22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 16 Kasım 2018 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Mezhep değil dizi 9 2 usya’nın Ortadoğu’ya ilgisinin nedeni ne olabilir dendi Rğinde ilk akla gelen gerekçe Ortadoğu’nun petrol zenginliği elbet jeopolitikte. Ancak Rusya için bölge sadece pet rolden ötürü önemlidir demek doğru olmaz. Rusya da bölgedeki enerji kaynaklarında söz sahibi olmaya çalışıyor. Kendisi de zaten önde gelen ham petrol üreticilerinden biri. Geniş çaplı doğalgaz rezervleri de var. Ama petrol için orada değil Rusya. 4 4Rusya’ya göre, ABD’nin Ortadoğu’ya S. Arabistan’ın Suriye’de olmasının müdahaleleri “İslamcı terör”ü geliştirdi. temel gerekçesi şu: Riyad destekli Kendisine de yönelecek olan “İslamcı hükümet oluşturmak ve Yemen’deki Ortadoğu, Rus silahları için de büyük bir pazardır. Pazardı daha doğ terör”e karşı da Suriye’nin yanında... Salih sonrasına benzer bir yönetim... rusu, bölge siyaseti Amerika Birleşik Devletleri’nin piyasayı ele geçirme siyle değişince özellikle “Arap Baha rı” sonrası Rusya, silah ihracatını art tırmak için çalıştı. Suriye ve İran gibi bölge ülkeleriyle ilişkilerini güçlendir mesi de arkasından geldi. Kabul edil meli ki silah satışlarından elde edilen gelir, Rusya için de önemli. Özellikle Ukrayna sorunu ya da Kırım’ın ilhakı kaynaklı Batı yaptı rımlarından sonra, petrol fiyatlarının da düşmesi göz önüne alındığında da ha da önemli. Elbette Ortadoğu’da ro lünün artması küresel etkisini büyüt me çabalarının bir ürünü. Rusya böl gede Amerika’nın en önemli rakibi. Rusya’nın Suriye’ye desteği, İran’ın ABD/Batı ile yaptığı nükleer anlaşma daki önemli rolüyle birleştiğinde, daha da bölgesel bir öneme sahiptir. Rusya’nın dengesiz politikası Yeri gelmişken belirtelim; bazı çevrelerde Rusya’ya dönük romantik bir yaklaşım var. Rusya’nın neredeyse SSCB’nin devamı olduğunu sanıyor kimileri. Elbette yanılıyorlar. Rusya kapitalist bir ülke, onun da yayılmacı hedefleri var. Putin de bir sosyalist önder değil. Bunu Ortadoğu’daki, özellikle İran’a dönük tutumlarında görmek mümkün. Rusya’nın İran’la ilişkileri son derece karmaşıktır. En son gelişmeyi hatırlatayım; İran ile Rusya Suriye konusunda kuşkusuz aynı saftalar. Ancak İran’a yeniden başlatılan uluslararası yaptırımlardan sonra, Rusya’nın dünya petrol fiyatlarını birlikte belirlemek için Suudi Arabistan’la işbirliğine girmesi İran’ı devre dışı tutma amacını taşıyor. Tabii şu da var; Rusya, İran’ın ABD/ Batı ile yaptığı nükleer silah programını hedefleyen anlaşmayı İran le Suriye’nin en büyük destekçisi elbetteki Rusya. İlişkiler 1944 yılına dayanıyor. Rusya ile İran gerilebilir RSuunsreiyymae’l’ydıeiolgAlilBeaDnyd’yliiraevren:imilerine ters gelebilir ama şu petrol Kkonusu, İran ile Rusya arasında cid di bir gerginlik konusu olabilir pek ya ra karşı oldu hep. Temmuz 1999, önemli bir tarihtir. Bu tarihte Vladimir Putin’in Boris Yeltsin’in son başbakanı olmadan öi EkBAyaağrrlşauüıcsalkst2Oko0ebs1ra3i 2mh0aar1,3eBkeâştşçaarğErsısaıdndyaöbnueltuimndinue. kında. İran petrolünün yaptırımlar nedeniyle piyasaya sürülemeyecek oluşu Rusya petrolünün pazar payını artıracak bir avantaj durumunda. Zamanı geldiğinde konuşuruz. Rusya neden Suriye’de sorusuna yanıt aramayı sürdürelim: Sovyetler Birliği’nin birkaç hafta önce, Suriye’nin o zamanki Devlet Başkanı Hafız Esad, Moskova’ya son ziyaretini gerçekleştirdi. Ziyaret, Suriye’nin Sovyetler döneminden kalma 12 milyar dolar borcu yüzünden ilişkilerin çok sıkıntılı olduğu bir döneme rastlamış da olsa Moskova bu borç konu bIHlSŞıönuaİDlrmgzi,yeiIarerllaez,akerkndimvmee2eyh0Slaea1usr4liraifiileymseliihk’ldaaihelaeynkdaoeepnctıttmeri.oğınilndeiatatkçiğuıkilllaadnıı. Eylül 2014 dağılmasından sonra Rusya bölgede sunda daha yumuşaktı. Yani bir anlam ki etkisini sürdürmek istedi haklı olarak. da RusyaSuriye ilişkilerinde görülen bu sAaBldDı,rıSlaurrıiybeaş’dlaettIŞı İD mevzilerine hava İran’la, Mısır’la ilişkilerini geliştirdi. Boris Yeltsin dönemi biraz farklı, bu dönemde Rusya’nın ABD ile son derece uyumlu bir Ortadoğu politikası vardı. Irak’a, Kuveyt işgali sonrası alınan yaptırım kararlarına Rusya da destek vermiştir örneğin. Yeltsin döneminde bu politikadan vazgeçildi, Irak’la kapsamlı anlaşmalar imzalan ilerleme Moskova’nın Şam’ın yeni silahlar alması için Sovyet döneminden kalma borcun ödenmesi konusunda ısrar etmemesi temeline dayanıyordu. Öne çıkan yorumlar Rus basınında o dönemler çıkan yorumları anımsatarak Rusya konusunu bETsaeaşmdvmu, arudszuke.2r0i y15ardım için Rusya’ya Eylül 2015 güVöslasndedimesaridrviaP.şutuiçna, kLalazrkı,iytaenykalakrınvlaerbınidrlaikklei br ir hine destekledi elbette. Vladimir Putin İran’a daha önce satma kararı aldığı ancak Dimitri Medvedev tarafından askıya alınan S300 balistik füzelerin satışını 2015’te yeniden gündeme getirmişti. Yani İran’ın ABD/Batı ile yaptığı anlaşmadan sonra. Bu karar İran’ı uluslararası alanda askeri yönden güçlü kılacak bir karar olduğu kadar, Rusya’nın ABD/Batı’ya net bir yanıtıydı da aynı zamanda. Bu satışın bir yönü de şu; Ukrayna krizi nedeniyle Batı yaptırımlarına uğrayan Rusya da İran’a S300 füze satışıyla kendisine dönük yaptırımlardan çok etkilenmemiş olacaktı. Şu unutulmamalı; silah satışları Rusya ekonomisi için de çok İran neden Suriye’de?çokönemli. dı. Şunu da ekleyelim tabii; Yeltsin sonrası ilk Putin döneminde aktifleşen Rusya, dış politikada ABD ile özellikle Çeçenistan sorunuyla ilgili bir ortaklık, en azından istihbarat paylaşımında bir işbirliği gerçekleştirmişti. Bunda amaç Çeçen isyancılara Ortadoğu’dan gelen desteği kesmekti. Tabii şimdi bir işbirliği ya da yakınlık söz konusu değil. Suriye’nin en büyük destekçisi elbette Rusya, Sovyetler Birliği, Suriye’yle daha bağımsızlığını henüz kazandığı 1944 yılında diplomatik ilişki kurmuş bir ülkedir. Rusya, Çeçen sorununun çözümünde İslam dünyasında sadece Suriye’den destek gördü. Suriye, Çeçen isyancılara tabii ki destek vermedi, Rusya’da Suriye’deki Sünni İslamcı muhalif grupla kapatalım. Ru basınına göre Rusya’nın Şam’la ilişkilerini geliştirmesinin üç ana nedeni vardı: 1) Moskova, Suriye’yi İsrail ile barış yapmaya ikna edebilir. (Bugün İsrail Rusya ilişkileri çok iyi olsa da bu gündemde değil tabii), 2) Suriye’deki Tartus Deniz Üssü, Rusya’nın Akde Eylül 2015 hRauvsayas,aEldsıardılagrıünçalebrainşliaddeı.steklemek için Kasım 2015 sPeuytiinr ,füIŞzİeDl’eerki karuşllıasntdraı.tejik bombalar ve niz’deki varlığı için yaşamsal öneme sahipti, 3) Moskova, Suriye’nin Tartus’u elindeki eski Sovyet silahlarını yenilemede peşin para olarak kullanabileceğini düşünüyor. Bir neden daha var, onu da ben ekleyeyim; Rusya, ABD’nin Ortadoğu’ya müdahalelerinin “İslam Kasım 2015 HBiarvRauKsuSvuvkehtoleirSi Utar2a4fınsadvaanşduüçşaüğrıüTldüürk. Kasım 2015 g2.r0u0p0larAı meğeirtimkaenyaesbkaeşril,aIdŞıİ.D karşıtı cı terör”ü geliştirdiğine inanıyor, bu Aralık 2015 nedenle kendisine de yönelecek olası “İslamcı terör”e karşı Suriye’nin yanında olmayı sürdürüyor. vAeBDm,üEhsiamdmkaatrşgıtöıngdreurpdlai.ra 994 ton silah Mart 2016 tPaumtianm, Slaunridyıeğ’ıdneı akçi ‘ıkRlaudsı.misyonu’nun Mart 2016 kAoBmDulitdaenrıliÖğmindeer keil hŞaişvaansi aöllddıürırsüınlddüa IŞİD Suriye’deki aktörlerden İran’ın Suriye’de olmasının tek nedeni sanıldığı gibi sadece “mezhep birliği” değil. Jeopolitik nedenler mezhebi gerekçelerden daha fazla. Düşman Batılı devletlerin hedefi olan ları derinleştirebileceğinden endişeli oldu her zaman. Suriye’de dolaylı olarak bulunması bu ittifakın kendisine yönelik tehlikelerini, emperyal güçlerle birlikte saf dışı bırakmak. sivil katliamlarına yol açtığını da hatırlatalım). ABD’ninkine benzer çıkarları olan İngiltere, Fransa gibi diğer küresel aktörler belki başka bir yazının konusu olabilir. Nisan 2016 Obama ek kuvvetleri aoslakrearkin2i 5g0önödzeerldhia. rekât Ocak 2017 oRrutsakvehaTvüarksasladvıarışlaurıçdaükzlaernı IlŞeİdDi.’e karşı İran, bölgesel çıkarlarını korumak için müttefiklere ihtiyacı olan bir ülke. İki ülke arasındaki ekonomik bağlar sağlam değildi. 2007’de, İranSuriye ticareti Washington’un Şam ile yaptığı ticari alışverişlere kıyasla üçte biri oranındaydı hatta. ABD’nin Irak’ı işgali, 2006 Lübnan Savaşı ve İranIrakSuriye boru hattı projesi Suriyeİran ilişkilerini güçlendirdi. Mezhebi kaygılar da elbette vardı. İran ve Suriye, ortak düşmanla Riyad destekli liderlik Suudi Arabistan’ın Suriye’de olmasının temel gerekçesi şu: Suriye’de Riyad destekli bir liderlik ya da hükümeti oluşturmak. Bundan amaç ne peki? Çok açık; Yemen’deki Abdullah Salih sonrasına benzer bir yönetim. (Yemen’de istediklerini başaramayıp ciddi bir çıkmaza girdiği, SÜRECEK Nisan 2017 tAHSAauBaBnrDkDziyi,vhrekeaaihvmsnaaiylvak2aahus0üvak1svl7olesenatrvlliednorıeyri,ıuf6inüd0uzdeiIhaŞselİaDadrlıedaüfsırzkıaseelıdrryiıin.naeip, tbıi.r yTRoeulmlsamdoıruğdıznuıs2au0çS1ık7ulraidyeı. ’ye askeri polis kPAıusrtmainelSnıkuçr2eiy0kei1l’7dyiiğziinyiadreutyuertdtiuv. e birliklerin rına karşı bir savunma ittifakı kurdular. İran, Esad yönetiminin çöküşüyle gelecek olan “yeni rejim”in, kendisine hep düşmanlık beslemiş olan Suudi Arabistan ile ittifak kuracağı endişesini taşıyor. Riyad’ın Vahhabi ideolojisinin yayılmasını da elbette istemiyor. Suriye’de hem kendisi hem de Rusya’nın desteğiyle güçlenmiş olan Esad yönetiminin devamı İran’a, İsral’e odaklanma konusunda bir rahatlık da sağlıyor elbette. Şunu hemen belirteyim; Suudi Arabistan, Suriyeİran ittifakının Suudi Arabistan’daki iç sorun İran’ın Suriye’de olmasının tek nedeni sadece “mezhep birliği” değil. Jeopolitik gerekçeler de var. NsTNıriniussdmaaanpnn,ö22Et0s0üa11r8d8ü’ıbnekdimelyöasdaelyseiclaehğkinuilslaönymleadi. sdMöuoyrsulekmdouiv.nadSauAriyBeD’yfeüzsealledrıirnı idnüvzuernulleamcaeğsıinı Nisan 2018 Rus askeri öncesinde gSeumriyileerlii,mAaBnDlarsıanlddaırnısaı yrıldı. Nisan 2018 gbIreüamkyüsilkaevsriaaSşlduınırrdiıysaeıng’ybeeurçdyeoakğnlerautAi.yBÇoDlian’nçsinıakvetaın.ş Yazarları hapiste olan ülkede... Yazarlara çok sık sorulan soruların başındadır; “Nasıl yazıyorsunuz?” “Nerede yazıyorsunuz?” “Yazarken ritüelleriniz var mı?” “Ne için yazıyorsunuz?” Ve yazarlar anlatırlar... Sabah ya da gece yarısından sonra yazdıklarını... Kapanarak ya da kalabalıklar içinde yazdıklarını... Odalarının, masalarının düzenini... Kalemlerinin, defterlerinin, aldıkları notların hikâyelerini... Yazarken büründükleri ruh hallerini... Nelerden beslendiklerini, etkilendiklerini... Neyi hedeflediklerini, neyi umursadıklarını, neyi umursamadıklarını... Ne için yazdıklarını anlatırlar. Kendilerini anlatırlar, sadece kendilerini, kendi alışkanlıklarını, fikirlerini, zihinlerinin içindekileri anlatırlar. Çünkü yazarlar yazarken sadece ve sadece “kendileri” olurlar. Ama yazarları hapislerde olan ülkelerde durum başkadır. O ülkelerde yazarlar “ülkeleri” olurlar. Ülkeleri kadar kıstırılmış, ülkeleri kadar üzgün, ülkeleri kadar endişeli, ülkeleri kadar geleceği tehlikeli. Onlar çoğu kez dile bile getirmezler ama... İçeride ya da dışarıda, endişeyle yazıyorlardır, direnerek yazıyorlardır, cesaretle yazıyorlardır, olabilecekleri göze alarak yazıyorlardır, tehditlere kulak asmayarak yazıyorlardır. Kendi dünyalarından değil kıstırıldıkları bir dünyadan, dayatılan bir dünyadan yazıyorlardır. Adreslerini gizleyerek yazıyorlardır. Duygularını dizginleyerek yazıyorlardır. Her an gözaltına alınabilecekleri ihtimaliyle yazıyorlardır. Aylarca, yıllarca hapiste kalabilecekleri şuuruyla yazıyorlardır. Yazarları hapislerde olan ülkelerde yazarlar baskılara, tehditlere, risklere rağmen... başlarına gelenlere ve gelebileceklere rağmen inatla yazıyorlardır. Onlar evlerinde ya da koğuşlarında değil, tetikte, her an ve her koşulda tetikte yazıyorlardır. Yazmak istediklerini değil anca yazabildiklerini yazıyorlardır. HHH Önceki gün, Dünya Hapisteki Yazarlar Günü’ydü. Zeynep Oral önceki günkü yazısında bu günün hem dünya için hem de bu ülke için ne anlama geldiğini raporlarla ve örneklerle anlattı. O yazıyı tekrar okuyun ve o yazıdaki isimleri, rakamları, raporların sonuçlarını aklınızın köşesinde ve kalbinizin derinlerinde sıkıca tutun. Tarih boyunca kendi gerçekliğinin o hapislere atılmış yazarlar tarafından cümle cümle yazıldığını görmezden gelen bir ülkede yaşıyorsunuz. O yüzden bu ülkeyi, başınıza gelenleri ve gelecekleri anlamak istiyorsanız bir de Nâzım Hikmet okuyun. Sabahattin Ali okuyun. Sevgi Soysal okuyun. Orhan Kemal, Kemal Tahir, Ahmed Arif, Musa Anter, İsmail Beşikçi, Feride Çiçekoğlu okuyun... Bu coğrafyada hapislere atılmış tüm yazarların yazdıklarını dönüp dönüp, didik didik okuyun. Siz, yazarlarını hapislere atan bir ülkede doğdunuz, büyüdünüz ve böyle giderse o ülkede öleceksiniz. Ve ne acıdır ki... Böyle giderse, doğurduğunuz ve doğuracağınız çocuklarınızı da yazarlarını hapislere atan bir ülkede yaşamaya ve ölmeye mahkum edeceksiniz. Ama böyle giderse! l BİR VAKA DA ANTALYA’DA Atatürk heykeline spreyli saldırı Antalya’nın Finike Yunuslu Park’taki Ata türk heykelinin kaidesine önceki gece kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce saldırıda bulunularak, heykelin mermer kaidesinin ön yüzüne sprey boyayla “S. Atatürk” yazıldı. Yazıyı görenlerin haber vermesi üzerine Finike Belediyesi’ne bağlı ekipler kaidenin üzerindeki yazıyı sildi. CHP İlçe Başkanı Okan Tanır ise, Atatürk Anıtı’na yapılan bu saldırıyı nefretle kınadığını belirtti. l DHA l İDAMLA YARGILANMIŞTI Sendikacı Kocaman hayatını kaybetti DİSK’e bağlı eski OLEYİŞ Marmara Şubesi Başkanı ve eski DİSK Mali Sekreteri Ali Kocaman dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 3 çocuk babası Kocaman 12 Eylül darbesinde idam istemiyle yargılanmıştı. 92 yaşında hayatını kaybeden Kocaman’ın cenazesi bugün Fatih Cami’sinde kılınacak öğle namazının ardından Ayazağa Mezarlığı’nda toprağa verilecek. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle