22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 14 KASIM 2020 CUMARTESİ gorus@cumhuriyet.com.tr OLAYLAR VE GÖRÜŞLER MACHIAVELLI’DEN DERSLER DR. ENGIN ÜNSAL 15. DÖNEM CHP İSTANBUL MILLETVEKILI 1469 yılında Floransa’da doğan Niccolo Machiavelli siyasetbilimin kurucusu olarak anılmaktadır. Ölümünden beş yıl sonra 1532 yılında yayımlanan Prens adlı çalışması, siyaset okulunun öğrencileri için bir başyapıttır. Mussolini, öğrencilik yıllarında doktora tezinin konusu olarak Machiavelli’yi seçmiş, Hitler “Prens”i başucu kitabı yapmıştır. İtalyanlar 1869 yılında Machiavelli’nin doğumunu, 400. yıldönümünü büyük şölenlerle kutlamış ve mezarına Tanto Nomini Nullum Par Elogium (Böylesine büyük bir usta için tüm övgüler yetersizdir) yazılı bir plaket koymuşlardır. Machiavelli’nin yapıtı, güçlü bir devlet ve güçlü bir “Prens” yaratmaya ilişkin dersSevgi, kişilerin kendinden kaynaklanan bir olgudur ve insanlar kendi özgür iradeleri ile severler, korku ise kaynağını kişilerin dışında yaratır. Gün, siyasal güç sahibinin kendi gücüne tapmak yerine halkın insanca yaşam hakkına saygı duyma günüdür. lerle doludur. Güçlü devleti yaratmak için “Prens”in sevilen değil korkulan bir kişiliğe sahip olmasının zorunlu olduğuna değinir. Korkunun kaynağı Korkulan bir “Prens” olmak, sevilen bir “Prens” olmaktan iyidir der. Sevgi, kişilerin kendinden kaynaklanan bir olgudur ve insanlar kendi özgür iradeleri ile severler, korku ise kaynağını kişilerin dışında yaratır. Prens korku yaratırsa bunun kaynağı kendisi olur. Akıllı bir “Prens” ülke yönetiminde etkili olmak için kendisinden kaynaklanan araçları kullanırsa halkını denetim altında tutar ve egemenliğini tartışmasız sürdürür. (Machiavelli, The Prince, Mentor Books, 1962, s.91) Önemli olan halk değildir. Önemli olan güçlü devlet ve güçlü liderdir. Machiavelli, kitabında tarihte bilinen krallıkların iki tür yönetim anlayışı ile yönetildiğinden söz eder. Birinci tür yönetimde “Prens” ve hizmetkârları vardır. Hizmetkârlar, “Prens”in gözdesi oldukları sürece ve onun izin verdiği ölçüde ülke yönetimine katılır. İkinci tür yönetimde ise “Prens”in yanında, onun onayı ile işbaşında olmayıp kan bağı ile belirli bir ırkı temsil eden baronlar vardır. Bu baronların kendi toprakları ve tebaaları vardır. Bu topraklarda yaşayanlar öncelikle baronlara bağlıdır. Bu iki yönetimden birincisinde “Prens” daha güçlüdür ve egemenliği daha kalıcıdır. Siyasal erkin tek sahibi kendisidir ve ülkede kendisinden daha üstün bir kimse yoktur. Halkın bağlılığı “Prens”in gözetiminde ülke yönetimine katılanlara değil, “Prens”in kendisinedir. İnsanca yaşam hakkı Machiavelli’nin yaşadığı İtalya’da egemen olan Medici sülalesinin etkin olduğu günlerden bugüne yaklaşık beş asır geçmiştir. O günden bugüne toplumsal yaşam, toplumsal yönetim anlayışı çok değişmiştir ama değişmeyen tek şey siyasetin ve iktidar olmanın dayanılmaz ve vazgeçilemez çekiciliği olmuştur. Bu, öylesine gizemli bir tutkudur ki onun dürtüsü ile insanlar, annelerini, babalarını, kardeşlerini ve yeri geldiğinde milyonlarca insanı öldürmekten kaçınmamıştır. Machiavelli, yapıtında politikanın gizemini ayrıntılarıyla ve kendi çağından örneklerle sergilemiştir. İktidar olmanın dayanılmaz çekimi acımasız yüzünü emperyalistlerin gelişmekte olan ülkelerde yaptıkları katliamlarda, Mussolini ve Hitler’in işlediği insanlık suçlarında çirkin yüzünü tüm acımasızlığı ile göstermiştir. Çağımız Medicilerin çağı değildir. İnsan hakları, özellikle insanın yaşam hakkı önem kazanmış ve yönetenlere yol göstersin diye BM Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’ni, Avrupa Konseyi Avrupa İnsan Haklar Konvansiyonu’nu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni yürürlüğe koymuştur. Gün, siyasal güç sahibinin kendi gücüne tapmak yerine halkın insanca yaşam hakkına saygı duyma günüdür. 25 TL 15 TL 25 TL 15 TL ’vearan 35 TL 21 TL 30 TL 18 TL TRAKOS HÂLÂ DIRI MUCİZE ÖZİNAL YAZAR Yüzleşme fırsatı olarak depremin sunusunu bir kez daha reddettik. Nedir, ne değildir diyerek sorgulayıp öğrenmede gene yaya kaldık. Duyarlılığı duygusallığa, acıyı melodrama yeğledik gene. Oysa değerler çatışmasının keskinleştiği koşullar trajedi yaşama, yaratma olanağı veriyordu. Her alanda, bağlamda yüzleşme cesaretini gösteremedik. Beş duyu ile algılanabilir olana ilişkin olan bilgiler gibi düşünüm dünyasına ilişkin bilgiler de bilinmedikleri sürece yok hükmündedir. Taş nedir biliyorsak ayağımıza dolananın ne olduğunu biliriz. Bilgi hakkı insan hakkıdır. Bilgi hakkı sadece bilmeyi değil, bilgiyi yaratma hakkını, yarattığı bilgiyi açıklama ve yayma hakkını da içerir. Din, bilim, felsefe, sanat insanın sonsuz gelişim ve yaratı gücünün eseridir. Her bir insanın evrendeki biricikliği bundandır. İnsan onuru bundandır. Bu gizil güçle doğarız, ama bunların bilgisi doğuştan bizimle değildir. Bu bilgiyi öğrenimle ediniriz. Suyun yüz derecede kaynadığını, Tanrı düşüncesinin insan zihnine ait bir fikir olduğunu öğreniriz. Ölen biziz... İnsan ekseninden uzaklaşan eğitim öğretim anlayışının en yakıcı sonucu felsefi bir bilgi olan ahlakın/etiğin ne olduğu bilgisinin esirgenmesi, görecelikle sakatlanmış toplumsal değer yargılarının ahlak sanılmasıdır. Oysa zamana yere göre değişen, dün geçerli olan bu gün geçerli olmayabilir. Eleştirel, sorgulayıcı, sorunların özüne nüfuz eden felsefi bilginin, eğitim öğretim kurumlarınca engellenmesi sadece ders saatlerinin azaltılması ile değil, evrensel bilgi adı altında bilgi olmayanın sunulmasıdır. Her bilginin temelinde ve üstünde bulunan düşünsel bilginin toplumdan esirgenmesinin sonucunu depremle bir kez daha gördük. Sorumluluğu ve günahı, kadere Tanrı’ya, çamura çimentoya yükledik. Tekeyi şarapla yıkadık. Günahlarımızı ona yükledik, sunduk kurban diye tanrılara. Sorumluluğunu bilen, eyleyen insandır aydınlanmış insan. Sorumlu, suçlu ortalıkta. Ortada. Hesap soracaklar gelecek depreme kadar sunak taşında. Kurban edilmeyi bekliyor. Ortaçağ karanlığının akbabaları bilgi hakkının kasapları, nöbette. Trakos ölmedi, hâlâ diri. Bilginin insan hakkı olduğunu bilmeye cesaret edemeyen keçi biziz. Bizden esirgenen bilginin, bizim yetilerimizi baskılayıp yok ettiğini göremediğimiz için ölen biziz. Keçi dipdiri ayakta...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle