18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 531 MAYIS 2019 CUMA Sözler tutulacak mı?Yargı Reformu Stratejisi Erdoğan tarafından açıklandı: 9 amaç, 62 hedef, 256 faaliyet Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve yargının 5 yıllık yol haritasını oluşturan Yargı Reformu Stratejisi Belgesi dün açık landı. 256 faaliyetin yer alacağı bel gede, ifade ve basın özgürlüğü, top lantı ve gösteri yürüyü şü hakkı ve tutuklama tedbirine ölçülü başvu rulmasına yönelik çalış Alican uludağ malar yapılacağı belirtildi. Başta terörle mücade le mevzuatı olmak üzere ifade özgürlüğünü etkileyen mevzu atın yeniden ele alınacağı belirtilen belgede, bu kapsamda somut olarak neler yapılacağına değinilmedi. Bel gede, başta Cumhuriyet davasında ve Barış Akademisyenleri’nin yargı lanmalarında verilen 5 yıl altı ceza ların istinafta kesinleşmesi sorunu nu çözecek bir hedef de yer aldı. Bu kapsamda ifade özgürlüğünü ilgi lendiren davalarda Yargıtay yolu açılacak. Yeni strateji belgesinde ayrıca hukuk fakültesi mezunları nın hâkimsavcı yardımcısı, noter yardımcısı olabilmeleri ve avukat lık stajına başlayabilmeleri için “Hukuk Mesleklerine Giriş Sına vı” getirilecek. İşkence iddiaları yokmuş Hak ve özgürlüklere ilişkin temel perspektifte, “Türkiye, bu Strateji Belgesi ile demokrasisini güçlendirmeye, hak ve özgürlükleri geliştirmeye ve genişletmeye güçlü bir şekilde vurgu yapmaktadır” denildi. “Belgede, ifade özgürlüğünün güçlendirilmesine ilişkin irade ve bu iradeyi hayata geçirmeye yönelik yeni yaklaşımlar ortaya konulmuştur” ifadesi kullanılan belgede, “işkence ve kötü muameleye sıfır toleransa” ilişkin ise “Geçmişte ileri sürülen sistematik işkence ya da kötü muamele iddiaları artık bulunmamaktadır. Bu alandaki kazanımların korunması iradesine güçlü bir şekilde dikkat çekilmektedir” iddiasında bulunuldu. İfade ve basın özgürlüğü hedef Belgede, 9 amaç belirlendi. Bu kapsamda ilk amaç olarak yer alan “Hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi” başlığında, çalışmaların özellikle ifade ve basın özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ve tutuklama tedbirine ölçülü başvurulmasına yönelik olduğu ifade edildi. İstinafta kesinleşen ifade özgürlüğüne ilişkin davalara karşı Yargıtay yolunun açılması hedefinin konulduğu belgede, şu değerlendirmeler yapıldı: l İfade özgürlüğünü etkileyen mevzuat üzerinde öngörülen değişiklikler, haber verme sınırları içerisinde yer alan, eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağına ilişkin düzenlemelerin ceza mevzuatının bütününün değerlendirilmesi suretiyle etkin biçimde uygulanmasına yönelik olacaktır. l Erişim engelleme usullerinin ifade özgürlüğünü engellemeyecek ve hukuki güvenceyi daha da güçlendirecek şekilde yeniden belirlenmesinde, gerekli ve zorunlu hallerde erişimin orantılı biçimde sınırlanmasını sağlayacak uygulamaların geliştirilmesinde fayda olduğu değerlendirilmiştir. l AYM ve AİHM kararlarında yer verilen ihlal alanlarına ilişkin etkili çözümler geliştirilecektir. l Özgürlük ve güvenlik hakkını etkileyen, gözaltı, tutuklama ve diğer koruma tedbirlerine ilişkin mevzuat ve uygulama gözden geçirilerek, ölçülü bir şekilde uygulanması yönünde değişiklikler yapılacak ve tedbirler alınacaktır. Azami tutukluluk süresine ilişkin hükümler, soruşturma ve kovuşturma aşamaları için ayrı ayrı düzenlenecektir. Hâkime coğrafi teminat l Belirli bir mesleki kıdeme sahip hâkim ve savcılar için coğrafi teminat getirilecektir. Hâkim ve savcılık mesleklerine girişteki mülakat sınavının geniş temsile dayalı bir heyet tarafından yapılması sağlanacaktır. Adalet Bakanı’nın, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde hâkimleri başka bir yargı çevresinde geçici görevlendirebilme yetkisi kaldırılacak. l Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda yer alan disiplin cezaları daha objektif ölçütlerle yeniden belirlenecektir. Hâkim ve savcıların disiplin süreçlerindeki hakları genişletilecektir. HSK’nın disiplin kararlarına karşı yargısal denetim mekanizması genişletilecektir. l ANKARA Eylem planı hazırlanacak Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Yargı Reformu Stratejisi belgesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde açıklandı. 100 sayfalık Yeni Yargı Reformu Stratejisi’nde 9 amaç, 63 hedef ve 256 faaliyet yer aldı. Belgenin yayımlanmasından sonra ayrıca Eylem Planı hazırlanacak. Belgenin uygulanma durumunun izlenmesi için Adalet Bakanlığı tarafından yıllık izleme raporları oluşturulacak. Strateji belgesinde, “Hak ve Özgürlüklere İlişkin Temel Perspektif”, “Avrupa Birliği Perspektifi” ve “Adalet Sisteminin İşleyişine İlişkin Temel Perspektif” olmak üzere üç perspektif yer aldı. ‘Geciken adalet adalet değildir’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yargı çalışanları ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Erdoğan, “Türk yargısı bir vesayet odağının değil, Türk milletinin yargısı olmalı, sadece Türk milleti adına karar vermelidir. Son reform paketiyle yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmeyi, adalette yaşanan gecikmelerin önüne geçmeyi hedefliyoruz” dedi. Yargıya güvenin adil kararlar vermesiyle perçinleneceğini söyleyen Erdoğan, “Geciken adalet adalet değildir. Cezasızlık algısının yaygınlaşmasına asla müsaade etmemeliyiz. Adalete olan güvenin sarsıldığı bir toplumda barış, huzur ve istikrar da kalmaz” diye konuştu. Yargıya girişte sınav şartı l Hukuk fakültesi mezunlarının hâkimsavcı yardımcısı, noter yardımcısı olabilmeleri ve avukatlık stajına başlayabilmeleri için “Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı” getirilecektir. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda başarılı olanların hâkim ve savcı yardımcılığı ile noter yardımcılığına mahsus sınavlara girebilmeleri sağlanacaktır. Türk yargı sistemine hâkim ve savcı yardımcılığı müessesesi kazandırılacaktır. Bu kadroda geçen belli süreden sonra hâkimlik ve savcılık mesleğine geçiş için ayrıca bir sınav yapılacaktır. l İhtisas gerektiren çevre, imar ve enerji gibi alanlarda özel mahkemeler kurulacak. l Avukatlık stajına başlamak için “Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı”nda başarılı olma şartı getirilecek. Avukatlar yeşil pasaport alabilecek. l Cumhuriyet savcılarının takdir yetkileri genişletilecektir. Etkin pişmanlık hükümleri ve Cumhuriyet savcılıklarının buna ilişkin yetkileri farklı suç tipleri açısından genişletilecektir. l Kısa süreli hapis cezasına seçenek oluşturan yaptırımların süre ve tür yönünden kapsamı genişletilecektir. Mevzuatta suç olarak düzenlenen fiillerden idari yaptırıma dönüştürülebilecek olanlar belirlenerek suç olmak iğneli fırça zafer temoçin tan çıkarılacaktır. l Bazı ağır suçlar hariç olmak üzere 15 yaşından küçük çocukların ilk defa işledikleri fiillerin soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmeden çocuklara özgü koruma mekanizmaları içerisinde değerlendirilmesi sağlanacaktır. Suça sürüklenen çocuklara özgü kamu davasının açılmasının ertelenmesi modeli geliştirilecektir. l Şiddet içermeyen bazı suçlardan hükümlü olan yaşlı, hamile ve çocukların cezalarının, elektronik izleme merkezi aracılığıyla evde infazına imkân tanınacaktır. Ağır hasta hükümlü ve tutuklulara ilişkin infaz süreçle ri muhtemel mağduriyetlerin önlenmesi için daha yakından takip edilecektir. İcradan çocuk alma kalkacak l Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması icra müdürlüklerinin görevi olmaktan çıkartılacak ve bu işlemin harç alınmaksızın uzmanlar vasıtasıyla yapılması sağlanacaktır. Çocuğun üstün yararı ile bütün aile fertlerinin hukukunu koruyan, adli süreç içinde örselenmelerini önleyen ve uyuşmazlığın en kısa sürede çözümüne imkân veren yeni bir yargılama usulü geliştirilecektir. ‘Kuvvetler ayrılığı ayaklar altına alındı’ CHP milletvekilleri yargı reformu paketinin Saray’da açıklanmasına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda açıklanan yargı reformu paketine CHP’li vekillerden tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yargı reformu paketini Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda açıklamasını eleştirerek, “Yürütmenin başı, yasamanın işiyle ilgili günlerdir haber veriyor. Bugün (dün) de toplantı yapıyor, strateji belgesi açıklıyor. Bu kuvvetler ayrılığının ayaklar altına alındığı, tek adam rejiminin egemenliğinin tescillendiği günlerden biri” değerlendirmesini yaptı. CHP’li Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında parlamenter demokrasinin olduğu her yerde Meclis’i işletme sorumluluğunun iktidar partisinde olduğu nu ifade ederek, son günlerde AKP’nin sahip olduğu 291 milletvekilinin 200’ünü TBMM Genel Kurulu’na sokamadığına; bu nedenle yasama faaliyetinin yapılamadığına işaret etti. Vekillerin iradelerini Saray’a verdiklerini belirten Özel, “Etkisiz, yetkisiz, milletten güç almayan kişilere bunun yaptırılması kabul edilebilir değil” diye konuştu. AKP’nin 17 yıllık icraatları ile yargıya olan güveni yok ettiğini ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise “Bu adaletsiz düzenin sorumlusu ve parçası AKP’dir. Üstünlerin hukukunu millete dayatıyorlar, şimdi de kalkıp yargı reformuyla bunu düzeltebileceğini söylüyorlar. Kuvvetler ayrılığı yok edilmişken yargıda nasıl bir reform yapılabilir” diye sordu. l Haber Merkezi İstanbul ve İzmir Baro BaşkanLARI strateji belgesini yorumladı: Belge, hayaller bülteni SEYHAN AVŞAR ZEHRA ÖZDİLEK İstanbul Barosu Başkanı avukat Mehmet Durakoğlu açıklanan yar gı reformunu, “yargı ile ilgi li yapılacakla rı açıklayan bir hayaller bülte ni” olarak ni Durakoğlu telerken, İz mir Barosu Başkanı avukat Öz kan Yücel, “Bu reform belgesi nin çoğu maddesinin altına im zamı atmam mümkün. Metin ler iyi niyet belgeleri gibi gö rünüyor. Biz barolar ve hukuk çular olarak dönüp uygulama da ne yaptılar ona bakacağız. 2015’te de aynı maddeler su nuldu ama sene olmuş 2019 biz hâlâ aynı maddeleri konu şuyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tay yip Erdoğan’ın dün açıkladı ğı Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’ni hukukçular gazete mize değerlendirdi. Mehmet Durakoğlu: Bu taslağı özü itibarıyla Avrupa Birliği çerçevesinde özellikle 2324’üncü fasılların açılmasıyla ilgili olarak birliğin bizden talep ettiği bir geleceğe yönelik projeksiyon diye değerlendirmek gerekiyor. Yani yargı ile ilgili yapılacakları açıklayan bir hayaller bülteni diye de bakmak lazım. Bu çok açık bir biçim de bizim için burada belirtilen şeylerin yasa maddesi gibi değişmiş olduğundan değil değişeceğinden bahsetmek lazım. Dolayısıyla burada iki konu önemli. Bunlardan bir tanesi Türkiye’nin en temel eksikliği olan bir hukuk devleti olmayı başarabilmek ve yargının bağımsız ve tarafsız olmasını sağlayabilecek değişikliklerin öngörülüp, görülmediğidir. Hukuk devleti olmaya yönelik bazı düzenlemelerin yapılmakta olduğuna tanık olabiliyoruz. Ama geçmişe doğru baktığımızda özelliklede bu hükümetin geçmişten bu yana 17 yıl boyunca yargı alanın da ortaya koyduğu değerlen dirmeler bizim açımızdan onun geçmişe nasıl baktığını gös terirken, yar gı sabıkasının geleceğe yö nelik olarak bi ze umut vere bilecek nokta ya getireceğini düşünmek için erken olduğu Yücel söylemek isti yorum. Hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı konusunda söyle nenler benim açımdan yeterli değil. Buna muhabil avukatlık sınavının yapılacak olması bi zim için önemli bir gelişme. ‘Uygulamaya bakacağız’ Özkan Yücel: Temennilerden ibaret bir belge. Giriş bölümünde bile birtakım problemleri barındırıyor. 2015’te de bir strateji geliştirme projesi vardı. Bu reformda yenilenmiş bir şey yok öncekile rin devam ettirilmesi. Bir hukukuçunun hayır diyemeyeceği unsurları da barındırıyor içerisinde. Fakat 12. numara başlıkta ‘hak ve özgürlüklere ilişkin temel perspektif’de diyorki tutuklama bir cezalandırma aracı değildir’. Mevzuatı bu konuda iyileştireceğiz diyorlar. Anlaşılmayan nokta şu konu mevzuat değil problem bu mevzuatı uygulayacak hâkimler ve savcıların olması. 1 yıldan 4 yıla cezayı gerektiren ‘Cumhurbaşkanın hakaret suçlaması’ sebebiyle siz yargı önüne çıkanı tutuklarsanız mevzuata ne yazarsanız yazın. Zaten mevcut mevzuatta bunların hepsi var. İnsanlar bu suçlama sebiyle 4 ay 5 ay tutuklu kalıyorlar. 2015’te de aynı maddeler sunuldu ama sene olmuş 2019 biz hala aynı maddeleri konuşuyoruz. Önemli olan şey bunların uygulanabileceği ortamı sağlamak. Yargı bağımsızlaştırılmalıdır. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Etek davası Bu ülkede... Kocalarından dayak yediği için karakola sığınan kadınları eve dönmeye ikna eden polisler var. Tecavüzcü mütevekkillerini savunurken mağdur için “O saatte o kıyafetle orada işi neydi?” diyen avukatlar var. Sevgilisini, kızını, karısını öldüren yaralayan erkekler için, kadının hafifmeşrepliğini öne sürüp ağır tahrik indirimi isteyen savcılar var. Kılık kıyafeti düzgün, duruşu edepli diye kadın katillerine, çocuk tecavüzcülerine iyi hal indirimi veren hâkimler var. Ofislerinin penceresinden gördükleri insanların yaşam tarzına, giyim kuşamına hiç utanmadan dil uzatan politikacılar var. İşte... Tüm bunlar var diye... Tüm bunlar görevlerinin başında kalabiliyorlar diye... Tüm bunlar işlerinde ehil sayılıyorlar diye... Bu ülkede duruşma sırasında kadın avukatın giysisine laf söyleyen, söyleyebilen bir hâkim de var. Cumhurbaşkanı’nın iş isteyen bir kadına “İşte kocan çalışıyormuş ya?” demekten gocunmadığı bir siyasi iklimde... Kadınlar ne evde güvendedir ne de işyerinde. Kadının saçının gerçekten uzun, aklının gerçekten kısa olduğuna inananlar... Kadının karnından sıpa, sırtından sopa gerçekten eksik olmasın isteyenler... Kadına gerçekten eksik etek diye hitap edenler... Kadının elinin hamuruyla erkek işine gerçekten karışamayacağını düşünenler... Kadının yerinin evi olduğuna ısrar edenler... Kadını ve erkeği inatla eşit birer birey olarak görmeyenler... Toplumsal cinsiyet rollerini inanca göre belirlemekte direnenler... Cinsiyet eşitliğine dinamit döşeyen cahil dili köpürtenler... Yani şu an iktidarda olanlar... Onlar iktidarda kaldıkları sürece, ne kadın hakları doğru dürüst savunulabilir, ne kadın cinayetleri ve çocuk tacizleri, tecavüzleri ciddi bir şekilde engellenebilir. Bir erkek hâkime, bir kadın avukatın kıyafeti üzerinden uluorta bir tasarrufa gidebilme cesaretini veren eril ve muhafazakâr iktidar, savunduğu ikiyüzlü adaletsiz ahlakla aynı cesareti tüm tacizcilere ve katillere de vermektedir. Erkek egemen bir toplumda kadına “yerini” devamlı hatırlatabileceğini zanneden bu irade yüzünden kadın bu coğrafyada her gün resmen ya da manen defalarca ve defalarca öldürülür. Kadının saçını örten erk... Ona uluorta gülmeyi yasaklayan erk... Onu bedeninden utanmaya şartlayan erk... Annelikten başka bir sorumluluk yüklenmesin isteyen erk... Eşikte doğsun, mutfakta ölsün, oturma odasına gömülsün, yatak odasında çürüsün isteyen erk... Gözünü hep kadının başına, saçına, göğsüne diker ve onu ahlak mezarlığına diri diri gömer. Bu ülkede kadınlar neden devamlı öldürülüyor ve erkekler bu cinayetleri hangi dürtülerle işliyor derseniz... O hâkime bakın ve bir diğer hâkime, savcıya, polise, politikacıya bakın... Bu ülkenin kadınlarına onların gözlerinden, onların sözlerinden ve cüretinden bakın. Sonra o erkek egemen iktidarın savunduğu ne varsa hepsini ateşe atıp yakın. Ki; Kadınlar, saçlarını diledikleri yerde diledikleri gibi savurabilsinler. Kadınlar, akıllarını ve fikirlerini seslerini kısmadan uluorta haykırabilsinler. Kadınlar, bedenlerini aşktan değil, sadece ve sadece şiddetten sakınmayı bilsinler. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu: Türkiye ittifakının yol haritası Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açık ladığı Yargı Reformu Strateji Belgesini överken, “Bugün açıklanan belgeyi sadece bir reform bel gesi olarak görmüyorum, Türkiye’nin büyük ku caklaşmasının adı olarak nitelediğim Türkiye itti fakının yol haritası olarak görüyorum” dedi. Feyzi oğlu, Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nde yaptı ğı açıklamada Erdoğan’ın açıkladı ğı Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni son derece olumlu bulduklarını be lirtti. Matematiksel düşünme bece risi gelişmiş hukukçuya ihtiyaç ol duğunu belirten Feyzioğlu, bunu sağlayacak bir müfredatın geldiği ni, TBB’nin Adalet Bakanlığı ile ya Feyzioğlu kın çalışma içinde olduğunu kaydederek, “Hiçbir adımda biz dışlan madık. Asli bileşen olarak çalıştık” dedi. Önem li hususlardan birisinin ifade özgürlüğünün güven ceye kavuşturulması olduğunu belirten Feyzioğ lu, “Bu, Sayın Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ittifa kı söyleminin de altını dolduran bir husus. Bugün açıklanan belgeyi sadece bir reform belgesi ola rak görmüyorum, Türkiye’nin büyük kucaklaşma sının adı olarak nitelediğim Türkiye ittifakının yol haritası olarak görüyorum” dedi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle