23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 18 EKİM 2019 CUMA EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Deprem ve siyaset Ülkenin yapısı yüzünden, gündemi çok hızlı değişen Türkiye’nin, şiarı “bişiy olmaz abi!” olan insanı, dikkatini uzun süre bir konuda yoğunlaştıramıyor. Bir sorunla karşılaşıldığında, başlangıçta yoğun telaş, vıcık duygusallık, koyu hamaset, sonra da sanki o sorun yaşanmamışçasına “bişşiyy olmaz abi!” vurdumduymazlığına bürünülüyor. Ama her zaman belirli nedenler bir araya geldiklerinde, hep benzer sonuçları doğuruyor. Yani bir şeyler oluyor. Sebep sonuç ilişkisini yadsıyan “bişiyyy olmaz abi”ci düşünce tarzı, bir şeyler olunca da tepkisini şaşkınlıkla dile getiriyor: Aaa bak neler oldu! Hayret acaba neden oldu? Deprem konusunda da durum aynı. Eylül 2019’da İstanbul 5.8 büyüklüğünde bir deprem ile sarsıldı. Herkes, 20 yıl önce merkezi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan ve 17 bin 480 kişinin öldüğü felaketi anımsadı, aynı korkuyu bir kez daha yaşadı. Sonra 5.8 büyüklük az görülmüş olsa gerek ki unutuldu. Deprem unutuldu, ama o bir köşede bekleyip ağlarını örüyor. HHH İşin daha da kötüsü, 5.8’lik Eylül 2019 depreminin, 7.4 büyüklüğündeki 17 Ağustos 1999 depreminden daha da vahim bazı göstergeleri gözler önüne sermesiydi. Türkiye’nin GSMH’sinin yüzde 34’ünün yaratıldığı, ülkedeki toplam verginin yüzde 58’inin toplandığı bölgede, kimi kaynaklara göre, toplam 15 , TÜSİAD’a göre 17, DPT’ye göre 19 milyar dolar ile 1999 yılı GSYİH’sinin yüzde 9’unun kaybına neden olan deprem, daha büyük afetlere karşı bir uyarıcı rolü oynayabilirdi. Ama 5.8’lik 2019 depremi, devletin, elle tutulur herhangi bir önlem almaması yüzünden aradan geçen 20 yıllık süre içinde İstanbul’un depreme karşı daha hazırlıklı değil, daha kırılgan hale geldiğini ortaya koymuştur. 2019 depreminden sonra hasarlı olduğu için boşaltılan 29 okul binasının 19’unun 1999 depremi sonrasında yapılmış olması, başta İstanbul olmak üzere avanta, yağma ve talan düzeninin pençesinde kıvranan bütün Türkiye’nin, depremden de çok, bu yağma sisteminin tehdidi atında olduğunu göstermiştir. 1999 depreminden bu yana geçen 20 yılın tamamına yakını içinde merkezi ve yerel yönetimlerde iktidarda bulunan AKP 2019’da birinci derecede deprem bölgesi olan ve 7 veya üstü bir depremde mevcut yapı ünitesinin yarısının yıkılabileceği öngörülen Bahçelievler Belediyesi’nde deprem komisyonu kurulmasına oylarıyla karşı çıkıp engel olmuştur. HHH Bütün toplumun ortak kaderi olarak, herkesi doğrudan vuracak deprem de siyaset üstü kalamamıştır. Yaşamda her şey siyasidir. Nitekim, ekonomisini üretime, yönetimini meritrokrasiye dayamayıp avanta talan ve yağma temeli üzerinde biat yönetimi bina eden iktidardarlar, depreme karşı gereken önlemleri kafa yapıları ve çıkar kaygıları yüzünden alamazlar. Merkezi ve yerel yönetimlerde bu gerçeği AKP kendi iktidarı süresince icraatıyla kanıtlamış, İstanbul’da depreme karşı kaçınılmaz olarak yaşama geçirilmesi şart olan kentsel dönüşümü kokuşmuş yoz bir rantsal dönüşüme döndürmüştür. Bu arada, Ekrem İmamoğlu’nun geçen gün açıkladığı İstanbul’da afet odaklı kentsel dönüşümü gerçekleştirecek İstanbul’un Deprem Seferberlik Planı için gerekli kaynak olan 44 milyar lirayı nereden sağlayacağı sorulurken, asıl unutmadan sorulması gereken soru şudur: 1999 depremi sonrasında konulan AKP’nin kalıcı hale getirdiği deprem vergisi olarak 2004 ile 2018 arasında halkın cebinden toplanan 60.6 milyar lira ne oldu, kimlere gitti? Görülüyor ki, rejimin niteliği, yargının adilliği kadar afetle mücadele de siyasidir. Ve bu yüzden diyoruz ki, AKP yapısı gereği depreme karşı önlem almaz, alamaz. Yaşamda siyaset dışı, siyaset üstü diye bir şey yoktur. İBB Kültür AŞ’ye 6 önemli danışman İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kuruluşlarından olan ve Kültür AŞ olarak bilinen İstanbul Kültür ve Sanat Ürünleri Tic. AŞ yeni dönemde aralarında Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın da bulunduğu 6 danışman ile anlaşmaya vardı. Kültür AŞ, yayın danışmanlığı hizmeti için tarihçi İlber Ortaylı, Sözcü gazetesi yazarı Sinan Meydan, Prof. Dr. Baki Asiltürk, psikolog İpek Gökozan, yazar Alper Çeker ve ozan Ahmet Ece ile sözleşme imzaladı. Danışmanlarla birer yıllık sözleşme imzalayan Kültür AŞ, her birine bir yıllık 30 bin TL danışmanlık ücreti ödeyecek. Geçen dönem Kültür AŞ’nin yayın danışmanları Ortaylı ile birlikte Yüksel Yücel, Sabahat Emir ve İsmail Kara idi. Yeni dönemde bu 4 isimden sadece İlber Ortaylı ile devam kararı çıktı. l İç Politika Hak ettiği yanıt verilmeliCHP Sözcüsü Öztrak, Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği mektuba tepki gösterdi: CHP Sözcüsü Faik Öztrak, ABD Başkanı Donald Trump’ın diplomatik teamüllere aykırı ifadeler içeren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubu “kâğıt parçası müsvedde” olarak nitelendirdi. Öztrak, “Bu müsvedde sahibine derhal iade edilmelidir” diye konuştu. CHP Sözcüsü Öztrak, dün partisinin genel merkezinde yaptığı basın açıklamasında şunları dile getirdi: Büyük bir rezalet: 219 yıllık Amerikan ilişkilerinde bugüne kadar hiç görmediğimiz büyük bir rezaletle karşı karşıya kaldık. Trump’ın 9 Ekim 2019 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği kâğıt parçası doğrudan Beyaz Saray tarafından sızdırıldı. Diplomatik teamüllerin dışında hiçbir devlet başkanına yakışmayacak küstahça hakaretler var. Bu kâğıt parçasının muhatabı Erdoğan değildir. Bu hakaretlerin muhatabı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti böyle bir hadsizliği, küstahlığı hiçbir zaman kabul etmemiştir. Bugün de etmemelidir. Üç husus dikkat çekiyor: Önem Trump’ın diplomatik teamüllere aykırı ifadeler içeren mektubunu “müsvedde” olarak nitelendiren Öztrak, “Sahibine derhal iade edilmelidir. Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen ABD’ye adım atmaması gerekir” dedi. li olan üç husustan birincisi; Trump’ın ver demesi üzerine Saray’ın adalet ve siyaseti karıştırarak papaz Brunson’u oval ofise göndermesidir. İkincisi; Saray iktidarının ekonomiyi borca batırması ve dışarıdan gelecek ekonomik tehditlere karşı ülkenin savunmasız kalmasıdır. Borç verenler, şimdi emir vermeye kalkmaktadırlar. Trump’ın “Ekonominizi yıkarım” tehditlerinin nedeni budur. Üçüncüsü; Erdoğan’ın BOP Eşbaşkanlığı’na soyunmuş olma KILIÇDAROĞLU: Sorun YANIT VERİLMEMESİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Donald Trump’ın mektubunun artık devlet arşivine girdiğini söyleyerek “Sorun çöpe atmak değil ki cevapsız kalması” ifadelerini kullandı. Trump’ın Erdoğan’a gönderdiği mektuba tepki gösteren Kılıçdaroğlu, mektubu “skandal” diye nitelendirdi. Kılıçdaroğlu, 1964 yılında, dönemin ABD Başkanı Johnson’ın İsmet İnönü’ye yazdığı mektubu hatırlattı ve “Johnson cevabını aldı. Ambargo uygulandı ama biz kendi imkânlarımızla Kıbrıs’ın arkasında ka pı gibi durduk” dedi. “Mektup çöpe atıldı” söylemini de eleştiren, CHP lideri, “Kibriyle bizim yönetimimize yazılmış ve bir anlamda Türkiye Cumhuriyeti’ni aşağılayan bir kâğıt parçası bu. En ağır ifadelerle ama diplomatik üslupla, bütün dünyaya duyuracak şekilde cevap verilmeli. Ben bir partinin genel başkanı olarak değil, bir vatandaş olarak da çok rahatsızım. Böyle bir mektubun ardından, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, görüşmede nasıl ABD Başkanı gibi ağırlanır? Böyle bir tabloyu hiç görmedim” dedi. l Haber Merkezi sıdır. Bu görevi veren dış güçler, şimdi Erdoğan’a Suriye’de PKK’nin başıyla pazarlık masasına otur demektedirler. Bu kâğıt parçasının ekinde Suriye’deki terör örgütünün ABD Başkanı’na yazdığı bir paçavranın da yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu zırva tevil götürmez: Mektuptan dört gün sonra Erdoğan’ın çıkıp, bu küstahlığı nükte olarak görmek istiyorum deyip tevile yeltenmesi çok ağırımıza gitmiştir. Bu zırva tevil götürmez. Diğer taraftan “Bu rezalete Barış Pınarı Harekâtı’yla cevap verdik” dendiği görülmektedir. Harekât, 9 Ekim saat 16.00’da başladı. Bu sırada ABD’de saat henüz 09.00’dur. Yani mesai daha yeni başlamıştır. Demek ki bu kâğıt parçası harekât başladıktan sonra gönderilmiştir. AKP Genel Başkanı’nın ifade ettiği üzere kendisine ve ailesine ABD tarafından vize yasağı getirilmişken, Erdoğan’ın ABD’ye adım atmaması gerekir. Erdoğan korkmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin onurunu korumak için ne yapıldıysa hep onun yanında olduk. l ANKARA/Cumhuriyet İTTİFAKA UYGUN OLACAK CHP programı güncelleniyor MAHMUT LICALI CHP’de parti programının güncellenmesi için yapılan çalışmalar kapsamında farklı konularda 5 ayrı masa oluşturulurken; masaların gerçekleştireceği bölge ve il toplantılarıyla ortaya çıkan sonuçlar, “CHP’nin iktidara yürüyüş perspektifiyle” parti programına dahil edilecek. Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel başkanlığındaki CHP Bilim Platformu tarafından yapılan çalışmalarla ilgili hafta başında Merkez Yönetim Kurulu üyelerine, önceki gün de milletvekillerine bilgi verildi. Parti programının, CHP’nin kurucu ilkelere ve altı oka bağlılık içerisinde güncellenmesi hedeflenirken, Cumhuriyetçi ve sosyal demokrat bir felsefe ile Türkiye’nin güncel sorunlarına gerçekçi çözüm önerileri sunan bir programın oluşturulması amaçlanıyor. Programın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun uyguladığı demokratlar ittifakı anlayışının ruhuna uygun olacağı ve tüm kesimleri kucaklayacağı ifade ediliyor. Çalışmalar için Demokrasi ve Hukuk, Ekonomi, Sosyal Politika ve Emek, Eğitim ve Kamusal Politikalar, Toplumsal Barış, Dış Politika masaları oluşturuldu. Sendikalar, sivil toplum ve meslek örgütleri çalışmalara katkı sunacak. l ANKARA Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin ilk paketi yasalaştı, en az 15 yıllık avukatlara yeşil pasaport verilebilecek ‘Eleştiri’ artık suç olmayacak! yeni genelge Erdoğan’dan AB’ye uyum övgüsü HÜSEYİN HAYATSEVER Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı’na karşı yapılan açıklamalar nedeniyle Avrupa Birliği’ne (AB) yönelik sert mesajlar verdiği bir süreçte tüm kamu kurumlarının AB müktesebatına uyum sağlaması amacıyla genelge yayımladı. Genelgede AB reformlarının, Türkiye’nin uluslararası alanda güçlü bir aktör olmasının yolunu açtığı belirtilerek “Türkiye, AB’ye uyum çalışmalarını kararlılıkla sürdürmeye devam etmektedir” denildi. AB ile ilgili çalışmaların eşgüdümü konulu genelge Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. AB’ye tam üyelik hedefi doğrultusunda gerçekleştirilen siyasi, ekonomik ve sosyal reformların Türkiye’nin köklü değişimine büyük katkı sağladığı belirtilen genelgede “Bu süreçte toplumsal hayatın hemen her alanını kapsayan AB müktesebatına uyum sağlama çalışmaları, yaşam standartlarının yükseltilmesinde önemli rol oynamıştır” denildi. Kamu kurum ve kuruluşlarının çalışmalarını, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı eşgüdümündeki program dahilinde yürüteceği belirtilen genelgeyle AB müktesebatına uyum çalışmalarının ve üyelik müzakerelerinin yürütülmesi ve eşgüdümü amacıyla Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Faruk Kaymakçı başkanlığında tüm bakanlıkların bakan yardımcıları ve kurumların üst yöneticilerinden oluşan AB Eşgüdüm Kurulu (ABEK) kuruldu. Genelgeye göre ABEK, kamu kurum ve kuruluşlarının AB müktesebatına uyumuna ilişkin çalışmaları izleyecek ve yönlendirecek. Başta müzakere fazılları olmak üzere TürkiyeAB ilişkilerinin farklı yönleriyle ilgili çalışma grupları da oluşturabilecek. l ANKARA İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda İstanbul’da toplu ulaşımın ücretsiz olmasına karar verildi. İBB’nin borcu milyarları aşmış HAZAL OCAK İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’ne dün “büyükşehirin maaş, içdış borç, vergi, kamulaştırma gibi masraflardan oluşan 850 milyon TL’yi aşan sabit zaruri giderleri ve seçim öncesinden kalan vadesi geçmiş borçların oluşturduğu 4 milyar TL’yi aşan tutarın kısmen de olsa ödenebilmesi” için borçlanma teklifi geldi. Yurtiçi bankalardan 700 milyon lira borç alması için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yetki veren teklif oybirliğiyle kabul edildi. Teklifin Plan ve Bütçe Komisyonu görüşü bölümünde, başta İBB iştiraki İGDAŞ’ın BOTAŞ’a olan borcu olmak üzere tüm İBB iştiraklerinin borçlarının ödeme planlamasında dikkate alınması istendi. Önceki dönemde satılması için İBB’nin iştiraki İmar A.Ş’ye devredilen bazı arsaların yeşil alan olması için geçen pazartesi günü ek gündem maddesi olarak verdiği teklif tartışma yarattı. CHP grubu, Türkiye’nin en değerli arazilerinden biri olan Levent’teki İETT garajı arazisinin de aralarında olduğu teklifin geri çekilerek meclis bürokrasisine ve geleneğine uygun bir şekilde incelenmesinin ardından tekrar meclise gelmesini istedi. CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, “AKP buranın yeşil alan olmasını istese, imara açıp Dubai Emiri Şeyh El Maktum’a satmaya çalışmazdı” dedi. Teklif, AKP’lilerin oylarıyla kabul edildi. iğneli fırça zafer temoçin Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin ilk paketi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Yasalaşan pakete göre, haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmayacak. Baroya kayıtlı, en az 15 yıllık avukatlara yeşil pasaport verilebilecek. Ancak avukatların haklarında, TCK’ce belirtilen suçlar ile Terörle Mücadele Yasası kapsamına giren suçlardan dolayı soruşturma veya kovuşturma bulunmaması şartı aranacak. 21 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL kapsamında terör örgütlerine üyeliği, iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle pasaportları iptal edilen ya da pasaport talepleri reddedilenlere, belirli şartları taşımaları kaydıyla pasaport verilecek. Paketin ilk bölümünde “ifade özgürlüğü” yeniden düzenlendi. Buna göre, haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmayacak. Tutukluluk süreleri Yasada, tutukluluk süreleri de yeniden düzenlendi. Buna göre, soruşturma evresinde tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından 6 ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise 1 yılı geçemeyecek. Ancak TCK’nin ilgili maddeleri ile devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar ve devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk; TMK kapsamına giren suçlar ve toplu işlenen suçlar bakımından bu süre en çok 1 yıl 6 ay olacak, gerekçesi gösterilerek 6 ay daha uzatılabilecek. Tutukluluk süreleri, fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmamış çocuklar bakımından yarı oranında, 18 yaşını doldurmamış çocuklar bakımından ise 4’te 3 oranında uygulanacak. Gül’den teşekkür Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de teklifin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşması dolayısıyla milletvekillerine teşekkür etti. Asker selamıyla devraldı Öte yandan yargı paketinin önceki gün akşam TBMM Genel Kurul’daki görüşmeleri sırasında, oturumu yöneten TBMM Başkanvekili HDP’li Mithat Sancar, kendisini iyi hissetmediği için oturuma ara verdi. Tansiyonu yükselen Sancar’a ilk müdahale TBMM revirinde yapıldı. Sancar, müdahaleye rağmen tansiyonunun inmemesi üzerine ambulansla özel bir hastaneye kaldırıldı. Meclis Başkanvekili MHP’li Celal Adan, Sancar’ın yerine genel kurul oturumunu yönetmek üzere görevi devraldı. Adan’ın, asker selamı vererek görevi devralması dikkat çekti. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle