25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 22 Ağustos 2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Swap kısıtlaması piyasayı etkileyecek’ Ekonomistlere göre BDDK’nin geçen hafta başı itibariyle getirdiği kısıtlama tahvil faizlerinin yükselmesine neden oldu. Bu da uzun vadede olumsuzluk yaratacak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), Türk Lirası’nda yaşanan hızlı değer kaybının ve oynaklığın önüne geçmek için geçen hafta başı itibarıyla bankaların swap işlemlerine getirdiği kısıtlamanın piyasayı olumsuz etkileceği belirtildi. Ekonomistler, BDDK’nin swap işlemlerine getirdiği bu kısıtlamanın Türk tahvil faizlerinin yükselmesine neden olduğunu, bunun da piyasaları uzun vadede olumsuz etkileyeceği yorumunda bulundu. y‘TaLpiılleamticaazrheat le geldi’ Londra merkezli yatırım şirketi BlueBay’den şef yatırım stratejisti David Riley ise böylece Türk Lirası’nın ‘ticaret yapılamaz bir hale geldiğini’ öne sürdü. Çok sayıda analist ve ekonomist TCMB’nin faiz artırımına gitmesinin piyasalar için atılması gereken asıl adım olduğunu dile getirdi. BBC Türkçe’de yer alan habere göre BDDK, Türk Lirası’nda yaşanan hızlı değer kaybının ve oynaklığın önüne geçmek için geçen hafta başı itibarıyla bankaların swap işlemlerine kısıtlama getirdiği önlem TL’nin ka yıplarını geri almasında ön ayak olmuştu. Ancak ekonomistler, BDDK’nin swap işlemlerine getirdiği bu kısıtlamanın Türk tahvil faizlerinin yükselmesine neden olduğunu, bunun da piyasaları uzun vadede olumsuz etkileyeceği yorumunda bulundu. Bu yüzden çok sayıda piyasa oyuncusu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artırımına gitmesinin TL’deki oynaklığın önüne geçmek için gerekli olduğu görüşünde. BDDK’nin geçen hafta swap işlemlerine getirdiği kısıtlamayı açıklamasının ardından ekonomist Özlem Derici Şengül, “BDDK’nin swap işlemlerine sınırı yüzde 25’e düşürmesi döviz talebini düşürebilir ama TL likiditesi sıkışıklığına neden olarak tahvil faizlerinin yükselmesine neden oluyor” yorumunda bulunmuştu. ABD merkezli ekonomi ajansı Bloomberg, son yaptığı haberinde bu kısıtlamanın TL’deki oynaklığın önüne geçmesine rağmen diğer Türk varlıklarına olumsuz etkisinin olabileceğini vurguladı. Bloomberg, yurtdışındaki swap piyasasındaki likiditenin kısılması sebebiyle Lira’ya karşı işlem yapanların pozisyonlarını kapatma yoluna gittiğini, Türk tahvil, Ekonomiye değil hükümete yarar Michael Hüther Almanya’da Türkiye’ye mali yardım yapılmasını öneren koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin teklifi tartışılıyor. DW’ye konuşan Alman uzman Hüther’e göre yardım ülke ekonomisine değil, Türk hükümetine faydalı olur. Köln merkezli Alman Ekonomi Enstitüsü’nün yöneticisi Michael Hüther, Almanya’nın yapacağı olası bir maddi desteğin uzun vadeli ekonomik fayda sağlayaca ğından şüpheli. DW’ye konuşan Hüther, “Türk ekonomisine yardımı dokunmaz, Türk hükümetine yardımcı olur” değerlendirmesinde bulundu. Hüther, Türkiye’ye finansal destek önerisinin, krizin Almanya dâhil olmak üzere başka ülkelere sıçraması durumunda güç kazanacağını dile getirdi. Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin (DIHK) Dış Ticaret Direktörü Volker Treier de, birçok ihracata dayalı Alman şirketi için “şu anki istikrarsızlık ve öngörülemezliğin, potansiyel çekici iş fırsatlarının gerçekleşmesini baltalayan büyük bir problem olarak öne çıktığı” görüşünde. Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin verilerine göre Almanya, Türkiye’deki ikinci en büyük yabancı yatırımcı konumunda. Alman kaynaklı 6 bin 500’den fazla şirket Türk piyasasında aktif olarak yer alıyor ve bu şirketlerin 10 milyar Avro’luk sermaye birikimi bulunuyor. bono ve hisse senetlerine yatırım yapan yatırımcının kurdan kaynaklanan risklerini hedge (riskten korunmayı sağlayan işlem) edemediğini belirtti. Bloomberg televizyon kanalına konuşan Lond ra merkezli yatırım şirketi BlueBay’den şef yatırım stratejisti David Riley ise böylece Türk Lirası’nın ‘ticaret yapılamaz bir hale geldiğini’ öne sürdü. Yine Bloomberg’e konuşan Londra merkezli PineBridge Yatırım’dan fon yöneticisi Anders Faergemann, “Eğer elinizde Türk varlıkları varsa kur riskini hedge edemez bir hale geldiniz. Bunu geçen yıl Malezya’da gördük ve bu bir belirsizlik yaratıyor” dedi. l Ekonomi Servisi Son çiftlik de satıldığında özgürlük biter CHP Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal, tarım için ilk hedefin borç yapılandırması olduğunu dile getirdi İKLİM ÖNGEL CHP MYK değişiminin ardından yeni açılan alanlardan Tarım Politikaları Genel Başkan Yardımcılığı’nın başına getirilen Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, adım adım CHP’nin tarım politikasını anlattı. “İlk adım borç yapılandırması” diyen Sarıbal, çiftçinin zirai amaçlı aldığı kredinin faizinin sıfıra yakın olacağını, ödemesinin uzun vadeye yayılacağını ve çiftçinin ektiği üründen kâr elde etmesi gerçekleştirilerek borç batağından çıkmasının sağlanacağını anlattı. Bu topraklada son çiftçi tarlasını sattığında bu ülke bağımsızlığını kaybedecektir” uyarısında bulundu. Sarıbal CHP’nin tarım politikasına ilişkin şunları kaydetti: n Çiftçinin şu an 9 milyon TL borcu var. Yapılandırma olmazsa bu borçları ödeme olanağı yok. n Buğday, pancar, ay çiçeği, mısır gibi temel ürünlerde taban fiyat uygulamasına geçilecek. Primleri bir gün önceden açıklanacak. Çiftçi, o pri me dayalı olarak o üründen ne gelir elde edeceğini bilecek. Planlama şart n Yakın zamanda soğanda, patateste sorun yaşadık. Bunun temel nedeni üretim planlamasının olmaması. Çiftçi bir ürünü bir yıl sonra para ediyor diye çok ekiyor, başka ürünü ekmiyor. Dolayısıyla ihtiyaç fazlası oluyor, ürün para etmiyor. n Mazotta ÖTV, KDV kalkacak. Sel ve fırtına gibi iklim değişikliğine bağlı durumlar için çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tüm ürünler sigortalanacak. n Çiftçiyi koruyan birlik kooperatif gibi mekanizmalar geliştirilecek. Süt ve et kurumu, ithalatı organize eden bir kurum olmaktan çıkarılacak, üretimi sağlayacak önlemler alacak. n Fisko birlik, Marmara birlik gibi çiftçiden ürün alan, çiftçinin garantisi olan birlikler desteklenecek. Bunlar çiftçinin ürettiği ürünü alacak. Kamusal destek yapılarak çiftçinin ürününün alınması sağlanacak. l ANKARA Orhan Sarıbal Destek üç yıldır artmadı Aygun, çiftçiye destek verilmediğini şu rakamlarla ortaya koydu: “Ayçiçeği üreten bir çiftçimiz; 2018 yılı için dönümüne 19 TL mazot desteği, 4 TL gübre desteği, 0.8 TL toprak analiz desteği alacak. TÜİK verileri ışığında; bir çiftçi ortalama olarak dönümüne 264 kilogram ayçiçeği alıyor. Ayçiçekte alınan fark ödemesi desteği her dönüm için 105.6 TL. Üretici fiyatları yüzde 15 artarken, destek artışı yüzde 1.5’ta kaldı. Oysa sadece gübre ve mazotta yıllık fiyat artışı yüzde 25’in üzerin de. Çiftçimiz son 3 yıldır girdilerdeki artışa rağmen, destekleme oranlarının yetersizliği nedeniyle geçim sıkıntısı çekiyor. Ayçiçeğine devlet tarafından 1.71.9 TL/kg aralığında fiyatlama yapılıyor.” Ayçiçeğini de soldurdular Ayçiçeği ithalatı her geçen yıl artıyor. Ülke ayçiçeğinde yüzde 66 dışa bağımlı hale geldi MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin cari açığın düşürüleceği söylemine karşın, tarım ürünlerinde ithalat hızla artıyor. Türkiye ayçiçeğinde de ithalatçı ülke konumuna geldi. AKP döneminde ayçiçeğinde dışa bağımlılık yüzde 66’ya ulaştı. CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, ayçiçeği ve ayçiçek yağında yaşanan sıkıntıların incelenmesi için TBMM’ye araştırma önergesi verdi. Ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatının sürekli artış eğiliminde olduğuna dikkat çeken Aygun, “Ayçiçek yağı, 2017 yılında 619 bin 115 ton, 2018 yılının ilk altı ayında 259 bin 346 ton ithal edildi. Ayçiçek 2017’de 595 bin ton ithal edilmiş iken 2018 yılının sadece ilk altı ayında bu rakam 436 bin tona fırladı!” eleştirisini yaptı. Aygun; 2018 yılında da ayçiçeği için verilen tarımsal destekleme oranlarında artış olmadığına dikkat çekti. 2017 yılı Tüketici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 11.92; Üretici Fiyatları Endeksi’nin de yüzde 15.47 düzeyinde olmasına rağmen ayçiçeği üreticisine verilen desteğin sabit kaldığını anlatan Aygun, “Sadece mazot desteğinde dönüme 2 TL artış uygulanmıştır. Oysa sadece gübre ve mazotta yıllık fiyat artışı yüzde 25’in üzerindedir” dedi. Yetersiz Ayçiçeği üretici sine yönelik yetersiz desteğin çiftçiyi üretimden soğuttuğunu vurgulayan Aygun, “Bu yüzden de ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatı her geçen gün artyor. İthalat her yıl olduğu gibi hasat zamanında da devam edecek. Bu durum maalesef ayçiçek üreticisini mağdur edecek. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kanola, soya ve aspir üretimi için uyguladığı sözleşmeli üretim modeli ayçiçek için de uygulanmalı, girdi üretim değerleri dikkate alınmalı” önerisini dile getirdi. İthalata dayalı tarım politikalarının, ülkeyi bataklığa sürüklediğini belirten Aygun, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı tarım sektörünü özel şirket mantığı ile yönetmekten vazgeçmeye çağırdı. Orhan Sarıbal’ın verdiği bilgiye göre Büyükşehir Yasası yeniden düzenlenecek ve mera talanı durdurulacak. . Çünkü mera ve kaba ot ihtiyacı sağlanamazsa bu topraklarda hayvancılık kalmaz. Muş’ta 3.600 ton bal üretiliyor Muş’un yüksek rakımlı yaylalarına bırakılan 200 bin kovandan bal sağımına başlandı. Muş’un yanı sıra birçok ilden arı yetiştiricilerinin tercih ettiği zengin bitki örtüsüne sahip yaylalardan elde edilecek balla ekonomi ye 100 milyon lira katkı sağlanması hedefleniyor. Muş Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aydın, “Özellikle Ordu, Adana, Diyarbakır ve Şanlıurfa’dan gelen arıcılar, 200 bin arılı kovanla ilimizi tercih ediyor” dedi. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Yunanistan’ın kamu borcu 315 milyar Avro’yu aşıyor. Çipras: Ülke kaderini tayin hakkını kazandı Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, ülkesinin IMF kurtarma paketi programından çıkmasına ilişkin, “Ülkemiz, normal bir Avrupa ülkesi gibi daha fazla zorbalık ve halkımızın fedakârlıkları olmadan kendi kaderini ve geleceğini tayin etme hakkını yeniden kazanmıştır” dedi. Çipras, Yunan mitolojisinde sembolik öneme sahip Ithaka Adası’ndan yaptığı konuşmada, 20 Ağustos’ta kurtarma paketi programının resmi olarak sona erişini “tarihi bir gün” olarak niteledi. Yunanistan’ın kurtarma programındaki yıllarını Homeros’un Odysseia Destanı’na benzeten Çipras, “Milli gelirimizin yüzde 25’ini kaybettik, her 10 kişiden 3’ü, her 10 gençten 6’sı işsiz kaldı. 65 milyar Avro’luk kemer sıkma önlemi uygulandı” diye konuştu. Çipras, 3.5 yıl önce halktan aldıkları talimat doğrultusunda bugün kurtarma paketinden çıkmayı başardıklarını kaydetti. Çok yüksek bütçe açığı nedeniyle mali krize girmesinin ardından borç batağındaki Yunanistan, 2010, 2012 ve son olarak 2015’in dahil olduğu üç kurtarma paketi programı resmi olarak 20 Ağustos’ta sona ermişti. AB ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yaklaşık 289 milyar Avro’luk kredi sağlanmıştı. l Ekonomi Servisi Türkiye ABD’yi DTÖ’ye şikâyet etti Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Türkiye’nin, ABD’nin çelik ve alüminyum konusunda aldığı ilave vergi kararına karşı şikayette bulunduğunu duyurdu. DTÖ’nün internet sitesinden yaptığı açıklamada, “Türkiye, ABD tarafından çelik ve alüminyum ürünlerine uygulanan ilave ithalat vergileriyle ilgili ABD’yi ‘DTÖ Anlaşmazlıkların Halli’ mekanizması kapsamında ‘danışmalara’ çağırdı. Türkiye’nin attığı bu adım, 20 Ağustos’ta tüm DTÖ üyelerine resmen duyuruldu” ifadelerine yer verildi. DTÖ Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması işleyiş kuralları kapsamında, Türkiye’nin danışma talebine yanıt vermesi için ABD’ye 10 gün süre veriliyor. Bu süre içerisinde ABD yanıt vermezse ve ek vergilere ilişkin Türkiye ile 60 gün içinde bir uzlaşmaya varmazsa konu, DTÖ’de dava sürecinin bir ileri aşaması olan Panel’e taşınacak. Kararın en erken 1214 ayda alınacağı tahmin ediliyor. l Ekonomi Servisi Moody’s, İtalya’yı izleme süresini uzattı Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, İtalya’nın kredi notunun izlemeye alınma süresinin uzatıldığını duyurdu. Moody’s tarafından yapılan açıklamada, İtalya’nın “Baa2” olan kredi notunun 25 Mayıs’ta izlemeye alındığı kaydedilirken, bu sürenin genelikle 3 ay sürdüğü belirtildi. Kararla ilgili, “ülkenin mali yolunun ve reform gündeminin daha fazla açıklık kazanması” nedeniyle de sürenin uzatıldığı ifade edildi. İtalya’nın kredi notunun düşürülebileceği uyarısına yer verilmişti. l Ekonomi Servisi FT: Katar Türkiye’ye desteği artırdı İngiliz Financial Times gazetesi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Katar Merkez Bankası arasındaki para takası (swap) anlaşmasına sayfalarında yer verdi. Gazeteye göre Katar, 3 milyar dolarlık anlaşmayla Türkiye’ye desteğini artırmış oldu. TCMB Başkanı Murat Çetinkaya ve Katar Merkez Bankası Başkanı Abdullah Bin Saud AlThani tarafından Doha’da imzalanan anlaşma kapsamında piyasalara likidite sağlanması ve finansal istikrarın desteklenmesi amaçlanıyor. Katar geçen hafta Türkiye’ye 15 milyar dolar yatırım yapacağını açıklanmıştı. l Ekonomi Servisi Kamu lojmanları 48 ay taksitle satılacak Kamu lojmanlarının satışı için hazırlıklar hızlandı. Öncelikli alım hakkı, içinde oturana verilecek. Lojmanların 5 bin adedi kasıma kadar satışa çıkacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen kanunla kamu konutlarının satışına yönelik düzenleme yapıldı. İhale bedeli öncelikli alım hakkı sahibi olan oturan tarafından, yüzde 25’i peşin olmak kaydıyla 4 yıla kadar (48 ay vade) kanuni faiziyle taksitli ödenebilecek. Peşin olarak ödenmesi halinde ise yüzde on indirimli olarak alınabilecek. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle