19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 20 TEMMUZ 2019 CUMARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER ‘Bu millet bize oy vermez’ Yıllardır işitiriz şu kalıbı: “Ne yaparsak yapalım, ne söylersek söyleyelim; bu millet bize oy vermez, vermiyor.” Bir tür “öğrenilmiş çaresizlik” halini yansıtır bu saptama; diğer yandan, evet, asla oy vermeyecek seçmenler hep oldu; olacak da. Ancak 31 Mart ve elbette devamında 23 Haziran seçiminin, yerel seçim olmanın ötesinde, “bu millet bize oy vermez” yerleşik algısını kıran keskin bir niteliği var. Bugün buna bakalım. Tunç Soyer, 2009’da Seferihisar’a yüzde 44 oyla belediye başkanı seçildi. Belediyeyi ANAP’tan aldı. 5 yıl çalıştı; ilçeden modelini görünür kıldı; sonraki seçimde, yani 2014’te oylarını yüzde 52’ye ulaştırdı. Yereldeki başarısı duyuldu; İzmir büyükşehir adayı yapıldı 31 Mart’ta. Ve oyların yüzde 58’ini alarak seçildi. İlçeden yükseldi, sınanarak geldi. Mansur Yavaş, Ankara’nın Beypazarı ilçesinde MHP’den belediye başkanı seçilmişti. 10 yıl boyunca Beypazarı’nın adını duyurdu; Ankara genelinde bilinir bir isme dönüştü kendisi de. Önce MHP’den, ardından da son iki dönemde CHP’den büyükşehir adayı oldu. Ve 31 Mart’ta yüzde 51 oy ile kazandı Ankara’yı. 25 yıllık bir yerel iktidara son verdi. İlçeden, sınanarak geldi. İstanbul’da Beylikdüzü Belediyesi AKP’deydi. Ekrem İmamoğlu 2014’te CHP’nin Beylikdüzü adayı oldu; yüzde 51’le kazandı. İlçedeki birleştirici stratejisi görülmeye, duyulmaya başlandı. Bunun üzerine 31 Mart’ta muhalefetin İstanbul büyükşehir adayı oldu; kazandı, kabul etmediler; bu sefer 23 Haziran’da yüzde 54’le, 9 puan farkla kazandı. O da Yavaş gibi 25 yıllık bir yerel iktidara son verdi. Dahası mı? İmamoğlu, Beylikdüzü’nde 2014’te yüzde 51 ile kazanmıştı; 23 Haziran tekrar seçiminde aynı ilçede yüzde 62’lik oy oranına ulaştı. İlçeden yükseldi, sınanarak geldi. Adana’ya bakalım. Zeydan Karalar 2014’te CHP’nin Seyhan adayı oldu; yüzde 32’lik halk desteğiyle belediyeyi AKP’den aldı. 5 yıl çalıştı; büyükşehir hedefiyle bütün Adana’ya, özellikle kırsala ulaşmaya uğraştı. 2019’da CHP’nin/ muhalefet güçlerinin Adana büyükşehir adayı oldu. 2014’te CHP’nin Adana büyükşehir oyu yüzde 25’ti; Karalar, yüzde 54’le başkan seçildi, belediyeyi MHP’den aldı. 5 yılın sonunda Seyhan’da CHP oyu yüzde 32’den yüzde 58’e yükseldi. İlçeden, sınanarak geldi. Ya Bursa? Evet, Mustafa Bozbey az farkla başkanlığı kaybetti. Ama oy artışı çok şey anlatıyor. Bozbey Nilüfer ilçesinde belediyeyi ANAP’tan almıştı. Yüzde 30’la seçildi önce; çalıştı, milletin sezgi gözlerinde sınandı ve 2014’te Nilüfer’deki oyu yüzde 55’e çıktı. Başarısı görüldü; muhalefetin büyükşehir adayı oldu 31 Mart’ta. 2014’te Bursa’da yüzde 29 oy alan CHP oyunu yüzde 47’ye çıkardı. Yarattığı rüzgârla Nilüfer’de partisinin oyu yüzde 62’yi aştı. Yani kazandığı ilk seçimden bu yana iki kat artış. Sihirli değnek mi değdi? Antalya’ya bakalım bir de. Muhittin Böcek, Konyaaltı ilçesinin belediye başkanıydı. 1999’da ANAP’tan yüzde 27 oyla seçilmişti; sonra CHP’ye geçti. 2014 seçimlerinde CHP adayı olarak yüzde 59 oranında destek gördü seçmenden. 31 Mart’ta muhalefetin Antalya büyükşehir adayı yapıldı bu kez. Yüzde 51’le kazandı; partisinin oyunu 16 puan artırdı. Büyükşehir belediyesini AKP’den aldı; onun etkisiyle Konyaaltı ilçesinde CHP oyu yüzde 67’ye çıktı. Lafla, konuşarak mı oldu? Başka örnekler  Eskişehir’de Büyükerşen hoca, Hatay’da Lütfü Savaş, Çanakkale’de Ülgür Gökhan... Yerelde partilerinin oy tabanını genişlettiler hep. Aynı şekilde Burdur’da Ali Orkun Ercengiz 2014’te belediyeyi AKP’den yüzde 44’le aldı; 31 Mart’ta oylarını 9 puan yükseltip yeniden kazandı mesela. “Bu millet bize oy vermez” dese, çalışmasa başarabilir miydi? Aydın’a bakalım son olarak. Menderes’in memleketine, bir dönem Demokrat Parti’nin kalesi olan Aydın’a. Özlem Çerçioğlu 2009’da yüzde 26’lık seçmen desteğiyle AKP’den aldı Aydın Büyükşehir Belediyesi’ni. 2014’te partisinin oyunu yüzde 44’e çıkardı; 31 Mart 2019’da muhalefetin adayı olarak yüzde 54’e ulaştı. “Oy vermezler” denilen DP kalesinde 10 yılda CHP oyu iki kattan fazla arttı. Denenmeden, görülmeden olur muydu? Yeni seçilenlerin ortak özellikleri nedir peki? Çoğu önce bir ilçede belediye başkanlığı yapmış. Kendisini sevdirmiş; adını duyurmuş, denenmiş. Konuşmak yerine iş üretmiş. Küçük bir ilçede bile bir başarı hikâyesi varsa, o hikâye kulaktan kulağa yayılıyor. Demek ki “bu millet bize oy vermez” saptaması, bir şehir efsanesi. Artılar eksileri geçiyorsa bu millet hak da veriyor, oy da. Bu tabloyu yeni seçilen belediye başkanları iyi okumalı. Çok çalışmak, halkın hayatına dokunmak; gerçek ve gündelik sorunları çözebildiğini kanıtlamak gerekiyor. Bunu yapmayanlar, “millet bize oy vermez” mazeretinin arkasında başarısızlığını gizler bu saatten sonra. Yargıtay Başsavcılığı’nın bozma talebi üzerine, cezaevindeki 6 Cumhuriyetçi için Yargıtay’a başvuru: İnfazı hemen durdurun Cumhuriyet davasının avu katları, Yargıtay’a yaptıkla rı başvuruda, dosyanın önce likli olarak incelenmesi talep edilirken, “Artık değil günler, aylar bir dakika bile hapis söz konusu olmamalıdır” dediler. Cumhuriyet davasının avukatları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın davada verilen mahkumiyet kararlarının bozulması na ilişkin hazırladığı tebliğname üze rine Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne baş vurarak dosyanın öncelikli olarak ince lenmesini istedi. Başvuru da, halen cezaevinde olan eski yazar ve yöneticileri miz Güray Öz, Musa Kart, Alican uludağ Hakan Kara, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör ve muhasebe sorumlu muz Emre İper’e yönelik infazın durdurulması da istendi. Yar gıtay 16. Dairesi öncelik talebini kabul ederek dosyayı tetkik hâkimine gön derdi. Ancak adli tatilin başlaması ne deniyle infazın durdurulması talebine, Yargıtay’da nöbetçi kalacak heyet baka cak. Nöbetçi heyetin önümüzdeki hafta larda başvuruyu gündemine alarak bir karar vermesi bekleniyor. EMRE İper de tahliye edilmeli Dilekçede, Emre İper için de benzer tedbir kararının verilmesi istenirken, “Sayın Kurulunuz Emre İper’in mahkum olmasına neden olan tweet mesajlarına vâkıftır. Hiçbir şiddet öğesi içermeyen bu ifadeler karşılığında verilen 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasının açık hukuka aykırılığı ortadadır. Bu cezanın Anaya sa Mahkemesi’nce kaldırılması ya da Yargı Reformları neticesinde yeniden incelenme hakkı kazanması sadece bir zaman meselesidir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde müvekkil Emre İper’in hapishanede tutulması, hukukla açıklanabilir bir durum olmaktan çıktığı gibi vicdana da aykırıdır” denildi. Cumhuriyet davasında 5 yılın altında hapse mahkum edilen ve halen cezaevinde olan 6 Cumhuriyet çalışanının avukatı Evrim İnal, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne dün “öncelikli inceleme ve infazın durdurulması” talepli dilekçe verdi. Yargıtay Başsavcılığı’nın 16 Temmuz tarihinde açıkladığı tebliğnamede, Cumhuriyet davasında Cumhuriyet mensupları için TCK’nin 220/7 maddesi uyarınca verilen mahkumiyet kararının kanuna aykırı olması nedeniyle bozulmasının talep edildiği anımsatılan dilekçede, tebliğnamede, aynı suçla mahkum edilmiş olan cezası beş yıldan az olan Güray Öz, Musa Kart, Hakan Kara, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör ile Bülent Utku ve Kadri Gürsel’e “sirayet ettirilmesinin” istendiği ifade edildi. Dilekçede, şöyle denildi: “Öncelikle elbette soruşturmanın ilk anından istinaf dilekçemizin sonuna dek sunduğumuz, TCK m. 220/7 suçlamasının hiçbir dayanağının olmadığına ilişkin temel itirazımızın Başsavcılık’ça teyit edilmesi çok önemlidir. Tebliğnamenin bu sonuca ulaşırken tüm dosyayı süzerek, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve AİHM içtihadının basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin içtihadına dayanması ayrıca değerlidir. Ceza yargılaması hukuku yönünden ise Tebliğname savunmanın bugüne kadarki ısrarlı taleplerine rağmen bu dosyada ‘suçların ve cezaların şahsiliği ilkesi’nin ilk kez hatırlandığı yer olmuştur. Tebliğnamenin bu tespit ve talebine eşlik eden yaşamsal önemdeki husus ise, istinaf dilekçemizden itibaren ısrarla vurguladığımız haksızlığın artık elle tutulur hale gelmiş olmasıdır. ” ‘Eşitsizlik’ vurgusu Aynı dosyada, aynı suçlamayla, aynı kanıtlarla suçlanan ancak bireyselleştirme esnasında ceza miktarları farklı belirlenen sanıklar arasında ayrım yapılmasının eşitsizlik yarattığı vurgulanan dilekçede, şöyle denildi: “Tebliğname”nin de açıkça belirttiği üzere; sayın Kurulunuz talebe uygun bir karar verirse, CMK madde 306 uyarınca bundan cezası beş yıldan az olan müvekkillerimiz de yararlanacaktır. Oysa ki onlar şu anda halihazırda Sayın Kurulunuzun hukuka uygunluğunu incelemekte olduğu bir karar nedeniyle özgürlüklerinden yoksundur! Bu nedenle Sayın Kurulunuz’un dosyayı öncelikle incelemeye almasını talep ediyoruz. Ancak bu yapılsa bile dosya kapsamı nedeniyle zaman alacaktır. Oysa ki Tebliğname’nin de hukuka aykırı dediği bir karar ile artık değil günler, aylar, bir dakika bile hapis söz konusu olmamalıdır. Dosyaya sunulu Yargıtay 18. Ceza Dairesi uygulamasının da gösterdiği üzere, özgürlükler söz konusu olduğunda Sayın Kurulunuz’un bir tedbir niteliğinde karar vermesi ve infazı durdurması mümkündür. Böyle bir tedbir kararı alınması için yasal hiçbir engel yoktur.” l ANKARA 32 AY HAPSE MAHKÛM OLMUŞTU Hakan Atilla tahliye oldu iğneli fırça zafer temoçin ABD’nin Pennsylvania eyaletinde bulunan FCI Schuylkill cezaevinde tutulan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla, cezaevinden tahliye edilerek Türkiye’ye iadesi için Göçmenlik Dairesi’ne teslim edildi. ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delme da vasında jüri tarafından altı suçlamadan beşinden suçlu bulunan Hakan Atilla, 16 Mayıs 2018’de 32 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. New York’ta görülen davada yargıç Richard Berman, 16 Mayıs 2018’de Atilla’nın cezaevinde kaldığı 14 ay lık sürenin aldığı cezadan düşürül mesi ve 500 dolar para cezası al masına hükmetmişti. Dünyanın dik katle izlediği yaptırım delme dava Hakan Atilla sında İran asıllı Türk işadamı Rıza Sarraf sanık sandalyesinde oturur ken itirafçı olarak tanık pozisyonuna gelmişti. Atilla’ya, “ABD Hazine Bakanlığı’nı dolandırmak için kumpas kurma”, “Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı delmek için kumpas kurma”, “ban kacılık sisteminde sahtekârlık yapma”, “bankacılık sisteminde sahtekârlık yapmak için kumpas kur ma”, “kara para aklama” ve “kara para aklamak için kumpas kurma” suçlamaları yöneltilmişti. Jüri üyeleri, “kara para aklama” dışında Atilla’yı beş it hamdan suçlu bulmuştu. l Haber Merkezi 1’i binbaşı iki asker şehit Bitlis Bölükyazı kölü kırsalında PKK’li teröristlerin askerlerin kullandığı sivil araca düzenledikleri roketli saldırıda 1 binbaşı şehit oldu, 1 güvenlik korucusu ile sürücü yaralandı. Irak’ın kuzeyinde devam eden Pençe2 Harekâtı kapsamında Irak’ın kuzeyinde PKK’li teröristlerle çıkan çatışmada bir asker şehit oldu, 6 asker yaralandı. Bitlis’in Bölükyazı köyü kırsalında saat 14.30 sarılarında PKK’li teröristler tarafından bir araca roketatarlı saldırı düzenlendi. Saldırıda, isabet alan araçtaki Binbaşı Zafer Akkuş ile yanındaki korucu ve sürücü yaralandı. Bitlis Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan Akkuş, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit Akkuş için Bitlis Jandarma Komutanlığı’nda tören düzen çe2 Harekâtı kapsamında Irak’ın kuzeyinde PKK’li te röristlerle çıkan çatışmada bir askerin şehit olduğunu, beşi hafif olmak üzere al tı askerin de yaralandığını Zafer Akkuş duyurdu. Bakanlık ayrıca Irak’ın kuzeyinde PKK’li te röristlerin üs olarak kullan dığı Karacak bölgesindeki hedeflerin hava harekâtıyla vurulduğunu açıkladı. Kon Şehit Akkuş için Bitlis’te tören düzenlendi. Mustafa Ünal ya Valiliği de, şehit askerin Konya nüfusuna kayıtlı Pi lendi. Ardından da Akkuş’un ce yade Uzman Onbaşı Mustafa Ünal nazesi Samsun’a uğurlandı. Şehit olduğunu açıkladı. Şehit Ünal için Akkuş’un, Samsun Asarcık ilçesin Hakkâri’de tören düzenlendi. Ardın de yaşayan ailesine şehadet habe dan şehidin naaşı, Konya’ya uğur ri ulaştırıldı. Yasemin Akkuş ile evli landı. Konya Havalimanı’nda yakın olan şehit Akkuş’un, 22 yaşında bir ları ve yetkililer tarafından karşıla kızının olduğu öğrenildi. nan şehit Ünal bugün toprağa veri Milli Savunma Bakanlığı, Pen lecek. l Haber Merkezi MHP’DEN DAVUTOĞLU’NA TEPKİ: Asıl maksadını gizleme şeytanlığı Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, önceki gün katıldığı bir programda, “MHP ile AKP’nin kurduğu ittifaktan rahatsız olduğu ve MHP’nin AKP’nin doğasını bozduğu” sözlerine MHP’den sert yanıt geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Davutoğlu, uluslararası aktörler adına seçmen tabanında anafor oluşturarak kendi partisinin altını oyma vazifesini ifa ederken, asıl maksadını gizleme şeytanlığına kaçmaktadır” dedi. MHP’li Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Davutoğlu’nu “mazul ve sakıt başbakan” olarak nitelendirerek, şunları kaydetti: “Davutoğlu, ‘MHP adeta AK Parti tabanına hortum bağlamış’, ‘MHP ile ittifak bitirilmeli’ gibi temelsiz, akılsız ve öngörüsüz açıklamalarla aklınca hedef şaşırtmaktadır. ‘Mazul ve sakıt’ olmakla maruf eski Başbakan’ın MHP gündemli ama aslında AK Parti hedefli değerlendirmelerinin amacı, elbette partisinin hayrına değildir. Davutoğlu’nun hedefinde Cumhur İttifakı’nın Türkiye’yi 2023’e taşıma potansiyelini yok etmek ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın yeniden seçilmesiyle sürecek istikrarı şimdiden baltalamak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne şimdiden bu yolla zarar vermek vardır.” l ANKARA / Cumhuriyet RS FM PROGRAMLARI KALDIRDI Gazetecilere Davutoğlu ‘cezası’ Yeni parti kuracağı iddia edilen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile YouTube kanalında röportaj yapan gazeteciler Yavuz Oğhan, İsmail Saymaz ve Akif Beki’nin Rus haber ajansı Sputnik’in radyosu RS FM’deki “Söylemesibizden” programına son verildi. Ayrıca Oğhan, 4 yıldır yaptığı Sputnik’teki “Bidebunudinle” programının da bitirildiğini açıkladı. Öte yandan Oğhan’ın “Bidebunudinle” adlı programında çalışan editörler Duygu Öztürk ve Cem Dişbudak’ın da görevine son verildi. Radyonun kararına tepki gösteren yazarımız Zafer Arapkirli de 3 yıla aşkın bir süredir RS FM’de yaptığı sabah programlarını sonlandırdığını açıkladı. Gazetecileri fişleyen SETA raporuna dikkat çeken Arapkirli, “SETA isimli odağın bizleri ve pek çok başka bağımsız gazeticiyiyayıncıyı hedef gösteren karanlık raporu bu tür çıkışların habercisi gibiydi. Bu rapor da dahil olmak üzere iktidar yanlısı odakların zaten rahatsız olduğunu biliyorduk” ifadesini kullandı. Akif Beki ise “Türkiye şartlarında şaşırtıcı bir karar değil. Sputnik yönetiminin kendi kendine aldığı bir karar olduğunu düşünmüyorum. Size SETA raporu diyeyim gerisini siz anlayın” dedi. İsmail Saymaz da “SETA raporunun ‘gereği’ yapıldı” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi HDP’den tepki: Ağır provokasyon Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu’nda görevli Osman Köse’nin şehit edildiği saldırının faillerinden biri olduğu açıklanan Mazlum Dağ’ın HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ’ın ağabeyi olduğu ortaya çıktı. HDP, milletvekili Dağ’ın kardeşi üzerinden hedef alınmasına tepki gösterdi. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli yazılı bir açıklama yaparak saldırıyı kınadı. Açıklamada, “Kimden gelirse gelsin, partimiz bu vahim saldırının karşısındadır. Beklentimiz, bu karanlık ve pek çok soru işaretini barındıran olayın bir an önce aydınlatılması, faillerinin bulunması yönündedir” denildi. Açıklamada, saldırı gerekçe gösterilerek, kardeşinin adı üzerinden bir milletvekillerinin hedef haline getirilmesinin de, ağır bir provokasyon olduğu uyarısında bulundu. l Haber Merkezi Erdoğan Arnavutluk Başbakanı Rama ile görüştü. Okluk Sarayı’nda ilk yabancı misafir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile Marmaris Okluk Koyu’nda yaptırdığı yazlık sarayda bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da hazır bulundu. Doğal sit alanı ve Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak koruma altındaki bölgede yer alan Okluk Koyu’nda yapılan yazlık sarayın yapımı için yaklaşık 40 bin ağaç kesilmişti. l Haber Merkezi S400 sevkıyatı devam ediyor Rusya’dan alınan S400 hava savun ma sistemlerinin malzemelerinin Türkiye’ye sevkıyatı sekizinci gününde de devam etti. Geçen cuma günü başlayan S400 sevkıyatı kapsamında Rusya’dan gelen iki uçak daha Mürted Hava Meydanı’na indi. Böylece sekiz günde toplam 19 uçağın taşıdığı S400 malzemesi Ankara’ya getirildi. Milli Savunma Bakanlığı, önceki günlerin aksine inen uçak sayısı konusunda bilgi vermezken, “S400 Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi malzemelerinin sevkıyatı planlandığı şekilde devam ediyor” açıklamasını yapmakla yetindi. Sevkıyatın önümüzdeki hafta da süreceği belirtiliyor. l ANKARA/Cumhuriyet ABD’li senatörler yaptırımda ısrarlı ABD Senatosu, Rus yapımı S400 hava savunma sistemi satın alan Türkiye’ye yaptırım uygulaması için Başkan Trump’a baskıyı artırıyor. Cumhuriyetçi Rick Scott ve Todd Young, ABD Senatosu’na Türkiye’ye yaptırım uygulanması için çağrıda bulunulan bir karar tasarısı sundu. Ayrıca Demokrat Senatör Bob Menendez de, Türkiye’yi F35 programından çıkarmanın yeterli olmadığını ifade etti. Menendez “Yasa açıkça ‘Rusya’nın savunma ve istihbarat sektörleriyle ‘önemli işlemler yapanlar’ için cezalar öngörüyor, bu da açıkça S400 teslimatını da içerir” dedi. Tasarıda Türkiye’nin S400 alması, “ABD’nin güvenlik hakkına doğrudan ve büyük bir tehdit” olarak tanımlanıyor. Tasarının kabul edilmesi durumunda Türkiye’ye “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında belirlenen yaptırımların tamamen uygulanması” öngörülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle