18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 11 EKİM 2020 PAZAR HABER/YORUM Şimdi pasif direniş zamanı! Kimse kendini kandırmasın, özellikle doğuda HDP’nin seçimle işbaşına geldiği belediyelere yapılan kayyım operasyonları ve tutuklamalar, tüm ülkede muhaliflere karşı yürütülen cadı avı, salgın bahane edilerek yasaklanan etkinlikler, sadece bunlar bile tek kişi iktidarının yerini sürekli sağlamlaştığını gösteriyor. Bu durumda seçimle gidecek bir iktidar olduğunu düşünmek sadece bir düş olabilir. Düş görmek yerine, “devrim üç adım ötede” sözlerine umut bağlamak yerine, küçümsenen pasif direniş eylemlerine hız vermek belki de hepimize iyi gelecektir. Bunun örnekleri dünyanın her yerinde hayata geçiriliyor, bizim ülkemizde de. Örneğin Kaz Dağları’nda altın madenciliğine karşı çıkan bir avuç insan, inatla bölgede direniyor. İnat iyidir ve insanlara soru sordurur: “Yahu bunlar ne diye nöbet tutuyorlar, koskoca altın şirketine karşı kim karşı gelebilir? Devlet arkalarında!” Önce bu sözler duyulur ama usuldan “Bu kişiler de kim? İşlerini güçlerini bırakmışlar, hiçbir çıkarları yok, ağaçları, kuşları, dereleri bekliyorlar. Nedir dertleri” soruları sorulmaya başlar. Ve bir süre sonra o bir avuç insanın geleceği korumaya çalıştığını, kendi çocuklarını korumaya çalıştığını hissederler, kavrarlar. Gün gelir sayıları çoğalır, gün gelir o bir avuç insan, dev iş makinelerini durdurmak için canhıraş bir savaş verdiklerinde en öne onlar Fatsa’da kitap okuma eylemi. geçerler. Belki beklenen devrim olmaz ama direnişin onurunu tadanlar bir daha aynı olamazlar. En etkili pasif direniş örneği bugünlerde Ordu’nun Fatsası’nda yaşanıyor. İlçede faaliyette bulunan Altıntepe Altın Madeni İşletmesi kapasite artırmaya karar vermiş. Bölge halkı karşı olmasına rağmen ÇED raporu işletme lehine olumlu gelmiş. Bunun üstüne Fatsalılar da çıplak ayak kitap okuma eylemine başlamışlar. Şimdilerde ilçede tek kişiyle başlayan bu eyleme belli saatlerde gençler, yaşlılar, kısaca Fatsa halkı katılıyor. Diyeceksiniz ki “Kitap okuyorlar da ne oluyor?”, elbette devrim olmuyor ama bu eylem ilçe halkına eski Fatsa günlerini hatırlatıyor. Terzi Fikri’yi anımsatıyor ve yeniden dayanışmanın o muhteşem olumlu etkisi hemen her yerde hissedilmeye başlıyor. Geçmişi anımsamak iyidir, karamsarlığı alıp götürür. Pasif direniş eylemlerine Türkiye Komünist Partisi’nin ülkenin çeşitli yerlerinde açtığı semt evlerini de katabiliriz. Mahalleler önemlidir ve buralarda kurulan semt evleri çocuklar için, kadınlar için, gençler için bir eğitim ve yaşam alanına dönüşebilir. Örneğin mahallede temizliğe giden kadınlar, çocuklarını buralara güvenle bırakabilirler. Gençler için bilgisayar, yabancı dil eğitimi kolaylıkla yapılabilir. Gönüllülük esasına göre işleyen semt evleri, emekli olmuş ama kahveye gitmekten başka etkinliği olmayan emekli öğretmenler, sağlıkçılar için yaşama tekrar tutunma alanı yaratabilir. Yıllar önce o zamanlar belediye başkanı olan Selami Başkan, yardımcısı sevgili arkadaşım İnci Başkan’a tam bir özgürlük tanımıştı ve Kadıköy’ün varoşlarında semt evlerine benzeyen dayanışma evleri açılmıştı. Bu evlerde kadınlarla, çocuklarla olmak ve beraberce yepyeni bilgiler edinmek benim için çok anlamlı geçen bir zaman parçasıydı. Şimdilerde var mı, bilmiyorum. Hepimizin gördüğü gibi bu salgın sürüp gidecek. Pek çok firma dijital ortamda iş görmeye başladı. Üniversiteler, özgün eğitim yapan kurumlar uzaktan eğitime geçti. Bu beni kişisel olarak çok endişelendiriyor. Tanıdığım pek çok genç evinde uyanır uyanmaz bilgisayarın başına geçiyor, kahve molası bile vermeden saat yediye, sekize kadar çalışıyor. Hatta gece yarısı bile işe çağrılabiliyorlar. Kendi başına kimsenin kimseyle sohbet ettiği yok. Kimse kimsenin derdinden haberdar değil, iş eğlence olmadan yapıldığında öldürücü bir şeydir. Korkunç bir yalnızlık, en çok gençleri kuşatıyor. Ve kimseler isyan edemiyor. Bu yalnızlaşma yeni kuşaklarda nasıl bir etki yapacak bilmiyoruz ama bu uzaktan iş yapmanın, eğitim görmenin zararları nasıl azaltılabilir? En azından bir kahve molası, bir öğlen yemeği için mola verilmesini isteyebilirler. Geçmişin köleleri bile bu kadar yoğun çalışmıyorlardı. Birileri başlarsa arkası gelir! Dijital kölelere özgürlük! Pasif direniş dedim de benzine yapılan yeni zam aklıma geldi. Arkadaş hiç kimse yapmıyorsa siz yapın, ne zaman benzine zam geliyor, bir hafta arabanızı kullanmayın, ölmezsiniz. Bu arada biz evde interneti olmadığı, daha doğrusu internete ödeyecek paraları olmadığı için komşudan internet hattı çekmeye çalışırken ayağı kayıp düşerek ölen çocukların yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz, bunu sık sık anımsamak da pasif direnişe girer. 11 EKİM 2020 SAYI: 34700 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:40 07:04 12:56 16:04 18:37 19:56 Ankara 05:25 06:48 12:40 15:49 18:23 19:40 İzmir 05:49 07:10 13:03 16:14 18:47 20:03 Kaya’nın patronu Yünüs Bey, u’ların üstündeki gereksiz fırça darbelerinden de anlaşılacağı üzere Trabzonluydu. İstanbul’a taşınana kadar adının doğru yazılmadığının farkında değildi. Nüfus memurluğunun elindeki yıkıcı güçle savaşamayacağını anladığında çocukları Coşgun ve Medin büyümüşlerdi bile. İstanbul mahkemeleri, gözünün bebeği kızı Kübra’ya orijinal ismini iade etseler de kendisine hâlâ Kobra dedikleri için kızını köye gitmeye ikna edemiyordu. Trabzon yöresi, bir şekilde Milli Eğitim Bakanlığı müfredatından muaf olmalıydı. Biri ikisi değildi çünkü, damami, ay yani tamamı bu şekilde konuşuyordu. Daha da kötüsü, oradaki Türkçe konuşulduğu gibi yazılıyordu. Bir sabah fabrikaya geldiğinde, gece vardiyasının vukuat panosunda kargacık burgacık harflerle “Bomba batladi!” yazısını gören Kaya’nın, aslında yağ pompasının patladığını öğrenene kadar ömründen ömür gitmişti. Yünüs Bey’in kardeşi İssiin Bey (a.k.a. Hüseyin) yeni arabasının plakasını biricik aşkı Trabzonspor’un kısaltmasıyla almak istemiş, ekstra para karşılığında senelerce kullanacağı 34 DS 6161 plakalı arabasına kavuşmuştu. Gizli Kassaraylı Yünüs Bey’in diğer kardeşi Kamil Bey ise isim ve soyadının baş harflerini taşıyan KS plakalı arabasıyla fabrikaya geldiğinde, neredeyse tamamı Karadenizli olan işçiler kendi“Gabi yazıyor abi faturada?” “E gabi abicim işte, gayet açık.” “Nesi açık abicim gabinin? Kullandığın malzemenin kısaltması falan mı gabi? Bu düş yerinde Galvanizli bimanganez falan filan hani?” “Ne balganizi abigrev vardır! cim? Siz de yaptırdığınız işi hatırlamıyosunuz. Gabi yaptırdısini gizli Kassaraylı olmakla suçlayanız ya bana, fabrikarak işi bırakmaya kalkışmışlardı. nın ana giriş gabisi?” Bir de fabrikanın demir işleri“Allah iyiliğini versin Etfal Abi.” ni yapan Etfal Abi vardı. Kaya, bir gün kendisine isminin anlamını soSenede bir gün runca “Valla babam Efdal koyYünüs Bey’in bütün hayatı işiydi. mak istemiş, ama doğum Şişli EtSürekli işle ilgili bir şeyler düşünür, fal Hastanesi’nde olunca...” karşılı çalışanları etrafında olmadığı için ğını almıştı. acilen soru soramadığı ya da talimat Kaya da midyecilerin tamamı veremediği günler, yani tatillerden Mardinlidir ya hani, nüfus memur nefret ederdi. Tatillerden daha çok larının tamamı da Karadenizli minefret ettiği bir şey varsa, o da aradir acaba, diye düşünmeden ede dığı kişiye ulaşamamaktı. Kaya telememişti. fonuna baktı: 4 cevapsız arama. Bir Gabi faturası şey uydur, bir şey uydur... “Alo, efendim Yünüs Bey.” İşte o Etfal Abi’nin kestiği bir fa“Nerdesin sen evladım? Niye açturanın ne olduğunu anlamak için iki mıyosun telefonunu?” gün uğraşmış, en sonunda kendi“Sinemadaydım efendim.” (Heh.) sini arayıp sormak zorunda kalmış“Sinemada mı? Sen geçen sene tı: (Y.N. Okurların selameti için ko gitmedin mi sinemaya?” nuşmalar İstanbul Türkçesine çev“Gittim efendim de, o başka filmrilmiştir.) di.” “Alo, Etfal Abi?” “Sen her çekilen filme gidecen mi “Ha buyur Kayam.” böyle?” “Abi bu faturada yazar ne anlat“Yok efendim, valla senede bir işmak istiyor?” te böyle kazayla hani yani ve dahi...” “Hangi fatura abicim o?” “Evladım insan sinemaya bi sefer gider, etrafına bakar eder, fabrikaya faydalı bir şey varsa sağda solda not alır, çıkar işine gelir. Sen böyle filim filim gezersen nasıl rekor kırıcaz salyangoz ihracatında?”* Depresyondayız dostlar... Karanlıktan, bilinmezliğe açıldığı için korkulur. Aydınlıkta gördükleri bir tehlike ile karanlığın bilinmezliği arasında seçim yapmak zorunda kalan insanlar; bu yüzden aydınlığa, gördükleri tehlikenin üstüne yürümeyi tercih ederler. Dünya alacakaranlık ve Türkiye’nin karanlığa doğru hızla ilerlediği günlerden geçiyoruz. Üstelik, birbirimize sarılıp teselli aramak lüksümüz bile yok, çünkü pandemi var! Sosyal mesafe yalnızlığında, hepimiz az çok depresyondayız. Ayakta ve aklımızı oynatmadan, hayatta kalmaya çalışıyoruz. İşte böyle karanlık zamanlarda, mezarlıktan geçerken ıslık çalmanın bir ötesine geçmek, kocaman kahkahalar atmak gerek... Mizah zekâlarıyla öne çıkan iki yazar, akademisyen Özlem Kumrular ile Akın Yıldız’ın yeni çıkan mizah romanı Patron, son zamanlarda okumaktan en hoşlandığım, yüzümü güldüren tek kitap oldu. Hayatımızdaki tüm patronlara adanan bu eser, Anton Çehov’u gerçekten haklı çıkarıyor: “Hayat seni güldürmüyorsa, espriyi anlamamışsın demektir.” Hararetle öneririm. *PATRON/Özlem Kumrular ve Akın Yıldız (Destek Yayınları, 2020) kitabından alıntıdır. “Kur ile ilgilenmiyorum!” diyen damat azgınlaşan doladikkatli olursanız...” Nokta. H ra, Avro’ya kendince kur mu Merkel’i bile Almanya’da yapıyor? dinlediği 2013’te ortaya çıHer saat başı katlanan dokan Amerikan Ulusal Güvenlar garantili müteahhit borçlalik Kurumu’nun (NSA), kenrını kayınpederin üstüne yıkıp di ülkesinde yaşayan ve milKıssalı... Hisseli kenara mı çekilecek, yoksa Ekonomi Doçenti Bahçeli’nin yonlarca dolara hükmeden Fethullah’ı ve örgütünü boş bu ihtimali de Reyiz’in kulağıbıraktığı söylenebilir mi? na fısıldayacak mı acaba? İran’ın ambargoya sadakaH çentik atma etkinliğidir. tini takip etmediği düşünüle“Minareyi çalmak” deyim olmak 15 Şubat 1999 günü PKK’ci bilir mi? tan çıktı. Öcalan paketlenip teslim edildi. Türkiye Cumhurbaşkanı’na ve TBMM bir kılıf hazırlama fabri Ertesi ay, PKK’nin “milli bayGenelkurmay Başkanı’na “casus kası gibi çalışıyor artık. ram” diye de kutsadığı Nevruz yaver kurmay albay” tayin ettiren Kubbeyi bile habbe yapıp “Tor günü (21 Mart 1999) Gülen de FETÖ, acaba taktikleri ile eğitim ve ba Yasa” ile götürüyorlar. ABD’ye uçuruldu. (Süresiz kalma lojistik desteğini hadisi şeriflerden Sığmazsa kılıf hazırlayıp götürü vizesi için CIA eski direktörü ve mi alıyordu? yorlar. Ankara Büyükelçisi Morton AbraH Olmaz ise kanun hükmünde ka mowitz ile bazı kıdemli CIA’cıları Ödemeler dengesi için uzun yılrarname ile götürüyorlar. kefil olduğu ortaya çıktı.) lardır IMF’ye avuç açmıyoruz. Ya da “İhale Yasası’ndan muH Bu başarımız, herhalde 1984 aftır!” diye “götürü usul” ile götü “Emperyal siyaset ve diplomasi” doğumlu Sarraf’la iş tutmamız sarüyorlar! bir tür “sakla samânı, gelir zamanı yesinde oldu. Nereye kadar götüreceklerine politikası”dır. Sarraf gitti. sonunda Bahçeli karar verecek. Reza Sarraf’ın da New Bütün yük damadın üstüne biKılıçdaroğlu’nun seçim çağrısı York’ta polise teslim tarihi olarak nince Maliye’nin, Hazine’nin dibi nı ona yapması bundan. 21 Mart”ın seçilmesi kendi irade göründü. H siyle mi oldu acaba? Sarraf, işin ta başından beri Keşke sulandırılmış dinsel tek Yoksa tarih şifreli “rövanşist” sü ABD’nin İran’a uyguladığı ambaradam yönetimi yerine ciddi bir şe reç devam mı ediyor? gonun selametini izleyen CIA’nın riat düzeni kurulabilse.. Sahi bir de Sarrafımız vardı. O casusu olmasın sakın? Ve iktidarın emirlerine değil de.. ne âlemde? Olmaz, olmaz. Kuran hükümlerine göre hareket Reyiz çok meşgul. CIA, sümüklü bir emekli vaize, eden dirayetli şeriat savcıları işbaAma MİT Başkanı’nın onu merak cumhurbaşkanı ile genelkurmay şına gelse.. etmesi gerekmiyor mu? başkanının yanına kurmay albay “Ona dokunmak ibadettir!” gibi H yaver tayin ettirebilmiş ise dört kol ölçüsüz zevzeklikler ile.. Bir Washington ziyaretinde Bü çengi Sarraf’a kim bilir, neler yapSadece peygamber için söyle lent Arınç ve bendenizin de dahil tırmamıştır? nebilen “Rabbimizin insanlığa bah olduğu TBMM heyetine, ABD DıH şettiği müjdedir!” türü orantısız şışleri Bakanlığı mihmandar ter“Öfke belagat sanatıdır!” dedi. gerzeklikler cezasız kalmasaydı.. cüman olarak Egemen Bağış’ı Ama belagatten sanat değil, işVe “Yolsuzluk hırsızlık değildir!” görevlendirmişti. O ülkede doğup sizlik, şiddet, pahalılık üredi, türedi. fetvasına dayanarak rüşvet alan büyüyen Bağış, o dönem profesÜlkenin yarısını geçtik, “kenlar ile.. yonel rehber olarak çalışıyordu. di gençlik kitlesinin gözünde” bile İhalesiz proje bağlayanların elBizim T.C. büyükelçilik yetkilileri Reyiz, çıraklık kalfalık ustalığını leriyle yalan söyleyenin dilileri ke de bizleri nezaketle uyarmıştı: tamamlamış emeklilik zamanı çoksilse.. “Efendim, tercümanlar yanınızda tan gelmiş “Kırk yıllık Kâni’dir”. H iken aranızda siyasi ve milli konula “Balım var!” diye bağırıyor. “Şeytani siyaset” biraz da tarihe rı konuşurken takdir sizin ama biraz Ama suratı sirke satıyor! KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] PKK BAĞDAT VE ERBİL ANLAŞTI Sincan’dan çıkarılacak Irak’ın Musul kentine bağlı Sincar’la ilgili merkezi yönetim ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında imzalanan anlaşmaya göre, terör örgütü PKK’nin bölgedeki varlığına son verilecek. Bağdat ve Erbil arasında statüsü tartışmalı bölgelerden biri olarak bilinen ve terör örgütü PKK’nin varlık gösterdiği Sincar’daki sorunların çözümüyle ilgili önceki gün, başkent Bağdat’ta yapılan toplantıda anlaşmaya varıldı. Irak Başbakanlık Sözcüsü Ahmed Molla Talal, “Sincar’da hükümetin kontrolünü güçlendirmek ve dışarıdan gelen grupların (terör örgütü PKK) gücünü kırmak için idari ve güvenlik açısından tarihi bir anlaşma yapıldı” ifadelerini kullandı. Haşdi Şabi de çıkarılacak AA muhabirinin ulaştığı anlaşma metnine göre, Sincar’da ilçe kaymakamı ve diğer idari birimlerde yeni atamalar gerçekleştirilecek. Sincar içindeki güvenliğin sağlanması ise Sincar polis güçleri, Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı ve Ulusal İstihbarat Servisi tarafından IKBY güçleriyle koordinasyon şeklinde yürütülecek. Yasal olmayan tüm silahlı yapıların ilçe dışına çıkarılmasını da öngören anlaşmada, “PKK’nın Sincar ve çevresindeki bölgelerde varlığı sonlandırılacak. PKK ve ona bağlı tüm yapıların bölgede hiçbir rolü olmayacak” maddesi de yer aldı. Ayrıca, Sincar’ın güvenlik ve idari yönetiminin gözden geçirilmesi ve yeniden imarı için Bağdat ve IKBY arasında ortak komite kurulması kararlaştırıldı. Sincar’da varlık gösteren Haşdi Şabi güçlerinin de ilçe dışına çıkarılacağı ifade ediliyor. l Haber Merkezi CİNAYETE AZMETTİRMEYE TEŞEBBÜS Çakıcı’ya 17 yıl hapis ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı, yeğeni Adem Çakıcı’yı öldürtmeye azmettirmeye teşebbüs suçundan 17 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Adem Çakıcı’nın silahla yaralanması ile birlikte çok sayıda silahla yaralama, silahla yağma ve tehdit suçlarından Alaattin Çakıcı’nın da aralarında bulunduğu 27 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 Eylül tarihinde görülen karar duruşmasında tutanağa, tutuksuz sanık Alaattin Çakıcı’nın SEGBİS sistemi ile ifadesinin alınması talimat yazıldığı, Çakıcı’nın Bodrum Devlet Hastanesi’nde alınan sağlık raporunu gerekçe göstererek ifade vermeye gitmediği yazıldı. Mahkeme, “Sürekli sağlık durumunu bildiren rapor göndermesinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğundan mazeretinin reddine” cümlelerini tutanağa yazdı. Kararını açıklayan mahkeme, Alaattin Çakıcı’ya Adem Çakıcı’yı tasarlayarak öldürmeye azmettirmeye teşebbüs suçundan 17 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme Çakıcı’nın cezasında herhangi bir indirime gitmedi. Çakıcı’nın avukatı, kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını açıkladı. l DHA Akademi ve adliye stajı 2 yıla çıktı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, akademi ve adliye stajından oluşan hâkimsavcı adaylık döneminin 2 yıla çıkarıldığını bildirdi. Bakan Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Yargıda meslek öncesi eğitimi çok önemsiyor, bu sürecin nicelik ve niteliğini artırmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda, akademi ve adliye stajından oluşan hâkimsavcı adaylık dönemini yeniden ele alarak, iki yıla çıkardık. Hayırlı olsun” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle