24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 37 AĞUSTOS 2019 ÇARŞAMBA YKS AÇIKLANDI Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İzmir 36/24 İstanbul 30/22 Antalya 39/26 Ankara 28/15 Mersin 34/26 Trabzon 25/20 Kars 26/9 Diyarbakır 38/25 Bursa 340/1 6 0 Adana 340/2 7 0 Artvin 230/1 5 0 Çanakkale 340/2 1 0 Balıkesir 320/1 6 0 Sivas 260/9 0 Erzurum 280/1 0 0 Eskişehir 300/1 2 0 Aydın 390/2 2 0 Gaziantep 350/2 2 0 Konya 280/1 7 0 Atina 330/2 3 0 Berlin 260/1 6 0 Girne 350/2 6 0 Londra 250/1 5 0 Moskova 220/1 2 0 Paris 260/1 7 0 Madrid 330/2 1 0 Amsterdam 220/1 4 0 Roma 300/2 0 0 New York 290/2 3 0 Tokyo 350/2 6 0 TARİHTE BUGÜN 1945: Nüfus sayımı için evlere numara verilmesi kararlaştırıldı. 1960: Küba, tüm ABD mal varlığını kamulaştırdı. 1964: ABD Kongresi, Başkan Lyndon Johnson’a Vietnam’a asker gönderme yetkisi verdi. 1964: Türk jet uçakları, Kıbrıs’a harekât düzenledi. Bu operasyon, 10 Ağustos’ta şartlı durduruldu. Zoraki tercih10 imam hatipliden sadece biri 4 yıllık üniversiteye girdi, diğerlerinin tercihi açıköğretim Yüzlerce milyon lira harcansa da imam hatip liseleri 2019 üniversite yerleştirmelerinde yine sonda kaldı. 650 bine yakın öğrencinin tercih yapmadığı yerleştirme sürecinde öğren cilerin üniversite, bölüm, devlet, özel ayrımı yapmaksızın yerleşebilmek adına tercih yapması dikkat çekti. Üniversitelerde 2017’de OZAN yüzde 76 olan doluluk bu ÇEPNİ yıl yüzde 91’e yükseldi. Bu yıl sonuçlarından memnun olan ve tercih yapan aday sayısı azaldı. Açık öğretim fakültesine yerleştirilen öğrenci sayısı artmaya devam etti. Kontenjanları azalmasına karşın vakıf üniversitelerinini tercih eden öğrenci sayısı ise yüzde 10 arttı. Üniversitelerin 4 yıllık lisans bölümleri için başarı oranı en yüksek lise türü sosyal bilimler liseleri olurken, imam hatipliler yine sonda kaldı. ÖSYM ve YÖK’ün açıkladığı verilerden dikkat çekenler şöyle: Üniversite kapısında yığılma: ÖSYS’ye başvuran aday sayısı 2006’da 1 milyon 678 bin 383 iken, 2017’de bu sayı 2 milyon 265 bin 844’e, 2018 yılında 2 milyon 381 bin 412’ye, 2019 yılında ise 2 milyon 528 bin 31’e ulaştı. 2.5 milyon adaydan 1 milyon 761 bini tercih hakkı kazandı. Barajı aşan bu adaylardan da sadece 1 milyon 113 bini tercih yaparken, 647 bin 754 aday üniversite hayalini başka bahara bıraktı. 40 bin boş kontenjan: Üniversite kontenjanları son 10 yılda katlanırken YÖK birçok bölümde son 3 yılda kısıtlamaya gitti. Üniversite kontenjanları 2006’da 402 bin 155 iken, 2017’de 910 bin 671, 2018 yılında 839 bin 490, 2019’da da 824 bin 694 olarak açıklandı. 2019’da 1.1 milyon tercih yapan öğrenciden, 409 bin 587’si dört yıllık lisans bölümlerine, 343 bin 874’ü 2 iki yıllık önlisans bölümlerine, 150 bin 715’i de açıköğretim fakültesine yerleştirildi. Öğrencilerin 334 bin 119’u devlet üniversitelerinde bölümlerine, 279 bin 224’ü de önlisans bölümlerine yerleştirildi. Devlet üniversitelerinde 39 bin 862 kontenjan boş kaldı. Vakıf üniversitelerinde ise 68 bin 962 aday lisans bölümlerine, 62 bin 523 aday da önlisans bölümlerine yerleştirildi. Devlet, vakıf, KKTC ve diğer ülkelerdeki toplam 824 bin 994 kontenjandan 71 bin 233’ü boş kaldı. En başarılısı sosyal bilimler: 2019 verilerine göre, başarı oranında lisans alanında en yüksek oran sosyal bilimler liselerinin oldu. 7 bin 838 sosyal bilimler lisesi mezunundan 4 bin 561’i lisans bölümlerine yerleşerek, başarı oranını yüzde 58’e taşıdı. Sosyal bilimlerin ardından ise özel fen liseleri geldi. 12 bin 703 özel fen lisesi mezunundan 6 bin 779’u lisans bölümlerine yerleşti. Bu liselerin başarı oranı, 4 yıllık bölümlerde mezunlarına göre yüzde 53 oldu. 41 bin 201 fen lisesi mezunundan 20 bin 361’i lisans bölümlerine yerleşti. Anadolu liselerinde başarı oranı yüzde 30’a yükseldi. 639 bin 16 Anadolu lisesi mezunundan 180 bin 988’i lisans bölümlerine yerleşti. Yabancı dilde eğitim veren özel liselerde lisans bölümleri için başarı oranı yüzde 36’ya düşerken, 164 bin 694 öğrencinin mezun olduğu diğer özel liselerde de başarı oranı yüzde 26’ya düştü. Meslek liselerinde ise en çok önlisans bölümleri tercih edildi. Her 5 meslek lisesi mezunundan biri ön lisans bölümlerine yerleştirildi. 5 liseliden dördü dışar’da Öğrenim durumuna göre üniversitelere yerleşen adaylar incelendiğinde, lise son sınıfı bu yıl tamamlayarak mezun olan öğrencilerin yerleşmedeki düşüklüğü dikkat çekti. Son sınıfta okurken YKS’ye başvuran 983 bin 701 adaydan sadece 174 bin 945’i lisans bölümlerine yerleşebildi. Liselilerin 105 bini de önlisans bölümlerine yerleşebildi. Önceki yıllarda yerleşememiş 916 bin 601 adaydan da 181 bin 879’u bu yıl üniversite hayaline kavuştu. 4 işçi taburcu edildi, 23’ü gözlem altında İmam hatipler geriliyor Hükümetin yüzlerce milyon lira yatırım yaptığı imam hatip liselerinde 4 yıllık lisans bölümleri için başarı oranı bu yıl daha da düştü. 243 bin 380 imam hatip lisesi mezunundan sadece 36 bin 256’sı üniversitelerin lisans bölümlerine yerleşebildi. İmam hatipler için lisans başarı oranı yüzde 14’e geriledi. Okul türleri arasında açıköğretim fakültesini en çok tercih edenlerin imam hatipliler olması da dikkat çekti. 30 bin 821 imam hatipli önlisans, 20 bin 573 imam hatipli de açıköğretime yerleştirildi. İŞÇİLERİ AMONYAK ZEHİRLEDİ İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde faaliyet gösteren bir tavuk fabrikasının soğuk hava deposundan sızan amonyak gazından 25 işçi etkilendi. İşçilerden 4’ü taburcu edilirken, 23’ü tedbir amaçlı gözlem altına alındı. Turgutlu Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 9 işçi ile İzmir Bornova Türkan Özilhan Devlet Hastanesi’ne götürülen 14 iş çinin ise tedbir olarak hastanede gözlem altında tutulduğu bildirildi. Bornova Türkan Özilhan Devlet Hastanesi’nden yapılan açıklamada, işçilerin hafif etkilendiği, amonyak etkilenmesinde görülen ve asıl tehlikeli olan göz ve ağız yanması gibi şikâyetlerin bulunmadığı, kör olma tehlikesiyle karşı karşıya olan kimsenin olmadığı belirtildi. l DHA Taşınırken 10 milyon TL’lik malzemeyi sattılar Hastanede vurgun İŞE GİDERKEN ÖLDÜRDÜ Nuray Toprak’ın yakınları sinir krizi geçirdi. Yozgat’ın Sorgun ilçesinde inşaat işçisi Kerim Toprak (45), işe gitmek için evinden çıkan eski eşi Nuray Toprak’ı (43), tabanca ile öldürüp aynı silahla yaşamına son verdi. Karşıyaka Mahallesi’nde dün saat 10.00 sıralarında Kerim Toprak, 3 çocuğunun annesi eski eşi Nuray Toprak’ın evi nin önüne gitti. Toprak, Sorgun Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndaki işine gitmek için evden çıkan Nuray Toprak’a tabancasını çıkarıp ateş etti. Olay yerinden uzaklaşan Kerim Toprak, yakındaki Ahmet Uslu Dutluk Parkı’nda aynı silahla kendini vurdu. Soruşturma başlatıldı. l DHA Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yeni binasına taşınması sırasında aralarında diyaliz makineleri de olan 10 milyon TL değerindeki malzemeyi çalıp, sattıkları iddiasıyla hastane müdürü M.G. ve 5 personel gözaltına alındı. Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2018’de yeni binaya taşındı. Taşınma sırasında klima, hasta yatağı, güç kaynağı, kurşun levha, bakır kablo, kalorifer tesisatı ve diyaliz makinelerinden bazıları kayboldu. Hastane yönetimi, yaklaşık 10 milyon TL değerindeki kayıp malzemeleri tespit ederek suç duyurusunda bulundu. Asayiş Şubesi Hırsızlık Büro Amirliği bünyesinde kurulan özel ekip 3 ay süren teknik ve fiziki takibin sonunda dün sabah operasyon düzenledi. Polis, kayıp eşyaları çalıp sattıkları iddiasıyla hastane müdürü M.G.’yi, acil servis sorumlusu L.A.’yı, personel şube müdürü Ş.T.’yi, bilgi işlem personeli N.Y.’yi, güvenlik amiri C.Y.’yi ve güvenlik personeli A.E.’yi gözaltına aldı. l İHA Hüseyin’i öldüren sanık cinsel tacizden yargılanmış Adıyaman’da, doğum gününde Hüseyin Nasullah Çelik’i (13) bıçaklayarak, cesedini yol kenarına attıktan sonra Antalya’da yakalanan katil zanlısı Murat Çekiç’in (36), 2013 ve 2017 yıllarında, “çocuğa karşı cinsel taciz” suçundan yargılandığı, 2 davadan birinde verilen 10 aylık mahkumiyet kararının ise üst mahkemede bozularak, beraat ettiirildiği ortaya çıktı. Murat Çekiç, 2013’te 8 yaşındaki kız çocuğunu otomobile zor la bindirerek, cinsel tacizde bulundu. Adliyeye sevk edilen Murat Ç. tutuksuz yargılandı. 2017 yılında da Yeni Mahalle’de 16 yaşındaki 2 kız çocuğuna cinsel organını gösterdiği gerekçesiyle yakalanan Çekiç, 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak kararı temyiz etti ve beraat etti. Çekiç, Çelik’in cesedini Bölükyaya köyünde yol kenarına attığını söylemişti. Şüphelinin söylediği yerde küçük çocuğun cansız bedenine ulaşılmıştı. l DHA Jant kapağı fırladı doktora çarptı İzmirli ünlü üroloji doktoru Ersin Bal, Uzundere Otobanı’nda motosikletle seyir halindeyken kaza geçirdi. Önündeki kamyonun jant kapağı fırlayıp çarpınca yere düşüp metrelerce sürüklenen Bal, ağır yaralandı. 112 Acil Servis ekiplerinin ilk müdahalesini yaptığı doktor Bal, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından ameliyat edilip yoğun bakıma alınan doktor Ersin Bal’ın hayati tehlikesi devam ediyor. l Haber Merkezi Raporu alamayınca doktoru bıçakladı Gaziantep’te, ismi öğrenilemeyen kişi, kendisine sağlık raporu vermediği için doktoru Kutlay Kandemir’i bıçaklayarak kaçtı. Şehitkamil ilçesinde bulunan 25 Aralık Devlet Hastanesi’nde dün kimliği belirsiz kişi, sağlık raporu almak için hastaneye başvurdu. Göz doktoru Kutlay Kandemir bu kişiye sağlık raporu vermedi. Mesai bitiminde hastane otoparkında beklemeye başlayan zanlı, Kutlay’ı evine gitmek üzere otomobiline bindiği sırada bacağından bıçaklayarak kaçtı. Tedavi altına alınan Kandemir, “Kimseyle bir husumetim yok. Şüphelinin yakalanmasını istiyorum” derken; saldırganın yakalanması için çalışma başlatıldı. l İHA Vatan satmak Bir şeyin satılabilmesi için onun bir meta olması ve satan kişiye ait olması gerekir. Böyle bakıldığında, vatan bir meta değil ki, nasıl satılacak diye düşünülebilir. Kaldı ki o bize değil biz ona aidiz. Kuşaklar gelir geçer, vatan bulunduğu yerdedir. Mülkiyeti bizim olan bir mülk değil ki, nasıl satalım? Fakat vatanseverlik, vatana ihanet gibi kavramların yanında, vatanı satmak kavramı da kendine yer buluyor. Şimdi bu kavramın nasıl bir şey olduğunu araştıralım... Fakat bunu yapmadan önce biraz daha farklı bir kavram üzerinde, ruhunu şeytana satmak kavramı üzerinde durmak isterim. HHH Öncesi mutlaka olmalı, fakat bildiğim kadarıyla ruhunu şeytana satan en ünlü kişi, bu bir roman (tragedya vb.) kahramanı da olsa, Goethe’nin Faust’udur. Dr. Faust yaşlılığında,yeniden gençlik gücü ve bu gücün avantajlarını kazanmak için şeytanla bir sözleşme yapar. Bu sözleşme, özetle, bedensel zevklere yeniden ulaşma uğruna kişiliğini şeytanın emrine vermektir. Yaşamın doğal akışına aykırı böyle bir sözleşmenin söz konusu kişinin mahvına yol açacak olması en baştan bellidir. Nitekim öyle de olur. Ruhunu şeytana satan kişi, uğruna bunu yapmayı göze aldığı sevgilinin yok olmasına neden olacak, bu yok oluşa göz yumacak ölçüde alçalarak kendisi de kişiliğini tümden yitirip yok olacaktır. HHH Ruh ya da kişilik, meta olmamasına karşın alınıp satılabiliyor. Vatan ise, bir kavram olmanın ötesinde, taşıyla toprağıyla, deniziyle ormanıyla, bütün maddi varlığıyla, yaşayan, canlı bir varlıktır. Bir ülkede elinde siyasal erki tutan güç, bu maddi varlığı bütünüyle ya da kısmen, parça parça satabilir. Bu erkin, özel mülkiyet alanlarına girmesi büsbütün olanaksız değilse de, kuşkusuz daha güçtür. Fakat kamu alanı söz konusu olduğunda, kendini daha rahat hissedecektir. Ülkemizde şu anda yaşanmakta olan tam olarak budur. HHH Bugün, demokrasinin olanaklarında yararlanarak bulunduğu yere gelmiş olup bu demokrasiyi şimdilik gücü yetebildiğince ortadan kaldırmış olan siyasal erk, kamuya ait varlıklar üzerinde babasının malıymış gibi istediğini yapıyor. Kaldı ki babanızın malı üzerinde bile böylesine keyfi, böylesine yasa tanımaz ve kural dışı davranamazsınız. Örneğin evinizi yıkıp bir yenisini keyfinizce yaptıramazsınız. İzne ve ölçülere bağlıdır. Daha uygarlaşmış ülkelerde bu ölçüler çok daha sıkı sınırlar içindedir. Bugün bizde yaşanmakta olanlar ise, Güney Amerika ve Kuzey Amerika’nın işgal ve iskân dönemlerinde olanları anımsatıyor. Vatan topraklarımızın üstü ve altı, ormanlarımız, denizlerimiz, bütünüyle vatanımız, ölçü ve kural tanımazca satılıyor, kiralanıyor, işgal ediliyor, yağmalanıyor. Bunu yapan güç, gözü dönmüşçesine, akıl ve vicdanla bütün köprüleri atmışçasına, gemileri yakmışçasına, ruhunu şeytana satmışçasına, milletle arasındaki bütün bağları koparmışçasına, tek silahı olan yalan ve tehdide sarılarak yoluna devam ediyor. Daha doğrusu devam etmek istiyor... Bunun böyle sürüp gidemeyeceğini pazar günü katıldığım Kaz Dağları direnişindeki binlerin coşkusunda, bilincinde, kararlılığında bir kez daha, yerinde ve somut olarak gördüm... Vatan ve millet kalıcıdır. Ruhunu şeytana, altına, iktidar hırsına satmış vatan satıcılarının sonları ise hızla yaklaşıyor... BEYKOZ’DA BİR ÇOCUK KAYIP Akıntıya kapıldılar İstanbul Beykoz’da denize giren 15 yaşlarındaki Mustafa Özyurt ve Caner Şanlı akıntıya kapıldı. Çocuklardan biri sahildekiler tarafından kurtarılırken kaybolan diğer çocuğu bulmak için çalışma başlatıldı. Sahilde bulunan Mehmet Yaşar Altaş isimli bir kişi denize atlayarak gençleri kurtarmaya çalıştı. Boğulma tehlikesi geçiren Caner Şanlı denizden çıkarıldı. Mustafa Özyurt ise akıntıya kapılara k gözden kayboldu. Arama çalışmaları devam ediyor. Riva’dan acı haber geldi İstanbul Şile Kurna Plajı’nda geçen pazar günü denizde kaybolan Emir Bozkızıl’ın (17) cesedi dün akşam saatlerinde Beykoz Riva’da bulundu. Geçen pazar gününden beri başlayan arama çalışmaları sonrasında bulunan Emir Bokıl’ın cansız bedeni hastaneye morguna kaldırıldı. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle