18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Juncker, Atina’ya arka çıktı AnkaraAtina hattında gerilim sürerken AB’den bir kez daha üyesi Yunanistan’a destek mesajı geldi. Atina’ya ziyaret gerçekleştiren AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Türkiye’nin geçen mart ayında sınırı geçen ve tutuklanan iki Yunan askerini serbest bırakması gerektiğini söyledi. Juncker’i ağırlayan Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras da Ankara’ya yönelik sert çıkış larını sürdürerek “Türkiye’nin provokasyonlarına karşın soğukkanlılığımızı koruyoruz” dedi. Türkiye’yi Ege’de egemenlik haklarına karşı tutum izlemekle suçladı. Öte yandan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Yunanistan’a kaçan 8 askerden biri olan Süleyman Özkaynakçı serbest bırakıldı. Özkaynakçı’nın Yunanistan dışına çıkamayacağı ve her gün imza vereceği, iltica talebiyle ilgili kararın ise mayıs ayında verileceği kaydedildi. Cuma 27 Nisan 2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ İkna sırası Merkel’de 7 Hamaney rest çekti Uluslararası nükleer anlaşmanın (JCPOA) akıbeti nedeniyle gözlerin üzerinde olduğu İran’dan, uzlaşıdan çekilme sinyali veren ABD yönetimine sert mesajlar geldi. İran’ın dini lideri Ali Hamaney, devlet televizyonundan yaptığı konuşmada, “ABD’nin zorbalıklarına karşı direnmeye devam edeceklerini” söyledi. ABD’yle ilişkiler konusunda aralarında ihtilafın olduğu Müslüman ülkelere de çağrı yapan Hamaney, “Dünyadaki bütün Müslüman uluslar ABD’ye ve müttefiklerine karşı koymalı” dedi. Hamaney’in uluslararası ilişkiler alanında danışmanlığını yapan Ali Ekber Velayeti’den ise ABD Başkan Donald Trump’ı ikna etmek üzere anlaşmada kimi değişiklikler yapmayı planlayan Batılı liderlere uyarı geldi. “Herhangi bir değişiklik veya düzenleme İran tarafından kabul edilmeyecektir” ifadesini kullandı. ‘Vurursa vururuz’ İsrail’in şahin kanattan Savunma Bakanı Avigdor Lieberman ise Suudi bağlantılı Elaf sitesine verdiği söyleşide, İran’ın Suriye’de askeri yapılanmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Suriye’deki savaşa müdahil olmak istemediklerini belirterek “Ancak İran orada üsler inşa etmeye, oradan bizi vurmaya çalışıyor” dedi. “Eğer Tel Aviv’i vururlarsa biz de Tahran’ı vururuz” sözleri dikkat çekti. Öte yandan, Moskova’da yarın Astana sürecinin garantörleri Rusya, Türkiye, İran’ın dışişleri bakanlarının bir araya geleceği açıklandı. Rusya görüşmede Suriye’nin yanı sıra İran’ın uluslararası toplumla vardığı nükleer anlaşmaya ilişkin gelişmelerin de ele alınacağı vurgusu yaptı. MATTIS AÇIKLADI Fransa’dan Suriye’ye özel birlik ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den “yakında çekileceğiz” söylemi kendi yönetimi içinde de farklı yorumlanıyor. ABD Savunma Bakanı James Mattis dün senatodaki bir oturumda vekillerden birinin Suriye’den çekilme planları olup olmadığına yönelik sorusuna “Şu an çekilmiyoruz” yanıtı verdi. Mattis, “Göreceksiniz IŞİD’le mücadeleye yönelik daha yoğun bir çabaya girilecek. Irak sınırı yakınında operasyonlar artacak” dedi. Diğer yandan Mattis, Amerikan güçlerine destek çerçevesinde son iki haftadır Fransa’nın Suriye’ye özel birlikler gönderdiğini de açıkladı. Washington’da önceki gün Trump ile bir araya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, ABD’nin Suriye’den çekilmemesi çağrısını yinelediği gündeme yansımıştı. Macron yönetiminin, Türkiye’nin Afrin operasyonuna yönelik sert çıkışları biliniyor. Fransa’nın Mınbiç’e ABD ve YPG güçlerine destek için birlik konuşlandırması yapacağı geçen ay iddia edilmiş, Paris’ten buna yalanlama gelmişti. İbadi’den Erbil çıkarması Irak Başbakanı Haydar İbadi, partisi Zafer İttifakı’nın seçim kampanyasını yürütmek üzere Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başkenti Erbil’e gitti. IKBY’de geçen temmuzda tek taraflı yapılan bağımsızlık referandumunun ardından bölgesel yönetimin Başbakanı Neçirvan Barzani ile ilk kez Erbil’de bir araya gelen İbadi, 12 Mayıs’taki seçimlerle ilgili ekonomik atılım vaadinde Irak Başbakanı Musul ve bulundu. Süleymaniye’ye de gitti. AB’nin lokomotif ülkesi Almanya, Trump yönetiminin İran’la nükleer anlaşmayı çöpe atmaması için tam saha baskıda Avrupa’yla ilişkilerinde İran, Suriye, Rusya ve yeni gümrük tarifeleri gündemlerine yoğunlaşan Be EK VERGİ DE MASADA yaz Saray, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ardından aynı hafta içinde bir diğer AB liderini ağırlıyor. AB’nin lokomotif ülkesi Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel’in, tek günlük ziyareti için bugün Washington’da olması bekleniyor. Merkel’in ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşme için dosyasında üç önemli gündemin olacağı yorumları yapıldı: İranOrtadoğu, Kuzey Akım 2 projesi ve alüminyum ile çelikte AB’ye 1 Mayıs’tan itibaren uygulanması beklenen gümrük tarifeleri. Macron umutsuz Merkel’in ajanda sındaki önem li gündemlerden bir diğeri de Trump yönetiminin ithal alü minyum ve çelikte 1 Mayıs’tan itibaren uy gulamaya girmesi bek lenen zamlı gümrük tari Merkel ile Macron, geçen yıl Hamburg’daki G20 zirvesi feleri olacak. Alman sa kapsamında Trump ile bir araya gelmişti. nayiciler, Merkel’in eko nomide korumacı poli konusunda ikna edememiş olabileceğini söyledi. “Bence anlaşmadan iç siyaset nedeniyle çekilecek” ifadeleri dirmeye çalıştıkları gözleniyor. tika güden Trump’ı ek vergilerle ilgili yeni bir düzenleme yapmak üzere ik ni kullanan Macron, ABD’nin iklim an MerkelTrump na etmesini laşmasından da çekilmesine atıfla “Bu görüşmesinin diğer bekliyor. İran’la 2015 yılında ABD, Fransa, Britanya, Rusya, Çin ve AB arasında imzalanan uluslararası nükleer anlaşmanın (JCPOA) süresinin mayıs ayında uzatılması gerekiyor. Almanya, Rusya, Çin ve Fransa’nın devamından yana olduğu anlaşma hakkında ABD Başkanı Trump ocak ayında “3 aylığına son kez uzatıyorum” ifadesini kullanmış, JCPOA’dan çekilme mesajı vermişti. İran’ın askeri amaçlı nükleer programını durdurması koşuluyla, bu ülkeye uygulanan yaptırımların önemli oranla kaldırılmasını içeren JCPOA’nın devamı için Washington’da Trump’la görüşen Fransa Cumhurbaşkanı Macron dün ABD Başkanı’nı çekilmemek tür politik değişiklikler kısa vadede işe yarayabilir ancak orta ve uzun vadede çılgınca” ifadelerini kullandı. Ek yaptırım önerebilir İran’la yapılan anlaşmanın bozulması halinde, petrol fiyatlarında ciddi bir yükselme beklenirken Almanya Başbakanı Merkel’in de JCPOA’nın bozulmaması ancak ek yaptırımların uygulamaya konması gibi bir alternatifle Trump’ı iknaya çalışacağı yorumları yapıldı. AB liderliği de Tahran’la anlaşmanın korunmasından yana. ABD, Suudi Arabistan ve İsrail’in son dönemde Ortadoğu politikasını İran üzerindeki baskıyı artırma üzerinden şekillen bir gündemini ise Almanya ile Rusya’nın ana aktörleri olduğu Kuzey Akım 2 gaz projesi oluşturacak. Rusya’nın Avrupa’ya gaz satışı için kritik öneme sahip Kuzey Akım 2 projesi, Moskova ile Soğuk Savaş dönemini andıran bir gerilim yaşayan Washington tarafından “Avrupa’ya tehdit” olarak görülüyor. Rusya tarafından yapılacak boru hattı inşası için Almanya’nın onayının geçen ay tamamlandığı açıklanmıştı. Merkel ise kısa bir süre önce projeye ilişkin “ekonomik olduğu kadar siyasi çekinceler de bulunduğunu” söylemiş ve Kuzey Akım 2’ye karşı çıkmasa da kaygılarını dile getirmişti. Barışa umut... Kore Yarımadası’nda 68 yıldır süren anlaşmazlığın çözümü kapsamındaki çabalar hız kazanırken liderler arasındaki tarihi zirve öncesinde barış yanlıları, Güney Kore’nin dört bir yanında sürece destek mitingleri düzenledi. Başkent Seul’da bir araya gelen bir grup kadın, “tek yeryüzü, tek barış” yazılı pankartlar taşıdı. Bir grup öğrenciyse Kuzey Kore lideri Kim Jongun ve Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jaein’i birlikte resmeden dövizleriyle dikkat çekti. Dünyanın gözü bugün TSİ ile sabaha karşı gerçeklemesi beklenen, Kim ve Moon arasında yapılacak askerden arındırıl mış bölgedeki görüşmedeyken Güney Kore Devlet Başkanlığı ofisinden yapılan açıklamada “Bu zirve en çok nükleer silahlardan arınmaya ve kalıcı barışa ulaşmaya odaklanacak” denildi. 19501953 Kore Savaşı’nın ardından ateşkes anlaşmasına varılmış, ancak kalıcı bir barış anlaşması imzalanmamıştı. Halen resmen savaş halinde olan iki ülke arasındaki gerilimler, Kuzey’in son bir yıl içinde yaptığı güdümlü füze testleri ve nükleer denemelerin ardından doruk noktasına ulaşmıştı. Şubat ayında Güney Kore’de düzenlenen Kış Olimpiyatları iki ülke arasındaki barış girişimlerinin baş latılmasına vesile olmuştu. Olimpiyatlar sonrası bir araya gelen siyasi heyetler, iki ülke liderleri arasında 27 Nisan’da zirve buluşması gerçekleştirilmesini kararlaştırmıştı. Bu zirvenin ardından ise dikkatler ABD Başkanı Trump ile Kuzey Kore lideri Kim arasında gelecek ay başında yapılması planlanan görüşmeye çevrilecek. Rusya’dan destek arayışı Başbakan Serj Sarkisyan’ın sokak gös nünde söz aldığını söyledi. Meclis aritmetiğine göre iktiar par terilerine dayanamayarak is tisinin değişmesi için Cumhuri tifa ettiği Ermenistan’da ik yetçi Parti içerisinde bir kırılma tidardaki Cumhuriyetçi Par yaşanması gerekiyor. ti yeni başbakanın 1 Mayıs’ta mecliste yapılacak seçimle be Diyalog çağrısı lirlenmesine karar verdi. Ka Öte yandan, Geçici Başba bine üyelerinden oluşan bir kan Yardımcısı Armen Gevork heyet ise ülke açısından stra yan ve Dışişleri Bakanı Edu tejik öneme sahip Rusya’ya ard Nalbantyan’ın da araların bir ziyaret gerçekleştirdi. da olduğu bir heyet, destek al Erivan’da Sarkisyan’ın iki mak üzere Moskova’da temas dönem cumhurbaşkanlığı gö larda bulundu. Nalbantyan’ın revinde bulunduktan sonra Rus mevkidaşı Sergey Lavrov anayasa değişiklikleriyle yet ile görüştüğü bildirildi. Rus kileri artırılmış başbakanlık koltuğuna geçmesi kar Başkent Erivan’da dün de muhalifler meydanlardaydı. ya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “İktidarla mu şısında başlayan protestolar mentodan yapılan açıklamada başba halefet arasında yapıcı bir di Ermenistan’ı siyasi krize soktu. Ge kanın 1 Mayıs’ta mecliste yapılacak yalog kurulmasını istediklerini” söy çici Başbakan Karen Karapetyan ile oylamayla seçilmesine karar verildi ledi. Ermenistan’da askeri üs sahibi kabineyi kurma görevinin kendisine ği duyuruldu. Muhalif milletvekili Ed olan Rusya’dan şu ana kadar iktidar verilmesini isteyen, protestoların li mon Marukyan, ana muhalefet bloku partisine destek açıklaması gelmedi. derliğini yapan milletvekili Nikol Pa nun Paşinyan’ı aday göstermeyi plan Paşinyan’ın AB’ye yakın bir çizgide ol şinyan arasında önceki gün yapılma ladığını belirtti. Paşinyan ise iktidar duğu bilinse de gösterilerde şu ana ka sı beklenen görüşme iptal edilmişti. daki Cumhuriyetçi Parti milletvekille dar RusyaAB çekişmesine ilişkin her Sokakta gösteriler sürerken parla rinden adaylığını destekleyecekleri yö hangi bir söylem dile getirilmedi. Bush Blair Trump Macron Irak işgaline giden sürece birliktelikleriyle damgasını vuran ikili, George W. Bush ile Tony Blair olmuştu. Öyle ki, aralarındaki samimiyet eşliğinde Batı medyasının kurduğu ‘finoluk’ ilişkisi dillerden düşmedi. Irak savaşı, yalanlar eşliğinde Batı için yarattığı ahlaki çöküş bir yana, bu ikili için ‘zaferle’ sonuçlandı. ‘Hedeflerine’ ulaştılar! Suriye savaşında ise ‘hedeflerine ulaşamayan’ bir başka ikilinin ‘birlikteliği’ belirmekte. Donald Trump ile Emmanuel Macron. HHH Fransa’nın ‘liberal altın çocuğu’ ilişkinin temelini geçen sene 14 Temmuz Bastille Günü’nde Trump ve eşi Melanie’yi Paris’te ağırlayarak atmıştı. 24 saatlik ziyaret, Trump’ın ‘hevesini kursağında bırakmıştı’. Trump, hayran kaldığı Paris’in havasını bu hafta Washington’da Macron’u ağırlayarak bir nebze ‘koklamış’ olsa gerek. Suriye sahasında kol gezen iki müttefik ülkenin liderlerinin teması da bölge için tahayyüllerinin tezahürü oldu. Trump yine aynı nakaratı çığırdı: “Eve dönmek istiyoruz, eve döneceğiz. Ama güçlü ve kalıcı bir iz bırakmak istiyoruz. Macron’la görüşmelerimizin büyük bölümünü bu oluşturdu.” ABD ve Fransa’nın hele ortaklaşa dokundukları yerde gül bitmediğini en son Libya’dan biliyoruz. Fakat anlaşılan Macron, ülkesini Ortadoğu oyununa ABD safında daha da sokmak, yeni sömürgeci hayallerini gerçek kılmak arzusunda. HHH Macron, ortak basın toplantısında Suriye için hedeflerini “Suriyelilerin barış içinde yaşamasını garanti etmek” diye koydu. Meşruiyet argümanı Paris’i Ocak 2015’te, Bataclan’ı Kasım 2015’te kana bulamış cihatçı terörle savaş, marka ismiyle IŞİD. Bu yüzden “Fransa’nın Suriye’deki operasyonlarının ne zaman biteceğine dair tarih vermesi imkânsızmış”. Tabii ‘dehası’ ancak Trump’la birlikte Suriye’ye Suudiler öncülüğünde Körfez’in işgal güçlerini sokma hayaline yetebiliyor. Elbette para karşılığında. Hiç olmazsa Trump, “Koruduğumuz zengin ülkeler çıkıp ödemesini yapmalılar” diyecek kadar dobra. HHH Macron’un sözlerinden bir sonraki hedefin az çok hepimizin kestirdiği İran olduğu da teyit edildi. Trump’un bir mucize olmazsa mayıs ortasında İran ile nükleer anlaşmayı çöpe atacağı görülürken, Macron “ABD ile birlikte yeni anlaşma üzerine çalışmak istediğini” söyleyerek AB’nin duruşunu bozdu. Obama’nın mirası 2015 tarihli nükleer anlaşma, İran ile Fransa dahil BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri+Almanya arasında imzalanmıştı. Bu yüzden AB dış politika şefi Mogherini “Anlaşma korunmalı” ikazı yapınca Macron, ABD Kongresi’ne hitabında geri adım atıp pozisyonunu, “Yenisi yapılana dek eskisini korumak” diye koydu. HHH Trump’la yeni birlikteliğine karşın işin aslı Macron pek yeni bir şey yapmıyor. Fransız devletinin Ortadoğu’daki istikrarsızlaştırıcı varlığı yeni değil. Daha Macron ortalıkta yokken, Fransa 2011’de Şam’dan büyükelçisini geri çekip yaptırım çağrısı yapan ilk ülke olmuştu. Fransız devleti savaşın perde arkasında hep oldu. Şiddet bumerang olup Fransızları vursa bile... Örneğin Lafarge’ın Fransız devletinin bilgisi dahilinde 2014 sonuna kadar IŞİD bölgesindeki faaliyetleri ifşa oldu. Neyse ki hâlâ Le Figaro’dan Fransızların ABD’den IŞİD’le savaş adına Suriye’nin altyapısını yok ederken Lafarge’ın 700 milyon dolarlık çimento fabrikasına dokunmamasını istediğini okuyabiliyoruz. Suriyelileri değil ama bu tesisleri ‘koruma’ amaçlı Fransız özel güçleri de artık Macron’un silahı. HHH Fransızların, devrimin ‘özgürlük, eşitlik ve kardeşlik’ ilkeleriyle toplaşıp seçtikleri ‘liberal altın çocuk’, ülkesinde gençlerde yüzde 23’ü bulan işsizliğe çare olamamış olabilir. Çalışma haklarını baltalayıp, sağlık ve eğitim harcamalarında kesintiler eşliğinde protesto ve grevlerle karşı karşıya kalabilir. Ama Fransa’yı Ortadoğu’nun seküler yönetimlerini bombalayarak koruyabileceğini zannedecek denli şuursuz değil. Alameti farikası Trump’la ortaklık eşliğinde şirketleri için yeni cepheler açmak. Bu açıdan hakkında “AB’nin yeni lideri mi olacak?” spekülasyonlarını normal sayabiliriz. Tuhaf olan, kendisini ‘Putin ile eşit gördüğünü’ söyleyecek denli komplekse girmiş olması.  Bakan siyasetten men Pakistan’da Yüksek Mahkeme, Dışişleri Bakanı Hoca Muhammed Asıf’ın, mal varlığını gizlediği ve yabancı devlete ait bir çalışma vizesine sahip olduğu gerekçesiyle siyasetten ömür boyu men edilmesine karar verdi. Dışişleri Bakanlığı görevinden alınan Asıf, Panama belgeleriyle ortaya çıkan yolsuzluk iddialarının ardından geçen yıl görevden alınan eski Başbakan Navaz Şerif’e yakın isimlerden. Asıf, karara itiraz etti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle