19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 1529 KASIM 2019 CUMA Hattat’ı bakanlık kurtardıTartışmalı gökdelen için bakanlık ‘methiyeler düzerek’ imar planı hazırladı, 45 kat sınırı getirildi Hattat Holding’in Maslak’ta yarım kalan milyar dolarlık “Diamond of İstanbul” projesi için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imar planı hazırladı, planlar Cumhurbaşkanlığı kararnamesi uyarınca resen onaylandı. Yapımına 2003’te başlanan ve 2009’da inşaatı mühürlenen projenin imar planları mahkeme tarafından iptal edilmişti. İmar planları siluete takıldığı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nden defalarca dönen, mahkeme kararları ile planla rı iptal edilen ve mühürlene rek yarım kalan gökdelen pro jesi için şimdi de Çevre ve Şe hircilik Bakanlığı devreye gir di. Bakanlık ta rafından proje ye ilişkin küçük ve büyük ölçekli yeni imar planla hazal ocak rı hazırlandı. Yeni imar planlarını Cumhurbaşkanlı ğı 1 No’lu Kararnamesi kapsa mında 19 Kasım 2019 tarihin de resen onaylayarak 27 Ka sım günü bakanlıkta askıya çı kardı. Plan raporunda Büyük dere Caddesi üzerindeki par 9 Nisan 2016, Cumhuriyet sele ilişkin 2011’de onaylanan büyük ve küçük ölçekli imar planlarının İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nce iptal edildiği kaydedildi. İptal işlemine ilişkin temyiz talebinin de Danıştay 6. Dairesi’nin 10 Eylül 2018 tarihli kararıyla reddedildiği ve arazinin böylece plansız kaldığı anlatıldı. Raporda, imar planlarına ilişkin olarak önceki dönem 18 ARSAYI BAĞIŞLADI, ONAYI KAPTI Hattat Grubu’ndan Hema Endüstri’nin 2003’te, Maslak’ta anacaddede 11 dönümlük arazide yapımına başladığı “Diamond of İstanbul” projesi imara aykırılıkları gerekçesiyle İBB tarafından mühürlendi. İlk etapta ticaret ve iş merkezi olarak planlanan projenin yapımı 2009’da yarım kaldı. Mehmet Hattat ile İBB arasında 2 Kasım 2015 tarihinde “avan projenin (ön proje) onaylanması ve Hattat tarafından şartsız bağışların yapılması”nın konu edildiği protokol imzalandı. Protokole göre Hattat Holding, İBB’ye 18 arsa bağışlamış, buna karşılık daha önce mühürlenen milyar dolarlık projesi kasında yer alıyordu. Hattat, 16 Ekim 2016 tarihinde İBB’ye yaz dığı 2 sayfalık mektupta arsala rın kendilerine zorla aldırıldığını belirterek imar haklarının veril mesini istemişti ve Topbaş da hil olmak üzere İBB yetkililerini tazminat davalarıyla tehdit et mişti. İBB mektuptan aylar son ra Hattat’ın yarım kalan proje sine 29 Haziran 2017 tarihinde 26 Kasım 2016, Cumhuriyet yapı ruhsatını verdi. Ruhsatta yer alan bilgilere göre 26 metre yol altına inecek, yol üstüne de için onay almıştı. Hattat’ın bağışladığı 3 arsanın konumu ise dikkat çekiyordu. Bu 3 arsa İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın Kumburgaz’daki villasının hemen ar 203 metre çıkacaktı. Toplamda 229 metre yüksekliğe sahip olacak bina 10’u yeraltında olmak üzere toplam 50 kat olacaktı. Bina da ticaret ve konut fonksiyonunda görünüyordu. de İBB’den alınan ruhsatlara bir dava açılmadığı belirtilerek proje, için düzenlenmiş 29 Eylül 2017 tarihli ruhsatın geçerli olduğu kaydedildi. Arazide İBB tarafından onaylanan projelere göre imalat işlemle ri yapıldığı ifade edilerek “Söz konusu alana ilişkin hazırlanan proje; Maslak bölgesinin ve aynı zamanda İstanbul ilinin değerine ve markasına büyük katkı sağlayacak nitelikte önemli bir yatırımdır” denil mesi dikkat çekti. Yeni planlarda çevre imar ve yapılaşma koşulları dikkate alınıp arazi “ticaret alanı” olarak işlenerek kat yüksekliği de plan üzerinde 45 kat olarak belirtildi. l İSTANBUL SAYIŞTAY: KAMU ZARARI Havanlı saldırıda 2 asker, yıldırım düşmesi sonucu 3 asker şehit oldu Çalışanın sevinci kursağında kaldı Tekin Keskin Şişli Belediyesi ile TÜMBELSEN arasında imzalanan toplusözleşmede çalışana tanınan ödemeler nedeniyle Sayıştay savunma istedi. SEYHAN AVŞAR Sayıştay, KESK’e bağlı Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜMBELSEN) ile Şişli Belediyesi Başkanlığı arasında imzalanan toplu iş sözleşmesindeki (TİS) bazı maddelerin kamu zararı neden olduğunu öne sürdü. Şişli Belediyesi ile TÜMBELSEN arasında 17 Ocak 2018 tarihinde toplusözleşme imzalandı. Sözleşmede işveren tarafından çalışanın çalışamayan engelli eşi ve engelli çocuğuna aylık 250 TL ödeme yapılacağı, 620 TL yemek, 6 bin TL evlilik ve 2 bin 500 TL doğum ve belirli miktarlarda ölüm yardımı yapması kararlaştırıldı. Ayrıca 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda çalışanlar, 8 Mart’ta ise kadınların izinli olacağı ve çalışanlara işveren tarafından 1200 TL ödeneceği belirtildi. Savunma istendi Toplusözleşmedeki bu maddeler çalışanlar tarafından sevinçle karşılanmıştı. Ancak Sayıştay yaptığı incelemenin ardından toplu iş sözleşmesinde kamu görevlilerine yasayla belirlenen limitleri aşacak şekilde sosyal denge tazminatı ödendiğini belirtti. Sayıştay raporunda, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kadro karşılığı sözleşmeli olarak çalışan personel için sosyal denge tazminatının aylık tavan tutarının en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 100’ü olarak belirlenmesi gerektiği belirtilerek bu tutarın üzerinde sosyal denge tazminatı ödemesi yapıldığı ve bu durumun kamu zararına neden olduğu öne sürüldü. Sayıştay, Şişli Belediyesi’nden savunma istedi. l İSTANBUL MSB: 593 Suriyeli evlerine döndü Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, terör örgütü PKK/YPG’nin baskısından kaçarak Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesindeki Cerablus’a sığınan 593 Suriye vatandaşının Tel Abyad’daki evlerine döndüğü açıklandı. Dönüşe ilişkin fotoğraflar da paylaşıldı. l ANKARA/ Cumhuriyet Yılmaz Duymaz Acı haberi alan şehit Jandarma Uzman Çavuş Furkan Yılmaz’ın ailesi büyük bir acı yaşadı. Acı haberler peş peşeAvcı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye’de sürdürülen Barış Pınarı Harekâtı kapsamında, teröristlerden arındırılan Tel Abyad’ın güneyindeki Ayn İsa bölgesindeki PKK/YPG’li teröristler önceki gece sınır hattındaki Akçakale Hudut Karakolu’na havanlı saldırı düzenledi. Saldırıda uzman çavuşlar Şevket Tekin (23) ve Davut Armağan Keskin (28) ile 2 asker yaralandı. Sınırda konuşlu topçu birlikleri tarafından saldırının yapıldığı bölge ateş altına alınırken yaralı askerler hastanede şehit oldu. Tank Uzman Çavuş Şevket Tekin’in cenazesi dün askeri uçak ile Nevşehir’in Avanos ilçesine getirildi. Tekin’in cenazesi düzenlenen törenin ardından Avanos ilçe mezarlığına defnedildi. Şehit Keskin, bugün Balıkesir’de toprağa verilecek. Hakkâri ile Çukurca arasında bulunan Davuş Tepe Üs Bölgesi’ne yıldırım isabet etmesi sonucu 2 asker şehit oldu. Şehit olan Jandarma Astsubay Çavuş Bünyamin Duymaz (27) ile Jandarma Uzman Çavuş Furkan Yıl Çabuk maz için Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Şehit Duymaz’ın naaşı Yozgat’a, Jandarma Uzman Çavuş Yılmaz’ın naaşı ise Bartın’a uğurlandı. Şehidin babası Ayhan Yılmaz, “Vatan sağ olsun” dedi. Şehit Yılmaz bugün Büyükkızılkum köyünde toprağa verilecek. Şehit Duymaz’ın acı haberi ise Ankara’nın Sincan ilçesinde otu BABASI, ayakkabı boyarken DUYDU Pençe 12 operasyonları ile koordineli olarak Hakurk’ta başlatılan operasyon bölgesinde yıldırım isabet etmesi sonucu Uzman Onbaşı Şehit Bünyamin Çabuk (24) şehit oldu. Çabuk’un acı haberi, Kozan’a bağlı Ağlıboğaz Mahallesi’nde yaşayan ailesine verildi. Göreve 2018’de başladığı ve bekâr olduğu öğrenilen şehit Çabuk’un acı haberini evinde alan anne Feriha Çabuk, gözyaşı döktü. Kozan’da yıllardır ayakkabı boyacılığı yapan baba Ünlen Çabuk da oğlunun acı haberini ayakkabı boyarken aldı. Gözyaşı döken baba Çabuk, bulunduğu bölgeye yakın eczaneye alınarak sakinleştirilmeye çalışıldı. ran ailesine ulaştı. Şehidin babası Arif ve annesi Kezban Duymaz, gözyaşlarına boğuldu. Şehidin ailesi, acı haberi aldıktan sonra memleketleri Yozgat’a gitti. Şehidin eşi Hatice Duymaz’ın Tokat Zile’de öğretmenlik yaptığı ve Zeynep (1) isminde çocukları olduğu öğrenildi. Şehidin cenazesi, bugün Kadışehri ilçesi Yelten köyünde toprağa verilecek. Öte yandan görev yaptığı Şırnak’ta geçirdiği kalp krizi sonucu şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Cihan Avcı (23), dün Batman’ın Sason ilçesinde toprağa verildi. 2 bin kişinin katıldığı cenaze töreninde acılı baba Muhiyettin Avcı, annesi, kardeşleri ve yakınları tabuta sarılarak ağladı. Şehit Avcı’nın naaşı köy mezarlığına defnedildi. l Haber Merkezi MİT’ten PKK OPERASYONU Afşin Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) düzenlediği operasyonla, PKK/KCK adına Sincar’da faaliyet yürüten en üst düzey kadın örgüt mensubu “Medya Agit” kod adlı kırmızı kateoride aranan terörist Beraat Afşin etkisiz hale getirildi. PKK’nin kırsal kadrosuna 1997’de katılan ve Sincar’da faaliyet yürüten en üst düzey kadın örgüt mensubu “Medya Agit” kod adlı Afşin, 2000’li yıllarda Türkiye’de silahlı faaliyetler yürüttü ve birçok çatışmaya katıldı. Kandil’de 2010’da, “Mahmur cephe komutanlığı”nda ise 2014’te görev yapan Afşin, son olarak PKK/KCK’nin silahlı kadın yapılanması “YJAStar” ve Sincar silahlı kadın yapılanması “YJŞ”de askeri kanat sorumlusu olarak faaliyet yürüttü. l ANKARA/ Cumhuriyet BARZANİ: PKK’NİN IRAK’ta BULUNMASINA KARŞIYIZ Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani, ilk resmi ziyaretini Ankara’ya düzenledi. Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen Barzani, “PKK’nin Sincar ve diğer bölgelerde bulunmasını onaylamıyoruz” dedi. Neçirvan Barzani’nin IKBY Başkanı olmasının ardından bölgesel yönetimin başbakanı olan Mesrur Barzani, ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdiği Ankara’da ilk olarak Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile görüştü. Ortak basın toplantısında konuşan Barzani, Türkiye ile IKBY arasındaki ilişkilerin “tarihi ve stratejik” açıdan önemli olduğunu belirterek “Bütün terör örgütlerine karşı bölgede ortak mücadele yürütülmesinin önemli olduğunu” vurguladı. Görüşmede sığınmacıların dönüşünü de ele aldıklarını belirten Barzani, “Hiç kimsenin farklı bölgelere zorla gönderilmeyeceğini duymak tan mutluluk duyduk” dedi. Barzani bir gazetecinin “PKK’nin Sincar’ı ikinci Kandil yapmak istediğini biliyoruz. Buna karşı neler yapıyorsunuz” sorusu üzerine Sincar’ı şu anda Irak merkezi hükümetinin kontrol ettiğini belirterek “Geçmişte de söylediğimiz gibi genel olarak PKK’nin Sincar ve diğer bölgelerde bulunmasına karşıyız” yanıtını verdi. Çavuşoğlu da Barzani’nin ilk resmi ziyaretini Ankara’ya gerçekleştirmesine ilişkin “Bunun sembolik anlamı da var” dedi. “Irak’ın birliği ve beraberliği çerçevesinde bölgesel hükümetle de işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz” diyen Çavuşoğlu, “Terör örgütü PKK’nin Türkiye’de olduğu gibi, Suriye ve Irak’ta Kürt kardeşlerimize verdiği zararı ele aldık” ifadelerini kullandı. Barzani, daha sonra Erdoğan tarafından da kabul edildi. Beştepe’deki görüşmeye Çavuşoğlu ile MİT Başkanı Hakan Fidan da katıldı. l ANKARA/ Cumhuriyet Muhalefet etme sanatı İktidar beceri gerektirir. Üstün bir beceri. Bu yüzden de İngiliz dilinde “statecraft” diye bir sözcük bile vardır. “Devlet yönetme sanatı” anlamında. Güç sizdedir. İcraat yetkiniz vardır. Ama demokratik toplumlarda bundan kaynaklanan bir sorumluluğunuz da söz konusudur. Yani, bir anlamda “üstün konumda” olmanıza rağmen, yaptıklarınızı savunmak zorundasınızdır. Ben, futboldaki “10 önde iken savunma”ya benzetirim biraz bunu. Gelecek seçimden once “gol” yememek zorundasınızdır. Yoksa, durum tehlikeye girer. Maazallah 2’nci gol de gelirse yandınız demektir. Ama muhalefet, daha büyük bir beceri gerektirir. Çünkü elinizde güç yoktur. Çünkü seçimi kaybetmiş ve “geriden gelip skoru eşitleme” derdindesinizdir. Akıllı ve ofansif olmak zorundasınızdır. Yine futboldan benzetme ile “pozisyon üretme zekâsı” ile mücehhez olmak zorundasınız. Bugün merkezi iktidarı elinde tutan AKP, kuruluşundan bu yana ilk kez muhalefeti tadıyor. 5 aydır, Türkiye’de nüfusun çok önemli bir kesiminin yaşadığı büyük kentlerde muhalefet etmeye çalışıyorlar. Ve muhalefeti hiç bilmediklerinden, sürekli olarak (en hafif tabir ile) “mahcup” hatta “komik” durumda kalıyorlar. Mesela, akıllara durgunluk verecek bir garabetle “israfı önleyeceğiz” diyen yeni başkanlara adeta “Neden önleyeceksiniz? Ne gereği var?” diye sormaya kalkışıyorlar. Mesela, harcanan paranın karşılığını sağlamayacağı anlaşılan bir (su arıtma) tesis projesinin iptalini eleştirdiler. Mesela, 2007 senesinde ilk hizmete girdiğinden beri İstanbul denen bu megakentin yükünü çekemeyen ve her dakika anababa günü görünümündeki metrobüs duraklarında ve araçlarındaki izdihamı gösterip “Ne bu kalabalık yau?..” diyebiliyorlar. Mesela, daha 56 önce “Bu kentin su sorununu 2071 senesine kadar çözdük. Senelerce yağmur yağmasa da susuz kalmayacağız” diyen muhterem (!) insanlar, bugün “3 ay daha yağmur yağmasa bitti bu şehir kurudu..” gibi yalanlarla panik havası yaratmaya çalışıyorlar. Mesela, seçim öncesinde yaptıkları yüzde 40 küsur indirimin içinde olmak kaydıyla yüzde 20 su zammını “Yüzde 80 yapıyorlar” diye kapı altlarına anonimimzasız yalan dolu bildiriler atıyorlar. Muhalefet de ciddiyet ve zekâ ister beyler bayanlar. Ülke yönetirken rezil olmak ayrı bir ayıptır. Ama muhalefet ederken rezil olmak sadece ayıp değil, bir de kendi ayağına sıkmaktır. Bir daha orada iktidar yüzü göremeyeceğinizin resmidir. 17 senedir “iktidar dersi”nden zaten sınıfta kaldınız ve hileli hud’alı seçimlerle durumu idare etmeye çalıştınız. Şimdi de muhalefetten “sıfır” çekiyorsunuz. Yolcu Abbas’lar… Ardınızdan su dökmeyecek bu millet. Emin olun. Yaradan’dan ötürü?  Bu topraklarda, 1600’lerde, 1700’lerde belki geçen yüzyılın başlarında, haydi bilemedin Birinci Cihan Harbi’nin karşılıklı boğazlaşma (mukatele) yıllarında kaldı zannediyorduk “kardeşin kardeşi vurması” ilkelliğini. Sonra 1950’lerde hortladı 67 Eylül’de. Hem de en büyük kentinde canım memleketimin. Sonra Çorum’u gördü duydu bu gözler kulaklar, Kahramanmaraş’ı gördü... Oluk oluk akıtılan kanlar kirletti masmavi derelerini ırmaklarını. Bir “ohh” çekemedik. Bir arkamıza yaslanıp türküyü, maniyi, oyun havasını, halayı, horonu, barı, semahı yan yana evlerde dönemedik, tepemedik, çekemedik bir türlü. Hep sorgulamak zorundaydık sanki “Kimsin? Kimlerdensin? Anan baban nereli?” diye. Perdenin arkasından gözetledik hep “Karşı evde ne oluyor? Giren çıkanın kılığı kıyafeti nasıl?” diye. “Cumaya gitmiyor mu bunlar?” diye ayıpladık, utanmadan, sıkılmadan. Ve hiç vazgeçmedik, “onun bunun evini işaretleyip” onun bunu kendi gettolarına hapsetmeye çalışma ilkelliğinden. Dün de haberlerde yüzümüzü kızarttı bu kepazelik, “İzmir’de bir evin duvarına kırmızı boya ile ‘Alevi... Def ol’ mealinde sloganlar yazıldı…” şeklinde. Polis gelmişti ve “Kimseyle konuştunuz mu? Aman kimselere anlatmayın” demişti. Devlet yine kafasını kuma gömerek, işaret parmağını dudağına götürüp “Susss” işareti yaparak örtmeye çalışıyordu bu ayıbı. Üzerine gidip yerle bir edeceği yerde, gizlemenin telaşındaydı. Hani şu Taksim Meydanı’nda “Rabia Naz’ın katilleri bulunsun” diye bağıran kız çocuğunun tepesine tüm şiddetiyle inen devlet, en ağır insanlık suçunun üzerinin örtülmesinin derdindeydi. Bir okur. Benim yaşlarımda. Yakınıyordu dün, sokakta ayaküstü hasbıhal ederken: “Biz Aleviyiz. Çocukluğumda hep tembihlerdi annemler ‘Aman sokakta söyleme öteki çocuklara’ diye büyüttüler bizi. Aradan geçmiş 60 sene. Bugün hâlâ orada burada açıktan söylemeye çekiniyorum.” Aşağılık herifin teki, “Bunlar nereli? Trabzonlu. Yani? Anladınız siz onu...” alçaklığı ile ağzından salyalar saçmıyor muydu seçim meydanında? Bir başka üç kuruşluk kepaze “Sizi biz Müslüman yaptık. Ehi ehi…” diye yılışmıyor muydu geldiği şehri ima ederek karşısındaki vatandaşa? Bütün bunlar, hep “Yau bi kere... Biz yaradılanı Yaradan’dan ötürü seven bir ümmetin nesliyiz…” nutuklarını atanların devri iktidarında olmuyor mu? Sonra da, en ufak bir siyasi eleştiride, “Sayın savcım” gelip “Halkı kin ve nefret duyguları ile…” diye başlayan sorgu metinlerini, iddianameleri, bu vicdansız ırkçımezhepçibölücülere değil, sana bana dayamaya kalkıyor. Yıkılıyor insanlık. Yıkılıyor canım ülkem. Yıkılıyor gezegenin tüm temizlik abideleri. Birer birer. Ankara’da IŞİD operasyonu: 9 gözaltı Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Ankara genelinde bazı kişilerin, terör örgütü IŞİD ve çatışma bölgeleriyle irtibatlı olduklarını tespit etti. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, dün sabah erken saatlerde il genelinde gerçekleştirdikleri eşzamanlı operasyonlarda, Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nca haklarında gözaltı kararı çıkarılan yabancı uyruklu 10 şüpheliden 9’unu yakaladı. Zanlılar, sorgulanmak üzere Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. l ANKARA/ Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle