Katalog

4 1 ŞUBAT 2019 CUMA Gerçekten beka sorunu Yerel seçimler ve beka tartışması bitmek bilmiyor. Demokrasilerde, yerel bir seçimin beka sorununa dönüşmesi görülmüş değildir. Bu durumda CHP’li Muharrem İnce’nin, 31 Mart seçimlerinde beka sorunu görenlerin zekâ sorunu olduğu yönündeki çıkışı ilk bakışta haklı gibi görünebilir. Hemen uzatmadan söyleyeyim ki, ilke olarak, Muharrem İnce’ye katılmakla birlikte, özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, 31 Mart yerel seçimlerinin Türkiye için beka sorunu olduğunu ben de düşünmekteyim. Her şeyden önce, otoritertotaliter tek adam rejimlerinde her seçim, egemenin onaylanması amacına yönelik bir plebisittir. Bu durumda yerel seçimgenel seçim ayrımının önemi kalmamaktadır. Adaylar ister milletvekilleri olsun, ister belediye başkanları veya muhtarlar, aslında oylanan “muktedir”dir, yoksa hepsi de onun emir eri mesabesindeki adaylar değil. HHH Durum böyle olunca, 31 Mart yerel seçimlerinde oylanacak olan yerel yönetimler değil, ama bir kez daha gene Reis’tir. AKP’lilerin bu seçimleri genel başkanları ve varlık nedenleri Tayyip Bey’in şahsıyla ilgilendirmelerinin en çarpıcı örneği, bu partinin Afşin Belediye Başkanı Fatih Güven’in şu sözleridir: Cumhur İttifakı olarak, Türkiye genelinde yüzde 52’nin altına düşersek tahmin ediyorum ki bizi darağacına çekip kazığa oturtacaklar. Bir belediye başkanının yerel seçime böyle yaklaşmasının toplum açısından tehlikeli olduğunun altını bir kez daha çizmeye bilmem gerek var mı? Böyle bir yaklaşım sahibinin seçimleri ne pahasına olursa olsun mutlaka kazanmak için her şeyi yapacağı, baskıdan, hileden, şaibeden uzak, dürüst bir seçim ortamının oluşamayacağı açık bir gerçektir. Nitekim öyle olmakta olduğu da görülmektedir. Son zamanlarda, yurdun dört bir yanından gelen haberler, baskısız, hilesiz, dürüst bir seçim yapılabilmesi olasılığının ortadan kalkmakta olduğunu gösteriyor. Bu haberlerde, dört katlı binanın olmayan beşinci katında oturan seçmenler, bir hanede onlarca seçmenin bulunması, bulunduğu adres tarla olan seçmenler, ilk kez bu seçimde oy verecek yaşı 130’u geçmiş seçmenler, görev yeri bahane edilerek, toplu halde bir bölgeye dengeyi değiştirecek şekilde kaydırılmış seçmenler gibi akla hayale gelmeyecek bir sürü uygulamadan söz edilmekte, sonuçta seçmen kütüklerinin güvenilmez olduğu, mükerrer oy kullanmanın veya hayali seçmene oy verdirtmenin önünün açılmakta olduğu görülüyor. İlçe seçim kurulları da muhalefetin belgeli kanıtlı bütün itirazlarına kulak asmamakta direniyor. HHH Muhalefet, YSK’nin süresi biten üyelerinin 31 Mart seçimlerinde görev yapmalarının, seçimlere bir yıldan daha az süre kala yapılan değişikliklerin ancak bir sonraki seçimlerde geçerli olabileceği hükmüne aykırı olduğunu söylüyor ve YSK’ye güvenmediğini de belirtiyor. Bütün bunlar, 31 Mart seçimlerinin sonucunun şimdiden belli olduğunu, şaibeli olarak damgalanmasının önüne geçilemeyeceğini gösteriyor. Hiç değilse seçmenin hemen hemen yarısını oluşturan muhalefet yanlılarının görüşü bu yöndedir. Tayyip Erdoğan’ın da 500 bin dolayındaki AKP üyesinin seçmen listelerinde yer almadığı yönündeki açıklaması, onların da itirazı olduğu izlenimini yaratmaya yönelik gibi görünüyor. Bu durumda 31 Mart yerel seçimlerinin, baskıdan, hileden uzak, dürüst ve şaibesiz olamayacağı kuşkusu derinleşmektedir. Dürüst bir seçimin koşullarından biri de oylamanın baskısız, hilesiz, şaibesiz olduğu konusunda kamuoyunda köklü bir inancın oluşmasıdır. Bu inanç oluşmaz da halkın bir yarısında seçimin şaibeli olduğu izlenimi yerleşirse, toplumu nereye varacağı belli olmayan bir kaosa sürükleyen seçim, ister genel ister yerel olsun, bir beka sorunu yaratır. Böyle bir gelişmenin kimsenin yararına olmadığını anlamamak ise gerçek bir zekâ sorunu oluşturur. HABEREDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / BURAK YURTTAŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Siyasi ayağı’soramadılarErdoğan’ın Kılıçdaroğlu hakkında açtığı dava ispat hakkı kullanılmadan sonuçlandı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Buradan ilk kez söylüyorum, FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zattır. Bir numaralı siyasi ayağı... Versin mahkemeye ispat edeceğim” diyen CHP Genel BaşAlican kanı Kemal Kılıçuludağ daroğlu aleyhinde açtığı 250 bin TL’lik tazminat davası sonuçlandı. “İspat hakkını” kullanmak isteyen Kılıçdaroğlu’nun CHP liderinin “FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zattır” sözlerine Erdoğan tazminat davası açtı. “İspat hakkını” kullanmak isteyen Kılıçdaroğlu’na olumsuz yanıt ve ren mahkeme 5 bin TL tazminata mahkum etti. avukatına olumsuz yanıt veren mahkeme, Kılıçdaroğlu’nu 5 bin TL tazminat ödemeye mahkum etti. Erdoğan “FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmamak için OHAL’i sürdürüyorlar. Buradan ilk kez FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zattır diyorum. Ver sin mahkemeye ispat edeceğim. Ne istedin de vermedik diyeceksin” diyen Kılıçdaroğlu aleyhinde geçen yıl mart ayında 250 bin TL’lik tazminat davası açmıştı. Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, verdiği dilekçede AKP ile FETÖ’nün bir dönem yaptığı ortaklıkları ayrıntılarıyla anlatırken, İlker Başbuğ, Işık Koşaner, Abdüllatif Şener, Kadir Özbek, Ali Suat Ertosun, İlhan Cihaner, Dursun Çiçek, Celal Ülgen ve Aykut Erdoğdu’nun tanık olarak dinlenmesini istemişti. Mahkeme ise bunu reddetmişti. Davanın karar duruşması dün görüldü. Avukat Celal Çe lik, Erdoğan’ın “Ne istediniz de vermedik” sözünü anımsatarak, mahkemenin delil toplama taleplerini kabul etmesini istedi. Çelik, 17 Aralık sürecinde yayımlanan ses kayıtlarıyla ilgili de bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ederken, “Türk ve dünya kamoyu, FETÖ’yü kimlerin ülkeyi işgal edecek denli büyütmüş olduğunun farkındadır” dedi. Davayı bitiren mahkeme hâkimi Asuman Ada Şahin, Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’a 5 bin TL tazminat ödemeye mahkum etti. l ANKARA ‘İttifak beka meselesi’Erdoğan, Cumhur İttifakı’na bağlılıktan taviz vermeyeceklerini söyledi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘Cumhur İttifakı’nı “aynı zamanda beka meselesi” olarak tanımlarken, ittifakın süresiyle ilgili “pazara kadar değil mezara kadar” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, “Ülkemizin bekasının ve milletimizin geleceğinin güvencesi olarak gördüğümüz Cumhur İttifakı’na bağlılığımızdan taviz vermeyeceğiz. Cumhur İttifakı, aynı zamanda beka meselesidir. Gayretimiz bu anlayışla devam edecek” dedi. Erdoğan, Ankara Spor Salonu’nda dün gerçekleştirilen partisinin belediye başkanlığı adaylarının tanıtım toplantısında 11 maddelik seçim manifestosunu açıkladı. CHP’nin belediyeciliğini eleştiren Erdoğan, kendilerinden önce CHP’li belediyelerde, şehirlerde çöp dağlarının yükseldiğini ileri sürdü. İktidarları döneminde çarpık kentleşmeye neden olan Erdoğan, manifestosunda “yatay mimari”ye geçileceğini söyledi. Erdoğan seçim hedeflerini kısaca şöyle açıkladı: “Partili belediyeleri izleme birimleri kurulacak... İstismara açık parsel bazlı plan değişikliklerine geçit verilmeyecek... Temel altyapı sorunları çözülmemiş hiçbir şehir bırakılmayacak... Kentsel dönüşüm projeleri deprem riski ve çarpık yapılaşmadan kurtulmaya dönük geliştirilecek... Millet kıraathaneleri mahal le düzeyine kadar yaygınlaştırılacak... Her şehrin coğrafyasına, tarih ve insan dokusuna uygun gelişme modelleri hazırlanacak... Tüm akıllı şehir uygulamaları desteklenecek... ‘Millet Bahçeleri’ yaygınlaştırılacak... Sosyal belediyecilik anlayışı genişletilecek... Belediye faaliyetleriyle ilgili kararlara, özellikle muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının en üst seviyede katılımı sağlanacak. Şehir meclislerinde önemli kararlar ortak akıl ile alınacak... Her faaliyet, milletiin gözü önünde, her türlü bilgiye, belgeye erişimin açık olduğu bir yöntemle yürütülecek... Şehirler insanın üretkenliğinden kaynaklanan katma değerle güçlenen mekânlar haline getirilecek”. l ANKARA/Cumhuriyet Salon dışında da partililere seslenen Erdoğan, parti otobüsünün üstüne İstanbul adayı TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Ankara adayı Mehmet Özhaseki ve İzmir adayı Nihat Zeybekci ile çıktı. iğneli fırça zafer temoçin Kampanyasını başlatan İYİ Parti lideri, ‘4 yıl seçim yok, ona göre karar verin’ dedi Akşener: Kulaklarını çekin SELDA GÜNEYSU İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yerel seçim kampanyasını Bilecik’in Söğüt ilçesinde başlattı. Akşener, 4 yıl boyunca seçimler olmayacağını belirterek, “4 yıl daha seçim yok. Ona göre bir karar vereceksiniz” dedi. Akşener “16 yıldır çok gayretsiz, emeksiz oy alıyorlar, kutuplaştırma yapıyorlar. Başlıyorlar, “İnönü camileri Akşener türbede dua etti. ahır yaptı” diye... Tarihçiyim, hiç duymadım. Elinizde büyük fırsat var. Kendiniz için, bu arkadaşların kulağını çekin. Koparın demiyorum ama anne terliği atın. Bir uyarıda bulunun” dedi. CHP’lilerle birlikte Akşener’i Bilecik’teki gezisinde CHP’liler de yalnız bırakmadı. CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün ve CHP Bilecik Belediyesi başkan adayı Semih Şahin ve CHP İl Başkanlığı üyeleri de Akşener’e eşlik etti. Akşener, partisinin Bilecik İl Başkanlığı’nda ise gaze tecilerin sorularını yanıtladı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’nın “Türkiye’nin beka sorunu yok” sözlerine ilişkin soru üzerine Akşener, “Cumhurbaşkanı 4 yıl sonra yeniden tartıya çıkacak. Erdoğan’ın koltuğuna yönelik bir problem yok. Koltuk garantide. Bunun altını çizen Bahçeli. Bahçeli’nin de koltuğunun bekası değil. Bizi attı partiden, onun da koltuğu sağlam” dedi. l BİLECİK BARIŞ BİLDİRİSİ ABD, ‘ifade özgürlüğü’ saydı Kaliforniya Üniversitesi’nde görev yapan “Barış Bildirisi” imzacısı Baki Tezcan’ın istinabeyle (bulunduğu yerden) ifadesinin alınmasına ilişkin talebe yanıt veren ABD Adalet Bakanlığı, eylemi temel hak ve hürriyetler kapsamında değerlendirerek somut deliller sunulmadığı takdirde akademisyenden savunma alınması talebini reddetti. Bakanlığın yanıtında, “ABD Anayasası’nın Birinci Değişiklik’i geniş ifade özgürlüğü temin eder ve dolayısıyla, beyanların, kısıtlı olarak tanımlanmış durumlar haricinde, cezai kovuşturmaya uğramasını yasaklar. Bildiğiniz üzere, bu korumaya getirilmiş sınırlamalar, beyanların gerçek bir tehdit oluşturduğu ya da olması yakın ve muhakkak türden bir şiddete kışkırttığı durumları içerir. Bu davada, bu yönden yeterli bir izhar olmamıştır” denildi. Karar üzerine İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Tezcan’ın savunmasının alınması için hakkında yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti. Bir sonraki duruşma 9 Mart’ta görülecek. l Haber Merkezi KAŞIKÇI SORUŞTURMASI BM: Hayal kırıklığı var İstanbul’da Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülen Cemal Kaşıkçı soruşturması kapsamında hazırlayacağı rapor için Türkiye’ye gelen Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, dün Şişli’de bir otelde Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz ile basına kapalı bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Callamard, “Soruşturmayla ilgili talep ettiğimiz bilgilere ulaşamadığımız için hayal kırıklığı yaşıyoruz. Soruşturmaya dahil olmak istedik. Yetkililerin taahhütlere uyacağına ve polis soruşturmasıyla ilgili bazı bilgileri verebilecekleri konusunda hâlâ ümitliyiz” dedi. l AA ‘1 Nisan’da IMF’ye devredecekler’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Tekirdağ’da yerel seçim toplantısında “Bu milletin çilesi, 24 Haziran seçimlerinden sonra oluşturulan bu tek adamlı hükümet sisteminden sonra daha da artmıştır. Bu ülkenin ekonomisi 1 Nisan’dan sonra uluslararası para fonuna emanet edilecektir. Ben daha önce de söylemiştim bunlar, IMF ile görüşüyorlar diye. Bakıyoruz IMF heyeti Ankara’daymış. Ben size sadece Yunanistan’ı hatırlamanızı tavsiye ederim” dedi. Gazetecilerin, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun aday gösterilmemesine “Bu kararı tanımıyorum” sözlerini anımsatması üzerine Öztrak, “Genel merkezimiz kiminle yürüyeceğine karar vermiştir” dedi. l İç Politika Usta, Samsun’dan bağımsız aday Bağımsız Samsun Milletvekili Erhan Usta, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağımsız aday olduğunu duyurdu. Usta yaptığı açıklamada; MHP’de siyaset yapma imkânı elinden alındıktan sonra bazı siyasi partilerden Samsun için adaylık teklifleri aldığını söyleyen Usta, “Bu teklifleri bir hesaplaşma veya intikam alma aracı olarak görmedim” dedi. “Samsun’un sahipsiz olduğunu” söyleyen Usta, Samsun’a sahip çıkmaya çalıştığını ancak çabalarına rağmen hiçbir siyasiden destek göremediğini ifade etti. l ANKARA / Cumhuriyet Gül: Türkiye yalnız bırakıldı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, insan hakları ve özgürlükler noktasında Türkiye’nin çok haksız şekilde töhmet altında bırakıldığını savundu. Gül, teröristlerle mücadelede Türkiye’nin yalnız bırakıldığını kaydetti. TRT Haber’de konuşan Abdulhamit Gül Yargı Reform Belgesi’nde nöbetçi noterlik uygulamasının yer alacağını söyledi. Noterdeki işlemlerin hafta sonları da yapılabilmesine olanak sağlanacağını belirten Gül, “Vatandaşlarımız cumartesi, pazar notere gidebilecek. Nöbetçi eczane gibi nöbetçi noterlikte işlemini yapacak, tespitini yapacak, vekaletini verecek, sözleşmesini yapacak” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B