22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 910 MAYIS 2019 CUMA Müjdat Gezen’e pasaport eziyetiTurneye giderken önce pasaportuna el konuldu, sonra özür dilenerek geri verildi Gezen ZEHRA ÖZDİLEK Almanya’da turneye çıkmak için dün sabah saatlerinde Sabiha Gökçen Havalimanı’na gelen ünlü tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen’in pasaportuna el konuldu. Emni yet Müdürlüğü, Gezen’in pasaportuna sistemsel bir hata nedeniyle el konulduğunu belirtip özür diledi. Gezen, saat 17.30 uçağıyla Almanya’ya gitti. Gazetemize konuşan Gezen, “Duisburg, Köln ve Frankfurt’a oyun için gidiyorduk. Ben gidemedim. Ha valimanında pasaportuma el konulduğu söylendi ve yazılı bir tebligatta bulundular. Organizasyonu yapan Atatürk Kültür Evi. Duisburg, Köln ve Frankfurt’ta biletlerin hepsi satılmış. Pasaportuma el konuldu fakat sonradan sistemsel hata dediler” ifadelerini kullandı. Gezen, “Saat 17.30’a (dün) eşimle beraber bilet aldık. Tekrar havaalanına gideceğim. Pasaportum havaalanında. Oranın emniyet müdürü aradı özür diledi. Onların bir günahı yok ki. Çünkü Ankara’dan el konulmuş. Zaten evvelce yasak kalkmıştı. Sağolsun Re cep Tayyip Erdoğan söylemişti, ‘bedel ödeyecekler’ diye. Birinci bedeli evimize polis geldi, götürdüler bizi orada ödedik. İkincisi ise bu yaşta havaalanlarına gittik sabahın 7’sinde geri döndük geldik. Şimdi tekrar gideceğiz. Ben bedel ödemeye hazırım. Bizi kırabilirler, vurabilirler ama eğip bükemezler. Çünkü çok yakında her şey çok güzel olacak” dedi. Ülgen: Rezalet Müjdat Gezen’in pasaportuna el konulduğunu sosyal medyadan du yuran avukatı Celal Ülgen ise “Yurtdışında oyunu vardı. Ekip gitti, Müjdat Gezen gidemedi. Pasaport iptali yargısal bir işlem değil idari bir işlemdir. Üstelik bize bildirilmeyerek büyük zarara uğramamıza neden olundu” ifadelerini kullandı. Ülgen ardından, “Emniyet Müdürlüğünden aradılar. Sistemsel bir hata olduğunu ve Müjdat Gezen’in yurtdışına çıkabileceğini, pasaportunu derhal vereceklerini söylediler. Özür de dilediler. Müjdat Gezen oyuna yetişmeye çalışacak” paylaşımını yaptı. l İSTANBUL Bilirkişi: Hakaret yokKorumalar tarafından darp edilen avukatın Cumhurbaşkanı’na hakaret etmediği tespit edildi Bilirkişi raporu, korumalar tarafından Sürenoğlu’na zorla imzalatılan ve hakaret iddiasını içeren tutanağı da yalanlamış oldu. Bu da korumaların gerçeğe aykırı tutanak düzenlediği gerçeğini ortaya çıkardı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın korumaları tarafından darp edilen avukat Sertuğ Sürenoğlu’nun Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında savcılığın talimatı üzerine bilirki şi raporu hazırlandı. Sürenoğlu’nun “Bir düğün için bu olur mu” dediği ifade edilen bilirkişi raporunda, avuAlican katın Erdoğan’a hakauludağ ret ettiğine ilişkin herhangi bir tespit yer almadı. Rapor, korumalar tarafından Sürenoğlu’na zorla imzalatılan ve hakaret iddiasını içeren tutanağı da yalanlamış oldu. Bu da korumaların gerçeğe aykırı tutanak düzenlediği gerçeğini ortaya çıkardı. DemirörenKalyoncu ailelerinin dü ğününün yapıldığı Çırağan Sarayı’nın önündeki yolun neden trafiğe kapatıldığını soran avukat Sertuğ Sürenoğlu’nun korumalar tarafından araç içerisinde 1.5 saat darp edilip, Cumhurbaşkanı’na hakaretten ev hapsine alınmasına Sürenoğlu ilişkin soruşturmada dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Basın Savcılığı, Twitter’da yayımlanan olay anına ilişkin görüntüleri analiz için bilirkişiye gönderdi. Bilirkişinin tespitleri İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü olan Tülin Çabuk, soruşturmada bilirkişi olarak görevlendirildi. Bilirkişi Çabuk, hazırladığı raporda 39 saniyelik görüntülerde yaşananları şöyle anlattı: n Koruma ve polisler makam aracının arkasından koşarak giderken, yolun kenarında park etmiş iki aracın arasından yola doğru çıkmış resimde, en sağda görünen erkek vatandaşın bağırarak “bir düğün için bu olur mu” demesi üzerine bazı korumalar geri dönerler. Polisin ve korumaların kendisine doğru iyice yaklaştığını görünce kaldırıma çıkarak biraz önce söylediği sözleri tekrarlar. n Yolun kenarında duran trafik polisi “al onu, al onu” diyerek o tarafa doğru yönelirler. Koruma ve polisler bağıran kişinin yanına gelerek “nereye kaçıyorsun” derler. Bağıran kişi, arkasındaki duvara yaslanarak polislerin yüzüne bakar. O esnada kamera kaydı caddeyi ve vatandaşları gösterir. Gelen polisler, bağıran kişinin koluna girerek onu götürmek isterler ama bağıran kişi gitmek istemez, direnir. Bunun üzerine polisler de koluna giderek vatandaşı götürür. Orada bulunan vatandaşlardan bazılarının bağıran şahıs için, “onun da yaptığı da ayıp yazık” diye söyledikleri kamera kayıtlarından duyulmaktadır. n Arkadan gelen koruma araçlarından inen korumaların bazıları makam aracı istikametine doğru yürüyerek giderken bazıları da biraz önce bağıran vatandaşla birlikte giden polislerin olduğu yöne doğru yürürler. Görüntü burada sonlanır. l ANKARA Demokrasi nöbetçileri yılmıyor YSK’nin İstanbul kararının ardından İzmir Barosu’nun başlattığı demokrasi nöbeti 4. gününe girdi. Önceki gece gerçekleştirilen nöbete İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri temsilcilerinin yanı sıra CHP Karabağlar İlçe Başkanı Ali İhsan Yıldız da destek verdi. Karanlığa teslim olmayacaklarını vurgulayan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, “Biz adalet, özgürlük ve demokrasi istiyoruz. Vermeyecekler ama alacağız” dedi. İzmir Tabip Odası Başkanı Funda Barlık Obuz, “Halk olarak susmamamız lazım, çünkü susacağımız kadar sustuk. Her gün, bundan daha kötü ne olabilir ki dediğimiz hukuksuzluklarla karşılaşıyoruz. Şaşırma duygumuzu kay bettik. Bunun için bir arada olmak ve iktidara var olduğumuzu, ayakta olduğumuzu göstermek zorundayız” dedi. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Mübeccel İlhan ve SES İzmir Şube Başkanı Fatih Sürenkök de mücadele vurgusu yaptı. l İZMİR / Cumhuriyet 1.5 yıl sonra özgürİşini geri istediği için cezaevine konulan Onay, KESK’e çağrıda bulundu ZEHRA ÖZDİLEK OHAL KHK’siyle ihraç edildikten sonra İstanbul ve Ankara’da “İşimi istiyorum” eylemleri yapan ve bir buçuk yılı aşkın süredir cezaevinde olan öğretmen Nazife Onay tahliye oldu. 30’a yakın sayıda hakkında dava açılan Onay, “Ekmeğim ve onurum için direnmeye devam edeceğim. Sendikamız KESK bize sahip çıkmıyor. Biz de üyesi olduğumuz Kamu Emekçileri Cephesi ile 11 Mayıs’ta Ataol Behramoğlu, Ahmet Telli ve Şebnem Korur Fincancı’nın aralarında bulunduğu bir grup aydın ile tartışma toplantısı yapacağız. Sendikamız KESK’i de bu toplantıya davet ediyoruz” dedi. İstanbul’da bir okulda çalışırken işinden edilen Nazife Onay, tahliye olduktan sonra yaşadığı süreci ve sıkıntıları anlattı. Sincan Cezaevi’nde iki ay 10 gün tutuklu kaldım, ardından tahliye edildim. Kapıda tekrar gözaltına alındım. Vatan Emniyet’te 10 gün gözal Cumhuriyet’e konuşan Onay, “Kamu Emekçileri Cephesi ile 11 Mayıs’ta Ataol Behramoğlu, Ahmet Telli ve Şebnem Korur Fincancı’nın aralarında bulunduğu bir grup aydın ile tartışma toplantısı yapacağız. Sendikamız KESK’i de bu toplantıya davet ediyoruz” dedi. tında tutuldum. Gizli tanık Berk Ercan denilen bir iftiracının ifadeleri nedeniyle tutuklandım. Silivri Cezaevi’ne gönderildim. Sağlık sorunlarım başladı. Biyopsiye kadar giden bir Onay aşama oldu. Engeller çıkardılar, oyaladılar. Dışarıdan sahiplenmeler sonucunda iki ay sonra MR çektirebildim. Kötü huylu olmayan bir kitle tespit edildi. Şu anda sağlığım iyi, kontrollere yılda bir kez devam edeceğim” dedi. İki üç ay sonra Şakran Kadın Hapishanesi’ne sevk edildiğini söyleyen Onay, “Toplam 1.5 yıl tutuklu kal mış oldum. Aslında bir yıldırma, caydırma, direnmek isteyenlere bir gözdağı idi. Bunun farkında olduğum için kendimi daha iyi hissediyordum” ifadelerini kullandı. Sendikaları KESK’in kendilerine sahip çıkmadığına değinen Onay şöyle devam etti: “KESK’i bu yanlıştan geri döndürmek ve gerçekleri anlatmak boynumuzun borcudur. Direnişçiler olarak Ankara’da bunu doğru bulmadığımızı anlatan bir toplantı yapacağız. Yarın KESK ile oturup bu konuyu aydın ve sanatçıların da olduğu bir toplantıda konuşmak istiyoruz. Sonuçta düşman değiliz. AKP ve faşizme karşı mücadele yolundayız. Bunun için bedellerde ödedik. Sendikaların kuruluşunda devrimci emekçilerin emeği var.” l İSTANBUL ‘Çocuklar ölmesin’ diyen Çelik’in terör propagandası yapmadığına karar verildi AYM: İfade özgürlüğü ihlali ALİCAN ULUDAĞ ra, ülke nüfusundaki farklılıklara, Anayasa Mahkemesi (AYM), 8 Ocak 2016’da Kanal D’de yayımlanan Beyaz Show’a telefonla daha fazla özgürlük talebine veya ülke yönetim biçiminin eleştirisine yönelik düşüncelerin devlet yetkilileri veya toplumun önemli bir bö bağlanarak “Çocuklar ölmesin” di lümü için rahatsız edici olsa bile yen öğretmen Ayşe Çelik’e terör açıklanması, yayılması, aktif, sis örgütü propagandası suçundan ha temli ve inandırıcı bir şekilde baş pis cezası verilmesinin ifade özgür kalarına aşılanması, telkin ve tavsi lüğünün ihlali olduğuna karar ver Ayşe Çelik ye edilmesi ifade özgürlüğünün ko di. Çelik’in davasının yeniden gö ruması altındadır. rülmesini ve bu ihlalin ortadan kaldırılması l AYM, terörizmin soyut olarak propa nı isteyen mahkeme, ayrıca Ayşe Çelik’e 5 gandası ile propaganda sonucu provokasyo bin 500 TL tazminat ödenmesine hükmet nun gerçekleşmesi hali arasında bir fark bu ti. Bu kararla birlikte, halen cezaevinde olan lunduğu kanaatindedir. Propaganda suçu Çelik’in tahliye olması bekleniyor. nun soyut tehlike suçu olarak kabul edilme 1 yıl 3 ay hapis cezası alan ve 14 gün in si başta ifade özgürlüğü olmak üzere ana faz edildikten sonra bebeğinin küçük olma yasal hak ve özgürlükler üzerinde bir baskı sı nedeniyle cezası ertelenen Çelik,17 Nisan oluşturma potansiyeline sahiptir. 2019’de yeniden Diyarbakır E Tipi Kapa l Başvurucunun düşüncelerini açıkladığı lı Cezaevine girdi. 27 Ekim 2017’de AYM’ye bağlam ve olayların arka planı ele alındığın başvuran Çelik’ için 1.5 yıl sonra karar çıktı. da AYM, ilk derece mahkemesinin başvuru Başkanlığını Engin Yıldırım’ın yaptığı AYM cunun mahkumiyetine ilişkin kanaatini pay İkinci Bölümü, ihlal kararının gerekçesinde laşmamaktadır. Bahsi geçen konuşmasında şu gerekçeleri özetledi: başvurucu, Türkiye’nin doğu ve güneydoğu l Toplumsal ve siyasal ortama veya sos sunda yaşanan ölümler konusunda toplum yoekonomik dengesizliklere, etnik sorunla da bir farkındalık oluşturmayı amaçlamış; programa katılan sanatçıların yaşananlara sessiz kalmamasını istemiştir. l AYM başvurucunun sözlerinin PKK terörünün övülmesi, terörizme destek gösterisi, şiddet kullanımına veya silahlı direnişe ya da başkaldırıya doğrudan veya dolaylı olarak teşvik olarak nitelendirilemeyeceği kanaatindedir. Somut olayın koşullarında başvurucunun sözleriyle hendek olaylarında güvenlik güçleri ile çatışmaya giren örgüt üyelerini övdüğü, terör örgütünü yücelttiği, çatışmalara doğrudan katılan güvenlik gücü mensuplarına karşı özellikle bir nefret aşıladığı veya şiddete başvurmayı cesaretlendirdiği değerlendirilmemiştir. l Başvurucunun olayların sıcaklığı içinde, canlı bir televizyon programında spontane bir şekilde yaptığı başvuru konusu açıklamalarına daha fazla tahammül gösterilmesi gerekmektedir. Başvurucunun mahkumiyetinin zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık gelmediği sonucuna ulaşılmıştır. Başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anayasanın 26. maddesinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir. l ANKARA İDDİALAR ARAŞTIRILACAK Düzce’de işkence soruşturması ŞEYMA PAŞAYİĞİT İşkence iddialarıyla gündemden düşmeyen Düzce T Tipi Hapishanesi’nde hak ihlallerinin ardı arkası kesilmiyor. Hapishanedeki tutukluların; ters kelepçelendiği, sürüklenerek koğuşa götürüldüğü, süngerli hücrelere atıldığı ve burada bir saat tutulduğu, boğazlarının sıkıldığı, kafalarına tekme atıldığı iddia edildi. Avukat Ayşegül Çağatay’ın Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunması üzerine soruşturma başlatıldı. Avukat Çağatay, Düzce T Tipi Hapishanesi ziyareti sonrası, tutukluların anlattıklarına ilişkin bilgi notu hazırladı. Bilgi notuna göre; Düzce T Tipi Hapishanesi’nde tutuklu bulunan Halkın Hukuk Bürosu Avukatı Aycan Çiçek, nisan ayı içinde iki defa gardiyanların saldırısına uğradı. “24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü”nde başladığı açlık grevine 25 Mart’ta son veren Çiçek, 61 gün süren açlık grevi süresi boyunca sadece bir kez hastaneye sevk edildi. Çiçek’in hastaneye sevkinin yapılmaması ise “tekli ring yerine hastane sevkine uygun araçlarla hastaneye sevk edilmeyi talep etmesi” olarak gerekçelendirildi. Denizli’den gelen annesi Saniye Çiçek de “görüş yasağı” dolayısıyla kızını göremedi. Çiçek, cezaevinde açılan bir disiplin soruşturmasında sözlü ifade işlemleri için ifade odasına çıkarıldığı gün, “beyanlarının tutanağa doğru yazılıp yazılmadığı”ndan dolayı çıkan tartışmada işkenceye maruz kaldı. Çiçek ve beraberindeki diğer tutuklu Neslihan Albayrak, idari yöneticisinin “sürükleyin, kolunu bükün” talimatları ile sürüklenerek koğuşa götürüldü. Yöneticinin “ben size devleti göstereceğim” tehditleri de devam etti. Bu olaydan dolayı da savunma hakkı ve ifade işlemleri yerine getirilmedi. Diğer tutuklu Neslihan Albayrak’ın duruşmadan dönerken işkence görmesine tepki gösteren Çiçek ve beraberindeki tutuklu Pınar Birkoç ve Harran Aydın, kolları ters kelepçelenerek yerde sürüklendi. Süngerli hücrelere atılan tutuklular, yaklaşık bir saat bu hücrelerde tutuldu. Soruşturulacak Çağatay, tutuklu olan Aycan Çiçek, Pınar Birkoç, Harran Aydın ve Neslihan Albayrak’ın cezaevindeki durumlarına ilişkin Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, müdür ve infaz koruma memurları yasalara uymadığı, kötü muamelede bulunduğu kaydedilerek Ceza ve Tevkif Evleri Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı ilgili birimlerine şüpheliler hakkında idari soruşturma başlatılması bildirimde bulunulması, suçların araştırılması ve şüpheliler hakkında kamu davası açılması talep edildi. l ANKARA 6 ESP’li gözaltınDA İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a tecrit uygulandığını iddia ederek, 5 Mayıs Pazar günü basın açıklaması yapan ve ardından açlık grevine başlayan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyelerine yönelik dün sabah eşzamanlı operasyon gerçekleştirdi. İzmir ve Aydın’da düzenlenen operasyonlarda 6 kişi, gözaltına alındı. l DHA Akit TV sunucusuna hapis cezası Akit TV’de yayımlanan “Gün Başlı yor” programında “Sivil öldürecek olsak Cihangir’den başlarız, Nişantaşı, Etiler dimi yani bir sürü hain var. Türkiye Büyük Millet Meclisi var” diyen sunucu Ahmet Keser, 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Keser’in avukatı katıldı. Sanık avukatı, müvekkilinin davaya konu sözlerinin atılı suçun unsurlarını oluşturmadığını belirterek, müvekkilinin sözlerinin şiddete çağrı olmadığını, aksine sivillerin öldürüldüğüne ilişkin bir yalanın mantıksızlığı ve haksızlığını ortaya koyduğunu savundu ve beraatine karar verilmesini talep etti. Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Keser’i “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırdı. Suç basın yoluyla işlediği gerekçesiyle cezayı yarı oranda arttırarak 1 yıl 6 ay hapse çıkaran mahkeme, duruşmalara katılmasını lehe hüküm sayarak sanığın cezasını 1 yıl 3 aya düşürdü. Sanık Keser’in cezası ertelenmedi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle