24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 milyar TL ÖTV’den aktı Enerji, Petrol, Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS), akaryakıtta devletin karşıladığı toplam EKONOMİ ÖTVmiktarının1milyarTL’yiaştığının tahmin edildiğini duyurdu. DOLAR 4.7880 0.3 kuruş AVRO 5.6120 0.9 kuruş FAİZ 20.44 0.02 puan Cumartesi 21 Temmuz 2018 TASARIM: İLKNUR FİLİZ BU DÖNGÜ KISIR BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 94.082 1.062 puan 1268.96 4.6 lira 189.89 60 kuruş ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 Faiz artışları TL’deki erime ve enflasyonu dizginleyemedi. Merkez’in salı günü tekrar faiz artırması bekleniyor. Ekonomideki yavaşlama hızlanacak Fairttcahr’tdean kötü haber 24 banka ve 7 şirketin notu düşürüldü Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, geçen hafta Türkiye’nin kredi notunu düşürmesinin ardından dün yedi şirketin ve 24 bankanın kredi notunu düşürdü. Fitch dün önce CocaCola İçecek, Emlak Konut GYO, Rönesans Gayrimenkul, Türk Telekom, Turkcell, Turkcell Finansman ve Tüpraş’ın kredi notunu bir kademe indirdi; Arçelik’i de teyit etti. Fitch daha sonra ise 24 Türk bankası nın yabancı para birimi cinsinden kredi notunu düşürdü ve bankaları negatif izlemeden çıkardı. Ayrıca, 12 bankanın finansal kapasite notu indirildi. Yapılan açıklamada, kararın gerekçeleri şöyle belirtildi: “Bankaların finansal kapasite notlarındaki indirim, performanslarındaki artan riski, varlık değerlerini, likidite ve fonlama profillerini yansıtıyor. Yabancı sahiplik ilişkisi olan bankaların notu, ülke notunun bir yansıması olarak BBB’den BB’ye indirildi. Devlet bankalarının notu ise aynı gerekçelerle BB+’dan BB’ye düşüldü.” Fitch ekonominin makro istikrarını bozucu risklerin artmasını gerekçe göstererek 13 Temmuz’da Türkiye’nin kredi notunu bir kademe düşürmüş ve BB+’dan BB’ye indirmişti. Görünümü ise “durağan”dan “negatif”e çevirmişti. l Ekonomi Servisi Gülle’den faiz uyarısı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, “Türkiye’de döviz bir taraftan artıyor, faiz bir taraf tan. Dövizin artmasını ülke ihracatta ta şıyabilir ama faizin bu kadar artması ciddi bir sorundur” dedi. Türkiye’nin fa izi tekrar aşağı doğru indirmesi gerek tiğine vurgu yapan Gülle, “Yukarı doğru beklenti çok daha farklı hastalıklara se bep olacaktır. Üretime, tüketime, ihra cata zarar verecektir” diye konuştu. Diğer yandan ihracat artışının ha ziranda seçimin etkisiyle beklentile rin altında kaldığını belirten Gülle, “An cak temmuza yüzde 20’nin üzerinde bir artışla gidiyoruz. Belki ay sonunda en yüksek temmuz rakamı açıklayaca ğız. Bu da geçen ay 161.5 milyar dolar olan ihracat rekorunu daha da yukarıya koyacak. Yıl sonundaki 173 milyar dolarlık hedefi yaka lamada önemli bir eşik ola cak. Üretim bir ülkenin ol mazsa olmazı, ihracat da ikinci olmazsa olmazı. O yüzden biz üreteceğiz ve çok satacağız” dedi. İsmail Gülle l Ekonomi Servisi 221 bin konut satılmayı bekliyor Gayrimenkul veri analizi platformu Endeksa’nın araştırmasına göre, İstanbul’da satılmayı bekleyen 220 bin 711 konut bulunuyor. En fazla stokun olduğu ilçeler arasında başı 11 bin 660 konutla Esenyurt çekerken, onu 11 bin 660 konutla Başakşehir, 10 bin 862 konutla Küçükçekmece, 10 bin 117 konutla Pendik takip etti. En az boş konutun bulunduğu ilçeler arasında da 199 konutla Adalar ilk sırada yer alırken, onu 301 konutla Beykoz, 625 konutla Çatalca ve 706 konutla Şile izledi. l Ekonomi Servisi Türkiye ekonomisinde kur, enflasyon ve faizde artış durdurulamıyor. Son üç ayda yapılan 500 baz puanlık faiz artışlarına rağmen temmuzda Dolar/TL kurunda 4.9767 ile yeni rekorun gelmesi ve enflasyonun haziranda yüzde 15’i aşmasıyla gözler bir kez daha Merkez Bankası’na (TCMB) çevrildi. Hem yurtiçi hem de yurtdışı piyasalar, TCMB Para Politikası Kurulu’nun (PPK) 24 Temmuz Salı günü yapacağı toplantıda faiz artışına gitmesini bekliyor. ABD merkezli iki büyük yatırım bankası Morgan Stanley ve JP Morgan, TCMB’den salı günü 125 baz puan faiz artışı beklediklerini açıkladı. Enflasyondaki yükseliş ve TL’deki değer kaybına dikkat çeken Morgan Stanley, daha önce faiz artırımı yapılmayacağı şeklinde ortaya koyduğu beklentisini 125 baz puan artırım olarak revize etti. Banka ayrıca, gevşek mali politikanın devam ettiği ortamda TCMB’nin yılın geri kalanında da faiz artırımı yapmaya zorlanmasının muhtemel olduğunu belirtti. JP Morgan yayımladığı raporda, 24 Temmuz’daki PPK kararının yeni kabine için bir test olacağı vurgulanırken “Yatırımcılar özellikle, siyasi baskının TCMB’yi çok ihtiyaç duyulan parasal sıkılaştırmayı yapmakta alıkoyup koymayacağını görmek istiyorlar” ifadelerine yer verildi. Bloomberg HT Araştırma Bölümü’nün anketine göre de sa lı günkü toplantıda faizlerde 100 baz puan artış bekleniyor. Buna göre politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17.75’ten yüzde 18.75’e yükselmesi bekleniyor. Ekonomistler, faiz artışının ekonomideki yavaşlamayı hızlandıracağı ve çözüm olmayacağı yönünde birleşse de, TL’deki değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle TCMB’nin başka çaresi olmadığını dile getiriyor. İflaslar artacak Garanti Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdürü Tufan Cömert, piyasanın 100 baz puanlık faiz artışı beklediği ni ancak zaten yavaşlamaya başlamış bir ekonomide faizin daha da yükseltilmesinin büyümeyi daha yavaşlatacağını, bunun da beraberinde kredi batıkları, iflaslar, istihdam azalması gibi sorunları getireceğini dile getirdi. Cömert, buna rağmen TCMB’nin kur kaynaklı enflasyonu kontrol altına almak için faiz artırmak zorunda olduğunu vurguladı. Türkiye ekonomisinde, TL’deki değer kaybı ile enflasyondaki geçişkenliğin yüksek olmasının en büyük nedeni, üretimin büyük oranda ithal girdilere bağımlı olmasından kaynaklanıyor. l Ekonomi Servisi Şirketler kepenk kapatıyor Ekonomideki kötü gidişata paralel olarak kapanan şirket sayısı artarken, yeni kurulan şirket sayısı azalıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği verilerine göre, haziranda kurulan şirket sayısı, bir önceki aya göre yüzde 32.67 azalarak 5 bin 514 olurken, gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 40.6, kurulan kooperatif sayısı yüzde 20.56 azaldı. Aynı dönemde kapanan şirket sayısında bir önceki aya göre yüzde 16.47, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 22.06, kapanan ko operatif sayısında yüzde 4.76 artış gerçekleşti. Haziranda kapanan şirket sayısı 686 oldu. Haziranda geçen yılın aynı ayına göre kurulan şirket sayısı yüzde 7.36, azalırken, kapanan şirket sayısı yüzde 32.48 arttı. Beyaz eşyada zam göründü Yüzde 24’lük üretici enflasyonunun ancak yüzde 15’inin piyasaya yansıtıldığını dile getiren üretici, farkı fiyatlara eklemeye hazırlanıyor Ekonomideki belirsizlik ve durgunluk beyaz eşaya sektöründe de görüldü. Satışlar yılın ilk yarısında yüzde 15 düştü. Türk Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı Ergün Güler, “Üreticiler yüzde 24’lük enflasyona maruz kalırken sadece yüzde 15’ini piyasaya yansıtabildiler. Yüzde 24 ile yüzde 15 arasındaki fark fiyatlara yansıyacaktır” dedi. Güler, sektörün buzdolabı, çama Revize ettik Üretim ve satışlarda revizyona gitiklerini aktaran Güler, “Bu yıl ihracatta yüzde 6.4 büyüme beklentisi korunuro, iç satışta yüzde 5 küçülme bekliyoruz. Toplam pazar hacminde yüzde 3.1 büyüme olacağını öngörüyoruz, adetsel olarak beklentimiz; iç satışta 7 milyon, ihracatta 19.5 milyona ulaşmak” dedi. şır makinesi, bulaşık makinesi ve fırın olmak üzere dört beyaz eşyada, 2017’de iç satışların itici gücüyle yüzde 7.3 büyüdüğünü, ancak 2018’in ilkyarısında ihracat yüzde 5.4 büyürken, iç satışlardaki yüzde 15’lik daralma sebebiyle toplamda yüzde 1’e yakın oranda küçülme olduğunu ve üretim rakamlarının da küçülme gösterdiğini vurguladı. 2017’de 630 bin adet ortalama iç satış gerçekleşirken bu yıl ilk altı ayda ortalama 530 bin seviyelerinde olundu. İstihdam için de kötü Güler, beyaz eşya sektörünün 2018 yarı yıl performansı ve yıl sonu beklentile rine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, 7 üyeden oluşan derneğin 60 bin doğrudan, 600 bin dolaylı istihdam sağladığını söyledi. Güler, üretim rakamının negatif seyrettiğini ve 2018 itibarıyla daya nıklı tüketim malları sanayii üretim endeksinin, genel sanayii üretim endeksinin 1012 puan altında olduğunu aktardı. Bu durumun orta vadede 600 bin kişiye dolaylı işgücü sağlayan istihdam açısından endişe verici olduğununda altını çizdi. Ergün Güler Trump çıtayı yükseltti ABD Başkanı Trump, 505 milyar dolarlık Çin malına gümrük vergisi getirmeye hazır olduğunu söyledi ABD Başkanı Donald Trump, 505 milyar dolar değerinde nu ülkemiz için doğru olan bu diye yapıyorum. Çok uzun bir süre Çin menşeli ürüne gümrük vergi dir Çin tarafından kazıklanıyoruz. si getirmeye hazır olduğunu söyle ABD ticaret ve para politikaları da di. CNBC’ye konuşan Trump “500’e dahil birçok alanda suiistimal edili çıkmaya hazırım” diyerek bu ra yor” dedi. kamla, ABD’nin Çin’den 2017’de Ayrıca Trump, “Çin’i korkutmak gerçekleştirdiği 505 milyar dolarlık istemiyorum. Onlar da iyi ol ithalata atıfta bulundu. sun istiyorum. Başkan İki ülke şimdiye kadar Xi´yi çok seviyorum karşılıklı süren ticaret ama bu durum hiç savaşı misillemeleri so adil değil” şeklinde nucu sadece 34 milyar konuştu. Census Bu dolarlık ürüne ek güm reau verilerine göre rük vergisi uygula 2017’de Çin’den ABD’ye maya başlamıştı. 505.5 milyar dolarlık Trump, “Bunu ürün ithal edilmiş. İhracat siyaset olsun ise 129.9 milyar dolar diye yapmıyorum, bu Donald Trump la sınırlı kalmıştı. l Ekonomi Servisi Kiraz ve kayısı Rusya’dan döndü Türkiye’nin Rusya’ya ihraç ettiği 85 ton kiraz, 20 ton kayısı ve 15 bin ton çilek, meyve sineği ve sağlığa zararlı madde buluduğu gerekçesiyle Türkiye’ye iade edildi. Geri gelen ihraç ürünlerinin iç piyasaya sunulacağı düşüncesi endişe yarattı. Rusya Tarım Ürünleri Denetim Ajansı’ndan (Rosselhoznadzor) yapılan açıklamaya göre, Novorossiyk ve Gelencik limanlarında 85 ton kirazın ülkeye sokulmasına izin verilmedi. Kirazda Akdeniz meyve sineği bulundu. 20 tondan fazla kayısıda da Akdeniz meyve sineği saptandı. Rosselhoznadzor, bu ay başında Türkiye’den getirilen 15 ton çileği sağlığa zararlı madde içerdiği gerekçesiyle ülkeye almamıştı. l Ekonomi Servisi Uluslararası düzen kökten değişirken... Amerikan medyasında TrumpPutin’in içeriği çok tartışmalı, bir o kadar sorgulamalı ikili baş başa görüşmeleri, Trump’ın yüzünün bilgisayar tekniği ile Putin’e dönüşmesi olarak simgelenmişken İKV İstanbul’da, uzman değerlendirmelerinin katkılarıyla, “ABD’nin küresel rolü, AB ile ilişkiler: Kriz mi, yeniden yapılanma mı” başlıklı bir toplantı düzenledi. Medya güdüleme gücünün tek sesli ağırlığında, ancak satır arası yer verilen ülkemiz için yaşamsal değerdeki dünya mimarisinin işleyişinin kökten değişimindeki haberlerin anlamlarının algılarımızın kapsama alanı dışında kaldıkları da ortada. Köşe yazısı kalıplarına uymasa da kimi çok hızlı, sıcak gelişmelerin haberleri üzerinden, İKV Başkan Yardımcısı Prof. Haluk Kabaalioğlu’nun yönetiminde, Emekli Büyükelçi Bozkurt Aran, TEPAV Ticaret Merkezi direktörü Pınar Artıran, DTÖ Kürsüsü Prof. Nihat Ali Özcan, TEPAV Bölge Çalışmaları Program Danışmanı Aylin Ünver’in saptamalarından anlamlı satır başlarını sizlerle paylaşmak isterim.. İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu açış konuşmasında, 1965 yılından bu yana izledikleri Türkiye’nin AB ilişkilerinde, öncelikle gümrük birliği ve vizeler sorunlarında olumlu yol alamayışımızın çarpıcı verilerinin altını çizdi. Vizelerin psikolojik bir bariyer olmanın ötesinde ağır maddi yüküne işaret ederek AB’nin toplam ticaretinde yüzde 1 Ukrayna, yüzde 0.1 Gürcistan’a seyahat hakkı vermişken yüzde 4.1 payı olan, 22 yılı aşkın süredir Gümrük Birliği’ne tabu olan, 13 yıldır müzakere sürecini sürdüren Türkiye’nin dışında tutulmasını eleştirdi. Amerika, AB ilişkilerimizi doğrudan etkileyen küresel ekonomideki değişim dönüşüm sürecinin yakından izlenmesi gereğinin altını çizdi. Küresel ekonomide liberalleşme yerine korumacılığı benimseyen Trump dönemi gelişmelerinde son hamle çelik vergileri üzerinden ticaret savaşlarının başlamış olmasını gündeme getirdi.. . Görüldüğü üzere uluslararası düzenin temel paradigmalarının yeniden tartışmaya açıldığı, küresel sistemde Amerikan hegemonyasının, kural koyuculuğunun zayıfladığı bir dönemden geçmekteyiz. . Bu dönemde Trump’ın pek çok kez vergilerle tehdit ettiği Çin’in “Kuşak ve Yol” gibi projeleriyle atağa geçmesi, yeni dünya düzeninde bir nöbet değişimi olarak yorumlanmaktadır. . NATO içindeki görüş ayrılıkları, ittifakın geleceğine ilişkin boru işaretlerini artırmaktadır. . Trump’ın Almanya’ya yönelik eleştirileri, AB’yi bir ticari rakip olarak tanımlaması ilişkilerin geleceğine dair soru işaretlerine neden olmuştur. ABD’nin desteğini kaybeden bir AB, Çin ile yakınlaşma yoluna gider mi? HHH Sıcak gelişmeleri yakından izleyen uzman görüşlerinin kimi satır başlarına, oturumu yöneten Kabaalioğlu’nun “Trump’ın ne yapmak istediğini bilen var mı” sorusuna yanıt aranırken Trump’ın çıkışlarının çok da fantazi olmayabileceği saptamasıyla yanıt aranırken küreselleşme ile küreselleşme karşıtı gelişmelerin iç içe çarpıcı sonuçlarıyla yüz yüze kalındığının altı çiziliyor. Amerikan’ın belirleyiciliğinde iki dünya savaşları sonrası yaşanan süreçte, bir yandan çok hızlı gelişmeler yaşanırken 600 milyon insanın açlık çektiği bir sonuçla yüz yüze geliniyor. Anahtar bir diğer sorun orta sınıf olarak bilinen, işçi sınıfı içinde çalışanlar için yaşam koşullarında içinin boşaldığı gelişmeler gündemde. . Dünya mimarisinin işleyişinde, küresel mimaride, ekonomik, siyasal, askeri zenginlikler, ağırlık, kontrol Amerikan ağırlığının belirleyiciliğinden, Çin, Rusya, Japonya, Hindistan, AB, ülkeler ağırlıkları, dengeler değişimine, yansımaları bölgeler ile ikili ülkeler ilişkileri, anlaşmalarına geçişlerin, çok hızlı bir zaman dilimi içinde, çelişkili bir o kadar çarpıcı sonuçlarıyla geleceği öngörebilmeyi zorlaştırıyor. Bir o kadar günlük çarpık güdülemelerle yaratılan çarpık algılamaların sadece insanlar için değil, tüm canlılar, dünyanın geleceği üzerinden çarpık algılatılabilmesine olanaklar yaratıyor. . Yakın geçmişte Amerika’nın göreceli AB ile ittifak içinde tek kutuplu dünya adına etkin karar vericiliğinde gündeme girmiş öncelikler, tezler çok hızlı, farklı dönüşümlere kapı açmış bulunuyor. Küresel normlardaki değişim, ekonomik, siyasi, askeri zenginliklerde çok kısa süreçlerde, beklenmedik çok hızlı güç dağılımı gelişimini üretiyor. İnsan hakları, demokrasi kriterlerini zorlayan popülist milliyetçilik, sağsol partileri kimi algılarda birleştirirken geleceğe dönük askeri güç ile ekonomikteknik güç çatışmalarında hiç de öngörülemeyen hızlı değişimleri dayatmış bulunuyor.. Özetle, Ortadoğu İslam dünyası, Afrika, Güney Amerika’daki halkların kırımlarının Amerikan emperyal çıkarlarına katkısı işlevsiz kalıyor. Bedelliye kredi desteği Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, Ziraat Bankası olarak bedelli askerlik için kredi hazırlıklarını tamamladıklarını ve bir kredi ürününü uygulamaya alacaklarını duyurdu. Aydın, “Bankalarımız kredilendirme koşullarına ilişkin gerekli açıklamaları kamuoyuna kendileri yapacaktır” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle