19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR ‘Ahlat Ağacı’ ve ‘Sibel’ Toronto’daBu yıl 616 Eylül tarihleri arasında 43. kez düzenlenecek olan Toronto Uluslararası Film Festivali’nde Türk yapımı iki film bulunuyor. Nuri Bilge Ceylan’ın ilk gösterimini Cannes Film Festivali’nde yapan “Ahlat Ağacı” adlı filmi festivalin ‘Ustalar’ bölümünde izleyiciyle buluşacak. rentino, Carlos Reygadas, JeanLuc Godard gibi usta isimlerin de son filmleri gösterilecek. Festivalin ‘Dünya Sineması’ bölümündeyse yönetmenliğini Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti ikilisinin üstlendiği “Sibel” yer alacak. Başrolünü Damla Sönmez’in üstlendiği film ilk Bu bölümde Ceylan’ın yanı sıra Mike Leigh, Cafar Penahi, Paolo Sor gösterimini yaptığı Locarno Film Festivali’nden ödüllerle dönmüştü. Bu festival İstanbul’un14 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] Perşembe 16 Ağustos 2018 ruhuna dokunacak6ksvga0eeetrsırgslçıaömi,neyfıakyilletlmleçaşşıinklgteıoiönrrinslestceeerr,ikmi New York, Los Angeles, Paris, Berlin ve Sao Paulo’nun aralarında bulunduğu dünyanın önemli 16 farklı şehrinde müzikseverlerle buluşan Red Bull Music Festival 2630 Eylül tarihleri arasında bu kez İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. Doğaçlama müzik performansı Festival, düzenlendiği şehirlerde o şehrin ruhuna özgü müzikal deneyimlerle şehrin müzik nabzını tutuyor. 60 sanatçının yer aldığı festival kapsamında 5 gün boyunca müzik, sergi, film gösterimi ve söyleşi gibi dört farklı tarzda etkinlikler gerçekleştirilecek. Festival, 26 Eylül Çarşamba akşamı Avusturya Başkonsolosluğu’nun Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi’nde doğaçlamanın başrolde olduğu ve müziğin sınır tanımadığı performanslarla başlayacak. Gecenin forma Dört farklı tarz tında; sahneye gelen ilk müzisyen beş dakika doğaçlama olarak solo Festivalin dört farklı konseptinden ilki olan “Round Robin”de 16 enstrümantalist doğaçlama düetleriyle dinleyicinin karşısına çıkarken, “Art of performans sergileyecek. Ardından sahneye bir müzisyen daha çıkacak ve ikili bu sefer de doğaçlama olarak beş dakika boyunca ikili performans sergileyecek. Akış ilk BMovies” konseptinde söyleşi, film gösterimleri, sergiler ve canlı film konseri gerçekleşecek. İki yaka tek sahne söylemiyle ortaya çıkan “East vs West” konseptinde hip hop kültüründeki ‘doğubatı’ yakası çekişmesi İstanbul Boğazı’nın ortasında, Asya ve Avrupa’nın birleştiği yerde bir MC ve beatmaker’ı bir araya getirecek ve gece Zorlu PSM’de devam edecek. 20’nci yılını kutlayan Red Bull Music Academy’ye ithaf edilen “RBMA” gecesinde ise sabaha kadar kesintisiz müzik deneyimi yaşanacak. Festivalin tüm detayları için: https://www.redbull.com. Gaye Su Akyol Festival kapsamında tarihi Kadıköy Sineması’nda Kadıköy’deki Can Evrenol, etkinlikler Melikşah Altuntaş ve Kunt Tulgar “BMovie”ler artık bir klasik üzerine keyifli haline gelmiş bir sohbet “BMovie” filmleri gösterilecek. gerçekleştirecekler. Erkal’ın “Yılmayan Şeytan” adlı filmin Gaye arşivinden orijinal dönem posterleri Su Akyol ve Bubituzak tarafından de 4 gün boyunca Kadıköy yorumlanacak film müzikleri de Sineması fuayesinde sergilenecek. özel bir konserle sinemaseverlerle 20 farklı illüstratörün tekrar buluşacak. Söz konusu konserden yorumladığı posterler sergisi ise hemen önce ise Güven Erkin Erkal, festival boyunca Moda’da olacak. gelen müzisyenin sahneden inmesi ve diğer müzisyenin yeni konuğunu ağırlaması ile devam edecek. Gecede sahne alacak 16 sanatçı, ZeN ve BaBa ZuLa gibi İstanbul alternatif sahnesinin zihin açıcı topluluklarında müzik yapmış olan Murat Ertel’in küratörlüğünde bir araya gelecek. Sahnede, Ah! Kosmos, Cahit Berkay (Moğollar), Dr. Das (Asian Dub Foundation), Gökçe Gürcay (Gevende), Eralp Güven (Islandman), Hans Joachim Irmler (Faust), Lydia Kavina, Şirin Pancaroğlu, Aybike Çelik Özbey (reptilians from andromeda), Okay Temiz, Hakan Vreskala gibi isimler yer alacak. GezginFest Van, 7 Eylül’de başlayacak Sziget’i Baba Zula kapattı Bu yıl 26. kez düzenlenen Avrupa’nın en büyük müzik ve sanat festivallerinden Sziget Festivali’nin en önemli sahnelerinden World Music Stage’in kapanışını Baba Zula yaptı. “Sziget’te çalmak hayalimizdi” diyen topluluk; kendi sahnelerinin “headlineri” oldukları için de çok mutlu olduklarını söylediler ve “Keşke bütün dünyada tıpkı bu festivaldeki gibi barışçıl bir ortam olsa” diye konuştuklar. Bu yıl Sziget Festivali’nde sahne alan bir diğer Türk sanatçı “Europe Stage”de sahne alan rap müziğin genç yıldızı Ezhel oldu. Her yıl 500 binden fazla müzik tutkununun katıldığı Sziget Festivali bu yıl da aralarında Arctic Monkeys, Dua Lipa, Gorillaz, Kendrick Lamar, Kygo, Lana Del Rey, Mumford & Sons, Shawn Mendes’in olduğu dünya yıldızlarını ağırladı. Kaçırmayın, bitiyor! Melek Mosso da festivalde konser verecek isimler arasında... rGeenngçâlreernikçi.n.. Doğu’nun ilk ve tek gençlik müzik festivali olma özelliğine sahip “GezginFest Van” 789 Eylül tarihlerinde Dokuzağaç Köyü’nde yer alan Ada Gevaş İskelesi’nde gerçekleşecek. Interrail Türkiye ve Hayal Kahvesi ortaklığı ile organize edilen GezginFest Van’da konserler dışında; oyunlar, atölyeler, film gösterileri, sabah sporu gibi etkinlikler de olacak. 80 binden fazla doğa, kamp, seyahat severin katılmasının beklendi ği GezginFest Van, insanı ve doğayı seven, hayvanlara saygı gösteren, “mutluluk paylaştıkça güzeldir” felsefesini benimseyen festival topluluğunun katılımını hedefliyor. 3 günde 22 sanatçı Festivalde 3 günde 22 sanatçı ve grup sahne alacak. Doğubatı kültürünün sosyal etkileşiminin arttırılması amacı ile yola çıkan festivalde Athena, Teoman, Selda Bağcan, Kardeş Türküler, Ezhel, maNga, Ahmet Aslan, İlkay Akkaya, Melek Mosso, Can Bonomo, Sena Şener, Shantel, Emir Can İğrek, Fatma Turgut, Yener Çevik, Kurtalan Ekspres, Gazapizm, İlyas Yalçıntaş gibi sanatçılar sahne alacak. Festivalde ayrıca; 9 yıl sonra Akdamar Kilisesi’nde gerçekleşecek ayine İran, Gürcistan, Azarbeycan, Ermenistan gibi civar ülkelerden onbinlerce kişinin katılımı beklenirken, dünyaca ünlü İranlı müzisyen Mohsen Nomjoo da performans sergileyecek. Edremit’te kitap okuma zamanı İlki geçen yıl “Ölmez ağacın gölgesinde kitap” sloganıyla yapılan ve bu yıl Sabahattin Ali anısına “Sabahattin Ali Yılı” olarak düzenlenen 2. Edremit Kitap Fuarı, Zeytinli Altınkum Meydanı’nda binlerce kişinin katılımıyla açıldı. Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka, açılışta yaptığı konuşmada, “Mevcut iktidarın en büyük düşman olarak gördüğü kitaba gösterdiğiniz saygıdan dolayı katılan herkese teşekkür ediyorum” diyerek şunları söyledi: “Sabahattin Ali Edremit’te yaşa dı, ‘Kuyucaklı Yusuf’ Edremit’i anlatıyor. Sabahattin Ali’nin Edremit’teki evinin bulunduğu bölgeyi düzenledik, Edremit’te Sabahattin Ali ismi artık sokağın köşesine çakılan bir teneke parçası değil. Edremit artık İzmir gibi laik demokratik cumhuriyetin yepyeni bir yüzü olarak ortaya çıkmakta. Ve ne yaparlarsa yapsınlar Edremit hakkın, hukukun savunulduğu bir kent olarak yaşamaya devam edecektir.” Fuarın açılışına CHP Balıkesir Milletve killeri Ahmet Akın, Fikret Şahin, Ensar Aytekin, CHP Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, CHP Edremit İlçe Başkanı Tayfun Gerkuş, önceki dönem Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, önceki dönem CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, sanatçı İlyas Salman, Belediye Başkan Yardımcıları Fatma Özgirgin, Mehmet Ertaş, Metin Tunçer, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı. Pera Müzesi’nin düzenlediği “Sarsılan İmge” ve “İstanbul’da Deniz Sefası” sergileri 26 Ağustos’a kadar ziyaretçileri bekliyor. “Sarsılan İmge” başlıklı sergi, genç sanatçıları görünür kılarken, “İstanbul’da Deniz Sefası” sergisi, deniz hamamından plaja geçişin devrim niteliğindeki hikâyesine odaklanıyor. Kurban Bayramı’nın ilk günü hariç bayram boyunca kapıları açık olan müzede ayrıca, “Kesişen Dünyalar”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri”, “Kahve Molası” koleksiyon sergileri ile Pera Öğrenme Atölyesi’nde devam eden “Yaz Yaz Yaz’18” sergisi izlenebilir. Romanovlar dizi oluyor “Mad Men” dizisinin yaratıcısı Matthew Weiner, ekim ayında yeni bir diziyle izleyicilerin karşısında olacak: “The Romanoffs”. Amazon Prime’da izleyiciyle buluşacak olan ve yaklaşık 50 milyon dolar gibi devasa bir bütçesi olduğu söylenen dizi dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan ve Rus Hanedanı Romanovlar’ın torunları olduğunu iddia eden kişiler üzerinde odaklanıyor. Dizide “Mad Men”den tanıdığımız Christina Hendricks ve John Slattery gibi isimlerin yanı sıra Isabelle Huppert, Aaron Eckhart ve Diane Lane gibi yıldız oyuncular da rol alıyor. Meraklısı için bir not: “Yapı Kredi Yayımları etiketiyle yayımlanan “Romanovlar” adlı kitap da konuya ilgi duyanlar için ilginç bir alternatif olabilir. Gallagher, İstanbul’daydı... İngiliz rock müziğinin önde gelen isimlerinden Liam Gallagher, önceki akşam İstanbul Blue Night festivali kapsamında Küçükçiftlik Park’ta konser verdi. Gallagher, geçen ekim ayında çıkardığı ilk solo albümü “As You Were”ün dünya turnesi kapsamında hem yeni hem de klasikleşmiş şarkılarını seslendirdi. İstanbul’u Türk çe selamlayan Gallagher’ın konser öncesi gerçekleştirdiği şehir ve Boğaz turundan sonra ilk kez geldiği İstanbul için yorumu, “Benzersiz bir şehir, kendimi Star Wars filminin setinde gibi hissediyorum” oldu. Gallagher’ın alt grubu olarak ise Britpop’un temsilci lerinden Starsailor sahneye çıktı. ‘Beni bul anne!’ Kulaklarımda onların çığlığı. “Beni bul anne!” diye haykırıyorlar! Beni de, beni de, beni de... “Seni özledim anne”... Onlar, kardeş, ağabey, baba, eş, sevgiliydiler. Çocuktular. Analarının babalarının, eşlerinin ya da çocuklarının biriciğiydiler. Eşsizdiler. Günün birinde... Kaybolmadılar. Kaybedildiler.  Derin devletin dönen çarkları arasında kaybedildiler. Her direneni ezmeye kararlı, insan öğüten dişliler  arasında kaybedildiler... Karanlık çıkar ilişkilerin çıkışı olmayan labirentlerinde... Emniyette, gözaltından ya da karakolda... JİTEM’de ve kontrgerillada... Hapislerde, zindanlarda ve de işkencede... Sokak ortasında, ormanların karanlığında ya da dağ başında kaybedildiler... Bir, üç, beş değil yüzlerceydiler. Adları değişti, yaşları değişti; yazgıları, akıbetleri, faili meçhul olmayan katliamlarla yok edildikleri gerçeği değişmedi. Hitler döneminde Nazilerin yöntemiydi. Şili’de Allende’nin katlinden sonraki uygulamaydı. Arjantin’de Videla’nın muhaliflerine karşı sindirme hareketiydi insanları “kaybetmek”, yani yok etmek... Türkiye Cumhuriyeti de bu pis tarihin bir parçası oldu. Almanya, Şili ve Arjantin, bununla yüzleşti, hesap verdi. Türkiye Cumhuriyeti, hayır . Ne bir yüzleşme, ne de hesap soranlara karşı bir saygı, bir yanıt verme çabası, bir empati... Ne de vicdan... Sadece onlar, sadece Cumartesi Anneleri kayıpların peşine düştü. Kaybedilen çocuklarını bulmayacaklarını bilseler bile; sevdiklerinin hayatından umudu kesmiş olsalar bile peşini bırakmadılar... Gerçeği öğrenmek için, çocuklarının kemiklerine, mezarına ulaşmak için, hesap sormak için, adalet aramak için, her cumartesi canlarını kanlarını ortaya koydular. Haftalarca, yıllarca... Galatasaray’da, canlarının fotoğrafları ellerinde, ilk oturma eylemlerini yaptıklarında anımsıyorum yanlarında çocuklar da vardı. Yıl 1995’ti. Unutmadım: Neden çocukları da getiriyorsunuz diye sorduğumda, bir annenin verdiği yanıt kanımı dondurmuştu: “Onun da kaybedilmemesi için.” Bir çocuğu kaybedilen, öteki çocuklarını da kaybetmekten korkuyordu...  Sonra her cumartesi polis şiddeti, polis saldırısı, coplar, gözaltılar... Cumartesi Anneleri direndi. Gözyaşlarını, acılarını ve umutlarını polis copuna kalkan kıldılar... Bugün o çocuklar büyüdü yetişkin delikanlılara, genç kızlara dönüştü.  Sonra AKP dönemi. Tamam dediler. Biz, kayıplarınızla sizi buluşturacağız dediler. Parti programımızda var dediler. Hesap soracağız dediler. Sonra... Hiç...  Belki daha ilk günden Cumartesi Anneleri’nin sesine kulak verilseydi, bugünlere gelmezdik. Son kayıp bulunana dek mücadeleye devam etmezsek korkarım ki, insanlığımızı da kaybedeceğiz. Kulaklarımda “Beni bul anne” çığlığı... Dilimin ucunda Nevzat Çelik’ten üç dize: “Annem yıldız kayıyor içinden dilek tut  koşuyor sana kısa pantolonlu çocuk  gözünde gözümde gözlerinde bin umut” HHH  Sevgili Okurlar; 26 Ekim 2014 tarihli bu yazı bu konuda yazdıklarımdan sadece biri... Önceki gün gelen bir mektup üzerine yeniden yayımladım. Mektup, Cumartesi Anneleri’nden... Türkiye’nin en uzun barışçıl protestosunu yapanlardan... Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltında kaybedilen evlatlarının, eşlerinin, kardeşlerinin, akıbetlerinin açıklanması ve sorumluların yargılanmasını isteyenlerden... 25 Ağustos’ta İstanbul Galatasaray Meydanı’nda 700. kez buluşup, insanlığın vicdanına seslenecekler. “25 Ağustos’ta sen de Galatasaray’a gel” çağrılarını, herkes duysun istedim. Sayfiyede ‘Siyah Beyaz’ Casa dell’Arte Galeri 2018 sezonunu Türkiye’nin köklü galerilerinden Siyah Beyaz Galeri sanatçılarını bir araya getiren Siyah Beyaz Sayfiye adlı sergiyle tamamlıyor. Casa dell’Arte ve Siyah Beyaz Galeri işbirliği ile 18 sanatçının katılacağı sergide izleyiciye fotoğraf, baskı, heykel ve resim gibi farklı disiplinleri bir araya getiren zengin bir seçki sunuluyor. Sergi, 30 Ağustos 30 Eylül 2018 tarihleri arasında Bodrum Casa dell’Arte Galeri’de ziyaret edilebilecek. Siyah Beyaz Sayfiye sergisinde yer alacak sanatçılar şöyle sıralanıyor: Alev Mavitan, Ali Şentürk, Ardan Özmenoğlu, Argun Okumuşoğlu, Aykut Cömert, Bahadır Çolak, Beril Ateş, Bihrat Mavitan, Daniele Sigalot, Ebru Döşekçi, Fırat Engin, Gökhan Tüfekçi, Halil Vurucuoğlu, Mustafa Horasan, Murathan Özbek, Nihat Kemankaşlı, Sıtkı Kösemen, Yılmaz Aysan. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle