Katalog

Çarşamba 26 Aralık 2018 EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 3 İstanbul Su Kanalizasyon İdaresi (İSKİ): Gece saatlerinde sıcaklığın düşmesi nedeniyle dışarıda bulunan sayaçlar donmaya karşı yalıtılmalı. Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İzmir 6/3 8 yıla İstanbul 5/2 Ankara 2/4 Antalya 13/10 Mersin 18/10 Bursa 10/ 3 0 Atina 80/40 TARİHTE BUGÜN Trabzon 6/3 Kars 0/4 Adana 180/1 0 0 Artvin 70/3 0 Çanakkale 50/1 0 Balıkesir 20/ 1 0 Berlin 70/4 0 Girne 180/1 3 0 Londra 90/5 0 Moskova 100/ 14 0 1898: Marie ve Pierre Curie, radyumu keşfetti, 1903’te bu buluşlarıyla Nobel Fizik Ödülü aldılar. 1995: Manisalı 16 genç Sivas 10/ 3 0 Paris 40/ 3 0 gözaltına alındı. Ardın Diyarbakır 8/2 Erzurum 10/ 4 0 Eskişehir 20/ 1 0 Aydın 80/1 0 Gaziantep 70/3 0 Konya 10/ 2 0 Madrid 120/4 0 Amsterdam 70/2 0 Roma 120/4 0 New York 120/2 0 Tokyo 90/ 1 0 dan başlayan dava süreci Türkiye’de insan hakları alanında verilen mücadelenin simgesi haline geldi. anca yeşerir İstanbul’da 3. havalimanı için kesilen ağaçlar, TBMM’ye taşındı. CHP’li Gürer’in ‘1 milyon ağaç ne oldu’ sorusuna uzun vadeli bir yanıt geldi CHP’li Ömer Fethi Gürer, İstanbul Yeni Havalimanı’nın yapıldığı alanda, havalimanının yapımını üstlenen firma tarafından kesilen 1 milyon ağacın akıbetini TBMM’ye taşıdı. Gürer, İstanbul Grand Airport (İGA) firmasının, havalimanı yapımı sırasında 1 milyon ağacı kestiğini anımsatarak kesilen ağaçların yerine İstanbul dışında olmak üzere 5 milyon fidan dikileceği yönündeki açıklamalara dikkat çekti. Ömer Fethi Gürer, “29 Ekim 2018’de açılışı yapılan İstanbul Havalimanı yapımı için kesilen ağaçların yerine fidan dikilmiş midir? İstanbul Yeni Havalimanı yapımında resmi kayıtlara göre ne kadar ağaç kesilmiştir? Fidan dikimi yapıldı ise nereye, ne zaman, kaç adet fidan dikilmiştir” diye sordu. Gürer’in önergesine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan yanıt verdi. Bakan, kesilen ağaçların ye rine Çatalca’da 50 hektarlık alana 80 bin fidan dikileceğini, 5 yıl içinde ise 5 bin hektar alana 5 ile 10 milyon arasında fidan dikiminin gerçekleştirileceğini açıkladı. Turhan, özetle şu açıklamalara yer verdi: “Çatalca bölgesinde başlayan ağaçlandırma çalışmaları, Marmara Bölgesi öncelikli olacak şekilde ülke sathına yayılacak; Türkiye’deki bozuk, parçalı doğal orman, çölleşme ve erozyonla mücadele sahalarını da kapsayacaktır. Çalışmalar kapsamında fidan dikiminin 5 yıl, bakım çalışmalarının ise her dikim sahası için 3 yıl olacak şekilde toplamda 8 yıllık bir sürede tamamlanması öngörülmektedir.” Gürer ise yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi: “Havaalanı için kesilen binlerce ağaç yerine dikilmesi sözü verilen ağaçlar bir an önce dikilmelidir. Orman oluşumu yıllarca sürüyor. Her geçen süre oluşumu geriye taşıyor.” l Haber Merkezi Jeotermalden kaçarken betona yakalandılar Selçuk’a bağlı Gökçealan Mahallesi, bir yandan taşocakları ve kırma / eleme tesislerine, bir yandan da jeotermal enerji santralına (JES) karşı savaşıyor. CHP İzmir milletvekili Murat Bakan, zeytinlik ve üzüm bağlarının tehdit altında olduğunu vurgulayarak “Bu talanı durdurun” çağrısı yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’de soru önergesi veren Murat Bakan, köyde farklı tarihler de 4 taş ve maden ocağına verilen ÇED onaylarının yargı kararlarıyla iptal edildiğini bildirdi. Buna karşın JES için de ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildiğini vurgulayarak “Gökçealanlılar JES’e karşı mücadeleye hazırlanırken bu kez de kalker ocağı, kırma eleme tesisi ve hazır beton santralı için ÇED süreci başlatıldı” dedi. Bakan, yılda 4 mevsim ürün alınabilen bölgede tarımın katledilmesine izleyici kalmayacaklarını vurguladı. l İZMİR / Cumhuriyet Mutluluk çok uzakta ‘En mutlu ülkeler’ sıralamasında Türkiye 5 basamak geriledi, Finlandiya birinci Birleşmiş Milletler tarafından yapılan dünyanın en mutlu ülkeleri listesinde Türkiye, 5 basamak gerileyerek 74’üncü sırada yer aldı. Birinci sırada Finlandiya yer alırken ikinci sırada yer alan Norveç’i Danimarka, İzlanda ve İsviçre izledi. BM’nin bağımsız uzmanları görevlendirdiği çalışma kapsamında hazırlanan rapor, 156 ülkenin kişi başına düşen gayri safi milli hasıla, ortalama yaşam süresi, sosyal yardım, özgürlük, güven ve refah gibi altı maddenin puanlamasına göre hazırlanıyor. Uzmanlar verileri sosyal destek, kişisel özgürlükler, devlet içi yolsuzlukla ilgili sorular sorarak elde ediyor. En mutsuz Yemen Bu yıl ilk kez göçün mutluluk üzerinde etkisinin de araştırıldığı raporda, göçmenlerin mutluluk seviyesinin ev sahibi halkla aynı olduğu vurgulandı. Geçen yıl bir önceki yıla göre 9 basamak yükselerek 69’uncu olan Türkiye son raporda ise 5 sıra gerileyerek 156 ülke arasında 74’üncü sırada yer aldı. Listeye göre en mutsuz 5 ülkenin çoğu Afrika’dan: Yemen, Tanzanya, Güney Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Burundi. l Haber Merkezi Noel kutlandı İSTANBUL İstanbul Fatih’teki Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nde Noel ayini düzenlendi. Aya Yorgi Kilisesi’nde sabah erken saatlerde başlayan ayini Patrik Bartholomeos yönetti. Ayin patrikhanenin bahçesindeki Aya Yorgi Kilisesi’nde saat 09.00’da başladı. Ayin nedeniyle Yunanistan ve diğer Avrupa ülkelerinden de çok sayıda kişi kiliseye geldi. Ayin için gelenler kilisenin girişinde bulunan alanda mum yakıp dua etti. Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’un gelmesiyle tören başladı. Ayinde İncil’den bölümler okundu, ilahiler söylendi ve dualar edildi. Noel, Hz. İsa’nın doğumunun kutlandığı Hıristiyan bayramı. Noel, ‘Doğuş Bayramı’ ve ‘Kutsal Doğuş’ olarak da biliniyor. Noel, Hıristiyanların çoğu tarafından 25 Aralık tarihinde kutlanıyor. 24 Aralık’ta Noel arifesiyle başlayan kutlamalar, bazı ülkelerde 26 Aralık akşamına kadar devam ediyor. Mersin, Hatay, Diyarbakır ve Mardin’de de Noel, ayinlerle kutlandı. l DHA / İHA / AA Hastane tuvaletinde doğurduğu bebeğini çöpe attı! Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinde bir kadın, hastane tuvaletinde doğurduğu bebeğini çöp kovasına attı. Temizlik görevlileri tarafından bulunan bebek, tedavi altına alındı. Andırın Devlet Hastanesi’nde görev yapan temizlik görevlileri, önceki gün gece yarısında çöp kovasında gelen ağlama seslerini fark etti. Çöp kovasını kontrol eden görevliler, içinde yeni doğmuş bebeği gördü. İlk müdahalenin ardından bebek, Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Polis ekipleri, bebeği çöpe atan kişinin bulunması için çalışma başlattı. Karın ağrısı şikâyeti üzerine hastaneye gelen M.Ç.’nin yapılan muayenesinde kız bebeğin annesi olduğu tespit edildi. M.Ç. de tedavi altına alınırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. l İHA BehramAotağolul Kültür ve Siyaset Sanat ince iştir ABtaol Behramoğluana bir şiiri nasıl yazdığım sorulduğunda yanıtlamakta güçlük çektiğim zamanlar vardır. Çünkü bazı şiirler, üstelik en çok sevilip tanınanlardan ve gerçekten kendimin de en sevdiklerimden, en değerli buldukla rımdan bazıları, umulmadık zamanlarKdüa ltür ve Siy birdenbire gelir. Bu “gelir” sözü (buna içten gelme de di yebiliriz) bu tanıma çok uygundur. Örneğin “Ben Ölürsem Akşam Üstü Ölürüm” tam olarak bu tür şiirlerimdendir. 1970 başlarında Paris’te bir sabah uyandığımda, ne akşamüstünü ne ölümü düşünmezken, aklımda şiirdeki sözcüklerin ve kavramların kırıntısı bile yokken, sanki kulağıma fısıldanmış gibi bir çırpıda yazılmış bir şiirdir… Yine örneğin, “Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var” da öyledir… Bu kez 70’li yılların ortalarında, o sırada yalnız yaşadığım Kadıköy’deki evimde, bir akşamüstü eve gidip daktilonun başına geçerek yine bir çırpıda yazılıp tamamlanmış bir şiirdir… Tabii sonradan düşündüğümde, bilinçaltındaki bu oluşumların nedenlerini, kaynaklarını az çok anlayabiliyorum… Fakat yine de bunlar sanki birer armağan, denebilir ki “yıldızın parladığı” anların olağandışı, olağanüstü ürünleridir… Buna karşılık pek çok şiir de uzun araştırmalar, çalışmalar sonunda ortaya çıkmış, tamamlanmışlardır… Kimi dizelerin, kimi kez tek bir sözcüğün bulunup yerine konulması için yılların geçmesi gerekmiştir… Şairin atölyesi onun duygu ve düşünce dünyası, baştan sona bütün yaşamıdır… Bir ressam, bir müzisyen, bir anlatı yazarı, bir tiyatro yaratıcısı, ürünlerinin nasıl ortaya çıktığı sorulduğunda, az çok aynı şeyleri söyleyecektir… Sanat bilinmezle bilinenin, sezilenle kavrananın, içten gelenle bilinç ürünü olanın, anlaşılması güç, karmaşık, sanatçının kendisinin bile bütünüyle açıklamakta güçlük çekeceği bir sentez, bir yaratma olgusudur… Daha da özetle söylenecek olursa, ince, çok ince bir iştir… HHH Sanatçı duyarlı, duygulu bir kişiliktir… Kabalıkla karşılaştığında, yapıtı ve kişiliği küçümsenip hor görüldüğünde, çoğu kez karşı çıkmaksızın kendi içine çekilir… Yapılan şey ciddi, doğru bir eleştiriyse, gerçek sanatçı bu eleştirinin doğruluğunu yanlışlığını, kendi içinde tartışır, irdeler, sonuçlar çıkarmaya çalışır… Onun en acımasız eleştirmeni zaten kendisidir… Siyaset dünyasında olağan sayılan hakaretler, sövgüler, sanat dünyasına yabancıdır. Farklı sanat anlayışları arasındaki çatışmalar da, ne kadar sert olursa olsun, kişiliğe saldırı düzeyine inmez, inemez… Örneğin hiçbir sanatçı bir başka sanatçı için, onu ne kadar beğenmese de, “sanatçı müsveddesi” demez, dememelidir… Çünkü beğenmediği sanatçının da, yetenek düzeyi ne olursa olsun, zahmetli, çileli bir işin emekçisi olduğunu bilir, bilmesi gerekir… HHH Sanat dünyası ile siyaset dünyası arasındaki ilişki bir başka çetrefil konudur… Sanatçı siyaset konusunda düşüncelerini açıklarken, kendi alanı dışında bir konuda kafa yoruyor demektir… Bu hele muhalefetteki bir sanatçının iktidara yönelik bir eleştiri ya da suçlaması ise, bunu bir çıkar beklentisiyle değil, tam tersine belayı göze alarak yapıyor demektir. Bu nedenle de eleştirilen siyasetçi, hakaret yağdırmak yerine, bu cesarete saygı duymalı, söylenenden incinse de anlayışla karşılayıp ders çıkarmaya çalışmalıdır… Bu konudaki sıkıntılardan biri iktidar zehirlenmesi, kendini her türlü eleştirinin üstünde görmekse, bir öteki sanata ve sanatçıya karşı içten içe duyulan bir öfke, bir haset, bir kıskançlıktır. Çünkü siyasette yükselmiş herhangi bir siyasetçinin yaşamı irdelendiğinde, zamanında bir sanat dalıyla uğraştığı, genellikle de başarısız olduğu görülecektir… Bunun en tipik örneği, resimleri bence pek de kötü olmamakla birlikte akademiye üst üste başvuruları reddedilmiş olan Adolf Hitler’dir... Son olarak söyleyeceğim ise sanata, sanatçıya karşı hoşgörüsüzlüğün, düşmanlığın hiçbir siyasetçiye iyilik getirmediği, getirmeyeceğidir… Başını çarpıp öldü Osmaniye’de Elif Acu (23), yolculuk ettiği minibüsten mide bulantısı nedeniyle inmek istediği sırada dengesini yitirerek düştü. Asfalt zemine başını çarpan Acu, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayla ilgili araç sürücüsü H.K. ve yolculardan H.K.Y. gözaltına alındı. Yolcunun gözaltına alınma nedeni açıklanmazken soruşturma çok yönlü sürüyor. l DHA bKaartiilyer eylemi İstanbul’da motosiklet sürücüleri kazalarda ölümlere neden olduğu iddia edilen demir bariyerlere dikkat çekmek için “Katil bariyer istemiyoruz” sloganıyla E5 Karayolu’nda eylem yaptı. Karayolunda bir süre slogan atan grup ardından kasklarını takıp başlarını bariyerlere koyarak “İnsan canı bu kadar ucuz olmamalı” dedi. l İHA Korneanın Sesi... Organ nakli yapılmış hastalar, bu nakli yapan doktor ve bağışçılardan oluşan müzik grubu “Korneanın Sesi”, İzmir Karşıyaka’da sanatseverlerle buluşacak. Bostanlı Suat Taşer Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek Âşık Veysel ve Neşet Ertaş Gecesi’nde, organ bağış standı da kurulacak. Etkinlik, yarın saat 20.00’de başlayacak. l İZMİR / Cumhuriyet Eğitime 1 gün ara verilen Van’da çocuklar fırın tepsisiyle kar üstünde kaydı. l AA ANKARA’DA KAR TATİLİ Ankara’da dün akşam saatlerin ceki gece yağan yağmur yerini kade kar yağışı etkili oldu. Lapa ra bıraktı. Marmara’da hava sıcaklığı lapa yağan kar ile birlikte kısa sü önümüzdeki günlerde daha da dürede sokaklar beyaza büründü. Va şecek. Bolu Dağı’nda kar yağışı sülilikten yapılan açıklamada okulla rerken Doğu Anadolu’da Van, Bitlis, rın bugün için tatil edildiği duyurul Muş ve Hakkâri’de yüzlerce yerledu. İstanbul Beylikdüzü’nde de ön şim biriminde ulaşım sağlanamıyor. C MY B