28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT 926 AĞUSTOS 2019 PAZARTESİ Tımarhane ile hapishaneÇene cerrahı İlhan’ın ‘adalet feryadı’ Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporla sonuç verdi arasına sıkıştırılıyoruz Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi çene cerrahisi alanında hekimlik ya pan Eren İlhan, implant tedavisi yaptığı eski bir hastasının İstanbul Beşiktaş’ta Aralık 2016’da düzenle nen 39’u Emniyet mensubu 46 ki şinin şehit olduğu bombalı saldırı nın ardından tutuklan masıyla hayatının en zor günlerini yaşadı. İl han, tedavi sürecine da ZEHRA ÖZDİLEK ir Whatsapp üzerinde yaptığı yazışmalar “şifreli kanıt” kabul edile rek ve sanığın cebinden çıkan bir not gerekçe gösterilerek tutuklandı. Duruşmalarda “Bana yaşatılan tra jedinin nedeni hasta tedavi etmem” diyerek adalet arayan, suçsuzluğu nu ispat etmeye çalışan İlhan, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) yazışmaları “doktorhasta ilişkisi” olarak kabul eden ve sanık üzerinde çıkan notla rın da İlhan’ın el yazısı olmadığı yö nündeki raporlarının ardından 22 ay sonra özgürlüğüne kavuştu. Evi basıldığında pervasız ve tu tarsız bir senaryonun parçası ya pılacağını tahmin etmediğini dile getiren İlhan, “Sonrasında açılan davayla acıyla yoğrulmuş bir öfke duydum. Korkunçtu. Çok ağır top lumsal travmalar yaşatılıyor. Tı marhane ile hapishane arasına sı kıştırmaya çalışıyorlar bizi... Ce zaevinde en çok toprağı özledim, duvardan dönmeden yürümeyi öz ledim” dedi. Beşiktaş’taki terör katliamı, çok sayıda aile ile birlik te İlhan’ın da yaşamını derinden etkiledi. İlhan, yaşadığı sıkıntıları ve ceza evi günlerini Cumhuriyet’e anlattı. Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi çene cerrahisi hekimi İlhan, tedavisini yaptığı eski bir hastasının, Beşiktaş katliamının ardından tutuklanmasıyla hayatının en zor günlerini yaşadı. Mahkemelerde suçsuzluğunu haykıran İlhan, 22 ay sonra özgürlüğüne kavuşabildi. Katliamın hayatını kararttığı Eren İlhan’ın eğitimi de yarıda kaldı. n Suçlamaları duyunca ve ardından tutuklanınca neler hissettiniz? Evimden operasyonla alındığımda neden alındığımı bilmiyordum. 13 günlük bir gözaltı süreci geçirdim. Çok kötü koşullarda yoğun baskı altında. Sorgu hâkimliğinde öğrendim üzerime atılmaya çalışılan korkunç suçlamayı, iddianame elime ulaşana kadar da işin bu boyutta olabileceğini, bunca pervasız tutarsız bir senaryonun parçası yapılacağımı tahmin etmemiştim. Kötü senaryolu, bitmek bilmeyen bir korku filmi... Hepimiz çocukluğumuzda uğradığımız haksızlık karşısında hissettiğimiz çaresizlik anlarını hatırlıyoruzdur. Tutuklandığımda aynı duyguyu hissettim. Hâkim karşısına çıkana kadar inancım vardı fakat düş kırıklığına uğramıştım, sonrasında acıyla yoğrulmuş bir öfke duydum. Korkunçtu. n 22 ay tutuklu kaldınız. Cezaevindeki ilk gününüzü hatırlıyor musunuz? Cezaevi günleriniz nasıl geçti? İlk günümü Metris Cezaevi’nde tek başıma bir hücrede geçirdim. Şimdi, evet, kesinlikle yazılması ve dile getirmesi kolay, fakat kimse belirli bir zaman diliminin zamansızlık içerisinde ne kadar sürdüğünü anlatamaz, ölçemez, burada in san kendi kendisiyle, bedeniyle ve yatak dolap gibi dört beş dilsiz nesneyle umarsız bir şekilde yalnız kalıyordu. Yapacak hiçbir şey yoktu, duyacak hiçbir şey yoktu, her yerde sürekli olarak insanın çevresinde hiçlik, zamandan mutlak anlamda yoksun bir boşluk vardı. Yalnızlığı bu kadar derin yaşamamıştım hiç. Bugünü unutmam mümkün değil sanırım. Metris’te yer olmadığı için Silivri’ye götürüldüm. İlk günden son güne kadar her gün, benim burada ne işim var sorusuyla geçti. Benim gibi şans eserişanssızlık eseri desem daha iyi olacakcezaevinde olan, haksız yere suçlanan, sesini duyuramayan insanlarla da karşılaştım. Hemen aralarına aldılar, ilgilendiler. Uzun süre alışamadım, üzerimdeki şoku atlatamadım. n En çok neyi özlediniz? Dışarıda olmak nasıl bir duygu? Toprağı özledim, duvardan dönmeden yürümeyi özledim, yeğenlerimi özledim.. İnsani şeyler.. n Aileniz için tutuklu bulunduğunuz günler nasıl geçti? Bana çok belli etmiyorlardı, ama tahliye olduğum gün konuşuldu, onlar da tahliye olmuş hissediyorlar kendilerini. Ailem Muğla’da yaşıyor, görüşe gelmek için saatlerce yol gelmeleri gerekiyordu, aramalar, bekleyişler, bir saate sığdırılmaya çalışılan onlarca konu, çaresizlik, beni orada bırakıp geri dönmek çok zorlamış onları her görüş günü.. n Tutuklanmanız hayatınızı nasıl etkiledi? Ankara Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktaydım, uzman olmama birkaç ay kalmıştı. Eğitim hayatım yarıda kaldı. Giden sadece 2 yılım değil, tahliye olalı birkaç gün oldu, halen şoktayım, bu sürecin benim açımdan çok daha ağır psikolojik bedelleri olacağını öngörebiliyorum. Yaşama nereden devam edeceğimi ben de kestiremiyorum şu an için. l İSTANBUL GÖZALTINA ALINDI, ARAÇ İÇERİSİNDE DARP EDİLDİ, KÖPRÜNÜN ALTINA BIRAKILDI BALIKESİR’DE POLİS ŞİDDETİ ALİCAN ULUDAĞ Balıkesir’in Edremit ilçesinden Ankara’ya gitmek isteyen Sinan Aydın Hasar (27) adlı genç, otogarda yaşanan tartışma sonra sında “polislerce gözaltına alındığını, araç içerisinde darp edildikten sonra bir köprü nün altına bırakıldığını” söyledi. Edremit Otogarı’nda 21 Ağustos’ta, saat 22.30 sı ralarında, Ankara’ya git mek için bir otobüs fir masından bilet alan Ha sar, “alkollü olduğu” ge rekçesiyle, firmaca oto büse alınmak istenme di. Hasar, bunun üzeri ne, “Paramı verin. Ma dem otobüse almıyorsu nuz, ben de başka otobüs Sinan Aydın Hasar ile giderim” dedi. Firma görevlileri, talebe olum suz yanıt verdi. Hasar’ın ısrar etmesi üzerine diğer çalışanlar yolcunun üzerine yürüdü, ar bede çıktı. Bu sırada olay yerine gelen polis ekibi, duruma müdahale etti. ‘Köprü altında uyandım’ Sinan Hasar, yaşadıklarını Körfez Şehit Gökhan Kıncak Polis Merkezi Amirliği’ne verdiği ifadede şöyle anlattı: “Olay nedeniyle polis ekibi benim üzerimi aradı. Üzerimde bulunan rambo bıçağına ve biber gazına el koydular. Bunları rızam ile polislere teslim ettim. Üzerimde bıçak bulunduktan sonra polis ekibi bana arkadan kelepçe taktı. Beni ekip otosuna aldılar ve bir müddet darp ederek gezdirdiler. Gezdiğim yerleri bilmiyorum. Sonra gelişen olayları hatırlamıyorum. 22 Ağustos’ta, saat 06.00 sıralarında, bilmediğim bir köprünün altında uyandım. Durumum kötü olduğu için ambulansı aradım. Gelen ambulans bana bulunduğum yerin Altınoluk olduğunu söyledi. Beni Edremit Devlet Hastanesi’ne getirdiler. Kendime geldiğimde, beni darp eden memurlardan şikâyetçi olmak için polis merkezine geldim. Beni darp eden polis memurlarının araştırılmasını ve haklarında yasal işlem yapılmasını istiyorum. Şikâyetçiyim.” Ancak polis amirliği, Sinan Hasar’ın ifadesini “müşteki” olarak değil, “şüpheli” olarak aldı. Hasar, “görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar verme, tehdit, hakaret ve Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet” ile suçlandı. Cumhuriyet’e konuşan Hasar, kendisinin gözaltına alındıktan sonra karakolda da darp edildiğini ve önceden hazırlanmış bir ifadenin imzalatıldığını ileri sürdü. l ANKARA ARNAVUTKÖY’DE ‘MotoRLU kurye cinayeti’ protesto edildi Arnavutköy’de bir işyerinde motorlu kuryelik yaparken geçirdiği trafik kazası sonrası 17 Ağustos’ta yaşamını yitiren 16 yaşındaki Burak Demir’in ailesi ve arkadaşları, kazayı protesto etti. Arnavutköy Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen grup, “Kaza değil cinayet” sloganı attı. Grup adına yapılan açıklamada, “Bizler patron ve müşteri baskısı altında çalışan motorlu kuryeleriz. Keşke Burak, burada olsaydı da yaşadıklarımızı sizlere anlatsaydı. Sigortasız çalıştırılmaya mecbur bırakılıyoruz. Ehliyetsiz çalışanlar da var. Biz motorcuların çalışma koşulları insani olmaktan çok uzak” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet GRUP YORUM ÜYESİ, BURHANİYE T TİPİ CEZAEVİ’NDEKİ HUKUKSUZLUKLARI ANLATTI Kurt’tan ‘adalet mektubu’ Adalet Bakanlığı’na mektup yazan Bahar Kurt, “Mahkemeye çıktığımızda ‘kuvvetli suç şüphesi’ gerekçesiyle tahliye edilmiyoruz. Dosyalarda gizli tanık ifadeleri ve dijital materyaller dışında bir şey yok. Sizi kendi yasalarınıza uymaya davet ediyoruz” dedi. ZEHRA ÖZDİLEK Balıkesir Burhaniye T Tipi Cezaevi’nde yaklaşık iki yıldır tutuklu bulunan Grup Yorum üyesi Bahar Kurt, Adalet Bakanlığı’na mektup yazarak cezaevinde yaşanan “keyfi uygulamaları” ve hakkındaki davaya ilişkin “hukuksuzlukları” anlattı. Kurt, “Mahkemeye çıktığımızda ‘kuvvetli suç şüphesi’ gerekçesiyle tahliye edilmiyoruz. Şüphenin varlığına dair gerekçe ise gizli tanık ifadeleri ve dijital materyaller. Dosyalarda bu ikisi dışında bir şey yok. Sizi kendi yasalarınıza uymaya davet ediyoruz” dedi. Bazıları tutuklu, bazıları hakkında yakalama kararı bulunan Grup Yorum üyeleri, konserlerinin basılması, yasaklanması ve yargı bas kısı altında olduklarını belirterek süresizdönüşümsüz açlık grevini sürdürüyor. İşkence ile gözaltı 12 Haziran’dan beri açlık grevini sürdüren Grup Yorum üyesi Bahar Kurt ise yaşadıklarını ve taleplerini yazdığı bir mektubu Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Kurt, mektubunda “Hakkımızda ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla açılan ve birbirinin kopyası onlarca dava var. Bir örgüte kaç kere üye olunur? Adalet Bakanlığı bunun açıklamasını yapabilir mi? Arama adı altında kurumumuz talan ediliyor. Duvarlar parçalanıyor, kitap rafları, bulaşık, çamaşır makinesi, lavabolar, dolaplar, enstrümanlarımız kırılıyor, kitaplarımız yırtılıyor. Eşyalarımı zın imajı alınmadan, el koyma tutanağı tutulmadan çalınıyor. Keyfiyet, baskın anında yaşananlar bitmiyor. İçeride bulunan tüm arkadaşlarımız işkence ve en aşağılık küfürlerle gözaltına alınıyor, ardından savcı yüzü görmeden tutuklanmaya sevk ediliyor. Tutuklandıktan sonra en az bir yıl iddianame bekliyoruz. Mahkemeye çıktığımızda ise ‘kuvvetli suç şüphesi’ gerekçesiyle tahliye edilmiyoruz. Şüphenin varlığına dair gerekçe ise gizli tanık ifadeleri ve dijital materyaller. Çünkü dosyalarda bu ikisi dışında bir şey yok” ifadelerine yer verdi. Kurt, talepleri karşılanana kadar grevlerini sürdüreceklerine değinerek Adalet Bakanlığı’nı yasalara uymaya davet etti. l İSTANBUL Marmaris Cennet Adası Ağyaoçl kaeçsılailenraerkazi Sit alanındaki ağaçları kesti Muğla’nın Marmaris ilçesi Cennet Adası’nda, iş insanı Yüksel B.’nin arazisine yol açmak için 2. derece doğal sit alanındaki ağaçları kestirdiği ileri sürüldü. Kent sakinlerinin ihbarı üzerine jandarma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekiplerinin Cennet Adası’nda yaptığı incelemede, ormanlık alanda 320 metre mesafede ağaç kesildiği ve kesimin sürdüğü tespit edilerek tutanak tutuldu. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Marmaris Çevrecileri Derneği Başkanı Ahmet Kutengin, “2. derece doğal sit alanı olan Cennet Adası’nda inşaat izni veriliyor, ağaçlar kesilerek yollar açılıyor. Cennet Adası başta olmak üzere koruma altındaki ormanlık alanlarda bu tür katliamlardan dolayı büyük endişe içindeyiz” dedi. l DHA ULAŞTIRMA BAKANLIĞI, BU YILKİ PROJELERE BÜTÇE AYIRMADI Projeler 45 yıldır bitmiyor ŞEYMA PAŞAYİĞİT Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yatırım programına göre, bu yıl yapımı planlanan projelere bütçe ayrılmadı. Programda, 45 yıldır devam eden projelerin yer alması dikkat çekti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yatırım programında, yüzün üzerinde proje yer aldı. Bu yıl başlatılması planlanan projeler, bütçesiz bırakıldı. Program içeriğinde, yapımına 45 yıl önce başlanmış projelerin yer alması da dikkat çekti. “Ankaraİstanbul Sürat Demiryolu” projesine 1975’te, “SincanÇayırhan Altyapı İnşaatı” projesine 1976’da, “GebzeHaydarpaşa, SirkeciHalkalı Banliyö Hatlarının İyileştirilmesi ve Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi İnşaat” projesine 1998’de, “TürkiyeGürcistanAzerbaycan Demiryolu” projesine 1999’da başlandığı kaydedildi. Bu projeler için 30 milyar lirayı aşan maliyet belirlendi. “Hakkâri Yüksekova Havaalanı İnşaatı”, “RizeArtvin Havalimanı”, “Yozgat Havalimanı”, “Karaman Havalimanı” projeleri de “2019’dan sonraya kalanlar” kısmında yer aldı. 2018 programında, Hakkâri Yüksekova Havaalanı İnşaatı projesinin 2019’da bitmesi hedeflenmişti. “Başlanmayan proje” 2022 yılına atıldı. Metro planı yok Ankara’da yıllardır tartışma yaratan havalimanına metro ulaşımı için bu yıl da adım atılmayacağı görüldü. Bakanlık planlamasına göre 2019’da başlaması gereken ve 2023’te bitirilmesi öngörülen Esenboğa Havalimanı Raylı Sistem Hattı için 7.2 milyar TL bütçe ayrıldı. Metro için 102 adet araç alımı, 25.9 kilometrelik raylı sistem inşaatı planlandı. Ancak 2019 yılı için herhangi bir bütçe öngörülmemesi dikkat çekti. Bakanlık, araç ve ekipman alımında yerli üretim katkı oranının azami düzeyde gözetilmesini istedi. l ANKARA PENDİK’TE İŞSİZLER İÇİN KURULMUŞTU AKP’li başkan ‘çiftliği’ satıyor AKP’li Pendik Belediyesi, 10 ay önce açılan 1000 adet küçükbaş hayvan kapasiteli iki adet kuzu ağılı olan hayvan yetiştiriciliği çiftliğini, 4 milyon 144 bin liraya ihale usulüyle satışa çıkardı. Eski Pendik Belediye Başkanı AKP’li Kenan Şahin’in, Kurtdoğmuş Mahallesi içinde işsiz ve köylülerin para kazanabileceği bir işletme modeli geliştirme hedefiyle hizmete açtığı hayvan çiftliği, yeni yönetim tarafından satışa çıkarıldı. 31 Mart’ta AKP’den Pendik Belediye Başkanı seçilen Ahmet Cin, Şahin’in açtığı 1000 adet küçükbaş hayvan kapasiteli iki adet kuzu ağılı olan hayvan yetiştiriciliği çiftliğini, 4 milyon 144 bin liraya satışa çıkardı. Pendik Belediyesi’nin açıklamasında, “Biri 10 bin 360 metrekare, diğeri ise 19 bin 280 metrekare büyüklüğündeki iki arsa, hayvancılık ve organik tarım yapmaya elverişli nitelik taşıyor. 10 bin 360 metrekare büyüklüğündeki 0 ada 633 parsel 4 milyon 144 bin lira muhammen bedelle satışa sunulacak” denildi. Hayvan çiftliğinin yer aldığı arsanın hemen yanındaki arsanın da satışa çıkarıldığını duyuran Pendik Belediyesi, yapılacak ihaleyi şöyle duyurdu: “19 bin 280 metrekare büyüklüğündeki 0 ada 651 parsel ise 10 milyon 360 bin muhammen bedelle ihaleye girecek. İhale 04.09.2019 Çarşamba günü saat 10.30’da Pendik Belediyesi merkez binasında yapılacak.” l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle