22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 2 Ağustos 2018 haber 9EDİTÖR: SERKAN OZAN Astsubay Serkan Karakaya, eşi ve bebeğinin cenazelerinin arkasından yürürken güçlükle ayakta durdu. GUle gUle bebek Terör örgütü PKK’nin bombalı saldırısı sonucu şehit düşen Nurcan Karakaya ve 10 aylık oğlu Mustafa Bedirhan Karakaya toprağa verildi. Karakaya’nın, bebeğiyle birlikte astsubay eşi Serkan Karakaya’ya doğum günü sürprizi yapmak için Yüksekova’ya gittiği ortaya çıktı. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde astsubay Serkan Karakaya’ya doğum günü için sürpriz yapmak amacıyla görev yaptığı üs bölgesine giden ve dönüş yolunda terör örgütü PKK tarafından tuzaklanan patlayıcıyla şehit olan Nurcan Karakaya ve 10 aylık bebeği Mustafa Bedirhan Karakaya dün düzenlenen törenlerle toprağa verildi. Eşi ve oğlunu kaybeden Astsubay Serkan Karakaya, oğlunun yastığını elinden bırakamadı. Astsubay Karakaya, “Eşim ayrılırken ‘Hakkını helal et’ dedi. Çocuğumun sanki içine doğmuştu giderken sürekli ağladı. Her zaman öpmezdi giderken öptü sarıldı” dedi. Nurcan Karakaya (25) ile 19 Ekim’de doğan 10 aylık bebeği Mustafa Bedirhan Karakaya için ilk tören Hakkâri Dağ Komando Tugay Komutanlığı’nda düzenlendi. Cenaze töreni için hazırlık yapılırken anne ile oğlunun isimlerinin yazdığı çerçeveler yan yana konuldu. Nurcan Karakaya’nın vesikalık fotoğrafı konulurken küçük Bedirhan’ın isminin yazıldığı çerçeveye “Bebek” yazıldığı görüldü. Karakaya ve bebeğinin tabutu, asker ve polislerce omuzlanarak tekbirler eşliğinde helikoptere konulup Yüksekova ilçesine gönderildi. Ailesini kaybeden astsubay Serkan Karakaya’nın, eşi ve bebeğinin tabutuna son dokunuşu yürekleri dağladı. SİYASİLER LANETLEDİ Kılıçdaroğlu: İnsanlık suçu Antalya’da konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir insanlık suçu, bir anne ve çocuktan ne istersiniz? Lanet olsun, bir çocuğu ve anneyi acımasızca katledenlere. Hep birlikte teröre, teröre destek verenlere karşı çıkarsak bu belayı başımızdan atarız” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından ise “Masumiyeti katleden, alçakça kurduğu tuzakla bir anne ve bebeğinin canına kıyan eli kanlı PKK terör örgütünü lanetliyorum” paylaşımını yaptı. HDP: Kınıyoruz, kabullenmiyoruz HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli ortak açıklamayla saldırıyı kınadı. Açıklamada, “Bu tür saldırıları asla kabullenmiyoruz ve kınıyoruz. Şiddet kısır döngüsü daha fazla insan yaşamını yitirmeden sona ermelidir. Bunun için herkes ve her kuruluş üzerine düşeni yapmalı, sorunlarımızı konuşarak çözme anlayışının üstün gelmesi sağlanmalıdır” denildi. Twitter’dan açıklama yapan HDP Milletvekili Ahmet Şık, “Her kim ve her ne adına olursa olsun bebek/anne öldüren katildir. Ölenin ve failin kim olduğuna/ siyasi kimliğine bakarak pozisyon alanlar da kana ortaktır” ifadelerini kullandı. Bahçeli: Nasıl Bebeğinin yastığıyla kıydınız bir sabiye? Yüksekova Selahaddin Eyyubi Havalimanı’nda düzenlenen törene astsubay Serkan Karakaya, bebeğinin yas MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Nurcan Karakaya ve 10 aylık bebeği Mustafa Bedirhan Karakaya’nın hayatını kaybettiği saldı tığı ile geldi. Karakaya tören boyunca yastığını elinden bırakmadı. Törenin ardından şehit Nurcan Karakaya ve bebeği Mustafa Bedirhan’ın cenazeleri, uçakla memleketlerine uğurlandı. ‘IDAMNurcan Karakaya’nın bebeği Bedirhan YAKIN’ rıyla ilgili “Ey caniler, ey insanlığın utanç vesikaları, ey esfeli safilinler, ne istediniz bir anadan? Nasıl kıydınız bir sabiye? PKK yeni bir vahşetin faili olmuştur. Bu bir katliamdır, insanlık suçudur. Hainlere taviz yok. Dayanacağız, katlanacağız, sabredeceğiz, üzerlerine üzerlerine gideceğiz, sımsıkı ke ile birlikte üs bölgesine astsubay eşine doğum günü sürprizi yapmak için ERDOĞAN CENAZEDE AÇIKLADIgittiği öğrenildi. Nurcan Karakaya’nın netleneceğiz” ifadelerini kullandı. Akşener: Yazıklar olsun giderken eşi ve arkadaşlarına yemek ve tatlı götürdüğü belirtildi. Eşinin doğum gününü kutladıktan sonra evine dönmek üzere otomobiliyle üs bölgesinden ayrılan Karakaya’nın aracının nokta hedefle patlatılması ise yetkililer tarafından araştırılıyor. ‘Elimden bir şey gelmedi’ Nurcan Karakaya ve bebeği Mustafa Bedirhan, Hakkâri’de düzenlenen askeri törenin ardından askeri uçakla ilk olarak eşinin ailesinin yaşadığı Kayseri’ye getirildi. Şehit cenazeleri Şehit Nurcan Karakaya ve bebeği Mustafa Bedirhan Karakaya için Sivas’ın Şarkışla ilçesinde ikindi vakti cenaze töreni düzenlendi. Hükümet Konağı önünde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de katıldı. Erdoğan, Nurcan Akkaya’nın annesi Suudiye Demir, eşi Jandarma Astsubay Çavuş Serkan Karakaya ve yakınları ile görüşerek taziye dileklerini iletti. Cenaze namazının kılınmasının ardından bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların inine girdik, girmeye devam edeceğiz. Peşini bırakmak yok. Bunlarla mücadelemiz son terörist kalıncaya kadar devam edecek. İdam konusundaki hassasiyetimi biliyorsunuz Parlamentoya geldiği zaman, parlamentodan geçtiği anda onaylamamak diye bir şey yok onaylarım. Bu tür katillerin konumunun ne olduğunu biliyoruz. Bunlar bu yaptıkları katliam ile bunun bedelini aynen ödemek durumundadırlar. Bununla ilgili de inşallah atacağımız adımlar yakındır” dedi. l DHA / İHA / AA İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Twitter’dan, “11 aylık Bedirhan’ı, annesi ile birlikte şehit eden, insanlıktan nasibini alamamış hainleri lanetliyorum. Bunlara yardım ve yataklık yapan, destek veren her kim varsa hesabı sorulmazsa yazıklar olsun! #BebekKatiliPKK” ifadelerini kullandı. Akar: İntikam alacağız Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Twitter’dan “O masum yavrunun intikamını almadan, o annenin hesabını sormadan, şehitlerimize sözümüzü tutmadan Cenabı Allah canımızı almasın. İnlerinize gireceğiz!” mesajını paylaştı. ni taşıyan uçaktan, baba Astsubay Ser kan Karakaya da indi. Eşi ve oğlunun bolduğu noktada patlattılar zaten, sila tabutlarının zaman zaman arkasın hımı aldım indim. Allah onları kahret dan zaman zaman önünden yürüyen sin. Biz evlat katili değiliz. Kanını yer ve ambulansa konulmalarını gözyaşla de bırakmayacağız, gelip benden sorsa rı içinde izleyip, onlardan ayrılmak is lardı, çocuğumdan eşimden sordular. temeyen talihsiz astsubay, kendisine Vatan sağolsun. Vatan yolunu iki canı taziye dileklerinde bulunanlara, “Elim mız feda olsun” diye konuştu. den bir şey gelmedi, ona yanıyorum. Serkan Karakaya, “Eşim ayrılırken Vatan sağolsun” dedi. Kayseri proto ‘Hakkını helal et’ dedi. Sürpriz bir kolü tarafından uğurlanan anaoğulun ziyaret olmuştu. 2 saat kadar naaşları, cenaze aracıyla Sivas’ın Şar görüştük. Daha sonra aşağı kışla ilçesine gönderildi. ya indirdim, 15 dakika son ‘Evlat katili değiliz’ Astsubay Çavuş Serkan Karakaya, eşinin kek, börek ve pasta yaparak kendisine ve silah arkadaşlarına sürpriz yapmak istediğini söyledi. Vatana iki ra patlama oldu. Ben aşağıya inene kadar 4550 dakika oldu. İndiğimiz yer oldukça yüksekti. İndiğimde eşim yerde yatıyordu. Çocuğum orada yoktu. 5 METRELİK ÇUKUR OLUŞTU 10 aylık Mustafa Bedirhan ile annesi Nurcan Karakaya’nın ölümüne neden olan patlayıcının mutfak tüpü ile güçlendirildiği belirtildi. Miktarı ve cinsi araştırılan patlayıcıyı PKK’li terö can feda ettiklerini söyleyen Karakaya, “Diyecek bir şeyimiz yok. Vatana iki canımız vardı. İki canımızı verdik. Seve seve feda ettik. Kanını yerde bırakmayacağız. Sürpriz yapmak için yanıma çıkmıştı. 2 saat oturduk. 5 dakika sonra patlama oldu. Ben zaten üstbölgesinden takip ediyordum eşimi, araç geçti kay Çocuğumun sanki içine doğmuştu giderken sürekli ağladı. Her zaman öpmezdi giderken öptü sarıldı. Demek ki yavrumun içine doğmuş. Çok ağladı” dedi. l DHA / İHA / AA Dün düzenlenen törenlerde askerlerin küçük Mustafa Bedirhan için “Bebek” yazan boş çerçeve taşıması yürekleri burktu. ristlerin uzaktan kumandayla infilak ettirdiği belirtildi. Anne ve bebeğinin içinde bulunduğu otomobil hurda yığınına dönerken, patlamanın olduğu noktada ise yaklaşık 5 metre çapında, 3 metre derinliğinde bir çukur oluştu. Hurda yığınına dönen aracın ise patlamanın şiddetiyle yaklaşık 20 metre uzağa fırladığı görüldü. Araç alınan geniş güvenlik önlemleri altında bugün bölgeden kaldırılarak ilçe merkezine götürüldü. Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar Günlerdir bu sütundan uyarıyorum. Tutuklu ABD’li rahip Andrew Brunson üzerinden yapılan pazarlıkların çok tehlikeli bir noktaya savrulduğunu ve özünde etik olmayan, hukukla ilgisi olmayan bir at pazarlığına dönüştüğünü yazıyorum. Olan biteni biraz da perde arkası vererek hatırlatayım. Geçen aylarda Türkiye ve ABD arasında çeşitli kanallardan yapılan pazarlıklarda, Brunson’ın bırakılması konusunda anlaşılmıştı. Brunson karşılığında Hakan Atilla, ‘cezasının kalan bölümünü çekmek’ için Türkiye’ye gönderilecekti. Türkiye ve ABD arasında buna imkân veren bir ‘tutuklu iadesi’ anlaşması var. Ankara, Washington’a Brunson’un ‘Seçimden sonra’ salıverilebileceğinin sinyalini verdi. Ancak Bloomberg’e göre, son dakikada yeni bir konu gündeme geldi. Halkbank’a yönelik ikinci bir iddianame ihtimali vardı. Ankara, Brunson karşılığında bu konuda da garanti istedi. Trump yönetimi, ‘Veremeyiz’ dedi. Pazarlıklar sarpa sardı. Brunson, cezaevinde kaldı. Hafta sonu ABD hükümetinin tavrı sertleşti. Bunu zaten Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence’in tweet’lerinde de gördük. Bu zamana kadar hep Tayyip Erdoğan’a sempatiyle bakan Trump, ‘büyük yaptırımlar’ geleceğinden söz ediyordu. Washington’da görüştüklerim, Trump’ın Brunson konusundaki ricasının dikkate alınmamasından dolayı rahatsız olduğunu söylüyor. Trump yönetimi bir yandan Türkiye ile görüşmelere devam ederken, diğer yanda Ankara’ya yönelik bir dizi yaptırım hazırlığına başladı. Bu tarz durumlarda ABD hükümetinin elindeki en önemli enstrüman, 2012 yılında çıkan ‘Magnitsky yasası’. Adını, Rusya’da yolsuzlukları araştırırken hapse atılan ve orada gördüğü kötü muamele yüzünden ölen avukat Sergei Magnitsky’den alıyor. ABD, bu yasayla dünyada insan hakları ihlali yaptığını düşündüğü bireylerin mal varlıklarına el koyabiliyor. Şu zamana kadar Putin’e yakın oligarklar dahil 44 farklı birey için kullanıldı. ABD’nin yaptırımları, dün akşam saatlerinde geldi. ABD Hazine Bakanlığı, ‘ciddi insan hakları ihlalleri yapan yapıların başında’ diye tanımladıkları Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik ‘ABD’deki mal varlıklarını dondurma’ kararı aldı. Dayanağı, Magnitsky yasası. Hazine bu iki ismin Brunson’un tutukluluğunda rol oynadığını iddia etti. Bu yaptırım kararı, ağır olmakla birlikte aslında sembolik bir adım. Ne Abdülhamit Gül ne de Süleyman Soylu’nun Miami’de daireleri, Amerikan bankalarında hesapları olduğunu sanmıyorum. Amaç, Türkiye’ye ‘Ciddiyiz’ mesajı vermek. Piyasalar da zaten bu yaptırım paketini ‘sembolik’ olarak algıladı. Dolar önce fırladı; sonra oracıkta durdu. Piyasa denilen akıllı yaratık, istese Trump yönetiminin daha sert bir ekonomik yaptırım uygulayabileceğini ve bundan imtina ettiğini düşünüyor olmalı. Bir şekilde Adalet ve İçişleri bakanlarının ‘insan hakları ihlali yapan yapıların başındaki isimler’ olarak tescillenmesine fazla tepki vermedi. Belki de sıradan buldu. Yine de zor bir noktadayız. Türkiye, artık ‘yaptırım konan’ ülke konumunda. Anladığım kadarıyla Washington, Türkiye’nin Rusya (düşen uçak) ve Almanya’yla (Deniz Yücel ve Alman vatandaşlarının tutuklanması) yaşadığı krizleri iyi çalışmış. Korkarım çıkardığı sonuç ise sert bir tutum takınmadan istediğini alamayacağı yönünde. Pazarlıklar devam ediyor ancak şimdi Ankara açısından olay daha çetrefil hale geldi. Dün sabah itibariyle Türkiye Brunson’ı vermeye razıydı, ancak bunu zamana yaymak istiyordu. Şimdi ise rahip Brunson’un alelacele ABD’ye iadesi, siyaseten zor. Bu meseleyi çözmek, her geçen gün daha da zorlaşıyor. Türkiye büyük bir hesap hatası yapmış gözüküyor. Yine de hâlâ diplomasi kanalları işliyor. Bir yandan Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo; diğer yandan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton arasında süregiden iki önemli hat var. Bu noktadan sonra Çavuşoğlu ve Pompeo arasında cuma günü gerçekleşecek görüşme, önemli. Geçen yazılarımda da belirttiğim gibi, filmin son karesinde muhtemelen Andrew Brunson serbest kalıp ülkesine dönecek, Hakan Atilla da Zarrab davasında aldığı 32 aylık cezanın kalan bölümünü çekmek için Türkiye’ye doğru yola çıkacak. İki taraf da bu takası kendi kamuoyuna bir ‘zafer’ olarak takdim edebilir. Ancak bu ne zaman olacak? Ankara’nın ekime kadar vakti var mı? O zamana kadar ekonomi ne kadar hasar alacak? Türkiye yaptırım kararına karşı bir misilleme yapacak mı? Hep birlikte izleyeceğiz... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle