Katalog

HABER 3 11 EKİM 2020 PAZAR 240/1 1 0 330/2 0 0 270/1 6 0 270/1 0 0 240/1 4 0 270/7 0 220/4 0 240/7 0 290/1 3 0 300/2 1 0 260/1 2 0 250/1 8 0 120/6 0 260/2 0 0 150/7 0 170/4 0 130/6 0 180/8 0 140/9 0 200/1 4 0 250/1 6 0 230/1 6 0 TARİHTE BUGÜN 1811: İlk buharlı feribot “Juliana”, New York New Jersey arasında sefere başladı. 1881: David Houston, kameralar için rulo filmin patentini aldı. 1922: Mudanya Mütarekesi imzalandı. 1924: TBMM yeni binasına taşındı, Cumhuriyet Bayramı’nın ilk kutlama töreni burada yapıldı. 1926: Kıyafet Kanunu kabul edildi. 1928: Tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter’in doğum günü. Kız oğlan kız ama altı aylık gebe OTOBÜS ÜSTGEÇIDE ÇARPTI BAŞKENTTE IKI FARKLI KAZA BELEDIYE OTOBÜSÜNÜN YAYA ÜSTGEÇIDINE ÇARPMASI SONUCU ISE 1’I AĞIR 12 KIŞI YARALANDI. Ankara’da Mustafa U. yönetimindeki belediye otobüsü, Şehit Ömer Halisdemir Caddesi’nde kontrolden çıkarak yaya üstgeçidinin yanındaki asansör bölümüne çarptı. Yaralanan sürücü Mustafa U. itfaiye ekiplerinin çalışması sonucu sıkıştığı yerden çıkarılırken, otobüste bulunan 11 yaralı da ambulanslarla çeşitli hastanelere kaldırıldı. Mustafa U’nun durumunun ağır olduğu kaydedildi. Ankara’da iki yük treninin kafa kafaya çarpışması sonucu meydana gelen kazada, 2 makinist yaşamını yitirirken 2 makinist de yaralandı. Kaza, dün sabah saat 06.30 sıralarında, Kalecik Tren İstasyonu yakınında meydana geldi. Kayseri’den Çankırı’ya giden boş yük treni ile karşı yönden gelen boş yük treni, kafa kafaya çarpıştı. Kazada makinistler KAFA KAFAYA FACİA: 2 ÖLÜ Hanifi Adem Yüksek ile Ömer Baltat, yaşamını yitirdi. Diğer makinistler Mehmet Karaağaç ile Murat Özyılmaz ise yaralandı. Yaralı makinistler, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Ölen makinistlerin cenazeleri de yapılan incelemenin ardından Ankara Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. l ANKARA / Cumhuriyet 50 yıllık mahalle spor kulübünün tahliyesine CHP’den tepki: Hangi yandaşa? Depolara baskın yapıldı. SAHTE IÇKIDEN 6 ÖLÜM İzmir’de sahte içkiden zehirlenip yaşamını yitirenlerin sayısı 6’ya yükseldi. 16 kişinin hastanelerdeki tedavisi devam ediyor. Karabağlar, Konak, Bayraklı, Bornova ve Gaziemir ilçelerinde önceki gün sahte içki içtikleri öne sürülen 18 kişi, mide bulantısı ve görme kaybı şikâyetleriyle hastaneye kaldırıldı. Tedaviye alınanlardan Çetin Esen (59), Mustafa Maya, Aydın Göksoy ve Adem Güneş (64) yaşamını yitirdi. Tedavisi tamamlanan 2 kişi taburcu edildi. Ayrıca 6 yeni hasta da hastanelerde tedaviye alındı. Ölümlerin artmasının ardından polis, 11 işyeri ve 2 depoya baskın yaptı. Operasyonlarda el altından sahte etil alkol ve içki sattığı belirlenen 10 kişi gözaltına alındı. Öte yandan sahte içkiden 7 kişinin yaşamını yitirdiği Kırıkkale’de, aynı içkiden zehirlenen ve tedavi vi gördüğü hastaneden taburcu edilen Selami Ü. ve Özcan Ö., adliyeye sevk edildi. İki şüpheli savcılık tarafından serbest bırakıldı. l İZMİR/Cumhuriyet İSTİSMAR ÇIKTI Minik kalbi dayanmadı KÜBRA KÖKLÜ Çorum’da, kalp rahatsızlığı gerekçesiyle götürüldüğü hastanede yaşamını yitiren 3 yaşındaki erkek çocuğun cinsel istismara uğradığı belirlendi. Yaşamını yitiren çocuğun annesi Z.B.Y. ve erkek arkadaşı B.Ç., “Nitelikli kasten adam öldürme ve ölümle neticelenen çocuğa karşı cinsel istismar” suçlarından tutuklandı. Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği (UCİM) Çorum il Koordinatörü avukat Hande Güllü, olayın takipçisi olacaklarını belirtti. Öte yandan ölen R.E.Ş’nin 10 yaşındaki ağabeyinin ifadesinde, B.Ç. tarafından dövüldüğünü söylediği öğrenildi. Doğuştan yakalandığı hipoplastik sol kalp sendromu olan R.E.Ş., 26 Ağustos’ta İstanbul’da yapılan bir ameliyatla sağlığına kavuşmuştu. HAZAL OCAK Esenler Yavuz Selim Mahallesi Mehmetçik Sokak’taki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait taşınmaz, 10 yıl süreyle AKP’li ilçe belediyesine tahsis edilince binadaki yaklaşık 50 yıllık Yavuz Selim Spor Kulübü’nün tahliyesi istendi. Kulüp başkan yardımcısı Hamit Yenigelen, AKP’li Esenler Belediyesi’nin binayı bir an önce tahliye etmelerini istediğine dikkat çekerek yeni bir yerin de gösterilmediğini anlattı. İlçe belediyesinin CHP’li meclis üyesi Kemal Şahin konuyu ilçe meclisine taşıyarak “Bu spor kulubünü hiçbir yer göstermeden sokağa atıp yandaş dernek ya da vakfa verme hesapları içerisindesiniz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait taşınmaz Yavuz Selim Spor Kulübü’ne 2008 yılında 10 yıllığına bedelsiz tahsis edilmişti. Bina geçen yıl kasım ayında 10 yıl süreyle AKP’li ilçe belediyesine tahsis edildi. Esenler Belediyesi kulübe geçen günlerde yolladığı yazıda binada kulübün işgalci durumda olduğunu ifade etti ve yarına kadar binanın boşaltılmasını istedi. ‘Atmak istiyorlar’ Yazıda aksi takdirde ilçe emniyet müdürlüğü ekiplerince tahliye işlemi yapılacağı da vurgulandı. Kemal Şahin, “1500 genç sporcuyla 7 spor dalında faaliyet gösteren, 2019 yılında tekwando dalında Avrupa şampiyonu çıkarmış, güreşte 2019 yılında Balkan şampiyonluğu kazanmış, Esenler ilçesinin adını duyuran 50 yıllık köklü kulubü zor kullanarak tahliye etmeye çalışıyorsunuz” dedi. Spor kulübü yöneticilerinden Hamit Yenigelen de kendilerine yeni bir yer gösterilmediğini belirterek “Bizi buradan atmak istiyorlar. Eğer buradan pazartesi günü tahliye ederlerse faaliyetlerimizi azaltmak zorunda kalacağız” dedi. l İSTANBUL SABOTAJ IHTIMALI VAR Yangın kontol altına alındı BğardşGidürmlnGiıaenğnKu2üdcariüüığl0Oneniıl,nnliuB,eı’byNh,üiNkngnazlae2aeozUuşİaünl0efsNnnikrTvigrasra’fuatneBiıböÜrEntnnytinenioygZTddıa.vllltiİrlEKöeeaüeekbaaRdrzdİr1jldgAbdL0aeaİiiiyu.üENhenüAhkerNçtşiDmiiDEİ Binalara yakın alandaki yangın nedeniyle bazı evler alevlerin arasında kaldı. Söndürme çalışmalarına yurttaşlar da katıldı. ‘Krom madeni çıkarılacak’ Hatay’da yerleşim yerlerini etkileyen yangının bulunduğu bölgede maden projesi yapılacağı ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulan, Hatay Valiliği adına gönderilen resmi yazıda bölgede krom madeni projesinin uygulanacağı ifade edildi. Hatay Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, köylere gönderdiği 30 Eylül tarihli resmi yazıda 12 Ekim Pazartesi günü saat 11.00’de Arsuz ilçesine bağlı Hüyük Mahallesi köy meydanında projeyle ilgili Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) toplantısı yapılacağını duyurdu. BirGün’e konuşan Hüyük Mahalle Muhtarı Rıdvan Ani, “Hatay’da iki hafta kadar önce güney yamaçları yakıldı. Şimdi kuzey yamaçları” diye konuştu. Bakan Bekir Pakdemirli ise “Ormanlar anayasayla korunduğu için yangından sonra bu alanların madene tahsis edilmesi söz konusu değildir. Bu konuyla ilgili spekülasyonlara kulak asılmamasını rica ediyorum” dedi l Haber Merkezi Hatay’ın Belen ilçesi Sarımazı Mahallesi’nde ormanlık alanda çıkan ve İskenderun ve Arsuz ilçelerinin kırsal ve bazı mahallelerinde tehdit oluşturan yangın, dün yeniden yerleşim yerlerinde etkisini gösterdi. Belen ilçesi Fatih Mahallesi’nde bazı ikametlerde meydana gelen yangınlara, itfaiye müdahale etti. Yurttaşlar, evlerinden tahliye edildi. Bazı evlerde hasar oluştu. Hatay Valiliği, yangında sabotaj ihtimali üzerine gözaltıların olduğunu açıklarken yangının, sosyal medyaya yüklenen iki videoda, motolof kokteyli atılarak çıkartıldığı ileri sürüldü. Her iki videoda motosikletle gezen, yeşil giyen bir kadının molotof kokteyli attığı öne sürüldü. Terör örgütü PKK’nin uzantısı olan bir grup yangını üstlendi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, yangının kontrol altına alındığını açıkladı. Pakdemirli, Nergizlik, Müftüler, Karahüseyinli mahalleleri ile Belen ilçe merkezinin yangında zarar gördüğünü aktardı. Pakdemirli, çok ciddi kasıt şüphelerinin de ortaya çıktığını dile getirerek, “4 şüpheli gözaltında. 2’si savcılık tarafından serbest bırakıldı, 2’siyle ilgili de işlem yapılacak” dedi. Pakdemirli, yangının 300400 hektarda etkili olduğunu söyledi. CHP heyeti Hatay’da CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç başkanlığındaki parti heyeti, yangının etkili olduğu Belen, İskenderun ve Arsuz’da incelemelerde bulundu. Öztunç, kentte 1,5 ay içerisinde ikinci büyük yangın çıktığını hatırlatarak, “Birileri yakıyorlar, birileri sabotaj peşindeler. Sabotaj yapıyorlar. Kimdir, kimlerdir bunların bulunması gerekiyor. Devletin bunları bir an önce bulması gerekiyor. Belli ki birileri Hatay üzerinden bir karışıklık istiyor” dedi. Böke de, “Vatandaşlarımızın hasarları giderilmeli. Bunun takipçisi olacağız” ifadesini kullandı. l Cumhuriyet Böyük Türk milliyetçisi Bay Devlet Bahçeli Anayasa Mahkemesi’nden bıkmış, yerine Osmanlı müessesesi Divanıâli kurulmasını arzu ediyormuş. Bu arzunun Reisi Cumhur Hazretleri tarafından hararetle desteklendiğini gazetelerde okudum. Bu “olay”ın biçim ve amacını ameliyat etmeden önce, dilbilimsel ve semantik bir operasyon yapacağım. İzninizle! HHH Osmanlıca yani Arapça “Divan” sözcüğü dilimizde “Meclis” ve “mahkeme” anlamına gelir. Başka anlamları da vardır. Osmanlıca “Âli” sözcüğü dilimizde “yüksek” ve “yüce” anlamına gelmektedir. Bu durumda “Divanıâli”nin anlamı “Yüce Divan”, “Yüksek Mahkeme” ve “Yüceler Meclisi” anlamlarına gelmektedir. Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan’ı da kapsayan (içeren) bir Yüksek Mahkeme’dir. Her durum ve anlamda bir Danışma Kurulu olmayıp yüce ve yüksek bir mahkemedir. Osmanlı’nın “Divanıâli”si, günümüz Anayasa Mahkemesi’nin işlevlerinden bir olan Yüce Divanı’ndan başka bir şey değil. HHH O dönemin bakanlarını, Yargıtay, Danıştay üyelerini ve Cumhuriyet başsavcısını, görevlerinden doğacak suçlardan ötürü yargılamak için Yargıtay’la Danıştay üyelerinden kurulan olağanüstü mahkeme, Yüce Divan anlamına gelmektedir. 1876 Kanuni Esasi’de bu kurum, Divanıâli adını taşımaktaydı. Kanunu Esasi’nin 31. maddesine göre, gerek duyulduğu zamanlarda ve padişah iradesiyle toplanırdı. “İtham dairesi” ve “hüküm divanı” adlı iki ayrı organdan ve 30 üyeden oluşmaktaydı (madde 92). 10 üyesi Ayan’dan, 10 üyesi Şurayı Devlet’ten, 10 üyesi de temyiz ve istinat mahkemelerinden kurayla seçilirdi. Her 10 üyeden üçü bir araya gelerek 9 kişilik itham dairesini oluşturur, bu daire dava edilen yüksek düzeyli görevlinin yargılanmasına gerek olup olmadığına karar verirdi. Öteki üyelerden oluşan hüküm divanı ise yargılama işini yürütürdü. HHH 1924 Teşkilatı Esasiye Kanunu’nda da yer alan Divanıâli, 61. madde ile icra vekillerini (bakanlar), Danıştay ve Yargıtay başkanlarıyla üyelerini, Cumhuriyet başsavcısını yargılayacak biçimde yeniden düzenlendi; divanı oluşturma yetkisi, 67. madde ile TBMM’ye verildi. Divanıâli için Temyiz Mahkemesi’nden (Yargıtay) 11, Şurayı Devlet’ten (Danıştay) de 10 olmak üzere 21 üye seçilir, bunlardan 15’i asil üye, 6’sı yedek üye görevi görürdü. Divanıâli, 1924 Anayasası’nda 1945 yılında yapılan düzenleme ile “Yüce Divan” adını aldı. Görev, 1961 (madde 147) ve 1982 (madde 148) anayasalarında Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’ne verildi. HHH Dikkat ederseniz, hükümet darbesi yapmış iki ihtilal lideri gibi Türkiye’yi anayasasızlaştıran R.T.Erdoğan ve Devlet Bahçeli ikilisi, Yasama’nın (TBMM) çıkardığı yasalar (kanunlar) ile Cumhurbaşkanlığı’nın “Tek Adam” kararnamelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmesini istememektedir. Bu yetki elinden alınırsa Anayasa Mahkemesi, Osmanlı’nın ve 1924 Anayasası’nın basit yüksek mahkemesine dönüşecektir. İğdiş olur! Böylece ÜÇ KUVVET’ten biri olan Yargı, Yasama’yı (TBMM ve Cumhurbaşkanlığı’nı) denetleme gücünden yoksun kalacaktır. Ama asıl amaç, günümüz Cumhurbaşkanı’nı denetim dışına almak, devlet yönetimini bir tür teokratik monarşiye dönüştürmektir. Anayasalı demokratik rejim içinde teokratik bir monarşi: Kız oğlan kız ama altı aylık gebe. AKP ve MHP, demokrasi ağacının yapraklarını yiyen tırtıllara, çekirgelere benziyor. HHH Bir ülkenin anayasası, devletin bütün kurum, kuruluş ve makamlarının üzerindedir. Çünkü anayasa, bir devletin bütün varoluş nedenlerini ve eylemlerini kapsar. Bir ülkede anayasa ya vardır ya da yoktur: “Kız oğlan kız ama altı aylık gebe” asparagası olamaz! Olmaz ama AKP ve MHP iktidarında halkımız anayasa ve devletten yoksun kalmış durumdadır. Bu durumun tanımlamasını günümüzün acar siyasetbilimcilerine bırakmaktayım. Bir ülkede anayasa rafa kaldırılmış ya da kötürüm ise (bir devlet anayasasızlaştırılıyor ve kötürümleştiriliyor ise) devlet ve mülkü oligarklar mafyasının ve despotların eline geçer. HHH Kızlık (bekâret) zarı dikilir ama bozulan anayasal düzen tamir edilemez! 3 ILÇEDE DAHA YANGIN ÇIKTI Hatay’ın Erzin ilçesi Kısık mevkiinde dün saat 16.00 sıralarında orman yangını çıktı. Rüzgârın da etkisiyle büyüyen yangın kısa sürede bölgeyi sardı. Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Yukarı Çiyanlı köyünde de orman yangını çıktı. Yangında iki ev yanarken yangının ilerleyiş istikametindeki evler boşaltıldı. Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesine bağlı Ayşepınarı mevkiinde önceki gece çıkan orman yangını dün kontrol altına alındıktan sonra, Kuzgun Mahallesi’nde de 4 ayrı noktada orman yangını çıktı. Vali Ömer Faruk Coşkun, “Özellikle sabah saatlerinde çıkan yangın, meydana geliş şekli ve saati itibarıyla bazı şüpheler taşıyor” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi