Katalog

Çarşamba 15 Ağustos 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY ABD’ye eboykot haber 9 ABD’den gelen elektronik ürünlere boykot çağrısı yapan Erdoğan, “Onların iPhone’u varsa, öbür tarafta Samsung var. Ülkemizde Venus var, Vestel var” dedi BOLTONKILIÇ GÖRÜŞMESİ Konuşacak bir şey yok ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, Türkiye ile ABD arasındaki rahip Brunson krizine ilişkin bir görüşme gerçekleştirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders tarafından yapılan açıklamada, “Büyükelçi John Bolton, Türkiye Büyükelçisi Serdar Kılıç, Türkiye’de tutukluluğu devam eden Papaz Andrew Brunson’ı ve TürkAmerikan ilişkilerinin son durumunu ele aldılar” ifadesine yer verildi. Türkiye’deki yargı süreci devam eden rahip Brunson ile ilgili iki ülke yetkilileri arasında geçen hafta Washington’da görüşmeler gerçekleştirilmişti. Bloomberg’in adı belirtilmeyen iki kaynağa dayandırdığı haberine göre Bolton, Kılıç’ı Brunson serbest bırakılana dek müzakere edilecek bir şey olmadığı konusunda uyardı. Kaynaklar, Kılıç’ın talebiyle düzenlenen görüşmede ilerleme sağlanmadığını aktardı. ‘Trump büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor’ Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders daha sonra yaptığı açıklamada “Başkan Trump, Türkiye’nin Rahip Brunson’ın yanı sıra diğer Amerikan vatandaşları ve diplomatik misyonların çalışanları serbest bırakılmadığı için büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor” diye konuştu. Öte yandan, Beyaz Saray’dan bir yetkilinin Reuters’a verdiği demeçte, Brunson’ın bırakılmaması halinde Türkiye’ye daha fazla ekonomik baskı uygulanabileceğini söylediği, “Önümüzdeki bir kaç gün içinde ya da hafta içinde gelişme olmazsa yeni adımlar atılabilir” dediği belirtildi. l Dış Haberler ÇAVUŞOĞLU’NDAN YALANLAMA Görüşme bitti kavga sürüyor Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, döviz kuru krizini ekonomiye değil, siyasete bağlarken; “Sürecin bize bir maliyeti vardır ama operasyonu gerçekleştirenlere de bir maliyeti olduğu şüphesizdir” dedi. ABD menşeli elektronik ürünlere boykot çağrısı yapan Erdoğan, “Amerika’nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların İPhone’u varsa, öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Venus var, Vestel var” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP’nin kuruluşunun 17. yılı dolayısıyla SETA tarafından düzenlenen sempozyumda konuştu. Döviz krizini değerlendiren Erdoğan, “Eskiden bu işler, daha sofistike, örtülü, dolaylı yollardan yapılıyordu. Şimdi bodoslama üzerimize geliyorlar. Madem maruz kaldığımız saldırıların ekonomimizin gerçek durumuyla bir ilgisi yoktur, işin arkasında başka niyetler vardır; öyleyse bizim de kendimizi buna göre konumlandırmamız gerekiyor” dedi. ‘Savaşa mı girdik?’ Ortada bir “fevkaladelik ve anormallik” olmadığını dile getiren Erdoğan şöyle konuştu: “Türkiye’nin 10 yıl önceki mortgage krizinde, Avrupa ve Asya’da olduğu gibi bankaları mı battı, hayır. Ülkemiz, dünyadaki en sağlam bankacılık sistemlerinden birine sahiptir. Borçlarımızı tıkır tıkır ödediğimiz gibi... Türkiye çok büyük bir felaket yaşayıp; üretemez, ticaret yapamaz bir konuma mı düştü, hayır. Hamdolsun ekonomimiz tıkır tıkır çalışıyor. İhracatta, turizmde, istihdamda rekorlar kırdığımız bir dönemden geçiyoruz. Savaşa mı girdik, işgale mi uğradık, siyasi veya sosyal bir kaos mu yaşıyoruz? Hayır.” ‘Bir maliyeti var’ Erdoğan, ABD yönetimini hedef alırken, “Ne yapmak, nereye varmak istiyorsunuz? Yaşadığımız sürecin bize bir maliyeti vardır ama operasyo YERLİLER DE DIŞA BAĞIMLI Şehriban Kıraç Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Amerika’nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların iPhone’u varsa öbür tarafta Samsung var, kendi ülkemizde Venüs (Vestel) var” açıklamasıyla gözler Türkiye’deki cep telefonlarının pazar payı çevrildi. Türkiye’de akıllı cep telefonu pazarı geçen yılı 11 milyon adet satış, 3.9 milyar dolar hacimle kapattı. Ancak satış adedinin yurtdışından yolcu beraberinde ve kaçak yollarla yapılan satışlarla 15 milyonu bulduğu ifade ediliyor. Kur artışlarından etkilenen sektörde, vergiler ve ithalat düzenlemeleri talepte düşüşe neden oluyor. Türkiye’de satışa sunulan telefonlardan ÖTV, KDV ve TRT Bandrolü olmak üzere üç farklı vergi alınıyor. Vergi üzerinden vergi alınması fiyatları daha da yukarı çekiyor. Dövizin artmasına bağlı geçen ay başta Apple olmak üzere bir çok marka ürünlerine yüzde 2025 arasında zam yapmıştı. Ürün üzerindeki ağır vergi yükü de eklenince Türkiye pazarında akıllı telefon satış grafiği dü şüyor. 2016’da Türkiye’de yaklaşık 12.5 milyon adet cep telefonu satılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği Samsung Türkiye’de en fazla satılan marka. Vatandaşın aldığı her iki telefondan biri Samsung. Statcounter’ın analizine göre Türkiye’deki mobil cihaz pazarında Samsung yüzde 53’e yakın payla lider konumda. Bu markayı Apple takip ediyor. GfK’ye göre Huawei yüzde 17 ile üçüncü sırada. Vestel Venüs’ün de önemli bir kullanıcı kitlesi var. Erdoğan’ın açıklamaları sonrasında Vestel’in borsadaki hisseleri yüzde 6 civarında arttı. Dün Vestel hisseleri günü yüzde 4.55 artıda kapattı. Bloomberg’de yayımlanan analize göre, ‘Erdoğan’ın Apple Boykotu Amerikan Teknolojisinin Heryerde Olduğunu Gözden Kaçırıyor’ dedi. Habere göre 650 2 bin 500 lira arasında satılan Vestel telefonların parçalarının büyük bölümü Amerikan şirketleri tarafından üretiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ise, 20072017 yıllarında toplam 142.4 milyon cep telefonu ithal edilirken, cep telefonları için 23 milyar 708 milyon 146 bin 266 dolar ödendi. nu gerçekleştirenlere de bir maliyeti olduğu şüphesizdir. Milletimizle birlikte doların, kurun, enflasyonun, faizin karşısında kararlılıkla duracağız” ifadelerini kullandı. Konuşmasında iş dünyasına da seslenen Erdoğan, “Ekonomik tetikçilere vereceğimiz en güzel cevap, işimize dört elle sarılmak olacaktır. ‘Üretimi askıya alalım.’ Çok ciddi yanlış yaparsınız. Daha çok istihdam oluşturacağız” dedi. ‘Kendimize yeteceğiz’ Dışarıdan dövizle alınanan her ürünün daha iyisinin üretilmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, “Amerika’nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların İPhone’u varsa, öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Venus var, Vestel var. Biz, kendimize yeteceğiz. Olmayanı da üreteceğiz. Dışarıya para verip yaptırdığımız her işin daha güzelini yapıp biz dışarıya servis edeceğiz” diye konuştu. Albayrak: TL güçlenecek Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise “Bu şekilde saldırılara girişmek tüm ülkelerin piyasaları için risktir. Herkes net bir şekilde görmektedir ki artık dolar güvenilirliğini yitirmiştir. Doların politik cezalandırma aracına dönüştüğü dönemde TL’yi koruyacak adımları atmaya devam edeceğiz. Türk Liramızı koruyacağız. TL ile yürüyeceğiz. Önümüzdeki dönemde Türk Liramızın daha da güçleneceğini göreceğiz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Rahip Brunson’ın devam eden ev hapsi nedeniyle WashingtonAnkara arasındaki polemik dün de devam etti. İki ülke arasınnda 5 gündür devam eden sessizliğin ardından Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın önceki gün ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile yaptığı görüşme yeni bir polemiği de beraberinde getirdi. Beyaz Saray Sözcüsü’nün görüşme talebinin Türk tarafından geldiğine yönelik açıklamasını Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yalanladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, ABD’de sorunu çözmek ve sürdürmek isteyen gruplar olduğunu ve bu konuda bir karmaşa yaşandığını söyleyerek, “Türkiye yeni bir öneri sundu mu sorusuna” şöyle yanıt verdi: “ABD’de birinin bildiğini diğeri bilmiyoruz diyor, aynı kurum içinde böyle şeyler yaşanıyor. Büyükelçimiz, ‘Baskıyla, tehditle, yaptırımlarla Türkiye ile ilişkilerde kaos olur, yani kötüye gider. ABD yaptırım ve tehdit dilini bir kenara bırakıp Türkiye ile diyalogla ilişkileri geliştirebilir’ mesajını vermiştir.” Lavrov da eleştirdi Lavrov da, ABD’nin yaptırım uygulama siyasetini ‘gayri meşru’ diye tanımlayarak, “ABD genelde her şeyde öncü olmak istiyor. Parayı verip dünya meselelerinde düdüğü çaldırmaya çalışıyor. Uluslararası piyasalarda adil rekabet değil, tek taraflı korumacı yaptırım ve tedbirler uyguluyor. Adil olmayan bir rekabete başvuruyor. Bu gayri meşru engelleri nasıl ortadan kaldırabileceğimize gelince, milli paralarla ticaret birkaç senedir önümüzdeki hedeflerimizden biri.” l ANKARA / Cumhuriyet ‘Artık geciktirmeyin’ ABD’NİN ANKARA’DAKİ MASLAHATGÜZARI, BRUNSON’I ZİYARET ETTİ ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier, Türkiye ile ABD arasında krize neden olan Rahip Andrew Brunson’ı ev hapsinde tutulduğu Alsancak’taki evinde ziyaret etti. Yaklaşık bir saatlik görüşmenin ardından açıklama yapan Hovenier, şunları söyledi: “Türk otoritelerine, hem rahip Brunson’ın tutuklu bulunduğu hem de ABD misyonlarında çalışan Türk çalı şanların tutuklu bulunduğu diğer davalar konusunda çağrı yapmaya devam ediyoruz. Hükümetimin talebi üzerine bu davaların sonuçlanması, herhangi bir gecikme olmadan ve şeffaf bir şekilde sonuçlanması için Türk otoritelerine çağrılarımızı sürdürüyoruz.” Ev hapsine itiraz Öte yandan “terör örgütüne üye ol mamakla birlikte örgüte yardım ettiği” ve “ajanlık” suçlamasıyla yargılanan Brunson’ın avukatı İsmail Cem Halavurt, ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması için üst mahkemeye itirazda bulunduğunu duyurdu. Brunson’ın 22 ay süren tutukluluğu, üst mahkemeye yapılan itirazla kaldırılmış ve yurtdışına çıkış yasağıyla birlikte ev hapsine dönüştürülmüştü. l HAKAN DİRİK / İZMİR Vergi artırımı kararı gayri meşruAFOPRTUÜMRKUİ:YE Almanya ve İngiltere: Brunson’ı serbest bırakın Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Forumu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye yönelik ila ve çelik ve alüminyum vergisi kararı Türkiye ile ABD arasındaki gerilimin küresel piyasaları etkilemesinden endişe edilirken tansiyonu düşürmek için diplomatik çabalar sürüyor. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass, krizin çözümü için Türkiye’de tutuklu bulunan ABD’li rahip Andrew Craig Brunson’ın serbest bırakılması gerekliliğine işaret etti. Maas, “Bu, şu anda mevcut ekonomik sorunların bitirilmesini kolaylaştırmanın çözümü olurdu” dedi. Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybını da değerlendiren Mass, “Türkiye’deki gelişmeler bizde büyük bir en dişeye yol açıyor. Türkiye, AB için önemli bir ülke” dedi. İngiltere’nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Daimi Temsilcisi Karen Pierce ise “Hem Türkiye hem ABD bizim NATO müttefikimiz ve her ikisiyle de ilişkilerimize çok değer veriyoruz. Bu yaşananlar, iki ülkenin kendi aralarında çözmesi gereken özel bir konu” dedi. Brunson krizine de değinen Karen Pierce, “Türkiye’nin modern bir demokrasisi olduğunu düşünüyorum. Hukukun üstünlüğü ilkesine ve hukuk kurallarına uyulacağını umuyoruz. Geçmişte biz de bazı tutuklu kişilerin serbest bırakılması çağrılarında bulunmuştuk” dedi. Merkel’e çağrı Öte yandan, Almanya Başbakanı Merkel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2829 Eylül’de Almanya’da gerçekleşecek görüşmesi öncesi Yeşiller Partisi’nin eski eş başkanı Cem Özdemir, Merkel’e Türkiye’den net taleplerde bulunma çağrısı yaptı. Erdoğan’ın tüm politikalarını değiştirmesi gerektiğini söyleyen Özdemir, “Şimdi Türkiye üzerinde etki gösterme imkânı bulunuyor” dedi. l Dış Haberler nın gayri meşru ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına aykırı olduğunu belirtti. AP’den 60 milletvekilinin üye olduğu forumdan yapılan açıklamada, Türkiye ve ABD arasında derinleşen diplomatik gerginliğin endişeyle takip edildiği kaydedildi. Türkiye’nin ekonomik olarak istikrarsızlaşmasının kimsenin çıkarına olmadığı belirtilen açıklamada, “AB’nin en büyük ticari ortaklarından biri olan demokratik Türkiye’nin ekonomik olarak müreffeh ve istikrarlı olması bizim de çıkarımızadır” vurgusu yapıldı. l BRÜKSEL/AA En büyük ihanet kötüye itaattir Şimdiye kadar hep itaat ettiniz. Ve bu noktaya geldiniz. Artık biraz da itiraz edin. Çoktan sizden çalınan vatanlarınıza ve artık sahip çıkamadığınız hayatlarınıza itiraz edin. Yıllardır kaşıkla verip sapıyla alan o vahşi kapitalizme itiraz edin. Size korkular aşılayan ve kendisini süper sanan güçlere ve o güçlerin şakşakçılarına itiraz edin. Din tüccarlarına itiraz edin. Vicdan tüccarlarına itiraz edin. Dünya savaşlarının hepsinin altında tek tek imzası olan adaletsiz, iki yüzlü ve hırsız küresel ekonomiye itiraz edin. Dünyanın bütün parasını elinde tutan ve yoksulları bir lokmada yutan çokuluslu şirketlere itiraz edin. İktidarlarını kirli pazarlıklarla koruyanlara itiraz edin. Yemeniz ve içmeniz için zehir üreten, süslü püslü paketlerle gözünüzü boyayan, sizi raflardaki gıdalara bağımlı yapan, sağlığınızı zaaflarınızdan vuran gıda şirketlerine itiraz edin. Sağlığınızla birlikte cebinizdeki tüm paraya da göz diken ilaç endüstrisine itiraz edin. Eğitimi bir mal gibi satmayı olağanlaştıran devletlere itiraz edin. Cebinizden aldığı paralarla sizi bir kafanızdan bir kalbinizden vurup duran savaş ekonomilerine itiraz edin. Yoksulu sömürerek semirenlere itiraz edin. Şu rezil sistemi tehlikeye düşürecek ne varsa geçirin aklınızdan. Her yerde konuşun. Kitaplar yazın, şiirler yazın, şarkılar söyleyin, resimler çizin, filmler çekin, oyunlar oynayın, hayaller kurun. Çocuklarınızı oturtun karşınıza, onlara gerçekleri bir bir anlatın. Ne hukuktan korkun, ne ahlaktan, ne toplum dışı kalmaktan. Anlatın her şeyi çocuklarınıza, nasıl bir dünyaya doğduklarını bilsinler. Neyi demokrasi sandıklarını görsünler. Onları koruduğunu söyleyen devletlerin karşısında ne kadar tehlikeye açık bir şekilde, savunmasız durduklarıyla erkenden yüzleşsinler. Yakın tarihlerinden örnekler verin. Kendi güvenlikleri için alındığı söylenen tüm önlemlerin aslında varlıklarına büyük tehdit olduğunu anlasınlar. Sürü olmakla ağaç olmak arasındaki farktan bahsedin onlara. Güdülmekle hür olmak arasındaki farktan. İnsanın aslen neyin parçası olduğundan... Sistemin devamlılığını sağlayan ne varsa... söyleyin sizin gibi itaat etmesinler, hepsine itiraz etsinler. Soylarının kaderlerini artık yenilemesinler. Öyle sorulmaz sorular sormayı öğretin ki onlara, öyle şüpheler duymayı bilsinler ki... Onlar sordukça, onlar şüphelendikçe sınırların aşılmazlıkları ortadan kalksın. Irkların birbirine düşmanlığı anlamsızlaşsın. Dinlerin hoşgörüsüzlüğü yerin dibine batsın. İktidarların hırsları ellerinde patlasın. Çocuklarınıza öğretin ve kendiniz de bu bilgiyle bilenin: Vatana da insanlığa da yapılabilecek en büyük iyilik kötüye itiraz; En büyük ihanet de kötüye itaattir. GUARDIAN GAZETESİ: Krizin nedeni yanlış anlama İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesi, Türkiye ile ABD arasındaki krizin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki bir yanlış anlamadan kaynaklandığını öne sürdü. Gazetenin Ortadoğu muhabiri Martin Chulov, Ankara’daki kaynaklara dayandırdığı haberinde şu ifadelerle yer verdi: “Ankara’daki karar mercileriyle yakın ilişkileri bulunan bir Türk gözlemci, Trump ve Erdoğan arasındaki bir konuşmanın ABD Başkanı tarafından yanlış anlaşıldığını söyledi. Buna göre Trump, İsrail’de tutuklu bulunan Ebru Özkan’ın serbest bırakılmasına uğraşmak için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu ikna etmesi ardından, Türk mevkidaşının Brunson’ı hemen serbest bırakacağına dair bir anlaşma sağladığına inandı. Erdoğan ise bunun yerine Brunson’ın serbest bırakılmadan önce ev hapsine alınmasını onayladığını düşündü. Brunson 25 Temmuz’da ev hapsine alındı. Bu kaynak, Guardian’a ‘Bu görüşme NATO Zirvesi sırasında gerçekleşti’ dedi.” Dünya krizi takip ediyor Guardian’ın dış politika yazarı Simon Tisdall da dünkü köşesinde “Türkiye’nin krizinin, sınırlarının çok uzağında tehlikelere neden olduğunu” belirtti. Financial Times gazetesi, Türkiye’de yaşanan gelişmeleri birinci sayfasından “Bulaşma kaygısı” başlığıyla duyurdu. FT’nin haberinde “Türk Lirası krizi diğer gelişmekte olan piyasaları vurmaya başladığı” belirtildi. Times gazetesi de Türkiye’deki gelişmelere geniş yer ayırdı. İç sayfalarında üç ayrı haber yapan gazetenin birinci haberinde “ABD’nin yaptırımlarının Türkiye, İran ve Rusya’yı nasıl olumsuz etkilediği” aktarılıyor. Diğer haberde “Türkiye’de Erdoğan’ın destekçilerinin altınlarını Türk Lirası’na çevirdiği” bildirliyor. Gazetenin “Türkiye’de öfke nöbeti” başlıklı başyazısında ise “Erdoğan, krizin derinleşmesini engellemek istiyorsa Batı ile atışmaya son vermeli” yorumu yapıldı. l Haber Merkezi C MY B