25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 1 Mayıs 2018 2 ‘Bekliyoruz, adaletBoğaziçi Üniversitesi’nin tutuklu öğrencileri aileleriyle görüştü mutlaka gelecek’ Boğaziçi Üniversitesi’nde Afrin operasyonu için lokum dağıtanları protesto etmelerinin ardından tutuklanan kadın öğrencile rin aileleri dün çocuklarıyla görüştü. Tutuklu öğrenci Yaren Tuncer’in annesi Öz gür Tuncer, “Çok özlü yorum. 36 gündür çocu ğuma dokunamıyorum. ZEHRA ÖZDİLEK Arada kalın bir cam var. Açık görüş iki ayda bir. Cinayet işleyenlere, uyuşturucu satanlara açık görüş hak kı veriliyor. Bu ülkede düşünce suç lusuysan yandın” diye konuştu. Esen Deniz Üstündağ’ın ablası Özlem Kö sem ise, “Sağlık durumunun iyi oldu ğunu söylüyor ama kilo vermiş” dedi. Güçlü olmaya çalışıyor Özgür Tuncer, kızının 18 yaşında bir ergen olduğunu belirterek, “Güçlü durmaya çalışıyor. Umutla bekliyor. Geçen hafta gözleri nemli bizden ayrıldı. Gözaltına alındığından beri hiç dokunamadım. Açık görüş iki ayda bir. Bayramlarda da açık görüş oluyormuş fakat 23 Nisan’da olmadı. 19 Mayıs’ta olursa diye umut ediyoruz. Dik durmaya çalışıyoruz ama olanlara anlam veremiyoruz. Mantığıma oturtamıyorum. Yoğun şüphe nedeniyle ergen bir çocuğu cezaevine atıyorsun. Adli suçlular teyzeye yengeye kadar görebiliyor. Biz bunları öğreniyoruz, şoklar içerisindeyiz. Onlar ayda bir açık görüş yapabiliyor. Ben artık insanlarının kendilerine gelmelerini, vicdanlarını dinlemelerini Boğaziçi Üniversiteli öğrenciler, arkadaşlarının tutuklanmasını fotoğraflarını taşıyarak yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etmişti. umuyorum. Bekliyoruz. Mutlaka adalet gelecektir” diye konuştu. Sınavlara giremeyecek Esen Deniz Üstündağ’ın ablası Özlem Kösem ise kardeşinin sağlık durumunun iyi olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “24 yaşındaki bir kız çocuğu hayatı boyunca hiç görmediği bir yere giriyor. Bu nasıl olabilir? Annemin izlenimine göre rengi solmuş ve kilo vermiş. Kardeşimin uyutulmak üzere barınaktan aldığı üç bacaklı bir köpeği var. İyi bakılıyor mu, diye onu çok me rak ediyor. Ağlıyor. Bol bol kitap okuyormuş. İçerde çok sıkılmış bir an önce sürecin bitmesini istiyor. Sınavlarına da giremeyecek. ‘İddianameniz bir an önce hazırlanacak çıkacaksınız’ dediğimiz zaman ‘çok ümitlenmeyin’ tarzında konuşuyor. İçerde muhtemelen onlara anlatıyorlar. Bir an önce Deniz’in sağlıklı bir şekilde aramıza dönmesini istiyoruz.” Tutuklu öğrenci Kübra Sağır’ın ablası Büşra Sağır ise kardeşinin sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek sınavlara girebilmesi için avukatlarının ilgilendiğini söyledi. l İSTANBUL UTKU Çakırözer: Öğrencinin yeri cezaevi olamaz CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer cezaevinde tutuklu bulunan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve gazetecileri ziyaret ederek, yaşadıkları sıkıntıları kamuoyu ile paylaştı. Öğrencilerin 7 kişilik koğuşta 3040 kişi bir arada kaldıklarını dile getiren Çakırözer, “Gencecik üniversite öğrencileri bir protesto nedeniyle haksız biçimde tutuklanmalarının ilk gecesinde ölümle karşılaşmışlar. İlk kaldıkları koğuşta, bir başka tutuklu geçirdiği kalp krizi sonucu öğrencilerin gözleri önünde ölmüş. Hâlâ bunun travmasını yaşadıklarını gözlemledim” dedi. Ziyaretleri sonrasında TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Çakırözer, cezaevlerinde rekor sayıda üniversite öğrencisi olduğunu belirterek, “Gözaltı sürecinde terörist muamelesi yapılıyor. Hem gözaltı hem de tutukluluk süreçlerinde ters kelepçe takılıyor. Sınavlara katılmalarına izin verilmiyor, not ve kitaplarını kısıtlı alabiliyorlar” diye konuştu. Öğrencilerin OHAL gerekçesiyle sınavlara katılmalarının engellendiğini de belirten Çakırözer, “Tutuklu öğrencilerin okullarında sınav dönemi. Ancak sınavlara katılma talepleri reddedilmiş. Diğer akademik çalışmalarını sürdüremiyorlar. Bu öğrencilerin yeri cezaevi olmamalı.” l ANKARA/Cumhuriyet ‘Bölme’ yasası Meclis’te Hükümet 13 üniversiteyi bölecek tasarıyı yarın genel kurula getirmeyi planlıyor. CHP ve HDP düzenlemenin geri çekilmesini istedi. Üniversitelerden yükselen tepkiler ise dinmiyor Hükümetin aralarında İstanbul, Gazi, Anadolu ve Erciyes gibi köklü üniversitenin de bulunduğu, toplam 13 üniversiteyi bölme tasarısına karşı tepkiler büyüyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bölünecek üniversitelerdeki akademisyen ve öğrencilerin ayağa kalmasına karşı “Dert yine ideoloji” ve “Her şeyde ideolojik yaklaşımdan uzak, dürüst olacağız” ifadelerini kullansa da muhalefet partileri, bölünme tasarısına “AKP’nin politik hamlesi” diyerek tepki gösterdi. Yarın TBMM Genel Kurulu’na getirilmesi planlanan tasarıya karşı CHP ve HDP muhalefet şerhlerini hazırladı. TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nunda AKP ve MHP’li vekillerin oyları ile kabul edilen tasarıya karşı CHP’li vekillerin hazırladığı şerhte şu görüşlere yer verildi: “Üniversitelerden, bu üniversitelerle özdeşleşmiş fakültelerin bir anda kopartılıp yeni bir üniversiteye bağlanması yılların birikim ve deneyimini yok edecektir. Komisyon esnasında AKP’li milletvekillerinin, MEB bürokratlarının ve YÖK temsilcilerinin konuşmalarından da anlaşıldığı üzere herhangi bir plan yapılmadığı ve öngörü olmadığı ortaya çıkmıştır. Analiz, planlama yapılmadan YÖK’ün görüşü alınmadan, yerellerde inceleme araştırma yapılmadan üniversitelerin bölünerek sayısının artırılmaya çalışılması doğru değildir. Tarihin derinlerindeki kökleri üzerinden sürgün verip gelişen kurumların, fakültelerinin üniversitelerden koparılması, tarihine dayanan köklerinden ayrılmasına neden olacaktır. ” Kurtuluş arı öğrenciler beyazıt’a yürüdü CHP İstanbul Gençlik Kolları, öğrenciler, akademisyenler, üniversiteleri bölme tasarısını İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampusu önünde protesto etti. Vezneciler metro önünde dün bir araya gelen gruplar, ana kapı önüne yürüdü. “Üniversiteler bölünemez”, “ Kazanarak geldik, zorla gitmeyeceğiz”, “Kuzey Kore ve Güney Kore birleşirken biz niye bölünüyoruz”, “Üniversiteler büyüsün diye sulanır büyüdü diye budanmaz”, “İstanbul Üniversiteli olmak ayrıcalıktır”, “İdeoloji değil akademi” döviz ve pankartları açan grup, “Direne direne kazanacağız”, “Üniversiteler bizimdir bizim kalacak”, sloganları atarak alkışlar ve ıslıklarla yasa tasarısını protesto etti. CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin de dün üniversitenin bahçesinde kurulan standa giderek öğrencilere destek ziyaretinde bulundu. Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İÜ’nün bölünmesi ile ilgili tartışmaları ideolojik yaklaşımlar olarak değerlendirilmesini eleştirerek “Bu hükümet emlakçı hükümet. Bu hükümetin buraya bakışı kupon arsa bakışıdır. Elinizi üniversitelerden, bilimden çekin. Üniversitelerin arazilerini kupon arsa olarak görmekten vazgeçin” dedi. 3. sınıf öğrencisi Ekin Erdemli, direnişin ideolojik olmadığını belirterek “Biz okulda her kesimden arkadaşlarımızla bir araya geldik. Her düşünceden öğrenci tek bir amaç için uğraşıyor. Eylemimiz ideolojik değil” dedi. Öğrencilerden Özcan Hürmüzlü de “Okulumuzun bölünmesine karşıyız” diye konuştu. Fakülte öğrencilerinden Emine Ar ise “Biz siyasi görüşten uzak, ideolojiden uzak, demokratik haklarımızı kullanarak, saygı çerçevesi içinde, 600 yıllık üniversitemizin bu birikiminin, bu kültürünün yok olmaması için çabalıyoruz” dedi. l SİBEL BAHÇETEPE / İSTANBUL HDP’den şerh HDP’nin hazırladığı şerhte, OHAL sürecinde KHK’lerle yükseköğretime en kapsamlı müdahalenin yapıldığı belirtilerek, “Toplumu ilgilendiren konularda bildiğini okuyan AKP Hükümeti; bu tasarıda da üniversite bileşenlerinden, öğrencilerden, akademisyenlerden fikir almadığı gibi tasarının kamuoyunda tartışılmasına bile fırsat vermemiştir. Çünkü seçim arifesinde üniversitelere yönelik bu son müdahalenin AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan etkisiyle olduğu bilinmektedir” denildi. ‘GAZİ 36 YILDA BÜYÜK BİR ÇINAR OLDU’ Gazi Üniversitesi’nde de öğrenci ve akademisyenlerin tepkisi durulmuyor. Günlerdir rektörlük önünde düzenlenen eylemlerin ardından dün de Hukuk, İletişim ve İktisadi Bilimler fakülteleri öğretim üyeleri tasarıya tepki gösterdi. Yoğun güvenlik önlemi altında, yüzlerce öğrencinin de katıldığı eylemde konuşan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kadir Arıcı, “Biz Gazi’nin bölünmesini istemiyoruz. Bütün öğretim üyesi kadromuz da istemiyor. Bu mesajımızın karar mercilerine, Meclis’imize ulaştırılmasını istiyoruz. Gazi 36 yılda böyle büyük bir çınar oldu. Bu markaya zarar verecek bir yasanın Meclis’ten geçmesini istemiyoruz” dedi. KTÜ’de Kazım Koyuncu yasağı Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) toplanan KTÜ Öğrenci Kolektifi mensubu yaklaşık 50 kişilik öğrenci grubu, Karadenizli sanatçı Kazım Koyuncu’nun ölüm yıldönümü için kampusta yapmayı planladıkları programa izin verilmemesini protesto etmek için rektörlük binasına yürümek istedi. Özel güvenlik görevlilerinin öğrencilere müdahale etmesiyle gerginlik yaşandı. Seyyar ses düzeneğinden sanatçının şarkılarının çalınmasına da izin verilmeyince öğrenciler şarkıları kendileri seslendirdi. l DHA eğitim EDİTÖR: Figen atalay TASARIM: İLKNUR FİLİZ İki farklı seçim  Sevgili okurlarım, bu 1 Mayıs işçi bayramında herkes Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandı... Yanlış da değil: Rejime yapılan saldırı, ancak, bu saldırıyı yapan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerine, Demokrasiye inanan bir adayın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle engellenebilir. 16 Nisan 2017’deki şaibeli halkoylaması ile kabul edilen Ucube Anayasa hükümlerine göre, Cumhurbaşkanı’na özellikle icrada ve yargıda çok büyük yetkiler tanınıyor. Yasama erkini kullanan Meclis konusunda da, seçimleri yenileme ve Meclis’i fesih yetkisi var. Ama yine de burada anımsatmakta yarar görüyorum: Meclis, yasama erkinin kullanıldığı yerdir ve bu Ucube Anayasa’da düzeltmeler yapılacaksa, bunun yeri de yine Türkiye Büyük Millet Meclisi olacaktır. Bu nedenle, Demokratik Rejimi korumak için, Cumhurbaşkanlığı seçimine verdiğimiz önemi hiç azaltmadan, milletvekili seçimine de dikkat etmemiz gerekir. İş milletvekili seçimine gelince, hiç kuşkusuz, parti bağlılıkları ve adayların kimlikleri öne çıkacak. Gücünü yitirmekte olan Erdoğan/AKP iktidarı, Meclis’teki çoğunluğunu korumak için, bu seçimde, akla, mantığa ve Anayasa’ya aykırı olarak “Partiler arası ittifak” kavramını ve bu ittifakın seçim barajını aşmasıyla ilgili garip bir kuralı devreye soktu: İttifak eden partilerin toplam oyu yüzde 10 barajını geçtiği takdirde, o ittifakın içindeki bütün partiler, barajı aşmış sayılacak ve milletvekili seçimlerinde, aldığı oy kadar milletvekili çıkarabilecek. Bu açıdan üç nokta büyük önem kazanmaktadır: 1) Partiler arasındaki ittifak hangi partiler arasında hangi ilkeler çerçevesinde yapılacaktır? 2) Partilerin veya partiler arası ittifak grubunun propagandası hangi vaatlerle hangi politikalara dayandırılacaktır? 3) Hangi parti, kamuoyunu etkilemek için kimleri aday gösterecektir? HHH Dün Cumhuriyet’te sevgili Erdem Gül’ün, Kılıçdaroğlu ile yaptığı özel bir röportaj yayımlandı. Kılıçdaroğlu milletvekili seçimi ve ittifak için şöyle diyor: “İttifaktan her siyasal parti yararlanır: Her siyasi parti kendi listesiyle demokrasi birlikteliğini sağlıklı yürütmek için hareket edecek... İttifakla birlikte seçime girince 80 kadar daha fazla milletvekili çıkarılıyor. Bu durumdan her siyasal parti yararlanır.” Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini farklı düzlemlere ve stratejilere oturtma kararı da doğru: “Söylem aynı, miting ayrı: Her siyasi parti kendi mitingini yapacak. Cumhurbaşkanı adayı da bağımsız çalışacak.” “Cumhurbaşkanı adaylarının ve genel başkanların miting söylemleri aynı olmalı.” “Toplumun her kesimine hitap edeceğiz. Hayır kampanyasının bir başka versiyonu olacak. Bunun artılarını referandumda gördük.” HHH Ülkenin yazgısını belirleyecek olan bu tarihi seçimlerde herkes elini taşın altına koymalı: YAŞASIN 1 MAYIS... DİREN DEMOKRATİK CUMHURİYET! Engelli çocuklara Rabia yaptırdılar Mersin’in Tarsus ilçesinde AKP İlçe Yönetim Kurulu ve İlçe Kadın Kolları üyeleri, Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Yardım Vakfı Tarsus Şubesi bünyesinde eğitim alan çocuklarla birlikte Kutlu Doğum Haftası kutlaması yaptı. Engelli çocuklara AKP’nin siyasi simgesi haline gelen Rabia işareti yaptırmaya çalışan AKP’li kadınlar bu fotoğrafları, partinin Facebook sayfasında da paylaştı. Fotoğraflarda, iki partili kadının engelli çocuklara Rabia işareti yaptırmaya çalıştığı, iki çocuktan birinin Rabia işareti yaparken diğerinin yapmadığı görülüyor. Fotoğraf daha sonra sosyal medyadan kaldırıldı. l ABİDİN YAĞMUR/ MERSİN C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle