Katalog

KULTUR Lara Di Lara’dan yeni single Alternetif müziğin dikkat çeken isimlerinden Lara Di Lara yeni single çalışması “Syu Ver Leylam” ile hayranlarının karşısında. Hollanda, Belçika, Almanya ve Avusturya’yı kapsayan Avrupa turnesinden sonra çıkardığı ve aslen Bedir Çağlayan’a ait olan “Su Ver Leylam”ın yeni düzenlemesini Lara Di Lara ve Burak Irmak birlikte yaptı. 14 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: İLKNUR FİLİZ [email protected] Hamlet bile çözememiş Salı 22 Mayıs 2018 Afife’de ‘Bir Baba Hamlet’le ‘Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu’ ödülünü alan Murat Akkoyunlu ile Akkoyunlu, “Hamlet bile çözememiş çürümüş şeyleri, sonunda herkes ölüyor. Ölene kadar hiç değilse Hamlet’ten gündeme uzanan bir sohbet yaptık. refah bir ülkede yaşamamız gerekmiyor mu?” diyor. 22. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde ‘Bir Baba Hamlet’le ‘Yılın En Ba şarılı Erkek Oyuncusu’ ödülü nü alan Murat Akkoyunlu so rularımızı ya nıtladı. n Öncelikle ödülle ilgili ne ler söylemek CEREN ÇIPLAK DRILLAT istersiniz? Ödül yakamı za konan küçük bir broş. Demek ki doğru ham leler yapmışız, doğru projeler seçmişiz. n Sizin yorumunuzla Hamlet’in derdi nedir? Hamlet’in özünde anlat mak istediği şey çürümüş bir şeylerin olduğu... “Çürü müş bir şeyler var Danimarka Krallığı’nda” der. Bu çürümüş şey insan ilişkileri, ekonomik ilişkiler ve yönetimin çürü müşlüğü. Seyirci, bizim oyunumuz da Hamlet’in orijinal metni ile Hamlet’i oynamaya çalışan iki karakterin durumunu iz liyor. Birbirine yardımcı olan ancak bir o kadar da Hamlet’i aksi yönlere çekmeye çalışan iki karakter var. Aslında se yirci bir biletle iki oyun izle miş oluyor! Yönetim problemi n Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere’deki konuşmasında “Shakespeare eğer bugün hayatta olsa ve Hamlet adlı eserini tekrar yazsaydı inanıyorum ki Hamlet’e yine aynı şeyi söyletirdi: Dünyanın çivisi çıkmış” dedi. Çok iyi yapmış. Tüylerim diken diken oldu şu an. Hayat, garip işte.. n Hamlet bir aydın, toplum düzenini değiştirmek isteyen toplum adamı. Ortaçağda yaşayan üniversiteli ama ruhen ve kafa olarak Rönesans insanı. “Dünyanın çivisi çıktı. Ne yazık ki o çiviyi yerine oturtmak bana düştü” diyen Hamlet’e katılıyor musunuz? Hepimiz aynı fikirdeyiz ancak o çivinin nasıl yerine takılacağını bilmiyoruz. Bir şeylerin düzelmesi gerekiyor. Önümüzde seçimler var. İnsan kendi seçimleriyle var olur. Biz de doğru seçim yapmalıyız.. Hamlet bile çözememiş çürümüş şeyleri, sonunda herkes ölüyor. Ölene kadar hiç değilse mutlu ferah bir ülkede yaşamamız gerekmiyor mu? Herkes bunu hak etmiyor mu? Hâlâ Cumhuriyet olarak Rönesansımızı yaşamadık. Hep yakınıyoruz ama çare bulamıyoruz, sıkıntı bu. Bir yönetim problemimiz var o yönetim problemi Cumhuriyetten kaynaklanmıyor. Cumhuriyeti madde madde değiştirip 60’lardan bugüne siyasetçiler getirdi. Halk bunun tepkisini her zaman verdi ve bedel ödedi. Hayat dediğin şey çok önemli ama insanlar fikirleri uğruna hayatlarını kaybediyor. Enteresan durumlardan geçiyoruz. n Bugün Hamlet’te oynamanız size ne kattı? Ömrüm boyunca klasik Hamlet oynasam bile Hamlet’in kadın karakterlerini oynayamazdım. Bana böyle bir lüks sağladı bu oyun. HEP MADDİ VAATLER n Neden kariyeriniz komedi ağırlıklı gidiyor? Belki de enerji olarak, ruh hali olarak bu tür işleri yapabilen bir aktörümdür. Oyunculuk hayallerin olur, onları yakalamaya çalışırsın ama çoğu zaman hayatla örtüşmez. Yapmak istediğim şey bende kırılma noktası yaratacak işler. O yüzden belki beş sene sonra ekonomik gücümü sağlarsam kendim yaparım. n Türkiye gündemine dair neler söylemek istersiniz? Bireysel özgürlüğe inanıyorum. Fikir ve ifade özgürlüğü nün kısıtlanmasına karşıyım. Önümüzde seçimler var ama hepsi bir kitlenin temsilcisi, ama hep aynı, eski vaadleri duyuyorum. Maddi vaatler. Artık bunları aşmamız lazım. Söylem olarak da aşmamız gereken şeyler var. Kent insanı ile kırsaldakinin sorunu başka. Kırsaldaki adam ekemiyor, biçemiyor. Sıkıntısı bu. Kentteki adam aldığı her şeyi çok pahalıya alıyor. İkisinin arasındaki bağ kopuk.. Bu kopukluğu giderip ülkemizin refah seviyesinin yükselmesi hepimizin ortak amacı... Oyunculuk kariyerimde bunu hiç düşünmemiştim. 10 sene önce Hamlet’in kadınlarını oynamak ister misiniz diye sorsaydınız saçma gelirdi. Hamlet’te siyasi eleştiriler var, dolayısıyla günümüzle çok fazla örtüşüyor. Şekil ve model değiştiriyor her şey. n Hamlet’te değersiz adamların en tepedeki mevkilere yerleşmiş olduğu, değerli insanların ise ayaklar altında eziliyor olduğu vurgulanır. Bugün de öyle mi? Hep böyle deriz ama o değerli insanları o mevkilere çıkarmayız. Neden? Öyleyse bu bizim suçumuz. Bireysel olarak da toplum olarak bundan gocunuruz ama hep razı oluruz. Neden? Niyesini biz bu oyunda anlatıyoruz. Hamlet de anlatmış zaten çünkü kişisel egolar ve kişisel başka şey ler var. Hep yakındığımız şeyleri gözümüz kapalı onaylıyoruz. n Peki Baba Sahne’de her şey yolunda mı? Baba Sahne seyircinin desteğiyle ayakta duruyor. Biz zaten salon sıkıntısı olduğu için böyle bir adıma yönlendik. Şevket Çoruh deli değil ki! Kişisel paralarını kentsel dönüşüme yatırıp 8 ev alarak kiradan bir hayat sürebilirdi, ama parasını kentsel dönüşüme değil sanatsal dönüşüme çevirdi ve böyle bir paylaşıma sundu. Darısı çürümeye terk edilen Muammer Karaca’nın başına... n Televizyon artık dizi kutusu oldu diyebilir miyiz? Yayın gruplarına baktığım zaman özgürce işler yapabileceğim kanal yok. Kalıplaşmış işler var. Afiş tasarımcısı Gold hayata veda etti Film afişi alanında devrim niteliğinde işlere atan ve Hollywood’da bir çığır açan usta tasarımcı Bill Gold 97 yaşında hayata veda etti. Kariyerinin henüz başlarında “Casablanca” filminin afişini tasarlayarak adından övgüyle söz ettiren Gold hayatı boyunca 2000’den fazla afiş yaptı. 1940’larda Warner Bros. ile başladığı kariyerinde Alfred Hitchcock (“Dial M for Murder”), Elia Kazan (“East of Eden”), Federico Fellini (“8,5”), Stanley Kubrick (“A Clock work Orange”), Sam Pekcinpah (“The Wild Bunch”), Robert Altman (“McCabe & Mrs. Miller”) ve Martin Scorsese (“Good Fellas”) gibi büyük ustaların filmleri için afişler tasarladı. Oyuncu ve yönetmen Clint Eastwood ile yıllarca süren bir işbirliğine imza atan Gold “Dirty Harry”, “The Enforcer”, “The Outlaw Josey Wales”, “Pale Rider”, “The Unforgiven” ve “Mystic River” gibi filmlerin afişlerini yaptı. ‘BU SU HİÇ DURMAZ’I MAHMUT ÇINAR KALEME ALDI Bülent Ortaçgil’in hayatı kitap oldu Bülent Ortaçgil’in hayatına ve müziğine dair merak edilenlerin yer aldığı ve Mahmut Çınar’ın kaleme aldığı Bu Su Hiç Durmaz kitabı İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlandı. Çocukluğundan itibaren ilgi duyduğu müziğe lise yıllarında kurdukları ilk amatör müzik grubu Damlalar’la başlayan Ortaçgil, fakülte yıllarında “Anlamsız” isimli kırkbeşliğini çıkardı. 1974’te de ilk albümü “Benimle Oynar mısın”ı kaydetti. Bu albümden sonra müzik kariyerine on yıl ara veren Bülent Ortaçgil, Fikret Kızılok ile birlikte Çekirdek Sanatevi’nde tekrar çalmaya başladığında bir karar aşamasındaydı. Ara verdiği yıllarda da bütünüyle müzikten kopmayan Ortaçgil, kimya mühendisliğini bırakarak tercihini müzikten yana yaptı. Sonrasında “Pencere Önü çiçeği” (1986), “2. Perde” (1990) albümleriyle dinleyicileriyle buluştu. Billboard’da kral Ed Sheeran Billboard Müzik Ödülleri önceki gece düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. Gecenin en önemli ödülü sayılan Top Artist (Zirvedeki Sanatçı) payesi İngiliz şarkıcı ve şarkı yazarı Ed Sheeran’a gitti. Gecede 6’şar ödül alan Ed Sheeran ve Kendrick Lamar bu yılın tartışmasız galipleri olarak törenden ayrıldılar. Camila Cabello... Gecenin diğer dikkat çekici isim ve grupları 5’er ödül alan Bruno Mars (Top R&B Artist), Imagine Dragons (Top Rock Artist) veespacito” ile tüm dünyay sarsan Luis Fonsi ile Daddy Yankee oldu. Bu yılın Top Female Artist (Zirvedeki Kadın sanatçı) ödülü Taylor Swift’e giderken Billboard Chart Achievement (Liste Başarısı) ödülü ise “Havana” adlı parçası ile bu yıl büyük sükse yapan Camila Cabello’nun oldu. Liste Başarısı ödülü “Havana” adlı parçası ile Camila Cabello’nun oldu. Sahne tozu tiyatrosu ile tanışmak Bir sabah sevgili Haldun Dormen’den bir telefon geldi. İzmir’de Sahne Tozu Tiyatrosu tarafından düzenlenen ve bu yıl 9.’su yapılan “Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri”ne davet ediyordu. Onun, Sahne Tozu ile ilişkisini kendisinin yazdığı ve başrolü üstlendiği “Bir Zamanlar Gazinoda” adlı keyifli oyundan biliyordum ama, İzmir’e gidene dek, orada, adeta bir Sahne Tozu mucizesiyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Haldun Dormen’in sanatsal desteği Sahne Tozu Tiyatrosu’nun kurucusu Çağlar İşgören, Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesi Konservatuvar Şan bölümünde eğitim görmüş, henüz 40 yaşına erişmemiş bir tiyatro sevdalısı. Oyuncu ve yönetmen. Aynı zamanda yönetici de. 2005 yılında, Haldun Dormen’in desteğiyle Buca’da kuruyor Sahne Tozu Tiyatrosu’nu. Bu küçük tiyatronun kendisine yıllar önce (1955) Beyoğlu’nda bir apartmanın üçüncü katında kurmuş olduğu Cep Tiyatrosu’nu hatırlattığından söz ediyor Haldun Hoca. Elini tutmuş İşgören’in ve bırakmamış... Sahne Tozu, 2009’dan itibaren İzmir’in merkezinde geniş bir sahneye taşınıyor. Burada, on bir kişilik kadrosuyla Haldun Dormen ekolünün devamı olan oyunlar sahneleniyor. Hepsi genç, geleceğe umutla bakan ve de Sahne Tozu’nun İzmir’de açtığı altı sahnenin hemen her işine koşan, her an gözlerinin içi gülen bir ekipten söz ediyorum. Sahnelersahneler Evet, yanlış okumadınız; İzmir’de altı sahnesi var Sahne Tozu Tiyatrosu’nun. Bu arada, İstanbul’da, Nişantaşı’nda Göksel Kortay’ın yönetiminde pek çok sanatçımızın hocalık yaptığı bir Sahne Tozu Tiyatro Akademisi de faaliyet halinde. Sahne Tozu Tiyatrosu, 2013’te İzmir’in en eski sinemalarından biri sayılan 500 kişilik Çınar Sineması’nı kiralayarak “Haldun Dormen Sahnesi” adını veriyor. Tiyatronun açılışı Haldun Dormen ve Göksel Kortay’ın birlikte oynadıkları “Kibarlık Budalası” ile yapılıyor. O günden bu güne haftada dört gün perde açıyor “Haldun Dormen Sahnesi...” 250 kişilik “Göksel Kortay Sahnesi” aynı zamanda eğitimlerin verildiği zarif bir diğer sahne. Tiyatronun girişinden başlayarak salona çıkan merdivenler boyunca duvarları süsleyen fotoğraflar dünün ve bugünün sanatçılarına selam ediyor. Bana Küçük Sahne’yi hatırlattı... Bir kadir bilirlik örneği olan “Osman Şengezer Cep Tiyatrosu” da yine eğitim ve provalar için kullanılıyor. “Fehmi İşgören Sahnesi” Çağlar İşgören’in vefat etmiş olan babasının adını taşıyor. 250 kişilik bu sahnede de oyunculuk eğitimlerini tamamlamış olan ve bir anlamda sınavla seçilen mezunlar her çarşamba oynuyorlar. “Selçuk Yöntem Cep Sahnesi” yine küçük kadrolu oyunların sahneleneceği bir mekân. Ve bir de adı henüz konmamış bir Cep Tiyatrosu daha var... Peki, nasıl oluyor bütün bunlar? Maddi sorunlar nasıl çözülüyor? Çağlar İşgören “Finansal sorunları oyunlardan, eğitim programlarından kazandığımız para ile çözmeye çalışıyoruz” diyor. “İstanbul’daki Sahne Tozu Tiyatro Akademisindeki eğitim programından gelen para da bütçeye katkı sağlıyor.” Son olarak da şunu söylüyor: “Ben, her şeyden önce sanatçıyım. Asla bir yatırımcı ya da işletmeci değilim ama tiyatromuzun işletme kısmını kendim idare ediyorum.” Ve Bedia Muvahhit Ödülleri “9. İZPEK Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri,” Prof. Dr. Esra Aslanertik’in başkanlığında bir jüri tarafından belirleniyor ve bu ödüllerle İzmir’de faaliyet gösteren devlet tiyatrosu, belediye tiyatroları ve özel tiyatroların desteklenmesi öngörülüyor. Ödüllere 2018’de sponsor olan İZPEK’in Sahne Tozu Tiyatrosu’na çok önemli bir diğer katkısını da yine Çağlar İşgören’den dinliyorum: “İZPEK bizim bir oyun günümüzü satın aldı. Artık, ocak ayından haziran sonuna kadar her Perşembe, ‘İZPEK Tiyatro Günleri’ adı altında oynuyoruz oyunlarımızı. Yıllardır gerçekleşmesini istediğim bir fikirdi bu ve İZPEK sayesinde hayata geçti. Halk, “Haldun Dormen Sahnesi”nde ücretsiz izliyor oyunları. Salon tıklım tıklım doluyor. Köylerden, okullardan, derneklerden gelen, belki hayatlarında oyun izlememiş insanlara hizmet veriyoruz. Onları tiyatro ile tanıştırıyoruz...” Alkışlanması gereken bir girişim. Umarım uzun yıllara yayılır bu işbirliği... C MY B