19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: İLKNUR FİLİZ [email protected] Rusya’dan Kamışlı üssüMoskova, Suriye’nin kuzeyindeki askeri konuşlanmasını kalıcı hale getiriyor 915 KASIM 2019 CUMA ABD’nin Suriye’de petrol sahaları vurgulu askeri konuşlanması tartışmaları sürerken Rusya’dan kritik bir hamle geldi. Moskova’nın SuriyeTürkiye sınırındaki Haseke’ye bağlı Kamışlı kentinde sivil havaalanına bir askeri üs kurmaya başladığı duyuruldu. Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı televizyon kanalı Zvezda’nın haberinde, “Bu, Suriye’nin kuzeyinde ilk grup Rus helikopterleri, tarihi bir an. Bugünden itibaren havacılık grubumuz Kamışlı’daki havaalanında sürekli olarak görev yapacak” ifadeleri kullanıldı. ‘Devriye güvenliği’ Yeni üssün, Pantsir karadan havaya füze sistemi tarafından korunacağı, iki saldırı tipi Mi35 ve bir Mi8 ve Mi35 nakliye helikopterinin üsse nakledildiği aktarıldı. Kimi uzmanlara göre üs hamlesi, “NATO karşısında Rusya’nın üstün bölgesel güç sıfatını pekiştiriyor”. Rusya’nın Hmeymim Üssü’nde 400 kilometre menzilli S400 hava savunma sistemi, Tartus üssünde ise 600 kilometre menzilli gemisavar füzeleri olduğu hatırlatılıyor. Türkiye sınırına yakınlığı ve Ankara Haseke’ye bağlı Kamışlı’da Rusya’nın ilk helikopter üssünü kurmaya başladığı belirtildi. ABD de petrol yataklarını kontrol etme hedefiyle Haseke çevresinde konuşlanmasını artırıyor. ABD güçleri, terör örgütü YPG’nin de konuşlu olduğu Haseke çevresinde. keri noktası bulunan ABD güçleri, kentte iki bölgede daha askeri nokta kurma çalışmala rı başlattı. Habere göre, ABD ordusu nun Irak’ta konuş lu unsurlarından ayrılan iki aske ri konvoy, salı gü Moskova koordinasyonu göz önüne alındığında bu adımın, sesli olmasa da Türkiye’nin onayı ile gerçekleşmiş olduğu yorumu yapılıyor. nü ve önceki gün IrakSuriye sınırındaki El Yarubiyye kapısından Kamışlı’ya girdi. Saha karışık... Helikopterlerin Moskova ile An Zırhlı askeri araç ve TIR’lardan kara arasında Soçi’de varılan muta oluşan 20 araçlık birinci konvoy, bakat doğrultusunda SuriyeTürkiye TürkiyeSuriye sınırına 6 kilomet sınırında karadan devriye görevi yü re uzaklıktaki Kahtaniye beldesine rüten konvoyun güvenliğini sağla ulaştı. ABD askerleri orada konuş mak üzere bölgede uçacağı savunul lanacakları askeri noktanın inşası du. Üssün komutanı Timur Hocayev, na başladı. SuriyeTürkiye sınırın buranın “sürekli uçuşlar, bölgenin daki Kamışlı ilçesinin doğusunda güvenlik ve savunması” gözönüne yer alan Kahtaniye’de petrol yatak alınarak açıldığını dile getirdi. ları olduğu belirtiliyor. Öte yandan AA’nın haberine gö Önceki gün bölgeye giren 10 re, Haseke’de toplam beş üs ve as araçlık ikinci konvoy ise Kamışlı il çe merkezinin batısında Türkiye sınırına yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Himo köyünde konuşlandı. ABD unsurları burada da askeri nokta kurma çalışması başlattı. İnşasına başlanan söz konusu iki askeri noktanın TürkiyeRusya ortak devriye kuşağının sınırları içerisinde yer aldığı savunuldu. Haberde, ABD’nin, inşa edeceği söz konusu askeri noktalar sayesinde hem Haseke’deki petrol sahalarının güvenliğini sağlayacağı hem de Türkiye sınırındaki varlığını güçlendireceği kaydedildi. Suriye ordusu ve terör örgütü YPG’nin bulunduğu Kamışlı, Türkiye ile Rusya’nın sınırda 10 kilometreye kadar ortak devriye yapmasını öngören Soçi Mutabakatı’nın dışında tutulmuştu. Mardin’in Nusaybin ilçesinin hemen karşısında bulunan Kamışlı, Suriye ordusunun ülkenin kuzeyinde tam olarak çekilmediği noktalardan biriydi. Suriye’deki savaşın ikinci yılında, Temmuz 2012’de kuzeydoğu sınırında ordu güçleri çekilirken, YPG bu bölgelerin kontrolünü almıştı. Ancak Suriye ordusu, Kamışlı şehir merkezindeki bazı bölgelerden ve havalimanından çekilmemişti. Emekli büyükelçi Özülker ‘Trump hiçbir konuda geri adım atmadı’ Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Cumhurbaşkanı Tay yip Erdoğan’ın Washington’da Türkiye’nin pozisyonunu ABD kamuoyuna açık lama fırsatı buldu ğunu, buna karşın ABD Başkanı Donald Trump’ın hiçbir konu hüseyin hayatsever da geri adım atmadığını belirtti. Erdoğan’ın Washington’da Trump ile görüşmesinin ardından ve rilen mesajları Cumhuriyet’e değerlendiren Özülker, “Cumhurbaşkanı’nın ABD’ye gi dişi sorun çözmek için değil yu muşamaya katkıda bulunmak için bir adımdı” dedi. Türkiye açısından ABD’de Kongre, dı şişleri ve savunma bakanlıkla rı üzerinden diyalog kurulması nın halihazırda çok zor olduğu na dikkat çeken Özülker, “ABD iç politikasındaki fevkalade karı şıklık dolayısıyla Trump bir topal ördektir. Ancak Türkiye yönün den bakıldığında Trump halen ABD’de diyalog kurulabilen tek kişidir” ifadesini kullandı. ‘Yumuşak göründü ama taviz vermedi’ Görüşmelerin ardından yapılan açıklamalarda yeni bir unsur bulunmadığını, her iki ülkenin pozisyonlarını tekrarladığını belirten Özülker şöyle konuştu: “Türkiye, dünyanın başat gücü, ekonomik ve askeri açıdan en önemli ülkesi olan ABD’yle topyekun ilişkilerini kesebilecek durumda değil. Ama ABD’nin Türkiye’ye karşı tutumu da zıvanadan çıkmış durumda. Bu koşullarda ortada bir denge tutturmak gerekiyordu. Bu bakımdan aslında sanki bir senaryo ortaya kondu. Türkiye’nin neler düşündüğü ve niçin düşündüğü Cumhurbaşkanı’nın ağzından net bir biçimde ABD ve dünya kamuoyuna açıklandı. Trump da bu fırsatı tanıdı. Fakat diğer yandan Trump olabildiğince yumuşak görünmeye gayret ederken diğer taraftan aslında hiçbir konuda gerçek anlamda taviz vermedi. ABDTürkiye ilişkilerinin devam etmesi hususunda bir fikir birliği oluştu. Şu anda TürkiyeABD ilişkileri bundan 48 saat öncesine göre daha yumuşamış durumdadır.” Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S400 hava savunma sistemi konusunda da iki ülkenin mevcut tutumlarını tekrarladığını belirten Özülker, “Türkiye bugüne kadar S400’lerin NATO için bir tehdit olmadığını savunageldi, Cumhurbaşkanı da aynı şeyleri söyledi. Buna karşın ABD de tam tersini savunuyor, S400’lerden vazgeçilmediği sürece Türkiye’ye F35 verilmeyeceğini söylüyor. Trump da bu tutumdan geri adım atmadı” ifadelerini kullandı. l ANKARA S400 tehdidi yine masada ABD, “Türkiye’nin Rus S400 hava savunma sistemlerini kullanmaması” yönündeki baskısından geri adım atmıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile önceki günkü kritik temaslarında da ana başlık olan konu Beyaz Saray’ın görüşme sonrasındaki yazılı açıklamasında da yer aldı. “Türkiye’nin, askeri ihracatta önemli bir ortak olduğu, sadece ABD askeri teçhizatını satın almadığı aynı zamanda ABD ve NATO savunma programlarına parça tedariği sağladığı” belirtildi. “Diğer alanlarda ilerleme sağlamak için, Türkiye’nin Rusya’dan S400 hava savunma sistemi satın almasına ilişkin sorunların çözülerek savunma alanındaki ortaklığımızı güçlendirmek hayati önem taşımaktadır” ifadeleri kullanıldı. Trump’ın Erdoğan’a gönderdiği iddia edilen ikinci mektupta, “S400 hava savunma sistemlerinin aktive edilmemesini ve Türkiye’nin gelecekte yeni Rus yapımı silah sistemi almama vaadinde bulunmasını istediği” savunulmuştu. Mektupta, Amerikalı yetkililerin sistemin statüsünü kontrol etmesi için düzenli olarak Türkiye’ye gelmesinin talep edildiği, bunun onayı halinde Türkiye’nin F35 programına yeniden kabul edileceği ve 100 milyar dolarlık ticaret anlaşmasının taslağını yazma sözü verildiği de iddia edilmişti. NYT: SOMUT SONUÇ ÇIKMADI Beyaz Saray’daki zirve, ABD basınında geniş yer buldu. New York Times’ın (NYT) analizinde “Günün sonunda Erdoğan’ın ziyaretinin verimli olup olmadığı belirsiz kaldı. Beyaz Saray açıklaması, somut bir anlaşma olmadığını gösteriyor” denildi. Gazetenin editoryal yazısında da, “Trump’ın Erdoğan’ı ağırlamaması için; Amerika’nın, Kürt müttefiklerine saldırmalarından, S400 krizine ve Türkiye’de gazetecilere yönelik baskılara kadar çok fazla sebep olduğu” savunuldu. “Görüşmeden, S400 sorununun çözümsüz kaldığı sonucunun çıktı” denildi. CNN ise “Trump karşısında hiçbir lider, Erdoğan kadar istediğini elde edemedi” yorumunu yaptı. Gerekçe olarak, “Türkiye’nin Suriye operasyonuna yeşil ışık yakılmasını, S400 krizinde Trump’ın yaptırım karşıtı tavrı” örnek gösterildi. Bu taleplerin reddedilmesi halinde de “Ankara’ya yaptırım dayatmak zorunda kalınacağının” belirtildiği öne sürülmüştü. Washington Post gazetesinin zirve öncesinde yayımladığı, üst düzey ABD’li yetkililere dayandırdığı haberinde de “Trump yönetiminin, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S400 hava savunma sistemi konusundaki kırmızı çizgisinin sistemin aktif hale getirilmesi olduğu” kaydedilmişti. ‘F35 için bazı üreticiler bulundu’ Erdoğan ile Trump’ın görüşmesi sırasında ABD Kongresi’nin üst kanadı Senato’da da Türkiye’nin F35 programından çıkarılmasıyla oluşacak üretim açığının nasıl karşılanacağı konuşuluyordu. Amerika’nın Sesi’nin haberine göre F35 Programı Direktörü Korgeneral Eric Fick, Türkiye’nin ürettiği parçaları temin edecek bazı alternatif üreticilerin bulunduğunu söyledi. “Biz bir yıl önce gayet sessiz ama bilinçli biçimde tüm parçalar için alternatif üreticiler bulmak üzere harekete geçmiştik” ifadelerini kullandı. Ancak henüz tüm parçalar için alternatif bulunamadığını, 12 parça için arayışın devam ettiğini söyledi. Rusya ve Türkiye, Rus hava savunma sistemi S400’lerin Türkiye’ye temini konusunda Eylül 2017’de anlaşmaya imza atmıştı. Moskova, Türkiye’ye ilk S400 sevkıyatını Temmuz 2019’da tamamlamıştı. ABD, S400 alımına tepki olarak Türkiye’nin ortak olduğu F35 savaş uçakları programından çıkarıldığını açıklamıştı. Graham’dan şartlı veto ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la bir araya getirdiği Cumhuriyetçi senatörlerden Lindsey Graham, 1915 olaylarını soykırım olarak tanıyan yasa tasarısının Senato’daki oylamasını bloke etti. Graham, “Senatörler tarihi yeniden yazmamalı ve onu olduğundan farklı göstermemeli” dedi. Beyaz Saray’daki görüşmede Graham da vardı. ‘AnkaraErivan görüşsün’ ABD Senatosu’nda Demokrat Senatör Bob Menendez, “Ermeni soykırımının resmen tanınmasını” öngören bir tasarının genel kurulda oylanmasını talep etti. Graham ise karşı görüş bildirdi ve oylamayı bloke etti. Graham, senatoda yaptığı açıklamada, “Kısa süre önce Türkiye’nin askeri operasyonundan dolayı Suriye’de karşılaştığımız sorunlar hakkında Erdoğan ve Trump ile görüştüm. Umarım Türkiye ve Ermenistan bir araya gelebilir ve bu sorunu ele alır” dedi. Kararını geçmişe bakarak değil, TürkAmerikan ilişkilerinin geleceğine bakarak aldığını da belirtti. Graham, dün basına verdiği demeçte ise “Eğer S400 konusunda çözüm bulamazsak ve hem bölge hem de ABD için daha kabul edilebilir bir güvenli bölge sağlanamazsa, bu durumda Tem silciler Meclisi’nde kabul edilen yaptırım tasarısının bir versiyonunu Senato’ya getireceğiz. TürkAmerikan ilişkilerine bir darbe indirecek. Umarım bu olmaz ama bu onlara (Türkiye’ye) kalmış” dedi. Graham soykırım tasarısını neden reddettiği konusundaki bir soru üzerine de, temelde içeriğine karşı olmadığını sadece zamanlamasını yanlış bulduğunu söyledi. Erdoğan: Ermeniler göçmendi Erdoğan ise Beyaz Saray’daki görüşmesinin ardından Maryland’deki ABD Diyanet Merkezi’ni ziyaret etti. Ermenistan için “Daha dünün devleti” diyen Erdoğan, “Bundan önce değişik yerlerde göçmen olarak dolaşırlardı, Türkiye’de de aynı şekilde göçmen olarak yaşarlarken zorunlu tehcir yaşandı” dedi. POMPEO: IŞİD’Lİleri GERİ ALIN ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Washington’da düzenlenen IŞİD’le Mücadele Koalisyonu toplantısında gözaltındaki yabancı militanların ülkelerine iade edilmesi konusunda harekete geçilmesi çağrısı yaptı. Ülkesinin IŞİD’le mücadelesini sürdüreceği mesajı veren Pompeo, koalisyon üyesi ülkelerin kendi vatandaşları olan militanları teslim almalarını istedi. Ayrıca Suriye ve Irak’ta yeniden yapılandırma çalışmaları için de çabaların artırılması gerektiğine değindi. ABD Dışişleri Bakanı’nın IŞİD’in Batı Afrika bölgesinde etkinlik arayışına girebileceği, koalisyon olarak buraya da odaklanılması gerektiği çıkışı dikkat çekti. Toplantıya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da katıldı. Irak’ta tansiyon düşmüyor Irak’ta hükümet karşıtı protestolarda can kayıpları artıyor. Başkent Bağdat’da dünkü eylemlere polis sert müdahalede bulundu. Yerel kaynaklar, polisin göz yaşartıcı gazla müdahale ettiği olaylarda en az dört kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Ölümlere gaz kapsüllerinin neden olduğu belirtildi. Ülkede ağır ekonomik kriz, alt yapı eksikliklerine tepkiler geçen ay yeniden alevlenmişti. Abdülmehdi hükümetine karşı protestolara evrilen gösterilerde yaşanan şiddet olaylarında son bir ayın kanlı bilançosu en az 330 kişinin yaşamını yitirmesi oldu. Eylemciler ölümlerin güvenlik güçlerinin ateşi sonucu olduğunu söylüyor. BM ve insan hakları örgütlerinden de Bağdat yönetimine barışçıl gösterilere karşı güç kullanılmaması yönünde çağrılar yükseliyor. Kerbela’da saldırı Öte yandan İHA’nın haberine göre, Kerbela kentinde Şii Sadr Hareketi’nden bir kişi dün gece öldürüldü. Motosikletli saldırganların kaçtığı, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi. İsrail ateşinde aynı aileden 8 kişi öldü İsrail ile Filistinli örgüt İslami Cihat arasında son üç gündür alevlenen gerilimin ardından dün ateşkes sağlandığı açıklandı. Taraflar arasındaki dolaylı görüşmelerin Mısır arabulucuğunda yapıldığı belirtildi. Birleşmiş Milletler Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nikolay Mladenov’un da şiddeti durdurma amacıyla Mısır’ın başkenti Kahire’de temaslarda bulunduğu kaydedildi. Ancak kırılgan ateşkes öncesinde İsrail’in Gazze’ye saldırılarından yine ölüm haberi geldi. Gazze’de İslami Cihat’ın askeri kanadından Ebu Melhus es Sevarika’nın evine düzenlenen saldırıda öldüğü belirtildi. Hava saldırısında Sevarika’nın ai lesinden üçü çocuk yedi kişinin de yaşamını yitirdiği duyuruldu. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında son üç günde en az 34 kişinin öldüğü, 100 kişinin yaralandığı haberleri gündeme yansıdı. Ayrıca bombardımanlarda yaklaşık 15 binanın yanı sıra tarım arazilerinin de hedef alındığı, maddi hasar meydana geldiği belirtildi. İsrail, hafta başında İslami Cihat’ın önde gelen isimlerine yönelik gerek Gazze gerekse Suriye’nin başkenti Şam’da saldırı düzenlemişti. Misilleme yapacağını açıklayan İslami Cihat, İsrail tarafına çok sayıda roket atmış, İsrail medyasında yayımlanan haberlere göre 41 kişi yaralanmıştı. Morales yanlıları vazgeçmiyor La Paz’da önceki gün protestolar düzenlendi. Devlet Başkanı Evo Morales’in istifaya zorlanmasıyla siyasi krizin derinleştiği Bolivya’da Morales destekçileri meydanları bırakmıyor. Sağcı Senatör Jeanine Anez’in kendini geçici devlet başkanı olarak ilan etmesinden sonra, Morales’in destekçileri ve güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşandığı belirtildi. İki kişi öldü, 400 yaralı Yerel basına yansıyan haberlere göre, Morales destekçilerinin başkent La Paz’da düzenledikleri gösterilere polis müdahale etti, iki kişinin yaşamını yitirdiği, 400’den fazla yaralı olduğu belirtildi. Protestolarda yaşamını yitirenlerin sayısı 9’a yükseldi. Öte yandan 20 Ekim’deki devlet başkanlığı seçimlerinin ardından başlayan krizde Morales’in istifa sını isteyen Genelkurmay Başkanı Williams Kaliman’ın, Anez’in geçici devlet başkanlığına getirilmesinin ardından görevinden alındığı kaydedildi. Bolivya’da 20 Ekim’de düzenlenen başkanlık seçimlerinin ardından muhalefet seçimlerde hile yapıldığını iddia etmişti. Muhalefet tartışmalı seçim sonuçlarının ardından günlerdir seçimlerin iptal edilmesini ve tekrar seçime gidilmesini talep etmişti. Morales seçimin tekrarlanacağını açıklamış ancak muhalefet onun katılmadığı seçimler düzenlenene kadar protestoların devam edeceğini açıklamıştı. Genelkurmay Başkanı Williams Kaliman’ın istifa çağrısının ardından Morales görevi bırakmış, süreci “darbe” olarak nitelendirmişti. Meksika’nın iltica teklifini kabul ederek bu ülkeye gitmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle