Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 24 MAYIS 2019 CUMA Umut ve YSK gerçeği Samimi bir gözlemimi aktarayım önce: Ekrem Bey, devasa salondaki coşkulu topluluğa hitaben her “umut” dediğinde, gözler bir başka parlıyor, yürekler bir başka güçlü atıyordu. Adrenalin kokusu burun deliklerimizden içeri yüksek debide pompalanmaktaydı. Sadece seçim değil, herhangi bir yarışmaya niye girilir? Bir başarı şansı, bir azim, bir inanç ve en önemlisi de bir umut vardır ortada. “Sadece spor olsun diye” seçime girmek, biraz (belki de bir hayli yüksek dozda) mahcubiyet yaşama riski taşıdığından fazla maceracı bir tavır olur. Umut çok önemli. Üstelik çok çalışıp çok emek verdiyseniz kampanyanıza. İkna edici tezleriniz varsa. Karşı tarafın zaafları çok bariz ise. Yeneceğinize dair güçlü emareler varsa. Türkiye’de muhalefet, kim bilir geçtiğimiz kaç yıl boyunca yapılan seçimlere hep bu haleti ruhiye ile yani güçlü bir umutla girdi. Ama her defasında da, aldığı yenilgi karşısında, hep iki yönlü bir analiz yapmak durumunda kaldı. 1. Ya evet... bir yerlerde hata yaptık ama gelecek sefere inşallah.. 2. Ya evet... kaybetmiş gibi görünüyoruz ama... Bunlar da, arka planda bir şey çevirmiş olabilirler. Yani oyları sayarken, toplarkan, çıkarırken, çarparken. Bu SEÇSİS şeysi biraz şey diyorlar. Yok abi.. kesin bir şey döndü oralarda ama.. ne?... Bu seçimde ilk kez kural değişti. Tersine döndü. Muhalefetin umudu kadar güçlü olan, iktidar cenahının kendine olan güveni adeta ağır bir “kırılma noktasında” kesişti. Umut gerçeğe dönüşürken, iktidar güveni berhava oldu. İmamoğlu’nun; AA’ya, TRT’ye, 5Y1B (Yandaş, Yalaka, Yalancı, Yılışık, Yavşak, Besleme) medyasına, seçim gecesi iktidarın her türlü dümenine rağmen kazanması, “galiba o kısırdöngü kırıldı ve umut sonunda galebe çaldı” dedirtti herkese. Ama, hesaba katılmayan bir şey vardı. O da, iktidarın yıllar öncesinden gelen bir “garanti” mekanizmasıydı. Adı YSK (Yendik Sanmayın Kurulu). Daha önceki seçim ve halkoylamalarında da, ama en bariz biçimde 16 Nisan 2017’de devreye girerek sonuca bire bir müdahale eden “anahtar” konumundaki YSK. Zaten, göstere göstere “Görev süresini uzatıyorum. Neme lazım. Bi terslik vukuunda camı kırın” diye orada öylece hazır bekletilen YSK. Sonrası malum. Utanmazca sahneye koyulan bir “Çünkü Çaldılar” komedyası ve mazbata gaspı. Ve sonrası.. Peki bundan sonra ne olacak? İmamoğlu’nun müthiş bir öz enerji CHP örgütünün görülmemiş yoğunluktaki sinerjisi ve hem de “İttifak Kuvvetleri”nin bu kez daha kararlı dayanışması ile 31 Mart’ı daha güçlü biçimde tekrarlama azmi ortada. CHP’nin söylemi, çarşamba günü Bomonti’deki görkemli kampanya startında bizzat kokladığım üzere, “Bu kez tartışma götürmeyecek bir ekseriyetle kazanıp çalınan mazbatayı geri alıyoruz” şeklinde. Umut daha da büyük. Azim daha da güçlü. Çaba daha da büyük. 81 ilin teşkilatı, kelimenin tam anlamıyla “mitili İstanbul’a atmış” vaziyette. Diyelim ki başardılar. Bu kez (misal) 13 bin değil de 113 bin fark attılar. Ne olacak? Zurnanın “zort” diyeceği yer orası işte. YSK anahtarı, bu kez de devreye girmez mi? “Yok artık YeSe’nin Ka’sı!.” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Bunu diyorsanız, perşembe günü açıklanan gerekçesiz gerekçe metnini okumamış olmalısınız. 250 sayfanın 200’ünü “şikâyetçi/başvuran”ın dilekçesindeki satırlarla şişiren bir kurumun, “Son, tartışmasız, itirazsız, temyizsiz karar verici” olduğunu unutmayın. Herkes şu yanıtı veriyor bana: “O kadar da değil. Dünya çok ayıplar. Yapayalnız kalırız âlemde. Ekonomi göçer. Yok artık, daha neler?” Gülemiyorum. Çünkü ciddi bir şeyi tartışıyoruz. “Dünya ayıplar? Yapayalnız kalırız? Ekonomi çöker?..” Öyle mi? Zorlamayın. Güldürmeye çalışmayın. İstanbullu vatandaşın milyarlarca (eski para ile mülti katriyonlarca) lirasını hortumlayan ve bununla siyasetini finanse eden, iktidarını 17 yıldır ayakta tutan bir zihniyetten söz ediyoruz. Çok mu umurlarında “Demokrasi Ligi”nde küme düşmek? Sanki, yıllardır hep “İlk 3’e, Şampiyonlar Ligi”ne filan oynuyormuşuz gibi? Demem o deme ki: Umuda şapka çıkarmakla ve Sayın İmamoğlu’nun geçmişten çok farklı bir ivme ile gümbür gümbür (hak ederek) geldiğini kabul etmekle birlikte gerçeklerden soyut düşünmeyin. Ve yazmaktan bıkmadım ve siz de anlamazdan gelmekten bıkmadınız ama... B, C, D planlarınızı iyi yapın diyorum. “Muktedir’in YSK Anahtarı”na karşı henüz bir plan ortaya koyamadınız çünkü. Bana söylemeniz şart değil de... Var mı? EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER İktidar partisinin öne sürdüğü birçok iddianın gerçek olmadığı YSK kararıyla tescillendi Çöken yalanlar ERDOĞAN VE YILDIRIM’IN İDDİALARI BOŞ ÇIKTI 1Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için “Oyları çaldılar, bu kadar basit” derken, AKP’nin adayı Binali Yıldırım da “Çok basit, çünkü çaldılar” iddialarını ortaya attı. Ancak YSK’nin kararında oyların çalındığına ilişkin bir tespit yer almadı. Binali Yıldırım, YSK kararını değerlendirirken “Gerekçeli kararda ‘oylar çalındı’ diye bir tarafın söylemini yazacak halleri yok. Biz bunu halk diliyle 2söylüyoruz” demek zorunda kaldı. Avcılar’da seçmenleriyle bir araya gelen Binali Yıldırım, “Seçim günü olan en büyük şey hile veya yolsuzluk; üç pusuladan ikisini veriyor, birini vermiyor. Hepsini değil! Bakıyor seçmene, diyelim ki AK Parti adayı na verecek gibi anladığı seçmene büyükşehir pusulasını vermiyor” iddiasında bulunmuştu. Bu iddianın da gerçek olmadığı YSK kararıyla tescillendi. YSK kararında, AKP’ye oy verecek kişiye büyükşehir pusulası verilmediği iddiasına açıkla 3ma dahi yapılmadı. AKP yöneticileri, İstanbul seçimlerini iptal ettirmek için FETÖ üyesi sandık görevlisi iddialarını da ortaya attı. YSK’nin gerekçeli kararında bu iddiayı doğrulayacak bir tes 4pit yer almadı. Erdoğan, 8 Nisan’da İstanbul’dan Moskova’ya hareketi öncesinde Atatürk Havaalanı’nda yaptığı açıklamada, “Biz burada organize bazı suçların işlendiğini gördük, görüyoruz diyorlar. Bizler de siyasi parti olarak örgütlü bazı eylemlerin yapıldığını tespit etmiş durumdayız. Zaten YSK’ye giderken biz bu belgelerle, bilgilerle hatta televizyon, kamera tespitleri var. Bütün bu tespitlerle beraber nerede, nasıl ne gibi yolsuzluklar yapılmış? Boş arazide, tarlalar adres olarak gösterilmek suretiyle, bundan daha delillendirilmiş bir şey olabilir mi? Bu adımı atacağız. Bu işin hırsızlık boyutu var. Bir de sandıkta hırsızlıklar var. YSK’ye gidiş, sandıktaki örgütlü müdahaleye yöneliktir.” dedi. Yıldırım, önceki gün Habertürk TV’de buna ilişkin soru üzerine “Ben bilemem onu, kamera görüntülerinden bilgim yok” dedi. YSK’nin kararında da AKP’nin kamera tespitine ilişkin bir delil gösterilmedi. l ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek: Kararın siyasi olduğu kanıtlandı CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Gerekçeli karar, İstanbul seçimlerini siyasi bir kararla iptal ettiklerinin bir göstergesidir” diye konuştu. Erkek, YSK’nin gerekçeli kararı üzerine partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamada özetle şunları dile getirdi: n Sonuca nasıl etki ettiği yok: 250 sayfalık karara baktık. 211. sayfa aslında tüm gerçeği ortaya koyuyor. Yedi üye demiş ki, “108 sandıkta sayım döküm cetvellerinde eksiklikler var. Sayım döküm cetvelindeki bu eksiklik tek başına seçim sonucunda müessir olmamakla birlikte, sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı biçimde belirlenmesiyle birlikte değerlendirilmiştir” Birlikte değerlendirdiniz, seçim sonucuna nasıl etki etti bu durum? Onunla ilgili bir tek cümle dahi yok. Kamu görevlisi olmadığı iddia edilen 754 sandığa baktık, yalnızca iki tanesinde sayım döküm cetvelinde eksiklik var. 211. sayfada yedi üye şunu da söylüyor, ‘Oy kullanma hakkına sahip olmamasına karşın sadece 706 kişinin oy kullandığını tespit ettik’ diyor. 46 bin küsur kişi bildirilmişti. Yedi üye en sonunda diyor ki, “Sonuç olarak bir kısım sandık kurullarının başkanlarının kamu görevlisi olmaması sebebiyle bu seçimi iptal ettik”. Kararın özü bu. n İradesinin nasıl sakatlandığı yok: Seçmenin iradesi nasıl sakatlandı? Sandık kurulu başkanları bu 754 sandıkta nasıl yanlı davrandı? Seçmenin oyunu nasıl çaldı? Bir tek cümle dahi yok. Hani diyorlar ya usulsüzlükler yapıldı. Sayım döküm cetveli boş olan 18 sandığın sonucu; Yıldırım 2 bin 352 oy, İmamoğlu 2 bin 167 oy. Yıldırım bu çeteleler boş dedikleri sandıklarda daha fazla oy almış. 90 sandıkta da imzalar eksikmiş. 90 sandığın toplam sonucunu veriyorum; Yıldırım 12 bin 17 oy, İmamoğlu 11 bin 853 oy. Burada da Yıldırım çok oy almış. Bu nasıl usulsüzlük? n 24 Haziran’da da bu kişiler vardı: 754 sandıkta kamu görevlisi yokmuş. Bu 754 sandığın 532’sinde görev yapan sandık kurulu başkanları öğretmen. Pırıl pırıl insanlar. 532’den kalanlar da bankalarda çalışan, paramızı emanet ettiğimiz dürüst insanlar. Şimdi bu pırıl pırıl insanları itham ederek İstanbul seçimini iptal ettiler. Ki İstanbul’da 76 seçim kurulundan 65’i 24 Haziran’da olduğu gibi eksikleri bu güvenilir kişilerden doldurmuş. Seçmenin kusuru nedir burada? O sandıkların hepsi yeniden sayıldı. n Hükmün dışındaki konular kararda: Kısa karar demek hüküm demektir. O hükümle uyumlu gerekçe yazılır. Yedi kişi sanki demokrasiye pusu kurmuşlar, hükmün dışına çıkarak 6 Mayıs’taki toplantıda hiç konuşulmamış, iptal gerekçesi yapılmamış konuları da karara sokuyorlar. Karşı oydan bir cümle okuyacağım; “YSK”nin bu kararına kadar, sandık başkanı ve sandık kurulu üyesi atamalarına dayanarak iptal edilen hiçbir seçim yok Türkiye tarihinde”. İstanbul seçimini siyasi bir kararla iptal ettiklerinin bir göstergesi. Erkek Yalan söylediklerini itiraf ettiler (Binali Yıldırım’ın, “oylar çalındı” açıklamasının “siyaset”ten bir söylem” olduğunu ifade etmesi konusunda) Bu yalan söylediklerinin itirafı. Oyların aslında çalınmadığının itirafı. Ben onu siyasetten söyledim demek ne demek? YSK kararında da oyların çalındığına ilişkin bir tek ifade yok. Yani bizim aslında oylarımız çalınmadı, biz algı yaratmak için siyasetten bunu söylüyoruz. Bu durumda birilerine ve Yıldırım’a siyaseten hırsız denebilir mi? Oyların çalınmadığını herhalde bu kararı görünce kendisi itiraf etmek zorunda kaldı diye düşünüyorum. O sandıklardan Yıldırım çıktı CHP’li Erkek’in toplantıda açıkladığı seçimin iptaline gerekçe olan KHK’li sandık kurulu başkanı ve sandık kurulu üyelerinin bulunduğu 9 sandığa ilişkin YSK’nin kendi verileri Yıldırım’ın bu sandıklardan birinci çıktığını gösterdi. YSK’nin verilerine göre 9 sandıkta kullanılan toplam oy sayısı 2 bin 566 olurken; 2 bin 477 oy geçerli, 89 oy ise geçersiz sayıldı. Seçimin iptaline gerekçe gösterilen söz konusu 9 sandıkta CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’na 1 188 oy çıkarken, AKP’nin adayı Binali Yıldırım’a ise 1233 oy çıktı. Söz konusu 9 sandığın 4’ünde Yıldırım, 5’inde de İmamoğlu birinci oldu. Benzer bir şekilde seçim iptal gerekçesi, boş sayım döküm cetveli olan 18 sandığa ilişkin sonuçlar da CHP 2 bin 167 oy alırken, AKP 2 bin 352 oy aldı. Yıldırım, söz konusu 18 sandığın 14’ünde birinci olurken, yalnızca 4 sandıkta İmamoğlu en çok oyu alan kişi oldu. Seçimin iptal gerekçelerinden biri olan imzasız sayım döküm cetvellerinin bulunduğu 90 sandığın tamamı YSK verilerine göre incelendiğinde CHP’nin söz konusu sandıklardan toplam 11 bin 699 oy aldığı, AKP’nin ise bu sayıyı geçerek 11 bin 957 oy aldığı belirlendi. n İptalin gerekçeleri yok: Sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olması esastır ama olmazsa olmaz bir durum değildir. Yasa, “eğer eksiklik, maseret varsa o eksiklikleri o ilçedeki güvenilir insanlardan doldurabilirsin” diyor. Sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmaması sebebiyle, o sandıktan çıkan iradenin yok sayılacağına ilişkin hiçbir hüküm yoktur. Kanuna aykırılık varsa, seçmen iradesinin nasıl sakatlandığını kanıtlamadan, seçimin sonucuna müessir olayları ortaya koymadan, bunları ve nasıl yaptığını ispatlamadan nasıl bunu iptal edebiliyorsunuz? Sizin sıfatınız yargıç olabilir, ama siz hukuk insanı olamazsınız. Yastığa başınızı koyduğunuzda nasıl rahat ediyorsunuz. YSK’nin yedi üyesi bu kararla kendilerini aslında imha ettiler. n Milletle alay etmeyin: Kararda çarpıcı bir şey daha var. Bunlar 6 Mayıs tarihli toplantıda hiç konuşulmadı. Karada diyor ki, 6 sandıkta KHK ile ihraç edilen kişiler sandık kurulu başkanı yapılmış. 3 sandıkta da yine KHK ile ihraç edilen kişiler üye olarak görev yapmış diyor, toplam 9 sandık diyor. Bu sandık kurulu başkanlarını, üyelerini kim belirledi? Biz mi, seçmen mi? İlçe seçim kurulları belirledi. İlçe seçim kurullarında AK Parti’nin de üyeleri var, bizim olduğumuz gibi. Orada isim isim kimlerin görev aldığı yazıyor. O 9 sandığa da baktık. Hani usulsüzlük yapılmış, kumpas kurulmuş. Hani usulsüzlük yapılmışsa İmamoğlu’nun çok yüksek oy alması lazım. Binali Yıldırım 1233 oy, İmamoğlu 1188 oy. Nasıl usulsüzlük yapılmış burada? Lütfen milletin aklıyla alay etmeyin. Bahçeli: Kürtlerle kardeşiz, İstanbul bizim için önemli SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çoğunluğunu doğu illerinin oluşturduğu, İstanbul’da 130 binin üzerinde hemşerisi bulunan16 ilin başkanıyla, parti genel merkezinde bir araya geldi. Bahçeli, “Kürt kökenli kardeşlerimize ulaşın ve istismarlarına izin vermeyin. Onları PKK ve HDP’den ayrı tutacaksınız. Kardeş kavgasından yana değiliz. Bizim için İstanbul önemlidir” talimatını verdi. Öte yandan YSK’nin gerekçeli kararını değerlendiren Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada “YSK’nin, şaibeleri teyit ettiğini ve sandık yolsuzluğunu ortaya çıkardığını” kaydetti. Bahçeli, seçimin iptal kararının “vicdanları rahatlatan bir karar olduğunun bir kez daha gözler önüne serildiğini” ileri sürdü. Bahçeli, CHP’nin tepkisini ise millet iradesine ve hukukun temel ilkelerine tahammülsüzlük olarak yorumladı. l ANKARA / Cumhuriyet KILIÇDAROĞLU: SAFSATA MAHMUT LICALI tar programından son CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğ ra partisinin genel merkezindeki makamına gelerek YSK’nin gerek lu YSK’nin İstanbul seçimi çeli kararını okudu. Hu ni iptal eden kararın 250 kuktan Sorumlu Ge sayfalık gerekçesini “ta Kılıçdaroğlu nel Başkan Yardımcı mamen safsata” diye de sı Muharrem Erkek de ğerlendirdi. Gerekçenin huku Kılıçdaroğlu’na ayrıntılı bilgilen ki bir tarafı bulunmadığını, ta dirme yaptı. Kılıçdaroğlu’nun mamen siyasi bir içeriği oldu “Gerekçenin hiçbir hukuki tara ğunu söyleyen Kılıçdaroğlu’nun fı yok. Tamamen safsata. Hiçbir söz konusu karara karşı İstan iddiaya yanıt yok. Hukuk adına, bulluların gereken yanıtı 23 demokrasi adına çok vahim bir Haziran’da vereceğini kaydetti karar. Ben İstanbulluların fera ği ifade edildi. setine, vicdanına güveniyorum. Edinilen bilgiye göre Kılıçda İstanbullular 23 Haziran’da ge roğlu, önceki akşam Elmadağ reken yanıtı vereceklerdir” de Belediyesi’nde düzenlenen if diği öğrenildi. l ANKARA 4 AKP: 15 bin kısıtlı seçmen var, 4 YSK: 706 kişi 4 AKP: 8 bin 848 usulsüz oy sayım ve döküm cetveli var, YSK: Rakam 108 4 AKP: 6 bin 539 sandık baş kanı kamu görevlisi değil, YSK: Sadece 754 sandık kuru lu başkanı YSK’nin 250 sayfalık gerekçeli kararıyla AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın iptali için öne sürdüğü tüm iddiaları çöktü. AKP itiraz dilekçesinde, yaklaşık 15 bin kısıtlı seçmen iddiasını ortaya attı. YSK bunların sadece 706 kişi ol duğunu belirledi. AKP, 8 bin 848 usulsüz oy sayım ve döküm cetveli olduğu nu öne sürdü, YSK bu ra kamı 108 olarak tespit et Alican uludağ ti ve bunun da sonuca etkili olmadığını kaydetti. 6 bin 539 sandık başka nının kamu görevlisi olmadığı iddia sı da tutmadı. YSK, sadece 754 sandık kurulu başkanının kamu görevlisi ol madığını kaydetti. Cumhuriyet, AKP’nin YSK’ye ver diği itiraz dilekçesi ve sonrasında yaptığı açıklamaları YSK kararıyla karşılaştırdı: n AKP: Oy sayım ve döküm cetvel lerinde önemli usulsüzlükler yapıldı. 5 bin 388 mühürsüz, 694 adet im zasız, 214 adet boş, 498 eksik, 919 adet rakam belirtilmemiş, 1135 adet sayısı eksik oy sayım ve döküm cet veli söz konusu. İstanbul seçimlerin de 8 bin 848 adet usulsüz düzenlen miş oy sayım ve döküm cetvelinin, bir milyonu aşkın seçmenin kullan dığı oyun hukuki akıbetin belirsizli ğine yol açtı. n YSK: 18 adet sandıkta sayım dö küm cetvelinin hiç bulunmadığı, 90 adet sandıkta ise sayım döküm cet vellerinde sandık kurulu imzaları nın bulunmadığı görülmüştür. Sa yım döküm cetveli olmayan veya im zasız olmakla esasen yok hükmün de olan 108 adet sandıktaki oy kul lanan seçmen sayısı 30 bin 281’dir. Sayım döküm cetvellerindeki bu ek siklik, tek başına seçim sonucuna müessir olmamakla birlikte, sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı biçimde belirlenmesi ile birlikte de ğerlendirilmiştir. n AKP: Kamu hizmetinden yasaklı olan 14 bin 591 kişi İstanbul Büyük şehir Belediye Başkanlığı seçiminde oy kullandı. Ayrıca kamu görevlisi sı fatını taşımamasına rağmen 6749 sa yılı kanunun 4. maddesinin ikinci fık rasında kamu hizmetinden yasaklı olanlar da var. Bu durumda olan 121 kişi oy kullandı. n YSK: 377 adet kısıtlının oy kul landığı, 6 sandıkta ölü olan kişilerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta ce za infaz kurumunda bulunan tutuk lu ve taksirli suçlardan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ce za infaz kurumunda bulunan hüküm lülerin yerine oy kullanıldığı, 224 adet zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığı tespit edil miştir. Bu şekilde oy kullanma hakkı olmamasına karşın oy kullandığı tes pit edilen kişi sayısının 706 olduğu görülmüştür. n AKP: 6 bin 539 sandık kurulu başkanı kamu görevlisi değil. 13 bin 84 sandık kurulu üyesi de kamu gö revlileri arasından seçilmedi. Ayrıca, KHK ile kamu görevinden çıkartılan ve kamu hizmetinden yasaklanmış olan 12 kişi ise sandıklarda, sandık kurulu başkanı ve memur üye olarak görev yaptı. n YSK: 754 sandıkta sandık kurulu başkanı kanun hükmüne aykırı ola rak belirlendi. Bunlar kamu görevli si değil. n AKP: Sandık kurullarının kanu na aykırı olarak oluşturulması nede niyle, oy verme esnasında sandık ba şında seçmene telkinde bulunuldu ve yanlış yönlendirildi. İstanbul Büyük şehir Belediyesi seçimine ait oy pusu lalarının seçmene eksik veya fazla ve rildi. Örneğin; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için oy kullanan seçmen sayısı 8 milyon 865 bin 262 iken, ilçe belediye başkanlığı için oy kullanan seçmen sayısının 8 milyon 851 bin 159. Aradaki fark 14 bin 103. Bu hususun sandık kurulunca seçme ne fazla veya eksik oy pusulası veril mesinden kaynaklandığını açıkça or taya koymaktadır. n YSK: Gerekçeli kararda, böyle bir tespite hiç yer verilmedi.