18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 30 Ağustos 2018 6 Sağlıkçılar ayaktaİÜ hastanesindeki sağlık çalışanları haklarını istiyor haber TASARIM: SERPİL ÜNAY İstanbul Üniversitesi (İÜ) hastanelerinde görev yapan sağlık çalışanlarının performansa dayalı döner sermaye ek ücretlerinin 3 aydır ödenmemesi, sağlık çalışanlarının zor koşullarda çalışması ve üniversite hastanelerinin borçlandırılması üzerine Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve İstanbul Tabip Odası (İTO) üyeleri İÜ Tıp Fakültesi ana kapı önünde basın açıklaması yaptı. ‘Ameliyatlar aksıyor’ Eylemde yapılan konuşmalar ise şöyleydi: n SES Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol: Üniversite hastaneleri iflasın eşiğine geldi. Klinikler kapatıldığı için asistan öğrencilerin eğitimleri aksıyor. Ameliyathaneler aksıyor. Yönetimle görüşsek de bir sonuç alamıyoruz. Hiçbir şey için kılını kıpırdatmayan İstanbul Üniversitesi, bu eylemi durdurmak için polisler ve güvenlikleriyle baskı kurmaya çalıştı. Biz borçların ödenerek bu güzide kurumun ayakta kalmasını istiyoruz. ‘Bu hastane yok olacak’ n İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip: Sağlıkta Dönüşüm Programı üniversitelerde uygulanmaya başlamıştır. Kâr getiren işler yapılmaya başlandı. SGK geri ödemeleri geride kalmış, sağlık hizmetleri aksamaktadır. Hemşirelerimiz istifa etmiş durumdadır. Hastaneler için gerekli malzemeler alınamamaktadır. Öğretim üyelerinin istifaları artmaktadır. Bugün birçok servisin kapatılması, hastalara ye Hemşirelerden yatak ücreti SES Aksaray Kadın Sekreteri Aynur Gürcan ise performans maaşlarının ödenmemesiyle beraber hemşire yatakhanelerini’nde ücretli hale getirildiğini söyleyerek, “Kadrolara başvuran hemşireler bu olumsuzlukları duyduğunda başvurularını geri çekiyor. Hemşireler kurumdan ayrılınca klinikler de kapatılıyor ve hastalar mağdur oluyor” dedi. Gürcan, hastane çalışanlarının taleplerini ise şöyle sıraladı: “Uygulanan baskı ve mobbinglerin derhal son bulmasını istiyoruz. Verilen yemeklerin kaliteli ve hijyen koşullarında verilmesini, hemşire yatakhanelerinde hemşirelerden ücret talebinden vazgeçilmesini istiyoruz.” Eylemde “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. terli hizmet verilmemesi sıkıntısı içindeyiz. Sorunların detaylarıyla paylaşılmasını istiyoruz. Yoksa bu hastane yok olacak. n İTO temsilcisi Rukiye Eker: Üniversite hastanelerine başvuran zor hastaların tanıları, tıbbi ve cerrahi tedaviler için yapılan harcamalar, bu hizmet karşılığında SGK tarafından fakültelere ödenen ra kamların birkaç katı fazlasına çıkmakta, yatırılan her hasta, yapılan her ameliyat hastanelerimiz zarar hanesine yazılmaktadır. Gerekli tedbirler ivedilikle alınmalı, sağlık çalışanlarının maddi hak kayıpları giderilmeli, çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Hastane giderleri devlet bütçesinden karşılanmalıdır. l İSTANBUL/Cumhuriyet Mehmet Ezer Mehmet Ezer, düşmeden kısa süre önce çalışma arkadaşlarıyla inşaatta fotoğraf çektirip sosyal medyadan paylaştı. Aynı inşaatta ikinci iş cinayeti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne işçi olarak giden Hataylı Mehmet Ezer, Lefkoşa’da çalıştığı inşaatın 4’üncü katından düşerek yaşamını yitirdi. 15 katlı inşaatta çalışan Ezer, 4’üncü kattaki işleri yaparken dengesini kaybedip düştü. İşçi arkadaşlarının gözleri önünde zemine düşen Ezer, ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Ezer, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Evli ve 1 çocuk sahibi olduğu belirtilen Mehmet Ezer’in, ailesini memleketi Hatay’da bırakarak,17 gün önce KKTC’ye çalışmak için geldiği öğrenildi. Ezer’in, aynı inşaattan 2 ay önce düşerek, yaşamını yitiren 19 yaşındaki Yavuz Bay gibi sıvacılık yaptığı belirtildi. lDHA Şarbona geçTBMMBaşkanvekiliLeventGök,şarbonskandalınınpatladığıbölgedeincelemelerdebulundu. soruşturma Skandalın ardından “Endişeye gerek yok” açıklaması yapan bakanlık, tepkiler üzerine soruşturma başlatıldığını duyurdu Tarım ve Orman Bakanlığı, Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde çıkan şarbon skandalının üzerinden bir gün geçmesinin ardından soruşturma başlatıldığını bildirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada; müfettişlerce inceleme başlatılması talimatı verildiği belirtildi. Açıklamada; “Bakanlığımızca bu konu hassasiyetle takip edilmekte olup, ayrıca hastalığın çiftlik dışındaki başka hayvanlara bulaşmaması için de gerekli bütün tedbirler alınarak uygulanmaktadır. Gerek vatandaşlarımızın gerekse de bölgedeki çiftçilerimizin endişe edeceği bir durum söz konusu değildir” ifadeleri yer aldı. Öte yandan Gölbaşı’ndaki çiftlikle birlikte, kesimhanenin de karantina altına alındığı öğrenildi. ‘Hayvanlar riskte’ Hastalığın kendi hayvanlarına bulaşmasından korkan besiciler, yetkililerin önlem almasını istedi. TBMM Başkanvekilig ve CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, çiftlik önüne giderek yaşanan paniğe ilişkin açıklama yaptı. Yerli hayvancılıkta sıkıntı olmadığını söyleyen Gök, “Şarbon vakasının ithal hayvanlara dayalı olduğunun bilinmesinde fayda var. Çünkü yerli hayvancılıkta sıkıntı yok” dedi. Gök, konuyu yakından takip ettiğini ve yurttaşların mağduriyet yaşamaması için elinden geleni yapacağını belirtti. Bölgedeki hayvanlardan örnek alınmaya devam ediliyor. CHP Milletvekili Murat Emir de konuyu Meclis gündemine taşıdı. Emir, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. Emir önergesinde; hastalık etkeninin toprağa ve yağmur suyuna rahatlıkla karışabildiğini, yaz mevsiminin özellikleri dikkate alındığında şarbon basillerinin rüzgâr yoluyla kolaylıkla havaya karışabildiğini belirterek, hastalığın görüldüğü çiftliğin civarında yaşayan insanların ve besi hayvanlarının ciddi risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Brezilya’dan başlayıp Gölbaşı ilçesinde sonlanan ithalat sürecine kadar uzun bir sürenin bulunduğunu belir ten Emir, bu süre zarfında nasıl olup da hastalığa ait bulguların tespit edilemediğini, gerekli kontrol mekanizmalarının oluşturulamamasından doğan bir ihmalin olup olmadığını, ihmalin görülmesi durumunda sorumlular hakkında nasıl bir işlem yapılacağını sordu. ‘Sorumlu kimler?’ CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Tanrıkulu, “Bu hayvanlar ithal edilmeden önce şarbon ya da başka bir hastalık etkeni taşıyıp taşımadıklarına dair neden kontrol edilmemişlerdir? Olası ihmaller akabinde gelecekte yaşanacak ölümler ile ilgili olarak kimler sorumlu olacaktır? Şarbon hastalığının çıktığı başka canlı hayvan sürüsü var mıdır? Varsa, şarbon tespiti yapılan hayvanlar hangi illerdedir? Türkiye’de illere göre son 1 yılda toplam ne kadar hastalıklı hayvan etinin piyasaya sürüldüğü tespit edilmiştir” sorularını yöneltti. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Satış ve dağıtım yapılmadı’ Sağlık Bakanlığı çiftliğin karantinaya alınması üzerine, saha araştırması başlatıldığını belirtti. Yapılan incelemelerde, çiftlikte bulunan hiçbir hayvanın gerek kurbanlık olarak gerekse kasap, market satışı amacıyla satışının veya dağıtımının yapılmadığı, bu hayvanlara ait etlerin tüketime sunulmadığının tespit edildiği bilgisine yer verilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Gölbaşı ilçesinde görülen şarbon hastalığı ile ilgili gerekli bütün tedbirler alınmıştır. Halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit bulunmamaktadır.” Ülkemizi hürriyet ve bağımsızlık içinde yaşama onuruna kavuşturan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına şükranlarımızı sunuyor, 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyorum. Tunç SOYER Seferihisar Belediye Başkanı C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle