18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 30 Ağustos 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Annelere gözdağı! haber 5 AKP Sözcüsü Ömer Çelik, İstiklal Caddesi’nde artık Cumartesi Anneleri’nin eylem yapmasına izin vermeyeceklerini söyledi AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cumartesi Anneleri eylemine İstiklal Caddesi’nde izin verilmeyeceğini belirterek, “Genel Başkanımızın başbakanlığı döneminde anneleri kabul etmesiyle ilgili olan tutumumuz ile son ortaya çıkan müdahale arasında bir çelişki yok” dedi. Çelik, AKP MYK toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. ‘Çelişki yok’ Muhalefetin Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılında Cumartesi Anneleri’yle bir arada olduğu fotoğrafını çokça anımsatmasıyla ilgili olarak Ömer Çelik, “Genel Başkanımızın başbakanlığı döneminde anneleri kabul etmesi ile ilgili olan tutumumuz ile son ortaya çıkan müdahale arasında bir çelişki yok” dedi. Terör propagandası Evladını kaybetmiş bir annenin acısı karşısında boyunlarının kıldan ince olduğunu dile getiren Çelik, “Ancak zaman içinde, 2010 yılından itibaren, annelerin adalet ve vicdan arayışında oldukları bir platform olmaktan, yavaş yavaş terör örgütlerinin bir platformu oldu. 2010’dan sonra buranın terör propagandası zemini haline gelmesi, annelerin acıları üzerinden terör propagandası merkezi haline getirilmesi karşısın Birçok belediye başkanı Erdoğan ile ‘toplu hatıra fotoğrafı’ çektirirken Çelik, Erdoğan’ın hemen solunda yer aldı. da tedbir zorunlu olmuştur. Bu alanın terör gruplarının tahakkümünden kurtarılması gerek. Bu annelere karşı bir tutum değildir” ifadelerini kullandı. Saldırı görüntüleri ile ilgili olarak da Çelik, HDP’yi hedef alarak, “İstismar partisi diyebileceğimiz adı konulmamış bir parti, her türlü acıyı istismar etmek üzerine hayatını kurgulayan bir partidir. Annelerin evlat hasretleri ile ilgileri yoktur” dedi. Eylem yaptırılmayacak Çelik, “Annelerin acısını istismar ederek, terör propagandası yapılmasına bundan sonra müsaade edilmeyecektir. O alan bundan sonra böyle bir iş için kullanılmayacaktır. Annelere bizim kapımız her zaman açıktır. Ama İstiklal Caddesi gibi yerlere bundan sonra izin verilmeyecektir. Valiliğin ortaya koyduğu yerler haricinde, bu tip yerlerde eylem yapmak isteyen AK Parti bile olsa izin verilmeyecektir. Annelere bir kere daha hürmetleri mizi sunuyoruz” diye konuştu. Polis şiddeti ile ilgili olarak da Çelik, “Polisin müdahalesi ile ilgili konular her zaman tartışılıyor. Görüntülerde de güvenlik güçlerinin mümkün olduğu kadar soğukkanlılıklarını korumaya çalıştığını tespit ediyoruz” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Gündemimizde af bulunmuyor’ Çelik, MHP’nin af teklifi için, geçmişte sergiledikleri tavrın değişmediğini dile getirerek “Gündemimizde bu konu yok. Yeni bir değerlendirme olmadı. Daha önceki pozisyonumuzu koruyoruz. Tutumumuzda bir değişiklik yok” dedi. Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerde de kurulup kurulmayacağı sorusuna Çelik, “İttifakın ilkelerine bağlılığımızı sürdürüyoruz. Daha vakit var. Yerel seçimlerde de böyle olur gibi bir değerlendirmemiz yok” dedi. 30 Ağustos... 30Ağustos bir zaferin yıldönümüdür... İşgal edilmiş bir ülke bu destanı kanlarıyla yazmıştır. Türk ulusal toplumu bu büyük zafer sonrası kuruldu ve bugünlere geldi. Tarihimizin sayfalarında 30 Ağustos, ulusal tümlüğümüzün, birliğimizin, tam bağımsızlığımızın zaferidir. 30 Ağustos 1924 günü Mustafa Kemal Atatürk, Dumlupınar’da zaferin gerçek anlamını içeren konuşmasında şöyle diyordu: “... Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuç veren ve yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine bir akış verecek kesin etkide bulunan başka bir meydan savaşı hatırlamıyorum...” Sömürgeci düşmanı toplumsal bütünlüğümüz ve birliğimizle topraklarımızdan çıkardık. Ulusal bağımsızlığımız, emperyalizme başkaldırımız bu zaferle perçinleşti. Mustafa Kemal’in şu sözleri aydınlanmanın esintisi oldu: “Efendiler, yurt bayındırlık istiyor; varsıllık ve gönenç istiyor; bilim ve beceri istiyor.. yüksek uygarlık, özgür kafa istiyor...” Atatürk’ün bu sözlerini hiç unutmamamız gerekiyor... HHH İnsanlık tarihine baktığımızda iki önemli devrim olduğunu görüyoruz... “Tarım devrimi ve sanayi devrimi!” Mustafa Kemal, devlet üretme çiftliklerini, Sümerbank’ı kurarak bunları gerçekleştirdi. Çünkü o bir devrimciydi... 1923 devrimi çalkantılarında 14 yıl hapis yatan Nâzım Hikmet Anadolu’nun varoluşunu, Kurtuluş Savaşı Destanı’nı neden yazmıştır? Nâzım Hikmet, 30 Ağustos’a doğru Mustafa Kemal’i şu dizelerle niçin anlatmıştır? “... O, saati sordu Paşalar üç dediler. Sarışın bir kurda benziyordu, mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı...” Peki, Nâzım’ın destanı mı resmi tarihtir! Yaşamları boyunca Kocatepe’yi, Dumlupınar’ı görmeyenler hayatı nasıl görürler? HHH Fazıl Hüsnü Dağlarca şöyle demiş yıllar önce: “Bu ulus kocaman bir şiirdir.” O kocaman şiiri kimse parçalayamaz. Bu zaferi içine sindiremeyenler var... Birinci Dünya Savaşı’nda düşman cephesinin en saygın patronu İngilizlerdi. Çanakkale’yi ele geçirmek için büyük çaba harcamışlardı. 1915’te denizden Çanakkale Boğazı’nı aşmak isteyen İngilizlerin amacı Marmara’ya girip İstanbul’a ulaşmaktı. İngilizler, İstanbul’dan Karadeniz’in yukarısına çıkacaklar, orada Rus çarıyla buluşacaklardı. Niye yazıyorum bunları? 30 Ağustos’u anlayabilmek için Çanakkale Savaşları’nı anlamamız gerekiyor... Tarih bilincinden yoksun olanlar ne Mustafa Kemal’i anlayabilir ne Çanakkale Savaşları’nı ne de Kurtuluş Savaşı’nı... 30 Ağustos Zaferi’nde esir düşen Yunan Generali Trikopis’le ilk kez karşılaşan Mustafa Kemal Paşa için şöyle yazıyor Şevket Süreyya Aydemir “Tek Adam” kitabında: “Mustafa Kemal Paşa, Yunan generalinin elini sıkı sıkı sıktı, el sıkışmayı uzattı. Oturun general, yorulmuş olacaksınız. Sonra sigara tabakasını uzattı... Kahve ısmarladı.” İngilizlerin Karadeniz’in yukarısına çıkıp Rus çarıyla buluşması hayal olmasaydı ne olurdu? HHH Eğer amaç gerçekleşseydi, 1915’te denizden Çanakkale’yi aşarak İstanbul’a gelip, Karadeniz’in yukarısına çıksaydılar, 1917 Bolşevik Devrimi suya düşecek, Mustafa Kemal’in sırtını Sovyetler’e dayaması gerçekleşmeyecekti. 1915 Çanakkale Savaşları’nda Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın alın yazısının ilk tümcesi tarihe geçti. Çanakkale Savaş’ında Mustafa Kemal... 30 Ağustos’ta Mustafa Kemal... Rastlantı mı? Yazgı mı? 30 Ağustos sadece askeri bir zafer değildir. Zaferle birlikte aydınlanmanın bir yol haritasıdır. Yenilgiye uğrasaydık Anadolu bölüşülecekti, Sevr uygulanacaktı.... Ama Halife ve Padişah yerli yerinde kalacaktı. Sevr haritası Anadolu’yu parsellemişti... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle