19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 16 Kasım 2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ÜRKÜTEN TAHMİN ekonomi 11 Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Moody’s ve Fitch, 2019 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 2 küçüleceğini öngördü. Enflasyon uyarısı yaptı Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’de ekonomik aktivitenin ciddi şekilde yavaşlamasını beklediklerini vurguladı. Moody’s Investors Service’in raporuna göre, Türkiye’nin büyüme oranı 2018’de yüzde 1.5 büyüyecek; 2019 yılında ise yüzde 2.0 küçülecek. Türkiye’nin giderek artan kurumsal zorluklarla karşı karşıya olduğu belirtilen raporda, körfez Arap ülkeleri işbirliği konseyinin de bazı bölüm lerinde reformların önündeki engellerin sürdüğü ifade edildi. Kurumun Türkiye ve Afrika’nın bazı kısımları için görünümün negatif, Ortadoğu için karışık olduğu ifade edildi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye ekonomisine dair 2018 ve 2019 büyüme beklentilerini aşağı çekti. Resesyon uyarısı Fitch, Türkiye ekonomisinin 2018 ve 2019 yılları için reel büyüme oranı tahminlerini düşürerek yüzde 3.6 ve yüzde eksi 1.9 olarak açıkladı. Daha önceki tahminler sırasıyla yüzde 4.1 ve yüzde 3 idi. Fitch, Gelişmekte Olan Avrupa Ülkeleri Raporu’nda kredi arzının daralması ve güvenin zedelenmesi gibi nedenlerle ekonominin beklenenden hızlı yavaşladığına dikkat çekti. 2019 için aşağı yönlü riskler beklediklerini vurgulayan kuruluş, büyüme tah minini 1.9’luk daralma olacak şekilde revize etti. Kuruluş, kur krizinin, yüksek enflasyonun ve dış finansman koşullarında yaşanan sıkıntıların 2019’da ülkenin resesyona sürüklenmesine neden olacak ekonomik bir şok yarattığını belirtti. Öte yandan, Amerikan Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, küresel büyümenin yavaşlamasını ‘endişe verici’ olarak nitelendirdi. l Ekonomi Servisi Özelin kredi borcu 233.1 milyar dolar Özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu eylülde 2017 yıl sonuna göre 5.3 milyar dolar azalarak 216.6 milyar dolar oldu. Aynı dönemde özelin kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) 2 milyar doları azalarak 16.5 milyar dolara geriledi. Merkez Bankası verilerine göre, uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 48.6’sını finansal kuruluşların, yüzde 51.4’ünü finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Aynı dönemde, kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 76.4’ünü finansal kuruluşların, yüzde 23.6’sını finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Bir yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemeleri toplam 66.3 milyar dolar olarak açıklandı. l Ekonomi Servisi Enflasyonda hedef yükseldi Merkez Bankası kasım ayı beklenti anketinde, yıl sonu enflasyon (TÜFE) beklentisi yüzde 24.45 oldu. Bu oran ekim anketinde yüzde 24.22 idi. 12 ay sonrası enflasyon beklentisi bir önceki anket dönemine göre yüzde 17.03’ten yüzde 17.38’e, 24 ay sonrası enflasyon beklentisi yüzde 12.70’ten yüzde 12.97’ye yükseldi. Ankette kasım ayı enflasyon beklentisi bir önceki ankete göre yüzde 1.31’den yüzde 0.88’e geriledi. Dolar/TL kuru için yıl sonu beklentisi 5.64, 12 ay sonrası beklentisi 6.37 oldu. l Ekonomi Servisi ‘Durgunluktan çıkışa katkı’ Bu yıl ikincisi düzenlenecek İstanbul Ekonomi Zirvesi’nde 4 milyar liralık iş hacmi hedefleniyor. 14 Aralık’ta gerçekleştirilecek zirveye 10 ülkeden 500 yerli ve yabancı yatırımcı katılacak. Geçen yıl ana konusu Sanayi 4.0 olan zirvede bu yıl ise Türkiye’deki yatırım ortamları konuşulacak. Yalnızca ekonomik durum tespitinin yapılmayacağını belirten Zirve İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer, yaratılması hedeflenen iş hacminin yanı sıra yüksek teknoloji üreten 10 fabrikanın da açılmasına önayak olmak için çalışmalar yürüteceklerini söyledi. Değer, “Bu yalnızca bir hedef. Türkiye ekonomisinde yaşanan durgunluğun çıkışına katkı sağlamak istiyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Bütçe dikiş tutmuyor Ekimde 5.4 milyarlık bütçe açığı yılın 10 ayında 62.1 milyar liraya yükseldi. Örtülü ödenekten Cumhurbaşkanı’nın harcaması 204 milyon liraya çıktı Merkezi yönetim bütçesi ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 64 artışla 5.4 milyar TL açık verdi. Yılın ilk 10 ayındaki açık geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77.7 artışla 62.1 milyar TL oldu. Bedelli ve imar affı türü tek seferlik gelir kaleminden ekimde 6.6 milyar lira, ocakekim döneminde 19 milyar lira toplanmasaydı açık çok daha fazla olacaktı. Ekim 2017’de 197 milyon TL faiz dışı fazla veren bütçe, bu yıl ekimde 1.2 milyar TL faiz dışı açık verdi. Yılın ilk 10 ayında faiz dışı fazla bir önceki yıl 15.2 milyar TL iken, bu yıl 2.5 milyar TL’ye geriledi. Ekimde bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17.6 artarak 62.1 milyar TL olurken giderler yüzde 20.2 artarak 67.5 milyar TL olarak gerçekleşti. Ekimde vergi gelirleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.5 artarak 48.5 milyar TL oldu. ÖTV düştü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) 2018’de bütçe açığının 72.1 milyar TL olarak gerçekleşmesi, önümüzdeki yıl bu rakamın 80.6 milyar TL’ye yükselmesi öngörülmüştü. Özel tüketim vergisi (ÖTV) ekimde yüzde 30.2 azala rak 8.8 milyar TL oldu. Tütün ve alkolden toplanan ÖTV 10 ayda 45.5 milyar liraya ulaşırken, motorlu taşıtlar ile petroldoğalgazdan alınan ÖTV’de sert düşüş kaydedildi. Martta 2 milyar lira civarında olan motorlu taşıtlardan alınan ÖTV ekimde 618 milyon liraya, ocakta 5 milyar lira civarında olan petroldoğalgazdan alınan ÖTV ekimde 2.9 milyar liraya düştü. Örtülü katlandı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kullanılan ve bütçede ‘gizli hizmet giderleri’ olarak adlandırılan örtülü ödenekten ekimde 204 milyon, ocakekim döneminde 1 milyar 512 milyon TL harcama yapıldı. Eylülde 21 milyon TL olan örtülü ödenek harcaması, ekimde bir önceki aya göre 10’a katlandı. Vergiler faize Elindeki varlıkları satan devlet, hizmet binası, taşıt ve lojman türü ihtiyaçlar için ilk 10 ayda 2.1 milyar lira kira ödedi. Geçen senenin tamamında 56.7 milyar lira olan faiz gideri bu yıl ocakekim döneminde 64.6 milyar liraya yükselirken, kamu kurumlarının görev zararı toplamda 71.1 milyar TL’ye ulaştı. l Ekonomi Servisi Sağlığa giden para cep yaktı Sağlık harcamaları, 2017’de yüzde 17.4 artarak, 140 milyar 647 milyon TL’ye ulaştı. Cari sağlık harcamasının toplam sağlık harcaması içindeki payı, 2016’da yüzde 94 iken, 2017’de yüzde 93.1’e geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), sağlık harcamalarına ilişkin verilerine göre, sağlık harcaması gayri safi yur tiçi hasılanın (GSYH) yüzde 4.5’ini oluşturdu. Genel devlet sağlık harcamasının toplam sağlık harcaması içindeki payı, 2016’da yüzde 78.5 iken, 2017’de yüzde 78 olarak gerçekleşti. Hane halkları tarafından tedavi, ilaç vb. amaçlı yapılan cepten sağlık harcaması, 2017’de yüzde 22.7 artarak 24 milyar 4 milyon TL oldu. Hane halkları tarafından cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcaması içindeki payı, 2017’de yüzde 17.1 olarak gerçekleşti. Kişi başı sağlık harcaması, 2016’da 1.511 TL iken, 2017’de yüzde 15.9 artarak, 1.751 TL’ye yükseldi. Kişi başı sağlık harcaması dolar bazında değerlendirildiğinde ise 2016’da 500 dolar iken, 2017’de 480 dolara indi. l Ekonomi Servisi Kanal İstanbul 2019’da başlıyor Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan, Kanal İstanbul’un etrafındaki alanlar için imar planlarının son aşamaya gelmek üzere olduğunu ve 2019’da inşaata başlamayı umduklarını belirtti. Kanal üzerinde planlarda kara ve demiryolu köprüsü sayının 6’dan 10’a çıkarıldığını ifade eden Turhan, ekonomideki olumsuz duruma ve tasarruf vaatlerine rağmen “İptal edilen projemiz yok, ihale etmeyi düşündüğümüz bazı projeleri öteledik. Bakanlığımıza 14 milyar lira ek ödenek sözü verildi, bunu ay ay müteahhitlerimize ödüyoruz” dedi. Bakan ayrıca, Gayrettepe ve Halkalı ile üçüncü havalimanını bağlayacak metro hatlarının sırasıyla 2019 ve 2020’de devreye gireceğini açıkladı. l ANKARA Cahit Turhan İDO...ıl 2010. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Yİstanbul Deniz Otobüsleri AŞ (İDO) hisselerinin blok satışı yöntemi ile özelleştirilmesini oyçokluğu ile kabul etti. Meclisin CHP’li üyelerinin, ulaşımın bir kamu hizmeti olduğu ve böyle ticarileştirilmemesi gerektiğine yönelik itirazları, kale bile alınmadı. Aynı yıl. Yani 2010’da Ulusal Kalite Büyüklük ödülüne layık görülmüştü İDO ve aynı zamanda Avrupa’nın en büyük filosuna sahip şirketler arasında yer almaya başlamıştı. Bir yıl sonra, Nisan 2011. Şirketin yüzde 100 oranındaki hissesinin özelleştirilmesi ihalesinin açık artırma bölümünde en yüksek teklifi 861 milyon dolar ile TepeAkfenSouterSera Ortak Girişim Grubu verdi. Grup böylece feribot hizmetleri ve bağlantı noktalarını içeren bir portföyü satın almış oldu. 7 yıl sonra... Yıl 2018. İDO zarar ettiği gerekçesiyle iç hat seferlerini durdurma kararı aldı. 3 tarafı denizlerle çevrili İstanbul’da deniz ulaşımına önemli bir darbe vurulmuş oldu. Burada ihaleyi kazanarak şirketi satın olan TepeAkfenSouterSera Ortak Girişim Grubu’nu suçlamanın hiç anlamı yok. Örneğin enerji, maden, otoyol başta olmak üzere onlarca özelleştirme ihalesini alan, sürekli kendine çıkar sağlarken kimi kurumların içlerini de boşaltan Cengiz Grubu ile aynı kefeye koymayın. İDO satıldı ve tıpkı diğer özelleştirmelerde olduğu gibi devletin kasasına para girmesi için yapıldı. Amaç İstanbulluların deniz ulaşımını zenginleştirmek, sayısını artırmak ve çeşitlendirmek değildi. “Kalite, ucuzluk ve rekabet” üçlüsü gibi bir derdi yoktu satanların... Kasaya giren 861 milyon dolar karşılığında da aralarında yüzde 30 paya sahip İskoç ortağın da bulunduğu şirkete çeşitli sözler verildi. Örneğin Osmangazi Köprüsü’nün geçiş ücretinin 42 dolar olacağı ve bunun altına düşülmeyeceği garantisi. Örneğin İDO hattında taşımacılık yapma lisansının ihale yapılmadan başka şirketlere de verilemeyeceği... Tabii bu arada İDO yönetiminin “tek tabanca olmanın verdiği sonsuz rahatlıkla” yıllar boyu istediği şekilde fiyat politikasını belirlediğini de söyleyelim. Ki, bir noktada halktan gelen tepkiler sonrasında, karşısına rekabet yapan şirketler dikildi. Önce BUDO, Mudanyaİstanbul seferleri koyarak bu hatta rekabete başladı. Ardından EskihisarTopçular arasında başka bir şirket daha devreye girdi. Bunlar doğru rekabet açısından aslında önemli ve yapılması gerekenler; ama başta yapılan sözleşmelerde bu maddelerin de yer alması gerekiyordu, sonradan oldubittiye getirilmesi değil. Osmangazi Köprüsü’nde geçiş fiyatının düşürülmesi İDO’ya ikinci darbe oldu. Şirketin ortaklarından Souter Investments, indirimin sözleşmeye aykırı olduğu gerekçesiyle konuyu Washington’da uluslararası tahkime taşıdı. Haksız mıydı? Hayır. İndirim yapıldı çünkü Osmangazi Köprüsü için de, onu yapan firmaya bir güvence verilmişti ve fahiş ücret yüzünden pek kimse kullanmıyordu, ama parayı ödememiz lazımdı. Günlük 40 bin araç geçişi garantisinin Hazine’ye yıllık maliyeti 1.3 milyar lira... 2009’da YapİşletDevret modeliyle ihaleye çıkan Gebze Orhangaziİzmir Otoyolu projesini, Nurol, Özaltın, Makyol, Astaldi, Yüksel ve Göçay’dan Otoyol A.Ş. kazanmıştı. Köprü 1.1 milyar dolara mal olmuştu. Sonuç: Doğru amaçla ve kamu çıkarını gözetecek şekilde yapılmayan özelleştirmelerin bedelini halk öder. Her tercih bir vazgeçiştir... Deniz mi, karayolu mu tercihinde olduğu gibi... Her zaman olduğu gibi deniz, karayolu rantına feda edilir.. Karayolu rantı AKP iktidarının var oluş biçimidir. Tıpkı Ulaştırma Bakanı tarafından dün açıklanan “Kanal İstanbul kapsamında 10 köprü yapılacak” sözleri gibi.. Yeni sözler, yeni garantiler verilir. Bugüne kadar yapılan özelleştirmelerin, bırakalım yeni gelir kaynakları yaratmayı, devlete daha ağır bir yük olarak geri döndüğü görüldü. Bütçeye girmeyen gelir ve vergi kaybının yanı sıra halka da daha fazla vergi yükü, daha fazla zam ve giderek azalan kamu hizmeti olarak yansıdı. Bir soru ile bağlayalım: Gün gelir THY de özelleştirme programına alınırsa, İDO örneğinde olduğu gibi aynı şeylerin yaşanmayacağını nasıl garanti edeceksiniz? Zeytini sinek vurdu Balıkesir Erdek’te üretilen sofralık zeytinin rekoltesinde, zeytin sineği ve mantar hastalığı sebebiyle geçen yıla oranla yüzde 60 düşüş bekleniyor. Erdek Zeytin Tarım Satış Kooperatifi yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre, zeytin sineği ile mantar hastalığına karşı gerek havadan ziraî ilaçlamayla gerekse yerden ilaçlama çalışmalarıyla büyük mücadele yürütülmesine rağmen bu yıl hasat edilen üründe azalma yaşandı. Ayrıca bu yıl zeytin çiçek açtığında yaşanan aşırı yağışlar da zeytinin oluşumunu engelledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle