28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY 1114 NİSAN 2019 PAZAR Kriz gecelemeyi düşürdüYüksekkurseviyeleriveekonomiksıkıntılarturizmsektöründefarklıtalepleryarattı Yurtdışı turlarda ortalama 5.5 güne inen gecelemenin daha da düşme riski bulunduğunu belirten Prontotour Başkanı Onaran, “Ekonomik kriz derinleştiğinde satış yapabildiğimiz tatil süresi 60 güne düşebiliyor” dedi Olcay Büyüktaş Prontotour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, 2018’in zor bir yıl olarak geride kaldığını, fiyatlar ve dövizin artmasının tur şirketlerini zorladığını ancak en çok belirsizlik süreçlerinin etkili olduğunu söyledi. Yüzde 1516 azaldı “2016’dan bu yana her yılın başına zor kelimesini ek Ali Onaran, Yazı İşleri Müdürümüz Olcay Büyüktaş’a turizm sektörünün güncel durumunu anlattı. ledik” vurgusu yapan Onaran, şöyle devam etti: “Gelen taleplerden anladığım kadarıyla umarım ‘2019 zor bir yıldı’ demeyeceğiz. 2018’de bir seçim yaşadık, belirsiz ortamdı ve talepler birden yavaşladı. Geçen yıl kişi sayısında yüzde 1516’lık azalma oldu. İkinci dönemdeki döviz rakamları bu gerilemeye neden oldu” dedi. Onaran, geçen yıl 100 bin kişiyi tatile götürdüklerini ve 250 milyon TL’lik ciroya ulaştıkları açıkladı. Bu yılki hedef 300 milyon liranın üstüne çıkmak. Yüksek kur seviyeleri ve ekonomik sıkıntıların sektörde farklı talepler yarattığını kaydeden Onaran, yurtdışı turlarında ortalama geceleme sayısının 5.5 güne düştüğünü belirtti. Bu rakamın daha da aşağı düşme riskinin olduğunu, tur şirketlerinin de uygun fiyatlı tur için gün sayısını kısaltabildiklerini belirten Prontotour Başkanı Onaran, “Ekonomik kriz derinleştiğinde satış yapabildiğimiz tatil süresi 60 güne düşebiliyor. Eğer Türkiye’de 90 günün üzerinde satış yapabiliyorsak belirsizliklerin ve oynaklığın azaldığı bir ekonomiye geçmiş oluyor ülkemiz” dedi. Deniz için yurtdışı Son dönemde Türkiye’de iç turizm kapasitelerinde düşüş yaşandığını ve deniz tatili için yurtdışı alternatifler oluşturduklarını dile getiren Ali Onaran, “Bunu kitle turizmi olarak yapmayı hedefliyoruz. Yarım pansiyon 6 günlük bir tatili 3000 750 bin kişi ‘paket’ alıyor Türkiye’de 5 milyon kişinin pasaportu bulunduğuna dikkat çeken Ali Onaran, “9 milyon kişi yurtdışına çıkıyor. 2 milyon kişi tatil yapıyor. Daha doğrusu seyaha te çıkıyor. Yılda 750 bin kişi paket tur alıyor” dedi. TL’ye İtalya’da yapabiliyorsunuz. Yeni ürünlerimizi TL olarak yapabilmek yeniliklerimizden. Bir fırsat gördük burada” diye konuştu. Samsun için 100. yıl turu Prontotour, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100’üncü yılı vesilesiyle, mayıs ayında ‘Yüzüncü Yıl Kurtuluş Yolu’ turu düzenliyor. 1719 Mayıs tarihleri arasında,1 gece 2 gün olarak gerçekleşecek tur, Amasya, Samsun ve Ankara şehirlerini kapsıyor. Otobüs ve uçaklı olarak iki seçenek sunulan tur kapsamında, İlk Adım Anıtı, Bandırma vapuru, Gazi Müzesi, Havza Atatürk Evi, Amasya Kongre Binası, Tarihi Yalıboyu Evleri ve Anıtkabir de ziyaret edilecek noktalar. Kültür gezileri öne çıkacak Tatile çıkan kişi sayısını artırmayı hedeflediklerini ve yılı 2018’in yaklaşık yüzde 20 üzerinde tamamlamayı planladıklarını kaydeden Onaran, özellikle kültür turlarına ağırlık verdiklerini dile getirdi. “Bu yıl ciddi bir kültür turizmi atağı yapıyoruz, ciddi bir atağımız var. Ciromuzun yüzde 5’ini kültür turları oluşturuyordu. Hedefimiz bunu yüzde 15’e çıkarmak” diye konuşan Onaran, burada tur sayısını artırdıklarını anlattı. ‘30 gün’ kırmızı çizgiTürkİş, yeniden gündeme getirilen Kıdem Tazminatı Fonu’na karşı çıkıyor Biyoteknolojide önemli işbirliği Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ile Merck’in, biyoteknolojik ürün geliştirme alanında Türkiye’ye “SUNUM&Merck Yaşam Bilimleri Uygulama Birimi” adıyla önemli bir ArGe ve uygulama tesisi kazandırdığı açıklandı. Burada yapılacak çalışmalar, Türkiye’nin ilaç ArGe alanında önemli merkezleri, üretim tesisleri olan bir ülke konumuna gelmesine katkı sağlayacak. Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici, “Mühendislik alanındaki ArGe gücümüzü Merck ile birleştirerek, sağlık ve tıp alanındaki bilimsel işbirliklerimize bir yenisini daha ekliyoruz” derken, Merck Türkiye Genel Müdürü Şehram Zayer, şu noktaya dikkat çekti: “Bu merkezde araştırmacılar biyoteknolojik ürün proses geliştirme, üretim ve saflaştırma üzerinde çalışabilecek.” l Ekonomi Servisi Murat Peksavaş Koç Holding’e inovasyon ödülü TOBB, Özyeğin Üniversitesi, Endeavor ve Startup tarafından düzenlenen Türkiye’nin Girişimcilik Ödülleri sahiplerini buldu. Bu kapsamda ‘Koç İnovasyon Programı’, ilk kez verilen ‘Kurumiçi Girişimcilikte En İyi Program’ ödülünü aldı. Koç Holding de üçüncü kez ‘Startup Dostu Şirket’ ödülünün sahibi oldu. Corporate Startup Day kapsamında ödül töreni gerçekleşirken, Koç Holding adına ödülleri İnovasyon ve Fikri Haklar Koordinatörü Murat Peksavaş aldı. Peksavaş, “500’ün üzerindeki kurum içi girişimcimizden 4400 fikir topladık. 24 farklı kurum hızlandırma programı yaptık, 155 farklı girişim projesine çalıştık, piyasaya çıkan 16 yeni ürün, hizmet ve iş modeli sayesinde 51 milyon TL yeni ciro yarattık” dedi. l Ekonomi Servisi MUSTAFA ÇAKIR Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kıdem tazminatı sistemini değiştirmek için tarafları bu hafta bir araya getirmeye hazırlanırken, Türkİş “fon”un adını bile duymak istemiyor. Türkiye’nin en fazla üyeye sahip işçi konfederasyonu olan Türkİş’in, Kıdem Tazminatı Fonu girişimlerine karşı tavrı ana başlıklarıyla şöyle: 4 Kıdem tazminatı alanlar mevcut yapıdan memnun. Türkİş de memnun. Son 12 senedir kıdem tazminatı ülke gündemine getiriliyor. İşçinin huzuru kaçıyor. Geriye gidişe hayır 4 Bugün asgari ücret 2 bin 20 lira. Yaklaşık 7 milyon işçi bu ücretle geçiniyor. 30 yıl çalıştığında alabileceği kıdem tazminatı 76 bin lira. İşçi bu tazminatla ev bile alamıyor. Geriye gidiş olmamalı. 4 Kıdem tazminatı alamayan işçiler var. Bunların sayısı alanlardan fazla. Tazminat alamayanlarla ilgili çalışma yapılırsa katkı veririz. Ancak ABD’de Albayrak yorumu: Felaketti, en kötülerdendi Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ABD’de yabancı fon yöneticileriyle yaptığı görüşmeler hayal kırıklığı yarattı. Albayrak ile görüşen yatırımcılardan biri, görüşmeyi “felaket” olarak nitelerken “Bir maliye bakanından gördüğüm en kötü performanslardan biriydi” dedi. Albayrak’ın hiçbir soruya ikna edici yanıt veremediğini belirten söz konusu yatırımcı, “Söylemeye çalıştığı hiçbir şeyi anlamadım, ekibi adına üzüldüm” dedi. İngiliz The Financial Times gazetesine konuşan yatırımcılar, Albayrak’ın yatırımcıları ikna edemediğini, İstanbul seçimlerinin tekrarlanma ihtimalinin de yatırımcılarda kaygı yarattığını belirtti. IMF: Görüşme yok Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF) Avrupa Departmanı Direktörü Poul Thomsen, Türkiye için sıkı para politikasının ve enflasyon beklentilerini yeniden kontrol altına almanın kritik önemde olduğunu belirtti. Thomsen, “Türkiye ile IMF arasında 4’üncü madde kapsamında gözden geçirme çalışmaları dışında, resmi veya perde arkasında gerçekleşen herhangi bir görüşme yok” dedi. l Ekonomi Servisi Kredisini ödemeyen arttı TBB Risk Merkezi’nin verilerine göre bireysel kredi borcu nedeniyle yasal takibe intikal etmiş (icra) kişi sayısı şubatta 2018’in aynı ayına göre yüzde 49.3 artarak 105 bin 434 kişi oldu. Aynı durumdaki bireysel kredi kartı borçlusu sayısı da yüzde 15.1 artarak 86 bin 982 kişiye çıktı. Kredi veya kart borcu nedeniyle icralık olanların sayısı ise yüzde 30.1 artarak 170 bin 309’a yükseldi. Ayrıca ilk 2 ayda bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcu nedeniyle yasal takibe uğramış kişi sayısı yüzde 26.2 artarak 332 bin 979’a ulaşırken, önceki yıllar da dikkate alındığında bu iki tür borcu olan kişi sayısı 3 milyon 399 bin 785’e ulaştı. l Ekonomi Servisi di. İşçi fonun adını bi Türkİş, 1 Mayıs için Diyarbakır, le duyduğu zaman bundan rahat 1 MAYIS KOCAELİ’NDE Samsun, Edirne ve Kocaeli illeri üzerinde duruyordu. Ancak sız oluyor. İşsizlik Sigortası Fonu var. Bu fon kıdem tazminatının gündeme gelmesi ile birlikte Kocaeli kesinleşti. Karar da amacı dışında kullanılmamalı. salı günü duyurulacak. 4 Kıdem tazminatı fonunun ye niden gündeme gel mesi ile birlikte emekli liği gelen işçiler sendikala ra “Kıdem tazminatı kalkacak mı? Emekli olayım mı” diye orada da kırmızı çizgi 30 gün. sormaya başladı. Bir yıllık çalışmaya karşılık bir aylık tazminat hakkı ko Zorla tasarruf olmaz runmalı. Bunun için yasa de 4 Kıdem tazminatının BES ğişikliğine de gerek yok. Yö ile entegrasyonu sağlana netmelik ile yapılabilir. cak. Geçen yıl 6 milyon insan 4 Geçmişteki fonların akı BES’ten çıktı. Zorla tasarruf beti biliniyor. KEY taksit tak olmaz. Asgari ücretli işçi na sit ve yıllar sonra alınabil sıl tasarruf yapacak? Otomotiv üretimi yüzde 15 azaldı Otomotiv Sanayii Derneği’nden (OSD) yapılan açıklamaya göre, bu yılın ocakmart döneminde toplam üretim geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 azalarak 361 bin 516 adet, otomobil üretimi ise yüzde 16 azalarak 238 bin 822 adet oldu. Ticari araç grubunda toplam üretim, yılın ilk üç aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 geriledi. Bu dönemde, hafif ticari araç üretimi yüzde 11, ağır ticari araç grubu üretimi ise yüzde 27 seviyesinde azaldı. Ocakmart döneminde 209 bin 884 adedi otomobil olmak üzere, toplam üreti min yüzde 89’unu oluşturan 320 bin 213 adet taşıt ihraç edildi. Söz konusu dönemde gerçekleşen taşıt aracı ihracatı, 2018 yılı aynı dönemine göre yüzde 7 azaldı. HibriT araçlarA TEŞVİK İSTENİYOR Lexus Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi Ali Haydar Bozkurt, “Tüm ülkeler hibrit araçlara teşvik veriyor, bu da yakıt tüketimi ve çevreye verdiği zararı azaltıyor. Türkiye’de de vergi sisteminin yeni teknolojileri teşvik eder hale dönüştürülmesini dört gözle bekliyoruz” dedi. Reform mu, temenni mi? Yine ekonominin devamlı gündemde olduğu bir haftayı geride bıraktık. Neler konuşmadık ki! Hafta başında “yapısal reformlar” diye adlandırdığımız Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sunumunu bekledik, durduk. Sunumun yapıldığı hafta ortasına kadar meraklı tartışmalar ile vurgulanması gereken konuları irdeledik... Ama sunum sonucunda ise merakımızın yerini “şimdi ne oldu” sorusu aldı. HHH Finansal piyasalar ve reel ekonomideki tüm oyuncuların yapının reformu veya değişimi sürecinde hemfikir olunan üst başlıklar (hukukun çatısı, ekonomik özgürlük, verginin çalışan üzerindeki baskısının hafifletilmesi, dış ticarette teknolojik ürün ağırlıklı dönüşüm, ticaret hadlerinde azalmanın tersine çevrilmesi, tarımda dönüşüm...) “sanki yokmuş” gibi muamele gördü bu sunumda. Yani deyim yerindeyse dağ fare doğurdu. Yapısal Dönüşüm Adımları başlığıyla beklenti ve temennilere dayalı birkaç konu dışında hiç ama hiçbir şey yoktu içerikte. Haksızlık etmeyelim; aslında bir şeyler vardı ama ekonomik yaklaşımlara veya modellemelere uymayan bir niteliğe sahiptiler. Diğer bir deyişle, rasyonel beklentilere göre günü ve yarını dünün verileri ile şekillendirmeye dayalı ekonomik programların yerine, beklentilere ve temennilere dayalı bir “ertelemeli sunum” yaklaşımı ile karşılaştık. Peki, olması gereken neydi? Nasıl bir yapıyı hangi faktörlere bakarak belirleyecektik? Bunun yanıtını yine hafta içinde gelen şubat ayı dış ticaret rakamlarında gördük. Yaklaşık on yıldan beri 1213 milyar ABD Doları civarında sıkışmış aylık ihracat hacminde, yine geleneksel ve teknolojik seviyesi az ve orta olan ürün grubunun değişmeyen yapısı ile orta gelir tuzağında sıkışmamıza neden olan ticaret haddinin sürekli düşüşünü gördük. Çözüm yolları, olması gerekenler... Daha alınacak çok yol var muhakkak ama başlangıç noktamız özellikle Merkez Bankası’nın, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, fiyat istikrarını sağlamak olan amacına istihdamı artırıcı politikalar uygulamak kısmını da eklemek. Bu özelliği ile para ve maliye politikası koordinasyonunu sağlama adımı atılacaktır. Sağlıklı bir ekonomi, sürdürülebilir bir büyüme ve sermaye birikimi için atılması gereken adımların geniş tabanlı ve detaylı yapısı onlarca sayfaya sığmaz ama kısaca açıklamak mümkündür. Bu aşamadaki önerilerimiz şunlardır: Dış ticaret ve sanayi politikalarının piyasa gücü ve teknoloji transferi yaratacak şekilde eşzamanlı uygulanması. İçsel büyüme politikası ile insan sermayesi kaynaklı dışsal pozitif yayılma yaratan bir üretim yapısı kurulması ve fiziki sermaye birikiminin sağlanması. Bölgesel temelli üretim yoğunluğu sürecinin başlatılması. Kontrollü rekabetin amaçlandığı devletortaklı özel sektör girişiminin yaratılması. Geleneksel üretim yapısından modern üretim sürecine geçerken kaynak dağılımını düzenleyen programın yapılması. Sağlık, eğitim, gıda ve insan sermayesi birikim ve kalitesinin eşzamanlı olarak yukarılara taşınması. Tarımda DEKİM olarak adlandırabileceğimiz devletköylü işbirliği ile dış ticarete dayalı planlı tarımsal üretimin modellenmesi. Ekonomik reformları kapsayan temel konuların hayata geçirilip olumlu sonuçların alınması için üst şemsiye görevini üstlenen hukukun kuralları ile bu çatının eklem yerlerini oluşturan kurumsal yönetişim etkinliği önkoşullar olarak karşımıza çıkıyor. Görünen o ki, önkoşullarda sorunlarımız var! KISA... KISA... l Ulusal Fındık Çalıştayı’nın sonuç bildirgesine göre fındık üreticileri, alan bazlı desteklerin yerine fındık bahçelerinin gençleştirilmesi, standart bahçelerin tesisi, verim ve kalitenin artırılması, toprak ve çevrenin korunması, çiftçinin örgütlenmesi ve ürününü doğrudan pazara ulaşmasını sağlayacak yeni destek sistemi talep ediyor. l Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, elektronik haberleşmede abonelik sözleşmelerinin dijital ortamda yapılmasını sağlayacak düzenlemenin tamamlandığını belirterek, “Vatandaşlarımız artık bayilere gitmeden internete ulaşabilecekleri her noktadan ve her saatte mobil abonelik sözleşmesi yapabilecek” dedi. l Ticaret Bakanlığı, Trakya Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü bağlantılı gümrük idarelerinden çıkış yapacak yabancı plakalı tüm araçların ödenmemiş HGS/ OGS geçiş ücreti veya para cezalarının tahsiline başlandığını bildirdi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle