21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ECE KURTULUŞ 54 NİSAN 2019 PERŞEMBE AKP’de kayıplarla ilgili yapılan özeleştirilerde strateji hatalarına dikkat çekildi: ‘Beka’ söylemi hataydı AKP’de Özhaseki’nin yanlış aday olduğu, Yıldırım’ın TBMM Başkanlığı’nda geç istifa ettiği gibi özeleştiriler öne çıkıyor. Ayrıca ‘Beka’ söyleminin de muhalefeti kenetlediği ifade ediliyor AKP’de yerel seçimde önemli illerin kaybedilmesiyle ilgili yapılan değerlendirmelerde aday tercih lerinde yapılan hatalarda özellikle Ankara’ya dikkat çekiliyor. Ankara seçmeninin Kayemine serili Özhaseki’yi kaplan kabullenmediği belirtilirken, “Özhaseki’nin yerine Mustafa Tuna aday yapılsaydı seçimi kazanma şansı daha yüksek olurdu” görüşü dile getiriliyor. İstanbul’da Binali Yıldırım’ın TBMM Başkanlığı’ndan geç istifa etmesinin gereksiz tartışmalara neden olduğu, tanıtım çalışması çok iyi yürütülen Ekrem İmamoğlu’na halkın yöneliminin görülemediği ve küçümsendiği kaydedilirken, beka söyleminin de karşı tarafın seçmenini daha çok kenetlediği kaydediliyor. Seçimin kazananının MHP olduğunu dile getiren bazı parti yöneticileri, MHP ile yerel seçimde ittifak yapılmasaydı partinin bu kadar belediye kaybının olmayacağını dile getiriyor. AKP yönetimi seçimin sonuçlarıyla ilgili ayrıntılı bir çalışma yaparken, büyükşehirler başta olmak üzere bazı illerin kaybedilmesi nedenleriyle ilgili parti kulislerinde şu değerlendirmeler yapılıyor: Seçimin en çok kazananı MHP: Seçimin en fazla kaybedeni İYİ Parti oldu. Hiçbir il belediyesini kazanamazken, CHP’ye destek olmakla kaldı. İkinci kaybeden HDP oldu. Üçüncü kaybedeni AKP oldu. Seçmen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Seninle ilgili bir sorun yok, devam et” dese de partiyi cezalandırdı. Seçimin en az kaybedeni MHP ise belediye sayılarını artırdı. Seçmen, MHP’ye ittifak içinde yer aldığı için kredi açtı. Ankara’ya Kayserili aday olmadı: Mehmet Özhaseki, Kayseri’de çok güzel işler yaptı, bakanlığı döneminde de başarılıydı. Ancak Ankara’ya belediye başkanlığı adaylığı doğru olmadı. Ankara seçmeni, Kayserili bir belediye başkanı adayını kabullenmedi ve benimsemedi. Ankara seçmeni Melih Gökçek’in istifasının ardından yerine seçilen Mustafa Tuna’ya daha sıcaktı. Tuna ya da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu aday olsaydı kazanma şansı daha yüksek olur Seçim bitti, Ankapark ücretlendi Ankara’da yurttaşın bütçesinden milyarlarca lira harcayarak kurulan Ankapark’a ilişkin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın vaadi unutuldu. Erdoğan, Ankapark’ın 23 Nisan’a kadar ücretsiz olacağını duyursa da seçimlerin ardından girşiler ücretli hale getirildi. Seçim vaadi olarak yarım yamalak 20 Mart’ta açılan ve 5 milyonu aşkın kişinin ziyaret ettiği iddia edilen parkta, ziyaretçilerin çoğunluğunu da Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) “zorunlu” gezileri oluşturdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, başkentlilere verdiği sözler, seçimlerle yönetimin el değiştirmesinin ardından bir bir unutulmaya başlandı. Seçimlerden sonra ilk gün tanzim satışlara son verilmesinin ardından, 23 Nisan’a kadar ücretsiz olacağı vaat edilen Ankapark (Wonderland Euroasia) da ücretli hale getirildi. Erdoğan, Çubuk ilçesindeki mitinginde, “31 Mart diye ilan ettik ama bu ilan ettiğimiz tarihi 23 Nisan’a kadar uzatalım. Nasıl buldunuz, iyi mi? Kabul edenler? Etmeyenler? Oybirliği ile kabul edilmiştir” diyerek, Ankapark’ın bir ay daha ücretsiz olacağını duyurmuştu. AKP’nin 31 Mart’ta Ankara’yı kaybetmesinin ardından MEB tarafından düzenlenen “zorunlu” geziler de yarıda kaldı. Bakanlığın binlerce öğrenciyi taşıdığı alanda Ankaparak’a geziden vazgeçilip geçilmediği veya geziler devam edecekse ücretin kim tarafından karşılanacağı soru işareti yarattı. l ANKARA / Cumhuriyet du. Anketlerde sonuçlar çok kötü gelince, partide adayın değiştirilip değiştirilemeyeceği değerlendirmesi yapıldı. Ancak o saatten sonra yapılacak bir değişimin daha olumsuz sonuçlar doğuracağı düşüncesi hâkim oldu. Sahte belge tartışması çok uzatıldı. En azından parti yöneticileri bu konuyu gündeme getirse bile Özhaseki’nin bu konuya girmemesi daha yararlı olurdu. Yıldırım daha erken istifa etmeliydi: Binali Yıldırım’ın TBMM Başkanlığı’ndan istifası konusunda gereksiz tartışmalar yaşandı. Bu tartışmalara meydan vermeden ve uzatmadan adaylığı açıklanır açıklanmaz istifa etmesi daha doğru olurdu. Daha erken sahaya inmesi gerekirdi. CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’nun tanıtımı çok iyi yapıldı, iyi bir halkla ilişkiler stratejisi yürüttü. Parti bu stratejide oyuna geldi. Sürekli televizyonlarda kötüleyerek ya da vatandaşın tepkisini “İmamoğlu’na tokat” gibi başlıklarla sürekli yayımlanması seçmende “Ne kadar mütevazı, hoşgörülü ve herkesi kucaklayan bir kişi” izlenimi yarattı. İmamoğlu hafife alındı ve küçümsendi. Beka meselesi iyi anlatılamadı: Ekonomideki olumsuz gelişmeler, hayat pahalılığı özellikle AKP seçmenini küstürdü. Bu nedenle çok sayıda parti seçmeni sandığa gitmemeyi tercih etti. Beka söylemiyle de sanki CHP, İYİ Parti ve HDP seçmenine “terörist” deniliyor gibi bir algı oluşturuldu. Bu konu iyi anlatılamadı. Bu nedenle Ankara ve İstanbul’daki Kürt seçmen AKP’ye oy vermedi. AKP, kendi seçmenini bu söylemle konsolide etmeye çalışırken, aslında karşı tarafında kenetlenmesini sağladı. Etkiye karşı tepki oluştu. MHP ile ittifak kaybettirdi: MHP ile yerel seçimde ittifak yapılmasının sonuçları, genel seçim gibi olmadı. Bazı illerde partinin oyları MHP’ye kaydı, bazı yerlerde de MHP seçmeni Cumhur İttifakı’nın adayına oy vermedi. Seçime partiler kendi tüzel kişilikleriyle girseydi sonuç çok daha farklı olabilirdi, parti bu kadar belediye kaybetmezdi. MHP’nin AKP’nin belediyelerini aldığı yerde AKP’ye karşı tüm partiler ittifak oluşturdu. CHP ve İYİ Parti seçmeni, MHP’li adaya oy verdiği için seçimi buralarda MHP kazandı. l ANKARA Erdoğan tatile çıktı iddiası Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi dünkü köşesinde, “Erdoğan’ın değişim stratejisi” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Selvi, seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın birkaç günlük tatil kararı aldığını ve dinleneceğini ifade etti. Selvi, konuyla ilgili şunları yazdı: “Bu arada tek bir cümle ile geçiştirdim ama Erdoğan’ın seçim yorgunluğunu atmak için yapacağı tatil, aynı zamanda yeni dönemde AK Parti’nin yol haritasının çizildiği bir süreç olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan işte bu birkaç günlük dinlenme sırasında yeni dönemin stratejisini tespit edecek. AK Parti yönetiminin hazırlayacağı raporda ne yer alacak o henüz belli değil, ama Erdoğan’ın kafasındaki seçim raporunun hazır olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet SP LİDERİ KARAMOLLAOĞLU: Sonuçlardan herkes gereken dersi almalı Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yerel seçimlere ilişkin, “Bu seçimin kaybedeni yok, kazananı ise 80 milyon vatandaşımızdır. Bu sonuçlardan hem iktidar partisi hem de muhalefet partileri gereken dersi almalıdır. İktidara sesleniyorum, biz birbirimizin düşmanı değil, rakibiyiz. Türkiye’nin artık daha fazla kutuplaşmayı kaldıracak takati kalmamıştır” diye konuştu. Karamollaoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Malatya Pötürge’de AKP adayının yeğenlerinin silahlı saldırısında SP sandık kurulu üyesi ve müşahidi 2 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya tepki gösterdi. Karamollaoğlu, “Malatya’da yaşanan bu hadise seçimin güvenilirliğine gölge düşürmüştür. Pötürge’de seçimin tekrar edilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu olayın yanı sı ra Diyarbakır Çüngüş Belediye Başkanımıza yapılan saldırıyı da şiddetle kınıyorum. Mardin Yeşilli’de ise seçimlerde birtakım usülsüzlüklerin ve idari makamların baskısı olduğu iddiaları bizi son derece endişelendiriyor. Burada da seçim sonuçlarının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi. Seçimlerin ardından en yakıcı sorunun ekonomide olduğunu belirten Karamollaoğlu, “Ekonominin düzeltilmesi için, Türkiye’nin içinde bulunduğu problemlerden kurtarılması için biz SP olarak üzerimize düşen neyse yardım etmeye hazırız. Buradan iktidara sesleniyorum, biz birbirimizin düşmanı değil, rakibiyiz. Ne olursa olsun bütün partileri bir araya getirip kardeşlik iklimini tesis etmek sizin vazifenizdir. Bu konuda bize düşen vazife neyse yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet HDP SEÇİMLERİ MASAYA YATIRDI Yönetimde kısmi revizyon gündemde OZAN ÇEPNİ 31 Mart seçimlerinde batıda iktidar blokunu geriletme stratejisinde başarılı olan HDP, doğuda kaybedilen belediyelerin faturasını yönetime kesti. HDP’de seçimlerin ardından kongre değil, merkez yönetimde revizyon gündeme geldi. HDP, 31 Mart seçimlerini değerlendirmek için dün Merkez Yürütme Kurulu’nu (MYK) topladı. 2014’te kazanılan 102 belediyeden ciddi kayıplarla 70’e düşülmesinin ardından HDP’de nedenler ve sonuçlar masaya yatırıldı. Partinin bazı bileşenlerinin HDP’nin batıda aday çıkarmamasını “hata” olarak değerlendirdiği öğrenilirken, oy düşüşü buna bağlandı. Ayrıca doğuda yaşanan kayıplar için de MYK’de, seçim sürecinde iktidarın hedefindeki HDP’ye ve bileşenlerine yönelik baskılar, doğru adayların gösterilmemesi, yeterli propaganda çalışmasının yapılmaması ve “halka batıdaki stratejinin doğru bir şekilde anlatılamaması” gibi nedenlerin tartışıldı ğı öğrenildi. MYK toplantısında ayrıca ka yıpları tetikleyen konulardan biri olarak da, iktidarın, HDP’nin kazandığı belediyelere yeniden kayyım atanacağına yönelik tehdit içeren açıklamaları olduğu değerlendirildi. Ayrıca cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinin ardından yaşanan operasyonların süreci olumsuz etkilediği belirtildi. Aday olmayacaklar HDP ve öncül partileri tarafından uzun süredir yönetilen il ve ilçelerin kaybedilmesinin ardından parti içinde “başarısızlık” değerlendirmesi olduğu ve bazı partililerin kongre talebinde bulunduğu ancak talebin kabul görmediği belirtildi. Partinin olağan takvimi ile önce il ve ilçe kongrelerini gerçekleştireceği, ocak ayında ise olağan kongrenin düzenleneceği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, mevcut eşbaşkanlar Pervin Buldan ve seçim sürecindeki söylemleri ile tepki çeken Sezai Temelli’nin yeniden aday olmayacağı iddialar arasında yer aldı. l ANKARA Verin artık şu mazbatayı da ağız tadıyla sevinelim yahu! 31 Mart gecesi, hayatımın en ilginç ve heyecanlı gecelerinden biri oldu. Seçim sonuçlarını İmamoğlu ile birlikte izlemek için Seyrantepe’deki Koordinasyon Merkezi’nde, yüzü aşkın gazeteciyle ve kamera ordusuyla birlikte hop oturup hop kalktık. Yaşamadığımız duygu kalmadı. Bir sevindik, bir meraklandık, bir sevinçten ağlamak istedik, bir tedirgin olduk. Ama her seferinde İmamoğlu karşımıza çıktı ve herkesi sakinleştiren, kendinden emin ve kararlı tutumuyla herkesin içine su serpti. O gece biz altılı ganyan bayiinde atımızı koşturur gibi seçim izlerken sanki ipi göğüsleyecek at o değildi, arada bir gelip seçim görevlilerini uyarıyor, “Hak yemem, hakkımı da yedirmem.” O günden beri yapılan bütün ayak oyunlarına, bütün algı operasyonlarına rağmen efendi kalıp “Bir tebrik bekliyorum” diyor. Karşılığında “Teşekkürler İstanbul” diye afiş asıyorlar! Pişkinlik. Artık dün dayanamayıp “Elimizi kaldırmak bu kadar mı zor?” deyip öyle bir hatırlatma yapıyor ki; arşiv unutmaz. Nurettin Sözen kaybetmiş, Erbakan, Tayyip Erdoğan’ın elini kaldırıyor. Bu kadar mı zor, kazananın hakkını teslim etmek, üstelik de yaratılanı yaradandan ötürü sevdiğini iddia eden dini bütün bir Müslüman için? Ne demişti Bekir Bozdağ? “Türkiye’nin en iyi becerdiği işlerden biri seçim yapmaktır. Kim ki seçim sonuçlarından memnun değildir, bilin ki o kaybetmiştir ve buna mazeret aramaktadır!” Bak sen? Bozdağ bilmiyor mu bu ülkede seçime girmek mümkün ama seçimden kazanan olarak çıkmak ancak AKP’lilere mahsus bir ayrıcalıktır. Muhalefet kazanırsa o seçim şaibeli, sivil darbe, PKK ve hatta FETÖ işidir, AKP kazanırsa milli iradenin tecellisidir! Usulsüzlük dediği demokrasi Balkonda karısıyla şarkı söylediğinden beri Reis ortalarda yok. Bu yenilgide suçlu bulduklarının listesini, kimin kellesini alacağının hesabını yapmak üzere ortadan çekildi. B takımı, C takımı sahnede. İl başkanı, ilçe başkanı, başkan yardımcısı filanmışlar, öyle gerekçeler ileri sürüyorlar ki ağzımız açık dinliyoruz. “Bu üsulsüzlükleri şikâyet ediyoruz” diyor biri. Usulsüzlük dediği, seçmenin ilçede başka, ilde başka partiye oy vermesi. Onun için ayrı pusula basılıyor ya? Seçmen, ilçede A partisine, ilde B partisine ve hatta mecliste C partisine verebilir, bunun adı usulsüzlük değil, demokrasi. Ama bunu yapabilmek için biraz zekâ, biraz okumuş yazmış olmak lazım değil mi? Seninkiler aynı kâğıda üç defa mühür basıyor! AKAjans Bu seçimin romanı yazılmalı. Mesela A.A. Tam bir AAAAA? durumu. YSK Başkanı “A.A. benim müşterim değil, verileri benden almıyor” dediğinden beri; “E peki kimden alıyor A.A. verileri?” durumu. Bizim cephe de az salak değil tabii. Bir de oy çaldı, usulsüzlük yaptı diyorlar, yahu becerebilseler dükkân senin de. Daha A.A.’nın verileri iktidar partisinin müşahitleriyle okulda görevli polislerden aldığını öğreneli iki gün oldu! Sen bunlardan sahtekârlık, A.A’dan da veri girişi bekliyorsun! Bu mu demokrasi? Bizi kaç seçimdir boşuna kerizlememişler, atlar Üsküdarlar filan. Bu kez İmamınoğlu dişli çıktı. Seçim sonuçlarını otel roof’unda değil, ekibin başında izliyor. Hakkını yedirmiyor. Parti de en küçüğünden en büyüğüne, sayılmış oyların üzerinde yatıp kalkıyor, sahip çıkıyor. Bir de alsak şu mazbatayı, hep beraber sevinsek ağız tadıyla. Hepimizde bir kazansak bile vermezler İstanbul’u, cam tavanı vardı da, kazandıktan sonra hak arama güdüsüne dönüştü. Kayıp büyük AKP’nin İstanbul’u kaybetmeyi kabul edememesi iki nedenden: Psikolojik bir. İstanbul, Türkiye’nin kalbi, bu domino etkisi yaratır. İki, AKP’nin kasası, rant kaynağı! Partiye ve vakıflara aktarılan paranın kesilecek olması. Belediyeyi değil, hazineyi kaybettiler. Başka şehirlerde kayyımların boşalttığı belediyeleri mahkeme kararıyla çıkarılmış kiracı gibi zarar vererek, mallarını kaymakamlığa, vakıflara devrederek gittiklerini görüyoruz. İBB’de neler var. AKP teşkilatlarında çalışan binlerce bankamatik memuru, vakıflara verilen paralar, yandaşlara giden ihaleler. Zaten benim ilk yıl beklediğim sadece bu: Bu para musluklarının kesilmesi. Belediyenin iştirakleri zarar içinde, İSPARK bile zarar ediyor, bir otopark işletmesi zarar eder mi? Araç giriş çıkışı, masraf gelir belli. En kârlı iş. Burada zarar ediyor. Çünkü o para da kimbilir nereye gidiyor! Vakıflara giden paraları kessin İmamoğlu, büyük iş beklemiyorum, razıyım! RTÜK’ten seçim gecesi raporu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonuçlarını yayın yasağı kalkmadan açıklayan televizyon kuruluşları hakkında inceleme başlattı. YSK’nin yayın yasağı kalkmadan seçim sonuçlarını açıklayan televizyon kanallarının sorumluları hakkında cumhuriyet başsavcı lıklarına suç duyurusunda bulunulmasının ardından RTÜK harekete geçerek inceleme başlattı. RTÜK uzmanlarınca hazırlanacak rapor, üst kurula iletilecek ve toplantıda ele alınacak. Yasağa uymayan yayınlara ilişkin kanun hükümleri doğrultusunda karar verilecek. l ANKARA / Cumhuriyet ACI KAYBIMIZ Malkara eşrafından merhum Hüseyin Doğrusöz ve merhume Hatice Doğrusöz’ün kızı, merhum Halim Doğrusöz ve Fikret Doğrusöz’ün kız kardeşi, Nedret Aytuğ’un ablası, Ayşe ve Sinan Sümer’in sevgili anneleri, Patricia Sümer’in kayınvalidesi, Timuçin ve Kaya Sümer’in babaanneleri ve Nejdet Sümer’in 63 yıllık biricik eşi NİMET SÜMER 2 Nisan 2019 günü vefat etmiştir. Cenazesi 4 Nisan 2019 günü öğle namazını müteakip Antalya Aksu Kurşunlu Kent Mezarlığı’nda defnedilecektir. Ailesi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle