15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 2019 ÇARŞAMBA CES’TEN HABERLER METAN GAZI AKIYOR İngiltere’nin Bristol Üniversitesi’nden uluslararası araştırma ekibi, Grönland kıyılarında yaptıkları ölçümlerde, buz kıtasında yaz aylarında eriyen buz örtüsünün yoğun miktarda metan gazı açığa çıkardığını belir ledi. Bilim insanları, 600 kilometrekarelik deniz bölgesinde, buz örtüsü yatağından eriyerek nehirler halinde denize akan sularla birlikte 6 ton metan gazının denize karıştığını tespit etti. Metan gazı, sera etkisi yaratıyor. l AA EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ Nesin Lisesi’nde hazırlık sınıfı dahil 5 sınıf olacak Özgür bir ortamda usta çırak ilişkisi ET TADINDA VEGAN BURGER Etsiz cızbız Ete benziyor, mangalda cızırdıyor, tadı da tıpkı et gibi, ama et değil. Las Vegas’taki Tüketici Elektroniği Şovu’nun (CES) konukları yalnızca teknoloji firmaları değil. Impossible Foods (İmkansız Gıdalar) firmasının CEO’su Pat Brown, CES’te yaptığı sunumda imkânsız burgerlerinin yeni versiyonunu tanıttı. Aroması daha yoğun, düşük kolesterollü ve daha az kalorili olan imkânsız burgerler, dana eti tadında ama hiç et içermiyor. Şirketin “Bir ineğin aksine, her gün et üretmekte daha iyiyiz” sloganıyla piyasaya sürdüğü imkânsız burger ler, yıllar süren araştırmaların ardından geliştirildi. Şirketin milyonlarca dolarlık fonlar sayesinde ürettiği vegan ürünün amacı, et yiyenlerin aldığı hazzı doğal ve or ganik seçeneklerle veganlara da tattırmak. Firmanın ürünleri kolesterol, antibiyotik, hormon, bakteri ya da et içermiyor. Vergan burgerin dört ana maddesi buğday, patates proteini, hindistan cevizi özü ve özel bir içerik “heme”. Hayvanların kanında ve bitkilerde bulunan bu madde burgere et tadı veriyor. Şirketin verdiği bilgilere göre imkânsız burgere talep giderek artıyor. Böcek gibi Las Vegas’taki Tüketici Elektroniği Şovu’nda (CES) sergilenen ve bir böceği andıran Hyundai “Ultimate Mobility” bacakları sayesinde zorlu arazilerle ve hava koşullarıyla başa çıkabiliyor. Araç, tekerlekli sandalye kullananların da imdadına yetişiyor, bina girişlerindeki merdivenleri bacakları sayesinde aşarak kullanıcıyı bina girişine bırakıyor. Araç, uzun bacaklarıyla biraz korkutucu görünse de bir afet anında da enkazda gidebiliyor. Şirket aracının deprem ve tsunami bölgelerinde ilkyardım ekiplerinin işlerini de kolaylaştıracağı iddiasında. l Cumhuriyet İŞYERLERİNDE TEŞVİK EDİLECEK Bitkin Japonlara şekerleme molası Saldırı değil aşk şarkısı ABD’nin Küba’yı 2017’de diplomatlarına sonik saldırı düzenlemekle suçladığı ses kaydını inceleyen bilim insanları bunun kaynağının kısa kuyruklu Hint cırcır böceği olduğu sonucuna vardı. Bu türün aşk şarkıları insan kulağına 7 kHz civarında ulaşıyor ve rahatsızlığa neden olabiliyor. Washington, 2017’nin sonunda Küba’daki ABD Büyükelçiliği’nin çalışanlarına yönelik “sonik saldırılar” nedeniyle elçilik çalışanlarının büyük kısmını çekme kararı almıştı. Japonya’daki fazla çalışma kültürünün yarattığı uykusuzluğun ülkeye maliyetinin yılda 138 milyar dolar (yaklaşık 775 milyar TL) olduğu ortaya çıktı. Uykusuzluk sebebiyle ülke ekonomisinin zarar etmesi, hükümeti harekete geçirdi. Japonya Sağlık Bakanlığı, tüm çalışanların öğleden sonra 30 dakikalık rahat bir uyku molası almasını, “iş gücüne kişisel ve profesyonel faydası olduğu için” desteklediğini açıkladı. Ülkede işverenler, uykusuz çalışanların daha fazla zarara yol açtığı gerekçesiyle, çalışanların gün içinde alınan uyku molasını işin bir parçası olarak görmesini hedefliyor. Japonya’da daha önce 27 yaşında bir çalışan, çok fazla çalıştığı için (ayda 112.5 saat fazla mesai) kalp krizi geçirmiş ve hayatını kaybetmişti. Japonların uykusu dünya ortalamasından 45 dakika az. Çatalca’daki Matematik Köyü’ne komşu olacak Nesin Lisesi’nde öğrenciler okulun günlük işlerinde de çalışacaklar. Ali Nesin “Normal lise olacak. En üst seviyeden eğitim vereceğiz, vizyonumuz dünya çapında olmak” diye konuşuyor. Aziz Nesin’in bir hayali daha gerçekleşiyor, Nesin Lisesi kuruluyor. ‘Kendi sınavımızı 2020’nin eylül ayında açılması planlanan lisede felsefeye, sa kendimiz yapacağız’ nata ve matemati ğe özel önem veri figen atalay lecek. Liseden çok bir “köy”’, bir “yaşam alanı” kurmak isteyen Ali Nesin’le, Nesin Li sesi üzerine görüştük. n Öğrenciler nasıl alınacak? Hangi kriterlere bakılacak? Türkiye’nin her yerinden 8. sınıf mezunlarına açık olacak mı başvuru? Tabii herkese açık olacak. Kendi sınavımızı kendimiz ağırlayacağız. Onlara çeşitli dersler vereceğiz bu süreçte ve sonunda bir ya da birkaç sınav yapacağız. Başarılı olanları alacağız. Bu yöntemin gerçek hayatta uygulanıp uygulanamayacağını bil Aziz Nesin’in vasiyeti yapacağız. Şimdilik şöyle dü miyorum. Yasal ya da fiziksel şünüyorum: Normal sınavlar imkânsızlıklar olabilir. Ama n Neden lise açmaya karar da belli bir puanın üstünde şimdilik, bu ya da bunun tü verdiniz? not alan diyelim 150 öğrenci revleri olan bir sistem düşü Babamın hayallerinden biriy yi Köy’de bir hafta boyunca nüyorum. di. Nesin Vakfı’nın son Yöne tim Kurulu’nda “Yapmamız ge reken en elzem, en önemli iş nedir” diye sormuştu. Kimse cevap veremeyince kendi ver mişti cevabı: İlkokul kurmak. Babamın vasiyetini harfiyen yerine getirdik. Şimdi hayalle rini gerçekleştiriyoruz. Nere deyse hepsini gerçekleştirdik. Bir matematik enstitüsü iste mişti mesela. Matematik ens titüsü olmasa da Matematik Köyü kurduk, daha da iyi ol du. Vakfın karşısındaki ve ya nındaki arazileri almak iste mişti ama parası çıkışmamıştı. Onları da aldık. Yayınevi kur mak istiyordu kitaplarını bas mak için, ama zaman ayıramı yordu. Onu da kurduk. Vakfa havuz istiyordu, tiyatro salonu istiyordu, spor salonu istiyor du. Hepsini yaptık.Türkiye’ye döndüğümün ilk yıllarında il kokul işine el attım. Hatta ar sası, projesi bile hazırdı. Ama fizibilitesini tutturamadım. İlkokul da sırada... O yıllardaki Çatalca şimdiki Çatalca değildi. Özel ilkokul o yıllarda Çatalca’da varlığını sürdüremezdi. Bunu tez zamanda anlayıp projeden vazgeçtim. Başarısızlığa hakkım yoktu çünkü. Başarısız olma gibi bir lüksüm yoktu. Bir yandan para kazanmak için cesur olmalıydım, diğer yandan da para kaybetmemek için korkak. Çok zor bir durum. Sanırım alnımın akıyla vakfı yaşattım, üstelik büyüterek, geliştirerek, zenginleştirerek yaşattım. İlkokul projesini tamamen rafa kaldırmadık. İleride onu da yaparız. Benim zamanımda olmasa da benden sonra yapılır. Şimdilik lisede karar kıldık. Babamın vasiyetini, arzularını, hayallerini, babam diye yerine getirmedik. Çünkü bu hayaller olması gereken hayallerdi, “aklın yolu bir” dedirtecek hayallerdi. Yani hayallerimiz buluştu. Niye lise? Çünkü 32 yıldır liselilere kitaplar yazıyorum, 23 yıldır liselilere ders veriyorum. Bunu da Ali Nesin, iyi bir liseye Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu vurguluyor. ayıptır söylemesi iyi yapıyorum. Gençleri seviyorum, onlar da beni seviyor. Onlarla iletişimim çok iyi. Ama onlarla bir iki hafta beraber olabiliyorum, sonra ayrılıyoruz, belki bir sonraki yaz yine görüşüyoruz. Ayrıca iyi bir lise de Türkiye’nin bir ihtiyacı. Bu durumda bir lise kurmak kaçınılmaz oldu. Dünya çapında... n Toplam maliyet ne kadar olacak? Ne kadar bağışa ihtiyacınız var? Son dost mektubumda 45 milyon lira demiştim. Yanılmışım meğer, 89 milyon liraya ihtiyacım varmış. Vakfa komşu araziyi almak için halkımız 10 günde 3 milyon lira bağış ta bulunmuştu. Bir lise için bu para toplanır sanıyorum. n Okulun statüsü ne olacak? Öğrenciden ücret alınacak mı? Normal lise olacak. En üst seviyeden eğitim vereceğiz, vizyonumuz dünya çapında olmak. Üniversite hocaları da ders verecekler. Felsefeye, sanata ve matematiğe özel önem vereceğiz tabii. Ücret tabii ki alacağız, başka türlü nasıl döndürebiliriz ki, ama ayrıca elimizden geldiğince burs da vereceğiz. Kâr amacı gütmeyen bir kurum olacak, ama kendi kendini döndürmesi lazım. Bir kurumun sonsuza kadar bağışlarla yürümesi çok zor, çok yorucu, ayrıca doğru da değil. AçılışAli Nesin Eylül 2020 n Açılış tarihi için bir plan var mı? 2020’nin eylül ayında. n Eğitim felsefeniz ne olacak? Önce eğitimin amacından söz etmemiz lazım. Her okulun eğitim amacı aynı olmayabilir. Bizim amacımız, öğrencinin içindeki erdemi, cevheri, yeteneği çıkarmak olacak. Tam donanımlı karakterli kişiler yetiştireceğiz. Her ne iş yapacaksa, elinden geldiğinin en iyisini yapmaya çalışacak. Başarıya önem vermeyeceğiz, başarıya ulaşma çabasına önem vereceğiz. Buradan çıkan öğrenciler sadece Türkiye’ye değil, dünyaya değer katan, renk getiren kişiler olacaklar. Bu amaçlara ulaşmak için her şeyden önce özgürlük lazım. Olabildiğince özgür bir ortam yaratacağız. Sonra öğretmenlerle öğrenciler aynı mekânları paylaşacaklar, dost olacaklar. Aralarında arkadaşça bir usta çırak ilişkisi olacak. Hobileri olacak Aslında bir lise değil, bir köy, bir yaşam alanı kurmak istiyorum. Öğrenciler ve öğretmenler ve hatta yöneticiler lisede (yani Köy’de) dönüşümlü olarak çalışacaklar, bulaşıktan temizliğe, bahçeden mutfağa kadar her alanda yardım edecekler. Öğrenmek, anlamak, sorgulamak, düşünmek hayatın bir parçası olacak, bir varoluş biçimine dönüşecek. Her öğrencinin çok yakından neredeyse profesyonelce ilgilendiği bir alan olacağı gibi (mesela tarih, mesela biyoloji) bir de ayrıca bir hobisi olacak (mesela keman ya da bitki koleksiyonu). Bunlar hayallerim. Gerçekte ne olur, bilmiyorum, göreceğiz. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle