24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 21 Temmuz 2018 haber Bakandan adalet sözü6 EDİTÖR:FİGENATALAY TASARIM:ŞÜKRANİŞCAN Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitimin milli değil evrensel seviyede kurulması gerektiğini, temel kavramlarının ‘adalet’ olacağını söyledi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitim sistemi için 3 yıllık program hazırladıklarını belirterek, “Eğitim öncelikle milli sevi yede kurulmaz, önce evrensel seviyede kurulur. Hiçbir öğrencimiz, hiçbir ve limiz sürprizle karşılaş mayacak. Oyunun orta sında kurallar değişme yecek. Birkaç sene içeri sinde de bu sınavın ağır OZAN ÇEPNİ lığının hafiflediği bir dönemi göreceğiz” dedi. Selçuk, büyük tepki toplayan öğretmenlere “performans“ sisteminin ise uygulan mayacağını açıkladı. Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Ankara Palas’ta medyanın Ankara temsilcile riyle bir araya geldi. Gazetecilerin so rularını yanıtlayan Bakan Selçuk’un açıklamalarından satırbaşları şöyle: ÖĞRENCİ VELİ SÜRPRİZLE KAR ŞILAŞMAYACAK: 2 ay içerisinde 3 yıllık bir program açıklayacağız. Hangi ay, hangi sene ne yapmak istediğimiz le ilgili program sunacağız. Hiçbir öğ rencimiz, hiçbir velimiz sürprizle kar şılaşmayacak. Oyunun ortasında ku rallar değişmeyecek. Temel kavramı mız adalet olacak. Ben bakan olmaya değil, gören olmaya çalışacağım. KİMSEYİ RAHATSIZ ETMEDEN: Mümkün olduğu kadar kimseyi rahat sız etmeden bir noktaya gelmek mak sadındayız. O yüzden ‘şunu toptan de ğiştiriyoruz, bunu getiriyoruz’ demek, bizim dilimiz değil. Yenilenerek dönü şümü gerçekleştireceğiz ama bunu ya parken de kırıp dökerek, ani değişik likler ve virajlarla yapmayacağız. SINAV BASKISI AZALACAK: Çocuk larımızın anlam temelli bir matematik öğreniminin önündeki engel zaten eği tim sisteminin kendisi. Yani sınav temel li bir sistem. Eğer biz zaman içerisinde bu sistemin ateşini düşürüp insanların bulundukları bölgelerde tabii bir akış la eğitim almasına fırsat veren bir ya pıyı götürebilirsek, o zaman sınav bas kısı azalacak ve biz bu süreçte çocuğun üç senede gördüğü matematiği belki 6 senede vereceğiz. Önümüzdeki sene bu sınavın çocukları huzursuz eden kısım ları, bölümleriyle ilgili her türlü önlemi alacağız ve çok daha sakin, dingin bir sı nav dönemi geçecek. Fakat siz derseniz ki bundan sonraki sistem bu sene baş lıyor mu? Böyle bir şey mümkün değil. ORTA EĞİTİM TUZAĞI: Nasıl orta gelir tuzağı varsa Türkiye’nin orta eği tim tuzağı var. O sebeple biraz zaman gerekiyor. Eğer ilk düğmeyi sağlıklı iliklersek bunun yolu evrensel anlam Bakan Ziya Selçuk, Ankara temsilcimiz Erdem Gül ile de tanıştı. da açık. Sınav öncelikle huzursuz etmeyecek. Çocuk bir sınava başlamışsa onunla mezun olacak. Daha sonra sınavın çok kısmi bir işlevle yerinde kalacağı ve daha çok ülkenin fotoğrafını çekmek için kullanılan birşey olacağı döneme geliyoruz. Diyelim LGS yerleştirmeleri ile ilgili bu sene bazı kurgular var. Birkaç ay önce bunlar kurulmuş, bir kılavuz çıkarılmış ve biz buna uymak durumundayız şu anda. Benim tercih ettiğim bir şey mi? Çok net olarak hayır. Ama bu ‘ne yapalım önceki dönemde yapmışlar’ demek değil. Burada devamlılık esas ve biz bunu göğüsleriz. SINAVIN AĞIRLIĞI AZALACAK: Zaten şu sıra çalışıyoruz, çıkabilecek olası sorunların mümkün olduğunca azaltılması konusunda ciddi tedbirlerimiz var. Ama birkaç yıl içinde bu çocukların sınavdan çok daha az zarar göreceği ve çok daha yumuşak bir geçişle sınavın ağırlığının hafiflediği bir dönemi göreceğiz. İSTATİSTİK DEĞİL İNSAN: Atana Tarikat ve ODTÜ soruları yanıtsız Bakan Selçuk, cemaat ve tarikat uzantılarının MEB imkânlarını kullanarak okullarda propaganda yapmasına ilişkin soruyu yanıtsız bıraktı. ODTÜ mezuniyet töreninde öğren cilerin taşıdığı “Tayyipler Âlemi” pankartı nedeniyle tutuklanmasını değerlendirmesi sorulan Selçuk, durumlar üzerinden genelleme yapmayı tercih etmediğini dile getirdi. Müsteşar Yusuf Tekin katılmadı Yeni Bakan Selçuk, kameralar karşısına ilk kez geçmesine rağmen kendisine MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’in eşlik etmemesi ve Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş ile genel müdürlerin çoğunun da toplantıya katılmaması dikkati çekti. Selçuk’a program da Müsteşar Yardımcısı Muammer Yıldız, Mesleki Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay, Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu, Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz ve Özel Kalem Müdürü Ömer İnan eşlik etti. mayan öğretmen meselesi bizim için bir istatistik meselesi değil, bu bir insan meselesi. Evinde işsiz oturan bir insanın hissiyatı, belki evlenecek olan bir gencin evlenmekle ilgili yaşadığı sıkıntı meselesi. Yapabileceğimiz şeylerin sınırları var fakat tam da bu konuda çok net bir raporu ortaya koyacağız ve bunu topluma deklare edeceğiz. PERFORMANS SİSTEMİ: Öğretmen performansıyla ilgili ilan edilen şeyin işlevsel olduğunu düşünmüyorum ve böyle bir şeyi Bakanlık olarak uygulamayacağız. Ben önce kendi performansımdan başlamayı tercih ederim. SÖZLEŞMELİLERE KOLAYLIK: Sözleşmeli öğretmen arkadaşlarımın, meslektaşlarımın sağlık durumuyla ilgili bir konu var. Durumlarını anlattılar, dertleştik. Onlara buradan haber olsun diye söylüyorum; sağlık özrü konusunda bir kolaylık, rahatlama getireceğiz. YENİ MÜFREDAT: Şu anda müfredatın iyi ya da kötü olmasıyla biz ilgilenmiyoruz. İyi bir müfredatın büyük sistem içerisinde uyumluluk yüzdesine bakıyoruz. O müfredatı uygulayacak öğretmen becerilerine bakıyoruz. O müfredatın uluslararası geçerliliğine, okulların altyapısına uygun olup olmadığına bakıyoruz. SÜPERMEN DEĞİLİZ: Nasıl bir talep, beklenti, heyecan olduğunu fark ediyorum toplumda ve bu beklentinin yarattığı riskin de farkındayım. Bu beklentiyi karşılamak bir Süperman işi. Biz asla Süperman değiliz. Birazdan ceketimi çıkaracağım göreceksiniz. Süpermanliğimiz bu meseleye el koyan herkesin güçbirliği ile iş yapmasıdır. Bu sorumluluğun paylaşılması gerekiyor. MUHAFAZAKÂRLIK ZEHİRLİYOR: Eğitim en muhafazakâr kurumdur. Çünkü çocukların hayatıyla ilgili bir konu var. Ama bu muhafazanın bizi nasıl zehirlediğini de bilmek zorundayız. Bize biraz izin verin, çalışalım. Hemen bir şey beklerseniz eski hataları yaparız. Bu 50 senelik bir mesele. l ANKARA ‘Liyakat yok yandaşlık var’ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eğitim danış manı Ali Taştan, Milli Eğitim Baka nı Ziya Selçuk’un basın toplantısını değerlendirerek, ‘‘MEB’de 16 yıldır olmayan kavramları duyduk. Adalet yok, eşitlik yok, liyakat yok. Ne var? Yandaşlık var! MEB’de tek kri ter yandaşlık” dedi. Öğretmen lerin, Eğitim Bir Sen’e üye ol madan yöneti ci olamayacak larını, hatta ça lıştıkları ortam da huzur bula mayacakları nı bildiğini söy leyen Taştan, Ali Taştan Selçuk’tan ön celikle bakanlığı yandaş sendikanın elinden kurtarmasını istedi. Bakan Selçuk’un kendisinden ön ceki bakanların hiçbirinin söyleme diği kavramlara değindiğine dikkat çeken Taştan, şu yorumu yaptı: ‘‘Adalet dedi, birlikte başarmalıyız dedi. Bunlar eğitim camiasındaki 16 yıllık ayrışmayı sonlandırabilecek ifadeler. Liyakat ve adalet mutla ka yeniden inşa edilmelidir. Bunla rın varolduğu sistemde öğrencilerin eşit eğitim olanaklarına erişim şan sı daha da artacaktır. Eğitim alanında yaptıklarınızın karşılığını hemen alamazsınız. Bu açıdan bakıldığında 3 yıllık değil daha uzun süreli, 1020 yıllık eği tim planlaması yapılmalıdır. 3 yıllık program eğitimin sorunlarına ancak ilkyardım olabilir. Öğretmen yetiştirme politikasında da birtakım yenilikler yapmak gere kecektir. Öğretmenler sadece bilgi veren değil duygu ve düşünceleri ile mesleğini icra edebilen bir yapıda olmalıdır. Bu çerçevede bir planla ma yapılarak yine tüm paydaşlarla birlikte bir yol haritası çizilmelidir. Ayrıca öğretmenlere huzurlu bir ça lışma ortamı sunulmalı, özgür bir eğitim, öğretim ortamı yaratılmalı. AKP’nin 16 yılına baktığımızda, sözleşmeli öğretmenlik, mülakat la öğretmen ve yönetici atamaları, haksız yere görevden almalar, çeşit li usulsüzlükler bulunuyor. MEB’i kuşatmış olan bu yapıdan kurtul mak lazım.” ‘TEOG geri gelse bile olur’ Alman Okulu yeniden açılıyor Yasal dayanak bulunmadığı gerek çesiyle geçen ay kapatılan Urla’daki Özel İzmir Alman Okulu yeniden açılacak. Okul müdürü Dirk Philippi, “Ağustos ayında başlayacak olan yeni öğretim yılında okulu gecikmeden açabileceğiz” dedi İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından haziran ayı sonunda kapatılan okul, “yasal dayanağı eksik” olduğu iddiasıyla mühürlenmişti. Almanya Büyükelçiliği ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan görüşmelerde, Alman vatandaşlarının yanı sıra T.C. uyrukluların da okula kayıt yaptırıp yaptıramayacağı konusunun ele alındığı belirtildi. İzmir Alman Okulu, 2008 yılında kuruldu. Alman Büyükelçiliği’nin İzmir’deki temsilciliği olarak da faaliyet gösteren okulda 180 öğrenci öğrenim görüyor. l İZMİR Sonuçlar 23 Temmuz’da Sözleşmeli öğretmenlik atama ter cih başvuruları sona erdi. Atama sonuçları 23 Temmuz’da duyurulacak. Adaylar, sonuçlara TC kimlik numaraları ile “www.meb.gov.tr” internet adresinden ulaşabilecek. Atamalar, sözlü sınavda başarılı olanların tercihleri de dikkate alınarak puan üstünlüğüne göre elektronik ortamda gerçekleştirilecek. Adayların puanlarının üstünlüğü halinde KPSS puan üstünlüğü dikkate alınacak. Eşitliğin devamı halinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenecek. Liselere geçiş sisteminin yeniden değişeceğine ilişkin açıklamalar, öğrencileri ve velileri umutlandırdı Yeni hükümet sisteminde Prof. Dr. Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olmasının ardından sınav sistemi değişikliği gündeme geldi. TEOG yerine getirilen ve bu yıl ilk kez uygulanan sistemde, öğrencilerin “seçeneksiz” bırakılması ve imam hatip liselerinin ‘‘dayatma” haline getirilmesi çok tepki çekmişti. Bu nedenle eğitimciler de, öğrenci ve veliler de sınav ve yerleştirme sisteminin değişmesini istiyor. Çocuğu önümüzdeki öğretim yılında 8. sınıfta öğrenim görecek olan Ayşe Harmancı, bu yılki sistemi istemediklerini belirterek, “Çocuklarımızın daha sağlıklı bir şekilde istediği okullara yerleşebilmesini istiyoruz. Durmadan sistem değişiyor, takip edemiyoruz. Yeni gelen sistem bir öncekinden daha kötü. Puana göre yerleştirme istiyoruz. Herkes aldığı puana göre okuluna gitsin. Kimse istemediği okula zorunlu bırakılmasın. Özel okulu karşılayacak gücümüz yok. Sistemin değişmesini istiyoruz. Mağdur olmak istemiyoruz.TEOG gelse bile olur” dedi. Ankara’da bir ortaokulda öğretmenlik yapan Murat Sırça, ‘‘liselere geçiş sisteminin toplumda çocukların eğitim geleceği ile ilgili endişelere neden olduğu görülüyor” değerlendirmesini yaptı. ‘Öğrencilerin tercihlerinin belli okullarla sınırlandırılmasının haksızlık olduğunu vurgulayan Murat Sırça’nın sistemle ilgili önerileri şöyle: ‘‘Eğitim sisteminin çocukların ilgi ve yeteneklerini keşfetmesini sağlayıcı model referanslar dikkate alınarak her seviyede düzenlemeler yapılamalı. Bu düzenlenmeler yapılırken eğitim sek LGS yıkım yarattı Eğitim Sen’den yapılan açıklamada, “Öğrencilere, velilere ve öğretmenlere bu sene yaşatılan kaos Türkiye tarihinde görülmemiş bir yıkım yarattı” dendi. Yerleştirme sürecinin, yalnızca şıklar üzerinden bir sınav ile belirlenemeyeceği vurgulanan açıklamada, “Öğrencilere okul öncesinden itibaren parasız,kamusal,bilimsel eğitim olanaklarının sağlandığı,öğrencilerin tüm alanlara ilişkin ilgi ve yetenekleri göz önünde bulundurularak bir ölçme değerlendirme süreci ile her öğrencinin istediği okul türünü seçebilmesini sağlayacak bir yerleştirme süreci planlanmalıdır” ifadelerine yer verildi. törünün muhattapları olarak öğrencilerin, çalışanların, sendikaların fikirleri dikkate alınmalı.” Revizyon kaçınılmaz Tekirdağ’da bir eğitim kurumunda müdürlük yapan Tekin Eser, eğitimde revizyonun kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, “Bir sonraki yıl için köklü değişimler bekliyoruz. Birçok birimin bir araya geldiği, temellerin sağlam atıldığı bir eğitim sistemi olacağını düşünüyoruz. Geçmişte yapılan hatalardan ders alınmalı, umutluyuz” dedi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak, yeni sistem için uzmanlardan fikir alınması gerektiğini, ‘‘sınamayanılma” uygulamasın dan vazgeçilmesini önerdi. Prof. Yeşilyaprak, “Bilimsel araştırmaya dayalı kararlar alınmalı. Daha bilimsel ve pilot uygulamalarla denenerek orta ve uzun dönemde uygun bir sisteme geçiş yapılabilir” diye konuştu. Emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Nejla Kurul da ‘‘Okulları ve üniversiteleri fiziksel olanaklar ve nitelik açısından birbirine denk duruma getirecek politikalar hayata geçirilmelidir. Türkiye’de insanca koşullarda yaşama ve çalışma hakkını güvence altına alacak politikalar izlenmelidir. Sınavlar, ayrıcalıklı konumların azaltıldığı yatay, demokratik ve eşitlikçi bir toplumda ortadan kaldırılabilir. Çünkü bu toplumda eğitimin tek amacı, insani gelişim, insanın çok yönlü gelişimidir” dedi. ‘Sınav merkezli olmasın’ Eğitim İş Sendikası’ndan yapılan açıklamada, sınav merkezli bir eğitim sisteminin, özellikle küçük yaştaki çocuklar için doğru olmadığı belirtildi. Aniden gelen TEOG’u kaldırma kararının, yerine ne konulacağı ve milyonlarca çocuğun o güne kadarki çalışmasının ne olacağı düşünülmeden alındığı hatırlatılan açıklama şöyle: ‘‘Bilimsel yöntemler ve ölçme teknikleri, bir buyrukla kenara fırlatılmış, çocuklarımız motivasyonları kaybolmuş bir şekilde bu sınava hazırlanmıştır. Başarıyı ölçmekten uzak olan bu sınav, ne yazık ki çocuklarımızın hayatına anlam katmaktan çok bir angaryaya dönüşmüştür. Milyonlarca çocuğun emeği yıllarca hazırlandıkları sınav için heba edilmiştir. Bir sınav değişikliği yapılması planlanıyorsa bu aynı yıl içinde, hele ki Teog takvimi açıklandıktan sonra yapılması büyük bir fiyaskodur. LGS ile eğitim özgürlüğü, bireyin geleceğini belirleme hakkı, geleceğe dönük olarak mesleğini seçme hakkı engellenmiştir. Bilimsel, laik ve akademik eğitim görme özgürlüğü ortadan kaldırılmıştır. Eğitimde fırsat eşitliği yok edilmiştir. Merkezine sınavı değil; insanı, çocukları koyan bir eğitim sistemi şarttır. Odağında insan, rotasında bilim olmayan hiçbir metot, bu ülkenin çocuklarına layık görülmemelidir.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle