18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 25 Aralık 2018 EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Fiyat yasayla düşmez üretimde planlama şart Gıda enflasyonunu düşürmek için Hal Yasası değiştirilecek. Halcilere göre üretim planlanmadan ve arztalep dengesi kurulmadan fiyatlar ucuzlamaz Yaş sebze ve meyvede fiyat istikrarı sağlanması için hallerin yap yatların böyle düşeceğine inanmıyorum.” 2012’deki Hal Yasası ile sebze ve meyve Neler değişecek? l Hal komisyonculuğu kesin olarak kalkacak. işlet devret (YİD) mode fiyatlarının yüzde 25 l Toptancı hallerinin ku liyle yönetilmesini ve komisyonculuğun kal GAMZE BAL ucuzlayacağı öngörülmüştü ancak yıllar içe dırılmasını öngören Hal risinde herhangi bir so Yasası taslağı endişe yarattı. nuç alınamayınca yasada de Üretimde planlama yapılma ğişikliğe gidiliyor. ruluş izninin yetkisi belediyelerden alınacak. Yetki, TOBB’un oluşturacağı konsorsiyuma verilecek. l 175 sebze meyve toptancı halinin sayısı azaltılacak. dan, arztalep dengesi kurulmadan fiyatların düşmeyece ‘Hal’den anlamıyor Hal sayısı 30 civarında olacak. Antalya’da tek hal olacak. ğini söyleyen Türkiye Halciler Federasyonu Genel Başkanı Yüksel Tavşan, şöyle devam etti: “Dünyanın hiçbir yerinde haller kamunun dışına çıkma Cumhurbaşkanlığına sunulan taslak yasalaşırsa, komisyoncuların tüccar olmasının önü açılacak. Ancak komisyoncu yüzde 8 yasal kesinti l TMMOB’ye bağlı odalardan Ziraat Mühendisleri Odası ile Gıda Mühendisleri Odası’nın temsilcileri, illerdeki Hal Hakem Heyetleri’nde yer alamayacak. mış. YİD’le yönetilecek olma dışında herhangi bir ücret al sı büyük sermaye gruplarının eline geçmesine sebep olur. Birçok mazken, tüccar ise düşük fiyattan aldığı ürünü yüksek fiyata satıyor. Bu yüzden de komisyoncunun tüccara dönüş Yüksek girdiye çözüm yok bölgede üreticinin girdi maliyetlerini sağlayan hal komisyonculuğunun kaldırılması da küçük mesinin, sebze ve meyve fiyatlarını düşürmek bir yana daha da artırabileceği yorumlarına katıldığını ifade eden Tavşan, “Taslak henüz mecliste değil, Cumhurbaşkanlığında. İtiraz ettiğimiz konuların yeniden değerlendirilmesini talep edi Hal Yasası’nda yapılmak istenen değişiklikler, yüksek kurun etkisiyle yüzde 100 artan girdi maliyetlerini düşürmeyeceği gerekçesiyle de eleştiriliyor. Üretim maliyetlerindeki artışların 2019’daki tarımsal ye düşünüyor. Ancak yasada yapılmak istenen değişiklik, tamamen fiyat odaklı bir düzenleme. Sebze ve meyvedeki yüksek fiyatlar gıda enflasyonunun sebebi değil, sonucu. Bu sonucun, yüksek girdi maliyetleri ve iklim değişikli dışı bir şekilde devam ettirecekleri ihtimalinin de olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Komisyoncunun negatif bir algısı var. Bu yüzden de ‘kaldırıyoruz’ denilerek sanki sebze ve meyvede asıl sorunlu onlardı da sorun çözülecek diye bakı üreti yoruz. Bu şekilde ucuzluk ol üretimi düşüreceğine dikkat ği sebebiyle yaşanan kayıp lıyor. Halbuki, bu bir algı. Ko ciyi maz çünkü. Değişiklik yapıla çeken duayen tarım yazarı Ali lar gibi sebepleri üzerine dü misyoncuyu bir şirketin pazar olum caksa, hallere teknolojik altya Ekber Yıldırım, “Döviz yüksel şünmeliyiz” dedi. lama birimi gibi düşünebiliriz. suz pılar kurulabilir. Çiftçi bilgisa diği için üretici girdisini alama Taslağın yasalaşması halin Üretimin aksamasının yanın etki yar üzerinden fiyatını verebi dı. Çiftçi ‘üretmemenin’ mali de üretici ile komisyoncusu da, çiftçinin ürettiği ürünü ki ler. lir, satışını yine internet orta yetini yapıyor. ‘Üretmezsem nun bir şekilde anlaşıp, şu an me satacağı sorunu da ortaya Yüksel Taşan Fi mında takip edebilir” dedi. kaybım kazancım ne olur’ di yasal olarak yaptıklarını yasa çıkar” dedi. Batman Rafinerisi tehlike altında Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, Petrol Piyasası Kanunu ile ilgili TBMM’de bugün görüşülecek yasa teklifinin mevcut haliyle kabul edilmesi halinde Batman Rafinerisi’nin teslim aldığı ham petrolle ilgili yıllık 30 milyon dolarlık ek maliyet oluşacağını ve kâr edemez duruma gelecek rafinerinin kapatılmak zorunda kalınacağını söyledi. Reuters’ın TBMM yetkililerinden edindiği metne göre Yelmenoğlu ayrıca diğer rafinerilerin kapasite kullanımlarının da düşeceğine ve istihdam kayıpları yaşanacağına dikkat çekti. Teklife göre yerli ham petrolün fiyatlamasında kullanılan Ras Gharip petrolü yerine daha pahalı olan Arab Heavy petrolünün kullanılması ve varsayımsal navlun maliyetleri paylaşımının değiştirilmesi öngörülüyor. Yüksek teknoloji sadece yüzde 3.2 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Yıllık Sanayi Ürün (PRODCOM) İstatistikleri, 2017“ sonuçlarını açıkladı. 2017’de 2016’ya göre yüzde 13.7 artışla 1 milyon 555 bin 539 adet otomobil, yüzde 6.5 artışla 191 milyon ton hazır beton, yüzde 6.5 artışla 83.6 milyon ton çimento, yüzde 2.7 artışla 743 bin 531 ton margarin ve benzeri yenilebilir katı yağ, yüzde 5 artışla 8 milyon 821 bin 814 adet ev tipi buzdolabı ve dondurucu üretildi. İmalat sanayisinde 2017 yılında üretilen ürünler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, yüksek teknoloji sınıfındaki ürünlerin toplam satış değerinin yüzde 3.2’sini oluşturduğu görüldü. Düşük ve ortadüşük teknoloji gruplarının toplamı yüzde 70.8 olurken ortayüksek teknoloji grubunun payı yüzde 26’da kaldı. Özelleştirmeye karşı eylem Harbİş üyeleri, Sakarya’daki tank fabrikasıyla ilgili satış kararını protesto etti S akarya’nın Arifiye ilçesinde bulunan 1. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’nün özelleştirme kapsamına alınması, dün çeşitli eylemlerle protesto edildi. 1’inci Ana Bakım çalışanları, aileleriyle birlikte Harbİş Sendikası öncülüğünde Sakarya Gar Meydanında buluşurken, Gölcük Tersanesi’nde çalışan Türk Harbİş üyeleri de Kocaeli’nde eylem yaptı. Kocaeli’deki mitingde konuşan Türk Harbİş Şube Başkanı Turhan Yıldız, “Askeri fabrikalar; milli servettir, işçinin ve emekçinin evidir. İşyerimizin ani bir kararla özelleştirme kapsamına alınması ve bu karar ile ilgili hiçbir yetkiliden açıklama yapılmaması, 714’ü işçi olmak üzere 927 personeli derinden üzmüştür. Bu karardan dönülene kadar tüm üyelerimiz ile geleceğimize sahip çıkmak için her türlü hukuki yolları ve üretimden gelen gücümüzü sonuna kadar kullanacağız” dedi. Harbİş Sakarya Temsilcisi Yaşar Yavuz ise yarın Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüşüleceğini açıkladı. l Ekonomi Servisi ‘Kalite’de 21’inciyiz Borusan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Agah Uğur, batıda “şirket ortalamasının karmaşıklığı” diye bir endeks çıkarıldığı Agah Uğur nı belirterek, “1955’e göre bugünkü şirketlerin karmaşıklık derecesi 35 kat daha fazla” dedi. Karmaşık yapı Türkiye Kalite Derneği’nin (KalDer) “Mükemmellik Maratonu” adını verdiği Değişim ve Gelişim Programı’nda konuşan Uğur, “Teknolo jinin bir yandan altımızdaki halıyı çekip götürmesi bir yandan da insan beyninin karmaşık şeyleri yapıp kendini korumaya çalışması... Hangisinin kazanaca ğı belli. İnsan bu işi kazanamayacak. Sektörlerimizin çoğu benim tahmin edemeyeceğim kadar gecikmeli geliyor” diye konuştu. 2015’teki yönetim kalitesi endeksine bakıldığında, Türkiye’nin 35 ülke arasında 21. sırada yer aldığını dile getiren KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı ise, “Atacağımız çok adım var. KalDer olarak işimiz, birebir yönetim kalitesi konusunda çalışmalar yapmak” dedi. l Ekonomi Servisi İkinci el otolarda referans eş dost Filo kiralama şirketlerinden LeasePlan, Türkiye’deki otomobil kullanıcılarının ikinci el satın alma alışkanlıklarına yönelik önemli bir araştırmaya imza attı. Buna göre, Türkiye’deki kullanıcıların ikinci el araç satın alım nedenleri arasında yüzde 68 ile tanıdığı ve güvendiği birinin aracını satışa çıkarması en başta geliyor. Katılımcıların yüzde 36’sı uygun fiyat nedeniyle ikinci ele yönelirken, bunu daha üst bir model almak isteyenler ve temiz olduğu için tercih edenler takip ediyor. İkinci el araç satın almak isteyenlerin en temel beklentileri arasında yüzde 21 ile aracın hasarsız olması en büyük payı alıyor. ekonomi 11 Korku imparatorluğu tuzakları... İnsan gibi yaşayabilmeye dönük, engel, içe işlemiş, yürekleri kasıp kavuran çaresizlik korkularının hangisi, biri birkaçı, daha beter olabilir? Demokrasi, hakhukuk düzenlerinin geçerli olabilmesinin anahtarı, seçim sandığına gidecek seçmenin, geleceğinden, insanca yaşayabilme koşullarından güvenli olarak, seçimlerini; tüm toplumsal, sınıfsal örgütlenme haklarını, sadece sandıkta değil, yaşamının her anında sınırsız, yasaksız, kesintisiz, örgütlü, güçlü kullanabiliyor olması, olmazsa olmaz önkoşul.. Referandumla oylanan, dünyada bir örneği olmayan, hem başkan, hem parti başkanı, Tek Adam, Saray rejiminin, bilinen en kötü diktatoryal model olduğunun, seçim sonuçlarıyla birlikte tartışılıyor olmasının, günümüz yaşamsal sorunlarına dönük bir karşılığı yok. Bilinen en diktatoryal yetkilerle donanım, var olan anayasal düzen içinde iktidarları erki işleyişine yetmiyor... 16 yıllık iktidarları icraatlarının zikzakları, izansızlık, haksızlık, hukuksuzluk, çıkar ağları zincirinde, ülkemizdeki kamu gücü, kaynakları vurgunlarında milyonların, sandıkta oy verebilecekleri başta olmak üzere, çoğunluğun yaşamını karabasana dönüştüren ekonomik, sosyal, siyasal gelişmelerdeki dibe, kaosa sürüklenişlerin.. bedeli, korku imparatorluğu tuzaklarının çeşitlenmesi olarak karşımıza çıkıyor. Korku imparatorluğu, cepheleştirme, düşmanlıklar yaratma tuzaklarıyla hak arama bilinci olan bireylerin bir bir seçilerek ezilmelerinin ötesinde, bir arada, aynı acıları paylaşabileceklerin var olan adalet, hak arama, örgütlü çıkışlarını yok etmeye yönelik baskı, şiddet, yıldırma araçlarının kullanım yöntemlerinde sınır tanımazlık yeni çıkış, yol arayışlarını üretiyor... HHH En işe yarayanı şimdilik yerine, durumuna göre parti başkanı kimliği ile Başkanlık rejimi kimliği, yine Başkanlık rejimlerinde olmayan Cumhurbaşkanı üçlü kimliğinin, durum vaziyetlere göre kullanılması galiba.. Yürürlükteki hukuk, anayasal düzen içinde Cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığı, parlamenter rejimin ruhuna göre uyarlı olduğundan, dokunulmazlıkları ile elbette Cumhurbaşkanı’na hakaret suçları ile birlikte işletilebiliyor. Oysa Başkan seçildikten sonra zatıâlileri bile, Başkanlık rejimine geçişin hukuksallığını ortaya koymak adına, “Bana Başkan diyebilirsiniz” saptamasını yapmışlardı. Cumhur İttifakı sayesinde, Başkanlık rejimine göre güya oluşturulmuş Meclis’in yetki ve sorumlulukları da içinde olmak üzere, geçici yürütme yetkileri ile seçilmemişatanmışlar, parti başkanlığı, Meclis çalışmasının yasal, hukuksul düzeni.. her şey keyfi, arapsaçı. Kim atanmış Milli Savunma Bakanı, kimler atanmış bakanlar, bütçe görüşmelerinde aslında tek sorumlu, icraatın başı Başkan, parti başkanı iken.. yetkiler sınırsız arapsaçı. Sorumsuz atanmışlar görüşmelerden sorumlu, yetkili bakanlar gibi kabul görüyorlar... İpin ucu öylesine kaçtı ki, Meclis Başkanı, İstanbul Belediye Başkanlığı’na aday olacak.. Meclis Başkanlığı’ndan ayrılması zorunluluğu olmadığı yolunda gündemi saklanan buluşma içinde, bal gibi de Bahçeli’den keyfi uygulama için icazet alınmış oluyor. Korku imparatorluğunun en çarpıcı tuzaklarının araçlarında başı çeken kurumlardan biri, dev parasal güçle de desteklenmiş Saray’ın şeyhülislamı havasında, tadında, laik Cumuhriyet ilkelerine, anayasal hukuka, yetkilerine aykırı sayısız icraatlarıyla fetva verme yarışında Diyanet İşleri Başkanlığı, yetkili kadroları da var. Yine atanmış ama hesap vermede sorumsuz, Milli Eğitim, Adalet, İçişleri de içlerinde, damatlar, oğullar eliyle kurulmuş çarklarda, kurumlar, şirketler, akrabalar dağılım listeleri, sınırsız bakanlıklar icraatları var ki.. Günde bilinmez bazen birden çok posta, Cumhurbaşkanı, bakan açıklamaları canlı yayını ardından fırtına estirilen uygulamalar geliyor.. Çok tarafsız, bağımsız yargı acil görevden vazife çıkarıyor.. Evlerden gece toplamalarla, operasyonlar sıraya diziliyor... Cumhurbaşkanına hakaret suçlarından aylar, yıllar cezaevlerine tıkılanlar, akıl almaz tazminatlara mahkum edilenler.. Yerel seçimlere giderken, seçim kazanma olanakları milyonların yaşamlarındaki geri dönüşü olamayacak karabasanla doğru orantılı, inanç ağları halkasında sonuna kadar bağlı varsayılmış seçmenin oyu bile riske girmişken.. Kanka Trump’tan gelen, jest gibi pazarlanan ancak ne kadarı ile jest, ne kadarı ile tuzak, “Karama’nın koyunu sonra çıkar oyunu” çekilme kararı ile sandığa kadar gidebilme hesapları var... Alarko’ya yeni yapı Alarko Holding, organizasyon yapısını değiştirdiğini açıkladı. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre bu kapsamda genel koordinatörlük kaldırıldı. İcra Kurulu teşkil edilerek başkanlığa Ayhan Yavrucu atandı. Ayrıca yeni tesis edilmiş olan genel müdürlüğe ise Ümit Nuri Yıldız getirildi. OPEC üretimi düşürecek Birleşik Arap Emirlikleri Enerji Bakanı Suheyl elMezrui, 2019’un başından itibaren petrol üretimindeki kesintinin OPEC üyesi ülkeler için yüzde 3, üye olmayan ülkeler için yüzde 2 olacağını söyledi. Mazrouie, “Eğer 1.2 milyon varil yeterli olmazsa, yeniden bir araya geliriz ve ne kadar yeterli ise o kadar kesinti yaparız” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle