18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Dorock XL’dE Gaye Su Akyol konseri Yerli sahnenin kendine has isimlerinden leşecek konser, saat 22.30’da başlayacak. Gaye Su Akyol 28 Aralık’ta müzikseverlerle Biletler Biletix ve Dorock XL Kadıköy gişe Salı 25 Aralık 2018 buluşacak. Dorock XL Kadıköy’de gerçek lerinden temin edilebilir. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: eMİNE BİLGET [email protected] 13 Restorasyon muanlışrestorasyonyüzünden tarih yok oluyor’, “Restoras‘Y ?yonda skandal”, ‘Uzmanlar Uzun zamandır tarihi yapılara yapılan restorasyon facialarına bir yenisi de Safranbolu’dan geldi. restorasyonu felaket olarak nitelendirdi’... Bu başlıklar çok tanıdık ve maalesef buraya sığmayacak kadar çok. Tüm bunlara ek olarak ye Restore edilen 15 çeşmeden 9’unun aslına uygun olmadığı için restorasyonu durduruldu. Geçmişte restore edilen tarihi yapıların bazılarının ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK ni bir başlık daha: “Tarihi çeşmelerin restorasyonu durduruldu”... Haber, Karabük’ün Safranbolu ilçesinde ihaleyle müstecire verilen ve yapımına başlanılan 51 tarihi çeş günümüzdeki son durumu deyim yerindeyse korkunç. Bu tarihi yapıların birkaçından örnekler hazırladık unutulmasın diye... İshak Paşa Sarayı’na 48 yıl yanlış restorasyon... meden 15 tane çeşmenin restorasyonu yapılmış ve 9’unun aslına uygun olmadığı gerekçesiyle durdurulmasına karar verilmesini konu alıyor. Bu son durum da bize on yıldır yapılan restorasyonlarda aslına uygun olan var mı sorusunu SAFRANBOLU Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan Osmanlı mimarisinin seçkin örneklerinden İshak Paşa Sarayı’nın yaklaşık yarım asırdan fazla süren restorasyon çalışmalarının yanlış yapıldığı ortaya çıkmış ve bu haber 2006 yılında birçok gazetede yer almıştı. Sarayın uzmanına değil müteahhide restore ettirilince zarar gördüğü ti. Bu zamana kadar harcanan bedelin dışında, sarayın yeniden restore edilmesinin bedeli 2006 tarihinde 10 milyon TL idi. Saray ziyarete açıldığında üstünün şeffaf bir çatı ile kaplanmış görüntüsü eleştirilere neden olmuştu. Yetkililer aslında olmayan bu cam tavanın sarayı don ve güneş ışınlarına karşı ko hatırlattı. Gördüğümüz kadarıyla res bilimsel kurulun raporuyla da tespit edilmiş ruması için yapıldığını söylemişti. torasyonda doğru yapılan bir yapı yok. Bunun yanı sıra bazı tarihi yapılara ve camilere verilen ödeneklerin oldukça yüksek olduğu da dikkat çekiyor. Örneğin, Diyarbakır Kurşunlu Camisi’nin (Fatih Paşa Camisi) restorasyonu için ma çalışması yapmak amacıyla beton döküldü. Surların üzerindeki 13 beton kaldırıldı ancak dibindeki 67 beton öylece kaldı. Hatta betonların gizlenmesi için çiçek ve çimlerden yararlanıldı. ATİK VALİDE KÜLLİYESİ 2014’te yapılan restorasyonda Külliye’nin içinde yer alan şifahanenin iç bahçesine bakan revakların önü, tamamen camla kapatılırken iç bahçe 2016 yılında 40 milyon TL ödenek ayrılmıştı. Bugün ise restorasyonu bitmek üzere olan cami için 6 milyon ve 20 eser için ise harcamanın 50 milyonu bulacağı belirtildi. Hatırlayalım, bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı, arkeolojik kazı çalışmaları için ekim ayı itibarıyla toplam 30 milyon 533 bin 700 liralık ödenek aktarımında bulundu. Tüm bunlar tarihi eserlere ve kazılara ayrılan ödeneklerin neye göre belirlendiği sorusunu da akla getiriyor. Burada asıl sorun ödenek da Atik İbrahim Paşa Camii ATİK VALİDE KÜLLİYESİ TEKFUR SARAYI İstanbul’un Edirnekapı semtinde, kara surlarına bitişik olarak inşa edilmiş, konum olarak Edirnekapı ve Eğrikapı arasında kalan kalın duvarlı Tekfur Sarayı İstanbul’un fethinden sonra çeşitli amaçlarla kullanıldı ve 2002’de restorasyona alındı. Bin yıllık bu saraya ahşap pencere, alüminyum korkuluklar eklendi. Klima, merdiven ve çatı yapılarak kapalı bir mekâna dönüştürüldü. Uzmanlar Ortaçağ’dan kalan bir yapıya yapılan mü ye çıkış için otomatik kapılar yerleştirildi. İç bahçe ise kafeterya olarak hazırlandı. Sonuç olarak, orta avlulu, revaklı, yürüme yolları tamamen tarihe karışmış oldu. Üsküdar’da bulunan Külliye ve Cami 2. Selim’in eşi, 3. Murad’ın ise annesi Afife NurBanu Valide Sultan tarafından 1583 yılında Mimar Sinan’a yaptırıldı. Sinan’ın bilinen son yapıtı olan bu külliyenin şifahanesi restorasyondan sonra tanınmaz durumda. ğılımının nasıl yapıldığı. İşin üzücü kısmı ise tüm buna rağmen tarihi yapıların aslına uygun yapılamaması. Prof. Mete Tapan Ülkemizde neden doğru restorasyon yapılmıyor sorusunu, 1987’den itiba iştir. Yeni mezun olan öğrencilere veri jinali nesye öyle olmalı. Benim tüm der dahaleleri “felaket” olarak nitelendirdi. Anadolu Hamidiye Tabyası Çanakkale Boğazı’nın güvenliğinin sağlanması için 1892’de 2. Abdülhamid tarafından yaptırılan tarihi Anadolu Hamidiye Tabyası, geçen yıl yapılan res Atik İbrahim Paşa Camii 2015 kasım ayında restorasyon felaketine uğrayan yapılara bir yenisi Eminönü’nde eklendi. 537 yıllık tarihi Çandarlızade Atik İbrahim Paşa Camii’nin iç kısmı plastik pencerelerle kaplandı. ren Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nda üyelik ve başkanlık yapan, daha sonra kuruldaki başkanlık görevinden istifa eden, kısaca 25 yıllık Koruma Kurulu mesaisi bulunan Prof. Mete Tapan’a sorduk. Tapan, “Ne kadarı doğru ya da yanlış yerinde incelemek lazım. Sonuçta bazı çok iyi örnekler de var ama çok kötüsü de var. Restorasyon, varolan bir binayı onarmak demek, yani aynı malzemeyi kullanmak gerek. Bunu günümüzde elde etmek çok zor bir iş evet ama restorasyon zaten çok zor bir yorlar tarihi yapıların restorasyonunu, çok yanlış. Bu çok uzun bir çalışma ister. O yapı hakkında çok iyi bilgi sahibi olmayı gerektirir. Bilimsel olarak uzmanların olması lazım restorasyon çalışmalarında. Özel oturulup sahiden uzmanlar tarafından denetlenmesi gerekli. Çünkü akılda olmayan işler çıkar. Bu badana boya değil ki... Restorasyon sırasında binanın özelliklerine karşı farklı işler çıkar, tüm bu bilgilere sahip olmak gerekir. Az müdahale edilerek restorasyon yapılmalı, ori dim bilimsel olması...” dedi. Geçmişte restore edilen tarihi yapıla rın bazılarının günümüzdeki son durumu deyim yerindesye korkunç. Bu tarihi yapıların bir kaçından örnekler hazırladık unutulmasın diye... Yani maksatımız hatırlatmak... AYVANSARAY SURLAR Anıtlar Koruma Kurulu’nun izni olmadan çivi çakmanın dahi yasak olduğu Ayvansaray’daki tarihi kara surlarında 2009’da beton skandalı yaşandı. Surlara aydınlat torasyon çalışmalarında büyük değişime uğradı. Tarihi tabya, içine yapılanlar nedeniyle modern bir sosyal yaşam alanına dönüşürken, betonlaşma nedeniyle ise yeşil alan miktarı azaldı. Anadolu Hamidiye Tabyası, restorasyonla ‘uzay merkezi’ne benzetildi. Modern tesislerle tarihi bölge sosyal yaşam alanına, içinde olduğu yeşil alan da tam bir beton ormanına döndü. Restorasyonu tamamlanan ve bu yılın kasım ayında ziyarete açılan Anadolu Hamidiye Tabyası 40 milyon TL maliyetle restore ettirildi. SÜLEYMANİYE CAMİİ Mimar Sinan’ın “kalfalık” eseri olarak bilinen Süleymaniye Camii’nin ses akustiği yapılan yanlış restorasyonlar nedeniyle bozuldu. Akustiğin bozulmasına sebep olarak restorasyon sırasında kullanılan yanlış ve sentetik malzemeler gösterildi. Daha önce mikrofon kullanmadan ses her yere dağılırken, şimdi çok sayıda kolon kullanılarak ses dağılımı yapılıyor. 2007’de başlayan restorasyon 2010 yılında tamamlandı. Ender sesler müzisyenler ANIL YURDAKUL Salonda bugüne kadar yaklaşık 20 konser verildi. Yaşayan bir muadili olmayan doğaçlama topluluğumuz uline Oliveros menşeili “Horse Sings From the Cloud” isimli Konjo çok sık konser vermiyor. O egzersizi tarif ediyor. Şehir hat yüzden Bauart’ın Yapı Kredi Kül ları vapurunun düdüğüne ben tür ile birlikte tezgâhladığı, En zeyen, Tuva müzikleri gibi tın der Sesler adı altında mekâna özel tasarlanmış “yapılandırılmış Murat Beşer layan uğultunun müzisyenlere verdiği nota, doğaçlama dünya doğaçlama” konseri, bu işe me sına açılan kapı oluyor. raklı bir avuç insan için kaçmaz fırsat. Binanın köşesini süsleyen İlhan Ko Galatasaray’daki banka binasının man eseri Akdeniz heykelinden esinle dördüncü katında Loca adıyla sekiz ay nerek yazdığı “Akdeniz Masalı”nı ses önce açılan çok amaçlı salonda bugüne lendiriyor Sumru; sakin ve uzayan ses değin yaklaşık 20 konser verilmiş. Sah lerle. Müzisyenlerin sırtını verdiği de ne yok; müzisyenler izleyiciyle aynı ze vasa camların ardında ışıl ışıl bir İstik mine ayak basıyor. Çevreleri hilal şek lal Caddesi manzarası uzanıyor. linde kısa duvardan duvara üç sıra ha Sumru okuduğu Türkçe metnin ar linde dizilmiş sandalyelerle çevrili. İçe dından vokal doğaçlamaları yapıyor. risi dolu; steril tipler, iyi giyimli, müzik Şevket Akıncı’nın gitarından yükse öğrencisi ağırlıklı yaklaşık 100 kişi. len efektler bu hikâyeye arka plan örü Davulcu Orçun Baştürk’ün astım kri yor. Orçun’un yokluğu misafir oyun zi geçirdiği için aralarında olamayaca cu Alper Maral’ı biraz daha aktifleştiri ğını Türkçe ve (yabancı izleyiciler için) yor; genelde bas sesleri, yanı sıra davu İngilizce anons ediyor Sumru Ağıryü lu tamamlıyor. Şevket ekliyor, biçiyor, rüyen başlarken. Ardından izleyiciler önündeki sayısız pedal ile ince sesle tarafından başlatılması gereken (2016 ri santrifüjlüyor. Gitarından aldığı bas yılında ölen Amerikalı akordeoncu) Pa ses örneklerini tekrara alarak o da da vulun yokluğunu aratmıyor. Birbirlerini etkileyerek ilerliyorlar. Alper’in homurdanan, inleyen, böğüren bas trombonu, bas klarneti, tubası, Şevket’in espas yaratan efektleri, Sumru’nun mandolinin telleri üzerinde sinirli gezinen parmakları... Fırtına öncesi bir sessizliğin içinden geçen huzursuzluk ikliminde, Werner Herzog filmlerindeki kadar kasvet, kaygı ve hüzün var. Çalgıların alışılmadık kullanımına müzisyenler vücut dilleriyle eşlik ediyor. Hiçbir ses haddini aşmıyor, diğerlerini ezecek kadar yükselmiyor; canhıraş sololara çıkmıyor. Konjo’nun 20 Aralık 2018 Perşembe tarihli dördüncü konseri 65 dakika süren bir ayin gibi gerçekleşiyor. Sıcak salondan çıkanları konser boyu müzisyenlerin çaldığı sessiz pasajları pencere aralıklarından sızan hüzünlü trompet sesleriyle dolduran (bankanın önünde yere oturmuş) sokak müzisyeni Can Tatlıparmak karşılıyor. Bir de iliklere işleyen acımasız soğuk. [email protected] Aziz Nesin 103 yaşında Usta yazar ve düşün Aziz Nesin ce insanı Aziz Nesin’in 103’ün cü yaşı, Nesin Vakfı’nı geleceğe taşımak için 11 Ocak Cu ma günü saat 19.00’da İstanbul Marriott Hotel’de düzenlenecek bağış gecesiy le kutlanacak. Şevval Sam’ın sahne alacağı ve ev sahipliğini Ali Nesin’in yapacağı ge cenin tüm geliri Nesin Vakfı’nın yeni pro jelerine aktarılacak. Bağış gecesinde Şev val Sam’dan önce Nesin Vakfı çocukları da sahne alacak. Vakıfta ilgi alanlarına yö nelme ve pek çok alanda eğitim alma fır satı bulan çocuklar, Aziz Dede’lerine su nacakları mini keman dinletisiyle sesle necek. Çocukların vakıftaki atölyelerde ürettiği hediyelik eşyalar ile Aziz Nesin kitapları da kokteyl boyunca giriş salo nundaki stantlardan satın alınabilecek. Şevval Sam Amerikan Rüyası çökünce... Jane Martin takma adıyla bilinen Amerikalı oyun yazarının “Sabıkalı Kalpler” oyunu Fabula Tiyatronu’nun ilk yapımı olarak 26 Aralık Çarşamba akşamı Kenter Tiyatrosu’nda seyirciyle buluşuyor. Chicago’da geçen oyun, boşanma aşamasındaki bir çift olan Ata ile Wib’in Amerikan rüyası evliliklerinin çöküşü sonrasında gelişen olayları sahneye taşıyor. Ata’nın, evine giren nevi şahsına münhasır hırsız Bo ve yardımcısı Robbie ile absürd karşılaşması, karakterlerin kendileriyle yüzleşmelerinin başlangıcı oluyor... Sınıf ve cinsiyet çatışmalarıyla adeta mahkeme salonuna dönen ilişkiler ağında yaşanan sert varoluşsal hesaplaşmalar trajikomik bir hale bürünürken, oyun naif bir umudun hüznünü sahneye yansıtıyor. Dilimize Füsun Günersel’in kazandırdığı, Ayşe Lebriz Berkem’in yönettiği “Sabıkalı Kalpler” yarın akşam saat 20.30’da Kenter Tiyatrosu’nda izlenebilir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle