24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Viyana’nın heykelleri Galeri Çankaya’da Çankaya Belediyesi’nin Kızılay’da bulunan sanat merkezi Galeri Çankaya, bu günlerde Avusturya’nın başkenti Viyana’nın heykellerinin görsellerini sanatseverlerle buluşturuyor. Uğur Atay’ın fotoğraf sergisi olarak açılan “Viyana’nın Heykelleri” şehrin kentinde yer alan bazı sanat eserlerinin fotoğraflarından oluşuyor. Fotoğraflar 30 Haziran’a kadar Galeri Çankaya’da olacak. 16 EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN kultur@cumhuriyet.com.tr Cumartesi 23 Haziran 2018 ‘Boyun eğmiyoruz!’ OrhanKemal Öykü Yarışması ödülü Pürselim’in Devlet Konservatuvarı binasının boşaltılma kararına tepkiler büyüyor SAVAŞ KÜRKLÜ MSGSÜ Devlet Konservatuvarı önünde yapılan basın açıklamasında tiyatro sa natçısı Orhan Aydın, “Bu okulu yok etmek sanat düşmanlığıdır. Bunu reddedi yoruz, gerekirse işgal edeceğiz ama burayı terk etmeyeceğiz” dedi. 24 Haziran’dan sonra Cumhurbaşkanlığı ofisine dönüştürülmesi planlanan Dolma leştiren Recep Tayyip’in çetesinin son darbesiyle karşı karşıyayız. Bu okul kapatılan halk evleri gibi bü bahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ni ge tün anadolu coğrafyasına ve insan nişletmek için hemen yanıbaşında lığa ışık ve aydınlık saçan bir okul ki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üni dur. MSGSÜ’nün sıradan gerekçe versitesi (MSGSÜ) İstanbul Devlet lerle kapatılmasını şiddetle redde Konservatuvarı’na “Binadan 5 gün diyorum. Bu ülke eşitliğin, kardeşli içerisinde çıkın” talimatı gitti. Tah ğin, özgürlüğün, barışın, sanatın ve liye işleminin yapılmaması halinde kültürün haykırılacağı yeni bir sü binanın elektrik ve suyunun kesile rece doğru evriliyor. Buradan tek bir ceği, polis zoruyla da öğrenci ve öğ adım bile geri atmayacağız. Okulun retim görevlilerinin binadan atılaca boşaltılma emrini hiçe sayıyoruz” ğının açıklanması üzerine Bu Düzen diye konuştu. Değişmeli Platformu’nun İstanbul 2. Bu Düzen Değişmeli bölge bağımsız adayı Orhan Aydın Platformu’nun İstanbul 1. bölge ba dün MSGSÜ’nün önünde basın açık ğımsız milletvekili adayı Aydemir laması gerçekleştirdi. Güler ise, “Türkiye, boyun eğenlerin “Bu düzen değişmeli”, “Sanat düş ülkesi olmayacak. Mimar Sinan’a manı AKP”, “Yobazların düzeni de yönelen bu saldırıyı da püskürtürüz. ğişmeli” dövizleri taşıyan grup “Mi Ülkemizdeki bu karanlık yobaz işga mar Sinan boyun eğmiyor”, “Boyun line de son vermesini biliriz. Yeter eğme, sanatasanatçına sahip çık” ki örgütlenelim. Yeter ki boyun eğ sloganları attı. meyenler yalnız olmadıklarını bir Orhan Aydın burada yaptığı açık birlerine hissettirebilsin” ifadeleri lamada, MSGSÜ’nün zorla tahli ni kullandı. ye edilmesine tepki göstererek “Bu okulu yok etmek, bu ülkede yaşan Baskının nedeni rant! mış en büyük sanat düşmanlıkların MSGSÜ öğrencileri ise Yıldız Tek dan biridir. Bunu reddediyoruz, ge nik ve Marmara Üniversitesi’ne ya rekirse işgal edeceğiz ama burayı pılanın kendi üniversitelerine de ya terk etmeyeceğiz” dedi. pıldığını söyleyerek, hükümetin kök 16 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin, lü üniversitelerin sanat bölümüyle temel düşmalığını çevreye, doğa her zaman uğraştığını belirttiler. Öğ ya, insana ve sanatın üzerine kur renciler, okulların getirilmek istedi duğunu ve sanat alanlarına yap ği durumun sebebinin rant olduğunu tıkları düşmanlıkları net biçimiy aktarırken sanat ve bilim düşmanla le gösterdiklerini vurgulayan Aydın, rına karşı olmak her milletin boynu “Atatürk Kültür Merkezi’nde de ay nun borcudur mesajını verdiler. nı baskılar yaşandı. Sürekli öteki l İSTANBUL/Cumhuriyet TBMM’den yanıt: İddialar asılsız Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Dolmabahçe Sarayı’nın Baltacılar Dairesi’nde bulunan Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı’nın tahliyesi hakkında üniversitenin yaptığı açıklamaya yanıt verdi. Açıklamada, “Tahliye sürecinin hukuksuz olduğuna yönelik açıklamalar tamamıyla gerçek dışıdır” denildi. TBMM envanterinde bulunan tarihi binaların kamu kurumlarına geçici olarak tahsis edilmesi ve tahsisin iptal edilmesi hakkının TBMM Başkanlık Divanı’nda bulunduğunu ifade ettiği açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Dolmabahçe Sarayı yapılarından olan Baltacılar Dairesi de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı’nın 19 Şubat 1985 tarih ve 45 sayılı kararıyla Mimar Sinan Üniversitesi’nin kullanımına geçici olarak tahsis edilmiştir. Dolmabahçe Sarayı’nın daha önce farklı kurumlara tahsis edilip amacı dışında kullanılan ve orijinal yapısı kullanımdan dolayı zarar gören diğer tarihi binaları gibi Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvarı tarafından kullanılan Baltacılar Dairesi’nin tahsisi de, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı’nın 9 Mart 2017 ta rih ve 33 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. TBMM Başkanlık Divanı’nın bu kararı 20.04.2017 tarihinde bahse konu üniversiteye tebliğ edilmiş ve binanın 15 Temmuz 2017 tarihine kadar tahliye edilmesi istenmiştir. 19.07.2017 tarihinde Baltacılar Dairesi’nin tahliye edilmemesi üzerine TBMM Başkanlığı tarafından tahliye için gerekli hukuki girişimlere başlanmıştır. Mimar Sinan Üniversitesi Rektörlüğü’nün ko nuya ilişkin İstanbul 7. İdare Mahkemesi’ne ve bilahare İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. Dairesi’ne yapmış olduğu yürütmeyi durdurma talepleri bu mahkemeler tarafından oy birliği ile reddedilmiştir. Bu nedenle tahliye sürecinin hukuksuz olduğuna yönelik açıklamalar tamamıyla gerçek dışıdır’’ Müze yapılacak TBMM’den gelen açıklamada tahliye edilen binanın ne olacağı konusunda da şöyle bir açıklama var: “Baltacılar Dairesi tahliye işleminin ardından, restore edilerek tarihi mirasa yakışır hale getirilecek ve Dolmabahçe Sarayı Müzesi İhtisas Kütüphanesi ve Kültür Merkezi olarak yerli ve yabancı ziyaretçilerin hizmetine açılacaktır.” Yapı Kredi Kültür Sanat’tan yeni bir sergi İntihal mi? Hal mi? Yapı Kredi Kültür Sanat, “İntihal mi? Hal mi?” başlıklı bir grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergide sanatçılar Çağrı Saray, Erinç Seymen, Ferhat Özgür, Mehtap Baydu, Özlem Günyol&Mustafa Kunt ve Necla Rüzgar’ın birbirlerinin daha önce yaptıkları çalışmalarından yola çıkarak yarattıkları 6 yeni iş ve onların kaynağı olan 6 eski iş yer alıyor. Serginin küratörü ise sanat tarihçisi ve sanat eleştirmeni, akademisyen Nazlı Pektaş. İntihal mi? Hal mi? başlıklı grup sergisi, serginin içeriği olan intihal kavramını soruya çevirerek tartış maya açıyor. Sergi, bir yandan intihalin, sözlükteki manasına (aşırmaya, bir başkasının eserinden parçalar alıp kendininmiş gibi göstermeye) yakınlaşıyor. Öte yandan da sanat tarihinin seyri içinde ilk başta bir öğrenme metodu olarak kendine yer bulan kopyalama eylemine eğiliyor. Daha önce yapılmış çalışmalardan yola çıkılarak yaratılan “yeniyi” merkeze alan sergi; altı sanatçının birbirleriyle ve işleriyle girdikleri diyalog sonucu ortaya çıkan 6 yeni iş ve onların kaynağı 6 eski işi izleyiciye sunuyor. Sergi, bir yandan modernizmle birlikte altı kalın çizgilerle çizi len “biricik” olma durumunun ye rini alan yeniden üretimi, Nico las Bourriaud’nun postprodüksi yon terimini taşıdığı yerle birleşti riyor. Diğer yandan da intihal, te mellük etme, çalma, kopya, ödünç alma gibi isimler le anılan yeniden üretimin, sanat çıların birbiriy le girdiği iletişim le vardığı nokta yı tartışmaya açı yor ve “İntihal mi? Hal mi?” so rusunu izleyiciye soruyor. Mehtap Baydu “Kıyafet” 2015 Erinç Seymen “Dikefalos” 2018 Nino Machaidze Operanın festivali başladı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘’9. Uluslararası İstanbul Opera Festivali’’, şef Antonio Pirolli yönetiminde İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası ve Koro şefliğini Paolo Villa’nın üstlendiği İstanbul Devlet Opera ve Balesi Korosu’nun eşlik ettiği ünlü soprano Nino Machaidze’nin performansı ile başladı. Sanatseverlere opera ve klasik müzik eserlerinden örneklerin sunulduğu gecede opera dünyasının Angelina Jolie’si olarak da tanınan, Leyla Gencer’in öğrencisi, La Scala Yıldı zı, soprano Nino Machaidze ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu seyirciden büyük alkış aldı. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürü ve Sanat Yönetmeni Suat Arıkan’ın Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün ve bağlı müdürlüklerinin ülkemizde ve dünya sanat arenasındaki yerinden ve öneminden söz ettiği ve konserin başlayacağı aynı saatlerde, dünyaca ünlü tenorumuz ve aynı zamanda Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni olan Murat Karahan’ın da İtalya Palermo’da ay nı anda sahnede olacağını aktardığı festival açılış konuşmasından sonra başlayan konsere sanatseverlerin, İstanbul sanat ve iş camiasının tanınan isimlerinin ilgisi büyüktü. Festival kapsamında tarihin izlerine Mozart’ın müziklerinin eşlik edeceği “Saraydan Kız Kaçırma” operası 28 29 Haziran tarihlerinde İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde izleyicilerin karşısında olacak. 21 Haziran 7 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek 9.Uluslararası İstanbul Opera Festivali’nin biletleri Biletiva, Zorlu PSM ve Süreyya Operası gişelerinden satışa sunuldu. Çukurova Edebiyatçılar Derneği’nin (ÇED) düzenlediği, geleneksel Orhan Kemal Öykü Yarışması’nda, “Akılsız Sokrates” adlı öykü kitabıyla yarışmaya katılan Mehmet Fırat Pürselim’in ödülün sahibi olduğu açıklandı. ÇED Başkanı Halise Tekbaş yaptığı açıklamada, geleneksel hale getirilen ve bu yıl 10. kez düzenlenen Orhan Kemal Öykü Yarışması’na yurdun çeşitli yerlerinden çok sayıda edebiyatçı ve yazarın büyük ilgi gösterdiğini belirtti. “Türk ve dünya edebiyatına ölümsüz eserler kazandıran Orhan Kemal’in özellikle genç kuşak tarafından daha iyi tanınması ve eserlerinin okunmasını amaçlayan yarışmada, yazar Mehmet Fırat Pürselim’in ‘Akılsız Sokrates’ adlı öykü kitabı büyük ödülün sahibi olmaya hak kazanmıştır. Öykü dilinin inceliklerini taşıması, anlatımındaki içtenlik, yalınlık; anlatım biçimi, özgün kurgusu, Türkçeyi kullanmada gösterdiği başarı ve toplumsal koşulların bireyin ruhunda açtığı derin yaraları, sancılı ilişkileri anlatırken kara mizahı başarıyla kullanması gibi özellikleri de değerlendirilen Pürselim’in eseri, Seçici Kurul tarafından, ‘ÇED 10. Orhan Kemal Öykü Ödülü’ne değer bulunmuştur” dedi. Tekbaş, 10. Orhan Kemal Öykü Yarışması ödül töreninin yapılacağı tarihin önümüzdeki günlerde açıklanacağını belirtti. muratbeser@muratbeser.com Barış Manço / Kurtalan Ekspres “Yeni Bir Gün” (Emre) Yurtdışı macerasına ara verdiği dönemde, 1979 yılında Kurtalan Ekspres ile kaydettiği “Yeni Bir Gün”, Barış Manço’nun en iyi albümüydü hayranlarının çoğu için. Sa dece Manço’nun değil, tüm za manların en iyi Türkçe Anadolu pop albümle rinden biriydi. Zamanında ya da sonradan hit olan çok şarkı vardı içinde, “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”, “Aynalı Kemer” gibi Anadolu rock tarihin de kilometre taşı ol muş şeyler. Ayrıca “Gesi Bağları”, “Çoban Yıldızı” gibi türkülerin mo dern minimal yorumları da albümün zamanın ötesinde ya da zamansız tarifini hak edilmesi ne neden olmuştu. Progresif, saykodelik rock çizgileri taşıyan bu müzikte Kurtalan Ekspres’in güçlü perfor mansı, yerel kültürün dilini ustalıkla şarkıla ra yediren bir Manço ile buluşmuş; batının ar monisi ve teknolojisi ile doğunun kültürü kay naşmış ve nadide bir iş çıkmıştı ortaya. Bizde daha önce pek benzeri görülmemiş bir soun du vardı albümün; bilhassa Ahmet Güvenç’in sağlam bir hat üzerinde yürüyen basları ve Kılıç Danışman’ın bülbül gibi şakıyan tuşlu çalgıları dikkat çekiciydi. Şimdi nadir plak kategorisinde, bulunmayan, bulunduğunda el yakan albüm yeniden plak for matında basıldı; hem de elden geçirilmiş oriji nal analog bantlardan ve 180 gram olarak... B. Manço / Kurtalan Ekspres “Sözüm Meclisten Dışarı” 1981 yılında politikasından ekonomisine memleket sathında o kadar çok şey değişmişti ki; hiçbir şey eskisi gibi değildi ve bunlardan biri de Barış Manço idi. Manço için aynı kalan yegâne şey, “Sözüm Meclisten Dışarı” albümünde yine bir önceki “Yeni Bir Gün”de olduğu gibi tuşlu çalgılarda Kılıç Danışman’ın yerini Nejat Tekdal’a bıraktığı Kurtalan Ekspres ile çalışmış olmasıydı. Ancak müzik burada çok farklıydı; yetmişli yılların senfonik progresif rock’ı geride kalmış, pop müzik hesabına yeni bir sayfa açılmıştı. Beraberinde de mahalli hiciv ve taşlamaların Manço şarkılarında giderek daha fazla yer almaya başladığı bir dönemin kapıları. Sonradan her ne kadar sistemle arası iyileşecek olsa da, Manço yoğun yasakların yaşandığı günlerde, albümün adından, bazı satırlara kadar askeri darbeye karşı tepkisini sembolik olarak da olsa gösteriyordu. Plağın yeniden yapılan baskısında repertuarda bir değişiklik var. Türküola etiketiyle çıkan dönem baskısında yer alan “2025 (Üçüncü ve Son Yolculuk)” adlı parça, yeniden plak basımının haklarında oluşan bir sorun nedeniyle albümden çıkarılmak zorunda kalınmış; bunun yerine “Bahçede Hanımeli” ve “Hal Hal” eklenmiş. Tabii baskı yine analog bantlardan ve 180 gram... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle