Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Perşembe 22 Şubat 2018 6 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU / TAMER KAYAŞ TASARIM: FUNDA YAŞAR ER 4. Murat yasakları geliyor RTÜK’e internet üzerindeki yayınlarda denetim hakkı veren düzenleme dün Meclis Komisyonu’nda kabul edildi. CHP’li milletvekilleri getirilen ağır denetimin anayasaya aykırı olduğunu vurguladı Radyo Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) internet üzerindeki yayınlarda denetim hakkı veren düzenleme dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi. CHP’li milletvekilleri, Osmanlı’nın yasakçı padişahlarının başında gelen 4’üncü Murat yasaklarına benzettikleri düzenlemeyi sert şekilde eleştirdi. RTÜK’ten geçici yayın hakkı veya yayın lisansı alan medya hizmet sağlayıcı kuruluşların, bu hak ve lisansları ile yayınlarını internet üzerinden de sunabileceğine ilişkin madde üzerinde, AKP Giresun Milletvekili Cemal Öztürk değişiklik önergesi verdi. Önerge doğrultusunda madde, “RTÜK’ten geçici yayın hakkı veya yayın lisansı bulunan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, bu hak ve lisansları ile yayınlarını internet or tamından da sunabilecek” olarak değiştirildi. Yeni yasaya göre internette düzenli olarak yapılan her tür yayın için lisans almak gerekecek, RTÜK denetimine tabi olunacak. Böylece yayınlara ağır denetim gelecek. CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, “Bu şekilde sınırlamaların ölçülülük ilkesine uygun olması lazım. Anayasaya tamamen aykırı olan inanılmaz birtakım düzenlemeler yapıyorsunuz” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ise “Teknoloji akıp gidiyor, biz 4’üncü Murat dönemindeki yasaklarla teknolojiyle mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı. Maliye Bakanı Naci Ağbal ise eleştirlere ilişkin “Genel Kurul aşamasından önce değerlendirelim. Söylediğiniz endişeleri giderecek ne var, bakalım. İyileştirilebilecek alanlar var sa iyileştirelim. Yayıncılığın kısıtlanması gibi bir anlayışımız yok. Kurallı, kaideli bir piyasa faaliyeti varsa, herkes aynı kurallara tabii olmalı diyoruz” yanıtı verdi. AKP milletvekili Cahit Özkan, hukuksuz devlet otoritesi olmayacağını, devletin düzenleme ve denetleme yetkisi bulunduğunu ifade etti. Özkan, hukuk devletine ilişkin adımlar attıklarını, Almanya ya da başka ülkelerde bunun olmadığının düşünülmemesi gerektiğini söyledi. CHP’li Temizel ise bu düzenlemenin anayasanın 13 ve 26. maddelerine aykırı olduğunu, frekans olmaksızın lisans verilemeyeceğini belirtti. CHP’i Haluk Pekşen de bu düzenlemelerin hepsinin ceza kanununda bulunduğunu belirterek, maddeyle kamu otoritesine büyük keyfilik tanındığını, Anayasa ve insan haklarının askıya alındığını vurguladı. CHP’liler terk etti Öte yandan RTÜK düzenlemesinin de içinde bulunduğu Torba Tasarı’nın komisyondaki görüşmelerinde dün Maliye Bakanı Naci Ağbal ile eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel arasında, “işe yarama” gerginliği yaşandı. “Birliklerin ihracatçıya ne yararı var” diye soran Temizel’e Ağbal “Şimdi öyle derseniz CHP’nin millete faydası ne, TOBB’un millete faydası ne? Bunların hepsi kanunlar çerçevesinde kurulmuş” karşılığını verdi. Ağbal’a tepki gösteren Temizel komisyonu terk etti. CHP’li komisyon üyeleri Ağbal’dan özür dilemesini istediler. CHP’liler özürün gelmemesiyle salonu terk etti. l ANKARA / Cumhuriyet Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Ünal, 15 Temmuz çatı davasında ifade verdi ‘Uçakları indirmek için Akar’ı aradık, ulaşamadık’ 15 Temmuz darbe girişimi sırasında derdest edilen eski Hava Kuvvetleri Komuta nı, emekli Orgeneral Abidin Ünal, Ge nelkurmay Karargâhı Çatı Davası’nda müşteki sıfatıyla ifade verdi. Darbe girişimi sırasında uçan F16’ları in dirmek için yetki almak amacıyla sa at 24:00 civarında Başbakan’ı aradı ğını belirten Ünal, “Birkaç kez çaldı, ancak hat kesildi. O gün Başbakan’a ulaşamadık” dedi. Dar be girişiminde Akın Öztürk’ü suçlayan Ünal, Akıncı’da darbede aktif rol alan üç komutanın ALİCAN ULUDAĞ Öztürk’ün ekibi olduğunu kaydetti. Öztürk ise “Bahtın açık olsun Abi din Paşa” karşılığını verdi. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkeme si tarafından Sincan Cezaevi Kampu su içerinde görülen 224 sanıklı Ge nelkurmay Çatı Davası’nda eski Ha va Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abi din Ünal, müşteki sıfatıyla konuştu. İs tanbul’dayken saat 19:06’da hava sa hasının kapatıldığı bilgilerini aldığı nı, 19:26’da bütün birliklere gerekli ta limatları ilettiklerini anlatan Ünal, bil gi vermek için aradığı Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a ulaşamadığı nı kaydetti. Saat 19:26’da Moda Deniz Kulübü’nde general Mehmet Şanver’in kızının düğününe gittiğini söyleyen Ünal, “Bana gelen bilgide uçuş faaliyet lerinin durdurulması dışında herhan gi bir bilgi verilmedi. Darbeyi ima eden tek bir emare yoktu” dedi. Saat 22:10 sıralarında Hava Kuv vetleri Komutanlığı’nda general Cevat Yazgılı ile görüşürken jet seslerini duy duğunu belirtti. Ünal, şunları anlattı: “Anormal bir faaliyetin olduğu, bir dar be girişimi olduğunu o anda anladım. Kasada 100 kg altın çıkmıştı Firari savcının amcası tutuklandı Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, 1725 Aralık operasyonu savcılardan, FETÖ mensubu, meslekten ihraç edilen firari Muammer Akkaş’ın amcası kuyumcu Faruk Akkaş, MİT ve Antalya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince pazartesi günü yakalandı. Soruşturmada, Faruk Akkaş’ın eşi ve kardeşinin bir bankada, sahte kimliklerle kiraladıkları kasada altın sakladıkları belirlendi. Emniyet ekipleri, düzenledikleri operasyonda kasada saklanan 100 kilogram altını ve Akkaş’ın alacaklısı olduğu 70 çek yaprağını ele geçirdi. Önceki akşam saatlerinde adliyeye sevk edilen Faruk Akkaş, sulh ceza hâkimliğince tutuklandı. l DHA ‘Furkan yapılanması FETÖ’ye benziyor’ Adana polisinin, Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’na yönelik soruşturması sürüyor. Polisin yaptığı çalışmada vakfın kuruluş amacının dışında bir örgüt gibi çalıştığı, hiyerarşik yapı oluşturulduğu, bu yapıda Alparslan Kuytul’un dışındaki üyelerin, “hocalar” olarak tanımlandığı tespit edildi. Örgütü, FETÖ’nün yaptığı gibi ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerini hedef aldığı belirlendi. Yurtta kalanlara “cihat” fikirleri empoze edildiği, devlete karşı isyan, ayaklanma içerikli kitapların okutulduğu iddia edildi. Polis, bu yurtlarda Kuytul’dan ders almaya gelen öğrencilerin bir süre sonra IŞİD’e ve El Kaide terör örgütüne katıldıklarını tespit etti. l İHA mediğini kaydeden Ünal, bunun üzerine General Şanver’in Öztürk’e ulaştığını anlattı. Ünal, “Saat 23:57’de Akın Öztürk’e uçakları söyleyince, gece uçuşu var diye düşünüyorum dedi. Darbe mi yapıyor bunlar git konuş bana da bilgi ver dedim” ifadesini kullandı. ‘Ayarları düzeltiyoruz’ 00:13 sıralarında gelen MAK eki bi tarafından silah zoruyla götürüldü ğünü anlatan Ünal, 01:40 civarında Akıncı’ya indiklerini kaydetti. Akıncı Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Ünal’ın 16 Temmuz günü Akıncı Üssü’nde Akın Öztürk’le görüntüleri çıkmıştı. Üssü Harekât Başkanı, sanık Albay Ahmet Özçetin’in kendisini karşıladığı Akın Öztürk’le atışma nı ve “bozulmuş ayarları düzeltiyoruz” dediğini aktardı. Ünal, ertesi günü saat 14:00 sıralarında sanık Akın Öztürk’ün geldiğini söyledi. Abidin Ünal’a, darbe Akın Öztürk, Ünal’ın kendisine yönelik larına baktığında, Öztürk’ün Hava Kuv girişiminin bastırılmasından sonra Ge bazı suçlamalarını reddetti. Darbe gece vetleri Komutanı olduğu dönemde Ge nelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı açık si Ünal’ın kendisine “Darbe mi yapıyorlar” nel Sekreteri Ahmet Özçetin’in Akıncı’da lamadaki, “Hava Kuvvetleri Komutanı’ demediğini belirten Öztürk, Ünal’ın ken Harekât Komutanı, özel sekreteri Musta nın talimatıyla Akın Öztürk’ün Akıncı disinin de bulunduğu ortamda “Akın abi geldi, bizi kurtardı” dediğini, yaptığı basın açıklamasının da Ünal’ın onayı ile yapıldığını öne sürdü. Bunu reddeden Ünal, Öztürk’ün kendisiyle 23:57’de görüşmesinden bir saat önce Genelkurmay ve Hava Kuvvetleri ile görüştüğünü, ancak bu görüşmeden kendisine hiç bahsetmediğine dikkat çekti, “Olaylardan habe fa Azimetli’nin 143. Filo Komutanı, damadı yarbay Hakan Karakuş’un ise 141. Filo Komutanı olduğunu anımsatarak, “Bütün bunlar Akın Paşa’nın ekibi. Beni derdest edenler de Akın Paşa’dan kalan ekip. Bir olay olduğunu biliyorsunuz. Bilgi almaya çalışıyorsunuz ama beni aramıyorsunuz. Bunlar benim için yeterli” dedi. Akın Öztürk ise 46 yıllık arkadaşı olduğunu söyle Üssü’ne gönderildiği” yönündeki ifade soruldu. Açıklamanın taslağını kendisinin hazırladığını, ancak Akın Öztürk bölümünün olmadığını belirten Ünal, kuvvet komutanları ve Genelkurmay Başkanı ile yapılan toplantıda eklendiğini kaydetti. Abidin Ünal, darbe girişiminden sonra görüştüğü Cumhur ri yokmuş gibi neden davrandı” diye sor diği Ünal’a “Bahtın açık olsun Abidin Pa başkanı Erdoğan’a “Akın Öztürk, bu du. Akıncı’da darbenin en aktif eleman şa, sağol” diyerek sözlerini tamamladı. darbe girişimi başarılı olsaydı darbe nin Cemal Gürsel’i olurdu” dediğini, Yazgılı’ya Hava Kuvvetleri Harekât di diyerek telefonu kapattı. Havuz ba duruşmada da doğruladı. Merkezi’ne gitmesini söyledim. Tüm şında 24 general olarak toplandık. general Şanver’e de arkadaşları topla, Generallere, derhal durumu kont ‘İhmal başka dava konusu’ galiba darbe oluyor dedim. Akıncı Üs rol altına alın dedim. 22:30 gibi Ümit Hakan Evrim, Cumhurbaşkanı, Baş Komutanı Hakan Evrim’i aradım. Bu Dündar aradı. Köprüyü kesmişler de bakan, MİT Müsteşarı, Genelkurmay uçaklar senin mi diye sordum. Görevi di. Ümit Paşa, bir darbe teşebbüsü ol Başkanı’nın darbeye ilişkin emareleri ben verdim, mecburdum dedi. Ben de duğunu değerlendiriyoruz dedim.” bilmesine karşın birbirlerini aramama derhal indirin dedim. İndiremem, durum bildiğiniz gibi değil, benim haya ‘Akın Öztürk’ü aradım’ sının soru işareti yarattığını belirtmesi üzerine araya giren Mahkeme Başkanı tım sizin hayatınız da tehlikede. Ya Akıncı’da bulunan Akın Öztürk’ü Dik, “İhmal diye bir şey varsa, ona son nımdakiler telefonu kapatmamı iste aradığını, ancak telefona yanıt veril ra bakarız” dedi. l ANKARA Saraç ve Sır’a tahliye Jale Saraç Haklarında “Terör örgütü kurma ve yönetme” suçlarından 22.5’er yıla kadar hapis istemiyle açılan dava sürüyor Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi’nde FETÖ’nün akademik yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma sonucunda ihraç edilen eski Rektör Prof. Dr. Jale Saraç ile yardımcıları Aytekin Sır, Aslan Bilici ve eski Genel Sekreter Sabri Eyigün hakkında, “Terör örgütü kurma ve yönetme” suçlarından 22.5’er yıla kadar hapis istemiyle açılan davaya devam edildi. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Ayşegül Jale Saraç ile Aytekin Sır hazır bulundu. Dicle Üniversitesi’nden gönderilen belgeye göre, Saraç’ın Rektör olarak seçildiği 2008 yılından gö revden alındığı döneme kadar 1991 kişinin üniversite kadrosuna atandığı, bunlardan 142’sinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ihraç edildiği,1725 Aralık’tan sonra atanan 500 kişiden 11’inin ihraç edildiği belirtildi. Söz hakkı verilen Saraç, “İhraçların bir kısmı o donem HDP ile ilgili imza toplanması ki, buna kamuoyunda barış bildirgesi deniliyor, onunla ilgili. 4 kişi gerçekten FETÖ’den işlem görüp ihraç olan kişiler” dedi. Saraç ve Sır’ın adli kontrolle serbest bırakılmalarına hükmeden mahkeme sanıklara yurtdışına çıkış yasağı getirerek duruşmayı erteledi. l DHA Tuvalete gizlemişler Samsun İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ soruşturması kapsamında örgütün kapatılan okullarında öğretmen olarak görev yapan Mustafa Akdoğan ile eşi Firdevs Akdoğanı’ı İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri ile yaptıkları görüşmeler sonrası 8 Şubat’ta İlkadım ilçesi Karasamsun Mahallesi’nde saklandıkları evde yakala dı. Evde yapılan aramada 2 tuvaletin asma tavanına saklanan 3 adet cep telefonu, 1 tablet ve 1 laptop ele geçirildi. Gözaltına alınan Firdevs Akdoğan’ın Konya polisi tarafından arandığının tespit edilmesi üzerine Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edildi. Firdevs Akdoğan, burada çıkartıldığı mahkemece tutuklandı. Gözaltına alınan Mustafa Akdoğan ise mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Türkiye ve Ortadoğu için hayalin var mı? RTE suçluyor Yeni Kalkınma Planı açıklandı, ayrıntılarına bakmadım henüz, ama Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın açıklamalarından anlıyoruz ki, ana vurgu “yerli ve milli üretim”e.. Siyasette bölünme aracı olan yerli ve milli partiler vb. ekonomiye indirgendi ya, Cumhurbaşkanı yine köprülerden, otoyollardan, deniz altı tünellerden, üçüncü devasa havaalanından bahsetti ve muhalefete yüklendi; sizin ne hayaliniz var, hiç olmadı ki... İlginç başka bir şey daha söyledi: Kendi projeleriniz yoksa başkalarının projesinin aleti olursunuz... Şimdi sırayla, önce sonuncusu.. Ki ben özellikle Suriye ve Ortadoğu yazılarımda kaç kez vurguladım, ekranlarda sürekli dile getirdim: Ortadoğu’da emperyalist bir parçala, etnisite ve mezhepleri kışkırt, birbirine düşür, öldürt, yönet politikasını istemiyor musunuz?.. O halde bölgenin 45 ülkesi mutlaka bir araya gelecek, bölgeyi büyük bir kalkınma, barış ve ortak savunma bölgesi ilan edecek. Bu büyük insan, büyük politika, büyük meydan okumadır. Yapanlar ilelebet kahraman olur. Fakat RTE’den böyle bir işaret hiç yok. Son eğilim, Tillerson ile 3 saati aşkın görüşmeden sonra, biraz ABD’ye yanaşmak oldu. Bu yanaşmanın önüne bir “temkinli” lafını ekleyerek. Böyle bir birliktelik olsa olsa sadece Suriye’nin bölünmesi üzerine olur... Kılıçdaroğlu: Lütfen sahaya Kılıçdaroğlu da ilk kez bu bağlamda konuştu: Niye 4 ülke, İran, Irak, Suriye ve Türkiye liderleri bir araya gelip ortak barış ve savunmada anlaşmıyor? Temel politika bu olmalı, CHP korkusuzca bu söylemini biçimlendirip daha sık gündeme getirmeli.. Dahası, bizzat CHP lideri bu dörtlü girişimi sahaya inerek, giderek, el sıkışarak gerçekleştirmeli.. Böyle bir politika Ortadoğu için müthiş doğurgan olur.. Bir hayalin peşine düşülmeli.. Ortadoğu’nun yeni ve cesur kahramanlara ihtiyacı var. CHP’nin da laf yetiştirmekten çok kabuğunu yırtmaya... Böyle bir girişim Ortadoğu için büyük bir adalet yürüyüşü olur. CHP içindeki kalıp düşünceler, amalarmamalar, o düşmanbize rakip, bu düşman vb. gibi düşünceler buna izin verir mi bilemem. Hepsini çöpe atın! Temel yaklaşım şu olmalı, bizi geçmişin mezara gömülesice müktesebatı, hainlikleri, savaşları, rekabetleri yönetmemeli... Bizi, bölgeyi gelecek yönetmeli! Geleceği kurmalıyız, yaratmalıyız ve geçmişi batırmalıyız! Cumhurbaşkanı’nın çivileri Cumhurbaşkanı, bir çivi mi çaktınız, diyor yine. Politikacının ağzını büzemezsiniz, konuşacak, saldıracak, gerecek, şüphesiz ki haksız da saldıracak. Erdoğan böyle bir lider! Ama bunun karşısına gerçeklerle çıkmalı. En büyük gerçek, Cumhuriyetin “malını mülkünü” sata sata bitiremedikleridir. Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin 60 milyar dolarlık malını mülkünü satıp ayakta kaldığıdır AKP’nin. 60 milyar TL değil, 60 milyar $.. Çarpın 4 ile, 240 milyar TL’ye yakın eder, Türkiye’nin milli gelirinin üçte birinden fazla eder. Bunu, 11 Ağustos 2017 tarihinde Maliye Bakanı Naci Ağbal açıkladı. Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesine verdiği yanıtta, AKP iktidarı zamanında, “18 Kasım 2002 25 Temmuz 2017 dönemindeki özelleştirmelerin toplam tutarı 59 milyar 558 milyon 255 bin dolardır” dedi. Aradan 6 ay geçti, 65 milyar dolara doğru yükseliyordur! Cumhuriyetin tüm “dikili ağaçlarını” sattılar, sata sata bitirmediler.. Limanlar, fabrikalar ve arsaları... 95 devlet kuruluşundaki tüm kamu payları, elektrik santralları (81 tane), tesislerişletmeler, gemiler, maden sahaları... Şimdi de 10’dan fazla şeker fabrikası satışı bekliyor. Ve manevi bir olay: Atatürk’ün millete miras olarak devrettiği Atatürk Orman Çiftliği’ne de el kondu... Hayalin yoksa... Ama Erdoğan’ın bir söylediği çok doğrudur: Hayal bile edemezsiniz.. Bunu Kanal İstanbul toplantısında dile getirmiştim: Biz muhalefet olarak İstanbul için hiçbir hayal inşa etmedik. Köprülere karşı çıkıldı, ama tepe tepe kullanıldı. Hep iktidarların “hayalleri”nin peşinde dolaştık. Hayat böyle geçti. Şüphesiz ki İstanbul’un bugünkü kaotik yaşanmaz yapısı ortaya çıktı bu “hayal”ler ile. Doğan Kuban Hoca’nın her hafta yazdığı Herkese Bilim Teknoloji’deki bir yazısında paylaştığı bir İstanbul düşü projesini bile paylaşan, sahiplenen, büyüten olmadı. HHH Şu çivileri nasıl, hangi parayla çaktıkları, kısmetse pazartesiye. 15 yıldır yerli ve milli kalkınma neydi? C MY B