18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 27 Nisan 2018 TASARIM: EMİNE BİLGET haber 5 ERDOĞAN’DAN ABDULLAH GÜL’ÜN ADAY OLMA İHTİMALİ İÇİN DEĞERLENDİRME: Gül’ün adaylık senaryosu, AKP’de “Kendisini bitirdi” diye yorumlanıyor. ‘BoyununErdoğan’ın da meydan ölçüsünü alsın’okuduğuöğrenildi 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün muhalefetin or tak adayı olmasına yönelik girişimler, AKP’de de yakından takip ediliyor. Şimdiye dek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Gül’ün adaylığı konusun da bir açıklama yapmazken, MHP Ge nel Başkanı Devlet Bah çeli ve Başbakan Bina li Yıldırım’dan tepkiler gelmişti. Kamuoyu önünde ko nuyla ilgili açıklama EMİNE KAPLAN yapmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurmay larıyla yaptığı parti içi toplantılarda Gül’ün olası adaylığını değerlendiriyor. Erdoğan’ın, Gül’ün adaylığını doğru bulmamakla birlik te kendisinin seçimler konusunda bir kaygısının olmadığını dile getirdiği, “Olanda hayır vardır. Kim istiyorsa aday olsun, boyunun ölçüsünü alsın” dediği öğrenildi. ‘CHP ve HDP’de tepki var’ Parti içinde muhalefetin ortak bir aday üzerinde uzlaşmasının zor olduğu değerlendirmesi yapılırken, Gül’ün tüm muhalefet partilerinin desteği olmadan aday olmayacağı, yalnızca SP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkmayacağı konuşuluyor. Gül için ‘hazır olmayan sofraya oturmaz’ diyen parti yöneticileri, Gül’ün aday çıkması olasılığına göre AKP seç meninin tavrını da ölçmeye çalışıyor. Parti tabanının Erdoğan’ın 2007 yılında tüm engellemelere rağmen Gül’ü Cumhurbaşkanlığı’na taşıyan kişi olarak değerlendirip öyle karar vereceğini belirten AKP yöneticileri, CHP’nin yanı sıra HDP tabanında da Gül’e tepkili geniş bir kesim olduğu, bu nedenle Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan aleyhine çeviremeyeceği değerlendirmesini yapıyor. Sessizliği not edildi Gül’ün bu süreçte kendisini bitirdiğini savunan AKP yöneticileri, “Eğer ilk baştan ben hiç bir şekilde aday değilim dese ya da daha bu görüşme trafiğinin içine girmeden ‘ben adayım tüm partilerin desteğini bekliyorum’ diyerek kendisi ortaya çıksaydı daha mantıklı bir adım atmış olurdu. Ama gelinen sü reçte net bir duruş sergilemediği için hem kurucusu olduğu parti açısından hem de kendisini aday göstermek isteyen kesimler açısından kendini bitirdi” görüşünü savunuyor. l ANKARA Davutoğlu ‘Erdoğan’ dedi Cumhurbaşkanlığı adaylığında adı geçen Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile 23 Nisan’da görüşen ve bu görüşmeyle kulisleri hızlandıran eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün basın toplantısı düzenledi. AKP’nin kuruluşunda yer aldığını, AKP’nin bekası için ‘hiçbir faninin terk etmeyeceği’ makamları bıraktığını söyleyen Davutoğlu, “Sayın Abdullah Gül’ün daveti üzerine birçok spekülasyon üretildi. Birlikte çalıştığım cumhurbaşkanları ve başbakanlar benimle görüşme davetinde bulunduğundan bunu yerine getiririm. Bununla ilgili spekülasyonlara da prim vermem” dedi. AKP dışında herhangi bir siyasi faaliyet içinde bulunmaya niyeti olmadığını belirten Davutoğlu, “Bu bağlamda AKP’nin kararı benim de kararımdır. Sayın Cumhurbaşkanımız benim de adayımdır” diye konuştu. Davutoğlu ayrıca önümüzdeki seçimde milletvekili adayı olmadığını, bir makam beklemediğini söyledi ancak ekledi: “Kaygılarımı gerekli gördüğüm zaman Sayın Cumhurbaşkanı ile de, kamuoyu ile de paylaşacağım.” Gül cephesinden davutoğlu’na yalanlama geldi ‘Görüşmeyi o talep etti’ AKPMHP ittifakının Tayyip Erdoğan’ı aday gös karşısına çıkarak görüşme talebinin Gül’den geldiğini söy termesinin ardından muhale lemişti. fet blokunda adaylığı gündeme gelen Abdullah Gül ile il Aracı koydu gili yeni tartışmalar yaşanıyor. Gül’ün isminin gündeme gelmesiyle birlikte geçen haf ERDEM GÜL Davutoğlu’nun bu açıklaması 11. Cumhurbaşkanı’nın çevresinde tepkiye neden ol ta eski Başbakan Davutoğlu ile gö du. Gül cephesinden Davutoğlu’nun rüşmesi dikkat çekmişti. Bu görüş görüşmeye ilişkin bu açıklamaları meyle ilgili yine Gül’ün olası aday na “Davutoğlu, aylardır randevu is lığı çerçevesinde çok sayıda değer tiyordu. Ancak 11. Cumhurbaşkanı lendirme ve spekülasyon yapılmış uygun olmadığı için kendisine uzun tı. Gül’ün Davutoğlu’ndan adaylık ca bir süredir randevu verilmemişti. için destek istediğini, Erdoğan’ın Bunun üzerine bu görüşmenin yapı Davutoğlu’nu Gül’e gönderdiğini labilmesi için bazı aracıları da dev söyleyenler olmuştu. reye soktu. Aracılar da randevu için Bu görüşmenin yankıları sürer devreye girince kendisiyle görüşme ken dün Davutoğlu, başbakanlıktan gerçekleştirildi” yanıtı verildi. ayrıldıktan sonra ilk kez basının Davutoğlu’nun görüşmeye gider ken basına bilgi verip bu görüşmenin kamuoyunun bilgisine sunulmaya çalışıldığı da Abdullah Gül’ün çevresinde ifade edildi. Gül’ün, uzunca bir aradan sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşerek AKP Grup Toplantısı’na katılmasından bu yana Davutoğlu ile görüşmediği belirtiliyor. Bu arada Gül’e yakın çevreler ikisi arasındaki ilişkiyi tanımlarken “Davutoğlu, başbakanlıktan ayrıldıktan sonra 11. Cumhurbaşkanı ile arayı çok yakın tutmak istedi. Ancak o dönemde de Gül, kendisine sürekli randevu vermiyordu. Aralarındaki yakınlık, hiçbir zaman AKP’nin ilk dönemlerindeki gibi sıcak olmamıştı” ifadelerini kullanıyor. l ANKARA Yıldırım: Başbakan Binali Yıldırım, İspanya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Projeleri AKP içinde Abdullah Gül’ün muhtemel adaylığına ilişkin daha önce de en sert yorumu yapmasıyla dikkat çeken Yıldırım, dün de bu konuya dair “Demezler mi, ‘sen orada bu makamlarda bulunurken bunları niye söylemedin, patladı bunları düzeltecek işleri niye yapmadın?’ Bu kadar gayretin arkasında belli ki bir mühendislik projesi vardı” diye konuştu. Yıldırım, “Ama proje gözüktüğü kadarıyla akamete uğradı; patladı, elde kaldı. Proje başarısız” dedi. Baskın seçime dar takvim 100 bin imza için 5 gün, ittifak protokolleri için 6 gün, itirazlar için ise 2 gün süre tanındı Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 24 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ile milletvekili genel seçiminde uygulanacak seçim takvimini açıkladı. Buna göre Cumhurbaşkanı adaylığı için siyasi partilerce YSK’ye yapılacak başvurular 1 Mayıs’ta başlayacak, 5 Mayıs saat 17.00’de sona erecek. Seçmenler tarafından Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmek isteyenler ise, 12 Mayıs tarihlerinde YSK’ye başvuru yapabilecek. 4 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı adaylığı başvurusu YSK tarafından kabul edilenler için seçmenler 100 bin imza vermeye başlayacak. Bu süre, 9 Mayıs günü saat 20.00’de sona erecek. 10 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı geçici aday listeleri Resmi Gazete’de Erdoğan’a yasak yok 14 Haziran’da propaganda serbestliği ve bir kısım seçim yasakları başlayacak. Bu kapsamda açılış ve temel atma törenleri yasak olacak. Başbakan, bakanlar ve milletvekilleri, protokol kapsamında resmi törenle karşılanmayacak. Ancak Cumhurbaşkanı bu sınırlamanın dışında olacak. yayımlanacak ve itirazlar başlayacak. 11 Mayıs, itirazların son günü olacak. Zamanla yarışılacak İttifak yaparak seçime katılma kararı alan siyasi partilerin genel başkanlarının imzalarını taşıyan ittifak protokolü 16 Mayıs tarihlerinde YSK’ye teslim edilecek. İttifak yapan siyasi partilerin, itti Cumhurbaşkanı adayının resmi olacak Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün açıklamasına gö cak. Bir oy pusulasında cumhurbaşkanı için, ikinci oy pusulasında re; 24 Haziran’da kullanılacak oy da partilerin unvanı olacak ve her pusulalarında cumhurbaşkanları kes kendi partisinin logosunun al adaylarını resmi olacak. TGRT’de tına tercihi yapacak. Cumhurbaş konuşan Gül, “24 Haziran’da iki kanının seçileceği oy pusulasında tercihte bulunacağız. Tek oy pusu adayların resmi olacak, parti amb lası olmayacak, iki oy pusulası ola lemleri olmayacak” dedi. faktan vazgeçmek için 18 Mayıs’a kadar süreleri olacak. Cumhurbaşkanı kesin aday listesi 13 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanacak. Aynı gün Cumhurbaşkanı seçimi propaganda dönemi başlayacak. 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı adaylarının birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için YSK’de kura çekimi yapılacak. 22 Mayıs’ta seçmen kütükleri kesinleştirilecek ve seçmenlerin oy vereceği sandıklar belirlenecek. 30 Mayıs’ta seçmen bilgi kağıtları dağıtılacak. İkame adaya 17 saat YSK’nin geçici sonuçları açıklaması için 23:59 saatini vermesi, ikinci tura kalan muhalefet adayının çekilip, yerine ikame adayının belirlenmesi için 17 saatlik dar bir zamanın olmasına neden olacak. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle olacak. Ancak ikame, geçici sonuçların ilanını takip eden gün saat 17.00’ye kadar yapılabilecek. l ANKARA /Cumhuriyet Bahçeli’DEN ‘iYi’ şakaLı BAŞVURU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 24 Haziran genel seçimleri için parti genel merkezinde milletvekilliği adaylık başvurusunu yaptı. MHP’de başvuru yapan ilk isim olan Bahçeli, gazetecilere “Gayet iyi olacak ülkemiz açısından. Bir partinin sloganına benzedi ama...” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise Bahçeli’nin söylemine yanıt olarak “Allah söyletiyor: Gayet İYİ olacak inşallah!” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA/ Cumhuriyet İmkânsızı zorlamak iyidir Bu hafta siyaset gündemi Abdullah Gül’ün “çatı aday” olup olmayacağı üzerine başlayan ve genişleyen tartışmalarla biçimlendi. Meral Akşener’in adaylıkta ısrarı ve CHP içinde ve çevresinde oluşan itiraz dalgası, bu seçeneği şimdilik gündemden düşürmüş gibi. Fakat, CHP’nin aslında Kılıçdaroğlu’nun bu seçenekle siyaset gündemine müdahalesinin yarattığı etkilerin sanılandan daha uzun ve derin olacağı anlaşılıyor. Mesela, önümüzdeki günlerde Abdullah Gül’ün Saadet Partisi ile ilk tur adaylığına karar vermesinin, Kılıçdaroğlu’nun bu hamlesiyle ilişkisi ve çıkışın bu tartışmalarla önünün açıldığı düşünülebilir. Bu kadar uzunca bir süre adaylığı üzerine konuşulurken sessiz kalmış olan Gül’ün, şimdi kenara çekilmesi artık daha zor. Durumun vahameti yüzünden yol arkadaşı Erdoğan’ın bile karşısına çıkmayı göze alacak bir aktörün, muhalefet bir kumara ikna olmadığı için yaşanacaklara seyirci kalması, dönmemek üzere siyaset alanını terk etmesi demek. Gül için CHP’nin veya muhalefetin çatı adayı olmak yerine SP destekli bağımsız adaylık, iktidarın “şer cephesine geçmiş hain” suçlamasını boşa düşüreceği gibi, muhalefette oluşacak alerjiyi kaldıracağı için oy potansiyelini de büyütebilir. Seçim sonrasında siyasetin biçimlenişine de yeni imkânlar sunabilir. Yıllardır suçlandığı hareketsizliği, çok kritik bir aşamada yaptığı çıkışla etkili dönüşe çevirebilir. Siyaset yazarken mümkün olduğunca durumu anlamaya çalışıp, spekülatif iddialardan ve kesin yargılardan kaçınılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Ancak, seçim sürecinde kalabalık bir koro tarafından “imkânsız” bulunan iki öneriyi yapmakta sakınca görmemiştim. Birincisi, 18 Şubat tarihinde medyascopetv yayınında, CHP tarafından bütün partiler için barajı fiilen kaldıran “temsilde adalet” şemsiyesi açılması önerisiydi. İkinci önerim ise, geçen çarşamba günü (25 Nisan) gazeteduvar’da Abdullah Gül’ün Saadet Partisi ile birinci turda aday olması ve muhalefetin ikinci tur seçeneklerinin yedekte tutulmasıydı. Bu seçenekler artık o kadar imkânsız durmuyor sanki. “Muhafazakâr seçmen kendi mahallesinden olmayana oy vermez”, “Gül, çatı adaylık dışında bir seçeneğe razı olmaz”, “HDP ile yan yana olmak CHP’yi bitirir”, “İktidar, muhalefetin birlikte davranmasını sağlamak için tuzak kuruyor”. İlk bakışta isabetli gibi duran, çok insan söylediği için kolay kabul edilen, neredeyse “doğa kanunu” gibi bir kesinlikle ifade edilen “imkânsızlıklar” serisi. Fakat siyaseti, imkânsızdan kaçınmak ve sadece mümkün görünenleri yapmak değil de, mümkün olmayanın isteneceği bir gerçekçilikle, imkân yaratma, alanı zorlama faaliyeti olarak görünce tablo değişiyor. Sorunlu tabloya göre formül üretmek yerine, tabloyu zorlayacak imkân aramak daha gerçekçi olabiliyor. Bu vesileyle, iktidar ve muhalefet cephesinde, başta kendi partilerinde olmak üzere yaygın bir kesimce “pasif” olmakla suçlanan iki aktörün, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun gündem kurmak ve siyaseti biçimleme konusunda Erdoğan’ın tekelini kırdıklarını da görmek gerek. Bahçeli, “koltuk değneği”, “dükkânı teslim etti” gibi peşin yargılara rağmen, iktidar blokunun asli yönlendiricisi haline geldi. Kılıçdaroğlu ise, Adalet Yürüyüşü’nden başlayarak, İYİ Parti hamlesi ve Gül isminin dolaşıma sokulması gibi, ilk etkisi sorunlu ama devam etkileri sarsıcı olabilen “gösterişsiz” ama etkili çıkışlara imza attı. Bu hamlelerin iktidar blokunda yarattığı şaşkınlık ve panik açıkça gözlemlenirken, Adalet Yürüyüşü’nde “herkesle yürümeyiz”, Gül meselesinde “Erdoğan’a oy veririm” atakları yapan “iç rakipler” de erken açığa düştü. İktidarın özgüven ve güç zehirlenmesiyle malul erken hamleleri, fazla fütursuz avantaj yaratma çabaları ve kurduğu kaba oyunlar giderek ayağına daha çok dolanıyor. Buna karşılık, kendi cenahında bile ağırdan almakla, geç kalmakla suçlanan muhalefet, daha “ince” çıkışlarla gündem kurabilmeyi, seçeneklerini daha geniş tutmayı hâlâ başarabiliyor. En esnek ve iyimserlerin bile imkânsız veya zor bulduğu seçenekler daha kolay rıza gösterilebilecek imkânlar haline geliyor. Erdoğan’ın yüzde 40, iktidar blokunun yüzde 45 bandına itilebileceği bir aritmetiğin sürpriz olmadığı, bu sefer muhalefetin değil, iktidarın dar bir coğrafyaya sıkışması olasılığı güçleniyor. Riskler ve ihtiyatlı olma gereği ortadan kalkmasa da, iyimserlik için neden azalmıyor, artıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle