18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 19 Nisan 2018 12 İstanbul Tabip Odası seçimlerinde ne oldu? Ayın 15’inde İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) seçim yapıldı ve önceki yönetimin devamı olan Demokratik Katılım Grubu büyük bir farkla seçimi kazandı. Geçen hafta yapılan Ankara, Balıkesir, Antalya, Mersin, Bolu, Bursa tabip odası seçimlerini de İTO gibi, insan haklarının önalmadığı ve demokrasinin geçerli olmadığı bir düzende sağlığın gereğince sağlanamayacağını, tıp eğitiminin verimsiz olacağını savunan  gruplar kazandı. Uzun yıllardan beri Vatan Partisi’ne yatkın bir grubun yönettiği  İzmir Tabip Odası’nda bile bu kez çoğunluğu Demokratik Katılımcılar kazandı. Bu gelişmeleri yorumlamak için sadece hekimlere değil diğer meslek odalarının kongrelerine, buralarda söylenenlere de bakmalı: “Savaş ve travma adeta günlük hayatımızın bir parçası olmuş. Beden, geçirdiği travmayı unutmaz... Açlık, yoksulluk, kayıplar bunların hepsi travma kaynaklarıdır… Toplum sağlığının korunması ancak insanların eşit olduğu, karınlarının doyduğu bir toplumsal yapıyla mümkün olabilir.” Türk Eczacılar Birliği’nin 2013 yılında toplanan 39. olağan büyük kongresinde başkanın açılış konuşmasında söylenmiş bu sözler. 17.1.2015’te toplanmış olan TMMOB’nin yani Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’nin Kadın Sempozyumu’nda ne denilmiş? “Önce mali denetim tehdidiyle, sonra miting meydanlarında hedef göstererek, ardından yetkilerini kısıtlayarak TMMOB üzerinde vesayet oluşturmaya çalışan iktidar, istediğine ulaşamayınca şimdi yasasını değiştirerek TMMOB’nin örgütlülüğünü dağıtmak, parçalanmış bir yapıyla ülkemizin mühendis ve mimarlarının toplumdan yana gür sesini kesmek istiyor.” 10.4.2016’da yapılan dişhekimleri meslek odası seçimlerinde Tatyos Bebek, “Akit gazetesinde İstanbul Dişhekimleri Odası’nın terörist ilan edildiğini, iki gün sonra Sabah gazetesinde benzeri bir yayın yapıldığını ve peşinden Sağlık Bakanlığı’nın odaya dava açmasının bir tesadüf olmadığını” söylemişti. Görülüyor ki seçimden önce İstanbul Tabip Odası’na yöneltilen suçlamalar yeni bir şey değildi. Bunlar insan haklarına saygılı, demokrasi talep eden, yanlışı eleştiren bütün odaları susturma, terbiye etme girişimleriydi. Seçim sırasında yönetimin örgütlediği yandaş gruplar, yukarıda saydığımız bu iddiaların tümünü  İTO’ya yönelttiler. Ancak bunlar işe yaramadı. Neden mi? Halkın her kesiminin yavaş yavaş sezmeye başladığı olumsuzlukları, bozuklukları hekimlerin fark etmeyeceklerini mi sanıyordunuz? Trump’tan papaz Brunson mesajı ‘Türkiye’de zulme uğruyor’ ABD Başkanı Donald Trump, İzmir’de FETÖ ve PKK adına suç işlediği iddiasıyla tutuklu bulunan ve 35 yıl hapis cezası istenen ABD vatandaşı papaz Andrew Craig Brunson’ın durumuyla ilgili Türkiye’yi eleştiren bir açıklamada bulundu. Trump, sosyal medya hesabı Twitter’da paylaştığı mesajında, “iyi bir beyefendi” ifadesini kullandığı Brunson’ın Türkiye’de “yok yere yargılandığını ve zulme uğradığını” savundu. Trump mesajında ayrıca, “Ona casus diyorlar ben ondan daha fazla casusumdur. Umuyorum ki evine ve ait olduğu güzel ailesine dönmesine izin verilecek” yazdı. 16 Nisan’da çıkarıldığı mahkemece tutukluluğunun devamına karar verilen Brunson hakkında ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği’ gerekçesiyle 15, ‘devletin gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek’ suçlamasıyla 20 yıla kadar olmak üzere 35 yıl hapis cezası isteniyor. l Dış Haberler 19 Nisan 2018 SAYI: 33797 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:39 04:28 04:55 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:13 13:09 16:53 05:59 12:54 16:37 06:24 13:17 16:58 Akşam 19:54 19:37 19:58 Yatsı 21:21 21:02 21:20 yorum/haber EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN MHP lideri Devlet Bahçeli, 2016 Ekim’inde birdenbire ‘getirin Meclis’e’ deyivermişti. Bugün Erdoğan’ın fiilen uyguladığı ‘Baş kanlık’ sisteminin yolu böyle açılmıştı. Elbette Bahçeli’nin önceki gün yaptığı erken seçim çağrısının ardından pek çok spekülasyon yapıldı. Daha önceki erken seçim çağrıları bunların başındaydı. Özellikle AKP içindeki bazı siyasetçiler ise Bahçeli’nin Erdoğan’a tuzak kurduğunu söyledi. Emine Kaplan’ın dün Cumhuriyet’te yer alan kulis haberine göre de AKP içinde hâlâ MHP ve Bahçeli’ye güvenmeyen bir kitle bulunuyor. “Bahçeli’nin bu çıkışının, AKP’ye yönelik bir tuzak olabileceği dile getirilirken ‘Bahçeli, 2002’de aynı çıkışı yaptı. Ama seçimde kendisi barajın altında kalırken ANAP, DYP ve DSP’yi de bitirdi’ yorumları yapılıyor.” Tuzak mı, acil seçim mi? Sonuçta Erdoğan, Bahçeli ile yaptığı yarım saatlik görüşmenin ardından erken seçimi kabul etti. Hatta Bahçeli’nin önerdiği tarihi epey bir öne çekti. Peki bu bir tuzak mı? Kasım 2015. Dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Hürriyet’ten Cansu Çamlıbel’e söyleşi veriyor. Ki Türkeş, o sıralarda AKP’ye karşı görünen MHP ile yollarını yeni ayırmış ve siyasete AKP’de devam etme kararı almış bir isim. Türkeş, o söyleşide günlerce tartışılan bir iddiada bulunuyordu. Bahçeli’nin AKP ile ortaklık dışında bir siyasi stratejisi olabileceğini savunuyordu Türkeş ve AKP’yi referanduma itmenin Bahçeli’nin erken seçime yönelik bir ‘siyasi tuzağı’ olabileceğini söylüyordu. Eski bir MHP’li olarak, ‘bilen birisi olarak’ konuştuğunu söylüyordu Türkeş: “Sayın Bahçeli çok deneyimli ve kurt bir siyasetçidir. Şüphesiz ki bir stratejisi vardır. Bu stratejisindeki öncelik de kendi partisinin başarısı olmalıdır ve öyledir de. ....Meclis’te 40 milletvekiliyle iktidar partisine bir zarar veremezsin ama yanlış bir adım attırırsan referandumda yüzde 49 dahi alsa AK Parti referandumu kaybetmiş olur ve opsiyonlardan biri de takviminden önce seçim yenilemek olabilir. AK Parti’nin bu tuzağa karşı çok dikkatli olması gerekir.” Üzerinde şaibe gölgesi olan referandumda ‘evet’ oylarının yüzde 51.4 olduğu savunuldu. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise 10 ay sonra referandumun ‘gerçek’ sonuçlarını açıkladı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasına göre ‘hayır’ oyları yüzde 51.2’ydi. Buradan bakınca Türkeş’in sözleri pek de yabana atılacak gibi değil. Elbette Bahçeli’nin bu çıkışı tuzak mı değil mi zaman gösterecek. Türkiye bu konuyu 24 Haziran’a kadar, belki ondan sonra da konuşacak. Peki erkenden ziyade ‘acil’ görüntüsü veren bu seçimden sonra Türkiye’de ne değişecek? HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş geçen hafta yine mahkeme huzurundaydı. Üç gün boyunca anlattıklarıyla tarih yazdı Demirtaş. Yarın öbür gün “Sahi o yıllarda Türkiye’de ne olmuştu” diye soranlar Demirtaş’ın anlattıklarını okusa yeterli. Çözüm süreci, 7 Haziran seçimleri, 1 Kasım’a giden süreç, hendek ve barikatlar, dökülen kanlar, çekilen acılar… Perde gerisinde yaşananları bizzat dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun ve dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın sözleriyle ‘teşhir’ etti. Davutoğlu doğru düzgün bir yanıt bile veremedi. Ala ise hâlâ suskun. Elbette ‘tanık’ olarak mahkemeye çıkarılırsa ne diyeceğini duyabileceğiz. Ancak şu bir gerçek ki Demirtaş’ın anlattıklarıyla normal bir ülkede yer yerinden oynardı. Türkiye’de ise yaprak kıpırdamadı. Oysa duruşmayı izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl ne diyordu: “Bence bu siyasi tarihimizde önemli savunmalardan biri olacak, tıpkı Deniz’lerin savunmasında olduğu gibi.” Onun için tuzak ya da değil 24 Haziran’da seçime giderken hadi buradan başlayalım. O kanlı süreci ve hâlâ süren baskıcı rejimin gerçek yüzünü ifşa edelim ki bu acılar bir daha yaşanmasın ve AKP tarih sahnesinden silinsin. İmamlara kumpas Yandaş imam ihbar etti, savcılık ‘suçsuz’ dedi ama Diyanet ihraç etti... Van’da görev yapan KESK’e bağlı Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası (Dİ VES) üyesi imamların yandaş sen dika, müftülük ve Diyanet işbir liğiyle ihraç edildi ği ortaya çıktı. Önce hükümete yakın Me mur Sen’e bağlı Di yanet Sen, imamla rı isim isim ihbar et OZAN ÇEPNİ ti. Ardından İl Müftüsü, sendika üye si isimleri, hakların da değerlendirmelerde bulunarak fişledi. Şikayet üzerine Diyanet’in başlattığı soruşturmada imamla rın KHK ile ihraç edilmeleri öneril di. Diyanet ayrıca imamları Cumhu riyet Savcılığı’na şikâyet etti. Sav cılık iddialara karşın “kovuşturma ya yer yok” kararı verse de, imam lar ihraç edildi. İmamların fişlen me dosyası savcılık soruşturmasın da belgelendi. İmamlar için ihraç süreci 15 Tem muz darbe girişiminden önce başla dı. KESK üyesi imamlardan ‘rahat sızlığın’ ilk olarak dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in ‘Belgeyi biz hazırlamadık’ KESK üyesi imamlar hakkında belge hazırladığı iddialarını reddeden Diyanet Sen Van İl Başkanı Nurullah Arvas, “Bahse konu belgenin tarafımdan yazılması mümkün değil. İmzanın bana ait olup olmadığını bilemem. Ben yaklaşık 17 yıldır sendika başkanlığı yapmaktayım ve öyle bir belge yi hazırlamam mümkün değil. İhraç edilenler arasında bizim de üyelerimiz var. Sendikanın kuruluşundan bu yana üyelerimiz de ihraç edildi. 12 tanesi benim üyem. Biz devlet nezdinde suçsuz olduğu sabit olan bir şahsın ihraç edilmesini nasıl kabul edebiliriz? hangi vicdan bunu kabul edebilir?” dedi. 2016’nın ilk aylarındaki Van ziyareti sırasında gündeme geldiği iddia edildi. İmamlar savcılığa başvurularında, Van İl Müftüsü Nimetullah Arvas’ın akrabası Diyanet Sen Van İl Başkanı Nurullah Arvas’ın imzası ve kaşesiyle Diyanet İşleri Başkanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’ne yazılmış şikâyet dilekçesine ulaştı. Dilekçede, “vatan hainlerini deşifre etmek ve onları bertaraf etmek de bizim görevimiz. Sol örgütlü, HDP ve terör güdümlü DİVES sendikası vatan hainleri bizleri tedirgin ediyor ve bunların bazı faaliyetlerini sizlere anlatmayı vatani bir borç bilirim” denildi. İmam lar hakkında dilekçede “HDP ve sol örgütlerden gelen hutbeleri okuyorlar”, “parti propagandası yapıp seçimlerde oy devşiriyorlar”, “yalan rivayetlerle halkı sempatize edip sloganik bir gençlik yetiştiriyorlar” iddiaları yer aldı. 15 Temmuz’un ardından ise Van İl Müftülüğü’nün, imamların adı, görevi, görevleri ve “açıklama” başlığında müftülük değerlendirmesinin yer aldığı fişleme dosyaları bulundu. Fişlemede “DİVES sendikasına üye”, “HDP ve Kürtçülük propagandası yaptığı şüyu bulmuştur”, “çevresel araştırmada PKK/KCK ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu değerlen dirilmektedir”, “cuma namazı vaazlarında örgüt mensuplarını övücü nitelikte konuşmalar yaptığına dair duyumlar vardır” gibi iddialar yer aldı. Müftülüğün girişimleri ve isimsiz şikâyetlerin ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli müfettişler imamlar hakkında Nisan 2017’de soruşturma başlattı. Savcılık suç bulamadı Diyanet’in gönderdiği dosyalar üzerine imamlar hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” iddiasıyla soruşturma başlatan Van Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ancak KESK üyesi imamlar hakkında ihraç dalgası başladı. İmamlar, “Müftünün yanına gidildi. ‘Sendikanız hangisiydi?’ diye sordu ve ‘DİVES’ cevabı alınca ‘Bu sizin ihraç edilmeniz için bir karinedir’ dedi. Savcılığa gittik dosyamızdaki belgelere baktık. Müftülük cuma namazı vaazında propaganda yapıyorlar demiş ama bazılarımızın görev yaptığı köyde cuma namazı bile kılınmıyor. Soruşturmada tanıkların hepsi Diyanet Sen üyesiymiş” dedi. FETÖ soruşturmalarında açığa alınmışlardı Göreve döndü intihar etti FETÖ soruşturmasında açığa alınıp 2 ay önce göreve iade edilen Bitlis Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Erdem G. (25) lojmanda tabancasıyla yaşamına son verdi. Bitlis İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli evli ve 1 çocuk babası polis memuru Erdem G., Atatürk Mahallesi’nde bulunan polis lojmanlarında dün sabah tabancayla başına ateş ederek yaşamına son verdi. Silah sesi üzerine odaya giren komşuları, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, Erdem G.’nin yaşamını yitirdiği belirlendi. l DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Eski görev yerinde ölüm FETÖ/PDY soruşturması kapsamında açığa alınan yüzbaşı Fatih Uğur K., daha önce görev yaptığı Askerlik Şubesi’nin önünde nöbet tutan özel güvenlik görevlisinin belinden kaptığı tabancayı başına ateşleyerek yaşamına son verdi. Fatih Uğur K., İzmir Ödemiş Askerlik Şubesi Başkanı iken, 2.5 ay önce, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Fatih Uğur K. açığa alınmıştı. l DHA [email protected] Canikli, YENİ KHK’Yİ duyurdu ‘TSK’den 3 bin kişi ihraç edilecek’ Milli Savunma Bakanı Nurettin Canik li, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde 3 bin kişinin Kanun Hükmünde Karar name (KHK) ile ihraç edile ceğini söyledi. Canikli, OHAL’in uzatıl Canikli masına ilişkin Başbakanlık tezkeresinin gö rüşüldüğü sırada Meclis Genel Kurulu’nda hükümet adına söz alarak açıklama yaptı. FETÖ ile mücadeleye değinen Canikli, çok ince ve hassas çalışmalar yaptıklarını, ade ta iğne ile kuyu kazdıklarını söyledi. Canik li, “Şu an itibarıyla örgütün birinci aşama mahrem ve kripto yapısına mensup, TSK içinde yaklaşık 3 bin kişilik bir yapıyı de şifre ettik. Önümüzdeki günlerde KHK’yle bunlar da ihraç edilecek. Başbakanlığa gönderdik” dedi. Örgütün tüm yapısı de şifre edilene, kripto yapısını açığa çıkara na kadar bu mücadelenin devam edece ğini ifade eden Canikli, “OHAL ilanını, FE TÖ ile mensubiyetini tespit ettiğimiz kişile rin, kamudan kolaylıkla etkili şekilde ihracı için kullanıyoruz. Bu mücadele sadece te röre, teröristlere karşı yapılıyor. Bunun dı şında bir uygulama söz konusu değil” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] TSK’de operasyon Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki FETÖ’ye mensup askerlerden sorumlu 10 mahrem imam ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda ankesörlü telefonlardan haberleşen FETÖ bağlantılı 25 subaya operasyon düzenlendi. İlk operasyon, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki mahrem imamlara yapıldı. 10 şüpheli hakkında bu kapsamda gözaltı kararı çıkarıldı. İkinci operasyonda, FETÖ terör örgütü ile irtibatları tespit edilen 16 albay, 9 yarbay olmak üzere toplam 25 kişi hakkında gözaltı kararı alındı. 6 ilde yapılan operasyonda şüphelilerden 18’i gözaltına alındı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle