22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY 1118 EKİM 2019 CUMA IMF önerileri YEP’teProf.Dr.KorkutBoratav,hükümetinekonomiyeilgiliyenihedefleriniCumhuriyet’edeğerlendirdi Son Yeni Ekonomi Programı’nın da önceki gibi IMF’nin önerileri doğrultusunda hazırlandığını vurgulayan Boratav, ayrıca “Yüzde 5’lik büyüme ile cari fazla mümkün değil” dedi. İktisat dünyasının önemli isimlerinden Prof. Dr. Korkut Boratav, geçen günlerde açıklanan, 20202022 dö nemini kapsayan ve hükümet tarafından Yeni Ekonomi Programı (YEP) olaMUSTAFA rak adlandırıÇAKIR lan Orta Vadeli Program’ın (OVP), IMF’nin önerileri doğrultusunda hazırlanmış, uygulanma imkânı olmayan yapay bir temenniler bütünü olduğuna dikkat çekti. İktidarın IMF ile temasta olduğunu, önceki YEP’in de, IMF’nin Nisan 2018’deki Türkiye Raporu’nun hem verileri hem politika önerilerinden esinlendiğini belirten Boratav, kamunun yönlendirdiği fiyat ve ücretlerde geçmiş enflasyon yerine YEP he deflerine göre ayarlama yapılacağının dile getirilmesini, dolambaçlı ifadelerle kıdem tazminatının fona taşınma niyetini buna örnek gösterdi. Boratav, “Ancak özellikle önlemlerin IMF denetimi altında olmadığını da biliyoruz. Bu nedenle bunların önemli bir bölümü uygulanmıyor. Örneğin kamu dengeleri ile ilgili bir önceki YEP’te yer alan öngörüler tutmadı. Büyüme de tutmadı. Zaten büyümeyi tutturmak iktisadı yöneten kadronun kontrolü dışında. IMF heyetinin Türkiye’den ayrılmadan önce yayımladığı notlara bakılırsa oradaki önerilerinin hepsi YEP’e (OVP) geçmiş” diye konuştu. Temenni metni gibi Boratav, Türkiye ekonomideki gelişme alanları açısın TÜİK istatistikleri cilalıyor Açıkladığı veriler nedeniyle son dönemin tartışmalı kurumu TÜİK’in itimat uyardırmadığını belirten Prof. Dr. Boratav, bunu şöyle örneklendirdi: “20082009’daki kriz döneminde, TÜİK verilerine göre, çok daha sert küçülme istihdam aşağı yukarı korunarak gerçekleşmişti. İşsizlik artıyor ama istihdam daralmıyordu. İşsizlik faal nüfusa katılımın katkılarıyla artıyordu. Yeni iş sahası açılmı yor, mevcut istihdamı koruyordu. Biraz köye, tarıma taşıyarak koruyabiliyordu. Bugün ise istihdamda anlamlı bir düşme var. Buna karşın küçülme yüzde 2.2. TÜİK verilerini kullanarak 0.5’lik büyüme öngörmek basit bir mantık. TÜİK birçok şeyde yaptığı gibi büyüme rakamlarını da cilalıyor. Bunun arka planında da kullandığı veri kaynaklarını 2016’dan itibaren anketlerden idari kayıtlara taşıması var. Bu yanlıştı.” dan YEP’le ilgili şu noktalara dikkat çekti: 4 Ekonomi politikasını yöneten çevrelerin, teknik kadronun ayrıntılı büyüme, işsizlik hesabı yaptığına dair belirti yok. YEP, iktidarın, bakanın, “İşte büyümede yüzde 5 iyi bir rakamdır, bunu böyle yapalım. İşsizlikte de yüzde 10 sınırı kritik bir eşiktir. Bunu da yüzde 10’un altına indirelim gibi” temen nileri ile türetilmiş bir metin izlenimi veriyor. 4 Sanayi ürünü ihracatında anlamlı sıçramaya işaret eden hiçbir gösterge yok. Artışın büyük bölümü hizmet ihracatından, turizmden. Sanayi sektörü küçülürken ihracat yapılabilmişse bu stoklardandır. Dolayısıyla ekonomi önümüzdeki yıllarda büyüyen güzergâha geçtiği zaman ithal ikamesinin, ihra cata dönük sanayileşmenin, yapısal sıçrama göstereceğine dair belirti yok. Fazla mümkün değil 4 Ayrıca sıfır büyümede dahi açık veren ekonomik yapıdayız. Ekonomi küçülürken sembolik bir fazlaya geçti. Bunun sürdürülme ihtimali zayıftır. Küçülme devam etse bile ekonomi dış açık verme eşiğinde. 2022’de yüzde 5’lik büyüme ile cari fazla vermek, bugünkü ekonomik yapısal sorunlar dikkate alınırsa mümkün değil. lANKARA Korkut Boratav Dengesizlik devam ediyor Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), son 5 çeyrekte daralma yaşanan inşaat sektöründe mali yapılarda bozulma, finansman sıkıntısı ve talep daralması ile oluşan arztalep dengesizliğinin etkisinin devam ettiğini belirtti. TMB tarafından açıklanan “2019 Yılı Beklenenden Zor Geçiyor” başlıklı inşaat sektörü analizinde, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde 2019 sonu yeni proje tutarı hedefi olarak yeniden 20 milyar dolara ulaşmaya yönelik çalışmaların sürdüğü; ancak gerek küresel pazardaki daralma, gerekse yurtiçinde yaşanan sorunların etkisiyle hedeften uzak kalındığı kaydedildi. Tüm bu gelişmelerle birlikte, geleceğe dönük olumlu sinyallerin başladığına da işaret edilen analizde, “Ekonomi yönetiminin son dönemde gerek makro ekonomiyi, gerek sektörü canlandırmaya yönelik attığı adımların etkisiyle geleceğe ilişkin olumlu sinyaller alınmaya başlanmıştır” denildi. l REUTERS Volkswagen’e bir talip daha Volkswagen’in (VW) Türkiye’deki fabrika yatırımını erteleme kararı almasının ardından, bu projeye talip olan ülkeler arasına Bulgaristan ve Romanya’dan sonra Sırbistan da dahil oldu. Sırbistan Ticaret Odası Başkanı Marko Cadez, “VW’nin ülkemizde olması bölgesel istikrara yardımcı olur” dedi. VW’nin Suriye harekâtına yönelik huzursuzluğunun sürdüğü bilinirken Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay’ın bu şirketin yatırımını durdurmadığına ilişkin söylemleri dikkat çekti. Turagay, “Volkswagen şu anda yatırımını durdurmuş durumda değil. Volkswagen yatırımı devam edecek, çünkü şirket kuruldu. Bununla ilgili sürekli spekülasyonların çıkarılması hoş değil. Ben o noktada bir olumsuzluk görmüyorum” diye konuştu. l Ekonomi Servisi GAP ve DAP’a ek süre verildi Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi ve Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi başkanlıklarının görev sürelerinin 31 Aralık 2020’ye kadar, Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatı’nın görev süresinin de 31 Aralık 2023’e kadar uzatılmasına karar verildi. TBMM’ye gönderilen bütçe yurttaşa daha çok yük, yandaşa daha çok kaynak vaat ediyor Vergi yurttaşı ezecek Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, dün bütçeyi “daha sıkı” bağlayarak TBMM’ye gönderdi. Savunmaya 141 milyar TL Jeopolitik riskler, terör tehdidi nedeniyle savunma ve güvenliğe ayrılan pay artırılarak 141.1 milyar liraya yükseltildi. Ağbal, Barış Pınarı Harekâtı için yapılacak harcamalara ilişkin sorular üzerine, “Türkiye olarak şu anda yürütülen operasyon da dahil olmak üzere savunma ve güvenlik birimlerimizin ihtiyacı olan her türlü bütçe kaynağı hem bütçede öngörüldü, hem ilave ihtiyaç gerekirse bu ihtiyacı karşılayacak ekonomik ve bütçe gücümüz var” dedi. Ağbal, “güvenli bölgede” yapılacak konutlar için kaynak ay rılıp ayrılmadığı konusunda ise, “Şu anda 2020 bütçesinden bu amaçla ayrılmış bir bütçe yok ama büyük ve önemli bir proje” yorumunu yaptı. Kamuya 60 bin kişi Ağbal ayrıca, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) için bütçeden kaynak ayrılıp ayrılmadığı konusunda “Mevzuatta öngörülmeyen herhangi bir konuda bütçeden yeni bir kaynak öngörülmedi” derken, Kanal İstanbul gibi, büyük ölçekli projelere daha fazla kaynak ayrılmasıyla ilgili çalışma yapacaklarını söyledi. Ağbal, ver gi artışlarına dair yasal olarak öngörülen parametreler kullanıldığını da belirtti. Yine bütçede yer alan açıkmalara göre kamu yatırımları 78.4 milyar liradan 88.5 milyar liraya çıkarıldı. Mahalli idarelere ayrılan bütçe ödenekleri 82.3 milyar liradan 97.3 milyar liraya yükseltildi. 2020’de kamuya 60 bin yeni personel alınacak. Ancak ihtiyaç halinde gerekli çalışmalar yapılacak. Eğitim desteklerinin toplamı 26.4 milyar lira olacak. Burs ve öğrenim kredisi olarak 12.5 milyar lira verilecek. Özelleştirme hedefi ise 10 milyar lira. Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “emir ve talimatları”, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın koordinasyonuyla hazırlandığını belirttiği 2020 bütçesi dün TBMM’ye sunuldu: 4 Bütçe giderleri 1 trilyon 96 milyar lira, gelirler 957 milyar lira ve açık 138.9 milyar lira olacak. Faiz giderleri 139 milyar liraya çıkarken, vergi gelirleri 785 milyar lira olacak. 4 Gelecek yıl yüzde 5’lik büyümenin yakalanacağını savunan hükümet, vergi gelirlerindeki artış beklentisini bütçeye yansıttı. Bu yıl 145.2 milyar lira olan ÖTV gelirleri gelecek yıl 175.2 milyar liraya çıkacak. Şirketlere kaynak 4 İthalden KDV 126.4 milyardan 158.1 milyara, dahilden KDV 52.1 milyardan 58 milyara, BSMV 23.5 milyardan 25 milyara, damga vergisi 18.7 milyardan 21.5 milyara, MTV 14.2 milyardan 17.4 milyar liraya çıkacak. Harç gelirleri de 21.9 milyar liradan 29.6 milyar liraya yükselecek. 4 Özel sektöre verilecek destekler 44.4 milyar liraya çıkarıldı. Şirketlere sosyal güvenlik prim desteği olarak 25.2 milyar lira destek sağlanacak. 4 Kamu özel işbirliği projelerine 18.9 milyar liralık kaynak ayrıldı. Bunun 10.5 milyar lirası şehir hastaneleri gibi sağlık yatırımları, 8.3 milyar lirası ulaştırmaya harcanacak. l ANKARA CarrefourSA alışverişi Hepsiburada’ya taşındı Eticaret platformu Hepsiburada ile CarrefourSA’nın yaptığı işbirliği kapsamında oluşturulan “Hepsiexpress” ile, ihtiyaç duyulan market alışverişi, gün içinde seçilen zaman dilimine uygun olarak tüketiciye teslim edilecek. İlk etapta İstanbul’da belirli semtlerde başlayacak hizmet, yeni yılla birlikte ülke geneline yaygınlaştırılacak. Özel olarak dağıtım filosu oluşturulduğunu anlatan Hepsiburada üst yöneticisi (CEO) Murat Emirdağ, “Yaş sebze meyveden sağlık ve kozmeti Murat Emirdağ ğe, et, balık, tavuktan süt ürünlerine kadar siparişi verilen tüm ürünler, en yakın CarrefourSA mağazasından tedarik edilecek” diye konuştu. CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu ise “Müşterilerimizin, ihtiyaçlarını farklı kanallardan giderme arayışını gözlemlediğimiz için biz de farklı kanallarda yer almaya başladık. Hepsiexpress müşterisi, market alışverişi yapmak is tediğinde CarrefourSA güvencesi ile tüm ürünlere erişebilecek” dedi. l Ekonomi Servisi Kutay Kartallıoğlu TESK: Uçak biletinde tavan fiyata uymayan şirketler cezalandırılsın Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfe Uçak bileti fiyatlarının aktarmalı uçuşlarla da derasyonu (TESK) Ge ha da yükseldiğine işa nel Başkanı Bendevi Pa ret eden Palandöken, landöken, havayolu şir “Yolcu ve yolculuk sa ketlerinin tavan ücret yısında yaşanan düşü kuralına uyması gerek şün önüne geçmek için tiğini belirterek “İç hat havayolu şirketleri ta ekonomi sınıfı uçak bi Bendevi Palandöken van fiyat kuralına uyma letlerinde tavan fiyata lı. Her firma kendisine şirketler uymuyor. Karar koyu göre fiyat belirlediğinde hem cular tavan fiyat kuralını uygula haksız rekabet ortamı oluşuyor mayan şirketleri denetleyip ce hem de yurttaş uçamıyor” diye zalandırmalı” dedi. konuştu. l Ekonomi Servisi En fazla iade elektronikte Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, “Son 2 yıl içinde bize gelen 4 bin şikâyetin yüzde 58’i iade, yüzde 36’sı değişim ve yüzde 6’sı ücretsiz tamir talebi yönünde. Yani şikâyette bulunan her iki tüketiciden biri, hatta daha fazlası aldığı ürünü beğenmediği için iade talebinde bulundu” dedi. İade talebiyle gelen şikâyetlerin yüzde 90’ının cep telefonları başta olmak üzere elektronik eşyalar olduğuna dikkat çeken Şahin, “İade taleplerinin yüksek olmasının sebebi, internet ve uzaktan satışlarda tüketiciye çok farklı ürünlerin gönderiliyor olması. Bunlara karşı dikkatli olunmalı. Her 100 tüketiciden 58’inin iade talebinde bulunmasının temelinde bu var” diye konuştu. l AA Mezun, işsiz, borçlu... Evet, gündem savaş, gündem TrumpErdoğan mektup trafiği, düzeysizce restleşmeler, tehditler... Ama bu sıcak gündemin içinde sessizce akıp giden bir günlük hayat da var. Önceki gün açıklanan işsizlik rakamları örneğin. Genç işsiz sayısındaki artışta Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırılması... TÜİK’e göre gençlerin yüzde 27.1’i iş arıyor. İşsiz sayısı bir yılda 1 milyon kişi artarak 4.5 milyonu aştı. Tabii bunlar resmi rakamlar. CHP’ye göre geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyonu geçmiş durumda. Ekonomik kriz nedeniyle patronların ilk tasarrufu işten adam atmak oluyor. Zaten pompalanan tüketim ekonomisi yüzünden borçlanarak yaşamlarını sürdürmek zorunda kalan çalışanlar bir anda kendilerini kapı önünde bulunca borçları ile ne yapacaklarını bilemiyorlar... 1529 yaş grubunda ne çalışan ne de eğitim gören gençlerin sayısı 5.18 milyon; yani Norveç’in toplam nüfusu kadar. Daha da korkuncu iktidarın bu konuyu ağzına bile almaması. Gençlerinin yarısının boşta olduğu bir ülkedeyiz ve bu korkunç tablo karşısında herkes suspus durumda. Yazık değil mi bu gençlere... Sadece bu gençlere değil, bu ülkeye, geleceğimize... 2534 yaş arasındaki gençlerde 1 yıldan uzun süredir iş arayanların oranı 10 misli artmış. Peki, ya bu gençlerin umutsuzlukları, hayalleri? Çaldıkları kapılar yüzlerine kapanan, inşaatlarda amelelik yapmak zorunda kalan üniversite mezunları... Normalde gençlerin eğitimi arttıkça işsizlik oranları düşer ama bu ilişki Türkiye’de tersine işliyor. Neden mi? “Her ile bir üniversite” kampanyası ile üniversite sayımız 206’ya ulaştı ama hem eğitimin niteliği düştü hem de plansız bir şekilde üniversite ve bölümler açıldığı için ülkenin ihtiyaçları ile üniversite kontenjanları birbiriyle uyumsuz oldu. Kayıt dışı ve ağır çalışma koşulları Büyük bir sömürü düzeni süregeliyor ve devlet buna göz yumuyor. Özellikle de mavi yakalılarda kayıt dışı çalıştırma çok fazla. Çalışma koşulları çok ağır. Küçük işletmeler, esnaf, restoranlar, atölye sahipleri özellikle yabancı işçileri tercih ediyorlar. Çok daha düşük ücretle ve hiçbir sosyal güvence olmadan çalıştırıyorlar. Bir eczacı dostum anlatıyor. Bulunduğu semt İstanbul’un göbeğinde. Eczaneye Moğollar geliyor ve serum fizyolojik satın alıyorlarmış. Bu sıvının içine B ve C vitamini koyup damardan enjekte ediyorlarmış. Hastalanmasınlar ve dirençleri artsın diye. Evlerde kalabalık gruplar halinde kalıyorlar. Sadece Moğollar mı, Afganlar, Türkmenler... Halk sağlığı uzmanı bir arkadaş Afganların son derece kötü koşullarda kaldıklarını ve tüberküloz vakalarının görüldüğünü belirtiyor. Uyuşturucu alarm verici boyutta Çok eski değil, bir iki yıl öncesine kadar bonzai alıp yollarda ölenler, uyuşturucu kurbanı gençler bu ülkenin gündeminde ilk sıralardaydı. Ne oldu da ses kesildi? Uyuşturucuya karşı büyük bir mücadele başlatıldı ve kökü kazındı mı? Bu gençleri uyuşturucuya yönelten faktörler hiç irdeleniyor mu? Ne gezer. Uyuşturucu kullanımı konusunda açıklanan rakamlar ürkütücü. Avrupa 2019 yılı Uyuşturucu Raporu haziran ayında açıklanmıştı. “Güzide” basınımızın ve iktidarın fazla ilgi göstermediği rapora göre, Türkiye’de birçok kategoride korkutucu denebilecek seviyede bir artış söz konusu. Ayrıca uyuşturucu ile ilgili işlenen suç oranlarında yüzde 45 artış var. Madde bağımlılığında yataklı tedavi görenlerin sayısı da son beş yılda artmış. Aşırı doz uyuşturucudan ölümlerde ise 6 yılda 9 misli artış olmuş. 2011 yılında 105 kişi aşırı doz nedeniyle hayatını kaybederken 2017 yılında bu sayı 941’e ulaşmış. Ölenlerin çoğu erkek, ortalama yaş 32. Türkiye’de bir yıl içinde ele geçirilen uyuşturucu miktarı tüm AB ülkelerinde ele geçirilenden çok fazla.  İntiharlar ve iş cinayetleri İş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin çoğu genç. CHP’nin gençlik raporuna göre son 7 yılda 1827 genç, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Ayrıca işsizliğe bağlı genç intiharları da hızla artıyor. Sadece son 1 yılda, ataması yapılmadığı gerekçesiyle 12 öğretmen adayı hayatına son verdi. Sonuç: Gündemi gerçek sorunlara yöneltmedikçe, yapılan yanlışların üzerinde konuşmadıkça, kapsayıcı politikalar geliştirmedikçe sorun daha da derinleşecek. Türkiye kendi yarattığı bataklıkta dibe çekilecek. Gülcüye rekolte şoku Dünya gülyağı üretiminin yüzde 65’ini tek başına karşılayan Isparta’da bu yıl üretimin yüzde 20 artmasıyla birlikte gül alım fiyatı 9.20 liradan 7.80 liraya düştü. Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, gülyağının dünyada doyum noktasına geldiğini, 20’ye yakın ülkenin gül çiçeği ürettiğine dikkat çekerek “Gül dikim alanları arttığı için gül çiçeği rekoltesi de arttı. Bulgaristan’da da önemli miktarda üretim artışı oldu. Sektör genelinde geçmiş yıllardan kalan stoklar ve yeni üretilen ürünler talebin çok üzerinde olduğundan fiyatlarda düşüşe yol açtı” dedi. Çelik, üreticiye “yeni alanlar dikmeyin” çağrısında bulundu. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle