23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ dishab@cumhuriyet.com.tr 722 EKİM 2019 SALI Güvenli bölge pazarlığıErdoğan ile Putin’in Soçi buluşmasında Suriye’deki son gelişmeler masaya yatırılacak Suriye televizyonu, ordunun Rakka’ya ilerlediğini gösteren görüntüler yayımladı. ABD’nin gözü petrolde Washington yönetiminin Suriye’nin kuzeyinden çekilmede rota olarak Irak’ın batısını göstermesinin yankıları sürüyor. Amerikan askerlerini taşıyan yaklaşık 100 zırhlı araç önceki akşam ve dün Suriye’nin Semelka sınır kapısından çıkış yaparak Duhok’a geçti. Çekilme sırasında askerlere havadan koruma sağlandı. ABD askerinin buradan, Anbar vilayetindeki Aynul Esed Üssü’ne gitmesi bekleniyor. ABD Savunma Bakanı Mark Esper önceki gün yaptığı açıklamada, Suriye’den çekilecek bin civarındaki Amerikan askerinin Irak’ın batı bölgelerine gönderileceğini açıklamıştı. Esper, bu askerlerin IŞİD’le mücadele için Irak’ta kalacağını söylemişti. Öte yandan New York Times, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Suriye’nin doğusundaki petrol bölgelerinin Şam hükümeti ve Rusya’nın eline geçmemesi için burada 200 civarında asker bırakmayı düşündüğü iddiasını aktardı. Söz konusu planın IŞİD’le mücadeleyi de kapsadığı kaydedildi. Konu, ABD Savunma Bakanı Esper’in Afganistan ziyaretinde de gündeme geldi. Basına verdiği demeçte Esper, ABD’nin Suriye’den çekilmesi sürerken bazı birliklerin hâlâ bölgede, petrol sahaları yakınlarında olduğunu açıkladı ve bunun devam etmesinin tartışıldığını söyledi. “Pentagon’un görevinin farklı tercihleri değerlendirmek olduğunu” kaydetti. IŞİD ya da başka grupların petrolden elde edilecek geliri “kötü eylemler” için kullanma ihtimaline işaret eden Esper, “Şimdilik bölgenin yakınlarındaki birkaç şehirde askerlerimiz var. Amaç, erişimi engellemek” dedi. Ucu açık konuşlanma ABD’nin Suriye’de Tanf bölgesinde konuşlu kalmayı sürdüreceği haberleri daha önce gündeme yansımıştı. Geçen aralık ayında Suriye’deki 2 bin civarındaki ABD askerinin hemen geri çekilmesi kararını bildiren Trump, kısa süre sonra bu kararını esnetmiş ve zaman içinde kademeli olarak bu sayının azaltılması talimatını vermişti. Geçen hafta ise Suriye’nin kuzeyindeki bin civarındaki Amerikan askerinin tümünün çekileceğini açıklamıştı. Trump’tan yine tehdit: Vergi uygularız Beyaz Saray’da dün gazetecilere konuşan ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye’ye yönelik yeni tehditlerde bulunarak, “Eğer Türkiye uygunsuz davranırsa yaptırımlar ve vergiler uygularız” dedi. Bazı küçük çatışmalara rağmen ateşkesin devam ettiğini belirten Trump, “Güzel haberler geliyor, ateşkes sürüyor. Sınırdaki çatışmalar nedeniyle birçok Türk hayatını kaybetti, olayda her iki tarafa da bakmalısınız” diye konuştu. Kürtlerin bazı bölgelerden “akıllıca” geri çekildiğini söyleyen Trump, “ABD, Kürtlere, bölgede kalarak onları 400 sene boyunca koruyacağı sözünü vermedi” ifadelerini kullandı. Trump, az sayıda ABD askerinin Suriye’de kalmaya devam edeceğini söyledi. l Haber Merkezi Graham’dan U dönüşü ABD Başkanı Donald Trump’ın Barış Pınarı Harekâtı’na bölgeden asker çekmek suretiyle yeşil ışık yakmasına en sert tepkiyi gösteren isimlerden Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham fikir değiştirdi. Graham, “Kartlarımızı doğru oynamamız halinde Suriye’de yıllardır elimizden kaçan tarihi çözümlerin bazılarının gerçekleşebileceğine dair giderek daha iyimser oluyorum” dedi. Bu arada Graham, “ABD ile Suriye’de ortaklık yaptığı Kürtlerin Suriye petrol yataklarını modernleştirmek için ortak girişimde bulunabileceğine inandığı, petrol gelirinin Kürtlere kalabileceği” görüşünü dile getirdi. HÜSEYİN HAYATSEVER Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD ile varılan mutabakat sonucu Barış Pınarı Harekâtı’na verilen 120 saatlik aranın son saatlerinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi’de Türkiye’nin Suriye sınırında kurmak istediği ve “Putin’le bir hal çaresini bulmamız lazım” dediği güvenli bölge konusunu görüşecek. Türkiye’nin terör örgütü PKK’nin Suriye kolu YPG’ye yönelik Barış Pınarı Harekâtı’nı başlatmasının ardından Rusya, başlangıçta bir yandan Ankara’ya yönelik itidalli bir dil kullanırken, diğer yandan Suriye hükümeti ile YPG arasında bir uzlaşmaya da aracılık etmiş, bu uzlaşma sonucu Suriye ordusu Rus askerler eşliğinde YPG’nin ana unsurunu oluşturduğu SDG kontrolündeki Münbiç, Kobani, Ayn İsa, Tabka, Rakka, Tel Temir, Kamışlı, Derik ve Malikiye’ye girmişti. Rusya, Şam’ı işaret etmişti Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anlayışla karşıladıklarını belirtirken bu kaygıları giderecek çözümün, Türkiye ile Suriye arasında 1998’de imzalanan Adana Mutabakatı’da bulunduğunu belirterek, Ankara’ya çözüm için Şam’la doğrudan teması adres göstermişti. Barış Pınarı Harekâtı’na yönelik Rusya’dan gelen en sert mesaj ise Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev’den geldi. Putin’in Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretine eşlik eden Lavrentyev, Abu Dabi’de yaptığı açıklamada Barış Pınarı Harekâtı’nı “kabul edilemez” bulduklarını belirtmiş, güvenli bölgeye Türkiye’deki Suriyeli sı Rusya’nın hem müttefiki Şam yönetimini hem de Astana ortağı Türkiye’yi memnun edecek bir çözüm konusunda mesajlar vermesi bekleniyor. Suriye’nin kuzeyinden ABD güçlerinin çıkışı kameralara yansıdı. Sivillerin de güvenli bölgelere ulaşma çabası sürüyor. ğınmacıların yerleştirilmesi planının “Ülkedeki mezhepsel dengeyi altüst edeceğini” söylemişti. Erdoğan ‘hal çaresi’ arayacak Erdoğan, Rusya’nın arabuluculuğunda Suriye hükümetinin YPG ile vardığı mutabakat sonucu Münbiç ve Kobani’ye Suriye ordusunun girmesinin ardından yaptığı açıklamada “PYD/YPG’nin temizlendiği yerlerin rejim kontrolünde olması bizim için rahatsızlık sebebi değildir. Münbiç’te terör örgütleri varsa, burası terör örgütlerinden temizlendi diyemeyiz. Biz bunu Sayın Putin’le görüştük. Terör örgütleri Münbiç’ten, Kobani’den çıkarılırsa bizim için hiçbir mesele yok” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan, YPG’lilere çekilme için 120 saat süre tanınmasını ve bu sürede Barış Pınarı Harekâtı’na ara verilmesini de kapsayan ABD ile sağlanan mutabakatın ardından ise Türkiye’nin güvenli bölge kurmayı planladığı 444 km. genişliğindeki hatta bazı yerlerin Suriye hükümetinin kontrolünde olduğunu belirterek “Bu meseleyi de onun için salı günü Sayın Putin ile ele alacağız. Çünkü bir hal çaresini bulmamız lazım. Harekât bölgemizin bir kısmında malum Rusya’nın koruması altındaki rejim güçleri bulunuyor. Aynı durum orada da geçerlidir. Yine olursa olur, olmazsa kendi planlarımızı uygulamaya devam ederiz” demişti. Erdoğan’ı Soçi’de ağırlayacak olan Putin’in, Suriye’de hem müttefiki Esad yönetimindeki Suriye hükümetini, hem de Astana ortağı Türkiye’yi memnun edecek bir çözüm konusunda mesajlar vermesi bekleniyor. lANKARA ‘Mutabakat değiştirilebilir’ Türkiye’nin Suriye’de çatışmasızlık bölgesi uzlaşısındaki Astana ortakları MoskovaTahran hattından dün dikkat çekici mesajlar geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ankara ve Şam’ın gerekli görmesi halinde, Adana Mutabakatı’nda birtakım değişiklikler yapılmasını destekleyeceklerini söyledi. Lavrov, Bulgar mevkidaşı ile Moskova’da düzenlediği basın toplantısında bir soru üzerine arabuluculuk yapmaya hazır olduklarını belirttiği AnkaraŞam diyaloğunun tarafların 1998’de imzaladıkları Adana Mutabakatı’na dayandırılması gerekti görüşünü yineledi. “Nihayetinde taraflar temasları esnasında söz konusu mutabakatı bir biçimde netleştirmek ya da onda birtakım değişiklikler yapmayı gerekli görür, bunu karşılıklı olarak kabul edilir bulurlarsa, bu onların kararı olur, tabii ki biz de bunu kabul eder ve destekleriz” ifadelerini kullandı. ‘12 hapishane gözetimsiz kaldı’ Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’dan ise “Suriye’de Rusya, Türkiye ve ABD arasındaki işbirliği Astana ortakları RusyaTürkiyeİran, liderler düzeyinde geçen ay Ankara’da bir araya gelmişti. bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacak” açıklaması geldi. Çin temasları sırasında konuşan Şoygu, Türkiye’nin terör örgütü PKK/YPG’ye karşı Suriye’nin kuzeyindeki Barış Pınarı Harekâtı’nın başlamasından sonra ülkedeki olayların istenmeyen bir seyir aldığını, teröristlerin bulunduğu hapishanelerin gözetimsiz kaldığını ve militanların Suriye’den yayılmaya başladığını söyledi. “Türkiye ordusunun Suriye’deki eylemleri neticesinde sekiz göçmen kampı ve yabancı militanların bulunduğu 12 hapishane gözetimsiz kaldı. Bu teröristlerin tersine göçüne, anayurtlarına dön mesine yol açabilir” diyen Şoygu, “Uluslararası toplumun terörist tehlikesi, ideolojileri ve propagandalarına karşı güçlerini birleştirmesi gerektiği açık. Teröristlerin nereye gideceğini kimse bilmiyor. Ancak işbirliğimizin taktik aşamasında bugün bize göre bu, derhal çözülmesi gereken bir sorun. Ve yalnızca Rusya, Türkiye ve ABD düzeyinde değil” yorumunu yaptı. İran’dan tepki Tahran ise Ankara’nın Suriye’nin kuzeyinde başlattığı “Barış Pınarı Harekâtı” kapsamında oluşturmayı planladığı 12 adet gözlem noktasına tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musavi, “Ankara’nın, Suriye’de garnizon oluşturmasına karşıyız. Sorunlar diplomatik yollarla çözülmeli. Suriye’nin bütünlüğüne saygı duyulmalı” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 9 Ekim’de başlayan ve geçen perşembe ABD ile varılan uzlaşı çerçevesinde 120 saatlik bir çatışmasızlık sürecine evrilen harekâtla ilgili olarak bölgede 12 adet gözlem noktası kurmayı planladıklarını açıklamıştı. ŞİLİ AYAKTA nır tanımadan şiddet kullanmaya istekli güçlü bir düşmana karşı savaş tayız” dedi. Güney Amerika ülkesi Şili’de iki hafta önce metro bileti fiyatları Geçen cuma günü patlak veren protestolardaki şiddet ise her geçen na yapılan zamlara karşı başlayan pro gün daha da artıyor. Çoğunluğu öğ testolarda can kaybı artarken Devlet renciler ve işsiz gençlerin oluşturdu Başkanı Sebastian Pinera, şiddet olay ğu göstericilerin, önceki gün Santia ları gerekçesiyle ilan ettiği olağanüs go’daki bir tekstil fabrikasını yağmala tü halin kapsamını genişleteceğini du yarak ateşe vermesi sonrasında 5 ki yurdu. Başkent Santiago’daki ordu şinin yaşamını yitirdiği bildirildi. San karargâhından bir televizyon yayını tiago valiliği de önceki gün bir süper na bağlanan “istifa” taleplerinin hede markette çıkan yangında en az 3 kişi findeki Pinera, kuzeydeki ve güney nin hayatını kaybettiğini duyurmuştu. deki bazı kentlerde de acil durum ilan İçişleri Bakanlığı olaylarda 1500 göste edileceğini söyledi. “Herhangi bir sı ricinin gözaltına alındığını duyurdu. SANSÜRE ORTAK TEPKİ Avustralya’da tüm büyük gazeteler, “basın özgürlüğüne yönelik sınırlamaları” protesto için dün “sansürlü manşetlerle” çıktı. “Bilgi Edinme Hakkı Koalisyonu” platformunun girişimiyle, devlet televizyonu ABC’nin binası ve bir gazetecinin evine düzenlenen baskınından sonra başlatılan kampanya, rakip medya kuruluşlarını bir araya getirdi. Gazeteler, hükümetin arka arkaya çıkardığı yasalarla halkın bilgi edinme hakkını, ihbar kurumunu ortadan kaldırmaya ve gazeteciliği suç haline getirmeye çalıştığını savundu. Gazetelerin baş sayfalarında “Hükümet neyi örtbas etmeye çalışıyor” ve “Gazeteciler için Avustralya demokrasisi için mücadele ediyoruz” mesajları” yer aldı. 2017’de Afganistan’daki Avustralya Özel Birlikleri’nin karıştığı cinayet ve görevi kötüye kullanma iddialarını gündeme getiren üç gazetecinin ofis ve evlerine haziran ayında yapılan polis baskını, ülke genelinde tepkiye neden olmuştu. Gazeteciler hakkında dava açılabileceği iddiaları gündeme gelmişti. Manama’daki zirvede İsrail’i, Dışişleri Bakanlığı’nın terörle mücadele bölümünün şefi Benvenisti temsil etti. İsrail’den Körfez atağı ABD öncülüğünde Körfez ülkelerinden Bahreyn’de düzenlediği deniz güvenliği konferansına İsrail’den üst düzey bir yetkili de katıldı. Reuters’ın haberine göre Tel Aviv, Dışişleri Bakanlığı’nın terörle mücadele bölümünün şefi Dana Benvenisti’yi zirveye gönderdi. İsrail, bölgedeki İran nüfuzunu kırmak için Arap ülkeleri ile yakınlaşma hamleleri yapıyor. Zirveye Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Umman da katılıyor. Hamas’tan ise İsrail’in zirvede temsil edilmesine tepki yükseldi. Açıklamada, “İşgalci hükümetten bir heyetin, Bahreyn’deki güvenlik zirvesine katılımı, Arap dünyasının vicdanıyla ters düşen, kınanması gereken bir durumdur” denildi. NETANYAHU, HÜKÜMETİ KURMAYI BAŞARAMADI İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, koalisyon kurması için gerekli olan çoğunluğu sağlayamadı. Koalisyon kurmak için belirlenen sürenin bitmesine 2 gün kala hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin’e iade ettiğini duyuran Netanyahu’nun, “Son birkaç haftada Benny Gantz’ı müzakere masasına getirmek için tüm çabayı gösterdim ama maalesef bunu her defasında reddetti” ifadelerini kullandığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Rivlin, koalisyon kurma görevini Benny Gantz’a devredeceğini açıkladı. Gantz’ın koalisyon hükümetini 28 gün içerisinde kurması gerekiyor. Aksi durumda ise İsrail’in son 1 yılda, üçüncü kez erken seçime gideceği düşünülüyor. Washington’ın Kâbil çıkarması Washington yönetimi, Afganistan’da Taliban ile müzakere sürecini yeniden başlatma çabasında. ABD Savunma Bakanı Mark Esper, önceki gün Afganistan’a gitti. Sürpriz ziyaret çerçevesinde Esper, başkent Kâbil’de Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ile bir araya geldi. Ülkedeki krize yönelik siyasi çözüm çabalarına işaret eden Esper’in, ABD’nin Afgan güvenlik güçlerine olan desteğinin devam edeceğini söylediği de belirtildi. Öte yandan ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’dan da, Afganistan’daki Amerikan güçlerinin, Suriye’de yapılana benzer bir şekilde çekilmeyeceği çıkışı da gündeme yansıdı. Esper’in daha sonra Suudi Arabistan’a geçtiği bildirildi. ABD’nin Afganistan’da halihazırda 14 bin askeri bulunuyor. ABD Başkanı Donald Trump, geçen ay Kâbil’de bir Amerikan askerinin de öldüğü Taliban saldırısının ardından örgütle müzakereleri durdurmuştu. Ardından Taliban’dan bir heyet, Rusya’ya giderek Moskova’nın arabuluculuğuna yeşil ışık yakmıştı. Pelosi de gitti Bu arada ABD Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi’nin de Esper’le aynı zamanda Afganistan’ı ziyaret etmesi dikkat çekti. Liderliğindeki heyetle birlikte Afganistan İcra Kurulu Başkanı Abdullah Abdullah ile görüşen Pelosi, “Bizler, Afganların ev sahipliğinde barışın tesisini, güvenliğin sağlanmasını, ülke ekonomisinin kalkınmasını ve Afgan halkının huzur içerisinde yaşamasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. Trump yönetiminin Suriye politikasına yönelik sert eleştirileriyle gündeme gelen Pelosi ve beraberindeki heyetin Afganistan öncesi geçen cumartesi Ürdün’e de gittiği belirtildi. Lübnan’da halk sesini duyurdu Yolsuzluk, hayat pahalılığı ve WhatsApp gibi iletişim ağlarına getirilen vergilere karşı geçen perşembeden bu yana devam eden protestoları dindirme çabasındaki Lübnan hükümeti, dün reform planlarını içeren 2020 bütçesini onayladı. Protestoların beşinci gününde yapılan kabine toplantısının ardından Başbakan Saad Hariri, tepkilere neden olan vergilerin geri alınması ve kamuda israfa karşı alınacak küçülme tedbirlerini içeren paketin hükümet tarafından onaylandığını duyurdu. Buna göre, mevcut ve eski milletvekili ve bakanların maaşlarında yüzde 50 kesintiye gidilirken başta Enformasyon Bakanlığı olmak üzere birçok devlet kurumu lağvedilecek. Bankalara ise 2020 yılı için daha fazla vergi yükümlülüğü getirilecek. Ülkedeki altyapı eksikliklerine yönelik taleplere yanıt olarak reform planında ayrıca, devletin bundan böyle 24 saat boyunca elektriği sağlayacağı maddesi de yer aldı. Protestocuların, “istifa” sloganlarının hedefindeki Hariri erken seçime gidilip gidilmeyeceği sorusuna, “Eğer halk bunu istiyorsa destekleyeceğim” şeklinde yanıt verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle