18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 7 Temmuz 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Bütçeyi KÖİ yaraladı ekonomi 11 TÜSİAD’ın bütçe takip raporunda, yapişletdevret projelerinin getirdiği riske işaret edildi. Mahfi Eğilmez, “Hazine’deyken engellemek için çok uğraştık ama sayısı 225’e çıkmış” dedi Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, borç ve gelir garantileri ile kamuoyunun gündeminde olan Kamu Özel İş birliği (KÖİ) projelerini eleştirerek “Bizim Hazine’de bütün zamanımız bu projeleri na sıl engelleriz diye uğraşarak geçti” dedi. Sa yıları 225, sözleşme değeri 135 milyar doları bulan söz konusu projelerde vatandaşın geçmediği köprü nün parasını ödediğini ve dev letin bu projelerin dış borcuna garanti verdiğini hatırlatan EMRE DEVECİ Eğilmez, devletin daha ucuza borçlanarak bu projeleri kendisinin yapmasının da ha mantıklı olacağını dile getirdi. Osmanlı döneminde de Vagon Lits gibi birçok imtiyazlı şirkete gelir garantisiyle bugün TÜSİAD Başekonomisti Dr. Zümrüt İmamoğlu moderatörlüğünde düzenlenen panelde Dr. Mahfi Eğilmez, Prof. Dr. Hakkı Hakan Yılmaz ve Ferhat Emil, mali disiplindeki bozulmaya dair değerlendirmelerini paylaştı. kü KÖİ yöntemine benzer şekilde projeler yaptırıldığını belirten Eğilmez, Osman Sermaye daha çok vergi ödemelilı ve sonrasında Cumhuriyet’in bu projer den çok zararlı çıktığını söyledi. Ödenek 9 milyar lira Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Koç Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) tarafından düzenlenen “Merkezi Yönetim Bütçe Takip Raporu” tanıtım toplantısı sonrasında düzenlenen “Yeni Hükümet Döneminde Nasıl Bir Bütçe?” konulu panelde konuşan Eğilmez, yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile bütçe dahil tüm yetkilerin tek bir kişide toplanmasını eleştirerek “1215 yılında imzalanan Magna Carta’nın gerisine düştük” dedi. Raporu hazırlayan Bilkent ve Ankara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ferhat Emil, 2018 bütçesinde şehir hastaneleri için iki kalemde toplam 2.6 milyar TL, Karayolları Köprü Geçiş ücretleri için 3.5 milyar TL ve Kredi Garanti Fonu ödemeleri için de 3 milyar TL olmak üzere yaklaşık 9 milyar TL öde oİllkmişalbıütçe As7işdub2ldgmdklöfnmaımiaeii40yennüeaenviaYinpskngi0e1nllneasaC7eeyapıâmumdYlıyv’moydrumünnadelıeleriaaalmantnriranemıiykavmledicrmlpmukameygohebzeaaıt1aımneğa4a,eluilinkrd,zarderÜrbılmnuare,e“onaignmarbköKylüytynrnıiiÜdmeekoanrereyDitgthvlaıatdnnşbçodysarinauVbiektkimeiirepasiayvitğlrüdaPçakıerbheaıhiraiçlnndvteirmnalüvrüle.oaosçoıideisckke’rkiBsytrnuaeyğlfiaratioaü”aitrüü.ınlgdpieuykneai.rlrmaDimmtaaiaöanlşsırsççiçbcyrtınekakailinlneaın.ueaaüelğ,şir,tÖıelHınnğdğhketıbnrm2ışrsmnçiğaiulıestaüb0n,mnaidekıasnriptnyreıol1oektssdaaa4çıvtoeyedzııalntege’eenaeatnruHmıiğınklğiuennıktkidblyalliakaniıoinieik.i Bilkent ve Ankara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ferhat Emil, 21.2 milyar lira, 2017’de ise 30 milyar lira ödenek aşımı olduğunu an toplanan vergi gelirlerinin ortalama cak bunların hesabının sorulamadı yüzde 67’sinin dolaylı vergiler oldu ğını dile getirdi. ğunu ve bu oranın vergi adaleti açı Mali disiplinin son iki yılda bozul sından olumsuz bir duruma işaret et duğunu ve bütçe açıklarının arttığını tiğini vurguladı. Gelişmiş ülke belirten Emil, açıkların borç lerde bu durumun tersinin söz konusu olduğunu Vergi lanma ile finanse edildiğini ancak faiz ar ddvvElsçsröbmiieeıiromdıaınlnğnüarkepdııeıginütfnmlaoııbsm,iüznınyoal“üeenadblieSrrarnylyaetkimiüeüş,nısldkcıridköidaımrlmezreadtlveebıeıvedheatysöknkelrdyıeeüilragorlüesi.rekgğlinamGüiiunteasayuhen aryabılelvedaldedlpriiİsrdeekrbtioapaibevukyglneebnairınrlokrüludEaaigtlntlemğnadfiçliıddiuegneetlışmnieeğraekğıaiınknunteoitçnisnezynrçgıaieğd,u,roırüpoköıibtemn.dnaınierıtrdilnıilüomdleIemadMmalideamlrdaFaünkıtsndimzğımiaendçianıieansilklıiinitıimktaıalşyıbşstlıyaoodııdbrennvnrrpıieıçtuudrdeylDlrlTarelaalKaekagrÜnrSknk.aa“uitbSniemMBldlıaeiakiknİarnaAraaadrolıthirneDğtlıdknmi.aıtyateğuaepGeaasıçşngoleıiı,iı sında yeni bir uzlaşmaya ihti kından ve adım adım izli ya var. Kalıcı ve eşitlikçi bir vergi re yor olmamızın önemli bir nedeni de formu yapılmalı” dedi. yüksek bir seviyeye gelen enflas Bütçe ve vergi farkındalığının yon oranımız” dedi ve mali disipli önemine değinen Emil, 2016’da nin önemine dikkat çekti. Açlık sınırı yüzde 20 arttıMahfiEğilmez nekayrıldığınıhatırlattı. 350 MİLYON AVRO Hastaneye borç onayı Özel sektörün yüksek dış borcu nedeniyle dövizle borçlanmaya sınırlamalar gündemdeyken, Sermaye Piyasası Kurulu, CCN Mersin Sağlık’ın yurtdışına ihraç etmeyi planladığı 350 milyon Avro’ya kadar tahvil için yaptığı başvuruyu onayladı. KamuÖzel İşbirliği modeliyle kurulan entegre sağlık kampuslarından bazılarının hizmet sağlayıcısı olan CCN Sağlık toplam 2.7 milyon metrekarelik sağlık kampuslarının inşaatını yapıyor, 1.6 milyon metrekarelik alanda 5 bin 98 yatak kapasitesine sahip sağlık kampuslarında yıllık 16.5 milyon hastaya hizmet vermeyi hedefliyor. l Ekonomi Servisi 83 GÜNE ÇIKTI Piyasada vadeler uzadı Mal ve hizmet piyasalarındaki vadeler dünyada bir önceki yıla göre 2 günlük artışla 66 gün olurken, Türkiye’de ise 3 gün artışla 83 güne çıktı. Alacak si gortası alanında faaliyet gösteren Euler Hermes’in Türkiye Genel Müdürü Özlem Özüner, alıcı ve satıcı arasındaki alışveri şin devam etmesi açısından alacak sigor tasını kullanan kişi ve kurumların sayısının giderek arttığını ifade etti. Dünyadaki ekonomik gelişmelerden bah seden Özüner, bu yıl AB’de yüzde 23, dün yada 3.13.3 arasında büyüme bekledikle rine, Türkiye’deki büyüme oranının ise yüz de 44.5 arasında olacağını tahmin ettikleri ne dikkat çekti. Enerji fiyatları ve enflasyon daki artışın devam edeceğini düşündükleri ni ekleyen Özüner, “Yüksek enflasyon kuru da tetikliyor. Bu sarmal önümüz deki dönemde küçülmeyi geti recektir. İlk yarı sonrası küçül me bekliyoruz” dedi. Özüner, Avrupa’da ser vis, perakende, gıda, inşa at sektörlerinde bazı iflas lar yaşandığını belirtirken İngiltere’de kablo, elekt rik ve perakende sektör lerinde yeni iflaslar ola bileceğini savundu. Özlem Özüner l Ekonomi Servisi BİSAM’a göre, yoksulluk sınırı 2018 Haziran’da geçen yılın aynı ayına göre 997 TL artarken açlık sınırı da 289 TL yükseldi Sağlıklı Sağlıklı bir beslenme için dört kişilik bir ailenin, sebze ve meyve için günlük 8.49 lira, yumurta için 0.89 lira, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 2.69 lira harcama yapması gerektiğinin ifade edildiği raporda, “Sağlıklı beslenmek beslenme için yetişkin bir kadının yapması gereken aylık harcama tutarı 453 TL olurken bu rakam yetişkin bir erkek için el yakıyor 467 TL, 1018 yaş bir çocuk için 497 TL” denildi. Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) verilerine göre, 2018 Haziran’ında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19.7 artışla 1.468 liradan 1.757 liraya yükseldi. BİSAM’ın Haziran 2018 dönemi için açlık ve yoksulluk sınırı raporundaki verilere göre, aynı dönemde yoksulluk sınırı da yüzde 19.6 artışla, 5 bin 80 liradan 6 bin 77 liraya çıktı. Raporda, dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için günlük 58.57 lira, aylık 1.757 lira harcama yapması gerektiği ifade edildi. Buna göre bu ay günlük harcamalarda en yüksek maliyet grubunu 15.82 lira ile peynir, çökelek vb. ürünleri oluştururken bu ürünleri et, tavuk ve balığın 10.93 TL ile izlediği belirtildi. Harcamalar arttı Süt ve yoğurt için gereken harcama tutarı günlük 7.24 TL, ekmek için yapılması gereken harcama tutarı ise günlük 3.62 lirayı buluyor. Rapora göre, Mayıs 2018’de bir önceki yılın aynı ayına göre, sağlıklı beslenmek için yapılması gereken harcama tutarları esas alındığında, ürün gruplarının paylarında da değişiklik oldu. l Ekonomi Servisi Pekin, yüzde 25 vergi uygulamasını yürürlüğe soktu. Rusya da ‘savaşa’ katıldı Çin’den ABD’ye dişe diş ABD yönetimi, Çin’den ithal edilen 34 milyar dolar değerindeki 800’den fazla ürüne yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulamaya önceki gece yarısı resmen başladı. ABD’ye derhal karşılık veren Çin de 34 milyar dolarlık ithal Amerikan malına yüzde 25 vergi uygulamasını yürürlüğe soktu. Rusya da dün bazı Amerikan ürünlerine ek vergi getirme kararı aldı. Çin Ticaret Bakanlığı, misillemeyi “Çin tarafı (ticaret savaşında) ilk kurşunu atmayacağına dair söz vermişti. Fakat ülkenin temel çıkarla rını ve halkın çıkarlarını korumak için karşılık vermek zorundayız” diye gerekçelendirdi. Çin'in 545 Amerikan ürününe yönelik vergi misillemesi, öncelikle Trump'ın seçmen kitlesini oluşturan tarım ve hayvancılık yapanların soya fasulyesi, mısır, pamuk, tavuk, domuz, istakoz, şarap gibi üretimlerini hedef aldı. Ancak ABD Başkanı Donald Trump daha önce Pekin'in misillemede bulunması halinde bu kez 500 milyar dolarlık Çin ürününe daha vergi getirme tehdidinde bulunmuştu. Bu misillemelerin tır manması halinde dünya çapında pek çok ürün ve mamülün fiyatlarının fırlaması kaçınılmaz olacak. Resmen başlayan ticaret savaşlarına Rusya da dahil olarak bazı Amerikan ürünlerine ek vergi getirme kararı aldı. Karara göre, ABD’den ithal edilecek bazı ürünlere yüzde 25 ile 40 arası ek vergi uygulanacak. Rusya Ekonomi Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Başbakan Dmitriy Medvedev, ABD’den bazı ürünlerin ithalatına ek yüzde 2540 vergi getirilmesine yönelik kararnameyi imzaladı. Saray’ın Meclis’le yüzleşme korkusu Seçimlerin üzerinden hafta geçmedi. İlk tur sonuçlarıyla başkanlık rejimine geçtiğimizi öğrendiğimizden bu yana yüzde doksan beş üstü Saray odaklı, güdümlü medyanın haberlerinde dünyada bir örneği olmayan başkanlık rejiminin yönetim çarklarının işleyişi üzerinden ayrıntılı haberler, tartışmalar, bilgilendirmelerin olması gerekiyordu değil mi? Saatlik, dakikalı haber ölçümleri kolayca yapıldığına göre, haber ağırlıklarının seçim öncesi ile tepetaklak sayılabilecek değişiminin karşılaştırmaları ilginç olabilir. 24 saatlik yayınların haksız, hukuksuz Erdoğan ve seçim ekibinin konuşmalarına dayalı olması tablosuna gerek kalmadı. Normal güncel yaşamı da içine alan haber ağırlıkları, gündem tartışmalarına geçiş çok doğal. Hele ana haberler, açık oturumlardaki sıcak gündem üzerinden dağılıma bakacak olursak, seçime günler kala dahi önde yer alan Kandil, Irak, Suriye odaklı savaş haberleri, bölgede aynı koşullarda savaşın odağındaki TSK, özel harekâtçılarımız kaynaklı gelişmelerin, canlı yayın röportajlar yerine, nerede ise resmi açıklamalar, bilgilendirmeler sınırına indirgenmiş olmaları dikkat çekici bir ayrıntı olabilir. En çarpıcı gelişme, göreceli Millet İttifakı partileri, liderlerinin kampanya süreçlerinden verilenden daha ayrıntılı gündemde olmaları. Kuşkusuz gündem ağırlığı, Saray’a en yakın medya gruplarının yayınlarında en fazla yer veriliyor olarak CHP içi, seçim sonuçları üzerinden kışkırtılmış İnceKılıçdaroğlu CHP içi yönetim, iktidar savaşları.. Çok haklısınız ağırlıklı gündem, CHP’nin odağında olduğu, her iki lider açısından da genel olarak başarılı yürütülmüş, dünyada bir benzeri olmayan, otoriterleşme, başkanlık rejimlerinin en antidemokratik sonuçlarının ülkemizde yaşanmamasına karşı oluşturulmuş, millet cephesinin hiç değilse barajların ortadan fiilen kalkmasını sağlayan seçim taktikleri, sonuçları üzerinden, ülkemiz için sürpriz koşullarda demokratik temsilde en hakça dağılımı getiren sonuçları üzerinden gelişmesi, oluşması gereken gündemin çarpıtılmasında, çanak tutulan tuzağa düşenler CHP’nin iki isimle simgelenen liderlikleri ile kadrolarının kendileri.. Arada sonuçta Meclis ağırlıkları ile varlıklarını ortaya koyabilmiş İYİSaadetHDP’nin hedef tahtasına konulmamak, güdüleme oyunlarından zarar görmemek öncelikli reflekslerle kendilerine dönük bağımsız adımlar atmalarına yanlış denebilir mi? HHH Atlanan bu başarılı medyatik güdüleme tuzağında CHP’nin kendine zararlı içe dönük aslında doğal da olan tartışmalarının gündem çarpıtmasının üzerinden, Erdoğan Liderliği, Saray ve AKP’nin gerçek sorunları, durumlarının, seçim sonrası siyaset taktiklerinin kamuoyu dikkati, toplumsal algılamaların, en çok da kendi cephesinin tabanından uzak tutulabiliyor olması. Saray’ın ilk turda seçilme başarısının gölgesinde, Meclis’te yaşanan kayıpları, zorlu geçmesi kaçınılmaz iktidar erki, icraatları üzerinden ileriye dönük çok daha çarpıcı yaşanacak sorunlar yumağı. Sorun öyle geçiştirildiği gibi, Meclis desteğinde olması öngörülmüş dünyada bir benzeri yaşanmamış partili başkanlık, tek adam yönetimi rejiminin, başarısında, başkanlıkla Meclis’in uyumunun bekleniyor olması ile sınırlı değil. Zaten millet cephesi ittifakının ortaya çıkışı ile Saray’ın yaşadığı panikte, her türden anayasal, hak, hukuk ihlali ile kamu gücü, kaynaklarının haksız hukuksuz seferberliğinin üzerine, yüzde doksan beş üstü kullanılabilen güdümlü, tek sesli medya oluşumunun sağlanması sonrası, Meclis’te istenen güce ulaşılamaması gerçeği ile, dillendirilmesinden kaygı duyulan olasılıkların, istenmeyen senaryoların ortaya çıkışının önlenmesi yolunda seferberlik var.. Örneğin AKP’li bakan tepkilerin ölçülmesi adına ilk çıkışı yapıyor. Hazır seçimlerden başarılı sonuçlar alınmışken, hız kesmeden belediyecilik için de yararlı sonuçlar getirecek erken seçim önerisini patlatıyor. Hesabı kitabı yapılıyor, Meclis dağılımının belediye seçimlerini erkene alabilecek anayasa değişikliğine izin vermeyeceği gerçeği ortaya konularak, zamanında yapılması gereği üzerinden açıklamalar öne çıkarılıyor. Meclis’in hemen tatile sokulmadan çok sıcak, gündem yakan çocuk kayıpları, tacizleri üzerinden bütün partilerin destek vereceği, zamanında CHP’nin çok istediği yasal uzlaşmanın yapılması önerisi öne çıkıyor. Saray, sadece yeminlerin yapılması, partili başkan, tek adam rejiminde, Cumhurbaşkanı için törenlerden sonra hiç çalıştırılmadan Meclis’in uzun süreli tatiline hükmediyor. Verilen seçim sözü üzerinden olağanüstü hal kalkacak ya, OHAL’den kötü sonuçlara açık partili başkanlık rejiminin ilk kararnamesiyle başlayan, tek adam rejimi icraatlarının Meclis’te görüşüleceği zorunlu yasal tartışmalar olabildiğince uzaklara, aylar sonrasına atılsın... Yeni siyasal, toplumsal tuzaklar için zaman yaratılsın.. Bankalardaki altın hesapları rekor seviyede Yatırımcının adresi tarih boyu cazibesini yitirmeyen altın oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankalardaki altın hesapları yılın 5 ayında 2017 sonuna kıyasla 7 milyar 711 lira artarak 31 milyar 814 milyon lira seviyesine ulaştı ve tarihi zirvesini gördü. Bu rakamın 31 milyar 96 milyon lirası yurtiçi, 718 milyon lirası ise yurtdışı yerleşiklerin hesaplarından oluştu. Bankalarda tutulan kıymetli maden depo hesapları tutarı 2017 sonunda 24 milyar 103 milyon lira seviyesinde bulunuyordu. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle