18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 21 Nisan 2018 haber 2 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET Dedektif gibi olacaksınız 3Kızlarda kat fazla Yapılan araştırmalar, cinsel istismara uğrayan çocukların cinsiyet farkını ortaya koyarak, kız çocuklarına yönelik istismarın erkek çocuklarına oranla 3 kat daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Cinsel istismarın farklı türlerinden söz etmek mümkün. Bu doğrultuda; l Ensest (aile içi cinsel istismar). l Cinsel organlara dokunmadokundurtma. l Oral yolla temasta bulunma. l Pornografiye maruz bırakılma. l Çocuk pazarlama. l Çocuğun çıplak bedenini izleme, izlettirme. l Cinsel içerikli konuşmalar yapma. SİBEL BAHÇETEPE “Bir çocuğun istismara uğradığını nasıl anlarsınız”, “Çocuklar istismara uğradığını neden söylemez” gibi merak edilen pek çok sorunun yanıtı “Çocuk İhmal ve İstismarı Bilgilendirme Kitapçığı”nda toplandı. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkan çocuk istismarının, çocukların psikolojik ve fiziksel gelişimini ne derece etkilediğinin yanı sıra hangi önlemlerin, nasıl alınacağı konusunda da hayati önem taşıyor. Bahçeşehir Üniversitesi öğrencileri, çocuk ihmal ve istismarına ilişkin toplumu bilinçlendirmek için üniversitenin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde okutulan “Çocuk İhmal ve İstismarı” dersi kapsamında ve Doç. Dr. Bilge Uzun’un önderliğinde rehber kitapçık hazırladı. “Çocuk İhmal ve İstismarı Bilgilendirme Kitapçığı” ile öğretmenlere ve ailelere geniş çerçevede bilgi sunulması, istismara maruz kalmış çocukların doğru yönlendirilmesi amaçlanıyor. Kitapçığın içeriğini “Çocuğun istismar türleri”, “Bir çocuğun istismara uğradığını nasıl anlarsınız”, “Çocuklar istismara uğradığını neden söylemez”, “İhmalin çocuk üzerindeki etkileri nelerdir”, “Çocuk istismarına ilişkin veriler”, “Çocuklar kendilerini istismara karşı nasıl koruyabilirler”, “Ailelerin ve öğ Çocukta içine kapanma ya da aşırı hareketli olma, sıklıkla yalan söyleme, vücudunda fark edilen yaralar, morluklar, kesikler, şişlikler ve bunların açıklanamaması, değişen duygu durumları, yüz ifadelerinde donukluk, okul başarısında düşüklük gibi durumlar varsa dikkatli olunmalı. ‘İstİsmar, halk sağlığı sorunu’ retmenlerin konu ile karşılaştıklarında yapması gerekenler” gibi başlıklar yer alıyor. Veriler korkunç Adalet Bakanlığı verilerinin de unulduğu kitapta, “Ülkemizde çocuğa yönelik işlenen suçlar 2019 yılında 9 bin 528; 2010’da 11 bin 854; 2011’de 15 bin 72; 2013’te 24 bin 651; 2014’te 26 bin 486; 2015’te 24 bin 983 ve 2016’da 21 bin 189 olarak tespit edilmiştir. 20062008 yılları arasında çocukların cinsel istismarı suçundan açılan davalar incelendiğinde; sayının 2008’e kadar artış gösterdiği görülmüştür. 20062008 arasında açılan davalar içinde yüzde 0.4 olan çocukların cinsel istismarı suçunun oranı, 20092016 yılları arasında 0.7’ye çıkmıştır” ifadeleri yer aldı. Kitapta çocuk ihmal ve istismarına ilişkin şu bilgiler yer alıyor: “Çocuk ihmal ve istismarı ‘sorumluluk, güven ve yetenek ile ilgili genel durumda çocuğun sağlığına, yaşamına, gelişimine ve değerine zarar verebilen, fiziksel veya duygusal kötü davranış, ihmali her türlü ticari çıkar için çocuğun kullanılmasını içeren davranışlar’ olarak tanımlanmaktadır. (WHO) Bu doğrultuda, ihmal veya istismar bir çocuğa erişkin tarafından yöneltilen, onun gelişimini engelleyen ya da kısıtlayan uygunsuz ve hasar verici eylem ve eylemsizliklerin tümü olarak nitelendirilebilir. Çocuk istismarının fiziksel istismar, cinsel istismar ya da duygusal istismar olarak farklı türleri vardır. Buna göre sadece kötü muameleye maruz kalmış çocukları değil, sosyal kuruluşları, yasal sistemleri, eğitim sistemini ve iş alanlarını da kapsayan, toplumu etkileyen bir halk sağlığı sorunudur.” BELİRTİLER Evinde mutlu değildir Çocuk istismarı, çocuğun yaşamına, sağlığına, gelişimine ve değerlerine zarar veren fiziksel veya duygusal davranışların tümüdür. Fiziksel istismara maruz kalmış çocukta belirtiler: l Vücudunun herhangi bir bölgesinde oluşan kırık, morluk, yanık izleri ya da ısırıklar. l Ebeveynlerine yönelik korku, evinde mutlu olmadığına, evde zaman geçirmek istemediğine yönelik davranış değişiklikleri. l Yetişkinlerin yaklaşımları karşısında ürkek davranışlar. l Aile üyelerinden birinin ya da aile üyeleri dışından birinin kendisine zarar verdiği yönünde ifadeler. l Arkadaşlarına, hayvanlarına ya da nesnelere yönelik şiddet eğilimleri gibi durumlar. İLGİ İHTİYACI ‘Hayır’ diyememe Çocuğun ihmali, bakımıyla yü l Akranlarından farklı olarak kümlü olan kişi ya da kişilerin normal kilosunu koruyamaması, bu yükümlülüğü yerine getirmeme şişman ya da çok zayıf olması. si, giyim, sağlık, sosyal ve duygusal l Büyüme geriliği. gereksinimler ya da yaşam koşul l Uykusuzluk belirtileri. ları için gerekli ilgiyi göstermemesi l Kendine değer vermeme, ben gibi çocuğun fiziksel ya da duygu lik saygısı düşüklüğü. sal yönden ihmal edilmesidir. İhma l Arkadaşlık ilişkileri kurmaya le maruz kalmış çocuklarda şu be ilişkin başarısızlık. lirtiler görülebilir: anlNaarssıılnız?l Çocukta açlık belirtileri. l İlgi ihtiyacı nedeniyle ‘hayır’ yanıtı vermede güçlük çekme. l Yürümede ya da oturmada zorlanma. l Sıklıkla kâbus görme. l Alt ıslatma, dışkı kaçırma. l Ani iştah değişiklikleri l Fiziksel ve bilişsel gelişiminden beklenmeyecek şekilde garip ya da yaşının üstü davranışlar sergilemesi. l Yaşından beklenmeyecek ölçüde cinsel davranışlar hakkında bilgi sahibi olma. l Yakınındaki yetişkinlere ya da bir yabancıya kolaylıkla bağlanma, yakınlık kurma. l Cinsel yolla bulaşan bir hastalığın varlığı cinsel istismar ihtimalini düşündürebilir. TÜRKİYE’NİN UTANÇ TABLOSU 7.5 milyon çocuk şiddetli yoksunluk içinde yaşıyor Türkiye’de yaklaşık her üç çocuktan biri, başka bir deyişle 7 milyon 510 bin çocuk şiddetli yoksunluk çeken hanelerde yaşıyor. 2015’te yüzde 36.4 olan Türkiye’de yoksunluk içinde yaşayan çocukların oranı, 2016’da yüzde 38’e yükseldi ve Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında şiddetli maddi yoksunluğun en yoğun yaşandığı ülke konumuna yerleşti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na yaklaşırken Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından yayımlanan araştırmaya göre, 2015’ten 2016’ya Batı Anadolu, İstanbul, Orta Anadolu, Doğu Karadeniz ve Akdeniz bölgelerindeki çocukların yoksunluk oranlarında büyük artışlar göze çarpıyor. Bu artışlar, büyük oranda ısınamama, kısmen de beslenme ihtiyaçlarını giderememe ve beklenmeyen harcamaları karşılayamamaktan kaynaklanıyor. Güneydoğu Anadolu’da çocukların yüzde 47’si, Ortadoğu Anadolu’da yüzde 37.3’ü, Akdeniz’de yüzde 36’sının yaşadıkları haneler yeterince ısınamıyor. 2015’te yoksun ço cukların oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 36.9 ile Bulgaristan’dı. Ancak 2016’da Bulgaristan’da bu oran yüzde 35.7’ye düştü. 2015’ten 2016’ya Romanya, Yunanistan, Kıbrıs, İrlanda ve Türkiye’de şiddetli maddi yoksunluk içinde yaşayan çocukların oranı artarken, diğer Avrupa ülkelerinde bu alanda iyileşmeler kaydedildi. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) tanımladığı şiddetli maddi yoksunluk ölçütüne göre (1) kira ve faturaların ödenmesi, (2) evin ısınma ihtiyacının yeterince karşılanması, (3) beklenmeyen harcamaların karşılanması, (4) her iki günde bir et, balık ya da protein eşdeğer gıdalarının tüketilebilmesi, (5) evden uzakta bir haftalık tatil masrafının karşılanması, (6) bir arabaya, (7) bir çamaşır makinesine, (8) bir renkli televizyona ve (9) bir telefona sahip olunması (cep telefonu da dahil), olarak belirlenen dokuz kriterlerden dördünü yerine getiremeyen hanelerde yaşayan bireyler şiddetli maddi yoksunluk içerisinde kabul ediliyor. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle