18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 4 Aralık 2018 4 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: şükran işcan Denizli, Zeybekci’yi yakından tanıyor!.. İzmir’le ilgili sözleri, DENİZLİ’DEKİ içkili bölge tartışmalarını da anımsattı YUSUF ÖZKAN fer Gönenç, Denizli’deki içkili lokal tartışması ülke gündemine de taşın na karşın işletmelere dayatılan Ta Tekalifi Milliye olmasaydı, Cumhuriyetolmazdı Okurlarımızdan ve sivil toplum örgütlerinden gelen istek üzerine, Cumhuriyet İmecesi’nin 14 Aralık’a kadar uzatıldığı açıklandığında, garip bir rastlantı sonucunda Alev Coşkun’un “Asker İnönü” adlı son kitabı AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci’nin, İzmirlinin “Rakımıza dokunma...” endişesini anladıkları, “İzmir’i AKP’li” yapmak yerine “AKP’yi İzmirli” yapacakları yönündeki sözleri, belediye başkanlığı yaptığı Denizli’de de yankı buldu. CHP’nin eski il başkanı ve belediye meclisi grup sözcülerinden Za lerin Tabakhane bölgesine taşınma sürecindeki tartışmaları anımsatarak, “Zeybekci’nin belediye başkanlığı döneminde Denizli’de, insanların alkol alma özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı mücadele vermiştik. Umarım Sayın Zeybekci AKP’yi İzmirli yapma yönündeki sözüne uyar” dedi. Zeybekci’nin belediye başkanlığı yaptığı 20052009 yılları arasındaki dönemde Denizli’de başlayan içki mıştı. Kent içinde alkol satan işletmelerin henüz yeni boşaltılan Tabakhane bölgesine gönderilmesi kararı tepkiyle karşılanmıştı. O dönem belediye meclisinde CHP grup sözcülüğü yapan ve daha sonra il başkanlığına seçilen Zafer Gönenç, bugün kentteki birçok restoranın, lokalin içki ruhsatlarının iptal edildiğini, birçoğunun da kapanmak zorunda kaldığını anımsattı. Bu bakhane projesinin ise tutmadığını vurgulayarak, “Tabakhane’de bir iki mekân açıldı, gerisi gelmedi” dedi. Gönenç, “Amacımız içkiyi savunmak değil, insanların alkol alma özgürlüklerine sahip çıkmaktı. Ancak Sayın Zeybekci kendine göre gerekçelerle bu konuda çok ısrarcıydı” diye konuştu. l İZMİR Nihat Zeybekci nın tam da Kütahya ve Eskişehir savaşları bölümünü okuyordum. Garip rastlantı diyorum, çünkü ekonomik sıkıntılar yüzünden, Cumhuriyet İmecesi’ne başvurma konusunu tartıştığımız sırada Işık Kansu ile birlikte ikimizin de aklına aynı anda “Tekalifi Milliye” olayı gelmişti. Alev Coşkun’un anlatımıyla o günlere dönelim: ‘Müşavirin inisiyatifi’Akın İpek davasındaki yazı krizi Londra Adalet Müşaviri’ne yıkıldı İkinci İnönü zaferinden sonra,Yunanlılar bir dizi önlem almışlardı. Başbakan ve Genelkurmay Başkanı değişti. 1921 yazında, Anadolu’daki Yunan işgal güçlerinin sayısı 6 bin 260 subay, 100 biner, 64 bin hayvan ve 328 topa ulaşmıştı. Yunanlılar temmuz başında Kütahya ve Eskişehir’de saldırıya geçtiler, Türk kuvvetlerini geri çekilmeye zorladılar. Saray ve çevresiyle İngilizler ve tabii ki Yunanlılar sevinç içindeydiler. Erdoğan, Maduro ile görüştü zafer temoçin Adalet Bakanlığı, firari Akın İpek’in iade davasının görüldüğü İngiltere’deki mahkemeye sunulan “FETÖ davalarının bir bölümünün beraatla sonuçlandığı, cezaların bozulduğu ve ‘Bylock’un kanıt olmadığı’ yönünde bilgiler” içeren yazının ba Ankara’da büyük bir telaş vardı. As kanlıkla ilgisinin bulunmadığı lında bu çekiliş aynı zamanda Mustafa nı iddia etti. Yazıyı, Londra Ada Kemal ve İsmet Paşaların askerliğin ge let Müşaviri’nin, kendi inisiyatifiy reği olarak verdikleri bir karardı. Ne var ki le yazarak İngiliz savcılığıyla pay Mustafa Kemal’in TBMM’de yaptığı “Hattı laştığını savunan bakanlık, “Müşa müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır” açıklaması da endişeleri gidermeye yetmedi. HHH Gerçekte, ordu Eskişehir cephesinde Yunanlılar karşısında tutunamamıştı. Bu savaşlara bizzat komutan olarak katılan Kazım Özalp, Şevket Süreyya Aydemir ile yaptığı söyleşide şunları söylüyordu: Bu savaş kazanılamazdı. Bu savaşı kim olsa kaybederdi. O günlerde cepheyi ziyaret etmiş olan Dr. Ziya Nur ordunun durumunu şöyle anlatıyordu: Askerin çarığı yok. Çoğunun ayağı çıplak, çadır yok, asker güneş altında yanıyor. Birçok askerin matarası yok, birliklerde su fıçısı, kırba yok. Geri çekilirken çamurlu Porsuk suyundan içmek zorunda kalmış olan askerin yüzde 20’sinde süngü yok. Ordunun yüzde 80’inde elbise yok. 15 gün içinde orduyu Sakarya’da tutacak hale getiremezsek, felakete sebep olur, dünyamızı da ahretimizi de kaybederiz. TBMM bu durumda Mustafa Kemal’in başkomutanlık yetkilerini alıp, cepheye gitmesini istiyordu. Başkomutanlık yasasının kabulünden sonra Mustafa Kemal, iki gün içinde on tane “Tekalifi Milliye” (Milli Yükümlülük) emri yayımladı. Bunun amacı ordunun ihtiyacı olan silah, araç gereç, yiyecek, her türlü donanımın tez elden ve halktan toplanmasını sağlamaktı. Her evin orduya bir takım iç çamaşırı, bir çift çorap, bir çift çarık vermesiydi (çok yoksul olanların bu yükümlülüğünü ilçenin zenginleri karşılayacaktır). Kısacası halkın elinde var olanın yüzde 40’ını ordu için vermesi istenmekteydi. Halk bu emirlere çok kısa süre içinde olumlu yanıt verdi. İlçelerden toplanan iç çamaşırı, çoraplar, çarıkların yanı sıra bazı ilçeler orduya istenenden fazlasını gönderiyor, kavurma, tulumpeyniri, meyve kurusu gibi yiyecekleri armağan olarak yolluyorlardı. Tekalifi Milliye emirleriyle kısa za iğneli fırça ‘Venezüella’yı ortağımız olarak görüyorum’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Paraguay’a gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ardından, Venezüella’nın başkenti Caracas’a gitti. Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile birlikte katıldığı TürkiyeVenezüella İş Forumu’nda konuşan Erdoğan, Venezüella’yı Türkiye’nin ortağı olarak gördüğünü belirterek “Venezüella ile işbirliğimizi geliştirmeye gayret ediyoruz. İşadamlarımızdan büyük beklentilerimiz var” dedi. Konuşmasında teröre de değinen Erdoğan “Siyasi meselelerin bir halkı toptan cezalandırarak çözüme kavuşturulamayacağı geçmişte yaşanan olaylarla ortadadır. Bugün, karşı karşıya olduğumuz en önemli sorunların başında terör gelmektedir” dedi. Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da eşlik etti. l AA firmalar yuMvilalerltandıeyğoirlbKaahyç1.y6eımsmi iiçblyienolnekadhpiayarelcı,ıiyhmoaillrleetile SİNAN TARTANOĞLU TOKİ ve yerel yönetimler; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın her kentte “yatılıp yuvarlanılması” için yapılmasını istediği Millet Bahçeleri ve Millet Kıraathaneleri için kollarını sıvadı, ihale masalarına oturdu. Kayyım açılış töreninde de “Yapacağız, isteseniz de istemeseniz de yapacağız” dedi. Erdoğan’ın yaptığı ilk açıklamadan itibaren belediyeler ve TOKİ, bahçe ve kıraathaneler için harekete geçti. En dikkat çeken Millet Bahçesi ihalesine kayyım tarafından yönetilen Tunceli Belediyesi’nde imza atıldı. Kentte bakır Millet Bahçesi için değil Trabzon için de pazarlık usulü ile ihale gerçekleştirdi. Bahçenin peyzaj projesinin hazırlanması için 10 Ekim’de gerçekleşen ihaleyi Ankara firması YYK Mimarlık 200 bin 750 TL bedelle kazandı. Öte yandan Giresun, Hatay, Adana, Mersin ve Malatya illerinde yapılacak vir hakkında inceleme başlattık ve Ankara’ya çağırdık” dedi. Sosyal medya farkı Firari FETÖ sanığı Akın İpek’in Türkiye’ye iadesine ilişkin davaya bakan Londra’daki Westminster Sulh Ceza Mahkemesi, talebi reddetmişti. Dava dosyasına giren “evraklar” arasında Adalet Bakanlığı’na ait olduğu belirtilen 8 Kasım 2018 tarihli bir yazı, sosyal medyada paylaşılınca gündem yarattı. Yazıda, “Türkiye’deki mahkemeler FETÖ üyeliği ve yöneticiliği suçlamalarıyla 31 bin 400 ‘mahkumiyet’ kararı verirken, mahkemelerin aynı ceza kanunu maddeleri kapsamında herhangi bir suç tespit etmeyip beraat kararı verdiği davaların sayısının 10 bin 657 olduğu” anlatıldı. Anayasal düzene karşı açılan davalarda ise 190 davada ceza verildiği, ancak 632 davanın ise beraatla sonuçlandığı ifade edilen yazıda, “Yargıtay, 2018 yılının başından beri yerel mahkemeler tarafından verilen kararların yaklaşık olarak yüzde 40’ını FETÖ davalarındaki ihlaller nedeniyle ‘bozmuştur’” denildi. Yazıda, bozma gerekçeleri şöyle sıralanmıştı: “Sanığın Fethullah Gülen ve örgütüne (FETÖ) sempati duymasına dayalı mahkumiyetler/cezalar. ByLock’taki yazışmaların içeriği FETÖ’nün gizli amaçlarını gerçekleştirmek için hayati önemi haiz suç teşkil eden ve gizli eylemler yürütmek amacıyla kullanılmadığı sürece, bir kanıt olarak kullanılamaz’ FETÖ’ye finansal destek sağlamayı içeren herhangi bir eylem kendi başına FETÖ üyeliğine kanıt teşkil etmek için kullanılamaz.” manda ordunun bütün ihtiyacı karşılanır. İsmet Paşa daha sonra bu yüzde 40 me ile yönetilen Tunceli Belediyesi’nin Millet Bahçesi için sadece belediye ta ki Atatürk Mahallesi’nde yapılan Millet Bahçesi ihalesi 9 Ekim’de açıldı. Millet Bahçesi projelerinde zemin ve temel etüt raporu hazırlatılması işi için ‘Biz yazmadık’ selesini Lozan’da Fransızlara anlattığında adamların gözlerinin fal taşı gibi açıldığını, “Nasıl yapabildiniz bunu” diye hayretle sorduklarını anlatır. Alev Coşkun’un yazdıklarını okuyunca görülüyor ki Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin arkasında şehit kanı, anaların, bacıların, karıların, yetimlerin gözyaşlarının yanı sıra, aynı zamanda Tekalifi Milliye çağrısına candan yanıt veren halkın topyekun büyük dayanışması vardır. Evet, Tekalifi Milliye olmasaydı, bugün ne Cumhuriyet olurdu, ne de bağımsızlık. Cumhuriyet gazetesinin imece çağrısına da, okurları ve sivil toplum örgütleri aynı candan yanıtı verdiler ve aynı olayı ikinci defa yaşattılar. Güç ekonomik koşullarda, ne kadar gelir geleceğinden daha önemli olan da işte o candan ilginin kendisi. Bu yeni Tekalifi Milliye mucizesi için tüm katkıda bulunanlara teşekkürler... rafından davet edilen firmaların katıldığı kapalı ve pazarlık usulü ile gerçekleşen ihalede 1 milyon 694 bin TL bedelle Tuncelili bir firmaya verildiği ortaya çıktı. Diyarbakır Millet Bahçesi’nin sadece peyzaj projesinin 200 bin TL’ye ihale edildiği öğrenilirken; Konya’daki Millet Kıraathanesi kurulumu için 224 bin lira, Gaziantep’teki kıraathanenin sadece dekorasyon projesi için ise 218 bin liralık sözleşme imzalandığı görüldü. Erdoğan, Millet Bahçesi ve Millet Kıraathanesi vaadini seçimlerin ardından “100 günlük icraat programına” koydu. Millet Bahçeleri için ilk olarak “Alacaksınız çoluğunuzu çocuğunuzu, çimlerin üzerinde yuvarlanacaksınız” tanımlamasını yapan Erdoğan, İstanbul’daki 5 Millet Bahçesinin İhale; Kamu İhale Yasası’nın 21/B düzenlemesinde tarif edilen usulle, yani kapalı pazarlık yöntemiyle gerçekleşti. Kapalı ihalede belediyenin seçtiği 2 firma teklif verdi. 15 Ekim’de, Tunceli merkezli AnFa İnşaat ile 1 milyon 694 bin liralık sözleşme imzalandı. Yasaya göre bu ihale usulünün işlemesi için “doğal afet, salgın hastalık, can veya mal kaybı tehlikesi” gibi gelişmelerin yaşanması gerekiyor. Peyzaj projesi 200 bin lira Diyarbakır’da ise TOKİ, Yenişehir ilçesinde yapılacak Millet Bahçesi’nin peyzaj projesinin hazırlanması için ihaleye çıktı. İhaleyi 201 bin TL bedelle İstanbul firması Zeo Mimarlık kazandı. İhale sonucu sözleşme 19 Eylül’de imzalandı. TOKİ sadece Diyar de TOKİ’nin ihaleye çıktığı öğrenildi. Konya Meram’da yapılması planlanan Millet Kıraathanesi için Mehmet Vehbi Mahallesi’nde bulunan Rabia Spor Merkezi’nin zemin katı tercih edildi. Bu ihale için de pazarlık usulü benimsendiği için ayrıntılar gizlendi. Ancak ihale dosyasında Ankaralı bir firmanın 224 bin 750 TL bedelle ihaleyi kazandığı görüldü. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ise Gazikent’teki Şehit Adem Yavuz Parkı’ndaki Millet Kıraathanesi’ni donatmak için dekorasyon ihalesine çıktı. Kıraathanenin dekorasyon ihalesi 218 bin 560 TL bedelle sözleşmeye dönüştü. Nevşehir’de kurulacak Millet Kıraathanesi için açık usulle açılan ihale ise “ihaleye teklif veren istekli çıkmaması” gerekçesiyle iptal edildi. Adalet Bakanlığı, söz konusu yazının tartışma yaratması üzerine dün yazılı bir açıklama yaptı. Bakanlığın, sosyal medyada dolaşan haber ve yorumlar üzerine hemen bir inceleme başlattığı ifade edilen açıklamada şöyle denildi: “Akın İpek iade davasında, İngiliz mahkemesince ek bilgi talepleri Bakanlığımız tarafından 87 sayfalık ayrıntılı bir metinle karşılanmış, bu bilgi ve belgeler usulüne uygun olarak 13.09.2018 tarih ve 98696 sayılı yazı ile diplomatik yoldan gönderilmiştir. Bu yazı ve eklerinde haberlere konu olan değerlendirmeler yer almamaktadır. Sanık ve avukatlarının, Türkiye’deki adil yargılama şartlarına yönelik dava sürecindeki asılsız iddiaları üzerine, Londra Adalet Mü şaviri tarafından kendi inisiyatifi Adalet Bakanı Gül açıkladı: Soylu, sosyal medyadan Ünal: İki hafta içinde MHP ile ile ayrıca 1 sayfalık bir bilgi notu hazırlanarak İngiliz Savcılık ma 70 puan barajı geri gelecek Cumhuriyet’i hedef aldı ittifakta bir neticeye varırız kamı ile paylaşıldığı öğrenilmiştir. Bilgi notu içinde yer verilen değer Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Kısa vadede hâkim ve savcı adaylığı için yapılan yazılı sınavında 70 puan barajını yeniden getirmeyi planlıyoruz” dedi. 70 puan barajı, 7 Ocak 2017’de yayımlanan kanun hükmünde ka İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhuriyet gazetesinin dün manşetinden duyurduğu, AKP içinde “Beratçı”, “Soylucu” ve “Bilalci” ekiplerin olduğu yönündeki haber üzerine sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla gazetemizi hedef aldı. AKP ku AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, MHP ile seçim ittifakına ilişkin, “Önümüzdeki iki hafta içinde bir neticeye varırız” dedi. TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın adının İstanbul için konuşulmasının çok normal olduğunu dile getiren lendirmelerin Yargıtay içtihatlarıyla da uyumlu olmadığı anlaşılmıştır. Söz konusu bilgi notunun Bakanlığımız yazışma usulleri ile rarname ile kaldırılmıştı. lislerinde sık sık dile getirilen, hükümete yakın basın organların Ünal, “Her parti İstanbul için en güçlü adayını koymak ister” uyuşmadığı; herhangi bir unvan, Bakan Gül, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde hakim ve da bile isim verilmeden eleştirilen ekipleşmeye ilişkin haberimiz dedi. Ünal’ın “Ama burada yanlış olan Binali Yıldırım’ın adının isim ve imza da taşımadığı açıkça savcılar için gerçekleştirilen “Meslek İçi Eğitim Programı”nın açılışına katıldı. Gül, FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminin devlet ve toplum hayatı için kritik bir eşik olduğunu vurgulayarak, darbe girişimi nedeniyle zorunlu olarak eğitimlerini yarıda bırakan veya hiç eğitimlerine başlamadan kürsüye giden yargı mensuplarının olduğunu ifade etti. Gül, “İşte bugün 9 ayrı bölgemizde bu arkadaşlarımızı meslek içi eğitim almaları için bir araya topladık. İşte bütün gayemiz FETÖ’nün tah de “Geçmişte gençler ve ak saçlıların çekiştiği AKP’de şimdi de üç ekibin güç savaşı yaşanıyor” ifadeleri kullanılmış ve ekip çekişmelerinin partiye zarar verdiğini belirten bazı partililerin, “Bu iyiye gidiş değil, partiye zarar verir” değerlendirmesi yaptığı aktarılmıştı. Soylu, dün sabah erken saatlerde yaptığı paylaşımda, gazetemize yönelik ağır ithamlarda bulundu. Soylu, sayısız basın şehidi vermiş gazetemizi “Cumhuriyet gazetesi zihniyeti fitnecidir. Bir başbakan iki bakan astılar. 1960’tan beri bütün darbele yıpratılmasıdır” ifadeleri dikkat çekti. AKP ile MHP arasındaki ittifak görüşmelerinin olumlu devam ettiğini belirten Ünal, “Cumhur İttifakı, bir masa başı ittifakı değil. 15 Temmuz’un ortaya koyduğu bir mutabakat. Seçim ittifakı değil, gönül ittifakı. Bu konuda önümüzdeki iki hafta içinde neticeye varılır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Ünal, CHPİYİ Parti ittifakını da, “CHP, 24 Haziran seçimlerinde ittifakın tadını aldı ve şimdi kendileri dirsek teması olarak nitelendiriyor. Sanırım görülmektedir.” Ankara’ya çağrıldı Açıklamada, “Londra Adalet Müşaviri hakkında 30 Kasım 2018 itibarıyla inceleme başlatılmış ve ilgili aynı tarihte Ankara’ya çağrıl ribatını temizleyerek yargıda da yeni inşa sürecini hep birlikte ri mayaladılar, ancak doymadılar. Dişlerine kan değdi bir kere...” İYİ Parti’nin belli noktalarda tıkanmasının sebebi, tabanından mıştır” denildi. tamamlamaktır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet diyerek hedef gösterdi. l ANKARA/Cumhuriyet gelen tepkiler” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle