18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Rezak’a yolsuzluk gözaltısı Malezya’da yolsuzluk soruşturmasının merkezindeki eski Başbakan Necip Rezak gözaltına alındı. Rezak’ın ve yakınlarının evlerinde yapılan aramalarda yüklü miktarda paranın yanı sıra çantalar dolusu mücevher de bulunmuştu. Rezak’ın liderliğini yaptığı Birleşik Malaylar Ulusal Örgütü partisi nisandaki seçimlerde Mahathir Muhammed öncülüğündeki muhalefet Libya’da yine göçmen faciası Akdeniz’de göçmen facialarına her gün bir yenisi ekleniyor. Libya Donanması, başkent Trablus’un doğusunda 104 göçmeni taşıyan bir teknenin batması sonucu 63 kişinin kayıp olduğunu bildirdi. Can yeleği bulunan 41 kişininse kurtarıldığı duyuruldu. Uluslararası Göç Örgütü, Libya açıklarında geçen hafta sonu 204 partileri koalisyonu Halkın Umudu İttifakı’na kaybetmişti. Rezak göçmenin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. Çarşamba 4 Temmuz 2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: EMİNE BİLGET Petrol restleşmesi 7 ABD Dışişleri’nin ‘Tahran’ın petrol gelirlerini sıfırlamak için çalışıyoruz’ İRANLI DİPLOMAT açıklamasına İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin yanıtı sert oldu Gözler ABD’nin İran ile nükleer anlaşmadan çıkmasının ardından uzlaşının geleceğine çevriliyken ABD Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Direktörü Brian Hook’un, “İran’a baskının petrol gelirlerini sıfıra indirerek Tahran’ın politikasını değiştirme amaçlı olduğu” açıklaması ha İran Cumhurbaşkanı İsviçreli mevkidaşı Alain Berset ile bir araya geldi. bistan, 2 milyon varile denk gelen yedek üretim kapasitesini kullanmaya hazırlandığını açıkladı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de petrol üretimini artırabileceğini duyurdu. Nükleer zirve Viyana’da ABD geçen mayıs ayında İran’la nük GÖZALTINDA İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin bugün yapması beklenen Avusturya ziyareti öncesinde iki ülke arasında diplomat krizi yaşandı. Birisinin İranlı diplomat olduğu belirtilen altı kişi geçen hafta sonu Fransa’nın başkenti Paris’te İranlı muhaliflerin toplantısına saldırı planlama suçlamasıyla Almanya, Belçika ve Fransa’da lihazırda gergin ilişkilerde tansiyo leer anlaşmadan imzasını çekmiş, Avru gözaltına alındı. Avusturya’nın, nu artırdı. İran Cumhurbaşkanı Hasan pa nükleer anlaşmaya bağlı kalacağını Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan Ruhani’den “Yapabiliyorsanız, yapın sonucu görürsünüz” uyarısı geldi. ‘Sıfırlamaya imtiyaz yok’ diğer yaptırımlarımız gibi bu konuda bir imtiyaz olmayacak” sözleriyle yanıt verdi. Resmi bir ziyaret için bulunduğu İsviçre’de konuşan Hasan Ruhani ise, bildirmişti. Trump yönetimi, müttefiklerinden İran’dan yapılan ham petrol ihracatını tamamen durdurmalarını istemişti. Washington, İran ile iş yapmayı sürdü İran büyükelçisine Tahran’dan bu ismin diplomatik dokunulmazlığının kaldırılmasını istediğini, bunun için 48 saat süre verdiğini ilettiği açıklandı. Hook önceki gün düzenlediği basın top “ABD yönetimi ‘İran’ın petrol ihraca ren Avrupalı şirketlere de yaptırım tehdi lantısında, İran petrollerine yönelik yap tını sıfıra indireceğiz’ demiş. Bu ifade dinde bulunmuştu. İran resmi ajansı İR ‘BULUT HIRSIZLIĞI’ tırım tartışmalarına ilişkin konuştu. “İran nin manasını kavrayamıyorlar. İran stratejimiz rejim değişikliğine değil, İran petrolü ihraç edilemezken bölge pet NA, ABD’nin çekilmesinin ardından nükleer anlaşmayla ilgili ilk zirvenin taraf ül SUÇLAMASI lı liderlerin bölgedeki stratejisini değiştir rolünün ihraç edilmesi mümkün olameye yönelik ” diyen Hook, “İran’ın pet bilir mi” açıklamasını yaptı. Nükleer keler, Britanya, Çin, Fransa, Almanya ve Rusya ile İran dışişleri bakanları arasın Ekonomik kriz, su kesintileri ve içme suyunun kirlili rol gelirlerini sıfıra indirmek” istediklerinin altını çizdi. Hook, “Hindistan ve Türkiye’nin açık bir şekilde İran’dan petrol almaya devam edeceğini belirtmesine” ilişkin bir soruya “Bu konuda bir imtiyaz anlaşma ile ilgili de konuşan Ruhani, İran’ın hakları korunduğu sürece anlaşmaya bağlı kalacaklarını yineledi. İranlı yetkililer daha önce ABD yaptırımlarına karşı önemli petrol sevkıya da cuma günü Viyana’da yapılacağını duyurdu. Washington’ın İran Devrim Muhafızlarını terörist gruplar listesine almayı düşündüğü de dün gündeme yansıdı. Yine İRNA’nın haberine göre sivil nük ği nedeniyle protestoların yaşandığı İran’da elektrik kesintilerinin de başgösterdiği bildirildi. Öte yandan yağışların çok düşük düzeyde seyrettiği İran’da Sivil Savunma Kuru vermeyi düşünmüyoruz çünkü bu İran tı rotalarından Hürmüz Boğazı’nı ka leer program kapsamında İsfahan’da mu Başkanı General Gulamrı üzerindeki baskının azalmasına sebep olur. Bunun ulusal güvenlik hedeflerimize ulaşmamız açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Ülkelerle ayrı ayrı masaya oturup durumlarına göre petrol alımları patma tehdidinde bulunmuştu. Bu arada ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ve Venezüella’dan petrol alımını engellemeye çalışırken oluşabilecek açığı dengelemek için petrol üre uranyum zenginleştirmede kullanılan uranyum tetraflorid üretimine başlandı. Çalışmaların İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in uranyum zenginleştirme kapasitesini artırma talimatı sonrası za Celali, “İran’a gelen bulutların İsrail ve bir komşu ülke tarafından kısırlaştırıldığını, ayrıca bulutların çalındığını” öne sürdü. İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Twitter hesabından nı azaltmalarını konuşmaya hazırız, fakat timini artırmasını istediği Suudi Ara Ruhani’nin emriyle başladığı açıklandı. Celali’nin açıklamasını ti’ye alan paylaşımlarda bulundu. ALMANYA Planın Göç dalgası büyüyor yolu engebeli Almanya’da iktidardaki koalisyonun üyeleri Hıristiyan Demokratlar (CDU) ve Hıristiyan Birlik Partisi (CSU) arasında sığınmacı sorununda önceki gece varılan uzlaşının uygulamaya geçebilmesi için bir dizi engelin aşılması gerekiyor. Hükümetin ikinci büyük ortağı Sosyal Demokratlar (SPD) plana temkinli yaklaşırken, uygulamadan etkilenecek başta Avusturya olmak üzere diğer ülkelerin tavrı da belirsizliğini koruyor. Almanya’daki sığınmacıların, iltica için Avrupa’da ilk kayıt yaptırdıkları ülkelere gönderilmeleri ısrarındaki CSU lideri ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in istifa restinin ardından önceki gece Başbakan Angela Merkel’in de aralarında bulunduğu CDU heyeti ile CSU yetkilileri bir araya gelerek bir çözüm planında uzlaşmışlardı. Varılan uzlaşmada, başka ülkelere kayıt yaptıran sığınmacıların girişlerinin engellenmesi, sığınmacıların oluşturulan transit merkezlerinde tutulması, iadelerin “toplama kampı” eleştirilerinin hedefinde olan bu merkezlerden yapılması öngörülüyor. ‘Kamplara karşıyız’ SPD lideri Andrea Nahles, uzlaşmaya ilişkin çok sayıda soru işareti bulunduğunu ve konunun görüşülmeye devam ettiğini belirtirken, partinin gençlik örgütünün lideri Kevin Kühnert ise sığınmacılar için kapalı kamplar kurulması fikrine karşı olduğunu vurguladı. Plandan birinci dereceden etkilenecek Avusturya’nın Başbakanı Sebastian Kurz, Almanya’nın değişikliğe gitmesi halinde sınır güvenliğini artırmak zorunda kalacaklarını, Berlin’den plana ilişkin net bir açıklama beklediklerini söyledi. Planın yürürlüğe girebilmesi için onayı gereken Avrupa Birliği’nden de “değerlendiriyoruz” açıklaması geldi. Suriye ordusu ve müttefiklerinin Şam ve çevresinin cihatçı güçlerden geri almasının ardından güneybatıdaki Deraa’da başlattığı operasyonların başlattığı göç dalgası giderek büyüyor. Birleşmiş Milletler (BM) bölgede evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısını 270 bin olarak verirken, BM’ye bağlı Dünya Gıda Programı sözcüsü, sayının 270 ila 330 bin arasında olduğunun tahmin edildiğini belirtti. Almanya’da koalisyondaki Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Moskova ve Şam’dan Deraa’daki operasyonlara son vermesini isterken, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği de Ürdün’den evlerini terk edip sınıra dayanan Suriyelilere kapılarını açmasını istedi. Ancak gerek İsrail gerekse Ürdün, Deraa’da çatışmadan kaçanlara sınırlarını açmamakta ısrarcı. İsrail geçen hafta Suriyeli sığınmacıları almayacağını, Ürdün ise sığınmacı kapasitesinin sonuna geldiğini açıklamıştı. Suriye’de 2011’den bu yana devam eden çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan insan sayısının 6 milyona yaklaştığı belirtiliyor. Bombardıman sürüyor İsrail ve Ürdün sınırında bulunan Deraa’da 19 Haziran’da başlatılan operasyonlar ve bu bölgedeki militanlarla Rus subaylar arabuluculuğunda yapılan görüşmelerle Deraa vilayetinin yaklaşık yüzde 60’lık bir bölümünün Ürdün’den bir kez daha sınırlarını açmayacağı açıklaması geldi. Şam’ın hâkimiyetine geçtiği öğrenildi. Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, Deraa’nın kuzeydoğusundaki Batı Gariye, Suvra, Alma ve Mleyhat el Ataş kasabalarında militanlara ait çok sayıda mühimmatın ele geçirildiğini duyurdu. Cihatçı güçler adına Deraa vilayet merkezi için yapılan görüşmelere ilişkin açıklama yapan sözcü ise Rus subaylarla hafta sonu tıkanan görüşmelerin tekrar başladığını ve bu kez Kuneytra bölgesinin de görüşmeler kapsamına alındığını bildirdi. Öte yandan, El Cezire, muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne dayandırdığı haberinde Deraa’da İran’a ait bir silah deposun da patlama meydana geldiğini bildirdi. Patlamanın nedenine ilşikin bir açıklama yapılmazken gözler Suriye’deki İran askeri varlığına karşı saldırılarını sıklaştıran İsrail’e çevrildi. Britanya orduyu vurmuş Sunday Times gazetesi IŞİD karşıtı koalisyon çerçevesinde Suriye’de görev yapan Britanya jetlerinin geçen ay Ürdün ve Irak sınırında Suriye ordusuna bağlı güçlere saldırılarda bulunduğunu, hava saldırıları sonucunda bir Suriyeli askeri yetkilinin öldüğünü bildirdi. Bu, Britanya’nın Suriye’de Şam hükümetini doğrudan hedef alan ilk ölümcül saldırısı olarak kayda geçti. Yemen’de bilanço ağır İran destekli Husi militanlarla Mansur Hadi güçleri arasındaki savaşın dört yılı aştığı Yemen’de son üç yılda en az 2 bin 200 çocuğun çatışmalar nedeniyle yaşamını yitirdiği bildirildi. UNICEF Genel Direktörü Henrietta Fore tarafından yapılan açıklamada, 11 milyon çocuğun su, gıda, tedavi, eğitime gereksinim duyduğu da vurgulandı. Öte yandan Hadi güçlerine destek olan Riyad öncülüğündeki koalisyonun Hudeyde kentinde BM’nin arabuluculuk çalışmalarını rahatlatmak gerekçesiyle geçen hafta sonu uyguladığı ateşkesi sona erdirdiği bildirildi. Pazar günü ve önceki gün koalisyonun bombardımanında en az 11 sivilin yaşamını yitirdiği de gündeme yansıdı. ABD’de Trump yönetiminin göçmenlere sıfır hoşgörü politikasına karşı tepkiler dinmiyor. Kaliforniya eyaletinin San Diego kentinde eylemciler “Geleceğimizi Özgürleştirin” sloganı ile önceki gün sokaklara çıktı. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi’nin (ICE) lağvedilmesi çağrısı yapıldı. Doğum günü partisinde dehşet ABD’nin Idaho eyaletinde geçen hafta sonu göçmenlerin kaldığı bir sitedeki doğum günü partisine düzenlenen bıçaklı saldırıda bir kişi öldü, sekiz kişi yaralandı. Yetkililer, saldırganın kimliğini Timmy Kinner (30) olarak açıklar ken kendi doğum günü partisinde yaralanan üç yaşındaki çocuğun tedavi gördüğü hastanede önceki gün yaşamını yitirdiği duyuruldu. Saldırıda yaralanan dördü çocuk diğer sekiz kişinin Suriye, Irak ve Etiyopya’dan göçmen ailelerin üyeleri olduğu, Kinner’in daha önce bu sitede yaşadığı, davranışlarından rahatsız olunması üzerine siteden ayrılmasının istendiği ABD basınına yansıdı. New York Times gazetesi ölen çocuğun adının Rüya Kadir olduğunu, 2015’te annesi tarafından ABD’ye getirilen Etiyopyalı Rüya’nın babasının Türkiye’de yaşadığını yazdı. Meksika deneyi “Y alan söylemeyeceğiz, çalmayacağız, halka ihanet etmeyeceğiz. Çok yaşa Meksika!” Bu sözler Meksika’da geçen pazar günkü seçimlerden zaferle çıkan solcu lidere ait. Andrés Manuel López Obrador, ismi yerine kullanılan yaygın kısaltmasıyla AMLO’ya… AMLO, 191020’lerdeki Meksika devriminden beri ülkenin dümeninde kalmış Kurumsal Devrimci Parti (PRI) ile 60 senelik sağcı Ulusal Eylem Partisi’ni (PAN) sandığa gömdü. Rakiplerine 3040 puan fark attı. Yüzde 53.8 ile başkan oldu. Yetmedi henüz dört sene önce kurulmuş Ulusal Yenilenme Hareketi’nin (MORENA) başını çektiği sol ittifakıyla Kongre’nin iki kanadının yanı sıra eyalet valiliklerinin yarısı ve başkent belediye başkanlığında ipi göğüsledi. Bu zafer Meksika için bir ilk. Dolayısıyla kurumsal nizama atılan ‘solcu’ çalımı neoliberal dünyanın dikkatine mazhar oldu. AMLO’nun iddialarının altını dolduracak duruşu olup olmadığı bir yana kaşlar havalandı. HHH ABD’nin güney komşusunu son dönemde Trump’ın sınıra çekeceği duvar, eski lideri PRI’dan Nieto’yu aşağılamaları ile biliyoruz. Tabii Türkiye’deki başkanlık seçiminin oransal sonucu ve pek moda ‘popülizm’ etiketinden hareketle iki ülkeyi aynı safa koyan aklıevveller çıkıyor. Hiçbirisi değil. Meksika, belki tam tersinden Obrador’un girişteki vaatlerine yansıyacak denli bize yakın. Ve ille bir kıyas yapılacaksa CHP deneyimi ile olabilir. HHH 1920’den itibaren sönümlenmiş Meksika devriminin taşıyıcısı olmaktan çıkmış, sözde ‘ortanın solu’ PRI ve son dönemlerde iktidarı alver ettiği sağcıliberal PAN kurumsal nizamın aktörleri. Bütün sorunlar onlarla bağlantı. AMLU/ MORENA’nın ‘umuda’ dönüşmesinin bağlantılı üç kilit sebebi var: Yolsuzluk, yoksulluk, uyuşturucuyla savaş/şiddet. PRI yönetimleri çeyrek asırdan fazladır neoliberal/küreselleşmeci kalkınma modelinin icabını yaptı. Sonuç bir yanda büyük zenginlik, bir yanda derin yoksulluk, katlanan eşitsizlikler. Bugün nüfusun yarısı yoksul. Ülke ABD’ye ekonomik göçün odağı. Uyuşturucuyla savaşta ABD modeli ordu öncülüğünde savaş uygulandı. Sonuç facia. Ülkede sadece geçen yıl 26 bin insan organize suç çetelerinin savaşında öldü, 35 binden fazlası kayıp. HHH AMLU’nun üçüncü denemesindeki zaferi üçlü denklemin tezahürü. Kurumsal yapıyı ‘mafya iktidarı’ diye niteleyerek sandıktan çıktı. Ücretleri artırma, gençler için burslar, yaşlılar için sosyal refah projeleri, enerji ve gıda fiyatlarını sabitleme, tarımda sübvansiyonlar vaat ediyor. Ancak iş hangi ekonomik/siyasi modeli tutturacağında düğümleniyor. Geçmişin aksine kamulaştırma yapmamaktan, vergileri artırmamaktan söz ediyor. Merkez Bankası’nın özerkliğine saygı duyacağını belirtiyor. Devlete ait petrol şirketi Pemex’in yabancı şirketlerle kontratlarını tek tek gözden geçireceğini söyleyince kaşlar kalkıyor. İktidar arzulaması ve kitleleri harekete geçiren tutkulu liderliği ‘popülist’ yakıştırmalarına yetiyor. Uyuşturucu kartelleriyle ordu kanalıyla savaş yerine eğitime ve ekonomik fırsatlara vurgu yapması, alt ve orta çete üyelerini aflarla kazandırmak, güney sınırını askersizleştirmekten ve göçmenlerle ilgilenmekten söz etmesi ABD’ye meydan okumak anlamına geliyor. ABD’nin tarımda korumacı tedbirleri Meksika tarımını bitirmekteyken NAFTA’yı konuşmak zorunda. HHH WSJ için o ‘öngörülemez lider’, FT ‘popülist solculuğa yöneleceğinden’ kaygılı. NY Times ‘atipik solcu, ılımlı yolu tutturursa…’ notu düşüyor. İşin garibi hepsi Meksikalıların sorunları ve değişim arzusunu anlıyor. Fakat insanlığı yapısal krizler, yoksulluk, işsizlik, milliyetçilik, nefret eşliğinde faşizme taşıyanların biteviye akıl hocalığı bitmiyor. Günahları eğip bükülen kavramlara yüklerken burundan kıl aldırmamak daha kolay. Kıssadan hisse… ABD neoliberal nizamının Latin solunu pusuya düşürmesi düşünüldüğünde AMLO’nun seçilmesi önemli. Ancak AMLO, muhtemelen sözünü ettiği “köklü ve hatta radikal ama düzenli barışçı dönüşümün” bir hayalden ibaret olduğunu yaşayarak görecek. Meksika ile ulu piyasa tanrısının vahiyleri arasında sıkışıp kalacak. Türkiye benzetmelerine gelince… Meksika’dan Türkiye’de bunlarla hiç derdi olmayan iktidara değil ancak muhalefete dersler çıkar. Irak’ta elle sayım başladı Irak’ta Yüksek Bağımsız Seçim Komisyonu, mayısta yapılan meclis seçimlerinde kullanılan oyların yeniden elle sayımına başladı. Elektronik yöntemin ilk kez kullanıldığı seçimlerin sonuçlarına başta Kerkük olmak üzere pek çok vilayette itiraz edilmişti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle