17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 20 ŞUBAT 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER POP: Pusulada Olmayanlar Partisi Sandığa 40 gün kala bu seçimi ilginç kılan yeni bir siyasi olgu daha var; buna bakalım bugün.  Fiili iki partili sistemin yaygınlaşması, pusulada belki de ilk kez seçmenin kendisini yakın hissettiği bir partinin adını/ logosunu görememesi sonucunu doğuracak bu seçimde. Bir AKP’li MHP adayının destekleneceği şehirde, bir CHP’li İYİ Parti adayının destekleneceği şehirde ya da tam tersi hallerde belediye başkanı seçim pusulasında kendi partisinin adını, logosunu göremeyecek. Örneğin bulundukları şehirde partileri aday çıkarmadığı ve pusulada da ittifak adı yazmayacağı için Devlet Bahçeli Ankara’da belediye seçiminde AKP’ye; Özgür Özel Manisa’da eski AKP’li bir ismi aday gösteren İYİ Parti’ye; Adıyaman’da bir CHP seçmeni Saadet Partisi’ne; İstanbul ya da İzmir’de bir HDP veya İYİ Parti seçmeni CHP’ye oy verecek. Bu geçişlilik, Türkiye’de seçim siyaseti açısından bile yeni bir durum. Dolayısıyla bu seçimde en büyük çoğunluğu, pusulada kendi fikrini ya da partisini göremeyenler oluşturacak. Adına POP, yani Pusulada Olmayanlar Partisi diyelim. Bu potansiyel bir temsil krizinin işareti olduğu gibi, otoriter yeni rejimin siyasal alanı nasıl daralttığının da bir göstergesi. Temsil krizi sadece seçime katılım oranlarıyla ölçülmez. Temsil krizi, gönülsüzce oy veren seçmende “beni temsil etmiyorlar” düşüncesinin yayılmaya başlamasıyla belirginleşir. Seçmen sandığa gitse bile geleneksel siyasetle ve aktörleriyle gönül bağı zayıflar. Oy vermeye etki eden olgu “mecburculuk”tur. Bu da, kendi içinde değişim sağlayamayan, kan dolaşımı yaratamayan partilerde ömürlük siyasetçi esnafının daha da kalıcılaşmasına, kendilerini daha da vazgeçilmez görmelerine yol açar. Buna halkın kızgınlığıysa, temsil krizini bir kat daha derinleştirir. Bu daireye girdik. Siyasette fikirler/programlar çeşitlenmesinden çok, eksen daralması olgusuyla karşı karşıyayız özetle. Ana eksenin bir yanında “beka”, diğer yanındaysa “ekonomi” merkezli siyaset var. Seçimlere girebilen parti sayısının azaldığı, blokların ikiye indiği, program ve çözüm önerisi çeşitliliğinin silindiği bu zeminde ittifakları belirleyen fikirler ya da programlar değil; karşı olunan aktörler. Yani seçmen, çözümlere ya da programlara göre değil, karşıtlarına göre oy vermeye zorlanıyor. “Hırsızsa bizim hırsızımız” diyerek partisinin adayına oy istiyor mesela bir AKP’li. Yeter ki “gayri milli muhalefet” yerine, “milli hırsız” kazansın. Siyasette çürüme daha nasıl anlatılabilir? Canlanan ‘transfer piyasası’ Siyasetin dünya görüşü/program ekseninde yürütülmesini sağlayan ayrım noktalarının ortadan kalktığı bu ortamda, partiler arası “transfer piyasası”nın da uzun süredir hiç olmadığı kadar canlandığını görüyoruz. CHP’li biri biat görüntüleriyle AKP’ye geçiyor, eski MHP veya AKP kadroları CHP ya da İYİ Parti’den ortak aday yapılıyor; aday yapılmayanlar koltuk için partilerinden istifa edip DSP’ye yöneliyor. 90’lardan bu yana ilk kez partiler arasındaki transferler/geçişlilik böylesine hız kazanmış durumda. Partiler halkla/ tabandan değil; yukarıdan, birbirlerinin kadrolarıyla ittifak kuruyorlar. 90’ların ikinci yarısında Türkiye’de siyasete dönük olumsuz algının pekişmesinde ve seçmenle yönetenler arasındaki temsil bağının zayıflamasında bu tür transferlerin yoğunlaşmasının da etkisi vardı. Aday yapılmayan, kendisini vazgeçilmez görüp bir başka partiye geçerek siyaset yapan kadroların çoğalması, seçmen nezdinde siyasetçilerin “koltuğundan başka bir şey düşünmeyen meslek grubu” olarak görülmesine yol açmıştı. Verilerle pekiştirelim: 2005’te yayımlanan İlter Turan, Şeref İba ve Ayşe Zarakol imzalı araştırmaya göre 1983 ile 2005 arasında, seçildiği partiden istifa edip başka partiye geçen milletvekili sayısı 812’ydi ve bu transferlerin 260’ı, yani neredeyse üçte biri 1995 ile 1999 yılları arasında gerçekleşmişti. Şimdi yıllar sonra yine partiler arası transferlerin bu denli yoğunlaştığı bir tabloyla karşıyayız. Bu tür fikirsiz/programsız geçişlerin özellikle de ekonomik kriz dönemlerinde geleneksel siyaset sınıfına tepkiyle birleşebildiğini ve bunun bir temsil krizinin öncü sinyalleri arasında görülebileceğini şimdiden hatırlatalım. Siyasetin geleceğine bakanlar, bu tabloyu doğru okumalı. POP, siyasal sosyoloji açısından en belirleyici parti olabilir ileride. İdris Naim Şahin SP’nin Ordu adayı CHP ve İYİ Parti’den Ordu Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olarak ismi geçen İdris Naim Şahin, Saadet Partisi’nin Ordu Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu. AKP’nin eski İçişleri Bakanı olan Şahin, 1725 Aralık operasyonları sonrasında AKP’den istifa etmişti. Şahin, AKP’den İçişleri Bakanı olduğu dönemde Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını yasaklayan isim olmuştu. Tüm bölgelerde kendi logosu ve adayıyla seçime girecek olan Saadet Partisi, İstanbul Büyükşehir için Necdet Gökçınar’ı, Ankara Büyükşehir için Mesut Doğan’ı, İzmir Büyükşehir için ise Şerafettin Kılıç’ı aday gösterdi. l İç Politika Sen de kuyruğa girCHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan, Erdoğan’ın ‘varlık kuyruğu’ sözlerine tepki: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tanzim satışlarında oluşan kuyrukları varlık kuyruğu olarak tanımlamasına atıf yaparak; “Al bütün AK Parti milletvekillerini hep beraber kuyruğa girin. Vatandaşın aklıyla dalga geçiyorlar” diye konuştu. Partisinin grup toplantısındaki konuşmasına yaşamını yitiren Ozan Arif’i anarak başlayan Kılıçdaroğlu, özetle şunları dile getirdi: n Ozanlar direnmeyi anlatır: Ozanlar haksızlığa karşı direnmeyi sözleriyle sazlarıyla dile getirirler. Ozan Arif’e Allah’tan rahmet diliyoruz. Ozan Arif’in diğer ozanlardan hiçbir farkı yok. Âşık Veysel, Pir Sultan Abdal gibi, Erzurumlu İbrahim, Neşet Ertaş gibi. n Sözleşmeli er ve erbaşlar sokakta kalıyor: ‘Profesyonel orduya ihtiyacımız var’ dediler. Sözleşmeli er ve erbaş almak zorundayız denildi. Yasa çıktı. Sözleşmeli er ve erbaşları sınavla göreve alıyorlar. Bunların görev süreleri 7 yıl. 7 yıl sonra nereye gidecek bunlar? Yasaya bir madde koymuşlar: 7 yıl görev yapanların kamuda görev almalarına yönelik bir yönetmelik çıkarılacak. Ancak bu yönetmelik çıkarılmadı. 7 yılını doldurup ordudan ayrılanlar işsiz. Genelkurmay’ın ihtiyaçlarını karşılamak üzere terörle mücadele için belli bir bedel ödeyen insanların 7 yıl sonra görevlerine son veriliyor ve sokağa bırakılıyor. Niye yönetmelik çıkmıyor, Kılıçdaroğlu, sebzedeki fiyat artışları ardından kurulan tanzim satış noktalarında oluşan kuyruklar için ‘Varlık kuyruğu’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdi. CHP lideri, ‘Vatandaşın aklıyla dalga geçiyorlar’ dedi hangi gerekçeyle çıkmıyor? n Vicdanı sızlamayan var mı? So kak ekonomisi toplantısı yaptık. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bunlarla ilgili bir toplantı yapıldı. İlk kez bunların sorunlarını nasıl çözeriz diye oturup masaya yatırdık. Devleti yönlendiren siyasal iktidardır. Devletin baskıcı mı olacağını yoksa sosyal devlet mi olacağını o belirler. (Erdoğan’ın afişi önünde çöpü arayan bir kadının fotoğrafını göstererek) Bu kadıncağızın tanzim satış mağazasına gidecek parası yok. Otobüse binecek parası yok. Bu ortaçağın değil, 21. yüzyılın Türkiyesi’dir. Bu fotoğrafa bakıp vicdanı sızlamayan var mı? Saray’da oturup bu fotoğrafa bakan acaba ne hissediyor? n Fabrika satan şimdi soğan satıyor: Fabrikaları satmak mı, yeni fabrikalar kurmak mı? Fabrikaları babalar gibi sattın şimdi babalar gibi kuru soğan satıyorsun, adamı bu noktaya getirirler işte. Tarım politikan ne? Sorarlar adama KOBİ politikan ne? Para politikan ne? Baktılar tıkandılar tanzim satış mağazaları kuruyorlar. Diyor ki ‘bu kuyruk varlık kuyruğudur’. Peki sevgili kardeşim en varlıklı adam sensin, milyarları götüren, cebini dolduran, Saray’da oturan sensin, şimdi kendisine bir de ABD’de saray yaptırıyor... E sen niye bu kuyrukta yoksun? Madem varlık kuyruğu, sen de bu kuyruğa gir. Al AK Parti milletvekillerini hep beraber kuyruğa girin. Vatandaşın aklıyla dalga geçiyorlar. Varlık kuyruğuymuş. İnsan bunu söylerken biraz utanır. n Vatandaşı kuyruğa dizmeyeceğiz: Asla karamsarlığa hakkımız yoktur. Bu sorunların hepsi çözülebilir. Yerel yönetimlerde de çözeceğiz. Bunu İstanbul’u Ankara’yı kazandığımız andan itibaren göreceksiniz. İzmir’deki gibi fakir fukarayı getirip tanzim satış mağazasının önünde kuyruğa dizmeyeceğiz. Onun evine götüreceğiz. l ANKARA/Cumhuriyet İYİ Parti Mersin’de geç kaldı, aday çıkaramadı İYİ Parti’de, Mersin Büyükşehir adayı Burhanettin Kocamaz’ın adaylık başvurusu il ve ilçe seçim kurullarına son başvuru saati olan dün 17.00’den sonra yapılarak ‘geç kalındığı’ gerekçesiyle kabul edilmedi. İYİ Parti Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, Mersin İl Başkanı Servet Koca’nın görevinden alındığı belirtilerek, “Bu, İYİ Parti’ye yönelik ‘dahili’ bir operasyondur. Kazanacağı herkes tarafından kabul edilen, sayın Kocamaz’ın ve dolayısıyla partimizin yoluna örülen bu duvar, Türkiye’de siyasetin getirildiği nokta bakımından ibret vericidir” dendi. İYİ Parti, 14 büyükşehir, 30 il olmak üzere 44 kent ve 437 ilçede aday gösterdi. l Haber Merkezi DSP’nin İstanbul adayı Muammer Aydın oldu DSP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı, Genel Başkan Yardımcısı ve eski İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın oldu. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, 81 ilde Aydın kendi adaylarıyla seçimlere katıldıklarını belirterek “DSP’yi önümüzdeki dönem iktidara birlikte taşıyacağız” dedi. 2014 yılında da aday olan Aydın, yüzde 0.1 oy oranı ile 7 bin 216 oy almıştı. l İç Politika iğneli fırça zafer temoçin HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin grup toplantısında konuştu: Tek patates, tek soğana doğru HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Yakında ‘Tek soğan, tek patates, tek biber’ derlerse şaşırmayın. Bu rejim, seçim sonrası halkın sırtına büyük vergiler yüklemeyi planlıyor” dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan Buldan, “Türkiye’nin yol ayrımında bulunduğunu” söyledi. HDP’li Leyla Güven’in terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a tecrit uygulandığı iddiasıyla başlattığı açlık grevini sürdürdüğünü belirten Buldan, “Bir yanda karanlık var diğer tarafta aydınlık var. Leyla bu karanlığı dağıtmak için 104 gündür açlık grevinde. Tarihi bir direniştir. Bu sistemin özü bir kişiye uygulanan tecrit değildir, barışı özgürlükleri adaleti emeği esas alan demokratik cumhuriyet seçeneğini engellemek için kuruldu” dedi. Sebzedeki fiyat artışlarına da değinen Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Patatesin, soğanın fiyatını HDP mi arttırdı? Türkiye’yi, Suriye bataklığına HDP mi çekti? Halka hesap vermeleri gerekirken, utanmadan 6 milyon seçmene ‘terörist’ diyorlar. Beka sorunu varsa sizin eserinizdir. O halde derhal çekilmeniz, istifa etmeniz gerekmez mi? Yakında ‘Tek soğan, tek patates, tek biber’ derlerse şaşırmayın. Bu rejim, AKP’nin Türkiye’yi tecrit devletine dönüştürdüğünü söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Buldan, vatandaşın yerel seçimlerden sonra çok daha ağır bir ekonomik tabloyla karşılaşacağını ileri sürdü. seçim sonrası halkın sırtına büyük vergiler yüklemeyi planlıyor. Seçimden sonra AKPMHP ittifakının ajandası zam yağmurları olacak. Kriz tırmanacak, işsizlik, yoksulluk artacak.” 7 ilde daha aday gösterilmedi HDP sözcüleri daha önce İstanbul, Adana, İzmir, Gaziantep ve Adıyaman’da aday çıkarmayacaklarını açıklamışlardı. Edinilen bilgiye göre; seçim kurullarına sunulan listelerde HDP’nin Ankara, Aydın, Hatay, Şanlıurfa, Mersin, Antalya ve Bursa’da da aday çıkarmadığı öğrenildi. Öte yandan, Meclis Genel Kurul’nda HDP’nin, Türkiye’de kadınların siyasette eşit temsilinin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik grup önerisinin görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmasında HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Ankara Çankaya Belediye Başkanlığı’na aday olduğunu duyurdu. l ANKARA / Cumhuriyet SEzai TEMELLİ’YE SORUŞTURMA HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli hakkında, Van’da katıldığı bir etkinlikteki konuşması nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlarından soruşturma başlatıldı. Öte yandan Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 7 Şubat’ta gözaltına alınan HDP Mardin İl Eşbaşkanı Ali Sincar tutuklandı. l İç Politika Harbİş şikâyet için Ata’ya gitti Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirilmesine karşı mücadele yürüten Türk Harbİş Sendikası Genişletilmiş Başkanlar Kurulu üyeleri dün Anıtkabir’i ziyaret etti, özelleştirmeyi Ata’ya şikâyet etti. Mozoledeki saygı duruşunun ardından Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Türk Harbİş Sendikası Başkanı Bayram Bozal, Cumhuriyet’e konuştu. Bozal, “Milli Savunma Bakanı’nı, Genelkurmay Başkanı’nı, Kara Kuvvetleri Komutanı’nı fabrikaya götürdüm. Milli Savunma Bakanı, ‘işçi bizim işçimiz, MSB’nin işçisi’ diyemedi” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “fabrikada yapılanın özelleştirme olmadığı” açıklamasına da değinen Bozal, “Cumhurbaşkanlığı kararının birçok yerinde özelleştirme yazıyor. Nasıl özelleştirme değil” diye sordu. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan henüz ihale şartnamesinin çıkmadığına işaret eden Bozal, “Ortada ne şartname var, ne de ihale” dedi. l MUSTAFA ÇAKIR / ANKARA CHP ADAY LİSTELERİ Buca adayı değişti Bucak kesinleşti MAHMUT LICALI CHP’de 31 Mart yerel seçimlerinde yarışacak aday listeleri teslim tarihinin son günü olan dün seçim kurullarına verilirken listelerde önemli değişiklikler yapıldı. Parti Meclisi’nin kararıyla İzmir’in Buca ilçesinden aday gösterilen Suat Nezir’in adaylığı geri çekildi. Nezir’in yerine eski Buca Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Erhan Kılıç aday gösterildi. CHP’de parti içinde tartışmalara neden olan Şanlıurfa’nın Siverek adayı Mehmet Fatih Bucak’ın adaylığı kesinleşti. CHP ile İYİ Parti arasında Ankara’nın ilçeleri konusunda işbirliğinin kapsamı da aday listelerinin sunulmasıyla netleşti. Buna göre CHP, Çankaya, Yenimahalle, Etimesgut, Ayaş, Çubuk, Elmadağ, Güdül, Haymana, Kalecik, Mamak ve Polatlı olmak üzere 11 ilçeyi alırken, kalan 14 ilçe İYİ Parti’ye bırakıldı. Saadet Partisi’yle de bazı seçim çevrelerinde dirsek teması yapma kararı alan ve bu kapsamda Adıyaman’da aday çıkarmayan CHP, Kocaeli Dilovası adayı Kemal Memiş’i Konya Yunak adayı Muammer Diri’yi ve Trabzon Hayrat adayı Ahmet Hasançebioğlu geri çekti. İstanbul Şişli’de ise eski milletvekili Selina Doğan ve oyuncu Levent Üzümcü meclis üyeliği için aday gösterildi. Daha önce Şişli adaylığı için ismi gündeme gelen Fidan Aslan Eroğlu ise Beşiktaş belediye meclis üyesi adayı yapıldı. l ANKARA İBB ADAYI İMAMOĞLU: Tarihin gördüğü en adil başkan olacağım İLAYDA KAYA CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) başkan adayı Ekrem İmamoğlu, dün seçim çalışmaları kapsamında Esenler’de yurttaşlarla bir araya geldi. Yaklaşık 1000 kişilik bir topluluğa hitap eden İmamoğlu, toplumun en çok “adalet ve adil olmak” kavramlarına ihtiyacı olduğunu belirterek “Herkes, kendisini yöneten insanın adil olmasını ister. Çok net vaadim şudur ki, İstanbul’daki 16 milyon insana karşı, İstanbul tarihinin gördüğü en adil belediye başkanı olacağım” dedi. Esenler’deki Davutpaşa Kapalı Caddesi’nde yurttaşlarla buluşan İmamoğlu, meydanda düzenlenen AKP mitingi için toplanan kalabalığın arasına karıştı. AKP seçmeni, İmamoğlu’na, “Bizden olsan kazanırdın” dedi. l İSTANBUL ANKARA ADAYI YAVAŞ: Başkentte turizmi canlandıracağız CHP Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş, Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği’nin (ATİD) düzenlediği toplantıya katıldı. Türkiye’de termal turizmin desteklenmesi gerektiğini, bunun için örnekler olduğunu belirten Yavaş, “Termal turizm yapmak isteyenleri yurtdışına götürüp standartları görmelerini sağlayacağız. Uzakdoğu’dan Türkiye’ye çok fazla turist geliyor ancak bu turistler Kapadokya’ya, Denizli’ye gidiyorlar. Turistleri Ankara’ya çekmemiz ve İpek Yolu turizmini canlandırmamız gerekiyor” dedi. Öte yandan CHP Ankara İl Başkanı Rıfkı Güvener, Yavaş için Ankara İl Seçim Kurulu’na adaylık başvurusu yaptı. l İç Politika/ ANKARA/Cumhuriyet BEYOĞLU ADAYI ALPER TAŞ: Amaç dayanışma ekonomisi yaratmak CHP Beyoğlu Belediyesi başkan adayı Alper Taş, seçim çalışmaları kapsamında dün ihtiyaç sahibi yurttaşlara hizmet sunan ‘Sosyal Market’i ziyaret etti. Sosyal Market uygulamasının ihtiyaç sahipleri açısından oldukça önemli olduğunu söyleyen Taş, seçilmesi halinde sosyal market kavramını geliştirerek yaygınlaştıracaklarını belirtti. Taş, “Yerelde bir dayanışma ekonomisi inşa etmeyi amaçlıyoruz. Sosyal market bu manada bizim dayanışma ekonomisi içinde geliştirip yaygınlaştıracağımız projelerin başında geliyor. Halkımızı krize karşı korumak için toplumcu ve sosyal belediyeciliği geliştireceğiz” dedi. l İç Politika C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle