21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: ECE KURTULUŞ 116 MAYIS 2019 PAZARTESİ HER AY YENİ ZAMSektörde kalıcı firmalar arasındayız. Ama bu demek değildir ki her şey günlük güneşlik Yataş Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Altop, eskiden sadece kampanya dönemlerinde zam ya Yataş’ın patronu Yavuz Altop mobilya sektörünün sorunlarıyla ilgili 450 mağaza pıldığını ancak şu anda her ay fiyat artırmak durumunda olan firmalar olduğunu dile getirdi. Şehriban Kıraç’ın sorularını yanıtladı. n Yataş olarak bu yıl ciro hedefiniz ŞEHRİBAN KIRAÇ liyetler yüzde 2025 arttı. Bizim nedir? 2018’de 940 mil Türkiye’nin önde gelen mobilya üreticilerinden Yataş Grup Yönetim Kurulu sektörde kullandığımız ürünler çok hacimli, taşınması da maliyetli. Benzin ve mazota zam gelince bizim taşıma ücretlerimiz yon TL ciro elde ettik, bu yılki hedefimiz 1.2 milyar TL. n TMSF’nin elinde Başkanı Yavuz Altop, mobilya yükseliyor. mobilma firmala nın ana maddesinin sünger ve ağaç olduğunu belirterek, süngerin tamamının ithal edildiğini, sadece döviz kaynaklı maliyetlerde yılın ilk çeyreğinde yüzde 25 civarında artış yaşandığını ifade etti. n Siz de artan maliyetler oranında zam yaptınız mı? Taleple fiyat arasındaki ilişki ters orantılı. İşsizliğin yüksek boyutlarda olması insanlarda güvensizlik yaratıyor. Şu anda insanlar elindeki 510 kuru rı var, satılırsa alır mısınız? Aynı sektörde aşağı yukarı aynı kapasiteye sahip firmaları almayı düşünmeyiz. Biz bu senenin yatırı Sektörde 60 bin kişinin çalış şu işimi kaybederim endişesiy mı olarak da üçün tığını, bu kriz döneminde mev le harcamıyor. Gıdanın dışında cü bir marka olarak cudu korumak ve onu güçlendir ki harcamalarını mümkün mer Divanev’i kurduk. menin peşinde olduklarını anla tebe erteliyor. Bu dönemde her Divanev için şu an tan Altop, “İşsizliğin yüksek boyutlara ulaşması insanlarda güvensizlik yaratıyor. İşimi kaybederim endişesiyle herkes elindeki 510 kuruşu tasarruf etmeye çalışıyor. Gıdanın dışındaki har firma kendi yapısına göre fiyatlarda farklı değişiklikler yapmıştır. 3 ayda bir fiyatlarımızda ayarlama yapmak durumunda kalıyoruz. n Daha önce bu kadar sık da 44 tane bayi sözleşmesi yaptık. Bu yıl Divanev ciroya ciddi katkı yapacak. Bu yıl sonunda Yataş Grup markaları 450 mağazayı camaları mümkün mertebe erte zam yapılır mıydı? aşacak. liyor. ABD’de yapılan araştırmalara göre insanların 5 yılda bir yatağını değiştirmesi gerekiyor. Türkiye’de değiştirme 2025 yılı Ekonomide istikrar olursa, maliyetler değişmezse kam 25 yıl panya olmaz, fiyat değişikliğine de gidilmez. Bazı firmalar kullanılıyor Siparişlerde düşüş buluyor” dedi. Durgunluk hakim n 2018 zor yıldı, 2019 sektör açısından nasıl gidiyor? 2018’in ilk yarısı iyiydi. Biz şirket olarak yüzde 35 büyü zamları aylık yapıyor. Çünkü üç ayda bir yapınca zammın oranı da yüksek oluyor. Yüksek zam, satışları engeller, o yüzden aylık yapıp ufak yapmak daha iyi bu dönemde. Bir fir n Tüketici mobilyayı, yatağı ne kadar zamanda değiştiriyor? Amerika’da yapılan araştırmaya göre her 5 yılda bir yatağın değiştirilmesi gerekiyor. Çünkü hem vücut hem n Sektör şu anda kârlı mı? 44 yıllık sanayiciyiz. Bizim eskiden yüzde 2530’lara varan bir üretici kârımız vardı. Şu anda bazı firmalarda yüzde 10’ların da altına indi. Bu tadoğu, Türki Cumhuriyetler ve Kuzey Afrika’ya ihracata önem vermeye başladık. İhracat ekibimizi yeniden yapılandırdık. Bu yıl Almanya Berlin’de 3 tane mağaza açma hedefimiz var. Yunanistan’a ihra me hedefi koymuştuk. Ancak yı ma, zammı, talep çok, yatak deforme oluyor. Ama kârlılıkla siz ileride ancak cata başladık. Bu yıl cironun yüz lın ikinci yarısında Amerika ile üretim kapasitesi yeter Türkiye’de 2025 yılı buluyor ya mevcudu muhafaza ede de 20’sinin ihracattan gelmesini Türkiye ilişkilerinin gerginleş li olmadığı zaman ya tak kullanımı. Dayanıklı tüketim bilirsiniz. Ona rağmen biz amaçlıyoruz. mesiyle piyasa altüst oldu. Döviz yükseldi, faiz fırladı, maliyetler arttı. Erken seçim kararının da alınmasıyla büyüme negatife döndü. Biz şirket olarak yüzde 22 büyüyebildik. Bütçe hedeflerinde değişiklik yaptık. 2019 ekonomide durgunluğun hakim olduğu bir yıl. Beyaz eşyada, inşaat sektöründe ve otomotivdeki talep düşüklüğü çoktan yüzde 41’e ulaşmış vaziyette. İşsizlik yüzde 14.7’ye dayandı. n Maliyetler ne kadar arttı? Bizim sektörün hammaddesi ağaç ve sünger. Sünger tamamen yurtdışından geliyor. En fazla kullanılan girdi de süngerdir. 2018’de her ay ağaç işleri, sunta üreticileri zam yaptı. Dövizin artışı 2018’de yüzde 36 civarındaydı. Bu yılın ilk çeyre par. Ama şu anda böyle bir durum yok. Türkiye’deki zamlar maliyet artışı ile yapılan zamlardır. Özel sektörün ayakta kalma şartı kârdan geçer. Kâr etmeyen firma kısa vadede kapanır. n Bu dönemde batan firma olur mu? Merdiven altı firmaların batma riski yok. Çünkü baba oğul beraber çalışıyor. Esas kriz ortamında riski taşıyanlar marka olmuş büyük malları, beyaz eşya 510 yılda değiştiriliyor ama bezden, pamuktan, süngerden yapılan yatak 25 yıl kullanılıyor. Tabii bu ekonomik se viyeyle de ilgili. n Bu yıl için öngörüleriniz neler? İstanbul seçimi ile ilgili belirsizlik ekonomi önünde engel. Mazbata verildi, dövizler düştü, bir canlılık geldi. Arkasında seçim yenilensin itirazı gelince dövizler yeniden tırmanmaya başladı. ABD ile yaşanan S400 meselesi Türkiye’nin önünde bir engel. Türkiye eko nomisinin yılın ikinci yarısında büyümeye başlaması gerekiyor. En az yüzde 5 büyüme yi yakalamamız gerekiyor. Türkiye’nin kendi tasar Ankara’daki modüler fabrikamızda yatırım yaptık. Şimdi üretim hattında çalışacak teknik eleman bulmakta zorlanıyoruz. Eskiden modülerde gardırop, yemek odası falan bunlar da en az 300400 takım üretime siparişi alırdık. Artık bu siparişler yok. Şimdi en fazla 3040 takım siparişi geliyor. Sektörde kalıcı firmalar arasındayız. Yerimizi sağlam görüyoruz, ama bu demek değildir ki her şey günlük güneşlik. n Yeni yatırım olacak mı? Üç yıldır yatırım üstüne ya firmalardır. Mesela bizde 3 rufları yatırıma yetmiyor, tırım yapan bir firmayız. Sün bine yakın çalışan var. Bayi yatırım ortamı iyileşti ger fabrikamızı modern hale ge lerimizle birlikte 56 bin ki rilip, mutlaka dışarı tirdik. Yatak fabrikasını yeniledik. şiyi buluyor. Satışları devam ettirebilmek her zaman müm dan kaynak bulunmalı. Yataş markasıyla 49 ülkede Yataş Bedding ve Enza Home adı altın Elimizden tutulsun n Yurtdışında üretim düşünüyor musunuz? Emek yoğun bir sektör. İşsizlik sorunun çözümüne katkı sunuyoruz. Hükümetin en büyük hedefi işsizliği azaltmak. O halde bizim sektörün elinden tutmalı. Daha fazla ihracat yapmak için navlun (navlun: deniz ve nehir yolu ile taşınan eşya için, taşıma hizmeti karşılığında gemi şirketine ödenen ücret) desteği vermeli. Tek kişilik bir yatağa 17 Avro, çift kişilik bir yatağa 24 yatağa navlun ödüyoruz. Bu fiyatlarla Avrupa’daki binlerce üreticinin fiyatıyla rekabet etmek zor. n Bu dönemde satışlar ne durumda, artış var mı? Adetsel olarak çok artış olduğunu söyleyemem. Çünkü fiyat artıyor, fiyat arttıkça ciro artışı kolay ğinde de en az dövize bağlı ma kün olmuyor. da mağazalarımız var. Avrupa, Or laşıyor. İSMMMO GENEL KURULU’NA ÇAĞRI 3600 ek gösterge ebelerin hakkı MESLEĞİMİZE, ODAMIZA VE MEMLEKET SEVDAMIZA DESTEK OLMAK İÇİN 12 MAYIS 2019 PAZAR GÜNÜ LÜTFİ KIRDAR KONGRE MERKEZİ’NE BEKLİYORUZ. YAHYA ARIKAN / ÇDMB Grup Başkanı YÜCEL AKDEMİR / İSMMMO BAŞKAN ADAYI YÖNETİM YÖNETİM DENETLEME DENETLEME DİSİPLİN DİSİPLİN KURULU (ASIL) KURULU (YEDEK) KURULU (ASIL) KURULU (YEDEK) KURULU (ASIL) KURULU (YEDEK) GÜLGÜN ÖZTÜRK EROL DEMİREL ALİ HAYDAR TUNÇ HALİM BURSALI BİLAL KARAYAZI ÖZLEM GÜL ER ENGİN MUTLU ALİ ÇELİK İ.SERHAT ÖZDEMİR BERNA ÖZKAN FERHAT ÖZDEMİR TUNCAY ÖZEN KEVORK ERKAN NERGİZ A. YILDIZ MAHMUT MAĞAT HÜSEYİN BİZ MUHARREM KÜÇÜKELÇİ YILMAZ BOLGÜN FATMA ÖLMEZ ALİ EKBER ÖZKAN SAVAŞ ÇAKIR SERAP G.TAKA MİTHAT ERDOĞAN ASUMAN O. ÇAM METİN GÖKDAĞ VOLKAN KARAKOÇ GÜLER GÜNEY MURAT DOĞAN ÖZDEN İNAN ASIM SES GENEL KURUL: l Yer: Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı l Tarih: 11 Mayıs 2019 Cumartesi l Saat: 11.00 SEÇİM: l Yer: Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı l Tarih: 12 Mayıs 2019 Pazar l Saat: 09.00 17.00 • Aidat borcu oy kullanmaya engel değildir. • T.C. Numaralı Nüfus Cüzdanınızı veya T.C. numaralı ehliyetinizi getirmeyi unutmayınız. ÇAĞDAŞ DEMOKRAT MUHASEBECİLER BİRLİĞİ SİBEL BAHÇETEPE Genel Sağlıkİş Sendikası Başkanı Zekiye Bacaksız, siyasi iktidar tarafından yapılan açıklamalarda hemşireler için 3600 ek gösterge vaat edilirken, sahada hemşirelerle eşit koşullarda çalışan ebelerin 3600 ek gösterge kapsamına dahil edilmemesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Bacaksız “3600 ek gösterge ebelerin de hakkıdır. Bir an önce hizmet sınıfları yeniden düzenlenmeli, tüm sağlık çalışanlarına kademeli olarak ek göstergelerde artış sağlanmalı. Bunun dışındaki uygulamalar iş barışına da zarar verecek” dedi. Dünyanın birçok ülkesinde saygın bir meslek olarak kabul gören ebelik, ülkemizde halen daha yardımcı sağlık hizmetleri sınıfın da yer almakta ve hak ettiği saygınlığı göremediğini anlatan Bacaksız, normal doğumların da yüzde 98’inin ebeler eşliğinde gerçekleştiğini söyledi. Bacaksız “Sezaryen doğum oranlarının kamuda yüzde 41, özelde ise yüzde 71’e çıktığı Türkiye’de ebelik ve hemşirelik mesleği birbirine çok geçmiş durumda. Yasal boşluklar nedeniyle ebelik mesleği görev, yetki ve sorumluluklarının belirsizliği sürüyor. 100 bin kişiye düşen ebe ve hemşire sayısı OECD ülke ortalaması bin 25 iken Türkiye’de bu sayı 272’dir. ‘Her gebenin bir ebesi olmalı’ diye açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı’nın ebe sayısının yetersizliği konusunda da girişimde bulunması gerekmiyor” diye konuştu. l İSTANBUL Sabancı’dan uluslararası başarı Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Erdinç Öztürk, MIT’deki (Massachusetts Institute of Technology) bir laboratuvarda geliştirilen şifreleme bulmacasını çözdü. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Bugün öğretim üyemiz ve aynı zamanda ilk mezunlarımızdan olan Erdinç Öztürk ve ekibinin MIT Zaman Kapsülü Kriptografi Bulmacasını beklenenden 15 yıl önce çözerek elde ettiği uluslararası başarı, doğru yolda ol duğumuzun en önemli göstergesi” dedi. Erdinç Öztürk ve ekibi 15 Mayıs’ta MIT’de yapılacak törende zaman kapsülünün çö zümünü açıkla yacak. l Ekonomi Servisi Güler Sabancı Venezüella’da bir trajikkomedi Venezüella’da bir darbe girişimi daha “bang” diye parladı, “fıss” diye söndü. Kendini geçici devlet başkanı ilan eden Juan Guaido yine, halkı isyana, orduyu darbe yapmaya çağırdı. Muhalefetin ev hapsindeki lideri, Lopez serbest kalarak “harekete” katıldı, bazı orta düzey subaylar, olaydan habersiz erleri peşlerine takarak bir “hareket” başlattı, gizli servisin başı General Figuero “harekete” katıldı. Bu sırada: Trump’ın güvenlik danışmanı Bolton: “54 ülke Guaideo’yu tanıdığı için darbe sayılmaz”. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo: “Maduro uçağa binip kaçmak üzere”… “gerekirse askeri müdahale”; Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’u arayıp “siz karışmayın”… Lavrov: “anlatıkları gerçeküstü bir hikâye gibi”. Cuma günü, Guaido hâlâ sokaklardaydı, Lopez, İspanya Konsolosluğu’na sığınmıştı, Gen. Figuero’yu gören yoktu. Bunlar işin komedi tarafı. Trajik olan ise derin ekonomik kriz bir insanı felakete dönüştü. Daha çok emekçilerin, yoksul halkın yararlandığı sağlık hizmetlerindeki ilaç, malzeme kıtlığı can kaybına yol açıyor. Dükkânlarda besin stokları hızla eriyor, açlık yayılıyor, komşu ülkelere göç devam ediyor. Bunların faturasını, “Bolivarcı” (isim bulmakta zorlanıyorum) rejimi devirmek isteyen Venezüella burjuvazisini, toprak sahiplerini desteklemek için ABD’nin uygulamaya koyduğu yaptırımlara, Guaido’yu destekleyen ülkeleri düşünerek, “emperyalizme” çıkarmak olanaklı. Ancak, yeterli değil! Henüz karşımızda doğrudan bir askeri müdahale yok. Bu yüzden faturayı emperyalizme çıkarırken, önce kapitalist sistemi düşünmek gerekiyor, hatta “iç dinamikler” filan gibi şeyler de var! Venezüella dersleri Söz faturadan açılmışken, Chavez dönemini anımsamakta yarar var. Chavez’in “21. yüzyıl sosyalizmi” dediği şeyin özelliklerini kısaca şöyle özetleyebiliriz. “UlusalcıKamucu” entelijansiya ile halk sınıflarının emperyalizme karşı ittifakıydı. Bu ittifakın ekonomik zemini öncelikle petrol gelirlerine dayanıyordu. Bu rejimi, bu kaynaklardan beslenen kamu sektörü bürokrasisi destekliyordu; beslenmeye başlayınca ordu da bu trene atladı. Chavez, petrol gelirlerinin önemli bir kısmını halkın temel ihtiyaçlarını karşılamaya, eğitim, sağlık konut sorunlarına cevap bulmaya ayırıyordu. Bu, gerçekten halkçı bir rejimdi. Ancak iki nedenle sosyalist olarak tanımlanamazdı. Birincisi Venezüella’da artıkdeğeri, egemen kültürü üreten araçların mülkiyeti ve yönetimi işçi sınıfının örgütlenmelerinin elinde, denetiminde değildi. Venezüella ekonomisi, petrol endüstrisi dışında, piyasa ilişkilerine tabiydi, kapitalist sınıfın mülkiyetindeydi. Petrol endüstrisinin gelirleri de uluslararası kapitalizme, dünya pazarındaki dalgalanmalara tabiydi. Venezüella da kapitalist sınıfın ekonomik ve kültürel etkisini korumaya devam etmesi, onun güç biriktirmeye, Bolivarcı rejimi sabote etmeye devam etmesine olanak veriyordu. Bu açıdan bakınca daha Chavez zamanında bile, “Bolivarcı” rejimin, bu engelleri aşamadığı takdirde bir geleceği olmadığını söylemek olanaklıydı. İkincisi, ne ekonominin ne de devletin biçimi, halk sınıflarının, özellikle de işçi sınıfının yaşam koşullarının demokratik (özyönetim) iradesini ifade edecek biçime şekillenmişti. Reel politikanın, iktidar dinamiklerinin doğasına ilişkin bu saptamalara ek: Modern emperyalizmin, kapitalist üretim tarzının genişleme eğiliminin ürettiği bir biçim olduğunu unutmamak gerekiyor. Kapitalist üretim tarzının ülke içindeki varlığı, sınıflarının direnci dikkate alınmadan, onun ufkunu aşacak bir programı taşıyacak sınıflar ittifakı şekillenmeden, emperyalizme karşı kalıcı bir direniş inşa edilemez. Bu nedenle, kapitalizmin, genişleme eğilimini güçlendiren bir büyük krizin içinde bugün, asli ve belirleyici mücadele kapitalizme karşıdır. Emperyalizme karşı mücadele, esas olarak kapitalizme karşı mücadelenin içindedir. Bu gerçeği kavramayan bir “emperyalizme karşı mücadele” iddiası, sol hareketi “yerli” burjuvazinin elinde, ülkeyi de dünya pazarının basıncı altında yıkıma ya da bir başka emperyalist blokun kucağına götürecek bir “kötü fantezi” olacaktır. 36 bin 21 şirket kapandı CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesini yanıtlayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 15 Temmuz 20167 Nisan 2019 tarihleri arasında toplam 210 bin 544 şirketin açıldığını, 36 bin 21 şirketin ise kapandığını duyurdu. Oysa Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) verileri, kriz nedeniyle 5 yılı aşkın sürede yarım milyonun üstünde esnafın iflas bayrağını çektiğini ortaya koymuştu. 5 yılı aşkın sürede Türkiye’de 545 bin 351 esnaf kepenk indirmek zorunda kalmıştı. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle