAR BASKISIYLA KAPANDI 26 gün yayın yapabildi Çağlar: Yeni ekiple tekrar başlayabilirim Olay TV’nin kapanmasının ardından Cavit Çağlar açıklama yaparak “Tarafsız yayın yaparken HDP yayınlarına ağırlık verilmesi üzerine bu konuyu ortağıma ilettim. Bunun üzerine ‘Yeni bazı arkadaşları kanala ilave edip denge kuralım’ dediğimde ortağım bunu kabul etmedi. Ben de bu şartlarda devam edemeyeceğimi söyledim. Bu iş bana ders oldu. Kanalın lisansı elimde uygun bir zamanda yeni bir ekiple tekrar başlayabilirim” dedi. Yayın hayatına 30 Kasım’da başlayan Olay TV, Nevşin Mengü’nün sunumuyla ekrana gelen ana haber bülteniyle birlikte izleyicilerine veda etti. Mengü’nün sunduğu bültende kanalın Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar, “Zannediyorum habercilik anlayışımız ve yaptığımız yayınlarla birtakım mahfilleri rahatsız ettik. 180 arkadaşımızla birlikte yeni bir mecrada mutlaka özgür haberciliğe devam edeceğiz” dedi. Sarılar, Cavit Çağlar’ın “İktidardan büyük baskı var. Çok ağır baskısı altındayım, devam edemeyeceğim. Başka bir kadro ile devam et, baskısı gördüm” dediğini de aktardı. Kanal, Sarılar’ın konuşmasının ardından çalışanların alkışlarıyla siyaha düşerek kapandı. 26 gün süren yayın hayatından sonra 180’den fazla emekçi işsiz kaldı. l İSTANBUL CHP’LI MURAT BAKAN’DAN ‘TÜRKIYE ÇEVRE AJANSI’ TEPKISI: Rant paylaşımı kavgası CHPİzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü Murat Bakan, Türkiye Çevre Ajansı’nın kurulmasına ilişkin teklifin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmesine “Bir kamu tüzelkişisi kurup Kamu İhale Yasası’ndan muaf ediyorlarsa rantın paylaşımına dair kaygı yaşıyorlar, depozito yönetim sistemiyle kamunun kaynaklarını beş müteahhide peşkeş çekecekler demektir” dedi. Yazılı açıklama yapan CHP’li Bakan, “Kanunu, komisyonda TBMM İçtüzüğü’ne aykırı olarak hızla görüştük. Ardından aynı hızla genel kurula geldi, araya bütçe görüşmeleri girdi, bütçeden hemen sonra da ‘kanunu geçireceksiniz’ diye Meclis’te sabahladık. Neden? Çevre Ajansı 2020’de kurulsun da GEKAP’tan (Geri Kazanım Katılım Payı) toplanan paranın yüzde 10’u ajansa aktarılsın diye” ifadelerini kullandı. Ajansın yönetim kuruluna girmek için AKP’liler arasında yarış olduğunu söyleyen Bakan, ajansın da Kamu İhale Yasası’ndan muaf olduğuna dikkat çekti. ‘Yarışıyorlar’ Bakan, “Yönetim kuruluna girmek için aralarında nasıl yarıştıklarını anlatamam. Siyasi etkilere açık, çevre kaygısı adı altında rant önceliği taşıyan bir karaktere sahip paralel bir bakanlık kurdular. Tek dertleri var: Rant” diye konuştu. Oluşturulan sistemde depozito için ödenen paraların sistemde biriktiğini ve para arttıkça rant alanı haline geldiğini kaydeden Bakan, “Bu nedenle getirilmek istenen depozito sistemiyle oluşacak atığı önlemenin değil, burada oluşacak yılda 10 milyar TL’ye yakın rantın birilerine nasıl dağıtılacağı hesabının yapıldığını görüyoruz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet SORUŞTURMA BAŞLATILDI Ceyhan’da 300 milyon liralık yolsuzluk iddiası Adana’nın Ceyhan Belediyesi’ndeki rüşvet soruşturması ile ilgili aralarında eski belediye başkanı Kadir Aydar’ın da bulunduğu 5 şüphelinin tutuklandığı operasyonda yeni detaylar ortaya çıktı. Mahkeme kararıyla 2019 yılında Ceyhan Belediyesi’nin imar planının iptal edildiği, yeni imar planı hazırlanması gerektiği ancak buna rağmen belediyece eski imar kanununa göre rüşvet karşılığı 100’e yakın projeye usulsüz ruhsat verildiği, buna karşılık da 300 milyon TL’lik yolsuzluk yapıldığı öğrenildi. Bu projelerin dışında imara aykırı veya ruhsatsız olduğu öne sürülen işletmelerin, Ceyhan Belediyesi Zabıta veya İmar Müdürlüğü personeli tarafından belirlendiği ve mühürleneceği belirtilerek işletme sahiplerinin, eski belediye başkanı Kadir Aydar’a yönlendirildiği belirtildi. Bu işletme sahiplerinden de Ceyhanspor’a bağış ya da kreş yapımına destek olarak para alındığı ancak bu paraların, belediyenin ya da kulübün kasasına girmediği, bunun yanı sıra imara uygun olmayan işletmelerin görmezden gelindiği kaydedildi. Tutuklanan şüpheliler arasında yer alan Ceyhan Ticaret Odası Başkanı Şeref Can’ın fabrikasının yüzde 40’lık bir kapalı alana sahip olması gerekirken 135 bin dolar rüşvet karşılığında bu alanı yüzde 100’e çıkardığı, işletmeye de imara aykırı olmasına rağmen ruhsat verildiği ifade edildi. l DHA SORU YAĞMURUNA TUTTULAR AKP’li vekiller bile teklifin içeriğini bilmiyor TBMM Genel Kurulu’nda, “derneklere kayyım atanmasını” öngördüğü için eleştirilen “kitle imha silahlarının yayılması ile terörizmin finansmanının önlenmesi” konusunda çeşitli düzenlemeler içeren yasa teklifinin görüşmeleri tartışmalarla başladı. Görüşmeler sırasında AKP’li vekillerin de kendi tekliflerine ilişkin “Kanun teklifinde derneklere üye olma, yönetim organlarında görev alma gibi dernek kurma özgürlüğünü daraltan düzenlemeler var mıdır?” gibi soruları dikkat çekti. Söz alan CHP’li Turan Aydoğan, “Az buçuk bir demokratik kırıntı kalan derneklerdi, oraya saldırmaya kalkıyorsunuz. Geldiğiniz yer 12 Eylül’ü aratır haldedir” dedi. Aydoğan, teklifte nüfuslu kişilerin mal varlıklarının takibine ilişkin bir madde olmadığını söyleyerek, “Niye yattınız bugüne kadar? Yatmasaydınız Rıza Sarraf içeride olacaktı. 4 Bakan Yüce Divan’da yargılanacaktı. ‘Bakara makara’cıyı siz büyükelçi yaptınız” dedi. Aydoğan AKP sıralarından yükselen bağrışmalar yüzünden konuşmasına devam edemeyince ek süre istedi. Verilmeyince Aydoğan bir süre kürsüde kalmaya devam etti. ‘Dernek özgürlüğü’ sorusu Teklifin soru yanıt bölümünde AKP’li milletvekillerinin kendi teklifleri üzerine sordukları sorular dikkat çekti. AKP’li Mustafa Levent Karahocagil, “Teklifte internet üzerinden izinsiz yardım toplanmasının tespiti halinde uygulanacak yaptırım var mıdır? Teklifte derneklere üye olma, yönetim organlarında görev alma gibi dernek kurma özgürlüğünü daraltan düzenlemeler var mıdır” sorusunu yöneltti. AKP’li Ali Cumhur Taşkın ise, “Terörizmin finansmanıyla mücadelede uluslararası işbirliğinin gerekliliğine inanıyoruz. BM Güvenlik Konseyi’nin bu yöndeki kararlarının uygulanması amacıyla teklifte ne gibi düzenlemeler yapılmaktadır?” dedi. AKP’li Mücahit Durmuşoğlu da “Teklifte derneklerin yardım toplamasıyla ilgili kısıtlama var mıdır? Düzenlemelerin amacı nedir?” sorularını yöneltti. AKP’li İmran Kılıç ise, “Teklifte, Suç Gelirinin Aklanmasının Önlemesi Hakkında Kanun’un 2. maddesindeki ‘yükümlü’ tanımına avukatlar dahil edilmektedir. Bu durum savunma hakkını olumsuz etkileyen bir durum olabilir mi?” dedi. Sorulara yanıt veren Adalet Komisyonu Başkanı Yılmaz Tunç, “Dernek kurma özgürlüğünü ihlal eden bir durum yok” dedi. l ANKARA DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. TURAN DÜNDAR MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI ESKİ BAŞKANI (1978)