24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 23 Haziran 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Kadınlar umutlu24 HAZİRAN SEÇİMLERİNDE ADAY OLAN KADINLAR CUMHURİYET’E KONUŞTU 24 Haziran seçimlerine bir gün kal radan aday gösterildi. Kadın aday çocukları şiddet sarmalından kurtar dı. Seçime girecek olan yedi par lar, erkek egemen siyaset anla mak üzere Meclis’e girmeye hazırlar. tinin 4 bin 200 adayından 931’i, ya yışına karşın umudu elden bırak CHP, HDP ve İyi Parti’den kadın aday ni yüzde 22’si kadınlardan oluşu mıyor. Türkiye’nin daha güzel ya larla, hedeflerini ve partilerin kadın ko yor. Kadınların yüzde 5’i ise ilk sı SEYHAN AVŞAR rınlara kavuşması için, kadınları ve talarını konuştuk: Önemli olan yen, kadınların ve çocukların eşit bi kadınlığını olduğunu her fırsatta be duğu bu vahim durumdan kurtulması kota değil sıra CANDAN YÜCEER (CHP Tekirdağ 3. sıra adayı): Tekirdağ’ın, kadınların, çocukların, mağduriyet yaşayan, haksızlığa uğrayan herkesin hak mücadelesinin sesi olacağım. Yerleşik ve erkek egemen siyasal kültür kadınların siyasi katılımının önündeki en temel engellerden biri. CHP tüzüğüne yüzde 33 cinsiyet kotasını koydu. Önemli olan gösterCandan Yüceer melik olarak sadece kotayı yakalamak değil, seçilebilecek yerlerden kadınların aday gösterilmesidir. 26. dönemde 21 kadın milletvekilimiz varken, 27. dönemde 24 kadın adayın seçilebilecek yerlerden listeye konulduğunu görüyoruz. Yeterli değil ama az da olsa kadın temsilini arttırmış olacağız. Çağdaş, eşit ve özgür bir ülke... rey görüldüğü bir ülke için çaba sarf edeceğim. Kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin, çocuk taciz ve tecavüzlerinin son bulduğu bir ülkenin hayalini kuruyorum. Kadınların sesi sözü olacağım GÜLİSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (HDP Muş 1. birinci sıra adayı): Muş’ta tüm kadınların sesi, sözü olmaya çalışacağım. Muş’ta kadının sokağa çıkamama meselesini, AKP’in politikalarıyla beraber kadının gittikçe eve kapatılmasını kırmaya çalışacağız. Kadın aday oranının düşük olma Gülistan Kılıç Koçyiğit sı, kadına verilen değeri, kadının toplum içerisinde ifade ettiği anlamı gösteriyor. Partilerin kadın politikalarını da çok açık bir şekilde ifade ediyor. En azından muhalefetin diğer kanadında yer alan partilerin kadınları ön yan eden bir anlayışın kadınları aday göstermesini ya da seçilecek yerlerden aday göstermesini bekleyemeyiz. Kadınları seçimden seçime, vitrin olarak algılayan kesimlerin kadınların gerçekten temsil edilmesini dert edindiğini düşünemeyiz. Kadını siyasetin, toplumsal yaşamın eşit öznesi olarak gören ve bunun mücadelesini veren HDP’nin farklılığı seçimlerde de görülüyor. Yeterli değil ama bu da mücadelede önemli bir aşama. Kazanımlarımız tümüyle gidecek ZÜLEYHA GÜLÜM (HDP İstanbul 3. bölge adayı): HDP’nin baraj altında kalması durumunda Meclis’te yaklaşık 40 kadın eksik olacak. Kadınlar olmadığı için erkek erkeğe kadınlar aleyhinde yasalar çıkaracaklar. Bugüne kadar kadınların sokaklarda mücadele ederek adına, ülkemizin dört bir yanında ki şisel hak ve hürri yetlerin korunma sı için, medyaya da uygulanan san sürün sona erme si için, başarılı bir eğitim sistemi için, işsizliğin ve gelir adaletsizliğinin or tadan kalkması için gece gündüz deme Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu den çalışıyoruz ve çalışacağız. Engel liler ve kadının toplumdaki yeri konu sunda çalışmalar yapmak istiyorum. İYİ Parti’nin en temel amaçlarından biri kadını hak ettiği noktaya yücelt mektir. Biz kadının gücüne inanan bir partiyiz. Kadın ve çocuk her şeyin önünde EMİNE KÜÇÜKALİ (İYİ Parti İstanbul 1. bölge 8. sıra adayı): Seçilirsem İstanbul’un kent kimliği ile ilgileneceğim İstanbul’a yapılan MÜZEYYEN ŞEVKİN (CHP Tekirdağ 3. sıra adayı): İnsanların geçim ve gelecek kaygısı duymadan, çağdaş, eşit ve özgür oldukları, üreten bir ülkenin yeniden yapılandırılması için mücadele edeceğim. KHK’lerin iptal edilmesi, basını özgürlüğü ve eğitimde Finlandiya düzeyine ulaşmayı hedefleyen Müzeyyen Şevkin programların uygulandığı, sanat ve kültüre önem veren, çevre ile barışık, alternatif enerji kaynaklarından yararlanmayı hedefle sıralardan, seçilebilir yerlerden aday göstermesi bir ülkenin bütün politikasını değiştirmesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Kadınları vitrin olarak görüyorlar MERAL HANBAYAT (HDP Tunceli 2. sıra adayı): Dersim halkının dertlerine, acıları na, umutlarına çok yakından tanığım. Kadının yerinin evi olduğunu, tek görevinin annelik ve ev Meral Hanbayat kazandıkları bütün Züleyha Gülüm kazanımları geri çekmeye çalışılacak. Kadınlar bu sürecin böyle gitmesi durumda kazanımlarının tümüyle yok edildiği bir gelecekle karşı karşıya kalacaklarının farkındalar. Kadınlar artık birlikte yaşamın kurulabileceğini düşünüyor. Bunun da toplumsal muhalefetin bu iktidarı aşağı indirmesiyle olacağını çok iyi biliyor. Parlamenter sisteme döneceğiz AYŞE SİBEL YANIKÖMEROĞLU (İYİ Parti Ankara 4. sıra adayı): İlk amacımız parlamenter sisteme geri dönmek. Türkiye’nin içinde bulun lara karşı bir an ön ce müdahale edil meli. Kadınlara yö nelik kanunların, çalışma şartlarının düzelmesi, medeni ülkelerde olduğu gibi kadınlara önce Emine Küçükali lik verilmesi, kadınların emeklilik ko şullarının, sigortalarının kadının ya şamını kolaylaştıracak şekilde düzen lenmesi, kadının iş hayatında önde ol masını sağlamak gibi çalışmalarda bulunacağız. Ayrıca kadına yönelik şiddeti engelleyebilecek cezai uygula maların daha doğru şekilde uygulan masını sağlayacağız. ERDOĞAN’IN PEŞİNDE Diploma avcısı da aday oldu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın diplomasının sahte olduğu ve 16 Nisan referandumun da hile yapıldığı iddialarını AİHM’ye taşıyan ve açtığı davalar AİHM tara fından kabul edilen gurbetçi Metin Güler, İstanbul 3. bölgeden millet vekili adayı. Adı Mithat Güler. Google’a girdi ğinizde adı daha çok Cumhurbaşka nı Tayyip Erdoğan’la birlikte karşını za çıkıyor. Çünkü Mithat Güler, son yıllarda bütün mesaisini Erdoğan hakkında dedektif gibi iz sürerek AİHM’ye yaptığı başvurularla har camış. Özellikle Erdoğan’ın Marma ra Üniversitesi’nden aldığı söylenen diploması ile ilgili yüzlerce sayfa ev rak, bir o kadar da tanık videoları biriktirmiş. Sonunda da AİHM’ye bu konuda dava aç mış. Davası AİHM, tarafından kabul edilmiş. Bu konu da AİHM’ye dava açmaya çalışan ki şi ve kurumların başvurusu redde dilirken Güler’inki kabul edilmiş. 16 Mithat Güler Nisan referandumdan sonra bir baş vuru daha yapmış aynı mahkeme ye ve o da kabul edilmiş. Geçen ay da bu iki dava birleştirilmiş. “Akşam sabah karar çıkabilir” umudunda. Tek kişilik muhalefet Mithat Gü ler, bir de Evrensel Yol Partisi adın da parti kurmuş. Partisinin 35 ilde örgütlü olduğunu söylüyor ama par ti olarak başvuru süresini kaçırdı ğı için İstanbul 3. bölgeden bağım sız milletvekili adayı olmuş. Neden memleketi Tunceli’den aday olma dığı sorulduğunda “Geçen dönem o yolu denedim. Ama Tunceli’de arka sında örgüt gücü olmayan bir ada yın bırakın seçilmeyi propaganda yapma şansı bile yok” diyor. Aslın da Fransa’da yaşayan bir gurbetçi. En büyük seçim vaadi olarak da ve kil seçilmesi halinde, cumhurbaş kanı olsa dahi Erdoğan’ı 5 ay içinde hukuk yoluyla indirmek. l İSTANBUL / Cumhuriyet Kayıtsız kalamadım Flormar işçilerinin eylemine katılarak destek veren Mustafa Öztaşkın, aday olma kararını nasıl aldığını şöyle anlattı: “Petrolİş sendikasında genel başkanlığım döneminde iki defa seçilecek yerlerden adaylık teklifi almıştım. Sendika başkanlığı yaparken miletvekilliğine geçmeyi doğru bulmadığım için kabul etmedim. Şimdi sendikada aktif bir görevim yok. Memleketin kötü gidişatına da kayıtsız kalamadım. Artık emek adına sorumluluk almak gerektiğine inanıyorum. Bunun için aday oldum.” Hikâyemiz emekten yana SENDİKACI ADAY MUSTAFA ÖZTAŞKIN, HEDEFLERİNİ ANLATTI İşçilikten geldi, yıllarca sendikacılık yaptı, emeğin so rumda, her dört gençten biri işsiz, 10 kadından sadece 3’ü is runlarını yakından biliyor. Tüp tihdamda ve her iki kadından raş, Petkim, gübre fabrikaları, biri kayıt dışı çalışıyor. 453 mil Petrol Ofisi özelleştirmelerine yon doları bulan dış borcun yü karşı yıllarca mücadele örgütledi, “Memleket Çadırı Nötebetle OLCAY BÜYÜKTAŞ kü emekçilerin omzunda. Asgari ücretli, milli gelirden payını ri” düzenledi. Defalarca satış ip alamıyor, geçinemiyor. Her gün tal ettirdi. Sendikal örgütlenmenin yay en az 56 işçi iş cinayetlerinde çok ba gınlaşması için Meral Okay’lı ‘Sendika sit iş güvenliği önlemleri alınmadığı lı Ol’ kapmanyası düzenledi. Irak işga için hayatını kaybediyor. Emekli aylık line karşı, “Bir Özelleştirme Harekâtı ları AKP döneminde daha da düşürül Irak” kampanyasını yürüttü. Türk müştür. İşçilere güvencesiz ve gelecek İş’in bir dönem mücadeleci sendikaları siz bir çalışma hayatı reva görülüyor. O nı oluşturduğu Sendikal Güçbirliği’nin kadar ayrıştırıldık ki, geleceğimiz için, oluşumunda önemli rol oynadı. Petrol ekonomik taleplerimiz için bir araya İş sendikasının yıllarca başkanlığını gelemez olduk. Artık tamam deyip, bu yapan Mustafa Öztaşkın 24 Haziran se tabloyu tersine çevirmek zorundayız. çimlerinde emeğin adayı olarak yola çıktı. 30 yıllık işçilik ve sendikal dene Kadro dediler, işsizlik çıktı yimiyle CHP 1. bölge milletvekili adayı n Sendikal yaşama ilişkin en önem oldu. Öztaşkın, adaylık süreci ve seçi li sıkıntılar neler? lirse neler yapacağına ilişkin soruları AKP hükümetlerinin sendikalara mızı yanıtladı. açıktan, fütursuzca müdahaleleri yan n Türkiye’de emeğin durumunu daş sendikacılığı büyütürken işçilerin özetler misiniz? özgürce sendikal tercihlerini kullanma AKP’nin uyguladığı ekonomik poli larının önüne geçiyor. İşçiler sendika tikalardan en çok etkilenen kesim el laştıkları için yasadışı bir şekilde işten bette emeği ile alın teri ile geçinen va atılarak açlığa mahkum ediliyor. Devlet tandaşlar oldu. İşçiler kredilerle, kre işverenleri kolluyor. OHAL, grev ertele di kartları ile borçlandırılmış durum me aracı oldu. 16 yıllık AKP hükümeti da. Günlük harcamalarımızdan alınan döneminde 200 bine yakın işçinin gre dolaylı vergiler yüzde 65 gibi rekor dü vi yasaklandı. “Taşeronu kaldırıyoruz” zeyde. Kârdan, ranttan, servetten alın dediler, yüzlerine gözlerine bulaştırıp mayan vergi vatandaştan alınıyor. Ger binlerce işçiyi işsiz bıraktılar. Çalışma çek işsiz sayısı 6 milyonu aşmış du hayatının esnekleştirilmesi, taşeronlaş ma, kiralık işçilik, zorunlu arabuluculuk yasası işçilerin kazanılmış haklarına en büyük saldırıdır ve bunlar sendikal örgütlenmenin önündeki en önemli engellerden. Türkiye tarihindeki toplam özelleştirmelerin yüzde 88’i AKP döneminde yapıldı. Milletin varlıkları yağmalanmaya devam etti. AKP hükümeti, 16 yıldır uyguladığı emek düşmanı politikasıyla, emekçilerin cebinden almış, yandaşın, rantçının cebine koymuştur. Bunun için 24 Haziran seçimleri uçuruma giden bir ülkeyi tekrar düzlüğe çıkarmak için çok önemli bir fırsat. Sendikal alanda verdiğim mücadeleyi, Meclis’te vermek, bu ülkeyi yaratan, alın teri ile geçinen çalışanların sorunlarına çare olabilmek için aday oldum. İnanıyorum, 25 Haziran sabahı bambaşka bir Türkiye’ye uyanacağız. Vaatlerin takipçisiyim n Seçildiğinizde ne yapacaksınız? Örgütsüzlük, yoksulluk temel sorunumuz. Bunların görünür olması ve Meclis koltuklarından dillendirilmesi ve çözüm üretilmesi gerek. Ben de bunun için çalışacağım. Partinin seçim bildirgesinde emeğin ve sendikal hareketin sorunları çok iyi bir şekilde irdelendi ve sorunlara çözüm üreten vaatlere yer verildi. Bunların sonuna kadar takipçisi olmak gerekiyor. Partimizin iktidarında herkesi kucaklayan, özlediğimiz emekten yana bir Türkiye’nin hikâyesi yazacağız. haber 11 Yarın ve ötesi Yarın elli milyondan fazla kişi sandık başına gidecek. Katılım oranının dünya ortalamasına göre çok yüksek olduğu, yöneticilerin düzenli aralıklarla yapılan seçimlerle belirlenmesine yurttaşların büyük önem verdiği bir toplum Türkiye. Yarınki çifte seçimde Türkiye içi katılım oranının yüzde 90’a yaklaşması mümkün. Seçime toplumun tüm kesimlerinden verilen bu önem, Türkiye’de Erdoğan/AKP iktidarına, baskın otoriter niteliklerine rağmen asgari meşruiyetini veren bir etmen olduğu gibi, aynı zamanda demokrasi ve diktatörlük arasında salınan bu rejimin en zayıf yanını oluşturuyor. Bu seçim kampanyasında bunu açık biçimde gördük. İktidarın açık ve örtülü baskı ve engelleme yöntemlerini kullanmaktan imtina etmemesine, utanç verici bir medya ablukası uygulamasına, halen milletvekili olan bir adayı, Demirtaş’ı hapiste Cumhurbaşkanlığı adaylığı kampanyası yürütmek zorunda bırakmasına rağmen, toplumsal muhalefetin nasıl son derece canlı ve güçlü biçimde harekete geçebileceğini seçim kampanyası gösterdi. Bariz diktatörlük eğilimlerinin yanında, güçlü bir demokrasi, en azından tek adam sultasına direniş eğiliminin bu toplumda var olduğu somut olarak ortaya çıktı. Tek adam sultası karşıtlığında birleşen ve seçim kampanyasında Reis’in kurduğu oyun planını altüst eden muhalefetin can havliyle bunu başardığını söylemek yanlış olmaz ama yetersiz kalır. 18 Nisan’da baskın erken seçim kararının açıklanmasını izleyen biriki haftada beklenmedik biçimde muhalefetin söz, tasavvur ve etkinlik üstünlüğünü ele alışı, toplumda biriken öfkenin bir dışavurumu aynı zamanda. Bunun öncesini Gezi Parkı’nda ortaya çıkan protesto eylemlerinin hızla Türkiye’nin dört bir köşesine az veya çok yayılmasına kadar götürmek yanlış olmaz. O zaman bunun yurttaş haysiyetinin çiğnendiği gerekçesiyle hareket eden bir Haysiyet Ayaklanması olduğunu belirtmiştik. Geçen yıl yapılan anayasa referandumunda da sandığa yansıyan toplumsal tepki özünde aynı hissi dile getiriyordu. Şimdi bunun kat be kat kapsamlısı harekete geçmiş durumda. 24 Haziran seçimleri, Nisan 2017’de iktidarın zor bela, ite kaka, arada çelme de atarak, omuz vurarak kazandığı referandumun fiilen ikinci turu anlamına da geliyor. Tayyip Erdoğan’ın “biz ve onlar” söylem modelini etkisiz kılan Millet İttifakı’nın kompozisyonu, ne için dayatıldığını iktidarın başının artık açıkça söylediği yüzde on barajı hırsızlığını engellemek için seçmenlerin bir kısmının stratejik oy kullanma kararlılığı, çeşitli kışkırtma girişimlerinin etkisiz kalması Türkiye’de başka bir şeyin büyümekte olduğuna işaret ediyor. Sakin bir kararlılıkla, sebatla ve inatla müstebite karşı çıkan, bunun için yan yana gelen, Türkiye seçmen topluluğunun en azından yarısını oluşturan bir kitlenin meydana çıkışına son bir buçuk ay içinde şahit olduk. Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Erdoğan koalisyonu ucu ucuna kazansa da, bu Haziran 2018 bir milat teşkil edecektir. Etmelidir. Muktedirin tahakkümüne, kibrine karşı toplumun yarısının omuz omuza vermesi, direnişi, mücadeleyi sürdürmesi artık mümkündür. Müstebitin artık sayıkladığı, iktidarın tökezlediği, kutuplaştırarak yönetme siyasetinin boşlukta kaldığı bir dönem başlattı 24 Haziran öncesi seçim mücadelesi. HHH Seçim anketlerinin seçmenlerin gerçek niyetlerini yansıtma konusunda yanılma ihtimalinin çok yüksek olduğu bir seçim kampanyası yaşadık. Anket sorumluları, bugüne kadar rastlamadıkları oranda olumsuz yanıt aldıklarını, anormal oranda insanın misilleme endişesi içinde soruları cevaplamak istemediğini belirtiyor. Bir kamuoyu anketi şirketi yöneticisinin söylediği, “Bizimki dahil, hiçbir ankete bu seçim öncesi güvenmeyin” ikazını tüm seçmenler dikkate almalıdır. İki seçimin de sonucunun bıçak sırtında olduğunu sadece söylemek mümkün bugün. Ama bu herhalde bir buçuk ay önce ne Erdoğan yandaşlarının endişe ettikleri ne de Erdoğan karşıtlarının hayal ettikleri bir durumdu. Bu beklenmedik umut verici gelişmeyi, Türkiye siyasal tarihinin demokrasiye dönüşü muştulayan en önemli birkaç dönüm noktasından biri haline getirmek yarın mümkün. Tek adama teslim olmayı, muktedire boyun eğmeyi reddeden yurttaş haysiyetinin bu yükselişi, ülkemizin barış, özgürlük ve huzur içinde yaşanılan bir yer olması umudunu elle tutulur kılan en önemli etmendir. Yarın sonuç ne olursa olsun, unutmayalım, demokrasi hiçbir zaman bitmeyen bir sürekli mücadeledir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle