22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: eLİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET 36 MAYIS 2019 PAZARTESİ 280/1 2 0 310/1 6 0 240/1 3 0 230/1 6 0 260/1 0 0 210/1 0 0 150/3 0 270/1 0 0 260/1 4 0 250/1 2 0 270/1 3 0 220/1 3 0 120/2 0 280/1 8 0 120/6 0 260/1 2 0 140/4 0 260/8 0 100/3 0 150/7 0 210/1 1 0 230/1 5 0 TARİHTE BUGÜN 1927: İstanbul Radyosu düzenli ve programlı yayınlarına başladı. 1930: Hakkâri’de 7.2 büyüklüğündeki depremde 2 bin 514 kişi öldü. 1972: Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan hakkındaki idam cezaları, Cebeci Sivil Kapalı Cezaevi’nde infaz edildi. Açın şu meydanıİşçi ailelerine Galatasaray Meydanı bu hafta da kapalıydı Yakınlarını iş cinayetinde kaybeden Adalet Arayan İşçi Aileleri, 83. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni dün Beyoğlu’nda gerçekleştirdi. Daha önce eylemlerini Galatasaray Meydanı’nda yapan işçi ailelerine Galatasaray Meydanı bu hafta da kapatıldı. Aileler, 1 Mayıs’ta kitleye hitap etmek için tertip komitesine dilekçe verdiklerini ancak dilekçelerine yanıt bulamadıklarını söyledi. Davutpaşa patlamasında eşini kaybeden İdris Çabuk, “75. Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde Galatasaray Meydanı işçi ailelerine yasaklandı. Bu yasağın kaldırılmasını istiyoruz” dedi. 28 Nisan’ın “İş Cinayetlerini Anma ve Yas günü” ilan edilmesi için mücadele ettiklerini söyleyen Çabuk, “İş cinayetleri sürerken istiyoruz ki senede bir gün vefa gösterilsin unutulmasınlar. Hep hatırlansınlar. Yası tutulmayan işçiler için mücadele edilemez. Kamusal sorumluluğu olanların görevlerini yerine getirmediği için iş cinayetleri devam ediyor” diye konuştu. İş cinayetinde oğlunu yitiren Erdinç Eroğlu ise “Bize göre yanlış olan tavırlarını düzeltmelerini rica ediyoruz” dedi. l Haber Merkezi ASANSÖR BOŞLUĞUNA TARLADAKİ KARDEŞLERİ DÜŞEN İŞÇİ ÖLDÜ ÖLÜM AYIRDI Bursa’da Merkez Osmangazi ilçesi Yunuseli Mahallesi’nde önceki gün 6 katlı inşaatın 5’inci katında çalışan işçi Bülent Bingül (47)dengesini kaybedip asansör boşluğuna düştü. Bingül’den haber alamayan yakınlarının inşaata gitmesi üzerine yapılan aramada Bingül’ün olay yerinde yaşamını yitirdiği ortaya çıktı. Bingül’ün cenazesi, otopsi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. l DHA YANGINDA AĞIR YARALANDI İstanbul Pendik’te Erol Kaya Caddesi üzerinde elektrik arızasını gidermek için yapılan çalışmalar sırasında doğalgaz borusu delindi. Parlama sonrası çıkan yangında işçi Sefa Kınataş ağır yaralandı. l AA Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı kırsal Karaoğlan Mahallesi’nde dün, Şahap Ç. idaresindeki traktörün römorku, piminin çıkması üzerine tarlada yonca balyalarını istifleyen Öner Çimen (45), oğlu Utku Çimen (19) ve 19 yaşındaki ikiz kardeşler Aşkın ile Şahin Abilyondlu’nun üzerine devrildi. Yaralılar hastaneye kaldırılırken Şahin Abilyondlu yaşamını yitirdi. l DHA Mehmet çukurda öldü Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde foseptik çukuruna düşen 5 yaşındaki Mehmet Güreke hayatını kaybetti. İlçe kırsalında bulunan Kalfalar Mahallesi’nde bisiklet süren Güreke’den bir süre haber alamayan yakınları ve mahalle sakinleri arama çalışması yaptı. 3 saat süren aramanın ardından Güreke’nin mahalle civarında bulunan 2 metre derinliğindeki foseptik çukuruna düştüğü görüldü. Yakınları tarafından çukurdan çıkarılan çocuğun, hayatını kaybettiği belirlendi. l AA YETRAEKLATSOHEDUİMLDLAİ R Bu pazarda para geçmez Sural, Çekya’da toprağa verildi Antalya’nın Alanya ilçesinde geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren Alanyasporlu Josef Sural’ın cenazesi dün ülkesi Çekya’da toprağa verildi. Sural için Brno’da düzenlenen cenaze törenine ailesi, akrabaları, eski takım arkadaşları, spor camiası ve çok sayıda Sparta Prag taraftarının yanı sıra Aytemiz Alanyaspor Kulüp Başkanı Hasan Çavuşoğlu da katıldı. l DHA Milas’ta kaza: 2 ölü, 42 yaralı Muğla’nın Milas ilçesinde, sürücüsünün kontrolünden çıkan yolcu otobüsü devrildi. Kazada 2 kişi yaşamını yitirdi, 3’ü ağır 42 kişi yaralandı. Kazanın Metro seyahat firmasına ait otobüsün şoförü Yılmaz Alık’ın aracın direksiyon hâkimiyetini kaybetmesiyle yaşandığı belirtildi. l AA Dairenin zemini çöktü İstanbul Fatih’te, 3 katlı binanın giriş katındaki dairenin zemini çöktü. Olayda 1’i çocuk 5 kişi yaralanırken bina çökme tehlikesine karşı boşaltılarak mühürlendi. l DHA DAVA AÇTILAR Katarakt ameliyatında kör oldular Erzurum Palandöken Devlet Hastanesi’nde, geçen yıl katarakt ameliyatı olduktan sonra enfeksiyon kapıp birer gözü görme yetisini kaybeden 3 kadın hasta, Sağlık Bakanlığı aleyhine toplam 570 bin liralık tazminat davası açtı. Sağlık Bakanlığı ise “Tıbbi müdahale alanında yüzde 100 garantili hizmet maalesef henüz sunulamamaktadır” diyerek davanın reddine karar verilmesini talep etti. Baran Bayram (74), Adalet Genç (70) ve Sevcan Diyarbakır (63) hastanenin çok pis ve kirli olduğunu iddia etti. l DHA İzmir’de Seferihisar Belediyesi tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen “Seferihisar Belediyesi Yerel Tohum Takas Şenliği”, Türkiye’nin dört bir yanından katılımla gerçekleşti. Para geçmeyen pazar yerinde yüz binlerce yerli tohum takas edildi. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “İnsanları hibrit olamayan doğal tohumlarla tanıştırmaya devam edeceğiz” dedi. Etkinlik kapsamında pazarda 200’ün üzerinde stand kuruldu. Pazarın bir tarafında bölge sakinleri, kendi ürettikleri ürünleri sattı, bir tarafta ise yerli tohumlara ilişkin bilgilerin verildiği standlar kuruldu. Standlarda, Can Yücel Tohum Merkezi’nde yetişen 80 çeşit 25 bin tohum ve 25 bin fide ücretsiz dağıtılırken, tohum takasına yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Değerli çiftçi kardeşlerim bizler atamızın mirası olan yerli tohuma sahip çıkıyoruz ve çıkmaya da devam edeceğiz” diye konuştu. l DHA AKP genel başkanı Türkiye’yi yönetemez Türkiye ittifakı için ne düşünüyorsun? Nereye gitsem aynı soru gelip beni buluyor. Ben ise soruyla yanıt veriyorum: Son 17 yılda muhalefete bulaşmamış bir şairin şiirini ezbere biliyor musun? “Bu düzenin adamıdır” dediğin bir edebiyatçının romanını hatırlıyor musun? Çocuğunu “bu dönemin ürünü” bir üniversiteye göndermeyi istiyor musun? Çok bina yıkıldı, çok bina dikildi. Devlet ve nizamı “yeni baştan” oldu. Ama AKP iktidarı medeniyet dediğimiz tasavvurda bir arpa boyu yol alamadı. Referandum sinyalini vermişti. Ancak 31 Mart kesinleştirdi: Erdoğan artık Türkiye’yi yönetemiyor. “Çoğunluk” kavramına takılıyoruz. Hep “yüzde” diye başlıyoruz. Niceliği konuşurken niteliği ıskalıyoruz. Edebiyat dergilerini, konserleri ya da tiyatroları sıralayın. Sonuç değişmiyor. Resmi rakamlara göre Türkiye’de faal olan 116 bin 756 dernek var. Çoğunluğu burada. Siyasi partileri, vakıfları ya da sendikaları katın. AKP, sivil toplumun en örgütlü olduğu merkezleri de kaybetti. Sağlık Bakanlığı’nın son raporuna bakın. Türkiye’deki 1518 hastaneden 238 tanesi İstanbul’da. Bir yılda yapılan 4 milyon 931 bin 299 ameliyattan 449 bin 222’si Ankara’da. Kanser olan Anadolu’daki bir yurttaş tedavi için çoğunlukla bu kentlere geliyor. Çocuğu üniversite sınavında yüksek puan aldığında bu şehirleri seçtiği gibi. İş aradığında önce buradaki ilanları taraması tesadüf mü? Türkiye’nin geleceğini kaybetti Türkiye’nin ‘Nisan Tezleri’ Rusya’da 1917 yılında Şubat Devrimi’yle Çarlığın yıkıldığı aklımızda. Bizim takvimle kasım ayına denk gelen Ekim Devrimi’ni de anımsıyoruz. Arada olanları ise pek bilmiyoruz. “Nisan Tezleri” denen ve Lenin’in eski kuşakları ikna etmeye çalıştığı eseri hatırlamıyoruz. Bütün metinde Moskova ve Petersburg’da iktidar olmanın bütün Rusya’da iktidar olmak anlamına geldiğini anlatır. Zira gelecek toplumun çekirdeğini oluşturacak sosyal sınıf bu iki şehirde gelişmiştir. Lenin’e göre gerisini konuşmak “yapmacık bir çoğunluk” tartışmasıdır. Peki, bizdeki “Nisan Tezleri”? YSK bugün ne karar verirse versin eminiz. 1 Nisan sabahı AKP, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Antalya’yı kaybetti. İstanbul’un nüfusu resmiyette 15 milyon. Ankara’nın 5 buçuk, İzmir’in 4.3, Antalya 2.4, Adana 2.2 milyon. Nüfusun en az yüzde 36’sı sadece bu 5 şehirde yaşıyor. Milli gelirin (GSYH) yüzde 31.2’si İstanbul, yüzde 9’u Ankara, yüzde 6.1’i İzmir, yüzde 3’ü Antalya’da, yüzde 2’si Adana’da üretiliyor. Yani ülke ekonomisinin yüzde 50’sinden fazlası sadece bu 5 şehirde. İnsani gelişmişlik endeksinde en öndeki 10 ilçeden 8’i bu şehirlerde. Anadolu’daki diğer ikisini de AKP kaybetti. Örgütlü emekçi sınıfı da, orta sınıf refleksleri de, geleneksel sermaye grubu da bu 5 merkezde ya da çevresinde. Türkiye’de 201 üniversite var. 58’i İstanbul’da. 21’i Ankara’da. 9’u İzmir’de. 5’i Antalya, 2’si Adana’da. Dünyada ilk 500 arasına giren ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi gibi okullar bu kentlerde. En çok öğrenci, en fazla akademisyen, bilimsel makale ya da kütüphane buralarda. Günlük gazetelerin çoğunluğu bu kentlerde okunuyor. Kitaplar bu şehirlerde yazılıyor, bu şehirlerde satılıyor. En çok kitap okuyanlar arasına giren Eskişehir ya da Tunceli’de de AKP kaybetti. Uzatmayayım... Bugün İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya. Yarın diğerleri. 31 Mart seçimleri AKP’nin kendi geleneksel tabanındaki kaynamayı göstermekle kalmadı. Türkiye’de kurumları birer birer işlevsizleştirerek iktidarı Saray’a sıkıştıran sistemin Türkiye’nin geleceğinden de koptuğunu ortaya koydu. Millet yalnızca kol ve bacak değildir. Kafadır, yürektir. Söz ya da sayı değildir. Edebiyattır, ekonomidir, matematiktir. Cumhuriyete karşı açtıkları savaşta kullandıkları “ah şu elitler” tezleri gözlerini kör etmediyse görüyor olmalılar. Nüfus gençleştikçe, okumuşluk arttıkça ya da geliştikçe, yurttaşlar AKP’ye sırtını dönüyor. “Şu parti kazanıyor” demek iyimser olur. Zira en temel duygu: Türkiye, ilerledikçe, Erdoğan tarafından yönetilmek istemiyor. Seçimlerini de buna göre yapıyor. Tarih sanki yokuş aşağı giden bir bisiklet, Erdoğan pedalı geri çevirmeye çalışıyor. Trenden ineceği durağı kaçırmış, o vagonların içinde aksi yönde koşarak yakalamaya uğraşıyor. Ülkenin biriktirdikleri başka, o başka yöne gidiyor. Ülkede hep birlikte aynı masada oturalım istemez miyiz? Elbette ki... Ama her ramazan ayında yayımlanan kola reklamındaki sofrada bize satılmaya çalışılanı görüyoruz. Süslü sözlerin altındaki niyeti çözümlüyoruz. Ülkenin yarısının seçimlerini zilletaşağılık diye anan bir zihniyet milletle barışabilir mi? Daha iki gün önce ülkenin en büyük camisini açarken belediye başkanını bile çağırmayanlar “herkes için” bir düzen kurabilir mi? AKP Genel Başkanlığı’nı bırakamayan bir Cumhurbaşkanı bütün ülkeyi yönetebilir mi? “Türkiye ittifakı” bu haliyle, ülkenin birikiminden kopmuş iktidarın yüzleşmek istemediği hastalığının ağrı kesicisi. Artık bu şekilde yönetilmek istemeyen halkın ise uyku hapı. Yutacak mıyız? #KorumakAnnelerinDoğasında © Jonathan Dee Evlat Edinin Anneler Günü'nde bir türü sembolik olarak evlat edinerek Doğal Hayatı Koruma Vakfı ‘nın (WWFTürkiye) doğa koruma çalışmalarına katkıda bulunabilirsiniz. https://destek.wwf.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle