21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 1 Mayıs 2018 12 Türkiye için Avrupa’nın iki farklı boyutu Türkiye açısından hem tarihsel süreç içinde Avrupa’nın (ve Batı’nın) iki ayrı boyutu olmuştur. Bu durum bugün için de geçerlidir. Bugünkü iki farklı boyut üzerinde durmak istiyorum. Birinci boyutta Avrupa Atatürk Türkiye’si için bilimin, sanatın, demokratik değerlerin, toplumsal hayatta çağdaş yaşam ölçütlerinin ulaşılması gereken hedefidir. Aramızdaki kültürel farklara karşın bunlar nesnel (objektif) ölçütlerdir. Sanattan kadınerkek eşitliğine ve laik demokratik düzene kadar bu nesnel ölçütler geçerliliklerini her toplum için korurlar. Bu objektif kriterler Türkiye’deki sağcılar, Atatürkçüler, solcular, liberaller, sosyal demokratlar açısından hepsini kavrayacak biçimde geçerlidir. Eğer demokrasiye gerçekten inanıyorlarsa; eğer şeriat düzenini savunmuyorlarsa: eğer totaliter komünist değillerse, eğer faşizme karşıysalar: eğer Türkiye’de emperyalizmin işbirlikçisi değillerse bu nesnel ölçütlere “hayır” diyemezler. Avrupa’nın bu ölçütleri bütün dünya toplumları açısından nesnel ve teknik öğelerdir. Aynen bir otomobil motorunun ya da saatin çalışması gibi. Çünkü özgürlükler, refah, toplumsal ve bireysel mutlulukların gerçekleşmesi için bu ölçütler, “olmazsa olmaz” değerlerdir. Türkiye Atatürk devrimlerine girişirken bu nedenle Avrupa’dan bilim ve sanat insanları getirtmiş, gençlerimizi de Avrupa ülkelerine göndermişti. Üstelik, savaşını Avrupa’ya karşı kazanmış bir insan olarak bunu Atatürk tercih etmiştir. Avrupa’nın diğer boyutu Türkiye açısından Avrupa ile ilişkilerde diğer boyut ise “Avrupa insanının ve halklarının değil devletlerinin, Türkiye politikalarındaki olumsuzluklara ve emellere karşı önlem alma boyutudur.” İngiltere, Fransa ya da Almanya Türkiye politikalarında kuşkusuz, “kendi ulusal siyasi, iktisadi, askeri ve kültürel çıkarlarını esas alarak uygulamaya giderler”. Bu bir dostlukdüşmanlık meselesi değildir. Uluslararası ilişkilerde dostlardüşmanlar yoktur, “devletler için ulusal çıkarları esastır”. Özellikle de demokratik devletler böyle düşünmek zorundadırlar: çünkü hükümetler halklarına hesap verirler. Halklarının refahı ve güvenliği ile özdeşleşmişlerdir. Ancak Ortadoğu Arap ülkelerinde ya da diğer azgelişmiş ülkelerde görülen kral, emir, şeyh ya da şeklen seçilmiş (!) diktatör türü yönetimler halklarına hesap vermedikleri için, “ulusal çıkarlarını gözetmek durumunda değillerdir”. Sadece “kendi iktidarlarını düşünürler”. Bu nedenle ben 1995’te AB ile imzalanacak olan ve Türkiye’yi “medeni nikâh yerine kuma durumuna sokacak olan gümrük birliği anlaşmasına”, 200 dolayında akademisyenle imzaladığımız bildiriyle karşı çıkmıştım. Çünkü anlaşma, “AB’nin kendi hukuk düzenine de aykırıydı ve tek yanlıydı.” Bizi “Avrupalı” değil, “Avrupacı” yapıyordu. İçimizdeki “AvrupacıBatıcılar” da zaten bu nedenle desteklediler: “bizi nasıl olsa almayacaklar, bari arka bahçesi (kuması) olarak da benzemiş görünürüz” diye düşündüler. Hatta bunu, “siyasal İslama karşı bir koz sanarak büyük yanlış yaptılar ve bizi bugünkü noktaya getirdiler”. Avrupacılar aslında, postmodern “İngiliz muhipleriydi”. Zaten bugünkü noktaya sürüklenmemize büyük katkıları oldu. Türkiye’de Avrupalı kafada olanlar ile “Avrupacı” kafada olanlar “biçimsel” olarak çok yakın görünseler de özünde Türkiye’nin ulusal çıkarları ve demokratikleşme boyutunda siyah ile beyaz kadar karşıttırlar. Avrupalı değil ancak “Avrupacı” olanlarla fikir mücadelemde beni, “Avrupa karşıtı” diye suçlayanlar oldu. Ancak bunlar, “kendi suçlarını gizlemek için” hem de bile bile bu yalana sığınmak zorundaydılar. Bugün Türkiye’deki siyasal İslamcı çevrelerin Avrupa ile kavgası ile apayrı bir boyuttur. Bunlar “Avrupalı ölçütlerden (kriterlerden) uzaklaşmak ve Ortadoğulaşmak” için Avrupa ile kavga ediyorlar. HHH Mehmet Akif’lerden Hasan Âli Yücel’lere, Atatürk Türkiye’sinin kurucularını yetiştiren Vefa Lisesi’nin Boza Günü’nde 6 Mayıs Pazar günü buluşmak üzere… 1 Mayıs 2018 SAYI: 33809 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:17 04:06 04:35 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:56 13:07 16:57 05:42 12:52 16:40 06:08 13:15 17:01 Akşam 20:07 19:49 20:09 Yatsı 21:39 21:19 21:36 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ Cumhuriyet gazetesinin 17 çalışanının, mahkemece 8 yıl 1 ay 25 gün ile 2 yıl 6 ay arasında cezalandırılması, yabancı basında tepkiye yol açtı. İngiliz Times gazetesi, cezaları “yüz karası” olarak tanımakla kalmadı başyazısında “Ankara’daki despotluk” denildi. Medyaya gözdağı verilmesinin, “mutlakiyetçi anlayışı yansıtan yeni ve karanlık bir dönemin habercisi olduğu” vurgulandı. Guardian gazetesi, Cumhuriyet gazetesinin 17 çalışanının ve yöneticisinin yargılanmasını “Türkiye’de basına saldırı” olarak niteledi. AGİT Basın Özgürlüğü Temsilcisi Harlem Desir, şu değerlendirmeyi yaptı: “İcra Direktörü Akın Atalay’ın serbest kalmasını ve 3 kişinin beraatını memnuniyetle karşılıyorum, ama ona ve öteki Cumhuriyet personeline verilen hapis cezalarını şiddetle kınıyorum. Cumhuriyet’e yönelik teröre destek verdiği suçlaması temelsizdir ve mahkemenin kararı bunu bir kez daha teyit etti. Türkiye’ye cezaları tersine çevirme ve basın özgürlüğüne saygı duyma çağrısı yapıyorum.” Gazetecileri Koruma Komitesi, Avrupa ve Orta Asya Program Sorumlusu Nina Ognianova ise “Kendisi yargılanması gereken bir adalet sisteminin Cumhuriyet gazetesine yönelik mahkumiyet kararını kınıyoruz. Bası nı susturmak için Türk yet kililerin gazeteciliği terö rizmle karıştırması açıkça bir alay konusu. Temyizde bu kararların tersine dönmesi çağrısında bulunuyoruz!” dedi. İşin matrağı ne? Akın ÖzAgecanr Atalay hakkında verilen mahkumiyet kararında, Kavşak “yurtdışına çıkma yasağı” da bulunuyor. Akın Atalay yurtdışındayken hakkında Yabancıların Gözü verilen “tutuklama kararını” bile bile, ayakları ile tıpış tıpış Türkiye’ye dön Cumhuriyet’te! memiş miydi? kart ve çeşitli dövizler açan, “Esnafız KİçuklilaYnaısmaığ(ı1) Uyuşturucu haklıyız kazanacağız!” diyen eylemciler adına basın açıklamasını Birleşik Esnaflar Derneği Başkanı Hüseyin Ata Cumhuriyet gazetesi 25 ve 27 çer okudu. Nisan tarihlerinde Birleşik Esnaf Kırmızı ışıkta geçen insanların canı lar Derneği’nin “içki yasağına” tep na kasteden sürücü 235 TL, uyuşturu ki açıklamasını duyurdu. Cumhuri cu satan 167 TL ceza öderken vergisi yet dışındaki çok satan gazeteler, ni ödeyip saat 22’den sonra satılan bi bu habere tek satır yer vermezler ra için 37 bin TL ceza kesiliyor. ken, Almanya’nın Sesi bile bu habe Almanya’nın Sesi, konuyu şöyle ri duyurdu. yansıttı: Tekel bayi sahibi ve çalışanlarından “Türkiye’de alkol tüketimini gerileten oluşan grup, 2013 yılından beri uygu unsurlardan biri saat 22’den sonra ge lanan alkollü içeceklerin satışına ve tirilen satış yasağı olsa da asıl önemli pazarlanmasına ilişkin 6487 sayılı ka etken olarak, yüksek vergi oranları ne nunun geri çekilmesini istedi. deniyle artan fiyatlar öne çıkıyor. Şu “Haksız ceza ve rekabete dur demek an Türkiye’de üretilen bir şişe 70’lik ra için kepenk kapatıyoruz!” yazılı pan kının fiyatı 99.50 TL. Bu fiyatın 53.95 TL’si ÖTV, 14.83 TL’si ise KDV’den oluşuyor. 99.50 TL’lik bir şişe rakının 68 TL’si vergilere gidiyor, yüzde 70’i vergilerden oluşuyor.” Özİçkiye uygulanan yüksek vergiler, in sanları sahte içki yapımına yöneltti: 2 Mart 2017 Cumhuriyet gazete si: İzmir Bornova ve Kemalpaşa ilçelerinde 40 ton sahte rakı ve viski ile 100 ton hammadde ele geçti 2 Mayıs Milliyet: Alanya’da 14 bin 500 şişe sahte içkiye el konuldu. 10 Ağustos Milliyet: İstanbul Bağcılar’da sahte içki yapımında kullanılan 1 ton “metil alkol” bulundu. 20 Ağustos Milliyet: Kalamış’ta ünlü lokantalara sahte içki servisi yapan bir şebeke 125 şişe sahte içkiyle yakalandı. 21 Kasım Milliyet: İstanbul Fatih’te 5 milyon liralık 100 bin şişe sahte içki ele geçirildi. 3 Aralık Haber Türk: İzmir Emniyeti, pavyonda çalışan anne ile oğlunda eğlence merkezlerine dağıtıma hazır 5.5 ton sahte içki buldu. 31 Aralık Sabah: İstanbul’da rekor düzeyde 10 milyon lira değerinde 150 bin şişe sahte içki yakalandı. İnternette “Hürriyet gazetesi sahte içki haberleri” yazıp tıkladığınızda, karşınıza çeşitli tarihlerde yayımlanmış, 1597 “sahte içki haberi” çıktığı için yazının bu bölümünü burada kesiyorum! (Devam edecek…) Bakan bey işte belgesi Manşetimiz üzerine gazetemizi hedef alan Çevre Bakanı’nın ‘1 MW’lık enerji üreten şirketi’ varmış! Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, dün Cumhuriyet’in manşetten du yurduğu haber üzerine hakarete va ran üslupla gazetemizi hedef aldı. Bakanlık açıklamasını sosyal med ya üzerinden kamuoyuna duyuran Özhaseki, haberimiz deki tüm “akçeli işle ri” doğruladı. Kamuo yu Özhaseki’nin açık lamasıyla bir Çevre Bakanı’nın “1 MW’lık AYKUT enerji üreten bir şir KÜÇÜKKAYA ketin” sahibi olduğu gerçeğiyle yüzleşti. Özhaseki, dün “Siyaset ticarete si gorta olmuş” başlığıyla yayımlanan haberimiz üzerine sosyal medya he sabından “kirli zihinler”, “algı ope rasyonuna kalkışılması tam bir ah laksızlıktır” ifadelerini kullandı. Öz haseki, “bir Çevre Bakanı’nın nasıl enerji şirketi sahibi” olduğunu açık lamasında şöyle anlattı: “ENTAR Enerji ve Tarım Sana yi Ticaret AŞ, Kayseri’de aynı bölge de ayrı ayrı 7 kişiye ait tesislerin 1 MW’lık enerji üreten firmaların bek çilik, bakım ve onarım işlerinin or taklaşa yapılması için kurulmuştur. Bu şirket zaman için sermayeli olarak de ihtiyaç kalmadığın kuruldu. Kuru dan kapatılmıştır. Dola cuları; Mehmet yısıyla Sayın Bakanımı Özhaseki, kar zın herhangi bir ortaklı deşi Hacı Musta ğı da kalmamıştır. fa Özhaseki, di ENTAR1 adlı şirket ğer kardeşi Ali ise tamamen Sayın Ba Özhaseki, Mus kanımıza aittir. Başka tafa Çelik, kar kişilerle bir irtibatı yok deşi Sabri Çe tur. Şeffaftır, her yönüy lik ile Vedat Ça le ticaret kanuna uygun vuşoğlu ve Fatih olarak kurulmuştur. 1 Şahin idi” diye MW’lık enerji üreten bir yazmıştık. Özha şirkettir. Sayın Baka seki şirketin ku nımızın 10.02.2015 ta rulduğunu kabul rihli Kayseri Büyükşe ediyor. Ne var hir Belediyesi’ne ver ki Kayseri Bü diği mal beyanında ve 30.12.2015 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi’nin 10 Kasım 2014 tarihli sayısının 178. sayfasın yükşehir Belediye Başkanlığı’nı TBMM’ye sunduğu mal da kurucu ortaklar olarak Özhase devrettiği isim beyanında bu husus ki ve Çelik’in isimleri yer alıyor. le ortak bir şir açıkça belirtilmiştir.” ket kurdu Neler gizlendi? ğu bilgisini gizliyor, Çelik’in ismini anmıyor. Bakanın bu açıklama Özhaseki’nin açıklaması haberi sına karşın Türkiye Ticaret Sici mizdeki tüm bilgileri doğruluyor. li Gazetesi’nin 10 Kasım 2014 ta Gerçekleri sıralayalım: rihli sayısının 178. sayfasında ku n Haberimizde “ENTAR Enerji ve rucu ortaklar olarak Özhaseki ve Tarım Sanayi Ticaret AŞ, 30 Ekim Çelik’in isimlerinin yer aldığı bölü 2014 tarihinde, Kayseri’de 54 bin TL mün belgesini yayımlıyoruz. n Özhaseki, “zaman içinde ihtiyaç kalmadığından şirketin kapatıldığı” bilgisini veriyor. Biz de haberimizde, “25 Ekim 2017’de yapılan son genel kurulda, Sabri Çelik Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi” diye yazmıştık. Özhaseki “zaman içinde” diyerek yine önemli bir bilgiyi gizliyor. Özhaseki, Mustafa Çelik’le şirketi kurduğunda yıl 2014’tü. O tarihte kendisi Kayseri Belediye Başkanı, Çelik Kocasinan Belediye Başkanı’ydı. Milletvekili olup Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı devrettiğinde ise yıl 2015’ti. Şirketin devri ise haberimizde yazdığımız gibi halefselef devrinden iki yıl sonra gerçekleşti. n Özhaseki’nin açıklamasında haberimizde yer vermediğimiz bir bilgi de yer aldı. Haberimizde “5 Kasım 2014 tarihinde, ENTAR Enerji ve Tarım Sanayi Ticaret AŞ’nin hissedar ve kurucu olduğu, ENTAR 1, ENTAR 2, ENTAR 3, ENTAR 4, ENTAR 5, ENTAR 6, ENTAR 7, ENTAR 8 Enerji ve Tarım Sanayi Ticaret AŞ adlarında 8 şirket daha kuruldu” diye yazmıştık. Açıklamayla Türkiye’nin Çevre Bakanı’nın 1 MW’lık enerji üreten ENTAR1 enerji şirketinin sahibi olduğunu öğrendik. Özden Örnek’e askeri tören Özden Örnek İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede önceki gün yaşamını yitiren eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Özden son yolculuğuna uğurlandı. Özden Örnek için ilk olarak Kasımpaşa’daki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nda askeri tören düzenlendi. Törene Örnek’in eşi  Sevil ve oğlu Tolga Örnek’in de arasında bulunduğu aile fertlerinin yanı sıra, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Donanma Komutanı Koramiral Ercüment Tatlıoğlu, Sahil Güvenlik Komutan Vekili Tuğamiral Bülent Tuncay, muvazzaf ve emekli askerler katıldı. Özden Örnek’in Türk Bayrağı’yla sa rılan tabutunun başına, hayata geçirilmesinde büyük emeğinin olduğu ilk MİLGEM (Milli Gemi) Heybeliada Korveti’nin maketi konuldu. Buradaki törenin ardından Özden Örnek’in cenazesi Levent Camisi’ne getirildi. Camide törene emekli Orgeneral Çevik Bir, emekli Orgeneral Ergin Saygun, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, CHP İstanbul Milletvekili Emekli Albay Dursun Çiçek ile çok sayıda muvazzaf asker katıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Şehit son yolculuğuna uğurlandı Şırnak BestlerDereler Kurtdağı üs bölgesine PKK’li teröristlerce yapılan saldırı sonucu şehit olan Piyade Er Sedat Mekan, son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze töreninin yapılacağı Bahçelievler Kuba Camisi’ne getirilen şehit Piyade Er Sedat Mekan’ın (20) Türk bayrağına sarılı naaşı, tören mangasınca cenaze nakil aracından alınarak katafalka konuldu. Törende, şehidin annesi Zeynep, babası Murat, kardeşleri Semih ve Barış Mekan, taziyeleri kabul etti. Şehidin ailesinin yanı sıra nişanlısı Zeynep Aydoğdu da uzun süre naaşın başında durarak gözyaşı döktü. Ayrıca şehidin nişanlısı Aydoğdu’nun, naaşın üzerine gül bıraktığı görüldü. Şehit Piyade Er Sedat Mekan’ın cenazesi, Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. l İstanbul/Cumhuriyet Tunceli’de çatışma: 3 asker yaralandı Tunceli’de Pülümür vadisinde operasyon yapan Jandarma Özel Harekât timine, dün akşam saatlerinde terör örgütü PKK mensubu bir grup tarafından ateş açıldı. Açılan ilk ateşte 3 asker yaralanırken, yaralılar Tunceli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Güvenlik güçlerinin, teröristlerin saldırısına ateşle karşılık vermesi üzerine bölgede başlayan çatışmanın devam ettiği öğrenildi. l DHA Oğluna kaç diyen anneye dava ALİCAN ULUDAĞ MİT Müsteşarlığı’nda çalışırken ihraç edilen ve hakkında yakalama kararı bulunan firari durumdaki oğlu D.Ç’nin “Polisler burada” diyerek kaçmasına neden olan anne Fatma Ç. hakkında “FETÖ’ye yardım etme” suçundan dava açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, 27 Eylül 2017’de firari D.Ç, annesiyle Etimesgut noterliğine işlem yapmaya gitti. Burada noterlik çalışanlarınca fark edilen FETÖ firarisi D.Ç, polise ihbar edildi. Şüpheli bir süreliğine dışarıya çıkarken, annesi beklemeye devam etti. Daha sonra noterliğe gelen polisler Fatma Ç’den, D.Ç’yi arayarak kendilerinin geldiğini haber vermeden noterliğe geri çağırmasını istedi. Ancak Fatma Ç, polisin uyarısına karşın, telefonda “herkes ve polisler burada” deyip, oğlunun kaçmasına neden oldu. Bunun üzerine polisler de Fatma Ç. hakkında bir tutanak tuttu. Savcılık iddianamesinde, Fatma Ç’nin “örgüte üye olmamakla birlikte, bilerek isteyerek yardım etme” suçundan 15 yıla kadar hapsini talep etti. l ANKARA Havacı 25 subaya gözaltı kararı FETÖ’nün mahrem imamlar ile ankesörlü telefonlardan konuştukları tespit edilen Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli 25 subay hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. FETÖ’nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki yapılanmasına ilişkin soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı subayların mahrem imamlar ile kontörlü telefonlar, ankesörlü ve büfe telefonlarından periyodik ve ardışık arama sistemiyle haberleştiklerini tespit etti. Savcılık 5 albay, 5 yarbay, 13 binbaşı, 2 yüzbaşının yakalanması için gözaltı kararı çıkardı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle